akılsızşuursuzatom 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 4 dakika önce, Kindi yazdı: Akraba evliliği o dönemde o coğrafyada yaygın olan ve o günün algısıyla normal karşîlanan bir şey sadece o coğrafya değil o dönemde bütün coğrafyalarda yaygın bir şey insan nüfusu şimdiki kadar çok değil ayrıca kabile,kavim, boy, derebeyliği gibi gruplar halde insanlar yaşıyor yani akraba evliliği o dönemin sosyolojisi içinde değerlendirildiğinde normal. O dönemde akrabalardan olan evliliklerde doğan çocuklar sakat olmuyor bugün bile köylere gidin akraba evlilikleri yaygın doğan çocuklar sakat doğmuyor bu yalanı kim yaymış. olabilir akraba evliliği sakat ihtimalini artırır yalanını? Link to post Sitelerde Paylaş
Kindi 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi Bir saat önce, DreiMalAli yazdı: Zeyd-Zeynep-Muhammed üçgeninde hasır altı edilen garip bir durum daha var: Taberi'ye göre Muhammed'in evlatlığı Zeyd aynı zamanda Muhammed'in süt annesi ile de evlidir! Sevgiler Evlatlık gerçek evlat gibi kan bağı olan bir hısım ilişkisi değildir. Evlatlık hayali bir akrabalık ilişkisidir. Kuran geldiği dönemde cahiliye adeti olan 1- iki kız kardeşle aynı anda evlenme 2- Evli olan kişinin aynı zamanda teyze ve halasıyla evlenmeyi 3- Süt kardeşle evlenmeyi 4-Babasının evli olduğu üvey anne ile evliliği yasaklıyor Bunların yanısıra evlatlığı karısıylaysa evlenme yasağını kaldırıyor çünkü evlatlıkla biyolojiksel genetiksel bir etkileşim yakınlık yoktur evlatlık nesep olarak soy olarak başka bir kuşağa aittir Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi BU sayıklamaları yazan amsatana (evet, islamın amsatanlık dini ve müsloşların amsatan oldukları inkar edilemez), sen şu kainat ne kadar muazzam, bir fikrin var mı demek lazım önce. O kadar koskoca bir kainat yaratacak bir tanrının, muhammedin o kadar karı kız içinde, illa zeynebi sikebilmesi için, yok her kuşu siktiniz, bir evlatlığınızın karısı kaldıydı diye ayet yollamasına, bu kadar alçak, bu kadar ucuz, bu kadar sığ olacağına, inanıyor musun? Bu kadar uçkur meselesinden başka bir meselesi olmayan bir tanrı da, zaten ancak amsatanlık tanrısı olabilir elbette. Link to post Sitelerde Paylaş
Kindi 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 2 dakika önce, anibal yazdı: BU sayıklamaları yazan amsatana (evet, islamın amsatanlık dini ve müsloşların amsatan oldukları inkar edilemez), sen şu kainat ne kadar muazzam, bir fikrin var mı demek lazım önce. O kadar koskoca bir kainat yaratacak bir tanrının, muhammedin o kadar karı kız içinde, illa zeynebi sikebilmesi için, yok her kuşu siktiniz, bir evlatlığınızın karısı kaldıydı diye ayet yollamasına, bu kadar alçak, bu kadar ucuz, bu kadar sığ olacağına, inanıyor musun? Bu kadar uçkur meselesinden başka bir meselesi olmayan bir tanrı da, zaten ancak amsatanlık tanrısı olabilir elbette. Senin aklın uçkurunda asıl Eğer o uçkur düşkünü olsaydı çocukları olurdu. O kadınların hiçbirinden çocuğu yoktur bunu başka başlıklarda detaylıca anlattım Eğer senin dediğin gibi olsaydı baştan evlenirdi zeyneple neden zeydle evlendirmek istesin zeyt boşamak istediğinde neden karını yanında tut desin Kafan almıyordu senin Kafa hep uçkurca çalışınca herkesi kendin gibi görüyon Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 3 minutes ago, Kindi said: Senin aklın uçkurunda asıl Eğer o uçkur düşkünü olsaydı çocukları olurdu. O kadınların hiçbirinden çocuğu yoktur bunu başka başlıklarda detaylıca anlattım Eğer senin dediğin gibi olsaydı baştan evlenirdi zeyneple neden zeydle evlendirmek istesin zeyt boşamak istediğinde neden karını yanında tut desin Kafan almıyordu senin Kafa hep uçkurca çalışınca herkesi kendin gibi görüyon Geç hadi şu martavalları... Ne, saçını taramak için mi kocasından boşatıp aldı zeynebi? “resulullah(s.a.m) bir kadın gördü ve hanımı zeyneb’e gitti, işini gördü, sonra da (tekrar) sahabenin yanına döndü ve: ‘kadın şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. şayet biriniz bir kadın görürse, kendi eşine gitsin. bu onun içindekini giderir’ diye buyurdu.” (müslim, nikah, 9) Hala konuşuyon ordan, amsatan... Senin tanrı dediğin rezil bedevi putçuğu allahın aklı fikri uçkur meselesi, bilhassa muhammed denen bedevinin uçkuru, bunu görmeden gelip buralarda sayıklayacak kadar boş adamsın, amsatansın. Link to post Sitelerde Paylaş
Hubble_ 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi (düzenlendi) 26 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı: bu yalanı kim yaymış. olabilir akraba evliliği sakat ihtimalini artırır yalanını? Yalan mı? Sen bunu dini hiç terketme tamam?... Cahilliğinizle o dinde kalın lütfen dinsizlerin iq'sunu düşürmeyin ,zaten cahil olduğunuz için o dindesiniz... He arada ateist taklidide yapmak serbest sana... https://www.youtube.com/watch?v=sZQs02wRac0 https://www.theguardian.com/science/2013/jul/04/marriage-first-cousins-birth-defects https://en.wikipedia.org/wiki/Consanguine_marriage https://tr.wikipedia.org/wiki/Akraba_evliliği Genel toplumda doğan her 100 çocuktan 2’sinde herhangi bir nedene bağlı olarak doğuştan bir anomali saptanırken, akraba evlilikleri yapan çiftlerde bu risk yaklaşık iki kat oranında artmaktadır ki; bu oran genetik hastalıklar için oldukça artmış bir risktir. (Wikipedia) Ocak 19, 2020 tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Hubble_ 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi (düzenlendi) 37 dakika önce, Kindi yazdı: bugün bile köylere gidin akraba evlilikleri yaygın doğan çocuklar sakat doğmuyor Çok cahilsiniz çok , akraba evliliğinde çocuk %100 sakat doğacak diye birşey yok , sadece riski arttırıyor , sakat olma ihtimali her zaman var istersen senle hiç bir şekilde akrabalığı bulunmayan başka ülkeden insan seç. Mesela sizin gibiler kafadan sakat bu mantık dışı,bilimdışı, terör dinine inandığı için... Bilimsel olarak bu böyledir akraba evliliği yapanlarda sakatlık fazla görülmüştür biraz araştırmaya meyilli olsanız göreceksiniz ama boşa konuşuyoruz... bir çöl bedevisinin bokunda boncuk aramaktan başka işiniz yok... Ocak 19, 2020 tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Kindi 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 16 dakika önce, anibal yazdı: Geç hadi şu martavalları... Ne, saçını taramak için mi kocasından boşatıp aldı zeynebi? “resulullah(s.a.m) bir kadın gördü ve hanımı zeyneb’e gitti, işini gördü, sonra da (tekrar) sahabenin yanına döndü ve: ‘kadın şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. şayet biriniz bir kadın görürse, kendi eşine gitsin. bu onun içindekini giderir’ diye buyurdu.” (müslim, nikah, 9) Hala konuşuyon ordan, amsatan... Senin tanrı dediğin rezil bedevi putçuğu allahın aklı fikri uçkur meselesi, bilhassa muhammed denen bedevinin uçkuru, bunu görmeden gelip buralarda sayıklayacak kadar boş adamsın, amsatansın. Uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba. Bu başlık altında Hz.Muhammedin halasının kızı olan aynı zamanda evlatlığının boşadığı eşi olan Hz.Zeynep binti Cahşla olan evliliği müzakere edilecektir. Tüm ateist platformlarda tenkit edilen meselelerin başında gelmektedir. Bir insan geliniyle evlenir mi ? Böyle biri nasıl peygamber Olur? Genelde eleştiriler bu şekilde. Hz.Zeyd Hz.Muhammedin eski karısı Hz.Haticeden hediye edilen kölesidir. İslamiyet geldikten sonra Hz.Muhammed azat etmiştir. Zeydi evlatlığı olarak yanında bulundurmuştur. Zeydi ailesi zeydin izini sürerek zeydi bulmuştur ama zeyt ailesiyle gitmeyip Hz.Muhammed ile birlikte yaşamayı tercih etmiştir. Zeynep Bintu Cahş ise Hz.Muhammedin halasının kızı soylu,zengin ve asil aile kızıdır. Olayı doğru anlamamız için meseleyi en başından ele almamız şarttır. Hikâye şöyle başlamaktadır; Hz.Muhammed toplumdaki sınıf farklılığını ortadan kaldırmak için azatlı bir köleyle soylu bir bayanı topluma örnek olmak için evlendirmek istemiştir. Her ne kadar köleler azat edilsede toplumdaki yargı kırılmamış azatlı hür insanlara köle nazarıyla bakılıyordu. Hz.Muhammet bu toplumsal yargıyı kırmak için kendi halasının kızını evlatlığı zeyd ile evlendirmek ister. Hz. Peygamber, Zeyneb’e istediği takdirde kendisini evlendireceğini söylemiş, Zeyneb bunu Resûl-i Ekrem’in kendisiyle evlilik teklifi olarak anlayıp, “Sen nasıl istersen” demiş, fakat Resûlullah âzatlısı ve evlâtlığı Zeyd b. Hârise’nin adını söyleyince Zeyneb, onunla nikâhlanmaya niyeti olmadığını belirtmiş, erkek kardeşi de bu evliliğe karşı çıkmıştır. Esasen Resûl-i Ekrem bu evlilikle, İslâm’da hür ve kölelerin birbiriyle evlenmelerinde bir sakınca bulunmadığını göstermek istemiştir. Zeyneb konu üzerinde düşüneceğini söyleyince Resûl-i Ekrem o sırada nâzil olan şu âyeti okudu: “Allah ve resulü bir konuda hüküm bildirdiği zaman ne bir mümin erkeğin ne de bir mümin kadının o konuda başka bir tercihte bulunması doğru olmaz. Allah’a ve resulüne isyan edenler doğru yoldan açıkça sapmışlardır” (el-Ahzâb 33/36). Bunun üzerine Zeyneb, “Size göre Zeyd benim için uygun bir eş midir?” diye sordu; Hz. Peygamber’in onu uygun gördüğünü söylemesi üzerine Zeyd ile evlenmeyi kabul etti, erkek kardeşi ve ailesi de bu karara razı oldu Bu teklifi halasının kızına götürdüğünde o güne kadar 35 yaşına gelmiş olan ve hiç evlenmemiş olan , Hz.Muhammetle evlenmek isteyen Zeynep istemeyerekte olsa sırf peygamberi kırmamak için bu evliliğe evet demişti. Hz.Zeydde soylu bir insanla evlenmeknefsine ağır geldiği için evlenmek istemiyordu ama Hz.Peygamberi kırmamak için istemeyerekte olsa bu evliliğe evet dedi. Günümüze baktığımızda bu evlilik dağdaki çoban veya evdeki hizmetçiyle nişantaşı etiler gibi semtte bir zengin kızı evlendirmek gibi bir şeydi. Bu evlilik iki tarafta birbirine denk olmadığı için uzun sürmedi. Hz.Zeynep Hz.Zeydi kendisinden aşağıda gördüğü için birbirleriyle anlaşamıyorlardı. Zeyd iki defa boşanmak için Hz.Peygamberin yanına gelerek izin istedi ama Hz. Peygamber'eşini yanında tut ' diyerek izin vermedi. Hz Peygamberde kendisi vesile olduğu için bu yuvanın kolay kolay yıkılmasını istemiyordu. Hz.Zeyd üçüncü defa geldiğinde artık Peygamberimizdi bu evliliğin yürümeyeceğini anlayınca iki tarafında sıkıntı çekmesini engellemek için bu boşanmaya onay vermiştir. Cahiliye dönemindeki adetlerden biride evlatlıklar evlat edinmenin ismiyle çağrılır gerçek evlatmış gibi addedilirdi. Bunun sosyal hayatta sakıncaları oluyordu. Soylar karışıyor farklı ailelerde evlatlık olan kişilerin hesapları karıştığı için kardeş kardeşe evlilikler gerçekleşiyordu. Kuran bunu önlemek için “Allah, evlâtlıklarınızı oğullarınız gibi tutmanızı meşru kılmadı. Bunlar, sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir. Onları(evlât edindiklerinizi)babalarına nisbet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yoktur.” (Ahzab, 33/4-5) . Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.( Ahzap 4) Cahiliye dönemi adetlerinden biride evlatlıkların eşleriyle evlenilmesi. Halbuki ayette de belirtildiği üzere evlatlıklar öz oğullar gibi değildir. Babalıkla aralarında biyolojiksel ve gensel, bir bağ bulunmamaktadır kan bağı bulunmamaktadır. Hz.Muhammet hem bu adeti kaldırmak hemde kendi isteğiyle oluşan evliliğin boşanmayla sonuçlanmasında gönlü kırılan hala kızını onura etmek için Hz.Zeyneple kendisi evlenmiştir. Kuranda şu ayetle anlatılmıştır Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.(Ahzap 37) Hz.peygamberin gerçekleştirdiği bir evlilik başarısızlıkla sonuçlanmıştı. İnsanlar bunu diline doluyordu peygamberde bundan üzüntü duyuyordu. Ayette geçen bunu insanlardan gizliyordun ıfadesinde kastedilen mânâ buydu. Sonuç 1- İki cahiliye adeti ortadan kaldırılmış oldu. 2- Peygamber bu evliliği kendi istemiştir. 3- Peygamber kendisiyle evlenmek isteyen gönlü kırılan hala kızıyla evlenerek onu onure etmiştir. aksatan senin sülalendir engellendin Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi Hani kopyala yapıştır yapılmayacaktı? Özelimden birşeyler yazmaktan nefret ederim, ama bazen mecbur bırakıyorsunuz insanı: Benim Annem ve Babam akraba evliliği yapmıştır ve benim zihinsel engelli bir kardeşim var. Ve n´oldu benim soruya, keçiler mi yedi? 6 saat önce, kavak yazdı: Soru basit: Sen ex gelininle evlenir misin? Yanıtın evet ya da hayır olacak. Gazel okumaya başlayacaksan veya kopyala yapıştır moduna gireceksen, hiç boşuna başlama. Link to post Sitelerde Paylaş
Kindi 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi (düzenlendi) 34 dakika önce, kavak yazdı: Hani kopyala yapıştır yapılmayacaktı? Özelimden birşeyler yazmaktan nefret ederim, ama bazen mecbur bırakıyorsunuz insanı: Benim Annem ve Babam akraba evliliği yapmıştır ve benim zihinsel engelli bir kardeşim var. Ve n´oldu benim soruya, keçiler mi yedi? Benim hanımın akrabalarında bir sürü kuzenler arası evlilik var hiçbirinde sakatlık yoktur. O dönemdede yapılan evliliklerde sakatlık olduğuna dair bir veri yoktur nokta. 1- eğer yukarıdaki gibi şartlar gerektirirse evet evlatlığımın eşi ile evlenirim çünkü evlatlık benim evladım değildir. Hayali bir akrabalık bağıdır benim genimi taşımaz, benim altsoyum değildir. 2- Dolayısıyla eşi gelinimde değildir. Ocak 19, 2020 tarihinde Kindi tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 2 dakika önce, Kindi yazdı: Benim hanımın akrabalarında bir sürü kuzenler arası evlilik var hiçbirinde sakatlık yoktur. O dönemdede yapılan evliliklerde sakatlık olduğuna dair bir veri yoktur nokta. 1- eğer yukarıdaki gibi şartlar gerektirirse evet evlatlığımın eşi ile evlenirim çünkü evlatlık benim evladım değildir. Hayali bir akrabalık bağıdır benim genimi taşımaz, benim altsoyum değildir. 2- Dolayısıyla gelinimde değildir. Atma Recep.. Akraba evliliklerinde sakat doğum riski yüksektir, ki bundan benim ailemde nasibi almıştır. Va nihayet ıkına mıkına soruyu yanıtlama cesaret gösterebildin. Yani resmen "ex gelinimi sikerim" diyorsun. Tamamdır. Sizlerde insanlık ölmüş, haberiniz yok. Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi (düzenlendi) Hani Allah'ın kendine nimet verdiği senin de kendisine lütufta bulunduğun kişiye: "Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın" diyordun. Allah'ın ortaya çıkaracağı şeyi de içinde gizliyor ve insanlardan korkuyordun. Oysa Allah kendinden korkmana daha layıktır. Sonunda Zeyd onunla ilişkisini kesince onu seninle evlendirdik ki, oğullukları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde üzerlerine bir zorluk olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir. Allah bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Kendilerine zıhar yaptığınız ("Sen bana anamın sırtı gibisin" diyerek kendinize haram kıldığınız) eşlerinizi analarınız yapmadı; evlatlıklarınızı da öz oğullarınız saymadı. Bunlar, sizin ağızlarınızda dolaştırdığınız sözlerinizdir. Allah gerçeği söyler ve (doğru) yola iletir Araplar arasındaki bir geleneğe göre, bir adam karısına «sen bana anamın sırtı gibisin» dedi mi, o kadın kendi anası gibi sayılır ve artık o adam ona yanaşamazdı. İşte buna «zıhâr» denirdi. Âyette, bir insanda iki kalbin birarada bulunmadığı gibi, hem annelik hem zevceliğin, hem başka soydan evlâtlık hem gerçek oğul olma vasfının birleşemeyeceği anlatılmaktadır. Kur’an, Araplardaki bu iki geleneği (zıhâr ve evlâtlık edinmeyi) tanımamıştır. Zıhâr yapılması halinde, ceza olmak üzere «keffâret» hükmü getirilmiştir (bak. Mücâdele 58/ 1-4). Âyette Araplar arasında akıllı kişilerin iki kalp taşıdığı yolundaki inanca işaret olunduğu da bazı tefsirlerde belirtilmektedir. Soru hâlâ ortada duruyor. Kuran evlatlık edinmeyi tanımıyorsa Muhammedin, evlatlığının eski karısıyla evlenmesi kimlere örnek olacaktır? Kurana uyan müminler artık evlatlık edinmeyeceklerine göre kimlere İLERDE zorluk olmasın diye bu evlilik yapılır? Ocak 19, 2020 tarihinde poiuz tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Hubble_ 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 29 dakika önce, Kindi yazdı: Benim hanımın akrabalarında bir sürü kuzenler arası evlilik var hiçbirinde sakatlık yoktur. Akraba evliliği sadece dış görsel bir sakatlık doğurmaz. Zeka geriliği, yapısal beyin bozuklukları, epilepsi ve kas hastalıklarınada sebep olur ! Akraba evliliklerinde düşük riskide normal evliliklere göre daha yüksektir... http://www.biyologlar.com/akraba-evliliginin-olasi-risklerini-nelerdir-akraba-evliliginin-istatiksel-verileri-nelerdir- Link to post Sitelerde Paylaş
akılsızşuursuzatom 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 33 dakika önce, lawrenceKrauss yazdı: Akraba evliliği sadece dış görsel bir sakatlık doğurmaz. Zeka geriliği, yapısal beyin bozuklukları, epilepsi ve kas hastalıklarınada sebep olur ! Akraba evliliklerinde düşük riskide normal evliliklere göre daha yüksektir... http://www.biyologlar.com/akraba-evliliginin-olasi-risklerini-nelerdir-akraba-evliliginin-istatiksel-verileri-nelerdir- peki evlatlık gerçekten biyolojik evlat mıdır? Evlatliklarin gerçek çocuk olmayıp bu soy karmaşası ve mülk konusunda problemler meydana gelmez mi ? Ayetlerden bağımsız olarak düşündüğümüzde ne sonuç çıkıyor? Link to post Sitelerde Paylaş
akılsızşuursuzatom 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi 43 dakika önce, poiuz yazdı: Hani Allah'ın kendine nimet verdiği senin de kendisine lütufta bulunduğun kişiye: "Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın" diyordun. Allah'ın ortaya çıkaracağı şeyi de içinde gizliyor ve insanlardan korkuyordun. Oysa Allah kendinden korkmana daha layıktır. Sonunda Zeyd onunla ilişkisini kesince onu seninle evlendirdik ki, oğullukları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde üzerlerine bir zorluk olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir. Allah bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Kendilerine zıhar yaptığınız ("Sen bana anamın sırtı gibisin" diyerek kendinize haram kıldığınız) eşlerinizi analarınız yapmadı; evlatlıklarınızı da öz oğullarınız saymadı. Bunlar, sizin ağızlarınızda dolaştırdığınız sözlerinizdir. Allah gerçeği söyler ve (doğru) yola iletir Araplar arasındaki bir geleneğe göre, bir adam karısına «sen bana anamın sırtı gibisin» dedi mi, o kadın kendi anası gibi sayılır ve artık o adam ona yanaşamazdı. İşte buna «zıhâr» denirdi. Âyette, bir insanda iki kalbin birarada bulunmadığı gibi, hem annelik hem zevceliğin, hem başka soydan evlâtlık hem gerçek oğul olma vasfının birleşemeyeceği anlatılmaktadır. Kur’an, Araplardaki bu iki geleneği (zıhâr ve evlâtlık edinmeyi) tanımamıştır. Zıhâr yapılması halinde, ceza olmak üzere «keffâret» hükmü getirilmiştir (bak. Mücâdele 58/ 1-4). Âyette Araplar arasında akıllı kişilerin iki kalp taşıdığı yolundaki inanca işaret olunduğu da bazı tefsirlerde belirtilmektedir. Soru hâlâ ortada duruyor. Kuran evlatlık edinmeyi tanımıyorsa Muhammedin, evlatlığının eski karısıyla evlenmesi kimlere örnek olacaktır? Kurana uyan müminler artık evlatlık edinmeyeceklerine göre kimlere İLERDE zorluk olmasın diye bu evlilik yapılır? evlatlık edinemezsin demiyor ki gerçek evladın olmaz diyor ayette. Sen oğlum dersin ama o gerçek oğlun olmaz.Bunu yaparsan ve boşanırlarsa her hangi bir kan bağin akrabaligin olmadığı için eşiyle evlenirsin. Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Ocak 19, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 19, 2020 gönderildi (düzenlendi) "Sorularla islamiyet"ten alıntı - Evlatlık alınan bir çocuk büyüdüğünde, üvey annesine yabancı oluyor mu? - Ve bunun giderilmesi için dini hüküm nedir? - Bir ailenin, başka birinin çocuğunu veya bir yetimi kendilerine çocuk edinmesinin hükmü nedir? - Evlat edinmek ve mirası ona bırakmak caiz midir? Değerli kardeşimiz, Evlat edinme, bir başkasının çocuğunu kendi ailesi içine katma âdeti, tarihin her devrinde tatbik edilen bir husustur. Bilhassa İslâm'dan önceki Cahiliye Devrinde bu âdet daha yaygındı. İsteyen kimse, seçtiği herhangi bir kimseyi öz çocukları arasına katarak onu evlatlık aldığını ilân ederdi. Aldığı çocuğa “Sen benim oğlumsun, ben sana vârisim, sen de bana vârissin.” diyordu. Böylece, o çocuk öz oğlu sayılıyordu. Ailenin bir ferdi olduğu gibi, aynı zamanda aile fertlerinin sahip olduğu hak ve vazifelere de ortak oluyor, ailenin ismini alıyordu. (Ne kadar kötü bir şeymiş) Evlatlık edinen kimse bu çocuğun babası sayılıyordu. Evlât edinenin hanımı da çocuğun annesi yerine geçiyordu. Oğlanın hanımı da bu babanın gelini kabul ediliyor, dolayısıyla, boşandıktan sonra gelini ile evlenmesi mümkün olmuyordu.(vah vah vah) Peygamberimiz de (a.s.m.) Zeyd bin Haris'i kendisine evlâtlık olarak almıştı. Hz. Zeyd küçük yaşta köle olarak satılmış, Hz. Hatice de onu satın almıştı. Daha sonra onu Peygamberimize hediye etti. Hz. Zeyd, Peygamberimizin hizmetinde bulunuyordu. Babası ve amcası, kurtarma akçesi karşılığında onu Peygamberimiz (asm'den istemeye geldiler. Peygamberimiz Hz. Zeyd’i serbest bıraktı. Fakat Zeyd, Peygamberimizi baba ve amcasına tercih ederek, onun yanında kalmayı kabul etti. Bundan sonra Peygamberimiz onu kölelikten azad etti. Hazır bulunan cemaata hitap ederek, “Şâhit olunuz, Zeyd benim oğlumdur, ben onun vârisiyim, o da benim vârisimdir.” buyurdu. Bunun üzerine babası ve amcası memnun olarak ayrıldılar. Bundan sonra Hz. Zeyd Peygamberimizin evlâtlığı olmuştu. Artık “Muhammed’in oğlu Zeyd” diye çağrılıyordu. (Üsdü’l-Gâbe, II/225) Hak din gelince, Cahiliye devrinde yapılan ve uygulanan âdet ve alışkanlıklar birer birer değişiyor, insanlara meşru olan yol gösteriliyor, bâtıl ve haksızlıkların yerini hak ve adalet esasları alıyordu... Evet, çocuğa bakabilirsin ama evlatlık alamazsın. Ve Muhammed geliniyle evlenince hak ve adalet yerini bulur çünkü kan bağı yoktur, evlenilebilir. Önemli olan budur. Aynı sitede bir soru daha: Süt kardeş ile evlenmek dinimizce caiz değil mi? Değerli kardeşimiz, Süt kardeş ile evlenmek caiz değildir. Çocukken bir defa da olsa emdiği kadın süt annesi olacağı için, onun çocukları süt emen çocuğa haram olur. KURAN Size analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kızkardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girmiş olduğunuz hanımlarınızdan olup evlerinizde kalan üvey kızlarınız, [6] -eğer anneleriyle gerdeğe girmemişseniz sizin için bir sakınca yoktur- sizin soyunuzdan olan oğullarınızın eşleri ve iki kızkardeşi aynı nikah altında birleştirmeniz haram kılınmıştır. Ancak geçmişte olanlar bunun dışındadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir Ve yine böylece insanlara meşru olan yol gösteriliyor, bâtıl ve haksızlıkların yerini hak ve adalet esasları alıyordu. Kan bağı olmasa da süt bağı diye muhteşem bir bağ bulunur Evet, Muhammedden başka tanıdığınız, bildiğiniz, duyduğunuz evlatlığının eski karısıyla evlenen biri var mı? Bu evlilik kime kolaylık sağladı? Ocak 19, 2020 tarihinde poiuz tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Kindi 0 Ocak 20, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 20, 2020 gönderildi 9 saat önce, kavak yazdı: Atma Recep.. Akraba evliliklerinde sakat doğum riski yüksektir, ki bundan benim ailemde nasibi almıştır. Va nihayet ıkına mıkına soruyu yanıtlama cesaret gösterebildin. Yani resmen "ex gelinimi sikerim" diyorsun. Tamamdır. Sizlerde insanlık ölmüş, haberiniz yok. Sonuç 1- Peygamberin isteği üzerine azatlı bir kòle ile soylu bir kadın evlendirilmiştir. 2- Peygamberin ısrarı üzerine 2 kez boşanmaktan vaz geçilmiştir. 3- Evlilik yürümeyeceği anlaşılınca kocası zeydin ısrarı üzerine evlilik bitmiştir 4- Gönlü kırılan ve peygamberle gençliğinden beri evlenmek isteyen onun içinde 35 yaşına kadar tüm takipçilerini geri çeviren kadınla peygamber evlenerek onun kırılan gönlünü kazanmıştır 5- İki cahiliye' adeti olan azatlı köleyle soylu evkenmez' şeklindeki sınıf farkı ve ' evlatlığı eşiyle evlenmez, evlatlık gerçek oğul değildir'algısı kırılmıştır Link to post Sitelerde Paylaş
akılsızşuursuzatom 0 Ocak 20, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 20, 2020 gönderildi 41 dakika önce, Kindi yazdı: Sonuç 1- Peygamberin isteği üzerine azatlı bir kòle ile soylu bir kadın evlendirilmiştir. 2- Peygamberin ısrarı üzerine 2 kez boşanmaktan vaz geçilmiştir. 3- Evlilik yürümeyeceği anlaşılınca kocası zeydin ısrarı üzerine evlilik bitmiştir 4- Gönlü kırılan ve peygamberle gençliğinden beri evlenmek isteyen onun içinde 35 yaşına kadar tüm takipçilerini geri çeviren kadınla peygamber evlenerek onun kırılan gönlünü kazanmıştır 5- İki cahiliye' adeti olan azatlı köleyle soylu evkenmez' şeklindeki sınıf farkı ve ' evlatlığı eşiyle evlenmez, evlatlık gerçek oğul değildir'algısı kırılmıştır bırak evlatlığı arkadaşının boşadığı eşini hemen alır mısın sen?Adam için her şey komik hale geliyor. Peygamberin hanımı olunca bir de mü'minlerin anası oluveriyor (manevi anlamda da olsa) eski eşine anne gözüyle bakarsın bir de . Link to post Sitelerde Paylaş
akılsızşuursuzatom 0 Ocak 20, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 20, 2020 gönderildi 8 saat önce, poiuz yazdı: "Sorularla islamiyet"ten alıntı - Evlatlık alınan bir çocuk büyüdüğünde, üvey annesine yabancı oluyor mu? - Ve bunun giderilmesi için dini hüküm nedir? - Bir ailenin, başka birinin çocuğunu veya bir yetimi kendilerine çocuk edinmesinin hükmü nedir? - Evlat edinmek ve mirası ona bırakmak caiz midir? Değerli kardeşimiz, Evlat edinme, bir başkasının çocuğunu kendi ailesi içine katma âdeti, tarihin her devrinde tatbik edilen bir husustur. Bilhassa İslâm'dan önceki Cahiliye Devrinde bu âdet daha yaygındı. İsteyen kimse, seçtiği herhangi bir kimseyi öz çocukları arasına katarak onu evlatlık aldığını ilân ederdi. Aldığı çocuğa “Sen benim oğlumsun, ben sana vârisim, sen de bana vârissin.” diyordu. Böylece, o çocuk öz oğlu sayılıyordu. Ailenin bir ferdi olduğu gibi, aynı zamanda aile fertlerinin sahip olduğu hak ve vazifelere de ortak oluyor, ailenin ismini alıyordu. (Ne kadar kötü bir şeymiş) Evlatlık edinen kimse bu çocuğun babası sayılıyordu. Evlât edinenin hanımı da çocuğun annesi yerine geçiyordu. Oğlanın hanımı da bu babanın gelini kabul ediliyor, dolayısıyla, boşandıktan sonra gelini ile evlenmesi mümkün olmuyordu.(vah vah vah) Peygamberimiz de (a.s.m.) Zeyd bin Haris'i kendisine evlâtlık olarak almıştı. Hz. Zeyd küçük yaşta köle olarak satılmış, Hz. Hatice de onu satın almıştı. Daha sonra onu Peygamberimize hediye etti. Hz. Zeyd, Peygamberimizin hizmetinde bulunuyordu. Babası ve amcası, kurtarma akçesi karşılığında onu Peygamberimiz (asm'den istemeye geldiler. Peygamberimiz Hz. Zeyd’i serbest bıraktı. Fakat Zeyd, Peygamberimizi baba ve amcasına tercih ederek, onun yanında kalmayı kabul etti. Bundan sonra Peygamberimiz onu kölelikten azad etti. Hazır bulunan cemaata hitap ederek, “Şâhit olunuz, Zeyd benim oğlumdur, ben onun vârisiyim, o da benim vârisimdir.” buyurdu. Bunun üzerine babası ve amcası memnun olarak ayrıldılar. Bundan sonra Hz. Zeyd Peygamberimizin evlâtlığı olmuştu. Artık “Muhammed’in oğlu Zeyd” diye çağrılıyordu. (Üsdü’l-Gâbe, II/225) Hak din gelince, Cahiliye devrinde yapılan ve uygulanan âdet ve alışkanlıklar birer birer değişiyor, insanlara meşru olan yol gösteriliyor, bâtıl ve haksızlıkların yerini hak ve adalet esasları alıyordu... Evet, çocuğa bakabilirsin ama evlatlık alamazsın. Ve Muhammed geliniyle evlenince hak ve adalet yerini bulur çünkü kan bağı yoktur, evlenilebilir. Önemli olan budur. Aynı sitede bir soru daha: Süt kardeş ile evlenmek dinimizce caiz değil mi? Değerli kardeşimiz, Süt kardeş ile evlenmek caiz değildir. Çocukken bir defa da olsa emdiği kadın süt annesi olacağı için, onun çocukları süt emen çocuğa haram olur. KURAN Size analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kızkardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girmiş olduğunuz hanımlarınızdan olup evlerinizde kalan üvey kızlarınız, [6] -eğer anneleriyle gerdeğe girmemişseniz sizin için bir sakınca yoktur- sizin soyunuzdan olan oğullarınızın eşleri ve iki kızkardeşi aynı nikah altında birleştirmeniz haram kılınmıştır. Ancak geçmişte olanlar bunun dışındadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir Ve yine böylece insanlara meşru olan yol gösteriliyor, bâtıl ve haksızlıkların yerini hak ve adalet esasları alıyordu. Kan bağı olmasa da süt bağı diye muhteşem bir bağ bulunur Evet, Muhammedden başka tanıdığınız, bildiğiniz, duyduğunuz evlatlığının eski karısıyla evlenen biri var mı? Bu evlilik kime kolaylık sağladı? yok ama kindi bunu yaparım dedi.Kisa zamanda inşaalah o da eklenecek listeye Link to post Sitelerde Paylaş
sağduyu 0 Ocak 20, 2020 gönderildi Raporla Share Ocak 20, 2020 gönderildi 3 hours ago, Kindi said: Sonuç 1- Peygamberin isteği üzerine azatlı bir kòle ile soylu bir kadın evlendirilmiştir. 2- Peygamberin ısrarı üzerine 2 kez boşanmaktan vaz geçilmiştir. 3- Evlilik yürümeyeceği anlaşılınca kocası zeydin ısrarı üzerine evlilik bitmiştir 4- Gönlü kırılan ve peygamberle gençliğinden beri evlenmek isteyen onun içinde 35 yaşına kadar tüm takipçilerini geri çeviren kadınla peygamber evlenerek onun kırılan gönlünü kazanmıştır 5- İki cahiliye' adeti olan azatlı köleyle soylu evkenmez' şeklindeki sınıf farkı ve ' evlatlığı eşiyle evlenmez, evlatlık gerçek oğul değildir'algısı kırılmıştır Peygamberlik mesleğinin görevlerinden birisi de insanları bir taraf ya da her iki taraf gönülsüz olsa bile evlendirmek galiba. Nasıl bir insan üstelik 6-7 karısı varken bir de evlatlığının boşadığı kadınla evlenir? Şu rezilliğin nesini savunuyorsun hala? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts