Jump to content

Videodaki ateist kadar inatçısı burada yoktur herhalde


Recommended Posts

  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

@akılsızşuursuzatom Diyelim ki bu üç boyutlu pikseller diyebileceğimiz atomlar ya da daha küçük parçacıklar tesadüfen bir araya gelip bize dumur yaşatan bazı sistemler oluşturabiliyor peki sorsana bu pikselleri böyle kim akıl etmiş de hepsi fabrikadan çıkmış gibi özdeş olabiliyor.

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, akılsızşuursuzatom yazdı:

Cevap verebilirsiniz  elbet ama  karşı tarafı  tatmin eder mi  bilemem o  yüzden  cevap  veremez  dedim.

en fazla bilimsel  yönüyle  evrim  veya  başka şeylerle izah edeceksiniz  karşı taraf  haliyle  yine bunu  "KİM" yapıyor  atom  yapamaz  belli deyip konuyu  başa  çeker  yani  bu tarz  kişilere yaklaşım  nasıl  olmalı  burası  benim için muamma  hala.Bilim  işlemiyor  hatta siz de biliyorsunuz  bilimide  kendine  çekme  ihtimalleri  var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenin lego fabrikasını yeteri kadar doğru anlayamadan atomun bilinç güdümlü bir üretim olmadığını düşünmek için taraflı olmak gerekiyor. Anlayan anladı. Taraflı din düşmanları sizi! İyiyi koruyan ve bol masallı ideolojilere, teolojilere, dinlere karşı olmanızın yegâne sebebi içinizdeki kötülüktür. Bunu böyle bilin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

karşı taraf  haliyle  yine bunu  "KİM" yapıyor

Din göndermeyen, din gönderen tanrıları insanın şahsi çıkarları için mabatlarından uydurduğunu ve dinlere inanıp ta Kendisine hakaret etme gafletinde bulunulduğunu söyleyen El-Abuzeretta isimli tanrı...

 

Bu savunma ile Senin tanrın onun tanrısını dövüyor ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

en fazla bilimsel  yönüyle  evrim  veya  başka şeylerle izah edeceksiniz  karşı taraf  haliyle  yine bunu  "KİM" yapıyor  atom  yapamaz  belli deyip konuyu  başa  çeker  yani  bu tarz  kişilere yaklaşım  nasıl  olmalı  burası  benim için muamma  hala.Bilim  işlemiyor  hatta siz de biliyorsunuz  bilimide  kendine  çekme  ihtimalleri  var.

 

Alışmadık götte don durmazmış. Kabul et bence senden ateist olmaz. En iyisi sen agnostik ol, hayatını yaşa. Takma kafana bu konuları.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Cevap verebilirsiniz  elbet ama  karşı tarafı  tatmin eder mi  bilemem o  yüzden  cevap  veremez  dedim.


@akılsızşuursuzatom Daha önce böyle kaç tane video getirdin foruma, her seferinde sana anlattık.

 

Forumda videonun söylediği “sanat - sanatçı” argümanından tut da, diğer bütün argümanlara kadar verilmiş zibilyon cevap var.

 

Ama sen o kadar anlatmamıza rağmen yine dönüp aynı şeyi yapıyorsun. 
 

Niyetin forumu kullanıp, burada cevap arayan insanlara şakirtlerin reklamını yapmak mı?

 

Videoda ben cevap verememiş bir ateist değil, montajla kesile kesile kuşa dönmüş ve konuşmasına izin verilmemiş bir ateist gördüm. 
 

Haaaa kesilmemiş hali ile gereken cevapları verebilmiş midir bilemem ama verse de ne olacak?

 

Biz videoların altına yazıyoruz izin vermiyorlar ki cevaplar gözüksün. Sana daha önce göstermiştim. Niyet cevap almak değil en başta.

 

Cevap alma niyeti varsa buyur, whatsapp ile ulaşabiliyorsun madem, gelsin arkadaşlar foruma ama öyle “ben aslında ateistim ama bir arkadaşım var böyle söylüyor” şeklinde kaypakça değil ama “ben şu, şu kanalda şakirtlik yapıyorum” diye talep etsin cevap. 
 

Görelim bakalım verilebiliyor muymuş cevap.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

ateist  kişi  hiçbirine yanıt  veremedi  bile  buradakiler  bile  veremez  diye  kesin  video  olduğu için attım. 

Neye cevap veremedi? Videoyu izlemedim. Çünkü bu videoların fake olduğunu biliyorum. Hit kazandırmak istemiyorum. 

Sen cevap veremediği soruları söyle, cevaplayalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Neye cevap veremedi? Videoyu izlemedim. Çünkü bu videoların fake olduğunu biliyorum. Hit kazandırmak istemiyorum. 

Sen cevap veremediği soruları söyle, cevaplayalım.

1.  tesadüf  meselesi; ateist  her şey tesadüf dedi  yanlış  anlaşılacak  bir  söylem  tabiki.

 

2.Cokca  anlattığınız  için  sadece  videoda  geçtiği için yazıyorum; her şey  insan  için  yaratılmış  fikri; ateist  hadi  elma  insan  için tütün  de  mi  insan için deyince spiker  bu  kez; her şey zıttıyla  bilinebilir  ilkesini  söylüyor  yani  insan  için  ama  kötü  diye de  belirtiyor  diyor Allah. 

 

3.Evrime girer  gibi  oldu  konu;aminoasitlerin  her defasında  vücuda  yararlı  olması veya  yediğimiz  besinlerin  her  defasında  aynı  şeyin  yararlı  olması tesadüf  olamaz  dedi.

 

4.Sitem  edeceğinizi tahmin etsemde  video da yine; atomlarda  hiçbir şey yok  demek  ki  bir  yerden  emir  alıyorlar  gibi  söylemler. Birazda  edebiyat yaparak; bir şey hem hakim hem  mahkum olamaz yani; atomlar  hem  emir  veriyor  bir araya  geliyor  sonra  mahkum  oluyorlar  kendi  kendilerine  emirlere  boyun  eğiyorlar  gibi  tuhaf  ve  insansı  bir  bakış  açısına  benzer  ibareler  kullandı. 

 

5.Big  bang  sonsuz  hacim  sonsuz yoğunluk  yani  yoktan  yaratma dedi bilim adamları yokluğu  tarif etmek için sıfır  hacim  sonsuz  yoğunluk tabirini  kullaniyorlarmis  bu aslında  tamamen  yokluk  olup  harekete  geçme  anlamına  geliyormuş.

 

bu ve  bu minvalde  geçen  ve  belki  ateistlerin demediği bir şeyi  tesadüf  ifadesi  altında sergileyen bir video gibi 

 

 

Burada genel anlamda liste yapamaya çalıştım 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Piyasadaki tüm dinler, insanların kıçından uydurulmuştur.

Anlayan anladı.

Bu dinleri adam yerine koymayanları düşmanlıkla ve kötü olmakla suçlayanlar, iflah olmaz boş beleş konuşup gazel okuyanlardır.

Bu böyle biline.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

hayır yok  videoda  arap tanrısı denmemis 

Yemişim senin videonu.

Ben senin temel maksadını tüm foruma göstermek istiyorum.

Sana göre bu Arap tanrısı var mı yok mu?

Var diyorsan safkan müslümansın, yok diyorsan ne olduğun belli değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, kavak yazdı:

Bu ne efelenmek böyle?

Bir cümleyi doğru dürüst yazmıyorsun, ne başı belli ne de sonu.

 

Anladım arap tanrısı yok fakat;videoda buna değinmedigi için  size  sundum zaten. Hayır adamın ispat etmek için neyi  kullanması  lazım? Hücre diyor olmuyor canlılar diyor kabul etmiyorsunuz. Evrendeki galaksiler  diyor olmuyor. Big  bang  yokluktan  oluşum diyor burun  kıvırıyorsunuz.Merak ettiğim cidden ne  demeli  ki  acaba  diyebilirsiniz. (Bakın  konu  arap tanrısı  falan da değil konuyu ısrarla oraya getirecekseniz siz bilirsiniz)

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Anladım arap tanrısı yok fakat;videoda buna değinmedigi için  size  sundum zaten. Hayır adamın ispat etmek için neyi  kullanması  lazım? Hücre diyor olmuyor canlılar diyor kabul etmiyorsunuz. Evrendeki galaksiler  diyor olmuyor. Big  bang  yokluktan  oluşum diyor burun  kıvırıyorsunuz.Merak ettiğim cidden ne  demeli  ki  acaba  diyebilirsiniz. (Bakın  konu  arap tanrısı  falan da değil konuyu ısrarla oraya getirecekseniz siz bilirsiniz)

Bu forumu şöyle adamakıllı bir şekilde arayıp tarasan, bütün sorulara sayısız kere yanıt verildiğini görürsün, ki bunu biliyorsun zaten.

Değinmesine gerek yok, çünkü video´nun ilk sayfasında kapı gibi "müslüman" yazıyor.

Yani karşıdaki tayfa safkan müslüman, değil mi?

Bu durumda o çok bilmiş müslüman, o Arap taptığı tanrısını kulağından tutup getirsin.

Sonra bakarız...

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, kavak yazdı:

Bu forumu şöyle adamakıllı bir şekilde arayıp tarasan, bütün sorulara sayısız kere yanıt verildiğini görürsün, ki bunu biliyorsun zaten.

Değinmesine gerek yok, çünkü video´nun ilk sayfasında kapı gibi "müslüman" yazıyor.

Yani karşıdaki tayfa safkan müslüman, değil mi?

Bu durumda o çok bilmiş müslüman, o Arap taptığı tanrısını kulağından tutup getirsin.

Sonra bakarız...

Madde değil ki onların tanrıları nasıl getirsin 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Madde değil ki onların tanrıları nasıl getirsin 

Müslüman değilsen, bu senin sorunun olmamalı ve onlar hakkında ahkam kesme.

Müslümanlar, "Benim tanrımın herşeye gücü yeter" diyorlar.

Ehh...bizler de görelim bakalım, bu menem Arap tanrısının herşeye gücü yetiyor mu yetmiyor mu?!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

1.  tesadüf  meselesi; ateist  her şey tesadüf dedi  yanlış  anlaşılacak  bir  söylem  tabiki.

 

Ateist cahilmiş o zaman.. Doğada herşey  tesadüf diye bir şey yok.. Sonsuz sayıda protein kombinasyonu oluşabiliyorsa tesadüf olasılığı ortadan kalkar. Hayat  böylece oluşur. Mutasyonlar tesadüfidir, ancak çoğu işe yaramaz hatta canlıyı yok eder. Çok azı faydalı olur. Bu da hayatta kabul edebileceğimiz sınırlardadır. 

 

1 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

2.Cokca  anlattığınız  için  sadece  videoda  geçtiği için yazıyorum; her şey  insan  için  yaratılmış  fikri; ateist  hadi  elma  insan  için tütün  de  mi  insan için deyince spiker  bu  kez; her şey zıttıyla  bilinebilir  ilkesini  söylüyor  yani  insan  için  ama  kötü  diye de  belirtiyor  diyor Allah.

Hiçbir şey insan için yaratılmamıştır. Doğada her canlı diğer canlıya muhtaçtır. Enerji döngüsü böyle sağlanır. İnsan yiyen aslan da var, insan aslan için mi yaratıldı diyeceğiz şimdi? 

 

Her şey zıttıyla bilinmez. Bunlar bireysel algısal şeyler. Doğada pragmatizm mevcuttur. Bir tavuğu boğazlayıp protein alman senin için iyi bir şey ama tavuk için katastrofik kötü bir şeydir.

1 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

3.Evrime girer  gibi  oldu  konu;aminoasitlerin  her defasında  vücuda  yararlı  olması veya  yediğimiz  besinlerin  her  defasında  aynı  şeyin  yararlı  olması tesadüf  olamaz  dedi.

Ee protein sentezi için aminoasit lazım, ne var bunda? Orada mis gibi DNA sarmalı var ne olacaktı? Aminoasitin başka çaresi mi var?

 

1 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

4.Sitem  edeceğinizi tahmin etsemde  video da yine; atomlarda  hiçbir şey yok  demek  ki  bir  yerden  emir  alıyorlar  gibi  söylemler. Birazda  edebiyat yaparak; bir şey hem hakim hem  mahkum olamaz yani; atomlar  hem  emir  veriyor  bir araya  geliyor  sonra  mahkum  oluyorlar  kendi  kendilerine  emirlere  boyun  eğiyorlar  gibi  tuhaf  ve  insansı  bir  bakış  açısına  benzer  ibareler  kullandı. 

 

Saçma.Atomlar elektrokimyasal özelliklerine göre bağ yapıyorlar ve sonsuz sayıda bileşik oluşturuyorlar. Bu bileşiklerin de sonsuz sayıda ilişkisi ortaya çıkıyor. İşe yarar bir şeyler elbette ortaya çıkıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

1.  tesadüf  meselesi; ateist  her şey tesadüf dedi  yanlış  anlaşılacak  bir  söylem  tabiki.

 

O ateist(!) her şey tesadüftür yerine, hiçbirşeyin arkasında amaç-erek yoktur. Varsa gösterile dese daha oturaklı olurmuş kanımca.

 

Tesadüften kasıt; arkasında bir amaç, bir erek olmayan tüm olagelişler falan manasında ise, evet herşey tesadüftür şeklinde algılanabilir. Hatta öyledir bir anlamda. Ama aynı zamanda da değildir. Ha tesadüfleri sadece ham olasılıklar üzerinden tanımlayarak tasnif edeceksen eğer, o vakit bir yağmur damlasının "oraya" değil de, "şuraya" düşmesi de bir çeşit mucize olup, bir çeşit amaç içermektedir. Arka arkaya attığın 5 çift zarın sonucu da öyle. Çünkü her ikisinin de arkasında trilyonluk bir olasılık hesabı yatar. Ve bu hesaba göre her ikisi de bir amaç ya da mucize dışında imkansızdır. Ama oluyorlar işte. Bir kar kristalinin o harikulade şekli içermesi olasılığı nedir? Ama her seferinde öyle oluyor..O şekilde oluşamama şansı var mı peki??? 

 

Tesadüfü amaçsızlıkla betimleyebilirsin

Tesadüfü olasılıklarla ya da olasılıksızla betimleyebilirsin

Tesadüfü, öyle de olabilecekken (keyfi) böyle olmak üzerinden de betimleyebilirsin..

 

Arkasında yatan hadise ise, çok daha fazla "çok katmanlı" ve deterministik bir süreç.

 

Rastlantı ürünü tepkimeler keyfi değildir. Birbirine ne kadar rastlarsa rastlasın, altın ile oksijen tepkimeye girmez. Hani mesele başıboşluk, amaçsızlık ve buna bağlı keyfiyet ya da sözde, girsinler bakalım o zaman buyur..Girenler ise örneğin elektron durumları, ya da kovalent bağlarına göre girer. Formülleştirilecek olursa eğer olagelişler, Rastlantı-Zorunluk-Rastlantı şeklinde işler. Francois Jacob kitabına bu minvalde, "Mümkünlerin Oyunu" adını vermiştir. Artık çok kez verdiğim bu örneği, bu örneği nerede okuduğumu hatırlayamasam da.

 

Özetle hani diyoruz ya, mutasyonlar rastgeledir, ama arkasında onları determine eden bir doğal seçilim vardır. Bu aslında tüm evren için geçerli, senin tesadüf zannettiğin hadisenin arkasında, onları determine eden bir evren var. Temel kuvvetler, termodinamik vb... İki oksijenle bir hidrojenin bağ yapma olasılığı nedir, peki bir araya gelmeleri bir tesadüf müdür, yoksa zorunluluk mudur o vakit? 

 

Hülasası, evren ve varoluş bu haliyle, dışarıdan hiçbir müdahale ve amaca gerek duymaksızın sahip olduğu istikrar ve sonsuzluk mertebesindeki zamansal kabiliyeti ile amaçsız olarak da Z-R-Z formülü üzerinden ilerler. Ne olacaksa da olur. Başka türlü olma şansı da yoktur. Buna canlılık da dahildir.

 

Diyeceksin ki evren neden istikrarlı o zaman falan filan..E istikrarlı olduğu için zaten burada. İstikrarlı olmasa burada olmayacaktı. Evren hem var, hem de istikrarsız olamaz. İstikrarsız bir evren olamayacağına göre, isitikrarlısından bir mana da çıkaramazsın. Böyle bir deneyimin yok çünkü. Ve olamaz da.

 

Sen insan olarak amaçlı birşeyler yapıyorsun diye, arkasında amaç olmadan da bir şeyler olagelemeyecek diye bir kaide, zorunluluk yok. Oluyor işte.

 

14 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

2.Cokca  anlattığınız  için  sadece  videoda  geçtiği için yazıyorum; her şey  insan  için  yaratılmış  fikri; ateist  hadi  elma  insan  için tütün  de  mi  insan için deyince spiker  bu  kez; her şey zıttıyla  bilinebilir  ilkesini  söylüyor  yani  insan  için  ama  kötü  diye de  belirtiyor  diyor Allah. 

 

Duruma göre vaziyet almak resmen bu. Ve olumsal bir yaklaşım. Olumsal ne demek? Yani mantıksal olarak tersi de mümkün olabilir demek. Tanrı kötü olduğu ya da hiç olmadığı için de böyle olmuş olabilir. Bana öyle bir şey diyeceksin ki, verdiğin önermenin zorunlu olarak doğru olduğunu göstererek diğerini çürüteceksin. Var mı öyle bir durum? Yok. Leibniz demiş, ussal doğruluk ve olumsal doğruluk. Seninki ussal değil olumsal. O yüzden zorunlu da değil. Sadece bir bahane. Ha ayrıca bunu tanrıya mı sormuşlar acaba da, bu nedenle kötülüğün falan olduğunu diyebiliyorlar diyecem o ayrı mesele. Resmen tanı adına maval okumak bu. Geçmiş olsun.

 

Sadece iyilik olsaydı ortada, o vakit, diyecektin ki: tanrı bu ya işte, bu işi diğer türlü de yapabilirdi, ama o zaman ortada kötülük ya da acı da olabilirdi, işte tanrı hem varolduğu, hem de iyi olduğu herşey böyle sadece iyi. Tanrıya kanıt bu.

 

Ayrıca acaba herşeyin bir çeşit zıttının olmaması, ya da sadece iyiliğin vb. olduğu bir varoluşun olması mümkün mü? Böyle bir şeyi tahayyül, tasavvur edebiliyor musun? Bunu daha en başta becerebilecek misin önce? Böyle bir deneyimin oldu mu? O vakit neyi neyle kıyaslıyorsun? Referans noktan ne? O zaman zıtlık ya da bu şekilde var oluş zaten bir zorunluluk. Belki de. Sıkıysa yapsın aksini bakalım tanrı..Ya da sen betimle yiyorsa..

 

Hiçlik mesela. Sen hiç mutlak hiçliği deneyimledin mi? Ama hiçlik diye bir kavram kullanıyoruz. E demek ki bir kavramı oluşturabilmek için, zıttınında pratikte olması bir zorunluluk değil. Ayrıca zıtların olmadığı bir evrende(her nasıl olacaksa artık), nasıl düşüneceğini, akıl ve mantığının nasıl bir kurgusal inşada bulunacağını biliyor musun? Böyle bir deneyimin mi  var? Yoksa götünden mi sıkıyorsun, sadece zıttıyla bilinebilir derken?  Belki de, hiçlik-varlık örneğinden hareketle, yine birşeyler öngörebilecektin kimbilir? 

 

Sıfırın zıttı nedir mesela? Senin zıt dediğin şey aslında farktır. Kantitatif bir nicelik. O vakit var oluşun olduğu yerde farkların, farkların olduğu yerlerde insanı bir kavram olan zıtlığın türetilmesi zaten bir zorunluluktur. 

 

14 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

3.Evrime girer  gibi  oldu  konu;aminoasitlerin  her defasında  vücuda  yararlı  olması veya  yediğimiz  besinlerin  her  defasında  aynı  şeyin  yararlı  olması tesadüf  olamaz  dedi.

 

Aminoasitin her defasında vücuda yararlı olması ne demek ya? Olmaması mı gerekiyordu? Vücut nasıl evrilip adapte olduysa, aynı etkiler yanı tepkiyi, aynı girdiler benzer faydayı sağlıyor neticede. 

 

Zehirli bir mantarı yesene bakalım, onun içinde de aminoasit var. Morgda, "ama nasıl olur, içinde aminoasit vardı o mantarın halbüsü ya hayret falan" deriz.

 

Ayrıca o meyvelerin, o meyveyi veren organizma açısından da bir çıkarı var mı? Evet. Hani durup dururken üretse bi derece. Hatta var oluş nedeni o zaten.

 

14 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

4.Sitem  edeceğinizi tahmin etsemde  video da yine; atomlarda  hiçbir şey yok  demek  ki  bir  yerden  emir  alıyorlar  gibi  söylemler. Birazda  edebiyat yaparak; bir şey hem hakim hem  mahkum olamaz yani; atomlar  hem  emir  veriyor  bir araya  geliyor  sonra  mahkum  oluyorlar  kendi  kendilerine  emirlere  boyun  eğiyorlar  gibi  tuhaf  ve  insansı  bir  bakış  açısına  benzer  ibareler  kullandı. 

 

Kırk kere yazdık şunu. Hareket etmeyen, put gibi duran atomlar falan mı deneyimledin de, bu atomların hareket etmesine falan şaşırıyorsun? Sen bana önce aksi yöndeki bir var oluşu, atomları falan göster de, ben de bu atomları sorgulamaya başlayayım o vakit. Ortada bir emir falan da yok. Emir diye bir şeyi kendi uydurup arkasından hesabını soruyor bize..Madde ve kural-kanun dediğimiz şey birbirine içkin. Birbirini koşulluyor. Biri varsa öteki de var. Biri yoksa diğeri de yok. Bizim kullandığımız tabiri ile kanunsuz madde-evren olamaz. Varsa gösterin put gibi duran atomlardan oluşan ya da kanunsuz kuralsız bir evren, ben de kalkıp bu evrenin neden böyle olduğunu sorgulayayım o vakit. 

 

Bu şuna benziyor:

 

Bir insan fokurdayan bir su görüyor. Şaşıyor ve sorgulayınca ısındığı için böyle olduğunu, bununda içindeki atom hareketlerinin hızı ile ilgili olduğunu buluyor. Neden? Çünkü suyun durağan, kaynamaya halini de biliyor. Peki atomlar ya da evren için bu kıstas noktası nerede? Bu atom dediğin meret, özünde madde; sanal parçacığına kadar yerinde hiçbir zaman durmuyor, duramıyor zaten. Doğasında, ontolojisinde bu var.

 

Bak şu linke: https://www.ateistforum.org/index.php?/topic/68752-size-göre-bir-tanrının-olmadığının-veya-düşünülen-şekilde-bir-tanrının-olmadığının-delili/&do=findComment&comment=1473692

 

 

bak orada en sonda harmonik osilatör kısmında ne yazıyor: Bu meret, mutlak sıfır sıcaklıkta bile durmuyor. Hep titreşiyor. Bu danalar da kalkmış bunlar nerden emir alıyor da hareket ediyor falan gibisinden saçmalıyor..Duran hali var mı ki bunun be?

 

14 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

5.Big  bang  sonsuz  hacim  sonsuz yoğunluk  yani  yoktan  yaratma dedi bilim adamları yokluğu  tarif etmek için sıfır  hacim  sonsuz  yoğunluk tabirini  kullaniyorlarmis  bu aslında  tamamen  yokluk  olup  harekete  geçme  anlamına  geliyormuş.

 

Yokluğun olduğu yerde yoğunluk nasıl oluyor peki? Yoğunluğu olan ne? Kendi kötünden izafi bir tanım uydurup da amacına payanda etmek diye buna denir herhalde. Yersen tabi. Mutlak yokluk hiçlik diye bir şey yok. Mantıksal olarak da, bilimsel olarak da mümkünsüz. Otursun termodinamik okusun, ya da izafiyet teorisi ile ulaşılan tekillik anının tam da o anda, planck zamanı civarı bir yerlerinde hükmünü kaybettiğini, ondan ötesi için geçerli olmadığı üzere, ona bağlı olarak bir tekillikten de bahsedemeyeceğini öğrensin önce. Geçmiş olsun. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, teflon yazdı:

 

O ateist(!) her şey tesadüftür yerine, hiçbirşeyin arkasında amaç-erek yoktur. Varsa gösterile dese daha oturaklı olurmuş kanımca.

 

Tesadüften kasıt; arkasında bir amaç, bir erek olmayan tüm olagelişler falan manasında ise, evet herşey tesadüftür şeklinde algılanabilir. Hatta öyledir bir anlamda. Ama aynı zamanda da değildir. Ha tesadüfleri sadece ham olasılıklar üzerinden tanımlayarak tasnif edeceksen eğer, o vakit bir yağmur damlasının "oraya" değil de, "şuraya" düşmesi de bir çeşit mucize olup, bir çeşit amaç içermektedir. Arka arkaya attığın 5 çift zarın sonucu da öyle. Çünkü her ikisinin de arkasında trilyonluk bir olasılık hesabı yatar. Ve bu hesaba göre her ikisi de bir amaç ya da mucize dışında imkansızdır. Ama oluyorlar işte. Bir kar kristalinin o harikulade şekli içermesi olasılığı nedir? Ama her seferinde öyle oluyor..O şekilde oluşamama şansı var mı peki??? 

 

Tesadüfü amaçsızlıkla betimleyebilirsin

Tesadüfü olasılıklarla ya da olasılıksızla betimleyebilirsin

Tesadüfü, öyle de olabilecekken (keyfi) böyle olmak üzerinden de betimleyebilirsin..

 

Arkasında yatan hadise ise, çok daha fazla "çok katmanlı" ve deterministik bir süreç.

 

Rastlantı ürünü tepkimeler keyfi değildir. Birbirine ne kadar rastlarsa rastlasın, altın ile oksijen tepkimeye girmez. Hani mesele başıboşluk, amaçsızlık ve buna bağlı keyfiyet ya da sözde, girsinler bakalım o zaman buyur..Girenler ise örneğin elektron durumları, ya da kovalent bağlarına göre girer. Formülleştirilecek olursa eğer olagelişler, Rastlantı-Zorunluk-Rastlantı şeklinde işler. Francois Jacob kitabına bu minvalde, "Mümkünlerin Oyunu" adını vermiştir. Artık çok kez verdiğim bu örneği, bu örneği nerede okuduğumu hatırlayamasam da.

 

Özetle hani diyoruz ya, mutasyonlar rastgeledir, ama arkasında onları determine eden bir doğal seçilim vardır. Bu aslında tüm evren için geçerli, senin tesadüf zannettiğin hadisenin arkasında, onları determine eden bir evren var. Temel kuvvetler, termodinamik vb... İki oksijenle bir hidrojenin bağ yapma olasılığı nedir, peki bir araya gelmeleri bir tesadüf müdür, yoksa zorunluluk mudur o vakit? 

 

Hülasası, evren ve varoluş bu haliyle, dışarıdan hiçbir müdahale ve amaca gerek duymaksızın sahip olduğu istikrar ve sonsuzluk mertebesindeki zamansal kabiliyeti ile amaçsız olarak da Z-R-Z formülü üzerinden ilerler. Ne olacaksa da olur. Başka türlü olma şansı da yoktur. Buna canlılık da dahildir.

 

Diyeceksin ki evren neden istikrarlı o zaman falan filan..E istikrarlı olduğu için zaten burada. İstikrarlı olmasa burada olmayacaktı. Evren hem var, hem de istikrarsız olamaz. İstikrarsız bir evren olamayacağına göre, isitikrarlısından bir mana da çıkaramazsın. Böyle bir deneyimin yok çünkü. Ve olamaz da.

 

Sen insan olarak amaçlı birşeyler yapıyorsun diye, arkasında amaç olmadan da bir şeyler olagelemeyecek diye bir kaide, zorunluluk yok. Oluyor işte.

 

 

Duruma göre vaziyet almak resmen bu. Ve olumsal bir yaklaşım. Olumsal ne demek? Yani mantıksal olarak tersi de mümkün olabilir demek. Tanrı kötü olduğu ya da hiç olmadığı için de böyle olmuş olabilir. Bana öyle bir şey diyeceksin ki, verdiğin önermenin zorunlu olarak doğru olduğunu göstererek diğerini çürüteceksin. Var mı öyle bir durum? Yok. Leibniz demiş, ussal doğruluk ve olumsal doğruluk. Seninki ussal değil olumsal. O yüzden zorunlu da değil. Sadece bir bahane. Ha ayrıca bunu tanrıya mı sormuşlar acaba da, bu nedenle kötülüğün falan olduğunu diyebiliyorlar diyecem o ayrı mesele. Resmen tanı adına maval okumak bu. Geçmiş olsun.

 

Sadece iyilik olsaydı ortada, o vakit, diyecektin ki: tanrı bu ya işte, bu işi diğer türlü de yapabilirdi, ama o zaman ortada kötülük ya da acı da olabilirdi, işte tanrı hem varolduğu, hem de iyi olduğu herşey böyle sadece iyi. Tanrıya kanıt bu.

 

Ayrıca acaba herşeyin bir çeşit zıttının olmaması, ya da sadece iyiliğin vb. olduğu bir varoluşun olması mümkün mü? Böyle bir şeyi tahayyül, tasavvur edebiliyor musun? Bunu daha en başta becerebilecek misin önce? Böyle bir deneyimin oldu mu? O vakit neyi neyle kıyaslıyorsun? Referans noktan ne? O zaman zıtlık ya da bu şekilde var oluş zaten bir zorunluluk. Belki de. Sıkıysa yapsın aksini bakalım tanrı..Ya da sen betimle yiyorsa..

 

Hiçlik mesela. Sen hiç mutlak hiçliği deneyimledin mi? Ama hiçlik diye bir kavram kullanıyoruz. E demek ki bir kavramı oluşturabilmek için, zıttınında pratikte olması bir zorunluluk değil. Ayrıca zıtların olmadığı bir evrende(her nasıl olacaksa artık), nasıl düşüneceğini, akıl ve mantığının nasıl bir kurgusal inşada bulunacağını biliyor musun? Böyle bir deneyimin mi  var? Yoksa götünden mi sıkıyorsun, sadece zıttıyla bilinebilir derken?  Belki de, hiçlik-varlık örneğinden hareketle, yine birşeyler öngörebilecektin kimbilir? 

 

Sıfırın zıttı nedir mesela? Senin zıt dediğin şey aslında farktır. Kantitatif bir nicelik. O vakit var oluşun olduğu yerde farkların, farkların olduğu yerlerde insanı bir kavram olan zıtlığın türetilmesi zaten bir zorunluluktur. 

 

 

Aminoasitin her defasında vücuda yararlı olması ne demek ya? Olmaması mı gerekiyordu? Vücut nasıl evrilip adapte olduysa, aynı etkiler yanı tepkiyi, aynı girdiler benzer faydayı sağlıyor neticede. 

 

Zehirli bir mantarı yesene bakalım, onun içinde de aminoasit var. Morgda, "ama nasıl olur, içinde aminoasit vardı o mantarın halbüsü ya hayret falan" deriz.

 

Ayrıca o meyvelerin, o meyveyi veren organizma açısından da bir çıkarı var mı? Evet. Hani durup dururken üretse bi derece. Hatta var oluş nedeni o zaten.

 

 

Kırk kere yazdık şunu. Hareket etmeyen, put gibi duran atomlar falan mı deneyimledin de, bu atomların hareket etmesine falan şaşırıyorsun? Sen bana önce aksi yöndeki bir var oluşu, atomları falan göster de, ben de bu atomları sorgulamaya başlayayım o vakit. Ortada bir emir falan da yok. Emir diye bir şeyi kendi uydurup arkasından hesabını soruyor bize..Madde ve kural-kanun dediğimiz şey birbirine içkin. Birbirini koşulluyor. Biri varsa öteki de var. Biri yoksa diğeri de yok. Bizim kullandığımız tabiri ile kanunsuz madde-evren olamaz. Varsa gösterin put gibi duran atomlardan oluşan ya da kanunsuz kuralsız bir evren, ben de kalkıp bu evrenin neden böyle olduğunu sorgulayayım o vakit. 

 

Bu şuna benziyor:

 

Bir insan fokurdayan bir su görüyor. Şaşıyor ve sorgulayınca ısındığı için böyle olduğunu, bununda içindeki atom hareketlerinin hızı ile ilgili olduğunu buluyor. Neden? Çünkü suyun durağan, kaynamaya halini de biliyor. Peki atomlar ya da evren için bu kıstas noktası nerede? Bu atom dediğin meret, özünde madde; sanal parçacığına kadar yerinde hiçbir zaman durmuyor, duramıyor zaten. Doğasında, ontolojisinde bu var.

 

Bak şu linke: https://www.ateistforum.org/index.php?/topic/68752-size-göre-bir-tanrının-olmadığının-veya-düşünülen-şekilde-bir-tanrının-olmadığının-delili/&do=findComment&comment=1473692

 

 

bak orada en sonda harmonik osilatör kısmında ne yazıyor: Bu meret, mutlak sıfır sıcaklıkta bile durmuyor. Hep titreşiyor. Bu danalar da kalkmış bunlar nerden emir alıyor da hareket ediyor falan gibisinden saçmalıyor..Duran hali var mı ki bunun be?

 

 

Yokluğun olduğu yerde yoğunluk nasıl oluyor peki? Yoğunluğu olan ne? Kendi kötünden izafi bir tanım uydurup da amacına payanda etmek diye buna denir herhalde. Yersen tabi. Mutlak yokluk hiçlik diye bir şey yok. Mantıksal olarak da, bilimsel olarak da mümkünsüz. Otursun termodinamik okusun, ya da izafiyet teorisi ile ulaşılan tekillik anının tam da o anda, planck zamanı civarı bir yerlerinde hükmünü kaybettiğini, ondan ötesi için geçerli olmadığı üzere, ona bağlı olarak bir tekillikten de bahsedemeyeceğini öğrensin önce. Geçmiş olsun. 

Tesadüf deyip amaç-erek belirlemesek bile organlar sistemler uzuvlar bir amaca hizmet ettiği için haliyle bir teist için bir amaca yönelik oluşturulmuş (yaratılmış denecek) Haliyle her defasında her olan olayda (amaçsızlığı ve düşük olasılık ihtimalini düşünemeyecek çünkü; her an karşısında gerçekleştiği için ) 

 

Hiçlik mesela. Sen hiç mutlak hiçliği deneyimledin mi? Ama hiçlik diye bir kavram kullanıyoruz. E demek ki bir kavramı oluşturabilmek için, zıttınında pratikte olması bir zorunluluk değil. 

 

Hiçliği bilmiyoruz demişsiniz muhtemelen varlığı idrak ettiğimiz için hiçliği veya yokluğu (yine zıttıyla bilinir düşüncesiyle ) bilebiliyoruz gibi bir savunma olasıdır.

 

Benim en çok merak ettiğim bu sürekli söylenen atom meselesinde nedensellik nasıl sağlanıyor? Bu kişilere göre atomda şuur bilgi yoksa sürekli Allah tarafından evrilip çevrilmek zorunda ve her an bu olmak zorunda bu anlamda dışarıdan bir kuvvet mi uygulamakta veya bunun tespiti nasıl mümkün olabilir veya olabilir mi ? sizin düşünceniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...