Jump to content

Kur'anın mucizelik yönlerine bir örnek


Recommended Posts

19 dakika önce, DreiMalAli yazdı:

 

"Bilinçsiz atomlar" bir müslümanın aklını başından öyle almış ki... Akılsız bilinçsiz garibim artık bir hayal dünyasında yaşıyor. Sadece hayal dünyasının hayali varlığı olan Allahtan başka bir şey göremiyor, göremiyor.

Yazık yav!

"Bilinçsiz atomlar" kimseye şizofreni vermesin!

Amin!

 

Sevgiler

Allah, şeytanlar, cinler, melekler, yıldızlarla şeytanların taşlanması, alev toplarıyla cinlerin vurulması, balığın içinde yaşayan biri vs vs gerçeklenip, doğrulanamayabilir. Ortada inkar edilen bir gerçek olmasada, bunları gerçek olarak görmeyenler inkarcıdırlar, kafirdirler. Bunlar gerçektir diyenler de yalancı değildirler. İşte bu da bir kuran mucizesidir zaten.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 139
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İlk iki insan Hz. Adem ile Hz. Havvadır bildiğiniz gibi. Tüm bu insanlar onlardan türemedir. Cennetten yeryüzüne sürülen Adem babamız ile Havva anamız çocuk yaparak yüce Allah'ın sınavına ve cehennemine girecek kişileri de üretmeye başlamışlardır. İşte nasıl insanların ilki varsa, tüm bu canlıların da ilki vardır. Örnek olarak ilk filler bundan 134 milyon yıl önce tasarlanarak, birdenbire yoktan var edilmişlerdir. İlk fillerin sayısı 42.000dir. Yine yüce Allah tarafından öldürülen milyonlarca kişinin ölüm nedeni olan sıtma parazitleri ve bu parazitlerle enfekte olan sivrisinekler de yoktan, birdenbire var edilmişlerdir. 232 milyon yıl önce yaratılan ilk sivrisineklerin sayıları 100.000 dir. 190 milyon yıl önce yaratılan ilk sıtma parazitlerinin sayıları da 200.000 dür. Yani sivrisineklerin sıtma parazitleri ile enfekte olmadığı bir dönem de vardır. Sıtma parazitlerini neden yarattı diyecek soracak olursanız, yanıt şu. Sınav için. Çünkü hastalıklarla insanları sınaması için bu gerekliydi. Ben de bu arada geçen gün yeni bir kuş türünün yoktan, birdenbire var edilişini gördüm. Yani anlayacağınız yüce Allah yeni türleri yaratarak düzenin içine eklemektedir.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Hala aynı saçmalıktamısın sen?

 

O taş varya, o taş... O taş bırakınca yere düşüyor ya... Ha, bunu yapması için, Einstein'ın genel görecelilik teorisini biliyor olması mı gerekiyor? Ama düşerken tam olarak bu teoriye uyuyor.

 

Şunu bir anlamadın geri zekalı. Götünle düşünmeyi bıraksan, belki anlayacaksın ama, bırakmıyorsun. Bilgi falan dediğin şey, bir bilgi işleme makinası olan senin ortadaki şeyden çıkardığın bir ilişki sadece. Bilgi orada yok, bilgi sadece sende mevcut. Bir şeyin olması için, bilgi falan hiç bir şekilde gerekmez. 

aklımızda ki tüm bilgiler bize yüklenmiş mi demek istiyorsunuz? bilgi yaratmıyoruz bizde olan bilgiyi keşfediyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, testigo yazdı:

aklımızda ki tüm bilgiler bize yüklenmiş mi demek istiyorsunuz? bilgi yaratmıyoruz bizde olan bilgiyi keşfediyoruz?

 

Kimsenin bize yüklediği birşey yok. Epistemoloji var. Bilgi nedir ? Bilgi birikimi nasıl olue Bilgi nasıl kazanılır, nihai doğru bilgi olmayacağı gibi suanki bilginin de eski bilgilerin ışığında öğrenildiğini, ve eski bilgilerden daha kapsamlı yeni bilgiler kazanıldığını epistemoloji bize çok güzel acikliyor. Tabi bunun için genel felsefeden başlamak gerekiyor . Öncelikle genel felsefe okuyup daha sonra epistemoloji okursanız, bildigimizi nerden biliyoruz gibi sorulara iç dünyanızda cevap bulabilirsiniz. 

 

tarihinde Teşup'unOğlu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, testigo said:

aklımızda ki tüm bilgiler bize yüklenmiş mi demek istiyorsunuz? bilgi yaratmıyoruz bizde olan bilgiyi keşfediyoruz?

 

Nerenizle anlıyorsunuz anlamak zor.

 

Gidip, "machine learning" öğrenin, o zaman biraz anlarsınız ucundan bucağından.

 

Biz, bizde olan bilgiyi keşfetmiyoruz. Biz ortalıkta olan şeyin bir modelini beynimizde oluşturup adına da bilgi diyoruz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

Nerenizle anlıyorsunuz anlamak zor.

 

Gidip, "machine learning" öğrenin, o zaman biraz anlarsınız ucundan bucağından.

 

Biz, bizde olan bilgiyi keşfetmiyoruz. Biz ortalıkta olan şeyin bir modelini beynimizde oluşturup adına da bilgi diyoruz. 

yaptığımız modellemeler de kişilere göre değişiklik göstermeyecek mi? algılarımız farklı sonuçta olgularımızda farklı olmayacak mı? deneyle kanıtlanmış şeyler kesin bilgi olarak saymak ne kadar doğru?

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

Kimsenin bize yüklediği birşey yok. Epistemoloji var. Bilgi nedir ? Bilgi birikimi nasıl olue Bilgi nasıl kazanılır, nihai doğru bilgi olmayacağı gibi suanki bilginin de eski bilgilerin ışığında öğrenildiğini, ve eski bilgilerden daha kapsamlı yeni bilgiler kazanıldığını epistemoloji bize çok güzel acikliyor. Tabi bunun için genel felsefeden başlamak gerekiyor . Öncelikle genel felsefe okuyup daha sonra epistemoloji okursanız, bildigimizi nerden biliyoruz gibi sorulara iç dünyanızda cevap bulabilirsiniz. 

 

teşekkür ederim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 hours ago, testigo said:

yaptığımız modellemeler de kişilere göre değişiklik göstermeyecek mi? algılarımız farklı sonuçta olgularımızda farklı olmayacak mı? deneyle kanıtlanmış şeyler kesin bilgi olarak saymak ne kadar doğru?

 

Genelde kişilere göre değişiklik falan göstermez, bunları nereden uyduruyorsunuz anlamak zor. Bak bakalım, kişiler ne kadar farklı?  Olası anlama farkı da, o farktan daha farklı olmayacaktır. 

 

Algıların falan farklı değil. Algıyı alan, belli, göz falan işte. İşleyende belli, beyin falan işte. Bunlar kişiden kişiye ne kadar farklı olabiliyorsa, bu mevzu da o kadar farklı olabilir ve olacaktır.

 

Mesela, bu yüzden, kadınlarla erkeklerin anlama ve algılama olayları birbirinden baya baya farklıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hayvanlar ile yaşadığımız dünya da onlarla oldukça algı farkları ile yaşıyoruz. mesela bir yılanın gördüğü ve beyninde işlediği şey ile bizim işlediğimiz şeyin farkı. her canlı bizim dünyayı ya da varolanı kendi gözüyle görüyor. iinsalar alemi ile hayvanlar alemi arasında dahi büyük bir algı fark  var maddeye karşı. tüm bu yaşanan her şey bir tesadüf mü? canlılığın oluşması için sağlanmış bu uygun koşullar sizce de haddinden fazla bir tesadüfü hak etmiyor mu? 

tarihinde testigo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kadın erkek aynı türdür insandır

yılan ile insan veya hayvan bitki cansız maddeler farklı varlık kategorileridir

insanın bu kategoride aklı ile en üst hiyerarşide olduğu açıktır

klasik mantıkta insan düşünen hayvandır düşüncesi doğru olsada eksiktir

evet maddi hayat açısından inek sinek insan hemen hemen aynı düzeydedir

hayvan sözcüsü zaten arapça Hayy dan gelir.hayy canlı hareketli demektir. batı dillerinde de bu

aynı mantıkla türemiştir. anime animasyon canlı hareketli demektir. ondan türemiş animal yine canlı hareketli demektir

hayvan türemesi ise hayatın yani canlılığın aşırı halidir yani çok çok canlı hareketli hayat sahibi

bu yüzden hayat canlılık açısından bir sinek bir karınca insan ile aynıdır onu ezemezsin hayat hakkını elinden alamazsın

nitekim karınca süresi olan neml de hz süleymanın ordusu sizi fark etmeden kaza ile ezebilir yuvalarına giriniz denmesi

hz süleyman ve ordusunun asla  bilinçli ve kasdi olarak karıncayı asla ezmeyeceğidir

koca süre de süleyman as geçer ama adı karıncadır bu müthiş bir önem atfetmedir.

Allah sana o karıncayı ezme gücü vermiş ancak aynı zamanda o kaba gücü kontrol etme için akıl vicdan vb hasselerde vermiş

bunu devreden çıkarırsan materyalistik ruhsuz bir mantık ile evrimsel düşünüp güçlü olan hayatta kalır zayıf elenir dersin ki bu

korkunç stalin hitler mao mantığıdır hayır hayır islam tam tersi zayıfı ezemez onu tutup kaldırır

düşene bir tekmede benden diyemez zekatla sadaka ile yardım ile o zayıfa kol kanat gerer

işte darül acezeleri yetimhaneleri geçtilkhasta aç hayvanlara dahi kurumlar ihsas etmiştir

işte materyalistik batıda zayıf gruplar olan çocuklar ve yaşlılar sokakta ölüme terk edilmiş

koronada abd de sessiz sedasız kimsesiz olan yaşlılar ya evlerinde ya resmi kurum yurtlarında ölü bulundular

teknoloji ile medeniyet aynı şey değildir.medeniyetin bir ruhu vardır.

akıl kalb ruh merhamet vicdan çıktımı taştan farkın kalmayacak.

bu hasseleri de canlandıran imandır.

 

ancak akıl vicdan kalb sezgi tefekkür gibi hasseler ile insan ile diğer türler karşılaştıralamaz bile

küfürü çekirdek çitler gibi leblebi gibi kullanan vatandaş az akledse

hayvan ile insan arasındaki bu derin farkı belki görebilecektir

ancak göz perdeli kalb paslı ve damgalı ise bunu görmesi imkansızdır

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
52 minutes ago, nogodbutAllah said:

kadın erkek aynı türdür insandır

yılan ile insan veya hayvan bitki cansız maddeler farklı varlık kategorileridir

insanın bu kategoride aklı ile en üst hiyerarşide olduğu açıktır

klasik mantıkta insan düşünen hayvandır düşüncesi doğru olsada eksiktir

evet maddi hayat açısından inek sinek insan hemen hemen aynı düzeydedir

hayvan sözcüsü zaten arapça Hayy dan gelir.hayy canlı hareketli demektir. batı dillerinde de bu

aynı mantıkla türemiştir. anime animasyon canlı hareketli demektir. ondan türemiş animal yine canlı hareketli demektir

hayvan türemesi ise hayatın yani canlılığın aşırı halidir yani çok çok canlı hareketli hayat sahibi

bu yüzden hayat canlılık açısından bir sinek bir karınca insan ile aynıdır onu ezemezsin hayat hakkını elinden alamazsın

nitekim karınca süresi olan neml de hz süleymanın ordusu sizi fark etmeden kaza ile ezebilir yuvalarına giriniz denmesi

hz süleyman ve ordusunun asla  bilinçli ve kasdi olarak karıncayı asla ezmeyeceğidir

koca süre de süleyman as geçer ama adı karıncadır bu müthiş bir önem atfetmedir.

Allah sana o karıncayı ezme gücü vermiş ancak aynı zamanda o kaba gücü kontrol etme için akıl vicdan vb hasselerde vermiş

bunu devreden çıkarırsan materyalistik ruhsuz bir mantık ile evrimsel düşünüp güçlü olan hayatta kalır zayıf elenir dersin ki bu

korkunç stalin hitler mao mantığıdır hayır hayır islam tam tersi zayıfı ezemez onu tutup kaldırır

düşene bir tekmede benden diyemez zekatla sadaka ile yardım ile o zayıfa kol kanat gerer

işte darül acezeleri yetimhaneleri geçtilkhasta aç hayvanlara dahi kurumlar ihsas etmiştir

işte materyalistik batıda zayıf gruplar olan çocuklar ve yaşlılar sokakta ölüme terk edilmiş

koronada abd de sessiz sedasız kimsesiz olan yaşlılar ya evlerinde ya resmi kurum yurtlarında ölü bulundular

teknoloji ile medeniyet aynı şey değildir.medeniyetin bir ruhu vardır.

akıl kalb ruh merhamet vicdan çıktımı taştan farkın kalmayacak.

bu hasseleri de canlandıran imandır.

 

ancak akıl vicdan kalb sezgi tefekkür gibi hasseler ile insan ile diğer türler karşılaştıralamaz bile

küfürü çekirdek çitler gibi leblebi gibi kullanan vatandaş az akledse

hayvan ile insan arasındaki bu derin farkı belki görebilecektir

ancak göz perdeli kalb paslı ve damgalı ise bunu görmesi imkansızdır

 

 

 

boş boş tantana ediyorsun hala...

 

Senin din diye insanlara vermeye çıktığın şey işte şudur:

 

https://www.ntv.com.tr/video/turkiye/istanbulda-kadin-makiniste-saldiri,dlPgc8WFW0-oZsDQflMtRQ

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an ın ilhamı ile canlı ile cansız arasındaki farkın temeli harekettedir.misal taş vb maddelere camid denir.bunlarda hareket yoktur.mutlak manada ölüdür

camid esasen suyun donmuş hali yani buza da denir cemed.bir nevi buz suyun ölmüş soğumuş kaskatı kesilmiş bedenidir buhar ise suyun ruhani en hareketli halidir 

su hali ise rüzgar ile ruh üflendi mi fırtınalara hareketlere canlanmaya başlar.

bitki ise dikeyde tek boyutlu hareket eder yani hareketi tek yönde amudi dir.

hayvan ise hem dikeyde hem yatayda hareket eder bir nevi 3 boyutlu

ancak hayvanın bu hareketi kısıtlıdır misal kuş göğü delip çıkamaz belli seviyede uçar

balık deniz dibin delip geçemez

işte insan akli ile fiziki sınırları aşabilen tek canlıdır zıplasa belki kanguru kadar zıplayamaz

ancak Allahın bahşettiği akıl nimeti ile aya çıkabilir marsa gidebilir  kanat takıp kuş gibi süzülebilir

ve yine dünyadan götürdüğü besin su oksijen nimetleri ile geçici ayda uzayda yaşayabilir

 

insan aklı fikri sayesinde hareket anlamında belki 4. 5. 6 boyutta da hareket manevra yapabiliyor

 

ancak su ve rüzgar gibi kuvvetler islam literatüründe ilahi emirle yönlendirilebilen kontrol edilen kuvvetler olarak algılanır

misal rüzagarın değişik yönlerde esmesi değğişik hızda esmesi bulutların yönlendirilmesi suların akması hep bir şuur tahtındadır asla tesadüfi değildir

nitekim rüzgar hz süleymanın bir mucizesi olarak isenilen yönde ve hızda eserdi

sular Allahın emri ile firavunu boğuyor veya hz musaya yol oluyor veya nuh tufanı ile emir ile akmaya başlıyor.

 

bu manada esasen ne taş ne dağ ne deniz ne balık ne kuş şuursuz tesadüfi ölü cansız değildir

 

yine bazı ayetlerde uyku sabitlikle nitelenmiş sabitli de hareketsizlik ve ölümdür bir nevi tersi hareket hayat olması gibi

bizim medeniyetimizde de uyku hareketsizlik nedeni ile ölümün küçük kardeşidir

ruhsuz ölü bir beden de bir nevi taş gibidir 

uykuda ölmüş birini ayırt etmek zordur

bunun için harekete bakılır nefes alıp verebiliyorsa yani akciğerleri körük gibi açılıp kapanıyorsa canlı

veya nabzı atıyor ise yani kalbi hareket halinde ise canlıdır hayattadır

nitekim maddi kalb hareketi ile canlılığa sebeb olduğu gibi hareketsizliği yani sabitliği ilede ölüme ferman yazar

nitekim kalbi duranların kalbini yeniden harekete geçirme yerlerine reanimasyon merkezleri denir ki

animalın da hayvanında aynı kök olduğunu ifade ettik

 

Allah c.c. canlılığı harekete bağlamış

ölümü sabitliğe vermiş

nitekim hareketsizlik bir çok hastalığın ve de ölümünde nedeni

harekette ise bereket ve canlılık vardır

 

aklın kalbin hareketi ise maddi alemi aşkındır

rüyada hayalde metafizik alemde ruhlar alemide gezer hareket eder perdenin gerisini de adeta görür

 

esasen ışık enerji renkler dahi birer titreşimdir ve titreşimdir frekanstır

titreşim vibrasyon salınım hareket demektir oda canlılık demektir

nitekim titreşimin arapçası ihtizazdır

hz musanın cansız odun değneğinin yılana canlanması hareketi ihtizaz ile verilir

hz meryemin hurma ağacını sallayıp hurma dökmesi ihtizazdır

yağmurun inip toprağı canlandırması kabartması hayat bahşetmesi hep ihtizazdır

ihtizazın  hem maddi hem manevi manada çok derin manalara haiz olduğunu düşünmekteyim

 

insan aklın frekansı ve kalbin titreşimi ile çok yüksek dalga boyları ile öte alemlere sinyal gönderebilir ve alabilir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hristiyanlık harici inanç ve dinlerin mucize iddialarının İncil açısından değeri yok,bunlar sadece "yanıltıcı güç"

 

2. Selanikliler 2

9-10 Yasa tanımaz adam, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan’ın etkinliğiyle gelecek. Mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar. 

11 İşte bu nedenle Tanrı yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor.

 

Fakat Tanrı yalan söylemez.

İsa'nın çarmıhta ki yüzü dünya haritasında ,güney amerika kıtasındadır

 

 

eab137969f7489051172a7a07b5900bc.jpg

 

Salvador ve Rio de Janeiro arası İsa'nın alnı

Uruguay İsa'nın burnunun ucu

Mal del Plata : İsa'nın bıyığı (bıyığın bitimindeki yarı açık ağzı  farketmek mümkün.Ölmüş birinin ağzı yarı açık kalır)

Montevide burnun altı

Florianopolis ve Montevideo arası İsa'nın burnunun başlangıç ve bitim noktası

Comodoro Rivadavia ve Ushuaia arası İsa'nın öne doğru kıvrılarak biten sakalı.

Salvador ve Natal ile Barranquilla ve Cali (Colombia,Venezuela arası) arası alay etmek için yahudilerin İsa'nın kafasına yerleştirdikleri dikenli taç. (İsa 'ya "sen yahudilerin kralı mısın ? diye sorduklarında "söylediğin gibidir" demişti.Kralların tacı olur.) 

 

Markos 15  

18 “Selam, ey Yahudiler’in Kralı!” diyerek O’nu selamlamaya başladılar.  

26 Üzerindeki suç yaftasında,
YAHUDİLER’İN KRALI diye yazılıydı. 

 

ABD yahudi nüfusun en yoğun olduğu bölgedir.İsa'nın başına yerleştirdikleri dikenli taç Güney Amerika'nın hemen "üzerinde" ki Kuzey Amerika ve ABD ile bağlantılı.Tesadüf mü ? bitmedi

 

İbraniler 2

14 Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis’i, ölüm aracılığıyla etkisiz kılmak üzere onlarla aynı insan yapısını aldı.

 

Çarmıh Tanrı'nın "Kurtuluş Planı"dır. İsa ölüm yani Çarmıh ile kimi yenmişti : İblis'i 

Vahiy 20

2 Melek ejderhayı –İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı– yakalayıp bin yıl için bağladı.

 

Kuzey Amerika kıtası ejderhaya yani İblis'e benzer : 

 

kuzey_amerika_haritasi.png

 

Happy Valley-Goose Bay : Ejderhanın ağzı (burda ağzı pek belli olmamış.diğer haritalarda daha net görmek mümkün)

İvujivik : sol boynuzu (haritaya bakış açımıza göre).paralelinde ki sağ boynuzu (Labrador denizi tarafında)

Schefferville İblis'in ,ejderhanın yüzünün ortası 

Chisasibi (Fort George): ensesi

Quebec,Ottawa ,Thunder Bay arası : boynunun alt kısmı 

Moosonee , Churchill arası boynunun üst kısmı

Banks adası,Baffin İsland ,Alert,Kraliçe Elizabet adaları,Gröndland : Ejderhanın parçalanan sol kanadına ağıt kalıntılar. (Çarmıhta ki ölümüyle İsa İblis'i yenmişti)

Fredericton,Halifax sağ kanat 

Alaska,Echo Bay ,Kangiqcliniq : sol kanatı

Charlottetown,Newfoundland adası kopan sağ kanadına ait parçalar 

Jackson,Miami arası : sertleşmiş cinsel organı

Mexicali,La Paz arası : kuyruğu 

 

madem İblis'in cinsel organı var, demekki üreyebiliyor . Ejderha kimi hamile bırakmış olabilir ? :

 

cince-40-1-b.jpg

 

 

 

Shanghai ,Hong Kong arası hamile göbeğe benzemiyor mu ? Heilongjiang kafa kısmına,yüzünün ortasına denk geliyor.Ben bunu dişi şeytana benzetiyorum veya çift cinsiyetli bir "Ejderha" ya . (Mitolojide iki tür ejderha vardır.biri "batı ejderhası" diğeri "doğu ejderhası".batı ejderhası agrasif ,kötü ve saldırgandır.)

 

Madem hamile,neyi doğuruyor ?

Bunu

b810d341395dabadab322e4ed1627e9c.jpg

 

doğan şey bir "adam" ,daha doğrusu "ucube" .henüz gelişimini tamamlamamış bir yaratık.

Vietnam ucubenin kafasının arkası,tepesi,ensesi

Ho Chi Minh City : kaşının ve gözünün olduğu yer 

Cambodia , Phnom Penh : yanak,ağız,yüz 

Pattaya : çenesi

Bankgog : boynu ,sağ omuzun başlangıcı 

Malezya : adamın elinde tuttuğu şey (meşale ?)

Hatyai : sağ kolu  

Hanoi : sol omuzu 

 

Çin haritası hamile bir ejderya benziyorsa ,vajinası nerede ? :  

Tayland'da. doğum sırasında vajinanın genişlediğini biliriz. Niçin Tayland. Çünkü göbeğin hemen altında,olması gerektiği yerde.Tayland ne ile meşhur ? Asyanın fuhuş merkezi olmasıyla.Tayland nüfusunun yüzde altmışbeşi kadınlardan oluşur.Tesadüf mü ? devam ediyoruz : 

 

oz8_1_1_1560516979-400x400.jpg

 

Özgürlük Heykeli hangi elinde "meşale"yi taşıyor ? sağ elinde .

Özgürlük heykeli bir "kadın".(kadın model asıl alınarak yapılmış) 

Kadının "tersi" nedir ? Erkek 

Güzel,şık giyimli,zekice bakan kadının tersi nedir ? Çirkin,bakımsız,ucube bir erkek ...

Özgürlüğün tersi nedir ? Kölelik...

 

gerisini siz tamamlayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, nogodbutAllah said:

 

ancak akıl vicdan kalb sezgi tefekkür gibi hasseler ile insan ile diğer türler karşılaştıralamaz bile

küfürü çekirdek çitler gibi leblebi gibi kullanan vatandaş az akledse

hayvan ile insan arasındaki bu derin farkı belki görebilecektir

ancak göz perdeli kalb paslı ve damgalı ise bunu görmesi imkansızdır

 

 

Bu satırları yazan (man)kafa, az akletse, aslen yazdıklarının ve aradaki farkın tamamının 1250cc'lik beynimize ve neo-korteksimize bağlı olduğunu, tamamen "niceliğin getirdiği bir nitelik" olduğunu görecektir. Bunları yapabiliyoruz çünkü en gelişmiş üst beyin bizde. Daha gelişmiş üst beyne sahip bir canlı getir, bundan fazlasını da yapacaktır. 

 

Başka bir örnek göstersene bakalım; bizimle aynı beyin kapasitesine sahip olup da bu özellikleri göstermeyen başka bir canlı, veyahut çok daha azına sahip olup da eşdeğer derinliği gösteren başka bir canlı? İnsana işte tam da bu yüzden "Homo Sapiens Sapiens" deniyor. Yani düşündüğünün üzerine düşünebilen canlı. Her canlı bir yönde ilerlemiş, bir iş kolu ve fonksiyona "özelleşmiş"..Bukalemun o bilinen özelliğine mesela, ya da köpekbalığı çok farklı duyulara, kimisi uçmaya vb.. İnsan da işte beyne özelleşmiş. Mesele bu kadar basit ve net.

 

Aradaki korelasyon bu kadar açık ve net iken, mesele bir bakıma ne kadar köfte, o kadar ekmekten ibaret iken; bu nasıl bir yobazlık, nasıl bir gerçek inkarcılığı, nasıl bir gerçeğe şirk koşmacılıktır?! İnkar ve şirk içerisindesiniz. Sarsılın ve kendinize gelin.

 

Ancak örümcek kafalı bir teistin bunları görmesi imkansızdır. Din böyle bir melanettir işte. Millet marsa giderken, islam dünyasının orta oğlanı şeklinde bokuyla oynamaktan başkasını yapamaz bir figüran mertebesinden öteye geçememesinin nedeni de bu işte. 1400 yıllık özetiniz, başarabildikleriniz(!) budur. Sindirmesini öğrenin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.07.2020 at 01:26, testigo said:

yaptığımız modellemeler de kişilere göre değişiklik göstermeyecek mi? algılarımız farklı sonuçta olgularımızda farklı olmayacak mı? deneyle kanıtlanmış şeyler kesin bilgi olarak saymak ne kadar doğru?

 

Hay "tesadüf" kadar taş düşe başınıza..

Şu kafayı artık bi aşın be istirham ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya haritasında Tanrı'nın ilahi planı kodlanmıştır.VE kodladığı yargılarının hepsi gerçekleşmiştir.Ve gerçekleşecek olanlar vardır.İşte mucize budur ve bundan kaçış yoktur.

İnkar etmek sonucu değiştirmeyecek ve geciktirmeyecektir. 

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

Dünya haritasında Tanrı'nın ilahi planı kodlanmıştır.VE kodladığı yargılarının hepsi gerçekleşmiştir.Ve gerçekleşecek olanlar vardır.İşte mucize budur ve bundan kaçış yoktur.

İnkar etmek sonucu değiştirmeyecek ve geciktirmeyecektir. 

 

Neymiş bunlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.07.2020 at 12:14, nogodbutAllah yazdı:

ancak akıl vicdan kalb sezgi tefekkür gibi hasseler ile insan ile diğer türler karşılaştıralamaz bile

Vicdandan, merhametten, iyilikten felan söz ediyorsun. Şunlara neden oluyor dediğin, şu zalimlikleri yapan allahın yalakalığını yapıp, ona tapınıyorsun.

Vicdan, merhametten, iyilikten felan söz ediyorsunuz. Hastalıklarla canlılara acı çektirip, kıvrandıran allaha övgüler dizip, camilerden onun adını haykırıyorsunuz. Rabbim ne güzel de acı çektire çektire gebertiyorsun, işkence ediyorsun diyip sela felan okuyorsunuz.

Vicdan, merhametten, iyilikten felan söz ediyorsunuz. Yangınlarda canlıları diri diri yakan allahı yüceltiyorsunuz.

Vicdan, merhametten, iyilikten felan söz ediyorsunuz. Muhtaç, yoksunluk çeken canlıları var edip, onları yoksunluklarını gidermeye zorlayan, onları geçim derdine düşüren allahın yancılığını yapıyorsunuz. Burada bir sürü canlı varlık açlıktan, susuzluktan kıvrana kıvrana ölüyor. Kimi geçim derdinden kendini yakıyor, kimi zehir içiyor, kimi kendini asıyor.

Ölüme terk etmekten söz ediyorsun. Öldürülmek anlamına gelen doğumu destekliyorsun. Hepinizi öldüreceğim, öldürülmekten kaçamazsınız diyen allahın da yancılığını yapıyorsun. Dünya adlı şu mezarlıkta çoğalın, daha fazla kişiyi de ölümü dayatın diyorsun. Sonu ölüm olan bu yolda da birçok acı, ızdırap, keder yaşanıyor.

Şu acımasızlıkları yapan, yeryüzünü acıya boğan şu allaha tek bir eleştiride bulunamıyorsun. Bu allahın yalaka ve yancılığını yapınca, büyük bir tutarsızlıkla merhametli, iyilik savunucusu biri olduğunu sanıyorsun ama tam tersi kötülük savunucusu bir merhametsiz oluyorsun.

 

Bu arada evrenin, yaşamın varlığını övmek, desteklemek zorunda olan da sizlersiniz. İslamın koşullarından biri de bunların varlığını övmektir. Düşün yani. Senin gibi tipler, evrene, yaşama o kadar değer vermişler, o kadar değerli görmüşler ve o kadar tapınmışlar ki, bunları yaratan tanrılar uydurup, birde bunlara tapınmışlar. Bunların varlığı övülmelidir gibisinden de saçma düşüncelere kapılmışlar. İşte sizin allah diye tapındığınız da bunlar aslında.

Tabi allah yaratıcıymış ya hani. Yaratıcı olmak da onu haklı ve eleştirilemez yapıyormuş. Dediklerine ve yaptıklarına katılınmalıymış. Çünkü yaratıcıymış. Peki yaratıcıların eleştirilemez olduğu saçma düşüncesine nasıl ulaştınız? Yaratıcıyım haklıyım. Bana tapacaksınız. Ne yapıyorsam, ne diyorsam destekleyeceksiniz. Kulluğu öven bir anlayış. Böyle bir saçma, alçakça, onursuzca bir düşünce olabilir mi?

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman allahın, meleklerin, cinlerin, şeytanların, cennetin, cehennemin vs vs varlığını gerçekleyip, doğrulayamaz. Ama bunlar gerçektir diyerek yalan söyler. Ortada kabul edilmeyen bir gerçek olmadığı halde, bunları gerçek olarak kabul etmeyenlere de inkarcı, kafir der. Halbuki kafir ve yalancı olan ta kendisidir.

Müslüman merhametten, iyilikten felan söz eder. Ama kendisi gider, bunca acıya neden olmuş, bunca kötülük yapmış allahın yalaka ve yancılığını yapar.

Müslüman özgür iradeli bireylerin din seçimi konusunda sınandığını söyler. Ama kendisi islamı seçmemiştir. Ataları tarafından atalar dini islama inandırılmış, beyni bu şekilde yapılandırılmıştır. Ama kendi haline bakmadan başka dinlere inandırılmış kişilere de, büyük bir kibir ve pişkinlikle aklınızı kullanmıyorsunuz, atalarınızın yolundan gidiyorsunuz diyip akıl verir.

Müslüman islamın akıl dini olduğundan söz eder. Ama iman ederek, islam paketine toptan katılmak zorunda kalınması, tek bir şeyi eleştirme, tek bir yanlış bulma hakkının olmaması akılsızlığını savunur.

Müslüman çocuk yapar. Allah seni sınamak için yarattı der.

Müslüman öldürmeye karşıyım der. Hepinizi öldüreceğim diyen allaha  övgüler dizer.

Müslüman evlat acısının yaşandığı bir yerde, evlat acısı yaşayan kimseler varken, evlat acısı yaşatan allaha, allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diye dua eder.

 

Müslüman zihinsel uyumsuzluğu, mantıksızlığı, yalanı çok olan kişidir.

Saçmalamak onun işidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...