Las Seis Flechas 0 Oluşturuldu: Ocak 9, 2020 Raporla Share Oluşturuldu: Ocak 9, 2020 (düzenlendi) Havuz medyası diye tabir edilen yandaş ve yalaka algı merkezlerinin özellikle de FETÖ konusunda gerçekleri saptırdığı, geçmişi de kendi görüşleri doğrultusunda çarpıttığı aşikârdır. Havuz medyası ve en başta Yeni Ak-it'in söylediklerine bakılırsa sanırsınız FETÖ'yü Kemalistler palazlandırmış, hep onlar desteklemiş. Ak-itlerin beğendiği Erbakan, Özal ve Muhsin gibi adamlar ise FETÖ'ye karşıymış. Elbette ki bu saçma sapan bir efsaneden ibarettir. Tayyip ve Abdullah'a girmeye hiç gerek bile yok, onların ne olduğunu ve neler yaptığını sağır sultan bile biliyor. Ama Muhsin Yazıcoğlu, Alparslan Türkeş, Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Turgut Özal gibiler de FETÖ'yü dibine kadar desteklemiştir. Necmettin Erbakan'ın FETÖ karşıtı olduğu da doğru değildir. Bilakis Fetullah'ı parlatan ve onun reklamını yapan Erbakan ve MSP camiası olmuştur. Ayrıca 28 Şubat'tan hemen önce Erbakan'ın başbakanlık konutunda verdiği ve tüm tarikat-cemaat liderlerini davet ettiği meşhur iftar yemeğine Fetullah da davet edilmiştir. Fakat esas konuya gelecek olursak; havuz medyasının yalan hikayesine göre 28 Şubat sürecinde hiç FETÖ'ye dokunulmamış. Hatta daha da saçmalayarak 28 Şubat'ı da FETÖ'ye bağlamaya falan çalışıyorlar. Fetullah'ın o dönemde tamamen göstermelik ve aldatmaca amaçlı yaptığı ordu yanlısı, Atatürk'ü ve laikliği övücü konuşmalarına kendilerince mana yüklemeye kalkıyorlar. Fakat gerçekte 28 Şubat'ın öncelikli hedefinde o zamanki adıyla Gülenciler vardır. Gülen yapılanmasını rejimin yapısını değiştirmeye yönelik irticai bir örgüt olarak tanımlayan 28 Şubat'ın Kemalist subayları, Fetullah'ın yargılanmasını ve yapılanmasının dağıtılmasını planlamışlardı. Bunun en somut kanıtlarından birisi Nazlı Ilıcak'ın 1998'de katıldığı Cevizkabuğu programında yaptığı konuşmadır: Fetullahçı Terör Örgütü'ne ezelden beri duyduğu sempatiyle bilinen Nazlı Ilıcak, bu programda Genelkurmay'ın Fetullah Gülen'i hedef aldığını belgelerle ifade etmiş ve bundan rahatsız olduğunu dile getirmiş. Hakikaten de Genelkurmay Fetullah Gülen'i ve terörist cemaatini hedef almıştı. Fetullah Gülen ve onun terör örgütü hakkında ilk iddianame o dönemde Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanmıştı. 2000 yılında DGM tarafından açılan dava 2008'de yani AKP döneminde Teröristbaşı Fethullah Gülen'in tüm suçlamalardan aklanmasıyla sonuçlanmıştı. O dönemde Fetullahçı Bülent Arınç'ın Türkçe Olimpiyatlarında yaptığı konuşmada Fetullah'ın artık beraat ettiğini ve isterse geri dönebileceğini söylediği hala akıllardadır. 28 Şubat'ın FETÖ'ye hiç dokunmadığı bir yalandan ibarettir. Bilakis 28 Şubat döneminde ordudan pek çok kişi Fetullahçı olduğu gerekçesiyle ihraç edilmiştir. Gerçi bu tür tasfiye operasyonları geçmiş yıllarda da yapılıyordu. O dönemde FETÖ'nün ışıkevlerine yapılan irtica karşıtı bir operasyonun haberi de duruyor: https://odatv.com/mob_video.php?id=8FAC9 Ayrıca Necip Hablemitoğlu'nun yazdığı ve Fetullahçı Terör Örgütü'nü ilk kez deşifre eden kitap olan Köstebek'i okursanız o kitapta da Hablemitoğlu'nun gayet de ordudan yana bir tavır aldığını görürsünüz. Necip Hablemitoğlu başta Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel olmak üzere tüm siyasileri Gülen tehdidine karşı hiçbir şey yapmamakla, bilakis Fetullah'ı sürekli göklere çıkaran konuşmalar yapmakla suçluyor. Aynı zamanda askeriye dışında bu tehdide karşı mücadele veren bir yapı olmadığının altını çiziyor. Zaten Ergenekon-Balyoz kumpasını gerçekleştiren FETÖ'nün yargı ayağı aynı zamanda 28 Şubat generallerini de hedef almıştı. Bu 28 Şubat Davası'nı başlatan savcı da hakim de bugün FETÖ'cülükten içeride. Çevik Bir, İsmail Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Çetin Doğan gibi 28 Şubat generalleri ise takip edebildiğim kadarıyla şu anda Bodrum'daki villalarında ev hapsinde yaşıyorlar. *** Her ne kadar romantik sol kesim kabullenmek istemese de Fethullah'ı o dönemde orduya karşı sürekli müdafaa eden kişinin Bülent Ecevit olduğu görülüyor: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/guleni-savundu-39011869 O dönemki haberlerden okuduklarımdan ve izlediklerimden çıkardığım sonuç: 28 Şubat'ın Kemalist subayları Fetullah Gülen'i yargılamaya hazırlanırken Fetullah bunu önceden bildiğinden Bülent Ecevit'in yardımıyla ABD'ye firar etti. Belki Ecevit saftır, samimi olarak Fetullah'a güvenmiştir bilinmez ama hiç de sütten çıkmış ak kaşık olmadığı aşikardır. AKP'nin ise DGM'nin açtığı davayı beraatle sonuçlandırıp yani Fetullah'ı aklayıp akabinde de FETÖ ile kol kola 28 Şubat generallerine kumpas kurması ve bugün de FETÖ çamurunu 28 Şubat'a bulaştırmaya çalışması onların her zamanki yüzsüzlüğünün ve yalancılığının yansımalarından sadece birisidir. Ocak 9, 2020 tarihinde Las Seis Flechas tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bilgivehis 0 Ocak 9, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 9, 2020 gönderildi Geçmiş, yıllarca tartışılmış, zaman olarak da anlamını yitirmiş bu konuyu neden açtığını söylersen biz de anlayacağız, aksi halde aleyhinde gelişebilecek tahminlere katlanmalısın. Bu açıklamadan sonra ilk tahmin ve görüşümü paylaşayım. Konuda bahsi geçen kişiler bu ülkede etkin ve yetkin konumda olan kişilerdi, o konumda olanların konudaki içerikten farklı davranması mümkün değil. Zira bu ülke belirli bir proje üzerinden yönetiliyor, bu projeyi bozabilecek hiç kimse o mevkiye gelemez, getirilmez. Bu ülkede etkin olan kişi veya kurumlar ya da siyasiler farklı gibi görünse de aynı proje üzerinde ortak hareket ederler. Buna göre kiminin tarikatçı, kiminin solcu-sağcı olmasının makyajdan başka hiç bir anlamı yoktur. Dolayısıyla bu başlıkta geçen konuda olduğu gibi önem kazanan hangi kişi olduğu değil, hepsinin topyekün neye hizmet ettiği neyi kullanarak hangi amacı güttüğü önemlidir. Atatürk'ten sonra bu ülke için biçilmiş olan projede rol alanlar değişse de proje hiç aksamadan günümüze kadar gelmiştir. Kimisi köylü dilini kullanarak, kimisi halkçı rolüne girerek, kimisi de dini kullanarak ve hepsi çeşitli kılıklar altında halkın beyin damarını elinde tutmuştur. Burada eğer aydınlatılması gereken bir soru varsa, o da çoğunluğu Atatürkçülerden oluşan ordunun 38 yılından 2002 yılına kadar bahsettiğim projeyi bozacak en küçük bir girişimde bulunmadıkları gibi feto gibi karşıt bir tarikatçının orduda etkin hale gelmesine seyirci kaldıkları sorulmalıdır. Zira Gençlik Nutku'nu baz alan bir ordu mensubu, böyle bir yapılanmaya normalde asla müsaade etmemesi gerekiyordu, fakat her nasılsa hem Atatürkçü bir ordu hem feto ve daha başka yapılanmalara teslim bir ordu gördük bugüne kadar. Bu sorunun cevabı açıklanmadan başlıkta geçen konu da dahil devlet düzeyinde geçen hiç bir konunun cevabı netlik kazanmayacaktır. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Ocak 11, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2020 gönderildi (düzenlendi) abd nin önce komünizm ile mücadele kapsamında yeşil kuşak oluşturma mantığı ile bence bu yapılar desteklendi sscb çökünce bu sefer bizzat yeşil kuşak hedefe oturtuldu abd nin islam ortadoğu ile ilişkilerini anlatan stratejik eserler okununca selefi katı el kaide işid gibi yapıların karşısına ılımlı pasif kolayca şekillendirilip etki altına alınabilen islami yapılar bilinçli olarak oluşturuldu hatta şii yapı dahi selefi işid çizgisi karşısında desteklendi bakyoruz moon tarikatı lideri koreden kaçtı abd ye gitti amacı tüm dünya korece konuşacak filan dalai lama yine çinden dolayı abd de el üstünde nobel filan fethullah denilen şahıs yine orda bu bir stratejidir abd bahusus islam ve diğer inançlarda işletecek kullanacak kişilere sahip çıkar eğitir kullanır fikir adamları bilim adamları toplum üzerinde etkili olan kanaat önderleri sanatçılar vs yi kendine çeker bunlarla şekillendirmek istediği noktalarda kullanır esasen selefi denilen el kaide ışıd gibi yapılarıda kendisi üretti destekledi bir yandan suud vehabizmi diğer yandan iran şiiz mi ile mezhep kavgası çıkartırsa umum orta doğu ve islam alemini çökertme peşinde içimizde cübbeli tarzı kişilerde mezhep mantığı ile bu tuzağa düşüyor ingiltere ırak ve iran da dahi eleştirilen mezhep saiki ile aşırı söylemleri dolayısı ile taban bulamayanlara kucak açtı tv açtı orda ingiliz desteği ile sunni camia ya saldırıyor hz ömer ve hz aişeye küfrettiriyor bizim cübbeli da ahanda şiiler iranlılar hz ömere saldırdı diye onlara saldırıyor oysa bu kişiler bizzat ali hamaney fetvası ile sunni şii kardeşliğini bozuyor diye damgalanmış dışlanmış fetö grubuda abd tesirinde doğal olarak şii iran düşmanlığına sahip oya uyanık olmak elzemdir işin garib tarafı dinsiz diye horlanan doğu perinçek gibi adamlar bunu görüyor ve abd tuzağıdır oyuna gelmeyin diyor Ocak 11, 2020 tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Las Seis Flechas 0 Ocak 11, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 11, 2020 gönderildi 17 dakika önce, nogodbutAllah yazdı: abd nin önce komünizm ile mücadele kapsamında yeşil kuşak oluşturma mantığı ile bence bu yapılar desteklendi sscb çökünce bu sefer bizzat yeşil kuşak hedefe oturtuldu abd nin islam ortadoğu ile ilişkilerini anlatan stratejik eserler okununca selefi katı el kaide işid gibi yapıların karşısına ılımlı pasif kolayca şekillendirilip etki altına alınabilen islami yapılar bilinçli olarak oluşturuldu hatta şii yapı dahi selefi işid çizgisi karşısında desteklendi bakyoruz moon tarikatı lideri koreden kaçtı abd ye gitti amacı tüm dünya korece konuşacak filan dalai lama yine çinden dolayı abd de el üstünde nobel filan fethullah denilen şahıs yine orda bu bir stratejidir abd bahusus islam ve diğer inançlarda işletecek kullanacak kişilere sahip çıkar eğitir kullanır fikir adamları bilim adamları toplum üzerinde etkili olan kanaat önderleri sanatçılar vs yi kendine çeker bunlarla şekillendirmek istediği noktalarda kullanır esasen selefi denilen el kaide ışıd gibi yapılarıda kendisi üretti destekledi bir yandan suud vehabizmi diğer yandan iran şiiz mi ile mezhep kavgası çıkartırsa umum orta doğu ve islam alemini çökertme peşinde içimizde cübbeli tarzı kişilerde mezhep mantığı ile bu tuzağa düşüyor ingiltere ırak ve iran da dahi eleştirilen mezhep saiki ile aşırı söylemleri dolayısı ile taban bulamayanlara kucak açtı tv açtı orda ingiliz desteği ile sunni camia ya saldırıyor hz ömer ve hz aişeye küfrettiriyor bizim cübbeli da ahanda şiiler iranlılar hz ömere saldırdı diye onlara saldırıyor oysa bu kişiler bizzat ali hamaney fetvası ile sunni şii kardeşliğini bozuyor diye damgalanmış dışlanmış fetö grubuda abd tesirinde doğal olarak şii iran düşmanlığına sahip oya uyanık olmak elzemdir işin garib tarafı dinsiz diye horlanan doğu perinçek gibi adamlar bunu görüyor ve abd tuzağıdır oyuna gelmeyin diyor Hiçbir millet başka bir milletin dostu değildir. ABD nasıl dostumuz değilse PKK ve DHKP-C gibi örgütleri terör örgütü olarak bile görmeyen Rusya da dostumuz değildir. Sizin gibilere kalsa zaten Müslümanların hiçbir suçu ya da kabahati yok, her kötü şeyi ABD planlıyor. Sizin zihniyetiniz zaten yakın tarihteki her hoşlarına gitmeyen olayı da ABD'ye bağlıyor, çünkü sizlere göre Müslümanlar kusursuz insanlar. ABD'nin CIA'sı, İsrail'in MOSSAD'ı varsa SSCB'nin de KGB'si vardı. Bu adamlar sanki Türk ya da Müslüman dostu falan mı? ABD, İsrail, CIA ve MOSSAD yıllarca kötü kötü şeyler planlıyordu da bunlar ne yaptı boş boş oturdular mı yıllarca? PKK'yı da yıllarca SSCB, İran, Irak, Suriye ve Filistin gibi ülkeler destekledi. Bugün bunları kimse konuşmuyor nedense. Mezheplere ayrılan, birbirinizi 1400 senedir yiyip bitiren de sizsiniz. Dört halifeden üçünü ABD öldürmedi mesela, Müslümanlar öldürdü. Cemel ya da Kerbela gibi olayları da ABD kurgulamadı, sizin putlarınız birbirlerine düştü. Perinçek dediğin adam da eskinin PKK şakşakçısı ve Rusçu herifin teki. Perinçek Türk çıkarlarını değil sadece Rus çıkarlarını savunur. Link to post Sitelerde Paylaş
nogodbutAllah 0 Ocak 11, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 11, 2020 gönderildi dediklerinizin çoğuna zaten katılıyorum sadece cemel kerbela olayında farklı düşünüyorum hz ömer ve osmanda şehit edildi o dönemde de yahudiler münafıklar müşrikler vardı bu dönemde israil abd vs lere denk geliyor esasen dünyayı kan ve göz yaşına boğan yahudi düşüncesidir abd ninde avrupa ve asyanın düşüncel şekillenmesinde bu kötü düşünce hep etkili oldu ingiliz gibi sömürgecilerde bu kafadadır hz ömeri şehid edeni bir nevi şii düşüncesine hz aliyi şehid eden mantığı selefi harici ve günümüzde işid el kaide mantığına denk getirebiliriz ve bir çok noktada islam mış gibi görünen münafık yahudilerin de tesiri çoktur esasen ebü süfyan ve taifesi tam samimi müslüman olmadı zorla müslüman oldular emevi sülalesi ile kureyş arasında hep kavga sürtüşme sürdü hz ali ve hz hüseyin şehadeti bir nevi kavmiyetçi kabileci siyasi mantığada bağlamak gerekir. bu gün iran türkiye ve suud mısırı mezhep mantığı ile kırdırmak isteyen israil abd ab mantığı ile o gün halifeleri şehid eden mantık hemen hemen aynıdır hz aişe cemel de yanıltıldığını itiraf eder. hatta bir hadis te geçen köpek ulumalarını duyup geri dönmek ister bazı kişilerin yanıltmaları ile devam etmek zorunda kalır o olaydan sonra zaten evine çekilir daha olaylara karışmaz. *** perinçek rusçu mu çinci mi bilemem ancak okumaları analizleri daha rasyonel olduğu açıktır bir çok noktada Türkiye abd ve ab nin tazyik ve hıyaneti ile avrasya ya yöneldi bu bir zorunluluktur perinçek zaten eskiden beri avrasyacı idi doğal olarak benim düşünceme geldiler diyor tuncer kılınç da iran ve rusya ya avrasya ya yönelmek gerekir demişti perinçek gibi hapsedildi bende avrasya ya yönelelim derim ama batıdan da kopmadan bir nevi denge kurmak gerek zaten iki kıt arasında köprüyüz. Link to post Sitelerde Paylaş
Leonidass 0 Ocak 17, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 17, 2020 gönderildi Fetullah Gülen'in, 28 Şubat'ı ilk etapta desteklediği açıktır. Zaten Erbakan ile birbirlerinden nefret ederlerdi. Bunu sadece Gülen'in korkusuna bağlamak doğru değil. Aralarında marjinal sol grupların ki kadar sert fikir ayrılıkları vardı. Link to post Sitelerde Paylaş
Leonidass 0 Ocak 17, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 17, 2020 gönderildi Sıranın kendisine geleceğini tahmin etmiş midir bilmiyorum tabi. Ama ana hedefin kendisi olmadığının farkındaydı. Link to post Sitelerde Paylaş
Las Seis Flechas 0 Ocak 17, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 17, 2020 gönderildi 21 dakika önce, Leonidass yazdı: Fetullah Gülen'in, 28 Şubat'ı ilk etapta desteklediği açıktır. Zaten Erbakan ile birbirlerinden nefret ederlerdi. Bunu sadece Gülen'in korkusuna bağlamak doğru değil. Aralarında marjinal sol grupların ki kadar sert fikir ayrılıkları vardı. Bu bir şeyi kanıtlamaz. Fetullah aynı dönemde Atatürk'ü ve laikliği de övmüştür fakat Fetullah'ın Atatürk düşmanı bir şeriatçı olduğuna dair en ufak bir şüphe yoktur. Fetullahçılar çok usta takiyyecidir. Çok şerefsiz ve sinsi insanlardır. Peygamberleri Fetullah da her zaman nabza göre şerbet verir. Fetullah her ne kadar görünürde 28 Şubat'a destek vermişse de 28 Şubat'ın hedefinde Fetullah ve çetesi vardır. Fetullah da bunu bildiği için kaçtı zaten, kaçarken de Ecevit ona yardım etti. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts