Jump to content

İLAHİYAT OKUYORUM İNANCIM KALMADI


Recommended Posts

  • İleti 132
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

  • 2 weeks later...
On 13.12.2019 at 20:30, towboatery yazdı:

Kusura bakmayın müsait olmadığım bir anda okumaya çalıştım. Biraz yanlış anlamışım dediklerinizi. 

Peki inançsız insanların cehennemde ebedi yanmasına karşın ne düşünüyorsunuz?

Dinler sadece korkutmak ve kişiyi baskı altına almak içindir evde çayımı içerken annem arkada müge anlı izliyordu birtane dolandırıcı bir aileyi dolandırmış ve polise giderlerse cinleri onları musallat edicekleri ile tehdit etmiş ailede polise gitmemiş. gelelim cehennem konusuna allah madem bize özgür akıl ve irade veriyor neden sadece müslüman olmadımız için sonusuza kadar yakıyor neden kişilimize göre yargılamıyorki illa allahı işinidemi biz öğretelim :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Yeniden herkese merhaba. Konuya yazdığım ilk iletide, düştüğüm boşluktan ve hayatın anlamsızlığına dair düşüncelerim olduğunu yazmıştım. Bu düştüğüm boşluktan ve anlamsızlıktan sıyrıldığımı söylemem gerek ki, bu aslında o kadar da zor olmadı. Çünkü bulunduğum durumdan şüphe etmedim. Doğru seçimi yaptığımı bildiğim için vicdanen rahatladım ve tahmin ettiğimden çok daha kolay bir şekilde bu süreci atlattım. Hayatımın anlamı yok vs. gibisinden cümleler de kullandım fakat bu cümlelerin ne kadar boş olduğunu fark ettim. Fark etmemin sebepleri ise yaşımın forumun yaş ortamasının altında olmasıydı. Dine mensup olmayan abilerim diyebileceğim siz insanların, uğruna yaşadığınız onlarca sebep varken benim daha yolun başında olarak bu cümleyi kurmam çok mantıksız. Bu da yazdıklarımın anlamsız olduğunu fark etmeme sebebiyet verdi. Bu soru bu kadar çabuk cevaplanmamalıydı ve öyle de oluyor.

 

Önceden kendimi geliştirmem konusuna çok uzaktım. Sadece ibadetlerimi doğru şekilde yapıp, iyi bir insan olarak kalarak, öldüğümde zaten cennete gidecek ve dünyada istediğim bir çok şeyi telafi edebilecektim. Ne gerek vardı kendini geliştirmeye? Fakat şimdiyse eski dini düşünlerimden dolayı baskıladığım isteklerimi ve hayallarimi telafi etmeye çalışıyorum. Bunun yolu da kendimi geliştirmemden geçiyor. Sanırım bu yüzden dini inancı olmayan insanlar, vizyon, misyon ve bilgi konusunda diğer insanlara üstünlük kuruyor. Çünkü buna mecbur kalıyor ve tek hayatını en iyi ve en doğru şekilde yaşamak için bunlara ihtiyaç duyduğunu biliyor. Her neyse çok uzatmadan, ben de bunun farkına vardım ve karantina sürecini de lehime kullanarak, zamanımı kendimi geliştermeni sağlayacak şeylere ayırıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistler genelde çok Zeki olur . Ama sanki bir arayış içindeler  . Geçenlerde 3 öğrencim ateist olduğunu anlattı . Araştırmak çok güzel bir yolculuktur , muazzam , geliştiriçi ve bazen tehlikeli . Aynı zamanda cesaret ister . Her insanın karı değildir . Ama temel sağlam ve önyargısız ve mantık çerçevesinde olursa , çok daha hızlı ilerleme kaydedilir  . Buda çok önemlidir ki , 15 sene sonra herhangi bir yanlış yüzünden hiç ilerlememiş olman , hoş bir etki bırakmaz . Birde , ( bu her dine ve hadis ve herhangi bir inanç tarzı veya felsefe tarzında aynıdır ) nere kadar gitmeye hazırsın bu araştırmada ?  Kendin tatmin olana kadar mı , herkesi tatmin etiğinde mi ? Veya hayatta herşeye Sahib  olduğunda mı ? Asıl rahatsızlık veren soruyu veya olayı tam anlayamadım ben şahsen . Çoğunluğun ardından gitmek en kolayı dur . ben her düşünce ve inança sayğı duyarım . Rahat yani . Sağlamca oku derim kuran oku , tevrat, incil ve Zebur oku  . Oradan Tevrat öncesi eski mısır tarihini oku  , Kabala ve zohar oku , sınır tanıma , ölüler kitabı , dalai lama , mayalar , Sümerler oku ve yanlıştan doğruyu çıkarmaya çalış . Bilg , güç . Okumadan yorum yapmak ne kadar doğru . Sorular sor .  Herşey bir tarafa ben koyu bir muslamın . Bende bir soru sorayım size . Hadi birde Allah , god , yahwe varsa . Hadi birde kıyamet varsa , cennet ve cehenem varsa . Hadi birde yaradan sizi sevip koruyorsa . Peygambere vahiy bazen göğüsünde çan sesi şeklinde gelir idi . Birde film tavsiyesinde bulunayım Fıravunun gözdesi ( the Egyptian ) . . 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Aa yazdı:

Bende bir soru sorayım size . Hadi birde Allah , god , yahwe varsa . Hadi birde kıyamet varsa , cennet ve cehenem varsa . Hadi birde yaradan sizi sevip koruyorsa

Bu sorular zaten bu olayın ilk evrelerini oluşturuyor. Her ihtimali tartıyor insan. Hangi taraf ağır basarsa seçimini ondan yana kullanıyor. Eğer bu söyledikleriniz gerçekten de var ise, ne olmuş yani? Sırf bir şeyleri tarttığımız için, normal olarak ağır basan tarafı seçtiğimiz için Allah, Tanrı, Yahwe veya Baba-Yaga herhangisiyse beni cehenneme atamaz. Bu seçimi yapan kimseyi atamaz, atmamalı da. Bu ahlaki açıdan bile komedi iken, artık bunları düşünüp zihnimi meşgul etmem sadece vakit kaybı olur. Ben iyi bir insanım ve dünyada iyiliğin son bir zerresi kalsa bile iyi olmaktan vazgeçmeyeceğim. Tek önemli nokta bu. Bu yüzden katı kuralları olan dinlerin cennet ve cehennemi yerine iyiliklere ve kötülüklere göre varolan bir cennet cehennemi tercih ederim.

tarihinde towboatery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kesinlikle saygı duyuyorum bu konudaki düşüncenize . Araştırp tartmanız , bakış açınız ve yorumunuz . Ve ne mutlu bir kanaate varmanız .  Düşünce Hürriyeti çok önemlidir  , istişare etmekte öyle . Ben yalnız benim kendi fikrimi , düşüncemi ve inancımı yazdım . Benimki bana , sizinki size . Ama yorum yapmama müsade ederseniz , sizin yanıtınız hakkında bir yorum yapayım . Benim inancımda Allah ayetlere uymayın ve büyük gunahları işleyen herkesi ceheneme atar , çünkü bu kuranda yazıyor ( kuralları ben koymuyorum) .  İyi bir insanım iyilikten asla taviz vermeyeceğim diyorsunuz , işte bu çok güzel . Ve katı kuraları olan dinler dediniz , buna kesinlikle katılmıyorum .  Eğer hangi katı kurallar olan ayetleri ( kurandan yalnızca , çünkü Allah katından Cebrail aracılıyla , vahiy yollu ile gelmiştir  ) yazarsanız , bir yorum yapabilirim . Birde buddha yı da hatırladım birden siz yazınızı okuyunca . Ve son olarak , geçmişte ve günümüzde , belli kişiler ve grublar dinleri bozmuş ise ve yeni doğan nesil bu bozgunlügün içinde doğmuşsa  , tiksinme ve yanlış bilği oluşur , yenmeyecek hale gelir . Bir büyük Furkan , rehberdir , yol gösterir ve Allah’ın hükümlerini içerir , inanmak isteyene , herşeyden vazgeçene  . Doğru yol , ilham , ikramı böldür . Çokça afeder, çokça bağışlar  . Tevrat ve incili tamamlar . Belki bir ikramda bulunur . Belki Sizin için hayırlı  ağır bir yük yükler . 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Tamamen teslimiyet . Bir bardağı alın ve tersine çevirin ve bir sürahi ile su doldurmaya çalışın . Birde yan çevirin su doldurmaya çalışın , yine dolmaz . Ama bardağı düz bir şekilde koyarsan o zaman , hem dolar ve taşar . Ne kadar açtın kalbini ? Allah’a ne kadar açtın kalbini ? Veya bir çam şişeyi denize atın bak ne oluyor ? Hemen dolar  ve  denizler kadar  Allah , islam dolar kalbiniz ! Allahı   kandıramasınız  . Doğru , yanlış ,pis , temiz , haram , helal belidir zaten . Bardağınız hangi durumda . Adağın en güzeli ve en kusursusu kesilmeli Allah adına  . Adem peygamberin oğullarının durumuna düşmeyin . Makam ve mal sahiblerine nasıl bakıyorsanız aynı şekilde Fakire , hastaya , yaşlıyda öyle bakın  . Hazreti Ebubekir in , Bilalı koleyken taşın altındayken kurtardığını  hatırlayın . Musa peygamberde bir kolyeyi kurtarmak yüzünden , bir mısırlıyı vurarak oldurduğunu unutmayın . Yine İsa peygamber  genelde fakir ve hastaların hep yanında olduğunu unutmayın . İşte böyle bir merhamet ve  vicdan  hepsinin özeliği ve bizim takip etmemiz gereken yoldur

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Aa yazdı:

Gökte cışımler belirlenecek , depremler ve salğın hastalıklar yolladım siz , yinede bana donmediniz . (E.A) 

Bunlar bir yaratıcıya dönmek için sebep mi? Allahım bugün de depreme sebep olduğun için teşekkür ederim mi demem gerek? Sizce de komik değil mi bu durum dicem, tabii ki hayır diceksiniz. Anlam verilmeyecek kadar saçmalığa dönüştü bu yazdıklarınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...
37 dakika önce, tolonbey yazdı:

Iste böyleee,

                     Bak yalniz senin deegil bununda inanci kalmadi.

 

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, şunu diyen bir yazı 'Metin Beşirk Çarşamba, 21:17 sene hatip okudum. Tek bir sefer Atatürk'ü anlatan olmadı. Yıllarca din düşmanı ve alkolik olarak tanıtıldı bu camiada. Yıllar sonra vicdanimin sesiyle okuyup arastiran birisi olarak Atatürk ün yaptıklarını tarafsız akılla sorgulayinca eși benzeri olmayan bir devlet adamı olduğunu anlamak zor olmadı. Ve yalnızca dediklerini yaparsak adam olacağımızı gördüm. iskilipli hocayla Fetullah gulenin bir farkı olmadığını anlayabildiniz mi? Ve dindar insanlar artık sizde bu cemaatlerin iftiralarina inanmayı bırakın Atatürk ten dileyin. gec olmadan..'
 
 
 

Dedeniz Tolonbeg

 

O'na deccal bile dediler .Cirkin lakap taktilar(kör musto). Adina cirkin tekerlemeler yaptilar, cocuklara ezberlettiler. Cocuklar o cirkin tekerlemeleri oyunlarinda okudular.

Serefsizler, toplandiklari bok kokulu odalarda agizlarindan salyalar akita akita cocuklarin beyinlerini kirlettiler. Türkiyenin her yerinde her mahallesinde bunu yapiyorlardi.

tarihinde deadanddark tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Öncelikle herkese merhaba. Durumla ilgili fikri ve karakteristlik gelişimime sebebiyet veren her değişikliği buraya yazmaya devam ediyorum. Konu üzerinde yazılan tüm gönderileri tekrar okudum ve gereğinden fazla iddialı yazılar yazdığım kanısına vardım. Özgürlük vb. konularda. Şunu unutmayın ki aşağıya yazacağım tüm cümleler tamamıyla kişisel görüşümdür ve bir iddia değildir. Kimsenin, sırf başkası yüzünden hayatını tamamen değiştirmeyeceğini biliyorum. Bu durumdaki farkındalığım her kelimem için geçerli olmaya devam edicektir.

 

Dini inanışların beraberinde, insanın düşünce yapısında, uç noktalardaki gerçeği arama duygusunu öldürdüğü aşikâr. Bu nedenle birbiri ardınca bağlanan sebepler zinciri, sanırsam insanın genel görüşünü de etkiliyor. Yani zihni bir nevi hantallaştırıyor. Günümüzün bilgi edinme yollarının kolaylığı ile biriken bilgi kirliliği, maalesef sadece doğruyu bulmak için verilen mücadelede en büyük problemlerden biri. İnsanların düşünceleri çoğunlukla kendilerini huzurlu kılacak tarzda kurulduğu için çoğu insan doğruluğu ikincil bir öneme indirgiyor ve bu yüzden sadece doğru bilgiyi edinme konusunda duyarsız insanların, bu konuyu detaylı sorgulamasını öneririm. Yaşanan bu süreç dolayısıyla, hayati felsefem de büyük ölçüde değişti. Büyük dehalardan biri olan Bertrand Rushell'ın ölmeden önceki tavsiyeleri bu konuda çok etkili oldu. Tavsiyesi ise şunlardı;

"Biri entelektüel ve biri de ahlaki olmak üzere iki şey söylemek isterim. Entelektüel şey şu;
Herhangi bir konuyu incelerken ya da
herhangi bir felsefeyi değerlendirirken
kendinize sadece ama sadece ve
gerçeklerin ulaştırdığı doğruların ne
olduğunu sorun. Asla dikkatinizin
inanmak istediğiniz ya da inanmanizın
toplumsal açıdan daha avantajlı olacağını düşündüğünüz şey tarafindan dağıtılmasına izin vermeyin. Sadece ve sadece elinizdeki gerçeklere bakın!
Ahlaki şey ise çok basit. Sevgi bilgeliktir,
nefret ise aptalcadir. Her geçen gün daha fazla etkileşime girdigimiz dünyamızda toleranslı olmaya ve
bazı insanların bizim hoşlanmayacağımiz
şeyleri söyleyecebileceğine alışmalıyız.
Ancak bu şekilde birlikte yaşayabiliriz. Eğer birlikte ölmek yerine birlikte yaşayacaksak bu gezegendeki insan türünün devamlılığı için kesinlikle elzem olan; tolerans ve birbirimize olan saygıyı öğrenmek zorundayiz." Evet büyük filozofun da yıllarca sorgulaması ile çıkardığı çıkarımlar, tüm tarihe adını yazdıran düşünürler ile aynı. Fakat görüyorum ki forumda, bazı kullanıcılar toleranslı olma konusuna pek eğilimli değiller. Bu sadece kargaşaya yol açıyor, etik değil. 

 

Doğruluğun peşinde koşmak, insanını tüm düşüncelerinde ve yaptığı işlerde, huzura veya acıya sebebiyet vermesine neden oluyor. Bu yüzden bilgeliğin ilk adımı olan şüphe yani doğruyu arama iç güdüsü, cesaret isteyen ve herkesin elde edebileceği bir özellik değil. Fakat bu durumun hayatınıza kattığı artıları ile verdiği güven duygusu, kattığı eksilerden biri olan acıya üstün geliyor. Belki de bu, en az ruhani acı ile elde edebileceğimiz olgunluk çeşitidir ve tek bir konuyla acı çekerek kısmen olgunlaşmaktansa, hayatınızın her noktasına, merkezine etki eden bu felsefe , insanın minumum acı ile ulaşabileği en yüksek mertebe halidir. Sonuçta gerçeklerin yorucu olmasını her insan kaldıramaz ve bu yüzden toz pembe hayaller ile bu durumu geçiştirir. Bilge insanların toz pembe hayalleri yerine, bu artılarının bıraktığı etkilerle yaşamını idame ettirmesi, psikolojik hallerini koruması muhtemel. Her neyse umarım bu yazdığım ve yazacağım cümleler benim gibi insanlara ışık tutar ve rehberlik etmesinde yardımcı olur. Bu süreç herkeste farklı ilerler evet ama benle aynı kaderi yaşayan ve buraya uğrayan bir insanın olma ihtimali adına bunları yazma gereği duyuyorum. Benim gelişim sürecimdeki günlüğüm haline gelmesi de iyi hissettiriyor. Ne kadar yol katettiğimi veya ne kadar yerimde saydığımı bana gösteriyor.

tarihinde towboatery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Bu gece 4 yıldır yakın arkadaşım olan, eskiden cüzi miktar tanışmışlığım olduğu biri ile, alkol içtim. Evet, bunca aklın, mantığın ve arzunun geçtiği bir konuda, alkollü bir şekilde yazılmış kelimeler, cümleler de ne diyeceksiniz. Yakın arkadaşım dediğim kişi ile, sizlere açıklamasını yapmak istemeyecek kadar benzer yönlerimiz var. Onunla konuşurken, bugün, sanki karşımda bir ayna varmış ve onunla konuşuyormuş gibi hissettim. O da aynı şeyleri hissetti ve yakın dostluğumuzda bu ilk kez yaşandı. Ayrıntılara girmek istemiyorum çünkü burda daha önce bahsettiğim şeyler ile çelişkili ve alakasız. Bu konu açıldığından beridir Tanrının belirsizliği ile kendimi yalnız, baş başa bırakan ben, arkadaşımın bende bıraktığı bu etki ile, ilk kez, nefessiz, düşüncesiz, frekanssız, duyusuz ve kelimesiz bunların yaşanmayacağı fark ettim. Peki neden? Neden bunlarsız olmaz? Felsefenin neden sorusu ile başlıyorum? Neden? Gerçekten neden? Bunca nefes, düşünce, frekans, duyu,  belki kesinlikle olmamak üzere var olmuşlar. Evet varolmuşlar. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Elle tutulur olsun veya olmasın, tüm bu düşüncelerim, yorgunluğum beni bir şeye yönlendiriyor; bu Tanrı var olabilir ama olmak zorunda mı? İlk kez Tanrı olabileceğine dair büyük hisler yaşıyorum. En içten şekilde. Aklımdan bir çok şey geçiyor, sizin düşünceleriniz ve bu yazılanlar hakkında. Sadece kendim için yazmadığımı belirteyim. Sizin düşüncelerinizi de önemsediğimi bilin.  Bunları siz okurken, hissettiklerinizi hissettiğimi bilin. Her neyse, her şeyin karışık olduğu aşikar. Umarım bu yazdıklarımı alkol etkisine bağlamazsınız. Kanıtlama gereği de duymuyorum.  Konuyu baştan sona okuyan herkesin, kendimi saf bir şekilde aktarmam konusunda hemfikir olduklarını düşünüyorum. Bu konuyu açtığımdan beridir, kalıplarımı yıkıyorum. Bunu bilgi ve an ile yapıyorum. Tamamen tarafsız bir şekilde. Sizlere de bir şey kanıtlama amacı gütmüyorum, sadece olanlardan bahsediyorum ki, zibilyon sayıda pencereden birine bakabilesiniz. Bu pencere ise bilgi ve anı tecrübe etmekten ibaret. İzlemekten farksız. Hayat ise bundan ibaret değil mi? Bilgi, an ve izlemek?

tarihinde towboatery tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

Herkese merhaba. Yazmayalı uzun zaman oldu. Umarım iyisinizdir. Ben çok iyiyim. Kendimi hayatın akışına doğru bıraktım ve meditasyon yapmaya başladım. Konuyu ilk açtığım zamandan bu yana her şey çok değişti. Hayatım, karakterim, düşüncelerim, kimi zaman hislerim. Artık eskisi gibi, Tanrı vb. konuları düşünmüyorum. Halen agnostik düşüncelere sahibim. Tanrının var olup olmama ihtimaline kafa yormanın yorucu olduğunu fark ettim ve zihnimi daha farklı şeylerle meşgul etmeye başladım. Mümkün olduğunca, şimdiki zamandan kopmamaya çalışıyor, yaşadığım anı en iyi şekilde değerlendiriyorum. Müzik dinliyorsam sadece müziğe odaklanıyorum, sigara içersem sadece sigaraya. Her saniyeyi doyasıya yaşıyorum. Belki polyannavari cümleler kullanıyorumdur fakat yazdıklarıma asla öyle anlamlar yüklemeyin. Tabii ki herkes gibi hayata dair problemlerim var fakat demek istediğim, artık eskiye oranla daha iyi bir gözlemci ve bilinçli bir insan oldum. Zihnimdeki karanlıklar, bulanıklıklar, huzursuzlukları kontrol altına almayı öğrendim. Özümün yani kendimin önemini daha çok anladım. Kendimden başka kimsem yokken, kendim ile iyi geçinmekten başka ne çarem olabilirdi ki? Konudan sapmamaya çalışıyorum fakat bu yazdıklarım özünde ilk yazdığım mesajlarla doğrudan ilgililer. Ben burada başladığım bir macerada, yaşadıklarımı aktarıyorum. Benimle ilgilenen ve yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Hayatlarınızın şu sancılı zamanlarda, mutlu ve huzurlu bir şekilde geçmesi dileğiyle. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...