Jump to content

Ölüm Yok Oluştur


Recommended Posts

3 saat önce, haci yazdı:

 

Sen yok oluşu (yokluğu) yanlış yorumluyorsun.


Evrim sürecinde kaç tür yok oldu sayabilir misin? Sorunun cevabı yok oluş gerçeğini anlamanı sağlayacaktır. Ya da ölümü bekle, yok oluş nedir öğreneceksin.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 109
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 dakika önce, kirec yazdı:

İbni Sina bilincin bir kere oluştuktan sonra artık yok olmayacağını  öne sürmüş...

 

Ama bunu neye dayanarak söylemiş ne gibi bir delili yada akıl yürütmesi var bilmiyorum...

 

Belki sadece bir umuttur...

 

Keşke öyle bir şey olsa...

 

Öldükten sonrada şimdiki gibi akıl edebilen  düşünen izleyen bilincimiz özgürce evreni keşfetmeye devam edebilse...

 

Yaşamak güzeldi...

 

Yine olsun ...


Ama maalesef yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, kirec yazdı:

İbni Sina bilincin bir kere oluştuktan sonra artık yok olmayacağını  öne sürmüş...

 

 

İbni Sina'nın böyle bir bilgelik yapıp yapmadığını bilmiyorum ama yaptıysa eğer nedenini tahmin ediyorum. Ortaya çıkan bilinç kendisini yok edecek güçlere karşı bütün varlığı ile direnecekdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, haci said:

İbni Sina'nın böyle bir bilgelik yapıp yapmadığını bilmiyorum ama yaptıysa eğer nedenini tahmin ediyorum. Ortaya çıkan bilinç kendisini yok edecek güçlere karşı bütün varlığı ile direnecekdir.

Nasıl direnebilir ki bilinç kendini oluşturan organizma yok olurken...

 

O canlı öldüğünde bilinç bir şekilde var olmaya devam edebilse boşlukta hiç bir şeye bağımlı olmadan durabilse ...

 

Hayalet gibi bir varlık olarak yaşamaya devam etmek iyi olur muydu acaba...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, haci yazdı:

İbni Sina'nın böyle bir bilgelik yapıp yapmadığını bilmiyorum ama yaptıysa eğer nedenini tahmin ediyorum. Ortaya çıkan bilinç kendisini yok edecek güçlere karşı bütün varlığı ile direnecekdir.

Öncelikle kim uyanık vicdanını dinlese ebed ebed sesini işitecektir.. Hacinin bu sözleri bunun tercümanı.. Kendinin ve sevdiklerinin ebediyen yok olacağını zannederek bu dünyada insan olarak yaşamak insana cehennem azabından beter bir azab çektiriyor. Fakat, ebedî yaşamı kabul etse bu sefer dünyada istediği şeyleri yapamayacak ve dinin tekliflerine uymak zorunda kalacak.. Bu da ona zor geliyor.. Bu yüzden "bilinç kendini korumak için direnecek" gibi bir fikirle kendine teselli veriyor.. Yokluk ve ayrılıktan gelen azabı bununla teskin ettiğini zannediyor.. Yani, devekuşu gibi ne tam kuş oluyor ne de deve.. 

 

İkinci olarak, bilinç maddeden farklı bir şey mi.. Mesela, sende bilinç var ve kabre girdin ve bütün vücudun çürüdü ve zerrelerin dağıldı ve toprağa karıştın.. Bu bilinç denen şey nerede ve nasıl muhafaza ediliyor ve nasıl direnecek?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ibni Sina aptalin teki olmali eger bunu soylediyse.

 

Su insanlara bak ya, olumu kabul edemiyor musunuz? Oleceksin iste, bilincin yok olacak. Geriye bedeninin kalmasi neyi degistirir ki?

 

Bu siirler, kitaplar yazan insanlarin cogu olumu kabul edemeyen ve isminin yasamasini isteyen kisiler. Bu kadar mi kendinizi onemli gormek istiyorsunuz da olumu kabul edemiyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Mistik Filozof yazdı:


Ama maalesef yok..

Nereden biliyorsun.. Bu kadar kesin konuşman için bir delilin olması lazım..olmadığına dair delillerini görelim de öyle konuşalım.. Biliyorsun bir delilden çıkmayan bir sözün kıymeti yok.. Bu kadar kesin ve şüphesiz konuştuğuna göre sanki kesin ve şüphesiz deliller bulmuşsun ve ahiretin varlığına dair bütün kesin ve şüphesiz akli ve mantıki delilleri çürütmüş olmalısın.. Ahiretin varlığına zerreler adedince akli ve mantıki delil varken hiç bir delile dayanmadan yok demek sadece seni bağlar.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, Mistik Filozof said:


Ama maalesef yok..

Ne kadar eminsiniz böyle olduğuna...

 

Ben o kadar emin değilim ve bence siz de olmayın...

 

Sadece şu akıl yürütme ile bile tekrar var olunabileceğine dair bir umudun olmasını gerektirir...

 

Nedir o akıl yürütme...

 

Şudur...

 

İlk önce biz yoktuk...

 

Değil mi yüz yıl önce hiç birimiz yok tu...

 

Şimdi varız...

 

Sonra yok olacağız..

 

Buraya kadar tamam bir sorun yok sadece olan durumu özetledik...

 

Peki bu bize neyi gösterir...

 

Yok iken var olunabildiğini...

 

Evet yine yok olucaz...

 

Ama bir kere yokluktan varlıga çıkılabildiğini bizzat deneyimledik...

 

Tekrar yok oldugumuzda bu niye bir daha olmasın ki...

 

Yeniden var olamıyacagımıza dair çok kesin konuşmak için bence elimizde çok etkili bir dayanak yok...

 

Ama tekrar var olabilme ihtimalimiz için en azından bu yaşamın varlıgı bir umut sunuyor...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Aspergers yazdı:

Ibni Sina aptalin teki olmali eger bunu soylediyse.

İbn-i sina senden ve benden daha zeki bundan emin olabilirsin.. İbn-i sinanın bunu söylemekteki amacı insanda cesedden ayrı ve cesedi kıyamda tutan bir ruh cevheri olduğunu bildiğindendir.. Ruhun ölüp dağılmadığını da zaten bütün müslümanlar kabul eder.. Bunda akla sığıştıramayacak bir şey yok.. Mesela, gözümüzün önünde Allah, en basit hayat mertebesindeki bir bitkinin bir nevi ruha benzeyen programını küçücük çekirdeklerde ve tohumcuklarda muhafaza ediyor.. O bitki çürüyüp gitse bile çekirdek ve tohumda saklanan ruhu devam ediyor, ikinci bir hayat yaşıyor.. En basit hayat mertebesindeki bir bitkinin amelleri yok olmayıp, bir nevi ruh programı küçücük çekirdekte saklanıyorsa, elbette insan gibi canlının da ruhunun muhafaza edilmesini ve mahşerde yeniden dirilmesini akıldan uzak görmemek gerekir. 

tarihinde İLİMCİK tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, kirec yazdı:

Ne kadar eminsiniz böyle olduğuna...

 

Ben o kadar emin değilim ve bence siz de olmayın...

 

Sadece şu akıl yürütme ile bile tekrar var olunabileceğine dair bir umudun olmasını gerektirir...

 

Nedir o akıl yürütme...

 

Şudur...

 

İlk önce biz yoktuk...

 

Değil mi yüz yıl önce hiç birimiz yok tu...

 

Şimdi varız...

 

Sonra yok olacağız..

 

Buraya kadar tamam bir sorun yok sadece olan durumu özetledik...

 

Peki bu bize neyi gösterir...

 

Yok iken var olunabildiğini...

 

Evet yine yok olucaz...

 

Ama bir kere yokluktan varlıga çıkılabildiğini bizzat deneyimledik...

 

Tekrar yok oldugumuzda bu niye bir daha olmasın ki...

 

Yeniden var olamıyacagımıza dair çok kesin konuşmak için bence elimizde çok etkili bir dayanak yok...

 

Ama tekrar var olabilme ihtimalimiz için en azından bu yaşamın varlıgı bir umut sunuyor...


Genlerin tek, sen teksin. Evrende bu ihtimal yalnızca 1 defa gerçekleşti. Başka bir zamanda başka bir yerde tekrar var olman mümkün değil. Bilimsel olarak, reenkarnasyon diye bir saçmalık yok. Masal üretiyorsunuz sonra gerçekmiş gibi kendinizi kaptırıyorsunuz halbuki hiçbiri gerçek değil. Gerçek bu, ölüm sonsuza dek yok oluştur.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, İLİMCİK yazdı:

Nereden biliyorsun.. Bu kadar kesin konuşman için bir delilin olması lazım..olmadığına dair delillerini görelim de öyle konuşalım.. Biliyorsun bir delilden çıkmayan bir sözün kıymeti yok.. Bu kadar kesin ve şüphesiz konuştuğuna göre sanki kesin ve şüphesiz deliller bulmuşsun ve ahiretin varlığına dair bütün kesin ve şüphesiz akli ve mantıki delilleri çürütmüş olmalısın.. Ahiretin varlığına zerreler adedince akli ve mantıki delil varken hiç bir delile dayanmadan yok demek sadece seni bağlar.. 


Benim bir delile ihtiyacım yok. Ölüm zaten yok oluştu. Din, ebedi hayat, ahiret masalları uydurup buna inanan sizsiniz. Kendinizi boşuna kandırıyorsunuz. Hiç kimse bir şeye inanmadığı için cehennemde falan yanmayacak size de bir din masalına inandınız diye ebedi hayat falan vermeyecekler, yok olup gideceksiniz. Gerçek bu. Diğer başlıkta tanrı yarattı diye bir şeyin olmadığını delilleriyle açıklamıştım. Kendinizi uydurduğunuz din masallarına fazla kaptırıyorsunuz ancak ölüm yok oluştur, allah diye bir şey de yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, İLİMCİK yazdı:

İbn-i sina senden ve benden daha zeki bundan emin olabilirsin.. İbn-i sinanın bunu söylemekteki amacı insanda cesedden ayrı ve cesedi kıyamda tutan bir ruh cevheri olduğunu bildiğindendir.. Ruhun ölüp dağılmadığını da zaten bütün müslümanlar kabul eder.. Bunda akla sığıştıramayacak bir şey yok.. Mesela, gözümüzün önünde Allah, en basit hayat mertebesindeki bir bitkinin bir nevi ruha benzeyen programını küçücük çekirdeklerde ve tohumcuklarda muhafaza ediyor.. O bitki çürüyüp gitse bile çekirdek ve tohumda saklanan ruhu devam ediyor, ikinci bir hayat yaşıyor.. En basit hayat mertebesindeki bir bitkinin amelleri yok olmayıp, bir nevi ruh programı küçücük çekirdekte saklanıyorsa, elbette insan gibi canlının da ruhunun muhafaza edilmesini ve mahşerde yeniden dirilmesini akıldan uzak görmemek gerekir. 


Ruh diye bir şey yok. Yine şizofrenik masallar uydurup uydurup inanıyorsunuz. Çok ilginç bir kafa yaşıyorsunuz, gerçeğe dönün. Ölümün bir yok oluş olduğu gerçeğini kavrayın ve din masallarını nasıl uydurduklarını anlayın. Aksi takdirde din psikozundan çıkamayacak ve zırvalamaya, saçmalamaya devam edeceksiniz. Allah diye bir şey yok islam da bir arap yalanıdır.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Mistik Filozof yazdı:


Benim bir delile ihtiyacım yok. 

Fakat benim delile ihtiyacım var.. Çünkü bende akıl var.. Aklı iptal eden biri için delile ihtiyaç olmayabilir fakat akıl ile hareket edenler için delil ehemmiyetli direk.. Ne zorum var ki zerreler adedince akli ve mantıki delilleri bulunan ahiret gibi bir hakikati inkâr edip, kendimi bu dünyada aziz bir misafir ve vazifedar bir yolcu makamından, hem kendimin hem de sevdiklerimin ecel celladının satırıyla kesilip hiçliğe ve yokluğa atılmak için bekleyen idamlık mahkum derecesine indireyim.. Ben bu kadar ahmak değilim kusura bakma. 

 

Her ne ise.. Madem delilin yok.. O halde, "ben kabul etmiyorum" "bana göre yok" "delilleri kabul etmiyorum" demen lazım..yoksa kesin yok demek mantığın iflas etmiş halidir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Mistik Filozof yazdı:


Ruh diye bir şey yok. 

Yani, "ben" dediğin şey, sadece zerrelerin bir araya gelmiş şekli mi.. Cansız, hissiz zerreler bir araya gelince niçin sevsin, üzülsün, lezzet alsın ki.. Hem eğer ruh yoksa vücudunun zerreleri niçin senin vücudunu meydana getirecek şekilde hareket etsin ki.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, İLİMCİK yazdı:

Fakat benim delile ihtiyacım var.. Çünkü bende akıl var.. Aklı iptal eden biri için delile ihtiyaç olmayabilir fakat akıl ile hareket edenler için delil ehemmiyetli direk.. Ne zorum var ki zerreler adedince akli ve mantıki delilleri bulunan ahiret gibi bir hakikati inkâr edip, kendimi bu dünyada aziz bir misafir ve vazifedar bir yolcu makamından, hem kendimin hem de sevdiklerimin ecel celladının satırıyla kesilip hiçliğe ve yokluğa atılmak için bekleyen idamlık mahkum derecesine indireyim.. Ben bu kadar ahmak değilim kusura bakma. 

 

Her ne ise.. Madem delilin yok.. O halde, "ben kabul etmiyorum" "bana göre yok" "delilleri kabul etmiyorum" demen lazım..yoksa kesin yok demek mantığın iflas etmiş halidir. 


Evet, belirttiğim yer gerçek gerisi de senin ve diğerlerinin bu gerçeği kabullenemeyip din, ahiret masalları uydurmasıdır işte. Ölüm celladıyla hiçliğe ve yokluğa atılmayı bekleyen idamlık mahkumlardır tüm insanlık. Üstelik aşağılık birer virüslerdir, manevi varlıklar değil. Gerçekler bunlar. Boşuna kendinizi ebedi hayat masallarıyla kandırmayın, din cehaletinden, yalanlarından ve din üzerinden kurulan aşağılık sömürü sisteminden arının. 

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, İLİMCİK yazdı:

Yani, "ben" dediğin şey, sadece zerrelerin bir araya gelmiş şekli mi.. Cansız, hissiz zerreler bir araya gelince niçin sevsin, üzülsün, lezzet alsın ki.. Hem eğer ruh yoksa vücudunun zerreleri niçin senin vücudunu meydana getirecek şekilde hareket etsin ki.. 


Evet. Bahsettiğin şeyler beynin işlevi ile gerçekleşen şeyler. Bilinçle bilinen şeyler. Ruh diye bir şey yok, somut bir gerçeği soyut hayali bir sözde varlığa yüklüyorsunuz. Ve beynin de ölümü gerçekleştiğinde, artık sevemezsin, üzülemezsin. Her şey biter, bilinç yok olur gider. Vücudun zerreleri nasıl ve neden bir araya gelmiş onu da evrimsel sürece bakarak anlayabilirsin. Biz somut gerçekleri söylüyoruz siz soyut hayali masallar uydurarak inanıyorsunuz. Bu din masallarını siz uyduruyorsunuz. Çünkü yok olmaktan korkuyorsunuz, uydurduğunuz tanrının size ebedi hayat vereceğini zannediyorsunuz. Gerçek dünyaya dönün ve din masallarının ve cehaletinin gerçek yüzüyle yüzleşin. Din bir yalandır ve bir sömürü aracıdır.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Mistik Filozof yazdı:


Evet. Bahsettiğin şeyler beynin işlevi ile gerçekleşen şeyler. Bilinçle bilinen şeyler. Ruh diye bir şey yok, somut bir gerçeği soyut hayali bir sözde varlığa yüklüyorsunuz. Ve beynin de ölümü gerçekleştiğinde, artık sevemezsin, üzülemezsin. Her şey biter, bilinç yok olur gider. Vücudun zerreleri nasıl ve neden bir araya gelmiş onu da evrimsel sürece bakarak anlayabilirsin. 

Tamam da beynin de cansız, hissiz zerrelerin bir araya gelmesinden başka bir şey değil..cansız, hissiz, kendinden habersiz, Akılsız zerreler bir araya gelince niçin kendini bilsinler ve sevinip ağlasınlar ki.. 

Evrim diyorsun fakat zerreler şu anda da hareket edip senin vücudunu meydana getirip, çalışıyorlar.. Adeta, Bütün vücudunu bilip, nizamını gözetip, senin kâinattaki ihtiyaçlarını bilip, ona göre ihtiyatla adım atıyorlar.. Durup, hareket ediyorlar.. Zerreler niçin böyle yapıyor ne zorları var? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Mistik Filozof yazdı:

 Ölüm celladıyla hiçliğe ve yokluğa atılmayı bekleyen idamlık mahkumlardır tüm insanlık. Üstelik aşağılık birer virüslerdir, manevi varlıklar değil. Gerçekler bunlar. 

Evet dinsizler.. Muhammed aleyhisselam sizi bu dünyada muhterem ve Mükerrem bir misafir ve aziz vazifedar bir yolcu ve halife-i zemin olmaya davet ediyor ve sizi bu makama layık görüyor.. Bu dinsiz arkadaşınız ise sizi ancak idamlık mahkum ve aşağılık birer virüs mertebesini layık görüyor.. Artık seçim sizin.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, İLİMCİK yazdı:

Tamam da beynin de cansız, hissiz zerrelerin bir araya gelmesinden başka bir şey değil..cansız, hissiz, kendinden habersiz, Akılsız zerreler bir araya gelince niçin kendini bilsinler ve sevinip ağlasınlar ki.. 

Evrim diyorsun fakat zerreler şu anda da hareket edip senin vücudunu meydana getirip, çalışıyorlar.. Adeta, Bütün vücudunu bilip, nizamını gözetip, senin kâinattaki ihtiyaçlarını bilip, ona göre ihtiyatla adım atıyorlar.. Durup, hareket ediyorlar.. Zerreler niçin böyle yapıyor ne zorları var? 


Çünkü evrensel yasalara göre hareket ediyorlar. Ve bu yasalar yaratılmış, yoktan var edilmiş şeyler değildir. Doğal bir şekilde gerçekleşen, meydana gelen bilimsel gerçeklerdir. Bilinci, beyin üretiyor. Bunlar bilimsel olarak izah edilen şeylerdir. Hatta var olan her şey bilimsel olarak izah edilebilirdir, başka bir açıklaması da yoktur. Bunları anlamak için evrenin fiziğine, kimyasına, biyolojisine yani bilimine bakmak yeterlidir. Diğer başlıkta tanrı yarattı masalının gerçek olmadığını, yoktan var olan, yaratılan bir şey olmadığını sonuçta bir yaratıcı olmadığını da yine bilimsel olarak izah etmiştim. Bunu anlamak veya anlamamak sizin tercihiniz ancak gerçekler değişmez. Gerçekten tanrı diye bir şey yoktur, dinler masaldır ve ölüm de yok oluştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Mistik Filozof yazdı:


Genlerin tek, sen teksin. Evrende bu ihtimal yalnızca 1 defa gerçekleşti. 

Niçin.. Mesela bir ağacın da genleri tek.. Fakat toprak altına giren bir çekirdek zahiren çürüdüğü halde içinden taze bir hayat çıkıyor.. Niçin insan çürüdükten sonra dirilmesin. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...