Jump to content

Agnostik birinin çıkmazları


Recommended Posts

Merak ettiğim  şu  bu  tarz  videolar  saçma  ise ve  bu adamlar  sacmaliyor  ise  her  hafta  aynı  minvalde  nasıl  video  yapabiliyorlar.Yahut  neden  karsidakiler  cevap  veremiyor.Ben  kasıtlı  sectiklerini  danışıklı  dövüş  olduğuna  inanmiyorum.Cunku  karşıdakiler  konuşamıyor.Cunku  konuşacak  delili  yok.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 47
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

23 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Merak ettiğim  şu  bu  tarz  videolar  saçma  ise ve  bu adamlar  sacmaliyor  ise  her  hafta  aynı  minvalde  nasıl  video  yapabiliyorlar.Yahut  neden  karsidakiler  cevap  veremiyor.Ben  kasıtlı  sectiklerini  danışıklı  dövüş  olduğuna  inanmiyorum.Cunku  karşıdakiler  konuşamıyor.Cunku  konuşacak  delili  yok.

 

 

İkide bir kim diye soruyor.

Tek soru soracak.

Tohumun içine bilgiyi yerleşteren ve yeşerten x nerede?

Tohum yeşerirken müdahele ediyorsa x gözlemlenebilir ölçülebilir  olmalı.

Gözlemlenemeyen ölçülemeyen x tohuma müdahele edemez.

Görünmeden ölçülmeden müdahele mümkün değildir.
Atom altı taneciklerde de tohumu  yaratacak bilgi yok. 

 Agnostik bilinemezci zaten.

Spiker ise bildiğini idda ediyor ama tanrıyı gösteremiyor.Kim diye soru sormak ile tanrının varlığı ispatlanmış olmuyor.

 


 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, mirasyedi yazdı:

İkide bir kim diye soruyor.

Tek soru soracak.

Tohumun içine bilgiyi yerleşteren ve yeşerten x nerede?

Tohum yeşerirken müdahele ediyorsa x gözlemlenebilir ölçülebilir  olmalı.

Gözlemlenemeyen ölçülemeyen x tohuma müdahele edemez.

Görünmeden ölçülmeden müdahele mümkün değildir.
Atom altı taneciklerde de tohumu  yaratacak bilgi yok. 

 Agnostik bilinemezci zaten.

Spiker ise bildiğini idda ediyor ama tanrıyı gösteremiyor.Kim diye soru sormak ile tanrının varlığı ispatlanmış olmuyor.

 


 

 

Peki  birisi  yerleştirmiyorsa  o  bilgiyi  nasıl  oluyor  sorusu  hala  baki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, akılsızşuursuzatom yazdı:

Peki  birisi  yerleştirmiyorsa  o  bilgiyi  nasıl  oluyor  sorusu  hala  baki?

nasıl oluyor sorusu baki  olsun.
Agnostizm zaten asla bilinemeyeceğini söylüyor.

İddiasında tutarlı yani.

 

Tohuma müdahele eden Gizli değişkenler kanıtlansaydı tanrı var diyebilirdik.Ama yapılan deneylerde gizli değişkenlerin varlığı bulunamamış.

 https://tr.wikipedia.org/wiki/Gizli_değişken

https://tr.wikipedia.org/wiki/EPR_paradoksu

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, mirasyedi yazdı:

nasıl oluyor sorusu baki  olsun.
Agnostizm zaten asla bilinemeyeceğini söylüyor.

İddiasında tutarlı yani.

 

Tohuma müdahele eden Gizli değişkenler kanıtlansaydı tanrı var diyebilirdik.Ama yapılan deneylerde gizli değişkenlerin varlığı bulunamamış.

 https://tr.wikipedia.org/wiki/Gizli_değişken

https://tr.wikipedia.org/wiki/EPR_paradoksu

 

 

 

ama videoda  zaten  bunun da  örneği  verilmiş  odaya  girdiniz  üstünde  ali  yazan  bir  kağıt  görünce  yazanı  görmeseniz  tespit edemeseniz bile  yazan  birinin  olduğunu  düşünürsünüz.Hatta  sadece  yazan  değil  yazması  için  o  kişi de  akıl  güç ve  irade  olması gerektiğine hemen  kani  olursunuz.Bu anlamda  dna  da ki  muazzam  bilgi  ve  tarzı  her şeyin  nasıl  olduğunu bilim bize  açıklamıyor.Sadece  sırasını  belirtiyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, mirasyedi yazdı:

İkide bir kim diye soruyor.

Tek soru soracak.

Tohumun içine bilgiyi yerleşteren ve yeşerten x nerede?

Tohum yeşerirken müdahele ediyorsa x gözlemlenebilir ölçülebilir  olmalı.

Gözlemlenemeyen ölçülemeyen x tohuma müdahele edemez.

Görünmeden ölçülmeden müdahele mümkün değildir.
Atom altı taneciklerde de tohumu  yaratacak bilgi yok. 

 Agnostik bilinemezci zaten.

Spiker ise bildiğini idda ediyor ama tanrıyı gösteremiyor.Kim diye soru sormak ile tanrının varlığı ispatlanmış olmuyor.

 


 

 

Bununda  yanıtı  var  videoda  yer çekimi de  soyuttur  ama  maddeleri  iter  çeker  yani  müdahale eder  iş  yapar 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

ama videoda  zaten  bunun da  örneği  verilmiş  odaya  girdiniz  üstünde  ali  yazan  bir  kağıt  görünce  yazanı  görmeseniz  tespit edemeseniz bile  yazan  birinin  olduğunu  düşünürsünüz.Hatta  sadece  yazan  değil  yazması  için  o  kişi de  akıl  güç ve  irade  olması gerektiğine hemen  kani  olursunuz.Bu anlamda  dna  da ki  muazzam  bilgi  ve  tarzı  her şeyin  nasıl  olduğunu bilim bize  açıklamıyor.Sadece  sırasını  belirtiyor. 

verilen örnek yanlış.

Ali yazılan kağıdı  daha önceki deneyimlerin ile karşılaştırıp bunu yazan biri var olabilir diyebilirsin.

Dna yazısını daha önceki deneyimlerin ile karşılaştırma imkanın yok.

Deneyimlerin sadece aynı dnaya sahip başka canlı tarafında oluşturulduğu.

Ayrıca tanrı tekdüze davranışta bulunamaz.istediği yere yazı yazabilir.

Örneğin forumda durduk yera ali yazısı çıkartabilir. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, mirasyedi yazdı:

verilen örnek yanlış.

Ali yazılan kağıdı  daha önceki deneyimlerin ile karşılaştırıp bunu yazan biri var olabilir diyebilirsin.

Dna yazısını daha önceki deneyimlerin ile karşılaştırma imkanın yok.

Deneyimlerin sadece aynı dnaya sahip başka canlı tarafında oluşturulduğu.

Ayrıca tanrı tekdüze davranışta bulunamaz.istediği yere yazı yazabilir.

Örneğin forumda durduk yera ali yazısı çıkartabilir. :)

 

Videodaki  kesitlere  tek  tek  eleştiri  yapma  şansınız  olsaydı  neler  derdiniz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

bir odaya girdin ali diye bir yazı gördün bunun yazanı olduğu çok net değil mi bak bu da felsefeye girmiyor fiziğe giriyor

 

fizik bunla ilgilenmez. bir de akıl gözü diye pazarlanıyor bu videoda. gönül gözüne ne oldu da dini propagandalar akıl gözü üzerinden yapılmaya başlandı? deney gözlem ve akıl canlılığın ortak kökenden geldiğini söylüyor. dini gelenek bunu kabul edebilir mi? 

 

emareleri delil olarak sunma çok çarpık bir mantık hatasıdır. herkes istediğine inansın ama bunları mantık diye sunmak insanların akıl yürütme yetisine zarar veriyor. 

 

canlılığı bigbangten itibaren açıklamaya çalıştığında da "ben şuanı soruyorum" diye üsteliyor. canlılık bilime göre bugünkü bir anda ortaya çıkmış bişey değil. tek hücrelilerden itibaren ele aldığımızda çok uzun bir süre içinde bugünkü davranışları gösterecek hale geldiler. bu süreci anlatmaya izin vermeden sorulan "şu anda nasıl oluyor" sorusu zaten kendi ön kabullerini yani bu haliyle yaratıldığnı dayatmaya yönelik bir soru. canlılığı tümüyle ele aldığımızda ortak kökene gidebiliyoruz. kendi örneğinde bile muz ile %50 oranda aynı DNA'yı taşıdığımızı söylüyor. her şeyin ayrı ayrı yaratıldığı bir teoride böyle bir ortaklığa ne gerek var. Her şeyin tek tek her an idare edildiği bir yerde DNA'ya ne gerek var? Hücre davranışlarını, canlının yapısını dna belirliyor. Burada canlılığın kendisi sorgulansa kalıtım "ilk dna nerden geldi?" diye sorulup buraya bir tanrı yerleştirilmeye çalışılsa mesela çok daha tutarlı  bir soru olur. Fakat bu ilk canlılık nereden geldi sorusu ortak kökeni işaret edeceği için bu tarz videolarda sorulmuyor. 

 

Bina inşa etmek, akıllı telefonlar vs. zaten tamamen süreç. İlk insandan beri aynı şekilde bina yapmıyoruz. Burada bile birikimli bir ilerleme zaman içinde değişim var. Akıllı telefonlar bile teknolojik açıdan evrimsel bir süreçle bu hale geldiler. Farklı şeyler denendi olmadı bir ton deney gözlem içinden ihtiyacımıza en uygun olan, ya da piyasanın bize dayattığı (yapay seçilim) bugün elimizde. Hiçbir şey ilk anındaki gibi kalmıyor. Yani ne binalar, ne akıllı telefonlar ne de canlılar bir anda ortaya çıkmadılar. Hepsinin ortak kökeni var. Dinlerin geleneksel yaradılış anlayışı ise bu ortak köken kavramını reddediyor. Elemanın sürekli sözünü kesmelerinin sebebi bu. Yoksa bu anlayıştan tanrıyı reddetmek falan bile gerekmez. Tanrı ortak kökenden yaratmıştır, bu mekanizma da onun eseridir denebilir. Deizm bunu çok rahat iddia edebilir. Agnostik biri de bu noktada yani tüm bu ortak kökenler, fizik kanunlarının neden var olduğu gibi varoluşsal konularda bilinemezci bir tutum sergileyebilir. 

 

Bu akıl gözü tabiri de nurcuların her daim kullandığı bir şey miydi onu da bilmiyorum. Önceden gönül gözü diyolardı sanki. Zaman içinde onların bile argümanlarına akıllı telefonlar, "akıl" gözleri falan girmeye başladı. Nurculuk da zamanla evriliyor ? . İman zaten akıl yolu ile ispatlanan bir şey değil. İspatlansa bilgi olur. İnanç olmaz. Yer çekimine iman etmiyoruz mesela, asal sayılara iman etmiyoruz. Bunlar zaten temel aksiyomlar üzerine kurulu sistemlerimizde akıl mantık deney gözlemle elde ettiğimz bilgilerdir. Rasyonel düşünce, bilimsel yöntem böyle işler. Emarelerden sonuca varmaz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Bununda  yanıtı  var  videoda  yer çekimi de  soyuttur  ama  maddeleri  iter  çeker  yani  müdahale eder  iş  yapar 

somut ölçülebilir gözlemlenebilir demek.

Yerçekimi soyut değildir.
Gravimetre yerçekimini ölçebiliyor.

Ayrıca yerçekimi kütleye bağlı olarak değişir.Kütleden bağımsız değişmiyor.

Kütleçekiminden sorumlu tanecik olarak kabul edilen(varlığı kesin isptalanmayan) graviton gözlemlenemiyor.
Onun durumuda tanrı gibi belirsiz.

tarihinde mirasyedi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, mirasyedi yazdı:

somut ölçülebilir gözlemlenebilir demek.

Yerçekimi soyut değildir.
Gravimetre yerçekimini ölçebiliyor.

Ayrıca yerçekimi kütleye bağlı olarak değişir.Kütleden bağımsız değişmiyor.

Kütleçekiminden sorumlu tanecik olarak kabul edilen(varlığı kesin isptalanmayan) graviton gözlemlenemiyor.
Onun durumuda tanrı gibi belirsiz.

ama  belirsiz  olsada  inanıyoruz  gravitionun  olduğuna bu da  inanç  sayılmıyor  mu  bir  bakıma?

Link to post
Sitelerde Paylaş

avrupa örneği de çok ters olmuş. avrupanın ahlak sistemini örnek olarak görüyorsanız şunu da sormak lazım avrupa bu iyi ahlak sistemine dinleri referans alarak gelmediyse iyi ahlak için dinlere gerek olmadığı anlamı çıkıyor. bu dinleri doğrulamaktan ziyade onların iyi ahlak için gerekli olmadığını gösterir. iyi ve kötüyü dinler olmadan bilebiliyorsak, dinlerin işlevi nedir? 

 

dinlerin elindeki bence en güçlü argüman olan "mutlak ahlak" iddiasını eleman bir çırpıda silip atmış avrupa örneğiyle. avrupa bugün biz düz insan olarak baktığmızda ahlaki olarak iyi durumdadır. "bize göre" öyledir. bilimsel anlamda avrupa ahlakı bugünkü haliyle "iyi"dir diyemeyiz. ahlak görecelidir. aklın yolu birdir, bilim de bunun üzerine kuruludur fakat ahlak için bunu söyleyemeyiz. her toplumun kendi ahlak anlayışı vardır. kimse de mutlak olarak bilimsel olarak şu iyidir diyemez. bilimsel, rasyonel temeli yoktur, felsefidir. işte dinler bu noktada normalde diyolarki işte biz insanların bu mutlak ahlak arayışına cevap olarak geldik. sizin fıtratınızda bu arayış vardı, bu nedenle dinler ilahidir. çarpık bir mantık çünkü yine referans noktası kendi öznel vicdanımız ama en azından kendilerine olan bir ihtiyaç iddia ediyorlar. bu videodaki eleman ise avrupa iyidir, farkında olmadan dini ahlaki uyguluyor diyor. yaw dine uymadan dini ahlakı uygulayabiliyorsa avrupa dine ne gerek kalıyor o zaman? ahlaki anlamda dine ihtiyacımız yok gibi bir anlam çıkıyor bu iddiadan.

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, ck789 yazdı:

 

fizik bunla ilgilenmez. bir de akıl gözü diye pazarlanıyor bu videoda. gönül gözüne ne oldu da dini propagandalar akıl gözü üzerinden yapılmaya başlandı? deney gözlem ve akıl canlılığın ortak kökenden geldiğini söylüyor. dini gelenek bunu kabul edebilir mi? 

 

emareleri delil olarak sunma çok çarpık bir mantık hatasıdır. herkes istediğine inansın ama bunları mantık diye sunmak insanların akıl yürütme yetisine zarar veriyor. 

 

canlılığı bigbangten itibaren açıklamaya çalıştığında da "ben şuanı soruyorum" diye üsteliyor. canlılık bilime göre bugünkü bir anda ortaya çıkmış bişey değil. tek hücrelilerden itibaren ele aldığımızda çok uzun bir süre içinde bugünkü davranışları gösterecek hale geldiler. bu süreci anlatmaya izin vermeden sorulan "şu anda nasıl oluyor" sorusu zaten kendi ön kabullerini yani bu haliyle yaratıldığnı dayatmaya yönelik bir soru. canlılığı tümüyle ele aldığımızda ortak kökene gidebiliyoruz. kendi örneğinde bile muz ile %50 oranda aynı DNA'yı taşıdığımızı söylüyor. her şeyin ayrı ayrı yaratıldığı bir teoride böyle bir ortaklığa ne gerek var. Her şeyin tek tek her an idare edildiği bir yerde DNA'ya ne gerek var? Hücre davranışlarını, canlının yapısını dna belirliyor. Burada canlılığın kendisi sorgulansa kalıtım "ilk dna nerden geldi?" diye sorulup buraya bir tanrı yerleştirilmeye çalışılsa mesela çok daha tutarlı  bir soru olur. Fakat bu ilk canlılık nereden geldi sorusu ortak kökeni işaret edeceği için bu tarz videolarda sorulmuyor. 

 

Bina inşa etmek, akıllı telefonlar vs. zaten tamamen süreç. İlk insandan beri aynı şekilde bina yapmıyoruz. Burada bile birikimli bir ilerleme zaman içinde değişim var. Akıllı telefonlar bile teknolojik açıdan evrimsel bir süreçle bu hale geldiler. Farklı şeyler denendi olmadı bir ton deney gözlem içinden ihtiyacımıza en uygun olan, ya da piyasanın bize dayattığı (yapay seçilim) bugün elimizde. Hiçbir şey ilk anındaki gibi kalmıyor. Yani ne binalar, ne akıllı telefonlar ne de canlılar bir anda ortaya çıkmadılar. Hepsinin ortak kökeni var. Dinlerin geleneksel yaradılış anlayışı ise bu ortak köken kavramını reddediyor. Elemanın sürekli sözünü kesmelerinin sebebi bu. Yoksa bu anlayıştan tanrıyı reddetmek falan bile gerekmez. Tanrı ortak kökenden yaratmıştır, bu mekanizma da onun eseridir denebilir. Deizm bunu çok rahat iddia edebilir. Agnostik biri de bu noktada yani tüm bu ortak kökenler, fizik kanunlarının neden var olduğu gibi varoluşsal konularda bilinemezci bir tutum sergileyebilir. 

 

Bu akıl gözü tabiri de nurcuların her daim kullandığı bir şey miydi onu da bilmiyorum. Önceden gönül gözü diyolardı sanki. Zaman içinde onların bile argümanlarına akıllı telefonlar, "akıl" gözleri falan girmeye başladı. Nurculuk da zamanla evriliyor ? . İman zaten akıl yolu ile ispatlanan bir şey değil. İspatlansa bilgi olur. İnanç olmaz. Yer çekimine iman etmiyoruz mesela, asal sayılara iman etmiyoruz. Bunlar zaten temel aksiyomlar üzerine kurulu sistemlerimizde akıl mantık deney gözlemle elde ettiğimz bilgilerdir. Rasyonel düşünce, bilimsel yöntem böyle işler. Emarelerden sonuca varmaz. 

evrimsel  ilerlesede  telefonlarin  binaların  ustası  yok  mu  nihayetinde 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, ck789 yazdı:

avrupa örneği de çok ters olmuş. avrupanın ahlak sistemini örnek olarak görüyorsanız şunu da sormak lazım avrupa bu iyi ahlak sistemine dinleri referans alarak gelmediyse iyi ahlak için dinlere gerek olmadığı anlamı çıkıyor. bu dinleri doğrulamaktan ziyade onların iyi ahlak için gerekli olmadığını gösterir. iyi ve kötüyü dinler olmadan bilebiliyorsak, dinlerin işlevi nedir? 

 

dinlerin elindeki bence en güçlü argüman olan "mutlak ahlak" iddiasını eleman bir çırpıda silip atmış avrupa örneğiyle. avrupa bugün biz düz insan olarak baktığmızda ahlaki olarak iyi durumdadır. "bize göre" öyledir. bilimsel anlamda avrupa ahlakı bugünkü haliyle "iyi"dir diyemeyiz. ahlak görecelidir. aklın yolu birdir, bilim de bunun üzerine kuruludur fakat ahlak için bunu söyleyemeyiz. her toplumun kendi ahlak anlayışı vardır. kimse de mutlak olarak bilimsel olarak şu iyidir diyemez. bilimsel, rasyonel temeli yoktur, felsefidir. işte dinler bu noktada normalde diyolarki işte biz insanların bu mutlak ahlak arayışına cevap olarak geldik. sizin fıtratınızda bu arayış vardı, bu nedenle dinler ilahidir. çarpık bir mantık çünkü yine referans noktası kendi öznel vicdanımız ama en azından kendilerine olan bir ihtiyaç iddia ediyorlar. bu videodaki eleman ise avrupa iyidir, farkında olmadan dini ahlaki uyguluyor diyor. yaw dine uymadan dini ahlakı uygulayabiliyorsa avrupa dine ne gerek kalıyor o zaman? ahlaki anlamda dine ihtiyacımız yok gibi bir anlam çıkıyor bu iddiadan.

ben  kuran  kısmına  ve  iletişime  geçmek  zorunda  ifadelerine  takilmadim. çünkü  oralarda  hata  yapması  normal ve  kötülük  sorununa da  konu  gelmiş  oradada  zorlanmış  haliyle  benim  merak  ettiğim. Tabiat  yapmış  olamaz  dna  mükemmel  vs. gibi  bir  x  i  kanıtlama  çabaları  üzerine  idi. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

nurcuların evrimi kabul ettikleri, kapı araladıkları falan yok. sürekli elemanın sözünü kesmelerinin sebebi o. sözde "akıl" yolunya yaptıkları sorgulamada bu noktalara lafın gelmesine bilerek izin vermiyorlar. benim karşı çıktığım nokta bu. 

 

nurculuktan çıkıp ortak köken mantığıyla gidersek bigbangten itibaren bilimin gözlemlediği bize açıkladığı herşeyin adım adım nasıl ortaya çıktığını kabul ediyorsak bu noktada felsefe yapıp tamam ortak köken, 4 temel fizik kuralı var ama o nerden geliyor diye soruyorsak burada deistik bir tanrıdan bahsedebiliriz. benim bu noktaya tanrı konmasıyla ilgili bir sorunum yok. felsefi yorum diyorum buna, bilimsel gerçek delil demiyorum.  agnostikler ise bu soruya bilmiyoruz, bilemeyiz diyorlar. bence bu daha objektif bir yorum. 

 

genel olarak böyle 4 temel kural, canlıların ortak kökeni gibi kavramlar geleneksel dini yaklaşım ile çeliştiği söyleniyor. nurcularla ilgili temel sorun bu. aklın mantığın şüpheye yer bırakmayacak şekilde gösterdiği yol olarak pazarladıkları nurculuk bu temel bilimsel çıkarımları reddediyor. kendi çarpık felsefi yöntemleri aklın mantığın tek yolu olarak pazarlamasalar onlarla da bir sorunum yok, budizm gibi taoculuk gibi bir öğreti der geçersin. böyle bir pazarlama ise evrensel akıl mantık kavramlarına zarar veriyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Videodaki  kesitlere  tek  tek  eleştiri  yapma  şansınız  olsaydı  neler  derdiniz. 

Şimdiye kadar yazdıklarım zaten eleştiriydi.
O çocukla zaten konuşamam.
Adam makineli tüfek gibi konuşuyor.

Birde konuşulan konudan  sapıp alakasız konulara   giriyor.(faiz vb şeyler gibi)

Pazarlamacıların taktiğini kullanıyor.

Karşısındaki insanı veriye boğup esas konu  hakkında düşünmesini engelliyor.
Buraya gelsede tartışılmaz.Sayfalarca konuyla alakasız yazı yazar çekip gider.

 


 

Link to post
Sitelerde Paylaş

soru ilk dna'nın nasıl ortaya çıktığı ise bu konuda benimde tam anlamıyla anladığım bilimsel, çok tatmin edici bir cevap yok. bu arada şunu direkt söyleyelim bunu karıştıran çok var, evrim bunla ilgili değildir. evrim canlılığı inceler, ilk canlılık nasıl ortaya çıktı konusunda yorum yapmaz. evrimin dini anlamda bu kadar tartışılmasının sebebi geleneksel dini yorumların bir çoğunun yaradılış yorumuyla evrimin ortak köken anlayışının çelişmesiydi. 

 

abiyogenez bu konuda açıklama yapmaya çalışıyor. inorganik maddeden canlılığın ortaya çıkışını açıklamaya çalışıyor. bu noktada şahsen evrim kadar ikna edici argümanlar göremedim. tam buraya yani ilk dna/rna oluşumuna ilahi bir irade koymak istiyorsan felsefi anlamda keyfine kalmış. bunun dinlerle bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...