Jump to content

Vergi Rekotmeni Ermeni Manukyan Hanim


Recommended Posts

iste böyleee,

                    

Vergi Ödeme Rekortmeni Matild Manukyan

 
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
Aykırı SystemSayfayı Beğen

1914 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.
Ermeni bir ailenin kızıydı.
İyi bir eğitim aldıktan sonra sosyete kadınların terziliğini yapmaya başladı.
Babasına ait binaları genelev işletmecilerine kiraya veriyordu.
Kirasını ödeyemeyen bir genelev işletmecisiyle evlerden birine ortak oldu.
Zamanla işleri büyüttü ve 14 tane evin sahibi haline geldi.
Durmak bilmeyen bir maddi yükselişi vardı.
Uçkuruna düşkün milletimiz kadını genelev patroniçesi haline getirdi. Artık İstanbul’da herkes patroniçe Matild Manukyan’ı konuşuyordu.
Son malvarlığı şöyleydi; İstanbul’da 500 daire,70 iş hanı, Yalova’da 200 daire, Antalya’da 3 adet 5 yıldızlı otel, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde 1000 dönüm arazi, 3 fabrika, 2 yat, Kıbrıs’ta 4 otel, 10 adet villa, 2 Köşk, TL değeri dudak uçuklatacak cinsten mücevher ve ziynet eşyası…
Manukyan, 1987 yılında 251 milyon lira ödeyerek vergi rekortmeni oldu. Hayatı boyunca 10 milyar dolar vergi ödedi.
‘’Ödediğiniz vergi çok yüksek değil mi?’’ diye soran gazetecilere ‘’Bu ülke ödediğimiz vergilerle kalkınıyor. Bu vergiler eğitimde kullanılıyor az bile veriyorum’’ diye cevap vermiştir.
Basından gizlemeye çalıştığı, eğitim vakıflarına bağışladığı daireler ve mücevherler ortaya çıktığında ‘’din ile ticarette gizlilik esastır, bu ülkenin eğitime ihtiyacı var’’ diye cevap veriyor.
Çevremiz bu ülkeye Ermeni genelev patronunun çeyreği kadar faydası olmayıp, hak arayanlara da "Ermeni Dölü" diye küfür edenlerle dolu farkındamıyız?

 
 
  •  
  •  
  •  
  •  
tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, tolonbey yazdı:

iste böyleee,

                    

Vergi Ödeme Rekortmeni Matild Manukyan

 
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
Aykırı SystemSayfayı Beğen

1914 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.
Ermeni bir ailenin kızıydı.
İyi bir eğitim aldıktan sonra sosyete kadınların terziliğini yapmaya başladı.
Babasına ait binaları genelev işletmecilerine kiraya veriyordu.
Kirasını ödeyemeyen bir genelev işletmecisiyle evlerden birine ortak oldu.
Zamanla işleri büyüttü ve 14 tane evin sahibi haline geldi.
Durmak bilmeyen bir maddi yükselişi vardı.
Uçkuruna düşkün milletimiz kadını genelev patroniçesi haline getirdi. Artık İstanbul’da herkes patroniçe Matild Manukyan’ı konuşuyordu.
Son malvarlığı şöyleydi; İstanbul’da 500 daire,70 iş hanı, Yalova’da 200 daire, Antalya’da 3 adet 5 yıldızlı otel, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde 1000 dönüm arazi, 3 fabrika, 2 yat, Kıbrıs’ta 4 otel, 10 adet villa, 2 Köşk, TL değeri dudak uçuklatacak cinsten mücevher ve ziynet eşyası…
Manukyan, 1987 yılında 251 milyon lira ödeyerek vergi rekortmeni oldu. Hayatı boyunca 10 milyar dolar vergi ödedi.
‘’Ödediğiniz vergi çok yüksek değil mi?’’ diye soran gazetecilere ‘’Bu ülke ödediğimiz vergilerle kalkınıyor. Bu vergiler eğitimde kullanılıyor az bile veriyorum’’ diye cevap vermiştir.
Basından gizlemeye çalıştığı, eğitim vakıflarına bağışladığı daireler ve mücevherler ortaya çıktığında ‘’din ile ticarette gizlilik esastır, bu ülkenin eğitime ihtiyacı var’’ diye cevap veriyor.
Çevremiz bu ülkeye Ermeni genelev patronunun çeyreği kadar faydası olmayıp, hak arayanlara da "Ermeni Dölü" diye küfür edenlerle dolu farkındamıyız?

 
 
  •  
  •  
  •  
  •  

 

Milletin analarını kızlarını kızkardeşlerini satıp vergi rekortmeni olan birini övdüğünün farkında mısın?

Eğitime katkı için ananı kız kardeşlerini kızlarını  genelevde çalıştır o zaman.

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, mirasyedi said:

 

Milletin analarını kızlarını kızkardeşlerini satıp vergi rekortmeni olan birini övdüğünün farkında mısın?

Eğitime katkı için ananı kız kardeşlerini kızlarını  genelevde çalıştır o zaman.

 

 

 

 

 

Asin artik bunlari genel ev veya fuhus dunyanin her yerinde var. Sen annenin veya kiz kardesinin gecimini saglayamiyorsan o da bu yolu secebilir. Kadin kayit disi calismadi bu da kimsenin zorla calistirilmadigini gosteriyor. Seks bir ihtiyactir. Bazi kisiler de partner bulamadigindan veya diger nedenlerden dolayi para karsiligi seks yapar. Adamin parasi vardir, sevgiliyle, esle ugrasmak istemez parasini verip ihtiyacini karsilamak ister vs. Bu is zorla yaptirilmadigi ve 18 yas alti biri calistirilmadigi surece gayet normaldir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, fumes yazdı:

Asin artik bunlari genel ev veya fuhus dunyanin her yerinde var. Sen annenin veya kiz kardesinin gecimini saglayamiyorsan o da bu yolu secebilir. Kadin kayit disi calismadi bu da kimsenin zorla calistirilmadigini gosteriyor. Seks bir ihtiyactir. Bazi kisiler de partner bulamadigindan veya diger nedenlerden dolayi para karsiligi seks yapar. Adamin parasi vardir, sevgiliyle, esle ugrasmak istemez parasini verip ihtiyacini karsilamak ister vs. Bu is zorla yaptirilmadigi ve 18 yas alti biri calistirilmadigi surece gayet normaldir.

Geçim sorunu bireysel sorun değildir.Toplumsal sorundur.

Bir birey diğer bireylerin çaresizliğinden  faydalanıp kar sağlıyorsa bu ahlaksızlıktır.

Devlette buna izin verip vergi alıyorsa o devlette ahlaksızdır.

Toplumda  bu olaya seyirci kalanlarda ahlaksızdır.

Fuhuş dünyanın her yerinde var diye bu olayı normal göstermeye çalışmakda ahlaksızlıktır.

Normal olsaydı herkes fuhuş yapardı.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, mirasyedi said:

Geçim sorunu bireysel sorun değildir.Toplumsal sorundur.

Bir birey diğer bireylerin çaresizliğinden  faydalanıp kar sağlıyorsa bu ahlaksızlıktır.

Devlette buna izin verip vergi alıyorsa o devlette ahlaksızdır.

Toplumda  bu olaya seyirci kalanlarda ahlaksızdır.

Fuhuş dünyanın her yerinde var diye bu olayı normal göstermeye çalışmakda ahlaksızlıktır.

Normal olsaydı herkes fuhuş yapardı.

 

 

 

Normal seyler herkes tarafindan yapiliyor mu? Ornegin ormanda yuruse cikmak normal bir seydir. Herkes ormanda yuruyuse cikiyor mu? Gordugun gibi normal seyler herkes tarafindan yapilmiyor. Dileyen yapiyor. Fuhus ta boyledir. Dileyen yapar. Bir suru insan sevgili yapamiyor / evlenemiyor veya istemiyor. Simdi seks bir ihtiyacsa, bu insanlar ihtiyacini bir sekilde karsilayacak. Herkes seksi parasiz yaptigi bir toplum olmayinca bir taraf para kazanacak, diger taraf ihtiyacini karsilayacak. Turkiye gibi ulkede genelde sevgilisi olan bir cok erkek bulusmalar, hediyeler vs. icin, fahiseye vereceginden daha fazla para veriyor. Bu kisiler de tercihini bu sekilde yapiyor. Ben Taylandda yasiyorum. Kiz arkadasim, kendi seylerini kendisi oduyor. Eger onun alisverislerini, bulusma masraflarini vs. falan odeseydim ve ekonomik ozgurlugu olan bir sevgili yapamasaydim fahiseyle birlikte olma yolunu secebilirdim.

Maas konusuna da gelince vasifsiz bir kisinin, vasifsiz bir iste calisarak kazandigi para bugunun sartlarinda yetersizdir. Kisi isterse gayet tabi fuhus yaparak daha iyi bir hayat icin daha cok para kazanabilir. Bundan kime ne? Insanlarin seks yapmasina mi engel olmak istiyorsunuz?

tarihinde fumes tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, fumes yazdı:

Normal seyler herkes tarafindan yapiliyor mu? Ornegin ormanda yuruse cikmak normal bir seydir. Herkes ormanda yuruyuse cikiyor mu? Gordugun gibi normal seyler herkes tarafindan yapilmiyor. Dileyen yapiyor. Fuhus ta boyledir. Dileyen yapar. Bir suru insan sevgili yapamiyor / evlenemiyor veya istemiyor. Simdi seks bir ihtiyacsa, bu insanlar ihtiyacini bir sekilde karsilayacak. Herkes seksi parasiz yaptigi bir toplum olmayinca bir taraf para kazanacak, diger taraf ihtiyacini karsilayacak. Turkiye gibi ulkede genelde sevgilisi olan bir cok erkek bulusmalar, hediyeler vs. icin, fahiseye vereceginden daha fazla para veriyor. Bu kisiler de tercihini bu sekilde yapiyor. Ben Taylandda yasiyorum. Kiz arkadasim, kendi seylerini kendisi oduyor. Eger onun alisverislerini, bulusma masraflarini vs. falan odeseydim ve ekonomik ozgurlugu olan bir sevgili yapamasaydim fahiseyle birlikte olma yolunu secebilirdim.

Maas konusuna da gelince vasifsiz bir kisinin, vasifsiz bir iste calisarak kazandigi para bugunun sartlarinda yetersizdir. Kisi isterse gayet tabi fuhus yaparak daha iyi bir hayat icin daha cok para kazanabilir. Bundan kime ne? Insanlarin seks yapmasina mi engel olmak istiyorsunuz?

Bu ermeni dölü kendini becertip mi vergi rekortmeni oldu?

Bu ermeni dölünün çalıştırdığı işçiler asgari ücretten fazla mı kazanıyorlar?

Beraber olduğun taylandlı kadın bu kadın kadar zengin mi?

Devlet sokakta çalışandan vergi alamayacağı için  bu ermeni dölü gibi kişilere izin veriyor.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cİnsellik iki karşı cinsin birbirine ilgisinin doğal sonucudur cinselliğin sebebi değildir böyle düşünmek sığ beyinliliktir kadını cinselliğe indirgemenin hiç bir mutluluk vereceğine inanmıyorum, ayrıca iş ve emek açısından fuhuştan elde edilen geliri desteklemek mümkün değil ancak arz talep açısından bir sözüm yok, para kolay kazanılmıyor ve seks yaşamın devamlılığı için zorunluluk değil.

Fuhşun ahlakiliği ise bambaşka bir konu, neden fuhuş yapıyor olabilir meslek mi edinmiş yoksa çaresizlik mi?

çaresizlikse o zaman kendi doğasına uygun olmayan bir sebepten fuhuş yapacaktır.

meslek olarak görüyorsa para için yapıyordur ve sevdiği mesleği icra ediyordur.

tabi kimin ne sebeple yaptığını bilemeyeceğimiz için felsefesini yapıyorum ve burada tıkanıyor.

çünkü fuhuş yapan biri görünüşte zaten fahişedir ama içini bilemeyiz.

ikinci mesele fuhuş için ödeme yapan fuhuş yapmak isteyen kişinin durumu

fuhuş yapmak için para ödeyen birinin motivasyonu geçici bir zevk almak olabilir eğer amaç sadece şehvet ise o zaman sorun yok ama fuhuşa para ödeyen kişi de çaresizlikten yapıyorsa bu da doğal değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
35 minutes ago, mirasyedi said:

Bu ermeni dölü kendini becertip mi vergi rekortmeni oldu?

Bu ermeni dölünün çalıştırdığı işçiler asgari ücretten fazla mı kazanıyorlar?

Beraber olduğun taylandlı kadın bu kadın kadar zengin mi?

Devlet sokakta çalışandan vergi alamayacağı için  bu ermeni dölü gibi kişilere izin veriyor.

 

 

 

 

Taylandda kimse fuhus patronu Turkiyedeki miktarlarda paralar kazanamaz. Burada seks tabu degil, normal bir sey. Eger biraz tipin varsa, sevgili yaparsin veya tek gecelik takilirsin burda. Burada bir suru fahise var, kendi hesabina calisan. Kimse demez benim icin calismak zorundasin falan. Isteyen barlarda calisir sonra isterse isi de birakir kimse tehdit etmez, fuhusa suruklemek icin siddet uygulamaz.

Bu kadina Ermeni dolu diyerek, irkcilik yapmak da, seni ofkelendirmekten oteye goturmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
31 dakika önce, fumes yazdı:

Taylandda kimse fuhus patronu Turkiyedeki miktarlarda paralar kazanamaz. Burada seks tabu degil, normal bir sey. Eger biraz tipin varsa, sevgili yaparsin veya tek gecelik takilirsin burda. Burada bir suru fahise var, kendi hesabina calisan. Kimse demez benim icin calismak zorundasin falan. Isteyen barlarda calisir sonra isterse isi de birakir kimse tehdit etmez, fuhusa suruklemek icin siddet uygulamaz.

Bu kadina Ermeni dolu diyerek, irkcilik yapmak da, seni ofkelendirmekten oteye goturmez.

itirazın ne o zaman.

Bu kadın  dediklerinin tam tersini yapıyor.

Ve hala bu kadına  ve onu destekleyenlere öfke  duymuyorsan sende sorun vardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, mirasyedi said:

itirazın ne o zaman.

Bu kadın  dediklerinin tam tersini yapıyor.

Ve hala bu kadına  ve onu destekleyenlere öfke  duymuyorsan sende sorun vardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir şeyi unutuyorsunuz. Yüzyıllardan beri avrupanın en büyük kerhanesi İstanbul'dur. Venedik bozunca olayı, mevzu İstanbul'a kaydı zamanında. Dahası istanbul köle ticareti sayesinde sermaye bulması da çok kolay olan bir yerdi. 

 

Bu kadının da vergi rekortmeni olması bu hususa dayanır. 1900'lerin gözüyle bakın öncelikle. Cariyelere "zorla olmamak kaydıyla" fuhuş serbestisi büyük avantajdı tabi. Hemde rusyadan, çerkezlerden falan ilik gibi hatunlar. Eee, ermeni, cariyelik? Hristiyanlıkta köle edemezsiniz kimseyi. Ama zaten köle ise alıp kullanabilirsiniz. 

 

Yani olayı gidip o kadının başına yıkmak ebleh ve abestir, haksızlıktır. Bu mevzu, dinlerin kadınları ne hale getirdiğinin bir örneğinden ibarettir. Pompei'nin kül altından çıkan genelevleri de kadınlar işletiyordu, bunu da unutmayın hatta.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'nin vergi rekortmeni bir kerhane işletmecisinden çıkıyorsa ve bunu absürt buluyorsanız, bunun nedenini kerhanecilerden, kadınlardan arayacağınıza asıl bunun kaynağını arayın.

Bunun kaynağına ulaşmak için önce kadınların oraya düşme nedenini araştırın, çok iyi para kazanmak için bir tercih mi yoksa çeşitli koşulların dayatması yüzünden mi oradalar.

Elbette en önemli temel nedenlerinden biri ekonomidir, ancak ekonominin en önemli olduğu tartışılır ve tek neden değildir.

Örneğin kadınların yüzde kaçı orayı gönüllü olarak tercih etmiş, yüzde kaçı koşulların dayatmasıyla kendini orada bulmuştur?

Bana göre hiç bir koşula dayanmadan, bilerek ve isteyerek orayı tercih eden kadın sayısı yüzde bir bile değildir.

Dünyadaki fahişelere baktığımızda en mutlusunun, en zengininin dahi oraya düşme nedenlerinin kaynağında hep koşulların dayatmasını görüyoruz.

Ekosistem diyoruz ya, bazı kadınların fahişe olması ekosistemin bir parçası gibi görünse de aslında yaşam alanında ekosistemi oluşturan bizler olduğumuz için sorgulanması gereken, oluşturduğumuz ekosistemin kendisidir. 

İşçinin, memurun maaşı, esnafın kârı, köylünün üretimi ve topluma biçilen kanunlar, yasalar insanlar tarafından belirlenip uygulanıyor.

Bu uygulamada oluşan "açıklar", hırsızı, uyuşturucuyu ve fuhuşu getiriyor.

O halde uygulamada neden açık var?

Bu soruyu kendinize sorduğunuz zaman bu ülkede bir kerhane işletmecisinin neden vergi rekortmeni olduğunun ana damarına da ulaşırsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleee,

                     mirasyedi,sen ne söylediginin farkindamisin.

Kerhana olmazsa tecavüzzler en az 10 kat artabilir.Helede Islam ülkelerinde.Ssabah GÖTTEN övlen AMDAN aksamda siktten vaaz eden edene.Halkin dilide imamlara benziyor.Kerhanalar olmazsa ne ana kalir nr baci kalir,ne tezede nede hala.Hertaraf kERHANA dolu oldugu halde dindarlarin bir bölümü ne erkek cocuk nede kiz cocugu koydular AKP iktidara geleli TECAVüzler 17 kat artmis.Birde kerhanalarin olmadigini düsünün.Reis zinayi suc olmaktan cikarmisti.Islamda ZiNA % 50 serbest, esir kadinlari,cariyeleri Islamda nikahsiz becermek serbesttir.Hatta satabilirsinde.islamda bir kisinin zina yaptigini söyleyebillmen icin 4 dene sahat gereklidir.3 sahat bile gecersizdir.Bu ne demektir?4 sahatta bulunamiyacagina göre.Kimse cikipda su avrat yahutttta su Adam zina yapti diyemez.Cadde ortasinda yapilan zina icin 4 sahat cok zor bulunur

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 hours ago, bilgivehis said:

Türkiye'nin vergi rekortmeni bir kerhane işletmecisinden çıkıyorsa ve bunu absürt buluyorsanız, bunun nedenini kerhanecilerden, kadınlardan arayacağınıza asıl bunun kaynağını arayın.

Bunun kaynağına ulaşmak için önce kadınların oraya düşme nedenini araştırın, çok iyi para kazanmak için bir tercih mi yoksa çeşitli koşulların dayatması yüzünden mi oradalar.

Elbette en önemli temel nedenlerinden biri ekonomidir, ancak ekonominin en önemli olduğu tartışılır ve tek neden değildir.

Örneğin kadınların yüzde kaçı orayı gönüllü olarak tercih etmiş, yüzde kaçı koşulların dayatmasıyla kendini orada bulmuştur?

Bana göre hiç bir koşula dayanmadan, bilerek ve isteyerek orayı tercih eden kadın sayısı yüzde bir bile değildir.

Dünyadaki fahişelere baktığımızda en mutlusunun, en zengininin dahi oraya düşme nedenlerinin kaynağında hep koşulların dayatmasını görüyoruz.

Ekosistem diyoruz ya, bazı kadınların fahişe olması ekosistemin bir parçası gibi görünse de aslında yaşam alanında ekosistemi oluşturan bizler olduğumuz için sorgulanması gereken, oluşturduğumuz ekosistemin kendisidir. 

İşçinin, memurun maaşı, esnafın kârı, köylünün üretimi ve topluma biçilen kanunlar, yasalar insanlar tarafından belirlenip uygulanıyor.

Bu uygulamada oluşan "açıklar", hırsızı, uyuşturucuyu ve fuhuşu getiriyor.

O halde uygulamada neden açık var?

Bu soruyu kendinize sorduğunuz zaman bu ülkede bir kerhane işletmecisinin neden vergi rekortmeni olduğunun ana damarına da ulaşırsınız.

 

Pek çoğu için orası bir tercih. Pek çok şey sandığımız gibi yürümüyor öyle, aç, açık kalıp falan filan o hale düşmüyorlar. En azından bu iş bugün böyle. Eğer yüzdeye vuracak olursak, gönüllü olanların %70'in üzerinde olabileceğini rahat rahat söyleyebilirim. O eski elinde meşe odunu ile zorla kadınları çalıştıranlar en azından genelevlerde yok. Öyle pezevenkler, işi sahil yolunda veya evde yapıyor.

 

Koşulların dayatması, nerde yok ki? Sokakataki lavuk bekçiye de sorsan, koşulların dayatması diyecek, çöp toplayanda. Birinin dayısı daha yukardan olsa, ne güzel bir yerlere genel müdür olacaktı, diğeri ise doktor olacaktı mesela. Ama koşullar böyle dayattı işte, hepsi bunu diyecektir. 

 

Fuhuş, inanmak istediğimizin aksine açlık, yoksulluk vs. yüzünden gerçekleşmez çok durumda. Bu gibi durumlarda kadın bir "koca" bulur, geçer. Fuhuş daha kapsamlı bir olay. Kadınların tercih hakkı meselesi değil asıl sorun. Asıl sorun oraya girmek değil, nasıl girdiği çok önemli de değil. Asıl sorun kadınların oradan çıkmasını engelleyen düzen. Kadınların hemen hiçbiri, yoksulluktan, fakirlikten falan düşmüyor oraya. Ama bir şekilde düştüyse, çıkamıyor. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, anibal yazdı:

Pek çoğu için orası bir tercih.

 

Biz tercihin kaynağını sorgulayın diyoruz.

Bir kadını zorla oraya tıksan yine buna tercih deniyor.

Bu tercih daha fazla para kazanmak için mi, yoksulluktan dolayı mı, birilerinin korkusundan mı, birilerinin dayatmasından mı, yoksa sistemin kendisi mi fahişe yaratıyor?

Sistemin kendisi fahişe yaratmaya müsaitse bu kadının tercihi mi yoksa sistemin tercihi mi?

Yani burada söz konusu olan fahişelik değil, bu ülke yokluk içindeyken, ekonomi çökmüşken, adaletsizlik yasa haline getirilmişken, ırkçılık-dincilik son sürat almışken ve bir ülke bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmışken "bir kerhane işletmecisi neden vergi rekortmeni olur" sorusunun kaynağını araştırın diyoruz.

Örneğin ABD veya Almanya'da da bir kerhaneci vergi rekortmeni olsa aynı soru oralar için de geçerli.

İşte biz boş laf edileceğine olayı genel çerçevede sorgulayın ve kaynağına ulaşın diyoruz.

tarihinde bilgivehis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, bilgivehis said:

 

Biz tercihin kaynağını sorgulayın diyoruz.

Bir kadını zorla oraya tıksan yine buna tercih deniyor.

Bu tercih daha fazla para kazanmak için mi, yoksulluktan dolayı mı, birilerinin korkusundan mı, birilerinin dayatmasından mı, yoksa sistemin kendisi mi fahişe yaratıyor?

Sistemin kendisi fahişe yaratmaya müsaitse bu kadının tercihi mi yoksa sistemin tercihi mi?

Yani burada söz konusu olan fahişelik değil, bu ülke yokluk içindeyken, ekonomi çökmüşken, adaletsizlik yasa haline getirilmişken, ırkçılık-dincilik son sürat almışken ve bir ülke bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmışken "bir kerhane işletmecisi neden vergi rekortmeni olur" sorusunun kaynağını araştırın diyoruz.

Örneğin ABD veya Almanya'da da bir kerhaneci vergi rekortmeni olsa aynı soru oralar için de geçerli.

İşte biz boş laf edileceğine olayı genel çerçevede sorgulayın ve kaynağına ulaşın diyoruz.

 

Sistemin kendisi fahişe yaratmaya müsati mi desek? Gene doğru olmaz, ama en yakın cevap bu. Burada durum, dinlerin örgüsüyle kurulmuş bir toplumda, kadının fahişe olmayı bir tercih haline getirmiş, böyle olmaya sürüklenmiş (zorlama demek zor) olması.

 

Velakin, durum bu kadar basit değil. Venedikteki fahişelikle, Avustralyadaki fahişelik, Tayland'daki fahişelikle, ABD'deki fahişelik aynı dinamiklere ne sahip, ne de aynı dinamiklerden besleniyor. 

 

İstanbul, son döneminde Avrupa'nın en büyük kerhanesi diyoruz. Ülkenin kalanı fakir olunca, neden şaşırıyorsun ki? Ama bunu bahsettiğin gibi bir sistem olayıyla izah edemezsin. O sorunun kaynağı belli, islamda fahişeliğin meşru olması nedeniyle, avrupa da doğru düzgün bir kerhane olmayışı. Avrupa'nın hovarda tiplerinin de bu yüzden istanbula bol bol koşup gelmeleri. Manukyan kendisi genelev falan açmış değil, bir şekilde oraya ortak olmak zorunda kalmış biri. Ama ortak olduktan sonra da, kar çok ama çooook tatlı gelmiş, işini gücünü bırakıp pezevenkliğe devam etmiş. 

 

O genelevlerin açılışı, ciddi anlamda meşhur Abdulhamit dönemine dayanır. Bu halden gidip manukyan veya cumhuriyet dönemi uygulamalarını yargılamakta abesle iştigaldir. 

 

Gelelim işin diğer boyutuna. Fahişelik kadınlarda var olan bir olgu. Hayvanlar bile yapıyor. Penguenlerde görülmesi çok mesele değil ama, şempanzelerde de görülüyor olması biraz ilginç bir durum oluşturuyor tabi. Basitçe, bu durum, dişilerde, yani insan dişilerinde bir varyasyon olarak kalmış ve genetik diyebileceğimiz bir davranış şekli. Pek çok fahişe, işin yapmaktan mutlu oluyor, böyle kendini daha iyi hissettiğini söylüyor. Pek çokları ise önemsemiyor, ne var lan, girip çıkıyor gidiyor, bir sürüde para geliyor, bundan iyisi şamda kayısı kafasında. 

 

Yani, bunu insanın doğasından soyutlaman mümkün değil. Fahişeliği doğuran "aslen" o sistemler değil. O sistemler sadece buna yatkın genetiğe sahip olanların bunu temellendirebilmesini sağlıyor. 

 

Fahişeliği bir tür eşcinsellik gibi görmelisin. Nasıl ki eşcinsellik insanlarda var olan bir durum, aslen gayette normalse, fahişelikte o şekilde. Peşinen, buradan fahişeliği yada ibneliği övdüğüm gibi falan bir anlamda çıkarma, ama realite bu. Fakat kalanlar için, hem fahişelik, hemde eşcinsellik, öldürülmesi ve yok edilmesi gereken çok kötü bir şey. Velakin, bu kadınların içinde, az veya çok, fahişeliğe yönelik dürtüler olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İşte bu müessesenin varlık sebebi de bu, en temelde. 

 

Bu konu için, ne sorusunun cevabı olur. O sistem falan dediğin şeyler ise, nasıl sorunun cevabı olacaktır. Araştırabileceğin bir şey, bu güdülere sahip olmadığı halde bu işi yapmak zorunda kalanlar kimdir, nedir, var mıdır, yok mudur gibi sorulardır. Benim kanaatim, pek olmadığı yönünde. Şunu aklında tut, doğada siyah beyaz yok. Griler var herkes her ana o grilerde öbür uca doğru kayabilir. Yani, fahişeliği güdüleyen bir yapı, bir süre sonra fahişeliği tiksindirici bir eylem olarak görebilir, ya da tersi. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, anibal yazdı:

bu kadınların içinde, az veya çok, fahişeliğe yönelik dürtüler olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

 

İşte sistem bu dürtüleri cidden tetikliyor ve din de karşılığını buluyor.

O halde buna sistemin adı ne olursa olsun bir sistemden bağımsız sayamayız, çünkü sistemin kendisi besleyici rolü üstlenmiş durumda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

iste böyleee,

                     Bir ülkede KERHANACI bir kadin eger vergi rekortmeniyse, onun mertebesine cikan baska kimse yoksa ,onlar o gridan bin kellim daha kerhanacilardirlar.Sahtakardirlarda,yalancilardirlarda,vergileri kaciranlardirlar,halkin hakkini yiyeenlerdirler,Sahtakardirlar müslüman olmuslarda Iman etmemislerdir.Allah ayatinda aynan böyle söylüyor.Allah demek istiyorki önemli Namaz kilmak,oruc tttmak,hacca gitmek degil Iman etmektir önemli.Vergiden bir Kurus dahi kacirirsan iBADETLERiNiN hicbir degeri yoktur.YANiiiiiiiiiiiiiiiiiii,sen inssan olma özelligine kavusamamisin.Allaha göre MÜKEMMEL insan DOSDOGRU ve TANRIYI  oldugu gibi taniyan insandir diyor ayat.Müslüman,hiristiyanyahutta yahudi olmasi gerektir demiyor.

                  Evde 9 garisi dururkan ve bir sürü cariyeleri dururkan evlatliginin teek karisina göz koyup alana ben inanmam inanaman.TANRI bu gibi azginligi ASLA Kabul etmez.ETTI deyenler TANRIYA iftira eden ve gercek tanriyi taniyamiyanlardir.Bunlar ,batmaya,sürünmeye,köle olmaya vatanlarinin yerle bir olmasini zir cahalliktan önleyemeyen BiCARALARDIRLAR.

Birde demezlermi ALLAH müslümanlarin yanindadir.

Demekki 8 milyon GAGUR iSREiLdomuzlari müslümanlarin kafasini KIRIPP,AGZINI  BURNUNU  gan canagina ceviriyorda müslümanlarin Allahinda müslümanlarin yediigi sopayi seyrediyor öylemi?Allah müslümanin dostu olsa  YAHUDUYA tokati yapistirmazmiydi,Tabiki yapistirirdi.Seyrettigine göre ALLAH,TANRI  taraf tutmaz.Bizi tutuyor deyenler yalan söylüyürler.

                   iste size bir örnek:Hazrat Ibrahimovic yani  hz.Ibrahim kuranda diyorki ilk müslüman benim.

                   Musada diyorki ilk müslüman benim.-

Muhammette diyorki Ilk müslüman benim.

Simdi söyleyin bakem iLK  MÜSLÜMAN  kim? Bunlara Benzer daha neler var neler Muhammedin kitabinda.

Bir örnek daha verelim:Hakka suresi 40:O(kuran)cok möhterem bir nebinin sözüdür.

Hakka suresi 43:O (kuran)Allahin kelamidir,yaniiiiiiiiiiiiiiiiiiiii Allahin sözürür.Simdi soralim kendimize Kuran kimin?ALLAHINMI yoksaaaaaaaa MUHAMMEDiNMi?

Bir örnek ayat daha veriyim:Allah diyorki,------iLAHi  DiN-----KURALLARINI  yalniz ve yalniz BENIM  KOYDUGUM  dindir.Demekki DINE kimse kural koyamaz.Ama KURANA  kural koyan koyana.

Bilmem anlata bildimmi.

Almanyada bir cumada camiyegitmistim.Imam basladi anlatmaya.Sama falan camiye hoca oldum.Ilk Namaz ilkindi namazimdi,Fazzi kildirdim selam verdim basladim icimden bir dua okumaya.Dua bitti SÜÜNNETi kildirmayaki arkamda kimse kalmamis.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...