Jump to content

İLAHİYAT OKUYORUM İNANCIM KALMADI


Recommended Posts

Herkese merhaba. Ben 2.sınıf bir ilahiyat öğrencisiyim. Araştırmayı seven rasyonel bir kişiliğim var. Uzun yıllar boyunca aklımı kurcalayan bir çok dini soru vardı ve bunların cevaplarını ünivesite hocalarından almayı düşündüm. Fakat elle tutulur cevaplar alamadım. Kendimi internete attım ve bu siteyi buldum. Uzun bir süre konuları okudum düşündüm. Sanırım artık müslüman değilim ve ne yapacağımı bilmiyorum. Muhafazakar bir ailenin çocuğuyum. Hayatımın en büyük gayelerinden birinin ne kadar boş, polyannavari ve yalan olduğunu anladım. Hayatın anlamı sorusuna verilecek bir cevabım da yok artık. Şimdi arkadaşlarıma rol yapıcam. Herkese rol yapıcam. Bu çok kötü bir durum. Her şeyi geçtim ben mezun olunca ne yapıcam? Din insanın her alanına hükmeden bir olgu. Artık özgürüm fakat huzursuzum da. Yazma şeklim intihara meyilli birinin yazısına benzeyebilir. Fakat öyle bir düşüncem yok. Sadece düştüğüm boşluktan kurtulmak istiyorum. 

tarihinde towboatery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 132
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İlk yapman gereken okuduğun bölümü değiştirmen bence. Hayatının yönünü rahatlıkla değiştirebilecek genç bir yaştasın anladığım kadarıyla. İlerde pişman olmak istemiyorsan çevrenin sana uygun gördüğü insan rolünü oynamayı bir an evvel kesmelisin. Yoksa zaman geçtikçe geri dönüşü daha zor olur

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Fridolin yazdı:

İlk yapman gereken okuduğun bölümü değiştirmen bence. Hayatının yönünü rahatlıkla değiştirebilecek genç bir yaştasın anladığım kadarıyla. İlerde pişman olmak istemiyorsan çevrenin sana uygun gördüğü insan rolünü oynamayı bir an evvel kesmelisin. Yoksa zaman geçtikçe geri dönüşü daha zor olur

Bölümü değiştirmem imkansız. Ailem hatta sülalem buna asla izin vermez. Zaten ekonomik açıdan herkes gibi bizde sıkıntıdayız. O kadar emek vermişlerken bu şekilde karşılarına çıkmam imkansız

Link to post
Sitelerde Paylaş
48 dakika önce, towboatery yazdı:

Sanırım artık müslüman değilim ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Bölümünün ekmeğini ye, rol kes. Ortalıkta din adamı diye dolaşanlar sence o konumlarda inandıkları için mi yoksa maaşlarının Sefasını sürmek için mi duruyorlar? Yani dininin xxx dediğini söyleyip yyy yapan dindarlar din adamları ve yöneticiler ile dolu ortalık. Bak keyfine taaki kendini hazır hissedene dek

50 dakika önce, towboatery yazdı:

Yazma şeklim intihara meyilli birinin yazısına benzeyebilir. Fakat öyle bir düşüncem yok. Sadece düştüğüm boşluktan kurtulmak istiyorum. 

Dindarın intihar ettiği gibi, dinsiz de intihar edebiliyor. intihar mantıktan ve akıldan uzak bir davranış biçimidir. Her şey anlık bir cinnete bakar sonra ne din kalır ne kitap. 

Hayatımın anlamı kalmadı gibi düşünceler saçmadır. Dindar iken olan bi anlamı varmıydı? 

Bence hayatın anlamı ona yüklediğimiz ile sınırlıdır. Yani her kes farklı anlamlar bulur. 

 

Dindar kendisine varolustan önce yazılan rolü oynadığını sanarak Yaslanıp ölme amacına hayatın anlamı der iken, siz hayatınıza gerçek bir anlam bulabilmek için özgürsünüz. iyi tarafından bakın

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, Mantık yazdı:

Hayatımın anlamı kalmadı gibi düşünceler saçmadır.

Perspektifle alakalı bir durum. Küçüklüğümden ergenliğime, ergenliğimden bu yaşıma kadar hayatın gerçekleri doğru bir şekilde verilmemiş bana. Ailem hep öbür dünyanın daha önemli olduğunu, bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu herkes gibi bana da dayattı. Buna inanarak büyüdüm belki dünyevi bir çok şeyi boşladım ve bunlardan ödün verdim. Hatalarım suratıma birden vuruldu. Yani hayatım birden değişti. Yeni bir hayat elbet yeni bir anlamı da beraberinde getirecektir ama ne bileyim. Müslüman iken tonlarca sorum var iken şimdi ise zibilyon soru aklımı kurcalıyor. Ölüp gittikten sonra yaptıklarımın bir önemi kalmayacaksa şu an yaptığım ve yapmadığım şeylerin ne önemi var ki? Mutlu olmak için mi? Huzurlu hissetmek için mi? Kim daima mutlu huzurlu olabilmiş ki? Dindar insanlar (bunu cehalet mutluluktur sözüne dayanarak söylüyorum) bunu kolayca elde edebiliyorlar. Fakat şu an beni daima mutlu edecek bir şey yok. Bilmiyorum  ama gerçekten tuhaf bir durum. Dini kullanıp para kazanmak istemiyorum. Sonuçta öğretmen olduğum da öğrencilere müslüman din hocalarının yaptığı gibi islamı öğreticem. Bunun dini kullanmakla bir ilgisi yok gibi. Sonuçta çoğu müslümandan daha çok dini tecrübelere sahibim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Bir saat önce, towboatery yazdı:

Hayatımın en büyük gayelerinden birinin ne kadar boş, polyannavari ve yalan olduğunu anladım.

Dinler bomboş öğretiler değil. Her toplumda bir şekilde yer bulmuş, neredeyse her insanın hayatına bir şekilde girmiş bir şeye bomboş diyemeyiz. Demek ki her insanın her toplumun böyle bir arayışı var. Bu noktadaki sorun şu ki şu an ki dinler doğası gereği çok katı. Şu nokta aklıma vicdanıma yatmıyor dediğin anda kendini bambaşka bir konumda buluyorsun. Senin durumun böyle bir şey mi bimiyorum fakat böyleyse eğer şunu bil ki dinlerde güzel gördüğün sana değerli gelen şeyler dinlerin tekelinde değil. Sırf bir nedenle dinden uzaklaştın diye dinlerde de yer alan bu değer yargıları yıkılmış olmuyor, bunları terk etmen gerekmiyor. Bunların çoğu evrensel değerlerdir. Benim gözümde önemli olan da insanın aklen vicdanen kabul edebildiği bu değer yargılarıdır. İnsan bunların arkasında durmalıdır. Tabi dinleri kenara koyduğunda bunların ne olduğuna bizzat sen karar vereceksin. Açıkçası bir dini anlayıp benimseyim kabul eden biri de bu kararı kendi veriyor. Yani esas olan insanın değer yargılarını belirleyip onlara uymaya çalışmasıdır. 

 

Bir saat önce, towboatery yazdı:

Hayatın anlamı sorusuna verilecek bir cevabım da yok artık.

Bu soruyu hiçbir zaman cevaplamıştın ki, önüne hazır gelmişti. Bu kadar zor bir soruyu belki de en zor soruyu, bir anda cevaplamayı beklememelisin. Herkes bu soruya farklı bir cevap verebilir. Bence hayatın anlamı insanın değer verdiği şeyler için çaba sarfetmesi, bunların arkasında durmasıdır. Huzuru da bunun verdiğini düşünüyorum. Benim için değerli olan dindi diyip kestirip atmamalısın. Senin için din neden değerliydi? Dinde senin aklına vicdanına hitap eden noktaların hala arkasında durabilirsin. Bunlar dinlerin tekelinde değil. Kafan karışıksa da sorun değil, zamanla okudukça araştırdıkça yaşadıkça sorguladıkça değer yargıların zamanla oluşacaktır. Bence huzuru da bu değer yargılarını bulmak ve onlar için çaba sarf etmede bulabiliriz.

 

Bir saat önce, towboatery yazdı:

Her şeyi geçtim ben mezun olunca ne yapıcam? Din insanın her alanına hükmeden bir olgu.

En azından bu noktadan sonra insanların müslüman, dinsiz diye kafadan ayırıp bir diğerine düşmanlık gütmeyeceksin. Bu bile olumlu bir nokta. Yine de inanmadığın bir din üzerine bir meslek sahibi olmak insanı huzursuz edecektir. Eğer kafan karışık değilse sonuca vardığnı düşünüyorsan bir şekilde farklı bir meslek sahibi olmayı düşünmelisin. 

 

Şunu da belirtmem lazım ki "hocalarım sorularıma cevap veremedi, internette araştırma yaptım, bu siteye denk geldim, yazılanları okudum, dinden çıktım" gibi bir süreç kesinlikle sağlıklı değil. Böyle anlattığın için bunu söylüyorum yoksa kimsenin inancına/inançsızlığına laf etmek kimsenin haddine değil. Fakat böyle olduysa kesinlikle çok acele ediyorsun. Dini bir çok ekol var bunların hepsini araştırıp hepsini kafanda eledin mi? Bu gibi sitelerde gelenek islam ile eş tutulup onun üzerine argümanlar üretilebiliyor. Bugün geleneği reddeden anlayışlar da var. Yok hepsine baktım benim aklım vicdanım artık bu dini kabul etmiyor diyorsan o zaman daha sağlıklı bir karar olduğunu söyleyebiliriz. Bunu söylüyorum çünkü hiçbir zaman koyu dindar bir insan olmama rağmen hala açıp bakıyorum bu yeni akımlar ne diyor, gelenek ne diyor tartışmalı konular hakkında diye.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, ck789 yazdı:

"hocalarım sorularıma cevap veremedi, internette araştırma yaptım, bu siteye denk geldim, yazılanları okudum, dinden çıktım" gibi bir süreç kesinlikle sağlıklı değil.

Hayır süreç aslında tam anlamıyla öyle ilerlemedi. İnanmayan iyi insanların ebediyyen cehennemde yanması bana çok uzak geldi. Ardından burda çok sık gördüğüm savaş ayetleri, Muhammed için inen akrabalarının helal olduğu ayeti , cariye mevzuları ve evrim teorisini araştırmam falan beni aşırı derecede soğutmaya yetti. Son 3 yıldır çok mantıksal düşünen ve duygudan uzak yaşayan biriyim. Bu olanlar için koşullar fazlası ile uygundu. Aslında inanmadığımı psikolojik açıdan kabullenmem daha yeni diyebilirim. Hatta açık açık ilk kez burdan dile getiriyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, towboatery yazdı:

Bölümü değiştirmem imkansız. Ailem hatta sülalem buna asla izin vermez. Zaten ekonomik açıdan herkes gibi bizde sıkıntıdayız. O kadar emek vermişlerken bu şekilde karşılarına çıkmam imkansız

Senin yaşadığını duygusal buhranı aynen yaşamış birisiyim. "Yahu şu uyduruk Tevrat neden bahsediyormuş bi bakayım" ile başlayan süreçte ilk olarak Hacc-65'te büyük şüpheye düşmüştüm, sonra silsile halinde daha beterlerini gördüm, şüphem kalmadı, Muhammed etrafındakileri iyi keklemişti. Boşluğa düşüyorsun, hayat anlamsızlaşıyor. Ölmek ile yaşamak arasında bir fark kalmıyor çünkü cennet - cehennem hikayeleri koca bir yalan. Ama bu noktaları geçtim artık. Karnın veya gözün aç değilse iyi bir insan olmak için dine ihtiyacın yokmuş. Hayat, gerçeklerden (yani acıdan) ibaret değilmiş. Kimse gerçeklerle yaşamaktan hoşlanmıyor, yalanlarla yaşamak ise oldukça keyifli. Başkalarının yalanlarını doğru varsayarak da yaşayabilirsin.

Sana tavsiyem şu : Bölümü değiştirme, felsefeni değiştir. İslam'ı öyle bir öğren ki kimse sana birşey diyemesin. Kafir yerine konulmadan doğruları söyle. Ama öte yandan Kuran'ın psikanalitiğini yaz. "İlahi tefsir" değil de "Muhammedi tefsir" diyorum ben buna. Sanırım şimdiye kadar yapılmadı. "Allah bu ayeti ne hikmetle göndermiş" yerine "Muhammed bu ayeti hangi meselesini çözmek için kullanmış" sorularını cevapla. Belki siyer bakışıyla, ya da tefsir bakışıyla. "Tahrim'i , Ahzab'ı niye yazmış" bunlar malum zaten ama Hucurat'ı, Enfal'ı niye yazmış daha ayrıntılı araştırılmalı, farklı görüşler var. Birkaç başlık belki ufkunu açabilir:

1. Peygamberliğe ikna oluşu, mağara dönemi, Hatice, Varaka

2. Mekke'dekilerin ona psikolojik bakışı (deli yerine konması, ona kim neden inandı, taraftarlarını artırma yöntemleri, bu dönemdeki şiir tadındaki ayetler, ettiği küfürler, hedef aldığı kişiler)

3. Eski hikayelerde İncil, Talmud etkisi. Tevrat alıntılarında yaptığı hatalar, (Meryem, Süleyman, Haman...vs)

4. Muhammed'in büyü(!) lendiği dönem hangi sureler nazil oldu

5. Hangi ayetler bizzat Ayşe'ye, hangileri bizzat Ömer'e yazıldı

6. İlk sureler ile son sureler arasında psikanalitik farklar. Kafirun suresi ile Tevbe suresi'ndeki halet-i ruhiye farkı

7. Zeyneb'e olan aşkı, Ayşe-Zeyneb sürtüşmeleri, ifk'te nasıl ikna oldu, zina ayetleri, ila hadisesi ...vs

8. Son dönemi, hastalık seviyesi (suikast olayı doğru mu mesela) Ayetler ne zaman kesildi

9. İbadetlerin kökeni, meleklerin kökeni, cennetin- cehennemin kökeni

 

 

Ve daha birçok mesele... Bunların herkeste belli başlı cevapları var ama akademik ve derli toplu araştırmalar çok az, psikoanalitik bir araştırmaya ise hiç rastlamadım. O zamana kadar tarihselci gibi davranarak bazı ayetleri hükümsüzleştirebilirsin. Mustafa Öztürk gibi takılabilirsin yani.

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, saygsayg yazdı:

Senin yaşadığını duygusal buhranı aynen yaşamış birisiyim. "Yahu şu uyduruk Tevrat neden bahsediyormuş bi bakayım" ile başlayan süreçte ilk olarak Hacc-65'te büyük şüpheye düşmüştüm, sonra silsile halinde daha beterlerini gördüm, şüphem kalmadı, Muhammed etrafındakileri iyi keklemişti. Boşluğa düşüyorsun, hayat anlamsızlaşıyor. Ölmek ile yaşamak arasında bir fark kalmıyor çünkü cennet - cehennem hikayeleri koca bir yalan. Ama bu noktaları geçtim artık. Karnın veya gözün aç değilse iyi bir insan olmak için dine ihtiyacın yokmuş. Hayat, gerçeklerden (yani acıdan) ibaret değilmiş. Kimse gerçeklerle yaşamaktan hoşlanmıyor, yalanlarla yaşamak ise oldukça keyifli. Başkalarının yalanlarını doğru varsayarak da yaşayabilirsin.

Sana tavsiyem şu : Bölümü değiştirme, felsefeni değiştir. İslam'ı öyle bir öğren ki kimse sana birşey diyemesin. Kafir yerine konulmadan doğruları söyle. Ama öte yandan Kuran'ın psikanalitiğini yaz. "İlahi tefsir" değil de "Muhammedi tefsir" diyorum ben buna. Sanırım şimdiye kadar yapılmadı. "Allah bu ayeti ne hikmetle göndermiş" yerine "Muhammed bu ayeti hangi meselesini çözmek için kullanmış" sorularını cevapla. Belki siyer bakışıyla, ya da tefsir bakışıyla. "Tahrim'i , Ahzab'ı niye yazmış" bunlar malum zaten ama Hucurat'ı, Enfal'ı niye yazmış daha ayrıntılı araştırılmalı, farklı görüşler var. Birkaç başlık belki ufkunu açabilir:

1. Peygamberliğe ikna oluşu, mağara dönemi, Hatice, Varaka

2. Mekke'dekilerin ona psikolojik bakışı (deli yerine konması, ona kim neden inandı, taraftarlarını artırma yöntemleri, bu dönemdeki şiir tadındaki ayetler, ettiği küfürler, hedef aldığı kişiler)

3. Eski hikayelerde İncil, Talmud etkisi. Tevrat alıntılarında yaptığı hatalar, (Meryem, Süleyman, Haman...vs)

4. Muhammed'in büyü(!) lendiği dönem hangi sureler nazil oldu

5. Hangi ayetler bizzat Ayşe'ye, hangileri bizzat Ömer'e yazıldı

6. İlk sureler ile son sureler arasında psikanalitik farklar. Kafirun suresi ile Tevbe suresi'ndeki halet-i ruhiye farkı

7. Zeyneb'e olan aşkı, Ayşe-Zeyneb sürtüşmeleri, ifk'te nasıl ikna oldu, zina ayetleri, ila hadisesi ...vs

8. Son dönemi, hastalık seviyesi (suikast olayı doğru mu mesela) Ayetler ne zaman kesildi

9. İbadetlerin kökeni, meleklerin kökeni, cennetin- cehennemin kökeni

 

 

Ve daha birçok mesele... Bunların herkeste belli başlı cevapları var ama akademik ve derli toplu araştırmalar çok az, psikoanalitik bir araştırmaya ise hiç rastlamadım. O zamana kadar tarihselci gibi davranarak bazı ayetleri hükümsüzleştirebilirsin. Mustafa Öztürk gibi takılabilirsin yani.

 

 

 

 

 

 

Kırmızı hapı seçmek mavi hapı seçmekten daha zor. Tavsiyelerin için teşekkür ederim. Eğer yükseklisans yapacak olursam din psikolojisi alanından yapmayı düşünüyorum. Söylediklerini not alıcam. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, towboatery yazdı:

 

 

Yazılarının akıcılığına bakarak aklı başında, olgun biri olduğun malum, yaşadığın süreci neredeyse bütün ateistler yaşamıştır, bu süreç gerçekten zorlu bir dönemi kapsar.

Sana tanıdığım birinden örnek vereyim, bu adam üniversite hocasıydı, o da senin gibi ilahiyattan mezun olmuş, o da senin gibi ilahiyat okurken bazı gerçeklere ulaşmış.

Bu adam da aynen senin gibi bildiğim yanlışları öğrencilere doğru diye öğretemem demiş ve müzik hocası olmuş.

Müzik hocalığını 30 yıl boyunca resmi olarak ABD'de yapmış, daha sonra emekli olup Türkiyeye geldi, bir kır evinde yaşamını sürdürüyor.

 

Aile baskısını çok da ciddiye alma, nasıl olsa bir gün kendi yolunu çizme zamanın gelecek, o zaman sen de bahsettiğim hoca gibi bir şeyler bulursun.

Kendini gizlemek de zoruna gitmesin, sürünün dışına çıkan herkes için aynısı geçerli, bütün olumsuzluklara rağmen kısa ömrünün tadını çıkarmaya bak.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Yazılarının akıcılığına bakarak aklı başında, olgun biri olduğun malum, yaşadığın süreci neredeyse bütün ateistler yaşamıştır, bu süreç gerçekten zorlu bir dönemi kapsar.

Sana tanıdığım birinden örnek vereyim, bu adam üniversite hocasıydı, o da senin gibi ilahiyattan mezun olmuş, o da senin gibi ilahiyat okurken bazı gerçeklere ulaşmış.

Bu adam da aynen senin gibi bildiğim yanlışları öğrencilere doğru diye öğretemem demiş ve müzik hocası olmuş.

Müzik hocalığını 30 yıl boyunca resmi olarak ABD'de yapmış, daha sonra emekli olup Türkiyeye geldi, bir kır evinde yaşamını sürdürüyor.

 

Aile baskısını çok da ciddiye alma, nasıl olsa bir gün kendi yolunu çizme zamanın gelecek, o zaman sen de bahsettiğim hoca gibi bir şeyler bulursun.

Kendini gizlemek de zoruna gitmesin, sürünün dışına çıkan herkes için aynısı geçerli, bütün olumsuzluklara rağmen kısa ömrünün tadını çıkarmaya bak.

 

 

Teşekkür ederim. Eğer hayatımda ve felsefemde değişiklik olursa buraya yazmaya devam edicem. Bu tarz bir konuyu daha önce arama yaparak araştırdım. Sadece kızlarsoruyor sitesinde bir konu vardı. O sitede malum kime yardımı dokunacaksa.

Neyse herkese görüşleri için çok teşekkür ediyorum. Eğer bu süreçle ilgili paylaşıcak başka birileri de varsa konuşmaktan memnuniyet duyarım. Bu psikolojinin herkes tarafından yaşandığını bilmek, yalnız olmamak iyi hissettiriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.12.2019 at 01:21, towboatery yazdı:

Sadece düştüğüm boşluktan kurtulmak istiyorum. 

Aklı inananlara değil başkalarına danışmamışsın ama ben yine de bir kaç yorum yapayım. 

 

Malum, dijital bir mecradayız. Herkes olmadık maskeler takıyor burada. Bir ihtimal, senin samimi olmamam. Başka bir dinin propogandası için bu başlığı açmış olabilirsin. Çünkü bu başlığı ilk açtığında İslama göre başka inançtan iyi insanların cehenneme gitmesi ve peygamberin evlilikleri felan yazıyordu. Meselen İslamla gibiydi. Yani madem İslam kafana yatmıyor Hristiyan olursun. Ya da Yahudi olamasan da onların inanacına göre yahudi olmayanların pek yükümlülüğü yok zaten. Tek tanrıya inanıp Nuhun 7 temel yasasına riayet etmen yeterli. Ama nerede durduğun da anlaşılmıyor. Derdin İslamla mı, dinle mi, gelenekle mi, Tanrıyla mı belli değil.

 

İkinci ihtimal senin samimi olman. Eğer öyleyse çok naifsin. Aklını peynir ekmekle yemiş olana(ateist), aklı senden iki kat karışık olana ya da kendi dininin misyonerliğini yapmak için burada olana akıl danışıyorsun. Allah sonunu hayra çıkarsın.

 

Bir zamanlar müslüman idiysen yazdıklarım sana yabancı değildir ama yine yazacağım. Kendini, ruh halini, başına gelenleri, yaşadıklarını anlamaya çalış. Ben sana ne olduğunu kendi anlayışıma göre yazayım. Kafanda bir çoğu masum ve doğru görünen sorular vardı. O soruları cevaplayabilsen ilmin artacaktı, marifetin artacaktı, olgunluğun artacaktı. Hem kendin ikna olacaktın, hem belki başkalarına ışık olacaktın. Ama beklediğin gibi olmadı, sonunda da karanlık bir kuyuya ve boşluğa ulaştın. Ne oldu sana? Ben sana ne olduğunu söyleyeyim:

 

Yahudileri aldatan münafıkların durumu da, tıpkı şeytanın durumuna benzer ki; Şeytan insana “İnkar et!” dedi, insan da inkâr edince: “Ben senden uzağım, senin yaptıklarından sorumlu değilim, ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım” dedi. 

 

O masum sorularla sana yaklaşan istediğini aldı ve seni yüzüstü bıraktı. Bundan önce taklit te olsa bir imanın vardı. O iman seni kendi karanlığından kurtarıyordu. İman öyle bir şeydir ki, hakikisi belki milyon kişide bir kişide bulunur ama taklidi bile sahibine ışık olur. Bu da Allah ın rahmetidir. Şimdi sen hakikisini ararken bulamayıp taklidini de reddettin. Artık kendi(nefs) karanlığınla başbasasın. Boşuna burada akıl danışıp ışık arama. Buradaki kırk yıllık katmerli ateistler bile o boşluktan, o karanlıktan kurtulamadı ki sana yardım edebilsinler.

 

Peki doğru yolda olsan böyle mi olurdu? Seni geliştirecek, sana fayda verecek bir yolsa tuttuğun yol, neden hem kendini boşlukta hisssediyorsun, hem de çevrendekileri karşına alman gerekiyor. Tercihinin seni getirdiği yol ayrımında önündeki seçeneklere bakar mısın. 1) Samimiyetsiz ve yalan üzerine kurulu bir hayat ve meslek 2) Bunu reddedip seni, seven herkesle papaz olmak. Bunu yaparken de yaptığın şeyin doğruluğuna seni ikna edecek bir yakin(kesinlik) seviyesinde olmamak.

 

Musab bin Umeyr i duymuşsundur. O da senin yaşadığını yaşamıştı. İki seçeneği vardı. Ya peygamberi tasdik edip atalarının dininini rededecekti. Bunu yaptığında ailesiyle papaz olacaktı. Zenginliği sıfırlacaktı. Ya da atalarının dinine tabi olup mekkenin en zengin en yakışıklı delikanlısı olarak yaşamaya devam edecekti. O ilkini yapabildi ve bunu yaparken biran bile tereddüt etmedi ve bunu yaptığı için hiç pişman olmadı. Ama sen doğru olduğunu zannettiğin şeyi yapamıyorsun. Neden acaba? Bu, imanın insana getridiğiyle, imansızlığın insana getridiğinin farkı olmasın. Musab bin Umeyr ne yapması gerektiğini Kuran a sordu ve Kuran da onu şöyle irşad etti: sen ne yapman gerektiğini kime soruyorsun ve sordukların sana ne gibi bir hikmetli yol gösteriyor?

 

Biz insana, anne-babasına mümkün olan en iyi şekilde davranmasını emrettik. Annesi onu nice zahmetlere katlanarak karnında taşımış; sütten kesilmesi de iki yılı bulmuştur. Onun için, ey insan, bana şükret, ana-babana da teşekkür et. Unutma ki, sonunda bana dönecek ve yaptıklarının hesabını vereceksin. Eğer anne-baban seni, ilâhlığına dâir bilgin olmayan şeyleri bana ortak koşmaya zorlayacak olurlarsa, o takdirde onlara itaat etme. Fakat yine de dünyada onlara gerektiği ölçüde sahip çık. Sen, her işinde bütün gönlüyle bana yönelmiş, sürekli benim rızâmı arayan seçkin kulların yolunu izle. Sonunda dönüşünüz bana olacak, ben de bütün yaptıklarınızı size tek tek haber vereceğim.
 
 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.12.2019 at 03:03, ck789 said:

Benim gözümde önemli olan da insanın aklen vicdanen kabul edebildiği bu değer yargılarıdır. İnsan bunların arkasında durmalıdır. Tabi dinleri kenara koyduğunda bunların ne olduğuna bizzat sen karar vereceksin. Açıkçası bir dini anlayıp benimseyim kabul eden biri de bu kararı kendi veriyor.

 

Dinleri istersen en tepeye koy istersen kenara at, insanlar zaten her şeye kendileri karar veriyor. Dinin seni belli bir yere doğru yönlendirmesi ya da zorlaması söz konusu değil. İnsanlar dini kuralları işlerine geldiği gibi seçip eleyip kendi kendilerine gelin güvey oluyor. Komşuna yardımcı olmak dinde de olduğu için dinciler ahlakı tekellerine aldıklarını sanıyorlar. Ama evlilik dışı ilişkiye giren kadınları taşlamaya gelince hemen ateist oluveriyorlar. Bu tutarsızlık sebebiyle din ahlakı tekeline alamaz. Ahlakı toplum üretir, ahlak için şükran duymamız gereken şey de yaşayan toplumun kendisi. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Bir ihtimal, senin samimi olmamam. Başka bir dinin propogandası için bu başlığı açmış olabilirsin.

Bunu size burda kanıtlayamam. Ben 14 yaşından üniversite hazırlığa kadar namazımı 5 vakit kılıyordum. Ailem beni islami açıdan gayet iyi yetiştirdi. Kuran kurslarında yatılı kaldım. Yani karakterimin daha yeni yeni gelişmeye başladığı zamanlarda dinine sadık bir insandım. Tabi o zamanlar duygusal tarafım mantığıma ağır basıyordu. Din duygulardan beslenir. Duygusal zekası yüksek bireylerde inanç çok daha sık görülür. Fakat artık mantıksal tarafım ağır basarken önceden inandığım İslam dini mantık konusunda çok kusurlu. Eğer ben rasyonel bir insan olacaksam tekrar inancımı kazanmam imkansız. İslamda insan mantığı düz yolda yürüyemeyen bir atın yokuş yukarı çıkmaya çalışmasına benzetiliyor. Ayetleri yazmama gerek yok fakat bazı soruların sorulmamasına yönelik ayetler bile var. Hal böyle iken benim gibi biri nasıl tekrar inançlı olabilir? Babalarımızın cariyeleri olsaydı kaç kişi İslam dinine inanırdı? Böyle olmasını ben de istemezdim ama İslamiyet günümüz kültürüne, ahlak anlayışlarına, yönetim biçimlerine, hukuk sistemlerine fazlasıyla ters bir din. Ben deist agnostik arası biriyim şu an. Dinlere inanmıyorum. Bu arada neden başka dinlere inanmadığımı sordunuz. İncili okudum. Pembe toz üflenmiş masal kitabından farksızdı. Hz.İsa'nın çarmıha gerilmesiyle ilgili mantık hataları mevcuttu. Tevratı okumaya gerek duymadım. Sadece belli bir topluluğa inen bir dini kim ne yapsın. İslam dini ise günümüz insanlığının yarısından çoğunu cehenneme atacağını söyleyen bir Tanrı resmediyor. 

 

https://www.worldometers.info/tr/

 

Bu siteye girin ve anlık ölüm ve doğum verilerine bir bakın. İslami pencereden bakacak olursak her saniye biri ölüyor ve biri doğuyor. Dünyada bir maroton var. Sanki insanlar cennet ve cehenneme girmek için doğup ölüyorlar. Bu ne kadar mantıklı? Aklım nasıl alsın böyle bir şeyi? Biliyorum bana da zor geliyor bunca cevapsız sorular için cevap veren dinler varken cevapsız kalmak ama doğruluk payı olmayan cevaplar için hayatımı nizame edip ölürsem, kendime büyük saygısızlık yapmuş olurum. Bu yüzden ben 2 gün önce yeniden dirildim. Bambaşka bir insan oldum. İnsanlar düzen için her şeyini verirken ben düzen için her şeyimi kaybettim.

tarihinde towboatery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bende islamı reddediyorum:)

ama aynı zamanda kabul da ediyorum:)

 

çelişki gibi görünüyor hayır asla.

 

ben işid islamını reddediyorum zira temellendiği yer ile gerçek islamı biliyorum

bireysel örnekten  tekil gruptan veya mezhepten etkilenip hepsini redd etme zaten asıl mantığa ters olan budur

kategorik redd veya kabul ikisi de problemli

 

ama mevlana islamını kabul ediyorum zira temel Kur'ani yapıya daha uygun ve uyumlu

 

islam dünyasının kendi içinde bir çok ekol var

bektaşi de var selefi de var işide var mevlana da var gazali de var ibni rüşt de var

aristo da var ahmet yesevi de var.

 

**

bu arada insanı rasyonel ve duygusal olarak ayırıp illa ki bir tarafı seçmeye zorlanmak ta pek fıtri değil

zira insanın kendisi bu iki realiteden kopmaz şekilde 

bunlar adeta iki kanat ikisi  ile uçulur

biri oldumu denge bozulur aksar

 

duygu giderse robota dönüşür

akıl giderse yine robota dönüşür

ikisi ile insan olur.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

bu arada insanı rasyonel ve duygusal olarak ayırıp illa ki bir tarafı seçmeye zorlanmak ta pek fıtri değil

Ben sosyopatım demiyorum ama duygusal zekası yüksek insan var düşük insan var. Ayrıca İslamı hem reddedip hem kabul etmek bir nevi dinin bazı noktalarına inanmak gibi bir şey. İslam dinine göre bu insanı dinden çıkarıyor. Yanlış anlamadıysam sizi tabi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kardeş sen eminmisin ilahiyat okuduğuna:)

ben  Kur'an ı arapça orjinaliden tam okuyup anladığımda daha çok sarıldım zira

daha önce ki namazda okuduğu surenin anlamını bile bilmeden kılınan namaz elbet tesir etmez

kültürel geleneksel düzeyde yüzeysel alışkanlık halini alan dinin elbet tesiri olmaz.

akıl dersin mantık dersin ikiside arabi kelimedir

akıl ve düşünce ile tefekkür ve tefakkuh ile alakalı kaç ayet var arapçan var ise bak

 

akıl teakkul

fikir tefekkür

zikir tezekkür

fıkh tefakkuh

idrak hepsi Kur'ani kelimedir

aklını at robot gibi iman et demiyor islam dinin kaynağı olan Kur'an

 

işid islamını redd etmek tam da Kur'an islamına girmektir

 

zira selefi suudi gelenek ibni teymmiye damarından gelen bu yapı mecazi kabul etmiyor

Allahın eli dediğinde insan gibi bir el sanıyor

arş ve kursi dediğinde bir sandalye taht sanıyor:)

yani mecazı kabul etmiyor

lafzi olanı zahiri kelamı aynen alıyor icra ediyor

 

bu gün işid sakalın uzunluğunu metre ile ölçüp belli değerden kısa ise  günahkar kabul ediyor

islamı bu kadar şekle şemala hapseden kelle koparan  islam ehlini kafir ilan edip tekfir edip öldüren bir yapı

elbet redderim

mevlana ise ne olursan ol gel der

 

yani işid müslümanı kafir kabul edip keserken

mevlana kafiri insan  kabul edip dergaha çağırıyor

 

bu günkü imam hatip ilahiyatlar daha çok selefi damardan gidiyor

türk islamını mevlana islamını biraz geri plana attılar

 

***

islami ekoller tefsirler fıkıhlar beşeri yorumdur

eksikte olur kusurlu da

hanefi de kadın eli değer abdest bozulmaz

şaffi de bozulur

bunlar aynı ayetten farklı yorumlardır

va bazısı hadis ve sünnetler ile desteklenmiştir

 

bu gün şia ve sunni hadis kaynakları dahi farklıdır

ha ortak hadisler elbet var

ama cennetle müjdelenen kişiler  şia da farklı sunni de farklı

veda hutbesi dahi farklı

 

bunlar detaylardır asla zarar vermez veremez.

 

aynen ağaç gibi kökü gövdesi sabit önemli olan odur

ama dalları serbest ve sallanır değişken

 

dinin değişken kısımlarına bakım

aman da her tarafı oynuyor bunun kökü aslı yok demek gibidir dediğiniz şeyler

...

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

kardeş sen eminmisin ilahiyat okuduğuna:)

Kusura bakmayın müsait olmadığım bir anda okumaya çalıştım. Biraz yanlış anlamışım dediklerinizi. 

Peki inançsız insanların cehennemde ebedi yanmasına karşın ne düşünüyorsunuz?

tarihinde towboatery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...