Jump to content

İLAHİYAT OKUYORUM İNANCIM KALMADI


Recommended Posts

5 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Bu konuda Kurandan ve hadislerden başka deliller de getirebilirim ama İbni arabi, said nursi gibi bir çok alim de cehennemin sonsuz olmadığını ifade etmişlerdir.

Müminun Suresi, 102 - 103. Ayetler:

 

"O zaman kimlerin tartıları ağır gelirse, işte bunlar kurtuluşa ermiş olacaklar."

 

"Tartıları hafif gelenler ise, kendilerine zarar vermiş olanlardır. Onlar cehennemde ebedî kalacaklar."

5 saat önce, Yeni Üye yazdı:

O'nun rahmetinin gazabına galip geldiğine inanmak lazımdır. Herkes yaptıklarının(amellerinin) karşılığını gördükten sonra genel af ilan edeceğine inanmak lazımdır.

106. Derler ki: "Rabbimiz! Kötü yanımızın etkisinde kaldık; biz bir sapkınlar topluluğu olduk."

 

107. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar; eğer bir daha eskiye dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız."

 

108. Allah buyurur ki:"Alçalmış olarak kalın orada! Ve artık bana bir şey söylemeyin!.."

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 132
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

23 saat önce, mirasyedi yazdı:

Fatiha süreside edepsizlik o zaman.

Ne hakla ALLAH'A dosdoğru yola ilet kendilerine nimetler sunduklarının üzerlerine gazap dökülmemişlerin yoluna diyorsun.

 

Dua etmek başka bir şeydir, başkalarını yargılamak başka bir şeydir. Allah hükmünü ahirete bırakmıştır. Genel kaideleri söylemiş, herkese yaptıklarını gösterecek. Sonuçta dilerse affedecek dilerse ceza verecek. Falan kişiyi kesinlikle affedecek ya da falan kişiyi kesinlikle affetmeyecek demek edepsizliktir. Dua ise istemektir. Allah ın en sevdiği şey vermektir. Onun vermesinin bir yolu senin istemendir. Sen istemeden de verebilir ama bir şeyi isteyen kişi o şeyin kıymetinin farkına varmış demektir. İstemeyene verse bile verilenin kıyemtini u-yeterince idrak edemez.

 

23 saat önce, mirasyedi yazdı:

ceza sonsuzda olsa kısada olsa anlamsızdır.

ALLAH ne ekerse onu biçer.
İnsanlar yazdığı program dışına çıkıyorsa suç kendisinindir.

Hem  hakimiyet ALLAH'ındır diyeceksin sonrada kalkıp insanın cuzi  iradesi var diyeceksin.Bu çelişkidir.

 

Allah kendi haklarını affeder. Onun için kolay bir şey. Sen de kul olarak sana yapılan haksızlıkları ve zulümleri affedersen hiç bir kul ceza çekmez işte. Hakkını yemiş herkesi affedebileceksen Allah uzun süreli ya da kısa süreli kimseye ceza vermesin diye beklentiye girebilirsin. Var mı öyle bir olgunluğun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Dua etmek başka bir şeydir, başkalarını yargılamak başka bir şeydir. Allah hükmünü ahirete bırakmıştır. Genel kaideleri söylemiş, herkese yaptıklarını gösterecek. Sonuçta dilerse affedecek dilerse ceza verecek. Falan kişiyi kesinlikle affedecek ya da falan kişiyi kesinlikle affetmeyecek demek edepsizliktir. Dua ise istemektir. Allah ın en sevdiği şey vermektir. Onun vermesinin bir yolu senin istemendir. Sen istemeden de verebilir ama bir şeyi isteyen kişi o şeyin kıymetinin farkına varmış demektir. İstemeyene verse bile verilenin kıyemtini u-yeterince idrak edemez.

Dua ederken memnun olmadığın hallerin için dua ediyorsun.

Halinden memnun isen gerek yok duaya.

Edepsizlik değildir.Eğer ALLAH kendi yarattığı şeyin şikayetlerini edepsizlik olarak görüyorsa şikayet etmeyecek şekilde tasarlasın.

4 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Allah kendi haklarını affeder. Onun için kolay bir şey. Sen de kul olarak sana yapılan haksızlıkları ve zulümleri affedersen hiç bir kul ceza çekmez işte. Hakkını yemiş herkesi affedebileceksen Allah uzun süreli ya da kısa süreli kimseye ceza vermesin diye beklentiye girebilirsin. Var mı öyle bir olgunluğun?

Anlaman için örnek vereceğim.

Ben şimdi birisinden alacağım var ödemiyor.

Bu alacağımı için dünyada cezalandırılmasını isteyebilirim.

Ama  öldükten sonra cezalandırılmasını istemem.

Çünkü alacağım para öldükten sonra bir işime yaramayacak.

Görecek ise isterim tabi.

Ayrıca gecikmiş adalet adalet değildir diye bir söz var.

Önemli olan insanları ve yaşadığı ortamı suç işlemeyecek şekilde tasarlamaktır.

İnsanlar durduk yere  suç  günah işlemezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.12.2019 at 13:19, nogodbutAllah said:

ben buna karşı çıkmıyorum ki

tam tersi katılırım

neden?

yine Kur'an dan.

 

mealen der: Bu kitap kalbinde hastalık olanları saptırır, ihlaslı olanların imanını artırır hidayete götürür

aynı şey bazılarına zehir bazılarına şifadır

güneş yarasayı rahatsız eder gözü sağlamı da nurlandırır gördürür.

 

Yalancıyı .... ler mi?

 

Nerde yazıyormuş böyle bir şey kuranda?

 

Oradak okuduğunu böyle götünle kafana göre yorarsan, elbette daha çok batarsın. Hele hele, milleti amsatanın biriysen, deme keyfine, kuranda büyük yok diye böyle gezer durursun. 

 

İslam, bir amsatanlık dinidir ve anca ve ancak amsatanlarca kabul edilebilir. Vır vır etmeden önce, mehir nedir, cariye nedir, muta nedir falan bir bakıp öyle gelmen tavsiye edilir.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2019 at 10:27, Yeni Üye yazdı:

 

Dua etmek başka bir şeydir, başkalarını yargılamak başka bir şeydir. Allah hükmünü ahirete bırakmıştır. Genel kaideleri söylemiş, herkese yaptıklarını gösterecek. Sonuçta dilerse affedecek dilerse ceza verecek. Falan kişiyi kesinlikle affedecek ya da falan kişiyi kesinlikle affetmeyecek demek edepsizliktir. Dua ise istemektir. Allah ın en sevdiği şey vermektir. Onun vermesinin bir yolu senin istemendir. Sen istemeden de verebilir ama bir şeyi isteyen kişi o şeyin kıymetinin farkına varmış demektir. İstemeyene verse bile verilenin kıyemtini u-yeterince idrak edemez.

 

 

Allah kendi haklarını affeder. Onun için kolay bir şey. Sen de kul olarak sana yapılan haksızlıkları ve zulümleri affedersen hiç bir kul ceza çekmez işte. Hakkını yemiş herkesi affedebileceksen Allah uzun süreli ya da kısa süreli kimseye ceza vermesin diye beklentiye girebilirsin. Var mı öyle bir olgunluğun?


Allah yarattı inanmazsan yanarsın masallarının gerçek olmadığını hala anlayamadın mı? Kimse size ebedi hayat falan vermeyecek, inanmayan da bir yerde sonzua kadar yanmayacak. Herkes yok olacak. Şu çocuk masallarını kusup durmayın şuraya. Burası cami değil, burada herkes şizofrenik din masallarının hiçbir gerçekliğinin olmadığının farkında.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2019 at 16:53, towboatery said:

Bu arada yarasaların da gözü sağlamdır örneğinizde mantık hatası var :)

 

Biyoloji veya fizik, mantıktan çok somut gerçeklerle çalışır.

 

Gece yaşayan ve uçan bir hayvanın, gözlerinin sağlam olmaması beklenemez zaten. Ki öyledir de, yarasaların gözleri, pek çok hayvandan çok daha iyi görür. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2019 at 15:24, mirasyedi yazdı:

Çünkü alacağım para öldükten sonra bir işime yaramayacak.

Görecek ise isterim tabi.

Ayrıca gecikmiş adalet adalet değildir diye bir söz var.

 

Aslına bakarsan diğer taraftaki adalet buradaki adaletin tesisi gibi değil. Diğer taraftaki adalet bu dünyada yaptıklaryla herkesin orada hak ettiği seviye, derece ve mertebeye kavuşması gibi bir şey.

Yani birisi senden para aldı ve vermedi. O adam kötü niyeti ve davranışı için karşılık görecek. Senden para aldığı için değil. Çünkü aslında o parayı senden alan Allah. Bütün işlerin asıl faili Allah'tır. İnsanlar bu işler gerçekleşirken nefislerine mahsus niyetleri nedeniyle sorumludur.

 

On 16.12.2019 at 15:10, towboatery yazdı:

108. Allah buyurur ki:"Alçalmış olarak kalın orada! Ve artık bana bir şey söylemeyin!.."

 

 

Bak kardeşim müslüman isek sorularımızı ve halimizi inandığımız Allah'a arz etmek en doğrusu. Onun merhamet, cömertlik hazinelerinin sahibi olduğunu ve her şeyi bildiğine inanıp ta cevapları Ondan beklemeyip nefsimizin, ya da bir takım insanların peşinden gidersek gece karanlığında amaya yol sorandan farkımız kalmaz. 

 

Ben de bu konuda dertliydim Allah'a bunu arz ettim ve bu konuda beni Kuran'la irşat etmesi için dua ettim. O bana şu ayetle yol gösterdi: 

 

"Bunun üzerine Yûsuf, kendi kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra da eşyayı, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yûsuf'a böyle bir tedbir öğrettik; yoksa kralın hukukuna göre kardeşini alıkoyamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır."

 

Bu ayette ve Kuran da katından ilim verilen Hızır kıssasındaki ayetlerde geçenlerden anladığımız şu ki, Allah'ın katındaki bilgi bizim zahir hükümlerimizden ve algılarımızdan farklı bir bilgi. O belirli maslahatlar gözeterek ve bizim iyiliğimiz için bazı tedbirler almış. Kurandaki öte dünyaya ait manzaralar da Allahın bildiği maslahatlar için anlatılmış. Bunları bu dünyadaki ölçülere göre anlamak doğru bir anlama yöntemi değil. Zaten bizzat Allah ne zaman cennetten bahsetse cehennemden de bahsediyor, ya da tersi, böylece bizi korkutmak ve ümitlendirmek için bu manzaraları anlatıyor. Korku ile ümit arasında olmamızı istiyor. Ama korku Ondan değil, nefsimizin başına açacağı işlerden olmalı. Ümidimiz ise Ondan olmalı.

 

"Onlar için üstlerinde ateşten katmanlar, altlarında (ateşten) katmanlar vardır. İşte Allah, kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, bana karşı gelmekten sakının."

 

Sana cevap yazmakta acele etmiyordum ama Allah'ın hikmeti bu sabah manevi alemde bir tevil ve yorum illham oldu bana. 

 

İnsanın neyi yanacak? Ruhu desen ateş ruhu yakmaz. Zaten ruhumuz Allah tan. Nefsi ya da bedeni desen, nefis ya da beden ruh üzerindeyken işliyor günahları, ruhsuz sadece onlara ceza olmaz.

 

İlham şuydu, insanın cemali (güzelliği) yanacak. İnsanın insanlığı yanacak. İnsan olmanın kıymetini bilemeyenin insanlığı yanacak. Birileri insanlık mertebesini kaybedecek ve bir daha o mertebeye çıkamayacak. Ebedi olarak ta kıymetini bilmediği için elinden kaybettiği hazineye yanacak. Belki başka bir canlı olarak var olacak, belki bazılarına insan olmak için bir şans daha verilecek:

 

Onlar: “Ey Rabbimiz! Sen bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin. Biz günahlarımızı itiraf ediyoruz. Buradan çıkmak için bir yol yok mudur?” derler. Onlara: "Yalnız Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır" denir.

 

Ateistler için zaten insanın bir şerefi ve kıymeti yok. Çünkü onlar insanın zaten ahseni takvim yönünü kabul etmiyor. Sadece hayvanlarla eşit ya da onlardan daha aşağı yönlerini kabul ediyor ve onlara tabi oluyor. Dolayısıyla insanlığın elden gitmesi onlar için mesele değil. Maymun olmaya da razılar, domuz olmaya da. İnsan olmanın gereğini yapıp gözlerini yukarı dikmeyen adama domuz olup çamurda yuvarlanmaktan büyük keyif mi var. 

 

İşin özeti şu: Allah bizi çok kıymetli bir hazine ve sonsuz bir potansiyelle dünyaya göndermiş. Bunu inkar eden, bunu kabul etmeyenler bir sonraki varoluş mertebelerinde bu hazineden mahrum kalacak. Ama bu zaten, onların seviyesine uygun bir şey olacak. Bunu kabul edip, ikrar eden de öte tarafta yükselmeye ve potansiyelini gerçekleştirmeye devam edecek. EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanların ne ateizmi ne de ateistliği anlayamadığı çok açıktır. Bunun nedeni islamın düşünceye, mantığa çizdiği (islami) sınırdır. Burda tarafsızca "en azından günümüzün hristiyanlığı bilimin önünü kapatmıyor" demen bile müslümanların seni gizli bir hristiyan sanmalarına neden olabilir ve oluyor da. 
Kuranda, Allahın(Muhammedin) yahudi/hristiyan/kafir düşmanlığından etkilenen müslümanlar islama yapılan eleştirileri müslümanlara karşı yapılan düşmanlık, saldırı olarak görmektedirler. (Gizli) bir hristiyanın, müslümanları islamdan çıkartmak için bir ateist forumunda yazma düşüncesinin ne kadar mantıksız olduğunu bile göremiyorlar, bilemiyorlar, anlayamıyorlar!

Burda yazan bir çok ateist zamanında müslüman olduğundan müslümanların nasıl düşündüklerini, neden böyle düşündüklerini az çok biliyorlar ve anlıyorlar. Ama müslümanlar ateistlerin gittiği yoldan hiç gitmedikleri için belirli bir yere kadar mantık yürütmeye çalışsalar da düşüncelerini sonunda Kuranın kafirler hakkında yazdıklarıyla sınırlandırmak zorunda kalıyorlar.


İlk başlardan bütün değerlerinin allak bullak olması senin bir boşluğa düşmene neden olduysa da zamanla kendi değerlerinin bir dine, bir (cennet, huriler gibi) ödüle muhtaç olmadığını göreceksin. Eskisinden daha mutlu olacaksın ve hayattan daha çok zevk alacaksın.
Ayrıca müslümanların bu beyhuda inançlarına, zırt pıt "Allah yardım eder", " Allahından bulur" gibi zırvalarına, sabahtan akşama kadar aç susuz kalarak iyi bir şey yaptıklarını sanmalarına vs gülüp geçeceksin.

 

İyi günler

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Aslına bakarsan diğer taraftaki adalet buradaki adaletin tesisi gibi değil. Diğer taraftaki adalet bu dünyada yaptıklaryla herkesin orada hak ettiği seviye, derece ve mertebeye kavuşması gibi bir şey.

Yani birisi senden para aldı ve vermedi. O adam kötü niyeti ve davranışı için karşılık görecek. Senden para aldığı için değil. Çünkü aslında o parayı senden alan Allah. Bütün işlerin asıl faili Allah'tır. İnsanlar bu işler gerçekleşirken nefislerine mahsus niyetleri nedeniyle sorumludur.

Kötü niyetli davranışın sebebide ALLAH.

 

Bir insan durduk yere kötü niyetli olamaz.Kötü niyetli olmaya iten şartları yaratan ALLAH.

 

Yoksa şartları yaratan başka tanrıların mı var? :)

 

Yada beni ALLAH yarattı ama eylemlerimde isteklerimde ALLAH'tan bağımsızım mı diyorsun?

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, kirec yazdı:

Dindar olanların yaptıklarını görünce ...

 

Kendi adıma konuşayım alakası bile yok. Ben gidip de dindarların yaptıkları yüzünden deist olmadım. Benim deist olmamın tek ve yegane sebebi araştırmamdı. Şu an Turan Dursun Din Bu kitabını okuyorum. Verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu daha iyi de anlıyorum. Zaten doğru konuşanı 9 köyden kovmazlar mı? Adamı da bu diyardan kovmuşlar :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müminun Suresi, 103:

 

"وَمَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ ف۪ي جَهَنَّمَ خَالِدُونَۚ

 

Tartıları hafif gelenler ise, kendilerine zarar vermiş olanlardır. Onlar cehennemde ebedî kalacaklar."

 

***

ilahiyat öğrencisi değil demiştim galiba haklıyım.

esasen bir çok meal de de ne yazık ki halidun(kırmızı kelime) ebedi manasında kullanılmıştır.

Kur'an-ı Kerim de ebedi ve halid kelimeleri ayrı ayrı geçer.islam alimleri halid hulud kelimesine  ebedi manasında sonsuz dememiş uzun süre demişlerdir.

 

meşhur arapça gelin tacı tacu'l arus isminde ki arapça sözlükte h-l-d kelimesi  yaşı çok olmasına rağmen saçı beyazlaşmamış siyah kalmış veya çok yaşlı olduğu halde dişleri dökülmemiş  olanlar için kullanılması bile bunun sonsuz ebedi manası değilde uzun süre manası olduğu şüphe götürmek kati gerçektir.

yine dağlar ve taşlar içinde  havalid kullanılır.biliyoruz ki taşlar ve dağlarda uzun süre yerlerinde kalmalarına rağmen ebedi ve sonsuz değiller.

o yüzden 23:103 ayeti tercümei bu manada yanlıştır.

 

aşağıda ki tacu'l arus sözlüğünden h-l-d maddesinde bir kısımdır:

image.png.8904576f031e6ed027d341268968478d.png

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, nogodbutAllah said:

Müminun Suresi, 103:

 

"وَمَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ ف۪ي جَهَنَّمَ خَالِدُونَۚ

 

Tartıları hafif gelenler ise, kendilerine zarar vermiş olanlardır. Onlar cehennemde ebedî kalacaklar."

 

***

ilahiyat öğrencisi değil demiştim galiba haklıyım.

esasen bir çok meal de de ne yazık ki halidun(kırmızı kelime) ebedi manasında kullanılmıştır.

Kur'an-ı Kerim de ebedi ve halid kelimeleri ayrı ayrı geçer.islam alimleri halid hulud kelimesine  ebedi manasında sonsuz dememiş uzun süre demişlerdir.

 

meşhur arapça gelin tacı tacu'l arus isminde ki arapça sözlükte h-l-d kelimesi  yaşı çok olmasına rağmen saçı beyazlaşmamış siyah kalmış veya çok yaşlı olduğu halde dişleri dökülmemiş  olanlar için kullanılması bile bunun sonsuz ebedi manası değilde uzun süre manası olduğu şüphe götürmek kati gerçektir.

yine dağlar ve taşlar içinde  havalid kullanılır.biliyoruz ki taşlar ve dağlarda uzun süre yerlerinde kalmalarına rağmen ebedi ve sonsuz değiller.

o yüzden 23:103 ayeti tercümei bu manada yanlıştır.

 

aşağıda ki tacu'l arus sözlüğünden h-l-d maddesinde bir kısımdır:

image.png.8904576f031e6ed027d341268968478d.png

 

 

 

 

Gerzeklik mevzu bahis olunca, sınır tanımıyorsunuz gerçekten.

 

O zamanlar dünya düz deniyordu, bu durumda düz demek, aslında yuvarlak demek mi oluyor? 

 

Dağ taş için ebedi denmiş, nerden bilsin bedevi onun ebedi olmadığını? Bedevi de o kadar akıl ne gezer? 

 

Mevzu bedevinin aptallığı ve cahilliğine bu kadar sahip çıkma gayretiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, anibal yazdı:

ilahiyat öğrencisi değil demiştim galiba haklıyım.

esasen bir çok meal de de ne yazık ki halidun(kırmızı kelime) ebedi manasında kullanılmıştır.

Sen de taktın ilahiyat okuyup okumadığıma :) O meali verenler elektrik elektronik mühendisi zaten. Yükseklisanslarını arapçadan yaptıysalar demek ki çoğu. Neyse işin aslına gelelim. Bu Muhammed'in tebliğ özelliği yok muydu? Niye birçok anlamı olan bir kelimeyi hangi anlamda kullandığını söylememiş? Alimlerin çoğunda cehennemin ebedi olacağına dair ittifak vardır. Tacu'l arus sözlüğünün doğru anlamda kullanığını kim nerden bilecek. Bir sürü sözlük var bu şekilde. Yani her şeyi geçtim. Kur'an apaçık indirilmiştir ayetine bakıp bile bazı noktaları göremiyorsanız şu durumda, gözüne perde inen bizler değil sizlersiniz. Ulan insanoğlunun her sırrını çözebilecek bir kitap inecek dünyaya tanrı denilen varlık tarafından ve bu kitap birçok konuda alimler tarafından görüş ayrılıklarına sebebiyet verecek. Demekki bu kitabın kusursuz olmayan bazı noktaları var. Kusurlu bir kitabın sahibi kusurlu bir tanrıdır. Benim hayalimdeki tanrı ise kusursuz. Senin tanrın sana benim tanrım bana tabi tanrım için beni öldürmeyeceksen...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.12.2019 at 08:18, towboatery said:

Sen de taktın ilahiyat okuyup okumadığıma :) O meali verenler elektrik elektronik mühendisi zaten. Yükseklisanslarını arapçadan yaptıysalar demek ki çoğu. Neyse işin aslına gelelim. Bu Muhammed'in tebliğ özelliği yok muydu? Niye birçok anlamı olan bir kelimeyi hangi anlamda kullandığını söylememiş? Alimlerin çoğunda cehennemin ebedi olacağına dair ittifak vardır. Tacu'l arus sözlüğünün doğru anlamda kullanığını kim nerden bilecek. Bir sürü sözlük var bu şekilde. Yani her şeyi geçtim. Kur'an apaçık indirilmiştir ayetine bakıp bile bazı noktaları göremiyorsanız şu durumda, gözüne perde inen bizler değil sizlersiniz. Ulan insanoğlunun her sırrını çözebilecek bir kitap inecek dünyaya tanrı denilen varlık tarafından ve bu kitap birçok konuda alimler tarafından görüş ayrılıklarına sebebiyet verecek. Demekki bu kitabın kusursuz olmayan bazı noktaları var. Kusurlu bir kitabın sahibi kusurlu bir tanrıdır. Benim hayalimdeki tanrı ise kusursuz. Senin tanrın sana benim tanrım bana tabi tanrım için beni öldürmeyeceksen...

 

Kime yazdığını bilmiyorum, ama, alıntı yaptığın kısım, benim yazdığım şeyler değil. 

 

Benim için bir tanrı falan yok, olması gerekmiyor, olamazda zaten. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 12.12.2019 at 01:21, towboatery yazdı:

Herkese merhaba. Ben 2.sınıf bir ilahiyat öğrencisiyim. Araştırmayı seven rasyonel bir kişiliğim var. Uzun yıllar boyunca aklımı kurcalayan bir çok dini soru vardı ve bunların cevaplarını ünivesite hocalarından almayı düşündüm. Fakat elle tutulur cevaplar alamadım. Kendimi internete attım ve bu siteyi buldum. Uzun bir süre konuları okudum düşündüm. Sanırım artık müslüman değilim ve ne yapacağımı bilmiyorum. Muhafazakar bir ailenin çocuğuyum. Hayatımın en büyük gayelerinden birinin ne kadar boş, polyannavari ve yalan olduğunu anladım. Hayatın anlamı sorusuna verilecek bir cevabım da yok artık. Şimdi arkadaşlarıma rol yapıcam. Herkese rol yapıcam. Bu çok kötü bir durum. Her şeyi geçtim ben mezun olunca ne yapıcam? Din insanın her alanına hükmeden bir olgu. Artık özgürüm fakat huzursuzum da. Yazma şeklim intihara meyilli birinin yazısına benzeyebilir. Fakat öyle bir düşüncem yok. Sadece düştüğüm boşluktan kurtulmak istiyorum. 

Öncelikle hayırlı mübarek olsun :) Seninle çok benzer bir süreçten geliyorum ve bu yüzden duygularını, hayal kırıklığını, amaçsızlaşmanı çok iyi anlıyorum. Hatta yazdıklarını okuyunca o kadar kendimi gördüm ki sadece gözlemci olarak yer aldığım siteye üye olup sana bir şeyler yazma isteği hissettim. Kalbini ferah tut hepsi geçecek ve eminim hayattan çok daha fazla keyif alacaksın. Bir kere bizim gibi uzun süre gri alanda kalmış insanlar için, beynimizi kemiren şüphelerden, sorulardan kurtulmak, ilk etapta zorluklara sebep olsa da uzun vadede çok rahatlatıcı bir durum. Rol yapma konusunda da ilk etapta işkence olan mesele bir zaman sonra inanılmaz bir keyfe dönüşüyor. Bu hususta şunu kavramak lazım; biz insanları kandırmıyoruz, onların bilinçleri yeterli seviye de değil ve böyle davranmamız herkes için daha iyi. Ayrıca, gerçeklerle yüzleşince tevil yoluna gitmeyip, güçlü davranıp, bu kararı aldığın için seni tebrik ederim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...