Jump to content

Zeynep ve Muhammed Peygamber Konusu


Recommended Posts

Resulullah ile Zeynep hakkında özellikle son dönemlerde bunu zaaf olarak görüp, kullanmak isteyen arkadaşlar için  öncelikle Kuran, daha sonrasında ise hadis yolu ile açıklamalar yapacağım.
Öncelik ile Kuranı Kerimde olan tüm ayetleri dikkatli bir şekilde inceleyelim.
 

ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR * Ahzap Suresi
4 - Allah bir adam için içinde iki kalb yapmamıştır. Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır. O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı söylüyor ve doğru yolu gösteriyor.
5 - Onları (evlatlıkları) babaları adına çağırın. Allah yanında o daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur. Fakat kalblerinizin kasdettiğinde vardır. Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
6 - Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir. O'nun hanımları da onların analarıdır. Akraba da Allah'ın kitabında birbirlerine, diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Ancak dostlarınıza bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmanız müstesnâdır. Bu, kitapta yazılıdır.

Bu 3 ayet öncelikle bizlerin derin bir tahlil yapabilmesi için mühimdir. Burada ki ayetleri rica ediyorum ''dikkatli'' bir şekilde okuyalım. Bu ayetlerin her biri hakkında ki rivayetleri buraya yazacağım.

 

Şimdi bu ayetleri dikkate aldığımıza göre devam edelim;
36 - Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âşi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
37 - Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir.
40 - Muhammed, sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Ama Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkiyle bilendir.

 

Ve bu ayetlerden sonra, gelen bu ayet ile, ayette belirtilen dışında ki bütün kadınlar Resulullah'a haram kılınmıştır.(Hani derler ya, dilediği zaman dilediği kadını aldı(!))
50 - Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Burada belirtilen ayetler açık olarak kesindir. Şimdi tek tek bu ayetlerin tefsirlerini, sahih dediğimiz kaynaklardan göreceğiz. 

1* Biz, Resulullah (sav)'ın azadlısı olan Zeyd İbnu Harise'ye sadece Zeyd İbnu Muhammed diye sesleniyorduk. Bu davranışımız, "Onları babalarına nisbet ederek çağırın..." (Ahzab, 5) mealindeki ayet ininceye kadar devam etti.
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Buhari, Tefsir, Ahzab 2; Müslim, Fedailu's-Sahabe 62, (2425); Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3207)

2* Resulullah (sav) buyurdu ki: "Ben her mü'mine, mutlaka, dünya ve ahirette insanların en yakınıyımdır. Dilerseniz (bu hususla ilgili olan) şu ayeti okuyun: "O peygamber, mü'minlere öz nefislerinden evladır. Zevceleri, mü'minlerin analarıdır..." (Ahzab 6). Hangi mü'min (vefatında) bir mal bırakırsa varisleri (asabı) ona varis olsunlar. Borç veya bakıma muhtaç birini bırakmışsa o bana gelsin, ben onun mevlasıyım."
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Buhari, Tefsir, Ahzab 1, Kefalet 5, İstikraz 11, Nafakat 15, Feraiz 4, 15, 25; Müslim, Feraiz 14, 

3* Allah bir adamın içinde iki kalp yaratmadı. (Ahzab, 4) mealindeki ayet hakkında şunu söylerdi: "Bir gün, Hz. Peygamber (sav) namaz kılmak için kalkmıştı, namazda bir hata yaptı. Cemaatte onunla namaz kılan münafıklar derhal: "Bakın, bunun iki kalbi var, bunlardan biri sizinle, biri onlarla (ashabıyla)" dediler, işte onların bu sözü üzerine bu ayet nazil oldu."
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Ahzab, (3197)

 

 

Bu paylaştığım 3 sahihte, temel olarak bu konu ile ilgili vurgulanması gereken sözlere ek olarak, diğer sözlerde açıklanmıştır. Özellikle 4,5 ve 6.ayetleri paylaştım ki, bu hadislerin dışında kalan sözleri, 36-37 ve 40 ile bağdaştırın.

Şimdi bu hadis(ki zaten bu konu ile ilgilenen bir çok kimse, bu hadisi göz ardı edemez!)büyük önem arz etmektedir.

 

Dikkat(!)
4* Eğer Hz. Peygamber (sav) kendisine inen vahiyden bir şey gizleseydi şu ayeti gizlerdi: "(Habibim) hatırla o zamanı ki; Allah'ın kendisine -İslam'la- nimet verdiği ve senin de yine kendisine lütufta bulunduğun zata sen: "Zevceni uhdende tut. Allah'tan kork" diyordun da Allah'ın açığa çıkarıcısı olduğu şeyi içinde gizliyor, insanların (dedikodusundan) korkuyordun. Halbuki Allah kendisinden korkmana daha layıktı. Şimdi madem ki Zeyd o kadından ilişiğini kesti, biz onu sana zevce yaptık. Ta ki oğullukların, kendilerinden ilişkilerini kestikleri zevceler(ini almakta) mü'minler üzerine günah olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir" (Ahzab, 37). Nitekim Hz. Peygamber (sav), Zeyneb'le evlenince: "Oğlunun helallığıyla evlendi" dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu mealdeki ayeti indirdi: "Muhammed adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Fakat Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur, Allah herşeyi hakkiyle bilendir (Ahzab, 40). Resulullah (sav) Zeyd'i küçükken evlat edinmişti. Büyuyüp delikanlı oluncaya kadar yanında kaldı. Herkes onu Zeyd İbnu Muhammed diye çağırıyordu. Bu sebeple Cenab-ı Hakk şu mealdeki ayeti inzal buyurdu: "Onları babalarına nisbet ederek çağırın. Bu, Allah indinde daha doğrudur. Eğer babalarının (kim olduğunu) bilmiyorsanız o halde (esasen) dinde kardeşleriniz (olmakla beraber) dostlarınızdır da" (Ahzab, 5).
Ravi: Aişe
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3206); Müslim, İman 287, (177); Buhari, Tevhid 22

 

 

Şimdi buyrun bakalım, zaten Kuranda açıklaması verilmiş ancak bazı arkadaşlar, bunu tipik bir aşk hikayesine bağlama niyetinde. Halbuki bu konuda sizleri tatmin edecek çok güzel bir yazı vardır. Tatmin olmayan arkadaşlar için özel mesaj yolu ile paylaşacağım.

4,5 ve 6. ayetlerde belirtilen şu kelimeler öncelik ile mühimdir;
4* Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır.
5* Onları (evlatlıkları) babaları adına çağırın. Allah yanında o daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır.
6* Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir.

 

Bu ilk ayetlerde asıl konu evlatlık konusudur, bilindiği üzere İslâm'dan önce Araplar arasında evlât edinme anlayışı vardı. '' Bizzat Allah Resulu de Zeyd'i evlât edinmişti. Bu, şöyle olmuştu: Zeyd bin Hârise çocukken Esir edilmiş, onu Hakim b. Hizâm, teyzesi Hatice için satın almıştı. Hz. Hatice Allah Resulu ile evlenince, onu kendisine hediye etmişti. Daha sonra babası ve amcası Zeyd'i isteyince Resulullah (s.a.s.) onu muhayyer bıraktı. O da Peygamberimizi tercih etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber Zeyd'i azât edip, evlâtlık edindi. Onu "Muhammed'in oğlu Zeyd" diye çağırırlardı. ''
Yukarıda ki hadislerde de belirtmiştik zaten. O dönemlerde, evlâtlık; nesep, evlenme, boşanma, miras, sihrî hısımlık gibi konularda öz çocuk gibi hükümler doğururdu. 
Bunlar tarihsel kayıtlarda da mevcuttur, dileyen araştırıp erişebilir. İşte aslında Allah'ın bu konuda, bizlere belirtmek istediği, İslam öncesinde ki evlatlık durumunun yanlış olduğu, bunun ilk elden aşılması içinde Kulu ve Resulü Muhammed Peygamberi, Zeynep ile evlendirdi.
Şimdi bunların ayetler üzerinden açıklamasına bakalım;
37* Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun.

 

"Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" , ilk olarak açıkca belirtildiği üzere, Muhammed Peygamberin, Zeyd'e eşini boşaması için herhangi bir baskı yaptığını iddia edecek hiç bir güvenilir rivayet yoktur.
Kuranı Kerimde, Yüce Allahta böyle bir durumun yaşanmadığını zaten öne sermiş. Şimdi gelelim ikinci kısıma.
'' Nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun. '' Nedir o saklanan? Aslında bu gayet açıktır :) Lakin bazı kendini bilmez, edepsizler ordusu işte o saklananın '' aşk, cinsellik '' olduğunu vurgulamak isterler.(Kendilerince!)
Halbuki, cevap olarak şu yeterdir. '' Bu asılsız rivayetleri kabul ettiğimizde, karşımıza evlatlığının karısına göz koyan(!) toplumun baskı ve kınamasından kurtulmak için de kendisine kılıf olabilecek ayetler indiren bir Peygamber(!) Bu Peygamber'in arzusunun gerçekleşmesine önayak olan, koca konumunda bir sahabi(!) ve nihayet kocasının nikahı altındayken bir başkasıyla evlenmek için kocasını adeta yönlendiren bir kadın sahabi ve müminlerin annesi(!) tablosu ortaya çıkmaktadır. ''
Böyle saçma bir tabloyu da ancak düşmanlıklarından, gece gündüz uyuyamayıp kuduran beyinsizler ordusu yapar :) 

 

Saklanan şey, Allah’ın kendisine, Zeynep'i nikahlayacağını haber vermesidir. Gizleme sebebi ise, insanların:
‘Oğlunun hanımıyla evlendi’ demeleri endişesidir.
Daha fazla açıklamaya gerek yok, bu konuda hala asılsız rivayetlere uyup, iftiralara devam eden şahıslara da zaten cevap vermeyeceğim.

 

40 - Muhammed, sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Ama Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkiyle bilendir.

Bunun açıklaması ise yine üstte verdiğim Aişe'nin sözleri.
Nitekim Hz. Peygamber (sav), Zeyneb'le evlenince: "Oğlunun helallığıyla evlendi" dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu mealdeki ayeti indirdi: "Muhammed adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Fakat Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur, Allah herşeyi hakkiyle bilendir (Ahzab, 40). Resulullah (sav) Zeyd'i küçükken evlat edinmişti. Büyuyüp delikanlı oluncaya kadar yanında kaldı. Herkes onu Zeyd İbnu Muhammed diye çağırıyordu. Bu sebeple Cenab-ı Hakk şu mealdeki ayeti inzal buyurdu: "Onları babalarına nisbet ederek çağırın. Bu, Allah indinde daha doğrudur. Eğer babalarının (kim olduğunu) bilmiyorsanız o halde (esasen) dinde kardeşleriniz (olmakla beraber) dostlarınızdır da" (Ahzab, 5).
Ravi: Aişe
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3206); Müslim, İman 287, (177); Buhari, Tevhid 22

 

Uzun lafın kısası, bu konuda Peygamber Efendimize yapılan asılsız, kir, pis dolu kelimeler tamamen boşluktan ibarettir. Bu kelimeleri söyleyip, yaşları 3 ile 7 arasında değişen, beyinleri boş sürüye ise tamamiyle anlaşılıp, reddedilemeyecek şekilde açıklamış bulunmaktayım.
O vakitlerde bile, bu kadar dert edilmeyen bu konu, bugün İslama saygı duymayıp, Allaha ve Resulune sövenler tarafından ''zaaf'' olarak nitelendirilmektedir.
Asıl ''zaaf'' okumaktan, gerçek manada araştırmaktan yoksun olan, kalpleri kir, beyinleri boşluk ile dolu kafirler topluluğudur.
İlerleyen zamanlarda da diğer bir çok konuya değineceğim, İslama ve Resulune inanan tüm Müminlere selam olsun..
İslama ve Resulune saygı duyan tüm inanmayanlara da, sevgilerim ile... 

 


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 117
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Yahu arap bedevisi hali hazırda 6-7 karısı varken bir de üstüne evlatlığının karısını yatağa atmak için kırk takla atmış, daha bunun neyini savunuyorsun? Yahu sizlerde hiç mi utanma, arlanma yok? Nasıl bir ahlak anlayışınız var, anlamak mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Amanıın..konu sahibi öyle bir havalara girmiş ki!

Yahu, buranın sakinlerini kendiniz gibi harbiden geri zekalı ve enayi mi zannediyorsunuz?

Sizler hadisler konusunda dahi kendi aranızda anlaşamıyorsunuz, bir de buralara kadar gelip çok bilmişlik yapıyorsunuz.

Ayıptır, bre!

Örneğin aynen sizin gibi safkan müslüman olup ancak hadisleri tamamen reddedenler var!

Bu sadece bir nokta, malum kitabın içerigine daha gelmedim.

N´apacan şimdi?

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

Yahu arap bedevisi hali hazırda 6-7 karısı varken bir de üstüne evlatlığının karısını yatağa atmak için kırk takla atmış, daha bunun neyini savunuyorsun? Yahu sizlerde hiç mi utanma, arlanma yok? Nasıl bir ahlak anlayışınız var, anlamak mümkün değil.

Başladık yine :)

Merhabalar, yazdıkların konusunda yazımda detaylı açıklama var. Gerçekten okudun mu acaba, sevgili sağduyu(!) 

Lakin anlıyorum sizleri, kendi belirlediğiniz gerçekler, tam tersi olarak sunulunca bu şekilde savunmaya geçiyorsunuz. Yinede biraz tarafsız olmanızı tavsiye ederim. 

Bir saat önce, kavak yazdı:

Amanıın..konu sahibi öyle bir havalara girmiş ki!

Yahu, buranın sakinlerini kendiniz gibi harbiden geri zekalı ve enayi mi zannediyorsunuz?

Sizler hadisler konusunda dahi kendi aranızda anlaşamıyorsunuz, bir de buralara kadar gelip çok bilmişlik yapıyorsunuz.

Ayıptır, bre!

Örneğin aynen sizin gibi safkan müslüman olup ancak hadisleri tamamen reddedenler var!

Bu sadece bir nokta, malum kitabın içerigine daha gelmedim.

N´apacan şimdi?

Sevgili kavak, hadis konusuna gelirsem, benim için çok etkili bir durum vardır o konuda, seninde gerçeğinin bu olduğunu bildiğini umuyorum.

Bizlere bugüne kadar gelen hadisler, eğer Kuranı Kerim ile bir çelişki göstermiyorsa, o hadis doğrudur! Gerçekten hadiste anlatılanlar doğru mu, onları bilemeyiz elbette(Genel olarak kanı bu şekilde)yinede Kuranı Kerim ile çelişki göstermediğinden doğru kabul ederiz! Kuranı Kerim ile çelişki gösteren bazı hadisler bulunmakta, ki sayısı epey fazladır! O hadisleri asla ve asla kabul etmemeliyiz. Sen buna seçicilik diyeceksin, bu seçicilik değil! Unutma, önce Kuran, sonra Sünnet, sonra Re'y !

Yine de bu sözler sana etki etmeyecektir farkındayım. Bu yüzden lütfen konuda gerçekten elle tutulur, tarafsız bir şekilde ilim sahibi isen buyur yaz, konu altında konuşalım! 

Bu iddiam yalnızca sana değil burada ki tüm forum sakinlerine! Eğer yoksa lütfen çirkin düşünceleri sakla, ben sana başka hiç bir kaynağa bakmaman gereken Kuranı verdim, yinede bununla tatmin olmayanlar için hadisleri koydum. Dilerseniz işin yorum kısmına da girerim.  İyi günler diliyorum.

tarihinde EbûTürâb tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu amsatanların, allah dedikleri bedevi tanrıcığının, muhammed denen şu bedevinin uçkur meselelerinden başka bir işi gücü yokmuş, bunu idrak etmiş bulunuyoruz.

 

Bedevinin uçkur tanrısı allah. İşte hiç ar etmeden, hayasızca tapmaya çıktıkları zavallı sefil ve rezil tanrıcık.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, anibal yazdı:

Bu amsatanların, allah dedikleri bedevi tanrıcığının, muhammed denen şu bedevinin uçkur meselelerinden başka bir işi gücü yokmuş, bunu idrak etmiş bulunuyoruz.

 

Bedevinin uçkur tanrısı allah. İşte hiç ar etmeden, hayasızca tapmaya çıktıkları zavallı sefil ve rezil tanrıcık.

 

Yanılıyorsun sevgili anibal, yazdıklarımı okudun mu? 

Uçkur meselesi olsa, Ahzap 50 gelmez ve bundan sonra kadınlar haram edilmezdi. Senden yazdıklarımı okumanı rica ediyorum, burada bulunan tüm forum sakinlerinin her bir sorusunun cevabı bu yazının içerisindedir. Bulamazsanız konu altından yanıt olarak gönderebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, EbûTürâb said:

Yanılıyorsun sevgili anibal, yazdıklarımı okudun mu? 

Uçkur meselesi olsa, Ahzap 50 gelmez ve bundan sonra kadınlar haram edilmezdi. Senden yazdıklarımı okumanı rica ediyorum, burada bulunan tüm forum sakinlerinin her bir sorusunun cevabı bu yazının içerisindedir. Bulamazsanız konu altından yanıt olarak gönderebilirsiniz.

 

 

Deme ya...

 

Lan işte, sayfa sayfa döktürmüşsünüz, muhammedin uçkur mevzusunu. Hala bir de ettiğiniz lafa bak.

 

Şu lafı, böyle rezil bir bedevi putçuğuna tapacak kadar kepaze olan sizler edebilirsiniz zaten.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, EbûTürâb yazdı:

Başladık yine :)

Merhabalar, yazdıkların konusunda yazımda detaylı açıklama var. Gerçekten okudun mu acaba, sevgili sağduyu(!) 

Lakin anlıyorum sizleri, kendi belirlediğiniz gerçekler, tam tersi olarak sunulunca bu şekilde savunmaya geçiyorsunuz. Yinede biraz tarafsız olmanızı tavsiye ederim. 

Sevgili kavak, hadis konusuna gelirsem, benim için çok etkili bir durum vardır o konuda, seninde gerçeğinin bu olduğunu bildiğini umuyorum.

Bizlere bugüne kadar gelen hadisler, eğer Kuranı Kerim ile bir çelişki göstermiyorsa, o hadis doğrudur! Gerçekten hadiste anlatılanlar doğru mu, onları bilemeyiz elbette(Genel olarak kanı bu şekilde)yinede Kuranı Kerim ile çelişki göstermediğinden doğru kabul ederiz! Kuranı Kerim ile çelişki gösteren bazı hadisler bulunmakta, ki sayısı epey fazladır! O hadisleri asla ve asla kabul etmemeliyiz. Sen buna seçicilik diyeceksin, bu seçicilik değil! Unutma, önce Kuran, sonra Sünnet, sonra Re'y !

Yine de bu sözler sana etki etmeyecektir farkındayım. Bu yüzden lütfen konuda gerçekten elle tutulur, tarafsız bir şekilde ilim sahibi isen buyur yaz, konu altında konuşalım! 

Bu iddiam yalnızca sana değil burada ki tüm forum sakinlerine! Eğer yoksa lütfen çirkin düşünceleri sakla, ben sana başka hiç bir kaynağa bakmaman gereken Kuranı verdim, yinede bununla tatmin olmayanlar için hadisleri koydum. Dilerseniz işin yorum kısmına da girerim.  İyi günler diliyorum.

 

Yine boş beleş atıp tutmuşsunuz...

En sonuncusunu en başından söyleyelim; tarafsız olmasaydık hălen bu insan uydurması olan dinlerin peşinden koşacaktık. Evet; bütün dinleri başından sonuna kadar insanlar mıncıklamıştır. Dinlerin gelişmesinin her noktasında insanların eli vardır.

İyi oku bunları, hani tarafsızlıktan dem vuruyorsun ya...
Yani bizim gözümüzde piyasadaki tüm dinler insanların yumurtlamasıdır ve hepsine de eşit derecede yaklaşırız ancak sizler böyle değilsiniz. Hepiniz inanç noktasında tarafgirsiniz ki bunu inkar etmeniz manasız. Hepiniz "amanda benim tanrım en yakışıklısı, amanda benim dinim en güzeli" minvalınde teranelerden başka birşey bilmiyorsunuz. Hal böyle olunca, örneğin Afrikalı Maasai kabilesinin dininin yerine neden seninkini kaale alalım ki?

Senin dininin onların dininden nasıl bir farkı ve üstünlüğü var ki?

 

Hadislere gelince...

Bu konuda İslam dünyasında görüş birliği yoktur, dolayısıyla olmadığı müddetçe bilindik zırvaları tekrarlamaktan öteye gidemezsiniz.
Yahu senin çelişki olarak gördüğünü yine senin din kardeşin çelişki olarak görmüyor ve sırf bu nedenle tüm hadisleri reddediyor. Sonra sen geliyorsun,  "vay efendim, ama bazıları doğru olabilir"  demeye kalkıyorsun. Daha da ileri gideyim...çelişkinin çelişki olduğuna kim veya hangi mercii karar veriyor?

Bana akıl ve mantıktan falan gelme, çünkü sizlerde bunlar olsaydı dinlerin tümüne tekmeyi atmıştınız. 

Siz evvela kendi din kardeşlerinizi ikna edin sonra bizlere akıl vermeyi denersiniz!

 

Hasılı sen de unutma:
Bu forumda 1 milyonun üzerinde ileti var ve bu konular sayısız kere tartışıldı. Yani "ben herşeyi daha iyi bilirim" edasıyla burada boy göstermeye çalışmanıza sadece gülünür!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

Yanılıyorsun sevgili anibal, yazdıklarımı okudun mu? 

Uçkur meselesi olsa, Ahzap 50 gelmez ve bundan sonra kadınlar haram edilmezdi. Senden yazdıklarımı okumanı rica ediyorum, burada bulunan tüm forum sakinlerinin her bir sorusunun cevabı bu yazının içerisindedir. Bulamazsanız konu altından yanıt olarak gönderebilirsiniz.

Siz  evlatlık  alıp  büyütüp  sonra  onun  boşanmış  eşiyle  evlenir  misiniz evet  veya  hayır  demeniz  yeterli  hiç  uzatmaya  gerek  yok  evet  veya  hayır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Siz  evlatlık  alıp  büyütüp  sonra  onun  boşanmış  eşiyle  evlenir  misiniz evet  veya  hayır  demeniz  yeterli  hiç  uzatmaya  gerek  yok  evet  veya  hayır?

 

Fazla kibarca sormuşsun...

Ben olsam dobra dobra sorardım!

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, kavak yazdı:

 

Yine boş beleş atıp tutmuşsunuz...

En sonuncusunu en başından söyleyelim; tarafsız olmasaydık hălen bu insan uydurması olan dinlerin peşinden koşacaktık. Evet; bütün dinleri başından sonuna kadar insanlar mıncıklamıştır. Dinlerin gelişmesinin her noktasında insanların eli vardır.

İyi oku bunları, hani tarafsızlıktan dem vuruyorsun ya...
Yani bizim gözümüzde piyasadaki tüm dinler insanların yumurtlamasıdır ve hepsine de eşit derecede yaklaşırız ancak sizler böyle değilsiniz. Hepiniz inanç noktasında tarafgirsiniz ki bunu inkar etmeniz manasız. Hepiniz "amanda benim tanrım en yakışıklısı, amanda benim dinim en güzeli" minvalınde teranelerden başka birşey bilmiyorsunuz. Hal böyle olunca, örneğin Afrikalı Maasai kabilesinin dininin yerine neden seninkini kaale alalım ki?

Senin dininin onların dininden nasıl bir farkı ve üstünlüğü var ki?

 

Hadislere gelince...

Bu konuda İslam dünyasında görüş birliği yoktur, dolayısıyla olmadığı müddetçe bilindik zırvaları tekrarlamaktan öteye gidemezsiniz.
Yahu senin çelişki olarak gördüğünü yine senin din kardeşin çelişki olarak görmüyor ve sırf bu nedenle tüm hadisleri reddediyor. Sonra sen geliyorsun,  "vay efendim, ama bazıları doğru olabilir"  demeye kalkıyorsun. Daha da ileri gideyim...çelişkinin çelişki olduğuna kim veya hangi mercii karar veriyor?

Bana akıl ve mantıktan falan gelme, çünkü sizlerde bunlar olsaydı dinlerin tümüne tekmeyi atmıştınız. 

Siz evvela kendi din kardeşlerinizi ikna edin sonra bizlere akıl vermeyi denersiniz!

 

Hasılı sen de unutma:
Bu forumda 1 milyonun üzerinde ileti var ve bu konular sayısız kere tartışıldı. Yani "ben herşeyi daha iyi bilirim" edasıyla burada boy göstermeye çalışmanıza sadece gülünür!

 

İlk yazdıkların konusunda, dinler üzerine araştırmış olmana yahut olmanıza bir lafım yoktur. Bende aynı şekilde araştırmakta, bugün mitolojileri bile incelemekteyim. Bu sadece sizler için geçerli olan bir şey değildir. Bizlerin taraf tutar olduğu doğrudur, taraf tuttuğumuz temel nokta ise Kuran üzerinden konuşulduğundadır. Bugün sen bana, Kuran dışında İslam Tarihi ile alakalı bir olay söyledin de, ben o olayı sana konuşmaya bile fırsat vermeden savundum mu? 

Ben sana burada bir ton laf da söylesem, üstünlüğü kanıtlayamam. Bunu şahısların inancına bırakıp o sohbeti es geçiyorum.

 

Hadislere gelince...

Bu konuda görüş birliğine gerek yoktur. Seninde açıkça bildiğin bir şeyi döndürme niyetinde olduğunu ikimizde biliyoruz. Bizim esas alacağımız şey Kurandır. Bunun tersini söyleyen Sahabe olsa, ben o adamın lafına bir kez olsun itibar etmem! Sana bu konuda detaylı açıklama yapmayacağım çünkü ikimizde bal gibi biliyoruz. Önce Kuran, sonra Sünnet, en son Re'y. 

 

tarihinde EbûTürâb tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Siz  evlatlık  alıp  büyütüp  sonra  onun  boşanmış  eşiyle  evlenir  misiniz evet  veya  hayır  demeniz  yeterli  hiç  uzatmaya  gerek  yok  evet  veya  hayır?

Şahsım adına konuşursam hayır. 

Lakin benim bu hayır cevabımı alıp peygamber ile bağdaştırmaya çalışırsanız, kusura bakmayın ama gülerim :) 

9 dakika önce, kavak yazdı:

 

Fazla kibarca sormuşsun...

Ben olsam dobra dobra sorardım!

Size de kibarlığı tavsiye ederim, insanlık mühimdir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, kavak yazdı:

 

Fazla kibarca sormuşsun...

Ben olsam dobra dobra sorardım!

Ayrıca  ahzap  52 de  artık  güzellikleri  hoşuna  gitse  bile  başka  kadınlarla  evlenemezsin  diyor. Güzellik  deyince  hoşlantı  ve  cinsel  arzular  gelir  akla  böyle  bir ihtimal de  var  demek  ki  Allahta  ayette  bunuda  ayrıca  belirtmiş.

 

Şimdi  arkadaş  hemen  buna; Hz.muhammed de  insandı  sonuçta  kadınlardan hoşlanabilir  gibi  bir  cevap  verecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

Şahsım adına konuşursam hayır. 

Lakin benim bu hayır cevabımı alıp peygamber ile bağdaştırmaya çalışırsanız, kusura bakmayın ama gülerim :) 

Size de kibarlığı tavsiye ederim, insanlık mühimdir. 

Hayır  peygamberden  daha  kıymetli  oldunuz  şimdi  gözümde  estağfurullah hayır  dediniz  o  an  değeriniz  arttı  nazarımda  

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

İlk yazdıkların konusunda, dinler üzerine araştırmış olmana yahut olmanıza bir lafım yoktur. Bende aynı şekilde araştırmakta, bugün mitolojileri bile incelemekteyim. Bu sadece sizler için geçerli olan bir şey değildir. Bizlerin taraf tutar olduğu doğrudur, taraf tuttuğumuz temel nokta ise Kuran üzerinden konuşulduğundadır. Bugün sen bana, Kuran dışında İslam Tarihi ile alakalı bir olay söyledin de, ben o olayı sana konuşmaya bile fırsat vermeden savundum mu? 

Ben sana burada bir ton laf da söylesem, üstünlüğü kanıtlayamam. Bunu şahısların inancına bırakıp o sohbeti es geçiyorum.

 

Hadislere gelince...

Bu konuda görüş birliğine gerek yoktur. Seninde açıkça bildiğin bir şeyi döndürme niyetinde olduğunu ikimizde biliyoruz. Bizim esas alacağımız şey Kurandır. Bunun tersini söyleyen Sahabe olsa, ben o adamın lafına bir kez olsun itibar etmem! Sana bu konuda detaylı açıklama yapmayacağım çünkü ikimizde bal gibi biliyoruz. Önce Kuran, sonra Sünnet, en son Re'y. 

 

 

Muhtemelen bizleri yanlış tanıyorsun, çünkü bizler durum ne ise onu dile getiririz. Ne fazla ne eksik...

Ancak sizin mecrada her kafadan bir ses çıkıyor ki bunu sizler de kabul ediyorsunuz.

Ve İslam realitesi böyle olduğunu müddetçe, bizim tutumunuz belli.

Önce kendi aranızda anlaşın, sonra kendinizden olmayanlara ahkăm kesmeyi denersiniz.

 

Hayret; bugün harbiden kibarlığım üstümde...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...