Jump to content

Gecemiz gündüz olursa...


Recommended Posts

image.png.b67ee425d22ee59549f7c8429635c7b5.png

İnsanların neredeyse 80%, gecenin tamamen karanlık olmadığı bir ortamda yaşıyor, çünkü suni ışıklandırmalar geceyi gündüze çevirmiş durumda. Ancak bu durumun, sağlık açısından uzun vadede hem insanlara hem de hayvanlara negatif etkisi olduğu muhakkak.
Bilhassa gündüzün kısa karanlığın uzun olduğu mevsimde, şehirler suni ışıklar tarafından aydınlanmaktadır. Ancak bu suni ışıklandırmanın doğal olan gündüz gece ritmini bozduğu aşikar. Işık kirliliğinin dünya çapındaki etkilerini gösteren bir hayli araştırma mevcut.
 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, kavak yazdı:

image.png.b67ee425d22ee59549f7c8429635c7b5.png

İnsanların neredeyse 80%, gecenin tamamen karanlık olmadığı bir ortamda yaşıyor, çünkü suni ışıklandırmalar geceyi gündüze çevirmiş durumda. Ancak bu durumun, sağlık açısından uzun vadede hem insanlara hem de hayvanlara negatif etkisi olduğu muhakkak.
Bilhassa gündüzün kısa karanlığın uzun olduğu mevsimde, şehirler suni ışıklar tarafından aydınlanmaktadır. Ancak bu suni ışıklandırmanın doğal olan gündüz gece ritmini bozduğu aşikar. Işık kirliliğinin dünya çapındaki etkilerini gösteren bir hayli araştırma mevcut.
 

Gündüz-gece ritmi bozulmuyor. Önemli olan 7-9 saat uyumak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rüzgar tesislerinde bulunan kırmızı uyarı ışıkları, yarasalar açısından ölümcül birer tuzak olabiliyor. Yapılan bir deneyde, bilhassa kımızı ışığın yarasalara çok çekici geldiği saptandı. Bu nedenle sayısız yarasa, sezonluk göç esnasında bunun kurbanı oluyorlar. Ancak kırmızı ışığın yarasalara neden cazip geldiği sorusu ise hălen gizemini korumaktadır.

image.png.cd321b0075983284fd4f38c37296507e.png

Rüzgar tesisleri her ne kadar temiz enerjiyi temsil etse de, Avrupa´da her sene 250.000´den fazla yarasa pervanelere çarparak hayatını kaybetmektedir. Kurbanların çoğunluğu, kışı geçirmek istedikleri yerlere gitmeye çalışan göçmen yarasalardan oluşuyor.
 
 
tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, kavak yazdı:

Rüzgar tesislerinde bulunan kırmızı uyarı ışıkları, yarasalar açısından ölümcül birer tuzak olabiliyor. Yapılan bir deneyde, bilhassa kımızı ışığın yarasalara çok çekici geldiği saptandı. Bu nedenle sayısız yarasa, sezonluk göç esnasında bunun kurbanı oluyorlar. Ancak kırmızı ışığın yarasalara neden cazip geldiği sorusu ise hălen gizemini korumaktadır.

image.png.cd321b0075983284fd4f38c37296507e.png

Rüzgar tesisleri her ne kadar temiz enerjiyi temsil etse de, Avrupa´da her sene 250.000´den fazla yarasa pervanelere çarparak hayatını kaybetmektedir. Kurbanların çoğunluğu, kışı geçirmek istedikleri yerlere gitmeye çalışan göçmen yarasalardan oluşuyor.
 
 

Gece ışıkların etrafında çok böcek toplanıyor.Onları avlamak için yarasa gidiyor olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, mirasyedi yazdı:

Gece ışıkların etrafında çok böcek toplanıyor.Onları avlamak için yarasa gidiyor olabilir.

Hayır mesele o kadar basit değil, çünkü bilim adamları deney yapmışlar.

Yarasaların geçtiği bölgeye uzunca bir direk dikmişler.

Sonra orada kırmızı ışığı veya beyaz ışığı açmışlar...

Sonuç itibarı ile bilhassa kırmızı ışıga gelmişler ancak sebebi henüz keşfedilmedi!

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, kavak yazdı:

Hayır mesele o kadar basit değil, çünkü bilim adamları deney yapmışlar.

Yarasaların geçtiği bölgeye uzunca bir direk dikmişler.

Sonra orada kırmızı ışığı veya beyaz ışığı açmışlar...

Sonuç itibarı ile bilhassa kırmızı ışıga gelmişler ancak sebebi henüz keşfedilmedi!

 

Bu bilimadamlarıda ellerinde her türlü imkan var bir şey bulamıyorlar. :)

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Günümüzdeki gereğinden fazla olan global ışık kirliliğin hem insanları hem de hayvanları negativ yönde etkilediği, artık bilinen bir gerçek. Artık iş o raddeye vardı ki, gece aktif olan böcekler bile bu durumdan etkilendiği için, bitkiler daha az tozlaşıyorlar. Bilimsel araştırmalara göre güve ve diğerleri ışıkların yansıdığı bitkileri, karanlıkta kalanlara nazaran daha az ziyaret etmektedirler. Dolayısıyla bu mevzubahsis bitkiler, gündüz aktif olan böcekler tarafından da yeteri kadar tozlaşmıyor. Netice itibarı ile bu bitkiler, daha az tohum ve mevye üretmek zorunda kalıyorlar.

image.jpeg.b8382c8d536b4ffde8fb72c1dd79adee.jpeg

Bir devedikeni üzerinde gece aktif olan bir ziyaretçi.
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, kavak yazdı:

Tamamdır.

Bu arada foruma hoşgeldiniz.

 

Hoşbulduk, bu arada bu biyolojik saatin çok da kolay bozulabilen bir şey olduğunu düşünmemekteyim. Yani elektrikten önce de günün saatinden bağımsız bir ışık kaynağımız vardı o da ateşti ama hiç bir zaman saatimizi şaşırtmadı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.02.2020 at 04:42, ApollonTheGod yazdı:

Son 4 gündür sadece gecenin 4ünde kalkıyorum, floresanlarla yarım yamalak uyanıyorum ve akşam 9 olmadan sızmış oluyorum. 

 

Yani şuanda her şey yolunda.. 

 

Sınavımı vermeden önce sabahları 7de yatıyordum akşam 4 gibi kalkıyordum. 

 

Bu uyku tepetaklağı 2 günde gerçekleşti.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.02.2020 at 09:44, okuyan yazdı:

 

Hoşbulduk, bu arada bu biyolojik saatin çok da kolay bozulabilen bir şey olduğunu düşünmemekteyim. Yani elektrikten önce de günün saatinden bağımsız bir ışık kaynağımız vardı o da ateşti ama hiç bir zaman saatimizi şaşırtmadı. 

Şaşırmadığı falan yok, bilmediğin şey gece çalışan işçiler, onlar amanda güneşten faydalanayım kafasında değiller. 

Yani, her koşula uyum sağlayıp kutupların dibinde de yaşayan hayvan insan. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 26.02.2020 at 21:35, kavak yazdı:

Rüzgar tesislerinde bulunan kırmızı uyarı ışıkları, yarasalar açısından ölümcül birer tuzak olabiliyor. Yapılan bir deneyde, bilhassa kımızı ışığın yarasalara çok çekici geldiği saptandı. Bu nedenle sayısız yarasa, sezonluk göç esnasında bunun kurbanı oluyorlar. Ancak kırmızı ışığın yarasalara neden cazip geldiği sorusu ise hălen gizemini korumaktadır.

image.png.cd321b0075983284fd4f38c37296507e.png

Rüzgar tesisleri her ne kadar temiz enerjiyi temsil etse de, Avrupa´da her sene 250.000´den fazla yarasa pervanelere çarparak hayatını kaybetmektedir. Kurbanların çoğunluğu, kışı geçirmek istedikleri yerlere gitmeye çalışan göçmen yarasalardan oluşuyor.
 
 

Kırmızı renk yoğun enerji yayıyor olabilir.bunu bildiğimden söylemiyorum. Renklerin enerji yaydıklarını duymuştum. Hatta derler ki odanızda kırmızı renkli eşya, biblo vs bulundurursanız  kendinizi enerjik hissedersiniz. Said Nursinin kitaplarıda bu yüzden kırmızı kapaklı olabilir demiştim bir yorumumda. Kırmızı bizi de çekiyor olabilir ,dolayısıyla kırmızı kapaklı kitapları okumaya daha istekli olabiliriz.Siyah renginde benzer güçlü etkisinin olabileceğini düşünüyorum. Kabe de ki küpün siyah olması belki boşuna değildir.Geometrik şekillerin de benzer etkileri olabilir. Veya her geometrik şekil farklı etkiye neden olabilir.küp , üçgen, Küre, altıgen vs.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suni ışık kirliliği içimizdeki saati ve sağlığımızı bozduğu gibi bilhassa gece aktif olan hayvanlar ălemini de negatif yönde etkilemektedir. Bu nedenle bazı dişi kuşların yanlış(!) eş seçtiği belirlenmiş durumda. Ayrıda göçmen kuşların yönlerini şaşırmalarına etkisi olduğu ve suni olarak ışıklandırılmış binalara çarptıkları da gözlemlenen veriler arasında.

image.png.81f49eef1d531bb82d5e26a711ceab68.png

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek ışık değil, doğallıktan koptuğumuz her şey ekosistemin dengelerini olumsuz bozuyor.

Bir iyi yanı bozulmanın kendisi zaman içinde doğallığın bir parçası olması muhtemeldir, bir kötü yanı ise dengelerin bozulmasını tam olarak kontrol edemeyeceğimiz için çok uzun süreçte olumsuz ve kalıcı sonuçlar getirebilir.

Bu da demek oluyor ki, olumsuz ve kalıcı sonuçlar dünyanın bir parçası olursa bu aynı zamanda gezegende yaşayan canlıların da bir parçası olacaktır.

Yani bugün nasıl islam gibi bir din insan türünün mikrobu olmuşsa o zaman da tüm canlılar farklı mikroplarla yaşamak zorunda kalacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mercanlar´ın suni ışıkla araları pek iyi değil, çünkü bu durum onların çoğalmasını/üremesini engelliyor. Mercanlar diyarında yılda bir kere büyük bir düğün yaşanıyor. Hepsi aynı anda üreme hücrelerini suya bırakıyorlar. Dünyanın dört bir yanında su ısısının değişimi, gel git olayı, güneşin posisyonu ve ay ışığının yoğunluğunun neticesinde yüzlerce mercan türünun aynı anda çiftleşmesine sahne oluyor.

image.png.c1956a19ba913d4cd156a396428bfeb1.png

Mercanların aynı anda üreme hücrelerini bırakmasından bir görüntü
 

Mercanların gözleri yok, ama onlarda özel bir piğment var. Bu piğment sayesinde ışığın yoğunluğunu tespit edebiliyorlar. Yapılan deneylerde, suni ışığa maruz kalan mercanların üreme hücrelerini suya bırakmadıkları gözlemlendi. Bilhassa sahil kıyılarına yakın olan mercan toplulukları ışık kirliliğinden etkilenmektedirler.

image.png.045845d3bf0ca706e98ad37442f02dbf.png

Kızıl Denizdeki mercanlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şehir planlamacıları artık sokak lambalarını gökyüzüne doğru aydınlatacak şekilde tasarlamamalılar. Amatör olarak gökyüzü gözlemi ile ilgilenen bendenizi bir hayli yoruyor, gece karanlığında dağ bayır gezdiriyor bu durum. Işık kirliliğinin çok düşük olduğu yerlerde Andromeda'yı dahi çıplak gözle görebilirsiniz. Ortalama kirlilikte samanyolu bulutu görülebilir. Ancak şehirler o kadar kirli ki, Adı bilinen birkaç yıldız haricinde nesne görmek imkansız hale geldi artık. İnsan sağlığına ve ekonomiye olan etkisini pek bilmem. Ama bizleri yıldızlara kör kılan bu uygulamayı kınım kınım kınıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Timberman yazdı:

Şehir planlamacıları artık sokak lambalarını gökyüzüne doğru aydınlatacak şekilde tasarlamamalılar. Amatör olarak gökyüzü gözlemi ile ilgilenen bendenizi bir hayli yoruyor, gece karanlığında dağ bayır gezdiriyor bu durum. Işık kirliliğinin çok düşük olduğu yerlerde Andromeda'yı dahi çıplak gözle görebilirsiniz. Ortalama kirlilikte samanyolu bulutu görülebilir. Ancak şehirler o kadar kirli ki, Adı bilinen birkaç yıldız haricinde nesne görmek imkansız hale geldi artık. İnsan sağlığına ve ekonomiye olan etkisini pek bilmem. Ama bizleri yıldızlara kör kılan bu uygulamayı kınım kınım kınıyorum.

Hoşgeldin.

Astronomi ile ilgilenmen  hoşuma gitti.

Andromedayı çıplak gözle nasıl görebiliyorsun?

Ben teleskopla bile belirsiz bir şekilde görebiliyorum.

Fotoğraf makineminde pozlama süresi çok kısa.(15 saniye)

net görüntü için 15 dakika  uzun pozlama süresi istiyor.

Yıldız takip sistemimde yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...