Jump to content

Güzel kadın nedir öğrenin softalar!


Recommended Posts

 

Almanya’da yılın doktoru seçilen Dilek Gürsoy ödülünü Düsseldorf’da düzenlenen törende aldı. Yapay kalp alanındaki çalışmaları ile tanınan Dilek Gürsoy, “En büyük ödül yaşam kurtarmak" dedi.

 

Almanya'da doğup büyüyen kalp cerrahı Dilek Gürsoy, yapay kalp alanındaki çalışmalarından dolayı layık görüldüğü "German Medical Award 2019” ödülünü Düsseldorf kentinde düzenlenen törende aldı.

Almanca konuşulan Almanya, Avusturya ve İsviçre'de yılın hekimlerinin belirlendiği ödül töreninden sonra DW Türkçe'den Tuncay Yıldırım’a konuşan Dr. Dilek Gürsoy, ödülden dolayı kendini çok mutlu hissettiğini söyledi.

Almanca konuşulan ülkelerin en prestijli tıp ödülünü kazandığını öğrendiğinde büyük bir gurur yaşadığını anlatan Gürsoy, "Kazandığım bu ödül elbette çok önemli ama ben asıl ödülümü yapay kalp naklettiğim ve yeniden yaşama bağlanan insanlardan alıyorum” diye konuştu. 

"DİJİTALLEŞME HASTA- DOKTOR İLİŞKİSİNİ OLUMSUZ ETKİLEMEMELİ"

Ödül törenini, meslektaşlarına hastalarıyla diyaloglarını güçlü tutma çağrısı yapmak için bir fırsat olarak gördüğünü de kaydeden Gürsoy, dijitalleşme çağında hasta ve doktor ilişkisinin zayıflamasına izin verilmemesi gerektiğine işaret etti.

 

Gürsoy, "Törendeki konuşmamamda da vurguladım. Tıp çok ilerliyor. Her şey dijitalleşti. Bu durum elbette çok iyi, çok olumlu. Ancak bir de sakıncası var. Çünkü doktorla hasta ilişkisi zarar görebilir. Doktor hastası ile ilişkisini dijital cihazlarla sınırlamamalı. Onu dinlemeli ve anlamalı. Çünkü özellikle kalp hastaları için doktora güvenmek çok önemli. Doktoruna güvenen ve ona inanan hastalar daha hızlı iyileşiyor” dedi.

En büyük amacının sadece yapay kalp alanında hizmet veren bir tıp merkezi kurmak olduğunu sözlerine ekleyen Dilek Gürsoy, ödülün bu bağlamda kendisine motivasyon sağlayacağını ifade etti.

Tıp fakültesinden 2003 yılında mezun olduktan sonra yapay kalp nakli üzerine uzmanlaşmaya başladığını anlatan Dr. Dilek Gürsoy,  "İlk yapay kalp naklini Duisburg'da 2012 yılında gerçekleştirdim. Almanya'da bu nakli yapan ilk kadın doktor benim. İnsanlar ve hayvanlara toplam 50 yapay kalp nakli yaptım. Kalp yetmezliği sorunu yaşayan insanların sıkıntılarını biliyorum. Mevcut yapay kalpler çok ideal değil. Benim 2010 yılından beri üzerinde çalıştığım yapay kalp daha sessiz ve daha az kablolu olacak. Dolayısıyla taşıyan insanlar daha rahat edecekler. 2023 yılında inşallah bu yapay kalbi insanlara nakletmeye başlayacağız” şeklinde konuştu.

"KADINLAR İÇİN ÖRNEK"

"German Medical Award 2019” Ödül Komitesi Başkanı Yvonne Esser, Dr. Dilek Gürsoy'a ödül vermekten ötürü büyük bir sevinç yaşadıklarını belirterek, "Kalp cerrahisi kadınlar tarafından pek benimsenmeyen bir branş. Bu çok önemli branşta başarılı olmuş bir kadına ödül vermekten dolayı mutluyuz” dedi.

Dilek Gürsoy'u ödül töreninde annesi Zeynep Gürsoy ile ağabeyi Fikri Gürsoy da yalnız bırakmadı. Törene Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosu  Ayşegül Gökçen Karaarslan ile Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Göç ve Uyum Müsteşarı Serap Güler de katıldı.

Odatv.com

 

Ve ödülünü aldı

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Aspergers yazdı:

Neymis guzel kadin, anlamadim. Basligi neden boyle yaptin?

 

Erkeğin kölesi olacak, tecavüz edilecek, seçme şansı olmayacak, eğitimi erkeklere kölelik üzerine olacak, kara çarşafa bürünecek, seks kölesi olacak, bilim derse şeytan ilan edilecek.

İşte softalara, dincilere göre güzel kadın demek budur.

Bizlere göre de başlıktaki gibi özgürlüğü yakalamış, kendi yeteneklerini ortaya dökmüş kadın güzel kadındır.

Başlık, güzel kadının ne demek olduğunu dincilere, softalara, yobazlara öğretiyor, tabi öğrenirlerse...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türk bilim insanından bir ilk

Dr. Öğr. Üyesi Elif Nur Fırat Karalar, Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirdiği çalışmaları dolayısıyla Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü’nün (EMBO- European Moleculer Biology Organization) Genç Araştırmacılar Programı’na seçilen ilk Türk bilim insanı oldu...

Türk bilim insanından bir ilk

 

Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Elif Nur Fırat Karalar, Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirdiği çalışmaları dolayısıyla Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü’nün (EMBO- European Moleculer Biology Organization) Genç Araştırmacılar Programı’na seçilen ilk Türk bilim insanı oldu.

2000 yılından bu yana 400 bilim insanının seçildiği EMBO Genç Araştırmacılar Programı'na yaşam bilimleri alanında gelecek vadeden, üstün nitelikli ve uluslararası çalışmalarıyla öne çıkan henüz 40 yaşını doldurmamış bilim insanları seçiliyor. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, hücre bölünmesi ve iletişimde önemli rol alan hücre yapılarının oluşumu ve görevleri üzerine yürüttüğü çalışmalarıyla bu programa seçilen 27 genç yaşam bilimciden biri oldu.

Dört yıllık görev sürelerinin ikinci yılında her birine 15 bin euro ödül verilecek genç araştırmacılar, daha fazla mali destek alabilmek ve konferanslara katılabilmek için fon başvurusunda bulunabilecek. Bu yılın Genç Araştırmacıları 15 farklı ulusu temsil ediyor. Programa bu yıl 229 geçerli başvuru yapıldı.

Dr. Elif Nur Fırat Karalar, EMBO Genç Araştırmacılar Programı'yla 129 kişinin dâhil olduğu Genç Araştırmacı ağına katılacak ve Ocak 2020 itibarıyla dört yıllık görevine başlayacak. Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü tarafından kendisine ve ekibine maddi ve pratik destek sağlanacak olan Dr. Elif Nur Fırat Karalar, bunun yanı sıra ağdan faydalanma hakkına sahip olacak.

EMBO Genç Araştırmacılar Programı'nın araştırma grubu ve kendisi açısından bilimsel mükemmellik ve liderliklerini ortaya koyan bir sertifika olduğunu vurgulayan Dr. Elif Nur Fırat Karalar şunları söyledi:

“Bilimde kadınların görünürlük sorunun hâlâ son derece hissedilir olduğu ve cam duvarların birçok alanda kadınların önüne çıktığı düşünüldüğünde üç çocuk annesi bir Türk bilim kadını olarak bu ödüle layık görüldüğüm için çok mutlu ve gururluyum. Çoğunluğu Türk öğrencilerden oluşan araştırma ekibimin de destekleriyle bilime yaptığım katkıların bu tür ödüllerle fark ediliyor olması çok gurur verici. Ödül kapsamında 4 yıl süresince ben ve araştırma ekibim EMBO ve Avrupa Moleküler Biyoloji EMBL laboratuvarının olanaklarından faydalanacağız. Bu olanaklar arasında seyahat desteği, kısa sureli araştırma bursları, konferans organizasyonu, araştırma fonu gibi destekler var. Dolayısıyla bu ödül bilimsel araştırmalarımıza önemli bir ivme kazandıracak ve araştırma grubumun, benim ve Türkiye'nin uluslararası bilimsel alanda görünürlüğünü artıracak.”

 

Odatv.com

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.11.2019 at 22:10, Brad pit yazdı:

 

Güzel görünümle alakalı bir şey, kişilikle duruşunla ilgili değil. 

 

 

 

Bakın başlıkta softalara vurgu yapılmış, onlara göre güzel kadın görünüşü güzel olandır ki, siz de aynı düşünceyle bir kadının güzelliğini sadece görüntüsüyle değerlendirmişsiniz.

Bir kadının güzelliğini salt görüntüsüyle biçmek ilkel bir anlayıştır, geri kalmış toplumlarda aynı düşünce hakimdir, Hindistan'dan Fas'a kadar özellikle islam ülkelerinde hep bu bakış açısını görürsünüz.

Oysa bir insanın asıl güzelliği duruşuyla, kişiliğiyle değerlendirilir, bu bütün cinsler için geçerli olduğu gibi kadınların üzerindeki bu hakim anlayış artık terkedilerek onun güzelliği bütün özellikleriyle, yetenekleriyle, kişiliğiyle, başarılarıyla değerlendirilmelidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.11.2019 at 08:20, bilgivehis yazdı:

 

Bakın başlıkta softalara vurgu yapılmış, onlara göre güzel kadın görünüşü güzel olandır ki, siz de aynı düşünceyle bir kadının güzelliğini sadece görüntüsüyle değerlendirmişsiniz.

Bir kadının güzelliğini salt görüntüsüyle biçmek ilkel bir anlayıştır, geri kalmış toplumlarda aynı düşünce hakimdir, Hindistan'dan Fas'a kadar özellikle islam ülkelerinde hep bu bakış açısını görürsünüz.

Oysa bir insanın asıl güzelliği duruşuyla, kişiliğiyle değerlendirilir, bu bütün cinsler için geçerli olduğu gibi kadınların üzerindeki bu hakim anlayış artık terkedilerek onun güzelliği bütün özellikleriyle, yetenekleriyle, kişiliğiyle, başarılarıyla değerlendirilmelidir.

Sacmalama. Guzel kadinin tanimi bellidir. Kelimelerin anlamlariyla oynayip kendini avutmak zavallilarin isidir.

 

Guzel degilsen, degilsindir. Bu kadar basit. Benim icim guzel veya benim gonlum zengin gibi laflar edip kendinizi kucuk dusuruyorsunuz.

 

Ornegin fahiselige seks isciligi demek gibi. Arastirmalarda seks isciligi demek bana mantikli geliyor ama bir fahisenin seks iscisiyim demesi biraz komik. Or...pu demek biraz agir. Ayrica her fahise, or...pu da degildir. Or...pu bu isi zevkle, keyifle yapan kisiye denir.

 

Yani, kisacasi guzel, zengin olmak isteyip, olamayip, kelimenin anlamini degistirip "ben de guzelim, ben de zenginim" demek ne yahu?

tarihinde Aspergers tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türk bilim kadınından buluş

 

Türk bilim kadınından buluş

 

Deniz altında çekilen fotoğrafların neden hep mavi ve yeşilimsi tonlara sahip olduğunu merak ettiniz mi? Bu aslında suya giren güneş ışınlarının kırılarak farklı renklere ayrılması ve kırmızı renk ışınların derinlere kadar ulaşamamasından kaynaklanıyor. Ancak artık bu renk bozulmasını düzeltmek bir Türk bilim insanının çalışması sayesinde mümkün.

Makine mühendisi ve okyanus bilimci Derya Akkaynak ve Haifa Üniversitesi’nden Tali Treibitz, su altında çekilen fotoğraflardaki renkleri karada çekilmiş gibi düzelten "Sea-thru" isimli yeni bir algoritma geliştirdi. Akkaynak, euronews Türkçe'ye bu buluşun neden okyanus bilimciler için çığır açan nitelikte olduğunu anlattı.

"Sea" (deniz) ve "see through" (şeffaf) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan "Sea-thru", su altında çekilen fotoğraflardaki renkleri düzeltmeye yarıyor. Akkaynak, bu buluşun 3,5 yıllık teorik ve pratik çalışmalar sonucu ortaya çıktığını belirtiyor.

Euronews’in haberine göre daha önce uygulanan algoritmaların atmosferik koşullar için formüle edildiğini söyleyen Akkaynak, yeni bir denklem ile bu sorunu çözdüklerini açıklıyor. Okyanus bilimci, "Sea-thru algoritması da bu Akkaynak-Treibitz Modeli adı verilen denklemin içindeki değişkenleri hesaplayıp, fizik kuralları dahilinde, kaybolan renkleri geri getiriyor. Yani aslında algoritmanın başarısının sırrı fiziği doğru kullanmak" ifadelerini kullanıyor.

Algoritmanın doğru çalışabilmesi için aynı objenin farklı mesafelerden fotoğraflanması gerekiyor. Bunun haricinde üzerinde renklerin olduğu fotoğraflama kartı gibi bir ek teçhizat gerekmiyor.

DENİZ BİLİMİNDE YAPAY ZEKA ÇAĞININ BAŞLANGICI

 

Bilim kadını Akkaynak'ın buluşu, deniz bilimlerinde yeni bir çağın başlangıcı olarak nitelendirilebilir. Zira fotoğraflardan su etkenin çıkarılması, bilgisayarlara bu görüntüleri daha iyi anlama imkanı verecek.

Akkaynak, euronews'e verdiği demeçte, "Böylece bilim insanları topladıkları verileri daha çabuk, elle değil de otomatik olarak analiz edebilecek, denizlerimiz hakkında daha çabuk bilgi sahibi olabileceğiz, ve nihayet bir gün, sömürmek, tüketmek, kirletmek yerine anlayıp, sevip, koruyabileceğiz" diyor.

Bu algoritma daha sonra belki Photoshop gibi yazılımlara, gerçek zamanlı deniz gözlüklerine ve hatta cep telefonlarınıza kadar gelebilecek.

SU HAYVANLARI DÜNYAYI NASIL GÖRÜYOR

Derya Akkaynak, bu projesinden sonra araştırmak istediği konunun su altında yaşayan hayvanların dünyayı nasıl gördüğünü anlamak olduğunu belirtiyor. Akkaynak, "Mesela kamufle olmuş bir ahtapot bir müren balığına nasıl görünüyor, yeni kamera sistemleri ve yazılımlar tasarlayarak bunun üzerinde çalışıyorum" şeklinde konuşuyor.

Uzun süredir ABD'de çalışmalarını yürüten araştırmacı, son dönemlerde Türkiye'den de teklifler aldığını ifade ederek, "Türkiye’deki üniversitelerde ve Türkiye’nin denizlerinde araştırma yapmayı elbette çok istiyorum" diyor.

Akkaynak, beraber proje üretip, fon başvurusu yapmak isteyen araştırmacıların kendisine ulaşabileceğini açıklıyor.

deniz.jpg

GENÇ BİLİM İNSANLARINA 3 TAVSİYE

Mühendis ve araştırmacı Dr. Derya Akkaynak, bilim alanında çalışma yapmak isteyen gençlere üç önemli tavsiyede bulunuyor:

"Sizi heyecanlandıracak bir konuyu bulana kadar çeşitli işlerde veya projelerde çalışın, değişiklik yapmaktan korkmayın. Her işten önemli bir beceri elde ederek ayrılabilirsiniz, hiç birisi vakit kaybı değil. Eninde sonunda (benim için 10 sene sürdüğü gibi), sabah koşarak gitmek isteyeceğiniz bir bilimsel ortam bulacaksınız."

"İkincisi, akademik hayatta çok önemli rolü olan, ama bize okulda öğretilmeyen bazı şeyler var. Mesela sunum. Teknik yeterliliğin yanı sıra, yaptığınız işin önemini terimler kullanmadan, herkesin anlayabileceği, vücut dilini doğru kullanarak anlatabilmemiz lazım. Her projeyi bir hikaye olarak düşünün, her projenin hikayesini her seviyeden dinleyiciye/okuyucuya anlatabilmemiz lazım. Teknik bir konferans da olsa, bilimsel bir makale de olsa, kullandığımız dilin, seçtiğimiz sözcüklerin, çizdiğimiz grafiklerin, üzerinde düşünülmüş, özenilmiş olması lazım."

"Üçüncü ve son olarak, yabancı dilinizi ve alanınız ne olursa olsun, bilgisayar programlama konusunda kendinizi mutlaka geliştirin."

DERYA AKKAYNAK KİMDİR

ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Harbor Branch Oşinografi Enstitüsü'nde araştırmacı Derya Akkaynak, 2003 yılında ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını MIT Üniversitesi'nde yaptıktan sonra 3 yıl bilişim danışmanı olarak çalıştı.

"Bu alanların bana mutluluk getirmediğini, bazı seneler gün doğumundan gün batımına kadar ofiste çalıştığım için mevsimlerin değiştiğini bile kaçırdığımı, ve bunun beni ruhsuz bir insan yaptığını fark ettiğimde hayatımın her gününe doğayı katacak bir iş bulmayı kafama koydum" diyen Akkaynak, köklü bir değişim için 2008 yılında okyanus bilimleri ve makine mühendisliği üzerine doktora yapmak için MIT Üniversitesi'ne döndü.

Akkaynak, bu kararındaki memnuniyetini "Verdiğim en yerinde karardı. 15 senedir dalgıcım, son 11 senedir akademik olarak su altı görüntüleme alanında çalışıyorum. Antartika’dan Papua Yeni Gine’ye, Urla’dan Alaska’ya onlarca farklı yerde çalışmalar yaptım ve yapmaya devam ediyorum.” şeklinde ifade ediyor.

Odatv.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...