nogodbutAllah 0 Aralık 21, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 21, 2019 gönderildi bir şeyin karşılığı tatmin edicisi yoksa yoksunluk oluşur ve acı ızdırab keder meydana gelir misal: susarız ama su yok susarız ama su var susama doğaldır sorun susama değildir acı ızdırab suyun yokluğunda meydana gelir kızgın çölde ki durum gibi. ancak bir vaha bir pınar görüldümü karşılığı bulundu acı sona erdi tatmin başladı yani suyu içmeden uzaktan suyu görmek bile acıyı sonlandırmaya yeter. ölüm ne zaman acı verir? dirilme olmadığı zaman? Kur'an da her türlü şeyin karşılığı vardır o yüzden ümitsizlik asla vermez ölümün karşısına dirilmeyi koyar cehennemin karşısına tevbeyi cenneti affedilmeyi koyar gecenin karşısına gündüzü koyar ayın karşısına güneşi koyar yerin karşısına semayı koyar inkarın karşısına imanı koyar önceleri inkar edip sonra iman eden çoktur kötülüğün karşısına iyiliği koyar öyle bir iylik ki yapılan eski kötülükleri siler yetmez daha sonra ki aşama kötülüğü iyiliğe dönüştürür bu adeta demirin altına kömürün elması dönüşmesi gibi bir şey yani demirin pasını yok eder ancak paslanmasın diye de altına dönüştürür Link to post Sitelerde Paylaş
Filozofça 0 Aralık 25, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 25, 2019 gönderildi (düzenlendi) On 21.12.2019 at 19:56, nogodbutAllah yazdı: bir şeyin karşılığı tatmin edicisi yoksa yoksunluk oluşur ve acı ızdırab keder meydana gelir misal: susarız ama su yok susarız ama su var susama doğaldır sorun susama değildir acı ızdırab suyun yokluğunda meydana gelir kızgın çölde ki durum gibi. ancak bir vaha bir pınar görüldümü karşılığı bulundu acı sona erdi tatmin başladı yani suyu içmeden uzaktan suyu görmek bile acıyı sonlandırmaya yeter. ölüm ne zaman acı verir? dirilme olmadığı zaman? Kur'an da her türlü şeyin karşılığı vardır o yüzden ümitsizlik asla vermez ölümün karşısına dirilmeyi koyar cehennemin karşısına tevbeyi cenneti affedilmeyi koyar gecenin karşısına gündüzü koyar ayın karşısına güneşi koyar yerin karşısına semayı koyar inkarın karşısına imanı koyar önceleri inkar edip sonra iman eden çoktur kötülüğün karşısına iyiliği koyar öyle bir iylik ki yapılan eski kötülükleri siler yetmez daha sonra ki aşama kötülüğü iyiliğe dönüştürür bu adeta demirin altına kömürün elması dönüşmesi gibi bir şey yani demirin pasını yok eder ancak paslanmasın diye de altına dönüştürür Şizofrenik masallar, ruh ebedi hayat ahiret masallarının gerçek olmadığı, ölünce yok olacağın gerçeğini değiştirmez. Allah din kitap masallarına kendini fazla kaptırmışsın ancak bu gerçeği değiştirmeyecek. İçine düştüğün din psikozu, seni yok oluştan kurtaramayacak. Sonsuza dek yoksun bir daha. Dirilme falan da olmayacak. Aralık 25, 2019 tarihinde Filozofça tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Aralık 28, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2019 gönderildi On 25.12.2019 at 15:30, Filozofça said: Şizofrenik masallar, ruh ebedi hayat ahiret masallarının gerçek olmadığı, ölünce yok olacağın gerçeğini değiştirmez. Allah din kitap masallarına kendini fazla kaptırmışsın ancak bu gerçeği değiştirmeyecek. İçine düştüğün din psikozu, seni yok oluştan kurtaramayacak. Sonsuza dek yoksun bir daha. Dirilme falan da olmayacak. Sonsuza dek yoksun diyebilmeniz için elinizde biraz daha delil olması gerekir... Ama yok olduktan sonra tekrar var olunabildiğini dair bir kanıtımız var .... Şimdiki varlığımız.... Biz önceden yoktuk ... Şimdi varız... Demek ki yok iken var olmayı bir kere deneyimledik.... Bir daha niye olmasın ki... Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Aralık 28, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2019 gönderildi 36:78-79:" Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek? De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir." Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Aralık 28, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2019 gönderildi 3 dakika önce, nogodbutAllah yazdı: 36:78-79:" Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek? De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir." Zırva. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Aralık 28, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2019 gönderildi 3 hours ago, nogodbutAllah said: 36:78-79:" Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek? De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir." Benim ifade etmeye çalıştığım şey bundan biraz farklı ama temelde benzer bir mantık var... İlk var oluşumuz ister bir tanrı eliyle yahut tanrısız evrimle yahut bilmediğimiz çok farklı bir şekilde olsun olmasın bunun üzerinde durmadan gidelim.... Bir şekilde biz yokluktan varlığa geçiş yaptık değil mi... Yani yokken var olduk... Yani bu nasıl olduysa oldu ama olabilir bişeymiş bunu görüyoruz yaşıyoruz bizzat deneyimliyoruz... Ölünce tekrar yok olacagız bu da tamam.... Yani ne kemiğimiz ne toprağımız nede atomumuz molekülümüz kalmayıncaya kadar bizden hiç bir şey kalmasın.... Hatta evren bile yok olsun gitsin... Öyle trilyonlarca yıl geçsin.... Yokluğun dibini görelim... Sonra... Bundan trilyon yıl önce de evren mevren yoktu... Ne oldu aynı duruma geldik işte.... Yokuz... Ve sonra nasıl olduysa oldu bir evren oldu sonra biz var olduk.... Hayır bu bir kere olur bir daha olamaz diye bir kural mı var ve bu kuralı nereden çıkarıyoruz... Halbuki bir kere olan bir şeyin olabilirliği ortaya çıktığı için yeniden olabileceğini beklemek yada düşünmek daha doğru gibi geliyor bana.... Link to post Sitelerde Paylaş
Sütlü Kase 0 Aralık 28, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 28, 2019 gönderildi 13 saat önce, kirec yazdı: Sonsuza dek yoksun diyebilmeniz için elinizde biraz daha delil olması gerekir... Ama yok olduktan sonra tekrar var olunabildiğini dair bir kanıtımız var .... Şimdiki varlığımız.... Biz önceden yoktuk ... Şimdi varız... Demek ki yok iken var olmayı bir kere deneyimledik.... Bir daha niye olmasın ki... Ama aynı kişi olarak geri gelmediğimizi kesin olarak biliyoruz. Belirtmeliyim ki sen aslında anılardan oluşuyorsun. Şu dakika içinde tüm hafızanı geri getirilemeyecek şekilde kaybetmiş olsaydın aslında ölmüş olurdun. Kendini kendin olarak tanımladığın her özelliğin geçmiş deneyimlerinin bir harmanı olarak ortaya çıktı. ►Aslında 2 insanı birbirinden ayıran şey de tamamen deneyimleridir. Beni tamamen silip seni benim üzerime olduğu gibi kopyalarsak, senden ne farkım kalır ? Aynı kişi oluruz. Belkide bu gezegen üzerindeki herkes aslında aynı kişidir. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Aralık 29, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 29, 2019 gönderildi 13 hours ago, Sütlü Kase said: Ama aynı kişi olarak geri gelmediğimizi kesin olarak biliyoruz. Belirtmeliyim ki sen aslında anılardan oluşuyorsun. Şu dakika içinde tüm hafızanı geri getirilemeyecek şekilde kaybetmiş olsaydın aslında ölmüş olurdun. Kendini kendin olarak tanımladığın her özelliğin geçmiş deneyimlerinin bir harmanı olarak ortaya çıktı. ►Aslında 2 insanı birbirinden ayıran şey de tamamen deneyimleridir. Beni tamamen silip seni benim üzerime olduğu gibi kopyalarsak, senden ne farkım kalır ? Aynı kişi oluruz. Belkide bu gezegen üzerindeki herkes aslında aynı kişidir. İletinizin son cümlesi ilk cümlesini cevaplıyor... Yani eğer hepimiz aynı kişiysek zaten bir olur bin doğarız gibi bir durum oluyor... Hepimiz farklı hayatları farklı zaman ve yerlerde yaşayan aynı kişi miyiz acaba... Sen bensin ben senim o da ben herkes ben... Ben kimim... Tanrı mi... Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Aralık 29, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 29, 2019 gönderildi islami açıdan insan daha doğmadan ruhlar aleminde vardı. doğumla sadece o ruh bedenlendi.ölümle elbise mesabesinde ki beden çıkarılacak ve diriliş ile yep yeni ahirete cennete ebedi hayata layık bir beden verilecek ruhu öz olarak kabul ettiği için esasen ruhen yaratıldığı andan itibaren insandır aynı kişidir kürtajın haramlığıda burdan gelir.nasıl ekilmiş bir tohum kökten sökülüp ölüme terk edilirse kürtajda potansiyel bedeni ile bil fiil insan olacak bir şeyi söküp atmaktır biri toprak ananın rahminden sökülüyor diğeri anne rahminden sökülüyor farkı yok gerçi belli bir aylık süre içinde kürtaj yapılır denir ki bu daha çok modern düşünce ve hukukun eseridir hatta çocuk sağlam değilse sakat doğacak ise kürtajla alınsın mantığınıda islam kabul etmez zira hastalığı arazi bir hal sayar ve insanı zati kabul eder. o yüzden hastalıklı olması doğmasın engel değildir kaldı ki daha çok embriyotik hastalıklar alkol uyuşturucu sigara radyason vb modern şeylerin eseridir çocuklara bebeklere kadınlara bakışımız da bu maddi materyalist mantıkla baktığımız için sakattır oysa erkek dişilik insan üzerine arazi bir haldir insanı değerli veya değersiz yapmaz kadın da çocukta bebekte erkek te insanlık paydasında zati olarak aynıdır eşittir ihtiyar çocuk izafi bir şeydir. bu gün çocuk olan yarın ihtiyar hale gelir. veya hasta veya engelli olana bakışta bu manada sorunludur. maddi mantıkla sanıyoruz ki insan bedenden ibarettir makine gibidir. bir uzvu organı eksil di mi insanlığıda eksilir noksanlaşır hatta moda ve pahallı ve parlak elbise giyenler yırtık eski giyenlere nazaran daha insandır diğerleri kusurludur oysa ruhu merkeze oturtuğumuz zaman bunların hepsi ortadan kalkar zira beden elbise gibi eninde sonunda eskir yırtılır çıkarılır toprağa döner beden üzerine değer hükmü bina edilemez madde servet üzerine bina edilemez bizi insan kılan asıl özü ve zati değeri hakim kılarsak tüm bu sorunlar bence düzelir. *** hafıza bilinç akıl canlılık vb şeyler modern maddi bilimi aşan şeylerdir hala maddi manada dahi beyin çözülmüş değil bir sinirbilim uzmanı görsel hafızası zayıflamış bir hastasına annesinin fotosu gösterdiğinde tanımıyor ancak annesi telefonda konuştuğu zaman sesinden annesi olduğunu tanıyor demekte demek ki hafıza dahi tek değil çok manada ses görüntü koku dokunma tatma hafızaları var misal damağın hafızası var. kaç sene evvel tadılan bir hakiki bal hala duruyor veya kaç sene evel kokusu alına bir şeyin aynı kokusu duyulduğunda çağrışım yapıyor parfüme bu manada muzkire deniyor yani hatırlatıcı hz yakub yusufun gömleğinin kokusunu alması ile görmesi geri geliyor. belki koku ve görme hafızaları birbirini tetikliyor belki 5 duyunun hafıza merkezleri irtibatlı filan. yani kişi parmakları ile görüyor harfleri öğrenip okuyor. veya işitme yerine el işaretleri ile okuyor. bir nevi görme işitmenin yerine geçiyor. bazı ayetlerde sizi çocuk olarak bir şey bilmez halde doğar yine ihtiyarlık ile bir şey bilmez hale gelirsiniz der hafızanın silinmesi de geri getirilimesi de mümkündür bebek anne rahminde her şeyi hatırlaması her halde korkunç olur veya ihtiyarlıkta ölüme doğru giderken her şeyi hatırlaması korkunç olur yaşlılıkta demans Alzheimer doğal süreçlerdir hastalık denilse de esasen insan parça parça hissizleşir ölür ölüme doğru yaşlanırken unutulan hiç bir şey yoktur korunuyor o bilgiler en unutulan şeyler bile çağrımlarla geri gelir. ** insan beden olarak aynıdır tek nefisten yarattık denilir. ancak parmak izine varıncaya kadar da farklılıklar var ses tonu yürüyüşü dahi farklıdır ruhen zaten tamamen ayrı zattır. ancak ruhende birliktelikler var fıtraten iyi güzel ile çirkin kötü mantığı hemen hemen insanda müşterektir. Link to post Sitelerde Paylaş
Sütlü Kase 0 Aralık 29, 2019 gönderildi Raporla Share Aralık 29, 2019 gönderildi 4 saat önce, kirec yazdı: İletinizin son cümlesi ilk cümlesini cevaplıyor... Öyle mi oluyor ? Açıklaması biraz güç, farklı hayatları yaşayan aynı kişi olsak bile. Aslında bu bizi, bizim için farklı kişiler yapar. Doğal olarak ölende biz olduğumuza göre ve aynı anılarla bir daha asla var olamayacağımıza göre. Kesin olarak geri gelemeyecek şekilde ölmüş oluyoruz. Özünde hepimiz aynı kişiyiz demek yerine aynı kişi olma potansiyeline sahibiz desek daha doğru sanırım. 3. farklı bir bakış açısına göre hepimiz farklı anıları olan aynı kişi olabiliriz belki ama bizim için hepimiz farklıyız. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts