anibal 0 Şubat 10, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 10, 2020 gönderildi (düzenlendi) 10 hours ago, Hasan Akçay said: Sürüden ayrılma, kervana katıl? Hah işte, tebeşirle çizilmiş bir saat kadar sık olmasada, arada doğruyu söylüyorsun bazen. Din denen şey, zaten sürü güdülerinin, basitçe en hayvani, en ilkel güdülerimizin sonucu ortaya çıkmış, yaşanmış ve bugüne gelebilmiş bir şey. Ve din insanlara, işte öyle koyun olmalarını emreder, yani seni insan yapmakla falan değil, tam tersine, ilkel bir hominide indirmek için gayret eder. Anandan doğduğunda insan falan değilsin, basit bir hayvansın ve yumurtasından çıkmış bir tosbağadan farkında yok. İnsan olmak için, kendini biraz aşman, gayret etmen gerekiyor. Nietzsche'nin de gösterdiği gibi, eğer insan olmak istiyorsan, yanılgılarından ve “batış yeteneğinden” kurtulup kendini aşmalısın. Ve işte dinlerde, buna karşı direnen hayvan sürüsünün tepkisinden ibarettir. Din, insanı, doğduğu anki hayvan haliyle tutmak, onların sürü olmasını, koyun gibi olmasını sağlamak amacına hizmet eder. Tabi, bir koyun sürüsünün de hali bellidir: yününden, sütünden, etinden istifade edilen mahluklar. Sende işte, bu saçma salak dini kurtarma çabalarınla, güya o yanılgı ve batışından kurtulup, Nietzsche’nin üstinsanı olmaya uğraşıyorsun. Ama tam tersine, böyle yaparak kendini daha çok yanılgılara ve o ilkelliğe daha çok batışa sürüklüyorsun. Evet, işte koyunların başta koşanlarından biri olmaktan ötesi değilsin. İyi bak bu kapak resmine, seni anlatıyor tam olarak, tabi devamında, işte yukarıdaki yazdıklarımızı da. Şubat 10, 2020 tarihinde anibal tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Şubat 10, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 10, 2020 gönderildi (düzenlendi) Bu safkan müslümanlar da bir cins. Hem söz bitmiştir diyor, hem de laga lugaya devam ediyor. Bizim sorular ise hălă orada yanıtlanmamış vaziyette duruyor! Şubat 10, 2020 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Şubat 15, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2020 gönderildi On 09.02.2020 at 13:26, nogodbutAllah yazdı: dördünü aynı anda nikahlayacak derken zaman olarak mı aynı saate mi sayın hasan kardeşim bu soruma yanıt gelmemiş bir zahmet bunu cevaplada anlayalım hikmeti Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 15, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2020 gönderildi (düzenlendi) 6 hours ago, nogodbutAllah said: sayın hasan kardeşim bu soruma yanıt gelmemiş bir zahmet bunu cevaplada anlayalım hikmeti dördünü aynı anda nikahlayacak derken zaman olarak mı aynı saate mi Lütfen! Ne söylediğiniz açık olsun; örneğin aynı zaman ile aynı saat arasındaki fark nedir; artı, anlayalım hikmeti derken? Sorunuza gelince yani dördünü aynı anda mı nkhlayacak? Evet! Çünkü nkhlayın o kadınların ikişerini ve üçerini ve dörderini... ifadesi ne kadar çok kadın evlenDiRirseniz o kadar iyidir anlamına geliyor ama eğer KENDiNiZE nkhlayın diye çarpıtırsanız 2'li, 3'lü, 4'lü gruplar halinde nkhlayın olur ve işte o zaman örneğin 4 kadının 4'ünü birden AYNI ANDA nkhlayacaksınız. Yani 4'üyle birden aynı anda (aynı günde?) evlenip gerdeğe gireceksiniz. Ama bu imkansız. O yüzden çok eşlilik icazeti denilen çalıntı minareye kılıf uydurmak için "ikişer ve üçer ve dörder"i 4'e kadar diye çarpıtmak mecburiyeti var. Çok eşçilerin eli mahkum. Çünkü olan olmuş, minare çalınmış bir kere. Ama Fâtır 1'i okuyun. Melekleri ikişer ve üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdediliyor orda. Allah 4 kanatlı bir meleğin 1 kanadını vaktin birinde, 1 kanadını örneğin iki yıl sonra, 1 kanadını 5 yıl sonra, 1 kanadını 10 yıl sonra yaratmadı değil mi. "Ol!" dedi, 4 kanadın 4'ünü birden var etti. Hani anlayalım hikmeti diyorsunuz ya, hikmet işte bu; hikmet 35:1'de. Ne deniyor orda; Allah meleklerin kanat sayısı ne kadar olsun istiyorsa onu yapar mı deniyor ya da Allah sınırlı kudrete sahiptir, azami 4'e kadar kanat sağlayabilir mi? Şubat 15, 2020 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 15, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2020 gönderildi 6 hours ago, nogodbutAllah said: sayın hasan kardeşim bu soruma yanıt gelmemiş bir zahmet bunu cevapla... dördünü aynı anda nkahlayacak derken zaman olarak mı aynı saate mi? Müminler örneğin 4 kadının her birini her kadının kendi talibine "Verdim gitti!" demek suretiyle aynı anda, örneğin aynı günde nkhlayacak. Mesné ve sülése ve rubâ'a paylaşma sayısıdır yani müminler yetim kadınları evlenDiRme görevini paylaşacakar. Rüşde erip "Beni evlendir!" diyen yetimelerin 2'sini Hz Muhammed, 3'ünü Hz Hatice, 4'ünü Hz Osman, 5'ini Hz Ebubekir evlendirecek. Bu "salih amel"in konusu erkekler değil, erkeklerin uçkuru değil. Yazıktır, ayıptır, günahtır. Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 15, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 15, 2020 gönderildi 17 minutes ago, Hasan Akçay said: Rüşde erip "Beni evlendir!" diyen yetimelerin 2'sini Hz Muhammed, 4'ünü Hz Osman, 5'ini Hz Ebubekir evlendirecek. Ulan bu heriflerin ne mal olduğunu bilmesek bize yutturacaksın, bu herifler o kadınları direkt haremine katar, kimseye zırnık koklatmazlar. Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 16, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 16, 2020 gönderildi (düzenlendi) Dürüstlük önce gelir yani ister mümin olalım ister ateist önce dürüst olacağız; yoksa beş par etmeyiz. Örneğin ta uzun süreden beri şuna dikkat çekerim: 4:3'teki "nkh"nın KENDiNiZE nikah edin anlamına gelsin diye inkihû şeklinde okunması yani çok eşli olun ifadesi Allah'ın hükmü değildir, mushafı harekeleyen beşerin tercihidir. Benim bu sözümü birileri Süleyman Ateş'e yetiştirmiş. Koskoca ilahiyat profesörü, bir zamanların Diyanet İşleri başkanı, Kuran müfessiri... cevap olarak diyor ki: Çarpıtmanın böylesi*... Kur’ân sadece yazıyla değil, şifahen de naklediliyordu. Hafızlar vardı, hem de yüzlerce. Yani madem hafızlar vardı, hem de yüzlerce Kuran'daki kelimelerin mevcut okunuşu doğrudur; hafızlara bırak, gerisini merak etme sen! Gel gör ki aynı Süleyman Ateş'e göre 21:4'teki "kaf-lem"in kâle şeklindeki mevcut okunuşu yanlıştır; doğrusu kuldur. Güzel hoş ta... hani hafızlar vardı, hem de yüzlerce ve madem hafızlar vardı hani kelimelerin mevcut okunuşu doğruydu! ___________________________________________________ * http://www.gazetevatan.com/suleyman-ates-339945-yazar-yazisi-carpitmanin-boylesi---/ Şubat 16, 2020 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Şubat 16, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 16, 2020 gönderildi 1 hour ago, Hasan Akçay said: Dürüstlük önce gelir yani ister mümin olalım ister ateist önce dürüst olacağız; yoksa beş par etmeyiz. Ateist dürüst olur çünkü ateistin boş korkuları, bagajları yoktur ama mümin mümin kaldığı sürece asla dürüst olamaz. Bir arap bedevisine inanmadığı için sonsuza kadar yakılacağı sanrısı ile yaşayan, bilinçaltında kendisi ile zıt gittiği takdirde kendisini yakacak bir tanrı figürü olan bir insan nasıl dürüst olacak? Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Şubat 16, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 16, 2020 gönderildi teşekkür ederim sayın hasan akçay düşüncenize saygım sonsuz olmakla birlikte sizinde ,size katılmama hakkıma saygı duyacağınıza eminim:) Kur'an harekeleme arap olmayanların islama duhulu ile Kur'anı yanlış okumaları neden i ile kolaylık açısından oluşmuştur biliyoruz ki şifahi konuşma sözlü kültür yazılıdan öncedir Kur'an ilk önce sözle sesle ezberlendi sonra yazıldı eski mushaflara bakan görür kaf ve fe nin noktaları dahi yok siyak sıbaktan anlaşılıyor belli kelimeleri farklı kıraat üzerine okuyanlar vardır ancak bunlarda mana pek değişmez yazıya geçen kelimeler şifahidir şifahide de ağız farklılıkları olur karadeniz ile batı farkı gibi. Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 17, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 17, 2020 gönderildi 19 hours ago, nogodbutAllah said: teşekkür ederim sayın hasan akçay düşüncenize saygım sonsuz olmakla birlikte sizinde ,size katılmama hakkıma saygı duyacağınıza eminim Kur'an harekeleme arap olmayanların islama duhulu ile Kur'anı yanlış okumaları neden i ile kolaylık açısından oluşmuştur biliyoruz ki şifahi konuşma sözlü kültür yazılıdan öncedir Kur'an ilk önce sözle sesle ezberlendi sonra yazıldı eski mushaflara bakan görür kaf ve fe nin noktaları dahi yok siyak sıbaktan anlaşılıyor belli kelimeleri farklı kıraat üzerine okuyanlar vardır ancak bunlarda mana pek değişmez yazıya geçen kelimeler şifahidir şifahide de ağız farklılıkları olur karadeniz ile batı farkı gibi. Emin olduğunuz için ben teşekkür ederim sevgili nogodbutAllah: bana katılmama hakkınıza hep saygı duydum, saygı duymaya devam edeceğim. Mushafı harekelemek ise ne yazık ki harekelemeyi yapan beşerin Kuran'a müdahalesini sağlamıştır; örneğin 4:3'te yanlış harekeyi tercih etmişler. “F nkh”yı, başkalarına nikahlayın anlamında fe enkihû okunacak şekilde harekelemeleri gerektiği halde kendinize nikahlayın anlamında fe inkihû okunacak şekilde harekelemişler. Çünkü, başka sorular da var, ama hiç olmazsa şu 2 soruyu sormamışlar kendilerine: 1 Kendinize nikahlayın anlamında fe inkihû dersek nikahlayacağınız kimseler arasında “mâ meleket eyman”ınız var, ki bazıları erkektir (bkz örneğin katibûHUM, 24:33) iyi ama siz erkeksiniz, onlar ERKEK... erkekler ERKEKLERi kendilerine mi nikahlar? 2 Ayetin başı “Nikahlayın… o KADINLARI” anlamında fe inkihû… en-NiSÂ olursa nikahlama işini, kadınlar dahil, yetim hâmisi bütün müminler yapacağına göre mümin KADINLAR o kadınları kendilerine mi nikahlayacak; Allah bunu mu der? Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Şubat 20, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 20, 2020 gönderildi On 15.02.2020 at 14:45, Hasan Akçay said: dördünü aynı anda nkahlayacak derken zaman olarak mı aynı saate mi? Müminler örneğin 4 kadının her birini her kadının kendi talibine "Verdim gitti!" demek suretiyle aynı anda, örneğin aynı günde nkhlayacak. Mesné ve sülése ve rubâ'a paylaşma sayısıdır yani müminler yetim kadınları evlenDiRme görevini paylaşacakar. Rüşde erip "Beni evlendir!" diyen yetimelerin 2'sini Hz Muhammed, 3'ünü Hz Hatice, 4'ünü Hz Osman, 5'ini Hz Ebubekir evlendirecek. Bu "salih amel"in konusu erkekler değil, erkeklerin uçkuru değil. Yazıktır, ayıptır, günahtır. Şu bedevinden kusmuğundan nmütevellit şeyi savunucam diye iyice dangalağa bağladın. Kimse kimseyi kimseyle nikahlayamaz, nikah, sadece kendine yapılabilen bir şeydir. İslamda bir nikahcı, nikah memuru, papaz, imam falan yoktur, gelip yada gidilip nikah kıydırılan. Hal buyken, nasıl bir zavallıysan, gelmiş iyice morona, dangalağa bağlamışsın işte böyle. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Şubat 22, 2020 gönderildi Raporla Share Şubat 22, 2020 gönderildi (düzenlendi) sayın hasan akçay abdest ayeti diye geçen 5:6 :" يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا قُمْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَاَيْدِيَكُمْ اِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُؤُ۫سِكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ اِلَى الْكَعْبَيْنِۜ وَاِنْ كُنْتُمْ جُنُبًا فَاطَّهَّرُواۜ وَاِنْ كُنْتُمْ مَرْضٰٓى اَوْ عَلٰى سَفَرٍ اَوْ جَٓاءَ اَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَٓائِطِ اَوْ لٰمَسْتُمُ النِّسَٓاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَٓاءً فَتَيَمَّمُوا صَع۪يدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَاَيْد۪يكُمْ مِنْهُۜ مَا يُر۪يدُ اللّٰهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَلٰكِنْ يُر۪يدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ" "Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz. " *** ayet hakkında ne düşünüyorsunuz? normal arapça düzende elleri ve yüzü yıka başı ve ayakları mesh et diye anlaşılıyor süleyman ateş dahil bazı kişilerde böyle mana veriyor ve şia caferi mezhebide bu şekilde yorumluyor yani el ve yüzü yıka baş ve ayakları mesh et ancak kıraat farklılığından ayaklar el ve yüz gibi yıkanıyor sadece baş mesh ediliyor bu konuda ekseriyet te böyle düşünüyor ancak yıkama ve mesh etme fiileri açık olduğu halde mesh fiilini atlayıp harekeye uymak ne derece doğru ben doğrusu anlamdım yani misal: 4 gömlek var ikisi yıkanmış kurumuş ikisi kirli yıkamayı bekler desem ki şu iki gömleği ütüle diğer ikisini de yıka ütüle ve yıka fiileri açıktır ikisini ütüleyip diğer ikisinden birini yıkayıp diğerini ütülemek demek kirli gömleği yıkamadan ütüleme gibi bir hal çıkıyor durup dururken ayaklar ve baş mesh fiili gelmişken ayakları yıkamak konusu anlamadım doğrusu. Kur'an da müthiş bir denge var misal su varken 4 uzuvdan ikisi yıkanıyor ikisi mesh ediliyor su yokken mesh edilenler atlanıyor yıkananlarda mesh ediliyor zira en kuvvetli su ile yıkama sonra su ile mesh etme su yoksa toprakla mesh etme onun en sonuncusu da hiç bir şey yapmama aynen bırakma bu konuda açıkçası tüm kaynakları tarayıp daha detaylı deliller bulmak isterim. *** ha biz hanefi olduğumuz için mecburen ayakları yıkıyoruz zira alışkanlık olmuş artık vazgeçmek zor ancak bir de işin hakikati ne ise onu öğrenmekte elzem. Şubat 22, 2020 tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Mart 1, 2020 gönderildi Raporla Share Mart 1, 2020 gönderildi On 22.02.2020 at 16:26, nogodbutAllah said: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا قُمْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ ... وَ امْسَحُوا بِرُؤُ۫سِكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ اِلَى الْكَعْبَيْنِۜ .... yıkama ve mesh etme fiileri açık olduğu halde mesh fiilini atlayıp harekeye uymak ne derece doğru ben doğrusu anlamdım. ha biz hanefi olduğumuz için mecburen ayakları yıkıyoruz. Şu tesbitinize katılıyorum: meshetmek yıkamak değil, sıvazlamaktır. Kanıt için Sâd 33'e bakılabilir. Ama mesh etmenin yıkamak anlamına gelmesi hangi harekeyle sağlanıyor, lütfen açıklar mısınız. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Mart 1, 2020 gönderildi Raporla Share Mart 1, 2020 gönderildi sayın hasan akçay "ةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَاَيْدِيَكُمْ اِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُؤُ۫سِكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ اِلَ" el ve yüz yıkama fiiline tabii olup bu uzuvlar üstün harekesi ile gelmiş mesh fiiline tabii baş ise esre yani mecrur gelmiş ancak velakin erculekum ise üstün harekesi ile gelmiş dolayısı ile ayakların harekesi de yıkamaya tabii el ve yüz gibi üstün harekesi ile geldiği için tutup ayaklarda el ve yüz gibi yıkamaya tabii kılınıyor eh peki koskocaman mesh fiilini haşa Allah boşuna mı koymuş oraya .Allah dilesi idi ve Kur'an grammerine en ugun şekilde der di ki: eller yüz ve ayakları yıkayınız başınızı mesh ediniz derdi ama açıkça ayaklar yıkama fiiline tabii değil mesh fiiline dir kaldı ki su bulunmadığı zaman teyemmüm de su var iken yıkananlar toprakla mesh ediliyor su var iken mesh edilenlerde atlanıyor yani temizliğin en üstünü gusuldür tüm bedeni yıkamak sonra namaz abdesti yani su ile yıkama ve mesh etme daha sonra toprakla mesh etme daha sonra hiç bir şey yapmadan atlama fıtri bir sıra var ha hz peygamberin sünneti elbet değerli bu konuda açık ve doğru olan ne ise o olmalı ama kraldan çok kralcı olup hz peygamberin hadisi de ayetleri nesh edemez birinci kaynak ayettir hadis sünnet onun bir nevi açılımı açıklaması olur. tarikat budalalarına sorsan kendi şeyhleri Allah gibi haşa hz peygamberden dahi üstün makamda evliyaları .onları kale almıyorum umumu ne yazık ki cehalet ile malul. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Mart 1, 2020 gönderildi Raporla Share Mart 1, 2020 gönderildi az arapça bilen her kes bu dediğimi onaylar ilahiyatçı prof abdulaziz bayındır da aynen dediğimi diyor: Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Mart 1, 2020 gönderildi Raporla Share Mart 1, 2020 gönderildi sanırım abdulaziz hoca da söylüyor ehli sünnet çıplak ayağı mesh etmiyor ancak mest üzerine mesh yapabiliyor madem çıplak ayağı mesh geçerli değil ise mest giyinik ayağa mesh hiç geçerli olmaması lazım yani sünnet te ayak yıkanmışsa yıkanabilir ancak mesh edilmez diye bir kaide de yok açık ayet söylemekte kaldı ki sünnete hem mesh hem yıkama olduğu söyleniyor ayağa serin su değmesi güzeldir temizler ferahlandırır yine yıkayalımda ama velakin mesh edenleri de kafir ilan edip amanda bunlar yoldan çıktı demek doğru değil kaldı ki ayette asıl olan meshtir meshciler yıkayanlara laf etmiyorsa yıkayanların rahatça yerlerine oturmaları lazım:) Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Mart 1, 2020 gönderildi Raporla Share Mart 1, 2020 gönderildi (düzenlendi) sayın hasan akçay aşağıdaki video da ercüleküm yani üstün okunuşlu geldiği zaman yıkanıyor muş ancak esreli geliği vakit mesh ediliyormuş ancak yıkama mekşufe yani ayak çıplak iken geçerli imiş ancak mesh ise mesture yani ayak mestli çorab gibi şeyle giyinik iken geçerli imiş diyor ercülekum yıkama ercilikum olduğu vakit mesh ediliyor muş ama velakin ayette mesh fiili açıktır o halde hareke ikincil bir şeydir yahu evde kapı var iken bacadan girilir mi bu nasıl iş kapı zaten girmek için baca duman için modern evlerde sobada kalmadı bacada nerden gireceksin pencereden veya duvarı delip mi gireceksiniz nedir bu inat anlamış değilim:) bacadan pencerden ancak hırsız girer veya ev sahibi anahtarı evde unuttumu oda balkondan girebilir:) anahtarımız elimizde yanımızda iken bu işlere girişilmez.yan yollara zorlamalara sapılmaz bu tahribat meydana getirir. ** şunuda söyleyeyim adam her iki kıraat okunuş 7 kıraatandır ve hz peygamber ikisinde okumuş diyor aynen namazda kimi zaman eller serbet bırakılır salınır kimi zaman bağlanır bunun gibi mesh ve yıkamada bu babdan serbest bırakaılmış olabilir isteyen zorlamadan dilediğini seçsin ancak el bağlama ayet ile sabit değil iken mesh ayet ile sabit zorluk burdan çıkıyor. Mart 1, 2020 tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Mart 1, 2020 gönderildi Raporla Share Mart 1, 2020 gönderildi (düzenlendi) Şu safkan müslümanların uğraştıkları işlere bakar mısınız?! Birisi kalk gidelim, diğeri bok yeme otur diyor! Halbuki tek referansları var; bir de hiç referansları olmasaydı, halleri n´olurdu? Mart 1, 2020 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts