Jump to content

Zeynep ve Muhammed Peygamber Konusu


Recommended Posts

Şimdi, akılsızşuursuzatom yazdı:

Uygulanmayışı  değil  uygulanamama  ihtimali  olabilir  ancak.Bir  insan  bir  insana  hanımını  boşama  dedikten  sonra  boşanınca  neden  evlenir  ki  anca  ardında  Allah  gibi  bir  dayanak  olacak  ki  belki bunu  yapabilsin?

İyi de burada göz ardı edilmemesi gereken bir durum var, kendi isteği ile evlenmiyor. Allah evlendiriyor, bu sebepten Zeynep diğer Peygamber Eşlerinden farklı olarak, nikahları Allah tarafından kıyılmış olarak geçiyor. Halbuki diğer Peygamber Eşlerini evlendirenler velileri. Eğer Muhammed, Allah emri olmadan kendi evlenecek olsa bir veli izni ile evlenmek zorundadır. Halbuki bu nikahın Allah tarafından kıyılmış olması, bu evliliğin kimin isteği olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 117
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

4 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

İyi de burada göz ardı edilmemesi gereken bir durum var, kendi isteği ile evlenmiyor. Allah evlendiriyor, bu sebepten Zeynep diğer Peygamber Eşlerinden farklı olarak, nikahları Allah tarafından kıyılmış olarak geçiyor. Halbuki diğer Peygamber Eşlerini evlendirenler velileri. Eğer Muhammed, Allah emri olmadan kendi evlenecek olsa bir veli izni ile evlenmek zorundadır. Halbuki bu nikahın Allah tarafından kıyılmış olması, bu evliliğin kimin isteği olduğunu da açıkça ortaya 

Elbette  Allah  evlendirecek  böyle  eleştirelere maruz  kalacak  bir  mevzu  mehirli  törenli  nikahlı  mı  olacak?Zaten  ortalık  karışacak  bir de  veli  gibi  şeylere  mi  görecekler.Keske  herkesi  allah  nikahlasada  gençlerimiz  uğraşmasa  

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, akılsızşuursuzatom yazdı:

Elbette  Allah  evlendirecek  böyle  eleştirelere maruz  kalacak  bir  mevzu  mehirli  törenli  nikahlı  mı  olacak?Zaten  ortalık  karışacak  bir de  veli  gibi  şeylere  mi  görecekler.Keske  herkesi  allah  nikahlasada  gençlerimiz  uğraşmasa  

Sanırım şahsım açısından daha fazla savunulması gereken konu kalmadı, sizlerde konu dışına çıkmaya başladınız. Güzel sohbetiniz için teşekkür ediyor, iyi geceler diliyorum.

Saygılar, sevgiler ile...

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

Sanırım şahsım açısından daha fazla savunulması gereken konu kalmadı, sizlerde konu dışına çıkmaya başladınız. Güzel sohbetiniz için teşekkür ediyor, iyi geceler diliyorum.

Saygılar, sevgiler ile...

Ben savunmanızdan  ziyade  savunmaya  kalkmanıza  şaşırdım.Yinede  bende  teşekkür  ederim.Bu arada  eski  kuran  çalışmalarımda  ahzap  37  de  geçen  zeyd  kelimesinin  (ziyade,fazlasıyla) anlamına  geldiğini  okumuştum.Burada  farklı  bir mevzu  var  mı  diye  kendimi  tatmin  etmeye  çalıştım  uzun  süre

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 hours ago, EbûTürâb said:

Başladık yine :)

Merhabalar, yazdıkların konusunda yazımda detaylı açıklama var. Gerçekten okudun mu acaba, sevgili sağduyu(!) 

Lakin anlıyorum sizleri, kendi belirlediğiniz gerçekler, tam tersi olarak sunulunca bu şekilde savunmaya geçiyorsunuz. Yinede biraz tarafsız olmanızı tavsiye ederim. 

 

Arap bedevisine inanmadığı zaman sonsuza kadar yakılacağını sanan sen mi tarafsız olacaksın? Nasıl olacak bu ha? Var mı böyle bir ihtimal senin için? Bu arap bedevisine inanmadığın takdirde sonsuza kadar yakılacağını sandığın sürece arap bedevisinin yediği her boku savunmaya mecbursun, aksi mümkün değil. 9 yaşındaki çocukla da evlense savunacaksın, kocasını, akrabalarını öldürttüğü kadınları yatağa atsa da savunacaksın, kendisine hediye edilen iki cariyeden birini arkadaşına hediye edip diğerini kendisi kullansa da savunacaksın, kendine inanmayanları suikastle öldürtse de savunacaksın, inanmayanların mallarını mülklerini yağmalayıp gasp etse de savunacaksın, her türlü bu herifi savunacaksın, çünkü bunu yapmadığın takdirde sonsuza kadar yakılacağını sanıyorsun. Bu arap bedevisin yediği her haltı her halükarda savunacaksın.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, EbûTürâb said:

İyi de burada göz ardı edilmemesi gereken bir durum var, kendi isteği ile evlenmiyor. Allah evlendiriyor, bu sebepten Zeynep diğer Peygamber Eşlerinden farklı olarak, nikahları Allah tarafından kıyılmış olarak geçiyor. Halbuki diğer Peygamber Eşlerini evlendirenler velileri. Eğer Muhammed, Allah emri olmadan kendi evlenecek olsa bir veli izni ile evlenmek zorundadır. Halbuki bu nikahın Allah tarafından kıyılmış olması, bu evliliğin kimin isteği olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.

 

İnanılmaz bir şey, herif sanki Allah adında bir tanrının Muhammed'i Zeynep'le evlendirdiğini bizzat görmüş gibi anlatıyor. Herifin farkına varamadığı şey, "Beni Zeynep'le Allah evlendirdi." lafını söyleyenin Muhammed olduğu gerçeği. Herif inandığı, kutsadığı, yücelttiği, yere göğe sığdıramadığı tanrısını nikah memuru, çöpçatan konumuna düşürüyor, farkında değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

İnanılmaz bir şey, herif sanki Allah adında bir tanrının Muhammed'i Zeynep'le evlendirdiğini bizzat görmüş gibi anlatıyor. Herifin farkına varamadığı şey, "Beni Zeynep'le Allah evlendirdi." lafını söyleyenin Muhammed olduğu gerçeği. Herif inandığı, kutsadığı, yücelttiği, yere göğe sığdıramadığı tanrısını nikah memuru, çöpçatan konumuna düşürüyor, farkında değil.

Emin misin?  sadece Muhammed söylemiş öyle mi? "Ya Rasûlüllah! Allah'a yemin ederim ki ben, senin diğer eşlerinden biri gibi değilim. Onları, babaları, kardeşleri veya aileleri evlendirdi. Benden başka, Allah'ın gökte seninle evlendirdiği var mıdır?" diye soruyordu (İbn Sa'd et-Tabakat, VIII/102-103; İbn Hacer, el-İsâbe, IV/307).

"Allah'ın ona yaptığı ikramdan dolayı bize karşı üstünlük taslar demiştim" (İbn Hacer, el-İsâbe, IV/307)

"Diğer hanımlarının sana karşı nazlanamayacağı üç şeyle nazlanabilirim" demiş. Bunlar:

1. Senin dedenle benim dedem aynı kişi (Abdülmuttâlib)dir.
2. Beni sana nikâhlayan Allah'tır.
3. Aradaki elçi Cebrail aleyhisselâmdır (İbn Kesir, el-Bidaye ve'n Nihaye, IV, 148).

 

Evvela araştır, araştır ki doğruları bilesin. Diğer yazdıklarına akşam değineceğim.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@EbûTürâb

 

  Ben olsam yapmam dediğin kendi ahlakına sığmayan bir davranışı ahlak timsali olarak gördüğün peygamberine yakıştırıyorsun! İşte buna akıl tutulması diyoruz. Beyin din tarafından uzun yıllar badelendiğinde muhakeme yeteneğini yitiriyor. Mantıklı durumlar mantıksız, mantıksız durumlar mantıklı gibi algılanmaya başlanıyor. Senin durumun da farklı değil.

 

Cahiliye devri diye bok atılan islam öncesi araplarda bile gelininle evlenmek ahlaksızlık olarak görünüyordu, şimdi sen din adına kendi vicdanına sığmadığı için yapmayacağını söylediği bu ahlaksızlığı savunmak zorunda kalıyorsun, çünkü islam bir paket olarak geldiği ve tanrı kelamı kabul edildiği sürece içeriğindeki her türlü saçma, absürt, akıl dışı durumları kabul edip savunmak zorundasın. Evlatlığın karısına çökme olayını bile savunmak zorunda kalan dincinin halini görünce aklıma direkt banker bilo replikleri geliyor;

 

Muhammed geliniyle (Zeynep'le) yattı,ama bir sor bakalım neden yattı?!?

 

bilo.jpg.302538e8b2b790e8de4a8716f81cce68.jpg

 

-Karınla yattım ama sor bakalım neden yattım?

-Vallahi, Billahi, Tillahı Allah yat dedi, yoksa ben yatar mıyın senin karınla!

 

Aslında ayşe annen muhammedi çözmüştü, keşke onun yarısı kadar algınız açık olabilseydi.. 

Alıntı

Ayşe: Bakıyorum da, Senin Efendi Tanrın, Yalnızca Senin Şeyinin Keyfini (Hevanı) Yerine Getirmek İçin Koşuyor!

Buhari, Nikah 29. Müslim, Reda' 49

 

 

Muhammed, Ahzab 4'ü söyleyene kadar, Zeyd'e "Zeyd bin Muhammed" (Muhammed'in oğlu Zeyd) denir.

Ahzab 4'ten sonra Zeyd bin Harise dendi.

 

Muhammed'in insanlardan utanıp gizlediği, ozaman için bile ahlaksızlık kabul edilen arzuları vardı.

Sonunda uçkur düşkünlüğüne yenik düşer ve Ahzab 37'yi söyleyiverir muhammed. Allah der ki; için yanıyor biliyorum,Zeynebi sana helal kıldım,hayırlı olsun

 

Şimdi soralım muhammed'in gizlediği, insanlardan çekindiği fakat allah'ın ortaya çıkaracağı şey neydi?

A) Zeynep'e olan gizli aşkı

B) Zeynep'le yaşadığı yasak ilişki

C) Zeyd'i boşatmak için kurduğu tuzaklar

D) Zeynep'e dadanması bundan Zeyd'in rahatsız olması

E) Hepsi

 

İş/rezillik/yasak ilişki  ayyuka çıkmasa, Muhammed ayet falan yazarmıydı? Zeynep'le evlenir geçerdi. Hayatından cariyeler dahil 57 kadın gelip/geçmiş, hiçbirisi hakkında evlenmek için ayet yazmak zorunda kalmamış. Biz buzdağının tepesini görebiliyoruz sadece, olay çok daha büyüktü.

 

Ahzab 4'ü önceden söylemeseydi. Doğrudan Zeyd bin Muhammed'in karısını almış olacaktır. Direk gelini olacaktı.

Ahzab 4'le , bir orta yaptı, önce Zeyd'i Zeyd bin Harise yaptı ki; gelininin almış olmasın , arapları alıştıra alıştıra bu işi yaptı.

 

Zavallı Zeyd. "Allah Resulü karıma dadandı" deseydi, kim inanırdı ona, boşanmaktan başka çaresi varmıydı? kendi karısını, Muhammed'e kendisi istemiş. Ağzını açabilir miydi ? Anında öldürttürürdü Muhammed.

İslam tarihi aşırı makyajlıdır fakat bazen mızrak o kadar büyük olur ki, çuvala sığmaz.

 

++

Resûl-i Ekrem, Zeyd ile görüşmek üzere onun evine gitmişti. Rivayetlerin çoğuna göre o sırada Zeyd evde yoktu. İbn Habîb’e göre ise Zeyd evdeydi ve abdest almaktaydı (el-Muabber, s. 85). Bu sebeple Resûlullah birkaç dakika bekledi. Bu esnada kapının üzerinde asılı yün perde rüzgârdan açılınca Resûlullah Zeyneb’i gördü. O da Peygamber’in dışarıda beklemesinden dolayı telâşa kapılarak aceleyle ve özensiz bir şekilde kapıya geldi.

 

eyneb, Resûl-i Ekrem’i içeriye davet ettiyse de o girmedi ve, “Kalpler üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunan Allah noksan sıfatlardan münezzehtir” diyerek dönüp gitti (Müttakī el-Hindî, X, 364). Resûlullah bu sözüyle kalplerin acayip halleri bulunduğunu, bunu da Cenâb-ı Hakk’ın yarattığını anlatıyordu. 

https://islamansiklopedisi.org.tr/zeyneb-bint-cahs

++

Bacağını açan Zeyneb, bakan Muhammed, ortamda bir de Zeyd varmış. İyi de bu hikayeyi kim yaydı acaba? Zeyneb mi etrafa anlattı, yoksa Muhammed mi? Ya da zavallı Zeyd,"Muhammed karıma dadandı" diye birilerine mi söyledi? Esas bomba bu detayda.

 

Bu hikaye, bu kadar yazılabildiyse, bu buzdağının görünen kısmıdır muhtemelen. Sanırım, olay iyice ayyuka çıkmıştı, saklanacak halde değildi, ayetlerle ortam yatıştırıldı, bize de bu bilgi zerrecikleri kaldı, bunları temizleyemediler.

 

Birini beğenip, hemen Zeyneb'e gidip, İŞİNİ GÖRMEK nedir bu arada?

Bu adam peygamber miydi, Arap Rasputin miydi?

D2LsHr5WoAAeP90.png

 

Bu arada Muhammed'in Zeynep ile yaptığı evliliği, Türk Medeni Kanununa (4721 & 230 numaralı kanunlar) da aykırıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.11.2019 at 14:57, EbûTürâb said:

Sevgili dostum, benim hoşlantı dışında diye belirttiğim kadın Zeynep. 

Peygamberin her evlendiği kadın, sırf güzellik ve cinsellik için midir?  Mesela 46 yaşında(Bazı rivayetler 44), 4 çocuğu ile dul kalan Ümmü Seleme, kendisinin yaşlı ve çocuklu olduğunu belirtmesine rağmen Muhammed Peygamber ile evliliği sırf bu sebepten midir? Ben, Peygamber kadınlardan hoşlanamaz diye bir yerde yazdığımı bilmiyorum, sadece Zeynep konusunda gerekli tahlilleri yapmaktan öteye gitmiyorum. Ayrıca, bir adam güzellik ve cinselliğe o denli düşkün olsaydı, Allah'a bu hükmün geri  çekilmesi için yalvarmaz mıydı?

 

Her kafadan bir ses çıktığı doğrudur, doğru ses ise Kuranı Kerim ile çelişmeyendir.  Bizler, ümmet olarak ne yazık ki, Peygamberin dilediği gibi birliği sağlayamıyoruz. Bunun sorumlusu biz Müslümanlar, İslam değil. Unutmamanı rica ederim, tekrardan ve son olmak üzere 3.kez yazıyorum. 

Önce Kuran, sonra Sünnet, sonra Re'y. 

Ayrıca insanlar birbirine zaten kibar olmalı, bizler karşı karşıya savaşan düşmanlar mıyız? Burada sözleri dile getiriyoruz.

 

Boş laf olsun diye konuşuyorsun.. Cahil dümbeleğin tekisin.

 

Sana minik bir sınav. Muhammedin yaşlandı, ihtiyarladığı diye boşadığı karısı kimdir?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

@EbûTürâb

 

  Ben olsam yapmam dediğin kendi ahlakına sığmayan bir davranışı ahlak timsali olarak gördüğün peygamberine yakıştırıyorsun! İşte buna akıl tutulması diyoruz. Beyin din tarafından uzun yıllar badelendiğinde muhakeme yeteneğini yitiriyor. Mantıklı durumlar mantıksız, mantıksız durumlar mantıklı gibi algılanmaya başlanıyor. Senin durumun da farklı değil.

 

Cahiliye devri diye bok atılan islam öncesi araplarda bile gelininle evlenmek ahlaksızlık olarak görünüyordu, şimdi sen din adına kendi vicdanına sığmadığı için yapmayacağını söylediği bu ahlaksızlığı savunmak zorunda kalıyorsun, çünkü islam bir paket olarak geldiği ve tanrı kelamı kabul edildiği sürece içeriğindeki her türlü saçma, absürt, akıl dışı durumları kabul edip savunmak zorundasın. Evlatlığın karısına çökme olayını bile savunmak zorunda kalan dincinin halini görünce aklıma direkt banker bilo replikleri geliyor;

 

Muhammed geliniyle (Zeynep'le) yattı,ama bir sor bakalım neden yattı?!?

 

bilo.jpg.302538e8b2b790e8de4a8716f81cce68.jpg

 

-Karınla yattım ama sor bakalım neden yattım?

-Vallahi, Billahi, Tillahı Allah yat dedi, yoksa ben yatar mıyın senin karınla!

 

Aslında ayşe annen muhammedi çözmüştü, keşke onun yarısı kadar algınız açık olabilseydi.. 

 

Muhammed, Ahzab 4'ü söyleyene kadar, Zeyd'e "Zeyd bin Muhammed" (Muhammed'in oğlu Zeyd) denir.

Ahzab 4'ten sonra Zeyd bin Harise dendi.

 

Muhammed'in insanlardan utanıp gizlediği, ozaman için bile ahlaksızlık kabul edilen arzuları vardı.

Sonunda uçkur düşkünlüğüne yenik düşer ve Ahzab 37'yi söyleyiverir muhammed. Allah der ki; için yanıyor biliyorum,Zeynebi sana helal kıldım,hayırlı olsun

 

Şimdi soralım muhammed'in gizlediği, insanlardan çekindiği fakat allah'ın ortaya çıkaracağı şey neydi?

A) Zeynep'e olan gizli aşkı

B) Zeynep'le yaşadığı yasak ilişki

C) Zeyd'i boşatmak için kurduğu tuzaklar

D) Zeynep'e dadanması bundan Zeyd'in rahatsız olması

E) Hepsi

 

İş/rezillik/yasak ilişki  ayyuka çıkmasa, Muhammed ayet falan yazarmıydı? Zeynep'le evlenir geçerdi. Hayatından cariyeler dahil 57 kadın gelip/geçmiş, hiçbirisi hakkında evlenmek için ayet yazmak zorunda kalmamış. Biz buzdağının tepesini görebiliyoruz sadece, olay çok daha büyüktü.

 

Ahzab 4'ü önceden söylemeseydi. Doğrudan Zeyd bin Muhammed'in karısını almış olacaktır. Direk gelini olacaktı.

Ahzab 4'le , bir orta yaptı, önce Zeyd'i Zeyd bin Harise yaptı ki; gelininin almış olmasın , arapları alıştıra alıştıra bu işi yaptı.

 

Zavallı Zeyd. "Allah Resulü karıma dadandı" deseydi, kim inanırdı ona, boşanmaktan başka çaresi varmıydı? kendi karısını, Muhammed'e kendisi istemiş. Ağzını açabilir miydi ? Anında öldürttürürdü Muhammed.

İslam tarihi aşırı makyajlıdır fakat bazen mızrak o kadar büyük olur ki, çuvala sığmaz.

 

++

Resûl-i Ekrem, Zeyd ile görüşmek üzere onun evine gitmişti. Rivayetlerin çoğuna göre o sırada Zeyd evde yoktu. İbn Habîb’e göre ise Zeyd evdeydi ve abdest almaktaydı (el-Muabber, s. 85). Bu sebeple Resûlullah birkaç dakika bekledi. Bu esnada kapının üzerinde asılı yün perde rüzgârdan açılınca Resûlullah Zeyneb’i gördü. O da Peygamber’in dışarıda beklemesinden dolayı telâşa kapılarak aceleyle ve özensiz bir şekilde kapıya geldi.

 

eyneb, Resûl-i Ekrem’i içeriye davet ettiyse de o girmedi ve, “Kalpler üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunan Allah noksan sıfatlardan münezzehtir” diyerek dönüp gitti (Müttakī el-Hindî, X, 364). Resûlullah bu sözüyle kalplerin acayip halleri bulunduğunu, bunu da Cenâb-ı Hakk’ın yarattığını anlatıyordu. 

https://islamansiklopedisi.org.tr/zeyneb-bint-cahs

++

Bacağını açan Zeyneb, bakan Muhammed, ortamda bir de Zeyd varmış. İyi de bu hikayeyi kim yaydı acaba? Zeyneb mi etrafa anlattı, yoksa Muhammed mi? Ya da zavallı Zeyd,"Muhammed karıma dadandı" diye birilerine mi söyledi? Esas bomba bu detayda.

 

Bu hikaye, bu kadar yazılabildiyse, bu buzdağının görünen kısmıdır muhtemelen. Sanırım, olay iyice ayyuka çıkmıştı, saklanacak halde değildi, ayetlerle ortam yatıştırıldı, bize de bu bilgi zerrecikleri kaldı, bunları temizleyemediler.

 

Birini beğenip, hemen Zeyneb'e gidip, İŞİNİ GÖRMEK nedir bu arada?

Bu adam peygamber miydi, Arap Rasputin miydi?

D2LsHr5WoAAeP90.png

 

Bu arada Muhammed'in Zeynep ile yaptığı evliliği, Türk Medeni Kanununa (4721 & 230 numaralı kanunlar) da aykırıdır.

Ben yapmam demem bunun ahlaki olarak yanlışlığını benim için vurgulamaz! Bizlere bu konuda farz olan bir emir yoktur ki, bende bu yüzden görüşümü belirttim. Lafı çevirip bükmeni hiç tavsiye etmem. Öncelikle üstte dediğin kelamların yanlışlığını, Muhammed Peygamberin zamanında bizzat eli ile Zeynep ve Zeyd'i evlendirmesi kanıtlıyor.  

Burada belirttiğin (Müttakī el-Hindî, X, 364), Hadis otoriteleri tarafından şu sözler ile eleştirilmekte ki zamanında aynı rivayeti yapan şunlarda var;  et-Taberî, Camiu’l-beyan an te’vili ayi’l-kur’an, Daru’l-Fikr, Beyrut, 1995, XII, 18; Tarih, II, 89-90. 

Ali b. Ahmed el-Vahidî, el-Vecîz fî tefsiri’l-kitabi’l-azîz, Thk: Safvan Adnan Davûdî, Daru’l-kalem, Daru’ş-Şamiyye, Dımaşk, Beyrut, II, 866.

el-Bağavî, Meâlimu’t-tenzîl, Daru’l-Ma’rife, Beyrut, 1987, III, 531.

 

Hatırı sayılır Hadis otoriteleri ise bu konuda rivayete yer vermemiştir. 

Konuyla ilgili rivayetleri nakleden el-Kurtubî, söz konusu rivayetlerle ilgili değerlendirmesinde şöyle demektedir: “Hz.Peygamber’in Zeyd’in karısı Zeyneb’ten hoşlandığı (heviye) rivayetine gelince -bazıları aşık oldu lafzını kullanmışlardır- Bu, ancak Hz.Peygamber’in ismetini bilmeyen ve onun saygınlığını hafife alan cahil insanlardan sadır olabilir. (el-Kurtubî, a.g.e, XIV, 124.)

İbn Kesîr (774/1372), Ahzab suresinin 37. Ayetiyle ilgili olarak İbn Cerir ve İbn Ebî Hatim’in bazı Seleften haberler zikrettiğini, kendisinin de bunların hepsini örnek olarak vermeyi istediğini ve fakat onların sıhhatli olmamasından dolayı irat etmediğini ifade etmektedir.  (İbn Kesîr, Tefsîru’l-kur’ani’l-azîm, Daru Kahraman, İstabul, 1985, VI, 420.)

Bu sebepten İbn Kesir, bu rivayetlere yer vermez! 

Bak bu yorumlarda çok önemlidir, ama sen yine işine geldiğini anlayacaksın bilirim! 

Ömer Nasuhi Bilmen’in de ifade ettiği gibi –söz konusu habere dayanarak- Hz.Peygamber’in Zeynep (r.a)’ya kalben bir temayülde bulunmuş olduğu iddiası doğru değildir. Onun ahlâkı, ulvî şahsiyeti buna mânidir. Öyle bir temayül bulunsa idi, onu daha evvel nikahı altına alabilirdi. (Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’anı Kerim’in Türkçe Meali Alisi ve Tefsîri, Bilmen Yayıevi, İst, Tarihsiz, VI, 2811.)

 

Şu alıntıyı da paylaşayım, ben yazmaktan üşendim çünkü artık. Bir an farz edelim ki Hz.Peygamber onu yarı çıplak görmüş olsa bile, gördüğünde kalbinde muhabbet oluşması veya aşık olması mı gerekir? Unutmayalım ki bu durum, Hz.Zeynep’in Zeyd’in nikahı altında olduğu bir zamanda gerçekleşmiş olmaktadır. Hz.Peygamber’in Zeynep’e aşık olduğuna ilişkin ne Kur’an’da ne de sahih kabul edebileceğimiz hadislerde bir delil mevcut değildir. Böyle bir tavır ahlakî kurallara da aykırıdır. Hz.Peygamber’in böyle bir konumda tasvir edilmesi oldukça yanlıştır. 

 

İbn Ishak’ın eserinde rivayetin nasıl geçtiğine bakalım: Yunus – Ebu Seleme el-Hemdânî Mevlâ eş-Şa’bî – eş-Şa’bî isnadıyla gelen bu rivayette eş-Şa’bî şöyle der: “Zeyd b. Harise hastalandı. Hz.Peygamber onu ziyaret etmeye gitti. Karısı Zeynep bt. Cahş Zeyd’in yanıbaşında oturuyordu. Zeynep bazı işler için kalktı ve Hz.Peygamber ona baktı, sonra başını indirdi de “kalpleri ve gözleri çeviren Allah’ı tenzih ederim” dedi. Bunun üzerine Zeyd ona : “senin için onu boşayayım” dedi. Hz.Peygamber “hayır” dedi. Bunun üzerine Ahzab süresinin 37. Ayeti nazil oldu.

 

İbn İshak, bu senin rivayet olarak verdiğin adamlara nazaran otorite de ne kadar sağlam olduğu da bilinen bir alimdir ayrıca!

 

Şu ana kadar ki baktığımız Tefsirlerde söz konusu rivayeti el-Ferrâ, el-Vâhidî, el-Bağavî, el-Beydavî, en-Nesefî ve Ebu’s-Suûd, hiçbir isnada dayandırmadan nakletmekte ve söz konusu ayetin tefsirinde kullanmaktadırlar. el-Kurtubî bu rivayeti farklı iki şekilde nakletmekte birincisini “Mukatil b. Hayyan şöyle dedi” diyerek naklederken, diğerini herhangi bir isnada dayandırmamaktadır. İbn Kesîr ise yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu konuda gelen rivayetlerin sıhhatli olmadığı gerekçesiyle irat etmediğini söylemektedir. İbnu’l-Cevzî, “Mukatil b. Hayyan (ö.150’den önce) şöyle dedi”, “bazıları şöyle dedi” ve “Hammad b. Zeyd şöyle dedi”diyerek farklı lafızlarla değişik yönlerden nakletmektedir.

 

Sonra bu rivayette sanki Hz.Peygamber Zeynep’i ilk defa görmüş de güzelliğine vurulmuş gibi bir tasvir vardır. Oysa ki Zeyneb’in güzelliğini Rasulullah’ın henüz yeni görüp anlamış olması aklen kabul edilemez. Zira Zeynep, Rasullulah’ın halasının kızı olması sebebiyle, ta çocukluğundan beri görüp bildiği ve özellikle tesettür edilmemiş bulunduğu dönemde vücut güzelliğine yakından muttalî olduğu bir kadın iken, bunu ilk defa görülmüş ve beğenilivermiş diye anlatmak kendi kendini yalanlayan bir hikayedir.  (Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Azim, İst, VI, 318.)

 

Bu kadar yeterli, devamını hem okumayacağınızı bildiğimden, hemde kaldıramayacağınızı bildiğimden paylaşmayacağım. Elle tutulur, gerçek deliller ile gelinmesini rica ediyorum.

İslam alimleri bu konuda ikiye ayrılmış bir durumdadır lakin Otoriter yön olarak, bu yukarıda sayılan ''aşk, cinsellik'' gibi durumlar kesinlikle kabul edilmiyor!

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, EbûTürâb said:

Ben yapmam demem bunun ahlaki olarak yanlışlığını benim için vurgulamaz! Bizlere bu konuda farz olan bir emir yoktur ki, bende bu yüzden görüşümü belirttim. Lafı çevirip bükmeni hiç tavsiye etmem. Öncelikle üstte dediğin kelamların yanlışlığını, Muhammed Peygamberin zamanında bizzat eli ile Zeynep ve Zeyd'i evlendirmesi kanıtlıyor.  

Burada belirttiğin (Müttakī el-Hindî, X, 364), Hadis otoriteleri tarafından şu sözler ile eleştirilmekte ki zamanında aynı rivayeti yapan şunlarda var;  et-Taberî, Camiu’l-beyan an te’vili ayi’l-kur’an, Daru’l-Fikr, Beyrut, 1995, XII, 18; Tarih, II, 89-90. 

Ali b. Ahmed el-Vahidî, el-Vecîz fî tefsiri’l-kitabi’l-azîz, Thk: Safvan Adnan Davûdî, Daru’l-kalem, Daru’ş-Şamiyye, Dımaşk, Beyrut, II, 866.

el-Bağavî, Meâlimu’t-tenzîl, Daru’l-Ma’rife, Beyrut, 1987, III, 531.

...

...

Bıdı bıdı bıdı...

 

 

İlk ağzıdan dinlemiş, görmüş, yaşamış olanların laflarına itibar etmeyip, 1400 sene falan sonra edilen teranelere mi bakacağız ?

 

Muhammedin, safiyyeyi cariye edip, eve bile varmayı beklemeden oracıkta, meşin çadırda sikip geçtiğini de mi inkar edeceksiniz?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

İslam alimleri bu konuda ikiye ayrılmış bir durumdadır lakin Otoriter yön olarak, bu yukarıda sayılan ''aşk, cinsellik'' gibi durumlar kesinlikle kabul edilmiyor!

 

Elbette kabul etmeyecekler! Aksini beklemek zaten saflık olur, kendi bacaklarına kurşun sıkacak değiller.

Sonuçta evrenin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, her müslümün örnek alması gereken, ne yaptıysa aynısının sünnet olduğu ahlak timsali payesi biçilmiş birisinden bahsediyoruz, bu adama toz kondurmaları na mümkün. Ama durum ortada, mızrak çuvala sığmıyor işte,

 

Alıntı

"kalplerin" acayip halleri 

kalkmış şey ferman dinlemez demiş atalar..

tarihinde Ebu Kafir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

Boş laf olsun diye konuşuyorsun.. Cahil dümbeleğin tekisin.

 

Sana minik bir sınav. Muhammedin yaşlandı, ihtiyarladığı diye boşadığı karısı kimdir?

 

Cahil olduğum doğrudur, yalnız bu cahilliğim sizlerin cahilliği ile yarışacak olsa kimin cahilliğinin açıkça daha fazla olduğu da bellidir! Sizler yorum yapıp, kendi kendiniz yargılamayı çok seversiniz ya! 

 

İhtiyarladığı diye boşadığı diyorsun,i Sevde ile boşanmamıştır bu bir! İkincisi halbuki biraz tarihi karıştırıp baksaydın keşke! Sevde ile Muhammed evlendiğinde Sevde kaç yaşındaymış! Resulullah, Medine’ye hicret edip orada Aişe ile evleninceye kadar Sevde onun üç yıl boyunca tek eşi oldu. Sebepte yaşlandı diye değil. Al sana koskoca bir sahih rivayet. Sen bunu da reddedersin ey cahil.

 

Hz. Sevde, ölen eşinin kardeşi Süheyl b. Amr'ı Bedir savaşı esirleri arasında ve elleri bağlı olarak görünce şöyle dediği nakledilir:

"Ey Ebâ Yezid! Kendinizi nasıl teslim ettiniz? Şerefinizle ölemediniz mi?" Hz. Peygamber bunu duyunca ona:

"Sevde! Sen Allah'a ve Rasûlüne karşı mı geliyorsun?" deyince Sevde:

"Ey Allah'ın Rasûlü! Seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, Ebû Yezid'i böyle görünce bunları söylemekten kendimi alamadım." cevabını verdi.

Bunun üzerine Hz. Muhammed (asm) Sevde'yi boşamaya niyetlendi, ancak Sevde ona:

"Ya Rasulallah, beni boşama! Merhameten nikâhında tut! Beni kaybolmakla yüz yüze bırakma." diye yalvardı.

Hz. Peygamber de onun bu ricasını kabul etti.

Kaynak İbn Hişam "es-Sîretü'n-Nebeviyye"

 

6 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

İlk ağzıdan dinlemiş, görmüş, yaşamış olanların laflarına itibar etmeyip, 1400 sene falan sonra edilen teranelere mi bakacağız ?

 

Muhammedin, safiyyeyi cariye edip, eve bile varmayı beklemeden oracıkta, meşin çadırda sikip geçtiğini de mi inkar edeceksiniz?

 

İlk ağız mı? :)))) Araştır bakalım, ilk ağızdan kim belirtmiş. Koskoca kaynak bırakıyorum da siz yine göz gezdirmeden, kendi bildiğinize devam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

 

Elbette kabul etmeyecekler! Aksini beklemek zaten saflık olur, kendi bacaklarına kurşun sıkacak değiller.

Sonuçta evrenin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, her müslümün örnek alması gereken, ne yaptıysa aynısının sünnet olduğu ahlak timsali payesi biçilmiş birisinden bahsediyoruz, bu adama toz kondurmaları na mümkün. Ama durum ortada, mızrak çuvala sığmıyor işte, kalkmış şey ferman dinlemez demiş atalar..

Ah canım ah, yazdığımı oku da zor olmasın. Yine cımbızlama. Yazık vallahi yazık! 

Olum kabul edin lan, kimse dalga geçmez sizle kabul ettiniz diye söz veriyorum bak. Ya da sen işine gelen alime uy, hayatını dahi bile araştırmadan. 

Sizlerin bu konuda otoriter bir ilim sahibi olmadığınız belli, çok okuyup araştırdıktan sonra bu konuda benle tartışmak isterseniz beni çok mutlu edersiniz. Gerçek manada araştırıp bilenleri istiyorum konu altına. Ayrıca verdiğim kaynakları oku, internet de açık erişim halindeler! 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, EbûTürâb said:

Emin misin?  sadece Muhammed söylemiş öyle mi? "Ya Rasûlüllah! Allah'a yemin ederim ki ben, senin diğer eşlerinden biri gibi değilim. Onları, babaları, kardeşleri veya aileleri evlendirdi. Benden başka, Allah'ın gökte seninle evlendirdiği var mıdır?" diye soruyordu (İbn Sa'd et-Tabakat, VIII/102-103; İbn Hacer, el-İsâbe, IV/307).

"Allah'ın ona yaptığı ikramdan dolayı bize karşı üstünlük taslar demiştim" (İbn Hacer, el-İsâbe, IV/307)

"Diğer hanımlarının sana karşı nazlanamayacağı üç şeyle nazlanabilirim" demiş. Bunlar:

1. Senin dedenle benim dedem aynı kişi (Abdülmuttâlib)dir.
2. Beni sana nikâhlayan Allah'tır.
3. Aradaki elçi Cebrail aleyhisselâmdır (İbn Kesir, el-Bidaye ve'n Nihaye, IV, 148).

 

Evvela araştır, araştır ki doğruları bilesin. Diğer yazdıklarına akşam değineceğim.

 

 

Tabii ki Muhammed demiş, bunu göremeyecek kadar aptal mısın? Evet, aptalsın tabii, aptal olmasan bu apaçık gerçeği görürdün. Bana araştır diye sayıklayacağına biraz aklını ve mantığını kullan... diyeceğim de neredeee? Arabın kıçından üfürdüğü zırvalara inanmazsa sonsuza kadar yakılacağını sanan birisi nasıl aklını ve mantığını kullansın ki? Sen bu korkuyla Muhammed sülalendeki tüm kadınları sıraya dizse ona da bir kılıf bulursun. Onur, gurur, akıl, mantık falan kalmamış ki sende.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Tabii ki Muhammed demiş, bunu göremeyecek kadar aptal mısın? Evet, aptalsın tabii, aptal olmasan bu apaçık gerçeği görürdün. Bana araştır diye sayıklayacağına biraz aklını ve mantığını kullan... diyeceğim de neredeee? Arabın kıçından üfürdüğü zırvalara inanmazsa sonsuza kadar yakılacağını sanan birisi nasıl aklını ve mantığını kullansın ki? Sen bu korkuyla Muhammed sülalendeki tüm kadınları sıraya dizse ona da bir kılıf bulursun. Onur, gurur, akıl, mantık falan kalmamış ki sende.

Ve sağduyu şöyle dedi EbuTurab'a, Aklını ve Mantığını kullan!

Yazık be yazık, sen kendi yorumlarını katmaya devam et. Kendi kendine tahlil yaparsın bu konuda. Yine kendin anlatır, kendin inanırsın. Karşına böyle löp diye belgeli yazılar geldiğinde de, lafı çevirip büküp kendini aklamaya çalışırsın.

Buradan tüm forum sakinlerine sesleniyorum, bu konuda benden gerçek kaynaklar ile ders almak isteyen varsa buyursun. Söz veriyorum, yahudiymiş, hristiyanmış, ateistmiş, deistmiş ayırt etmeden. Onları bu konuda otoriterler ile bilgilendireceğim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

Ve sağduyu şöyle dedi EbuTurab'a, Aklını ve Mantığını kullan!

Yazık be yazık, sen kendi yorumlarını katmaya devam et. Kendi kendine tahlil yaparsın bu konuda. Yine kendin anlatır, kendin inanırsın. Karşına böyle löp diye belgeli yazılar geldiğinde de, lafı çevirip büküp kendini aklamaya çalışırsın.

Buradan tüm forum sakinlerine sesleniyorum, bu konuda benden gerçek kaynaklar ile ders almak isteyen varsa buyursun. Söz veriyorum, yahudiymiş, hristiyanmış, ateistmiş, deistmiş ayırt etmeden. Onları bu konuda otoriterler ile bilgilendireceğim. 

bu arkadaşta  illa  bir şeyler  yazmalıyım  durumu  var  herhalde.Konuyla  ilgili  illa  bir şeyler yazma ihtiyacı  duyuyor  gibi  iletilere  bakıyorum  sonda  ebu  turab  yazıyor ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
48 dakika önce, EbûTürâb yazdı:

Ben yapmam demem bunun ahlaki olarak yanlışlığını benim için vurgulamaz! Bizlere bu konuda farz olan bir emir yoktur ki, bende bu yüzden görüşümü belirttim. Lafı çevirip bükmeni hiç tavsiye etmem. Öncelikle üstte dediğin kelamların yanlışlığını, Muhammed Peygamberin zamanında bizzat eli ile Zeynep ve Zeyd'i evlendirmesi kanıtlıyor.  

Burada belirttiğin (Müttakī el-Hindî, X, 364), Hadis otoriteleri tarafından şu sözler ile eleştirilmekte ki zamanında aynı rivayeti yapan şunlarda var;  et-Taberî, Camiu’l-beyan an te’vili ayi’l-kur’an, Daru’l-Fikr, Beyrut, 1995, XII, 18; Tarih, II, 89-90. 

Ali b. Ahmed el-Vahidî, el-Vecîz fî tefsiri’l-kitabi’l-azîz, Thk: Safvan Adnan Davûdî, Daru’l-kalem, Daru’ş-Şamiyye, Dımaşk, Beyrut, II, 866.

el-Bağavî, Meâlimu’t-tenzîl, Daru’l-Ma’rife, Beyrut, 1987, III, 531.

 

Hatırı sayılır Hadis otoriteleri ise bu konuda rivayete yer vermemiştir. 

Konuyla ilgili rivayetleri nakleden el-Kurtubî, söz konusu rivayetlerle ilgili değerlendirmesinde şöyle demektedir: “Hz.Peygamber’in Zeyd’in karısı Zeyneb’ten hoşlandığı (heviye) rivayetine gelince -bazıları aşık oldu lafzını kullanmışlardır- Bu, ancak Hz.Peygamber’in ismetini bilmeyen ve onun saygınlığını hafife alan cahil insanlardan sadır olabilir. (el-Kurtubî, a.g.e, XIV, 124.)

İbn Kesîr (774/1372), Ahzab suresinin 37. Ayetiyle ilgili olarak İbn Cerir ve İbn Ebî Hatim’in bazı Seleften haberler zikrettiğini, kendisinin de bunların hepsini örnek olarak vermeyi istediğini ve fakat onların sıhhatli olmamasından dolayı irat etmediğini ifade etmektedir.  (İbn Kesîr, Tefsîru’l-kur’ani’l-azîm, Daru Kahraman, İstabul, 1985, VI, 420.)

Bu sebepten İbn Kesir, bu rivayetlere yer vermez! 

Bak bu yorumlarda çok önemlidir, ama sen yine işine geldiğini anlayacaksın bilirim! 

Ömer Nasuhi Bilmen’in de ifade ettiği gibi –söz konusu habere dayanarak- Hz.Peygamber’in Zeynep (r.a)’ya kalben bir temayülde bulunmuş olduğu iddiası doğru değildir. Onun ahlâkı, ulvî şahsiyeti buna mânidir. Öyle bir temayül bulunsa idi, onu daha evvel nikahı altına alabilirdi. (Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’anı Kerim’in Türkçe Meali Alisi ve Tefsîri, Bilmen Yayıevi, İst, Tarihsiz, VI, 2811.)

 

Şu alıntıyı da paylaşayım, ben yazmaktan üşendim çünkü artık. Bir an farz edelim ki Hz.Peygamber onu yarı çıplak görmüş olsa bile, gördüğünde kalbinde muhabbet oluşması veya aşık olması mı gerekir? Unutmayalım ki bu durum, Hz.Zeynep’in Zeyd’in nikahı altında olduğu bir zamanda gerçekleşmiş olmaktadır. Hz.Peygamber’in Zeynep’e aşık olduğuna ilişkin ne Kur’an’da ne de sahih kabul edebileceğimiz hadislerde bir delil mevcut değildir. Böyle bir tavır ahlakî kurallara da aykırıdır. Hz.Peygamber’in böyle bir konumda tasvir edilmesi oldukça yanlıştır. 

 

İbn Ishak’ın eserinde rivayetin nasıl geçtiğine bakalım: Yunus – Ebu Seleme el-Hemdânî Mevlâ eş-Şa’bî – eş-Şa’bî isnadıyla gelen bu rivayette eş-Şa’bî şöyle der: “Zeyd b. Harise hastalandı. Hz.Peygamber onu ziyaret etmeye gitti. Karısı Zeynep bt. Cahş Zeyd’in yanıbaşında oturuyordu. Zeynep bazı işler için kalktı ve Hz.Peygamber ona baktı, sonra başını indirdi de “kalpleri ve gözleri çeviren Allah’ı tenzih ederim” dedi. Bunun üzerine Zeyd ona : “senin için onu boşayayım” dedi. Hz.Peygamber “hayır” dedi. Bunun üzerine Ahzab süresinin 37. Ayeti nazil oldu.

 

İbn İshak, bu senin rivayet olarak verdiğin adamlara nazaran otorite de ne kadar sağlam olduğu da bilinen bir alimdir ayrıca!

 

Şu ana kadar ki baktığımız Tefsirlerde söz konusu rivayeti el-Ferrâ, el-Vâhidî, el-Bağavî, el-Beydavî, en-Nesefî ve Ebu’s-Suûd, hiçbir isnada dayandırmadan nakletmekte ve söz konusu ayetin tefsirinde kullanmaktadırlar. el-Kurtubî bu rivayeti farklı iki şekilde nakletmekte birincisini “Mukatil b. Hayyan şöyle dedi” diyerek naklederken, diğerini herhangi bir isnada dayandırmamaktadır. İbn Kesîr ise yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu konuda gelen rivayetlerin sıhhatli olmadığı gerekçesiyle irat etmediğini söylemektedir. İbnu’l-Cevzî, “Mukatil b. Hayyan (ö.150’den önce) şöyle dedi”, “bazıları şöyle dedi” ve “Hammad b. Zeyd şöyle dedi”diyerek farklı lafızlarla değişik yönlerden nakletmektedir.

 

Sonra bu rivayette sanki Hz.Peygamber Zeynep’i ilk defa görmüş de güzelliğine vurulmuş gibi bir tasvir vardır. Oysa ki Zeyneb’in güzelliğini Rasulullah’ın henüz yeni görüp anlamış olması aklen kabul edilemez. Zira Zeynep, Rasullulah’ın halasının kızı olması sebebiyle, ta çocukluğundan beri görüp bildiği ve özellikle tesettür edilmemiş bulunduğu dönemde vücut güzelliğine yakından muttalî olduğu bir kadın iken, bunu ilk defa görülmüş ve beğenilivermiş diye anlatmak kendi kendini yalanlayan bir hikayedir.  (Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Azim, İst, VI, 318.)

 

Bu kadar yeterli, devamını hem okumayacağınızı bildiğimden, hemde kaldıramayacağınızı bildiğimden paylaşmayacağım. Elle tutulur, gerçek deliller ile gelinmesini rica ediyorum.

İslam alimleri bu konuda ikiye ayrılmış bir durumdadır lakin Otoriter yön olarak, bu yukarıda sayılan ''aşk, cinsellik'' gibi durumlar kesinlikle kabul edilmiyor!

 

 

Hala  aynı  muhabbet  mi  yapıyorsun  neden  savunuyorsun  cidden  bu  kadar  boşver  gitsin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Hala  aynı  muhabbet  mi  yapıyorsun  neden  savunuyorsun  cidden  bu  kadar  boşver  gitsin?

 

23 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

bu arkadaşta  illa  bir şeyler  yazmalıyım  durumu  var  herhalde.Konuyla  ilgili  illa  bir şeyler yazma ihtiyacı  duyuyor  gibi  iletilere  bakıyorum  sonda  ebu  turab  yazıyor ?

 

Hakkı savunmaktan asla çekinmiyorum, ben doğru olan şeyin insanlara yanlış olarak aktarılmasına karşıyım. Ne zaman olursa olsun yazarım. Dileyen beni dilediği gibi eleştirsin. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, EbûTürâb yazdı:

 

 

Hakkı savunmaktan asla çekinmiyorum, ben doğru olan şeyin insanlara yanlış olarak aktarılmasına karşıyım. Ne zaman olursa olsun yazarım. Dileyen beni dilediği gibi eleştirsin. 

tamam  anlattın  diyelim  ne  olacak  veya  inandık  diyelim  sonuç?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...