Jump to content

Halka umut bağlamak


Recommended Posts

Sayın Yılmaz Özdil bugünkü yazısında Bir kaç tane şehit başlığıyla iktidarın ikiyüzlülüğünü, şehitlerimize yapılan saygısızlığı ve bu ülkenin değerlerine vurulan darbeyi kanıtlarıyla anlatmış.

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/bi-kac-tane-sehit-5644084/

Ben okurken rahatsız olurken, bu ülkeye bunu yapanlar halayla kutlayabiliyorlar...

Neyse, bildiğiniz gibi muhalif yayınlara yorum yapmak yasaklandı (bu ülkede iktidarın yasakları artık özgürlük sayılıyor), bu yüzden görüşümü buradan paylaşayım.

Sayın Özdil yazısını şu cümleyle bitirmiş.

Bilmiyorum ki, bu milletin artık silkinip kendine gelmesi için daha naapsınlar?

 

Görüşümü soru içine gizlenen bu serzeniş ve umut taşıyan son cümle için belirtmeye çalışacağım, bu aynı zamanda hem sayın Özdil'e hem herkese soru niteliğinde olacaktır.

Halka umut bağlamak doğru mudur?

Halka umut bağlamak kendini tatminden öte pratikte bir yeri var mıdır?

Halka umut bağlamak çaresizlikten başka bir anlam taşır mı?

 

Bu sorulara bir çoğumuz muhtemelen "bu da soru mu, elbette her zaman halka umut bağlanacaktır" diye düşünüyordur.

Lakin iddia ediyorum, dünya tarihinde ekonomi ve fiili işgal dışında hiç bir olayda halka bağlanan umutlar umuttan öteye gitmemiştir.

Yani bu ülkede şehitlere yapılan saygısızlık, ülke değerlerinin yok edilmesi, ülkenin talan edilmesi, kendinden olmayan herkese baskı ve zulüm uygulanması, zoraki din dayatması gibi nedenler halka umut bağlamak için en önemli nedenler görülebilir ama bunlar bir kaç tane gerçek vatansever dışında halk için önem arzediyor mu?

Bence bunlar halkın umrunda değil.

Halk ne zaman aç-bilaç olursa, ne zaman hiç bir geliri olmazsa ve ne zaman düşmanın taşşağıyla yüzleşirse ancak o zaman kılını kıpırdatır. 

Bunu ben söylemiyorum, dünya tarihinde H.Sapiens türü hep böyle olmuştur.

Zaten sömürü sisteminin ve diktatörlerin varlık nedenleri de bu yüzdendir, "halkın önüne bir parça ekmek at ve onları evire-çevire kölen yap" sistem budur.

Bakın, halkın yüzde biri aşırı duyarlıdır ama güç sahibi değildir ve yüzde onu da sadece duyarlıdır, daha ötesi yok. 

Bu bir evrim süreci meselesidir, diktatörleri yıkmak için halkın evrim sürecini tamamlaması lazım, aynen Avrupa halkında olduğu gibi.

Yani 1500 yıl öncesinin kafasını yaşayan bir halktan fiili işgal dışında umut beklemek nafile hayalden ibarettir.

Zira her şeyden önce şunu görmemiz gerekir, bu ülkede halk yok, kalabalık vardır.

O halde ne yapmalı?

Suyun gediğini bulmasına dahil olmalı.

Suyun gediğini bulmasına nasıl dahil olacağız?

Bizlerin devrimci mücadelesi zaten suyun gediği bulmasının en önemli bir parçasıdır, bu parçadan kopmayacağız ama günlük umutlara da kapılmayacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Halkın ciddi bir kesimi, zihnindeki din prangasından kurtulamıyor. Oy verirken bile dini perspektiften bakıyor. Yani siyasi konuları da dinsel bir mesele gibi algılayıp öyle tavır belirliyor. Bu yarı cahil kesim, insanları daha ilk bakışta dindar/kâfir diye etiketliyor. Mesela Yılmaz Özdil ne kadar doğruları yazsa bile, ne kadar akla, vicdana hitap etmeye çalışsa bile, muhafazakar kesim "bu adam dinsiz!" diyerek meseleyi kafadan kestirip atıyor, Özdil'in söylediklerini dinlemiyor bile... Tayyip'i de dindar zannedip sırf bu saikle kendisine oy veren bir kitle var. Din kozunu Tayyip'in elinden alın, göreceksiniz ki vasat eğitimli, kitap okumayan, üniversite diplomasına sahip olduğu bile kuşkulu olan, önünde prompter olmadan doğru dürüst konuşma yapamayan bu antipatik adamın elinde fazla bir avantaj kalmaz.

 

Dinlerin eski insanlar tarafından çeşitli politik/askeri/sosyal amaçlar doğrultusunda uydurulmuş çağdışı kurumlar olduğunun, öyle ilahî/vahyî/kutsal/göksel bir yönünün de olmadığının mutlaka halk tarafından kesin olarak anlaşılması, bu gerçeğin kafalara dank etmesi gerekiyor. En önce, dinlerin "tabu" olduğu bir iklimden sıyrılmak gerekiyor tabii. Dinler sağlıklı düşünmeyi engelleyen, ilericiliğe kesinlikle engel teşkil eden parazitlerdir. Zaten Ateistforum'un kurumsal amaçlarından birisi de dinler konusunda halkın gözünü açmak, uyanmasını sağlamak ve dogmaları terkedip akıl/mantık/bilim ekseninde düşünüp karar verebilmesini sağlamak değil midir?

 

Eğitim seviyesi yükselip de bilgilenme arttıkça, bir sorgulama kültürü tüm toplum katmanlarına hakim oldukça, temeli aslında çürük olan ve tonlarca defosu bulunan dinler halk nezdindeki itibarını, ağırlığını, belirleyiciliğini yitirecek ve halk gerçek anlamda modern ve ilerici bir toplum olma yoluna girecektir diye tahmin ediyorum ben. Tabii bu ne zaman (hangi tarihlerde) tam olarak gerçekleşecek, onu bilemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.02.2020 at 14:20, hulas yazdı:

Dinlerin eski insanlar tarafından çeşitli politik/askeri/sosyal amaçlar doğrultusunda uydurulmuş çağdışı kurumlar olduğunun, öyle ilahî/vahyî/kutsal/göksel bir yönünün de olmadığının mutlaka halk tarafından kesin olarak anlaşılması, bu gerçeğin kafalara dank etmesi gerekiyor.

 

Sayın hulas, asıl sorun bu gibi görünüyor, ben de 40 yıldır asıl sorunun bu olduğunu zanederdim ama halkı daha iyi tanıdıkça aslında dinin halk tarafından da kullanıldığını anladım.

Yani halk inançtan ziyade onu ekmek teknesi olarak görüyor, dine sarılırsam da bir şey kaybetmem diye düşünüyorlar, çünkü gelecek, gelişmişlik ve kaybedilen değerler onları ilgilendirmiyor.

Örneğin fetoyu ele alalım, bu ülkedeki bütün müslümanlar için feto büyük hoca, alim, peygamber yarısıydı, ondan çıkar kapısı kesilince bir anda hepsi unutuldu.

12 Eylül'de evlerinden kendi çocuklarını sorgusuz götüren, yargısız infaz eden, psikolojik baskı yürüten, kaybeden, idam eden ve bugünkü dinciliğin temellerini atan kenan evrenin fotoğrafını duvarına asmayan kalmamıştı.

Halk dediğimiz budur, onların doğrusu güç kimdeyse ona sarılmaktır.

Daha önce de değindiğim gibi Fransız devrimini getiren komple açlık gibi ve fiili işgal gibi olaylar dışında sarıldıkları bir güç varsa, onlardan vatana, vatan değerlerine ve kazanılmış değerlere sahip çıkmalarını umut etmek sadece hayaldir.

Dolayısıyla tekrar edeyim, bu iş cahillik, bilgisizlikten ziyade karakter meselesi, bu millet henüz karakter kazanabilmiş değil, taşıdıkları karakter sahiplerine aittir.

Link to post
Sitelerde Paylaş


 

20 saat önce, hulas yazdı:

Mesela Yılmaz Özdil ne kadar doğruları yazsa bile, ne kadar akla, vicdana hitap etmeye çalışsa bile, muhafazakar kesim "bu adam dinsiz!" diyerek meseleyi kafadan kestirip atıyor, Özdil'in söylediklerini dinlemiyor bile...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.02.2020 at 14:20, hulas yazdı:

Özdil'in söylediklerini dinlemiyor bile... Tayyip'i de dindar zannedip sırf bu saikle kendisine oy veren bir kitle var. Din kozunu Tayyip'in elinden alın, göreceksiniz ki vasat eğitimli, kitap okumayan, üniversite diplomasına sahip olduğu bile kuşkulu olan, önünde prompter olmadan doğru dürüst konuşma yapamayan bu antipatik adamın elinde fazla bir avantaj kalmaz

 Boldladığım yerleri 10 kusur yıldır düşünen biriyim fakat Muhalefetler böyle düşünmüyor olacak ki, Buradan vurmuyorlar iktidara. 

Ellerine Kuran alıp ayetler ile yapılanların müslümanların kitabı kurana aykırı ve uyarılan olduğu halka anlatılabilir fakat Muhalefet böyle topa girmeye cesaret edemiyor sanırsam. 

 

Fakat düşünmeden edemiyorum. Böyle bir şeyi yapsalar idi Olumlu-Olumsuz ne olurdu acaba? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

11 saat önce, RasyonelDüşünce yazdı:

 Boldladığım yerleri 10 kusur yıldır düşünen biriyim fakat Muhalefetler böyle düşünmüyor olacak ki, Buradan vurmuyorlar iktidara. 

Ellerine Kuran alıp ayetler ile yapılanların müslümanların kitabı kurana aykırı ve uyarılan olduğu halka anlatılabilir fakat Muhalefet böyle topa girmeye cesaret edemiyor sanırsam. 

 

Fakat düşünmeden edemiyorum. Böyle bir şeyi yapsalar idi Olumlu-Olumsuz ne olurdu acaba? 

 

Komplo teorisyenlerinden nefret ederim ama artık bir komplo teorisine inanmaya başladım çünkü bu sorguladığın mevzuyu muhalefet partisinin pek çok üyesi, büyük bir kitlesi sorguluyor hatta seninle birebir aynı soruyu soruyor. Özellikle, çoğunluk muhalif seçmenin Muharrem İnce'nin partinin genel başkanı olmasına ve Kılıçdaroğlu'nun istifasına dair istekleri mantıksız ve anlamsız şekilde boşa çıkınca düşünmeye başladım bu komplo teorisinin gerçek olma olasılığını. Bence muhalif kesimlerin uyutulmaları, fikirlerini ifade ettiklerini sanmaları, iktidara gelme ümidinde olmaları, gezi olayları gibi isyanların önlenmesi, muhalif kitlenin zararsızca kontrol altında tutulması için muhalefet partisinin özellikle yönetim kadrosu özenle seçilip iktidar yahut iktidara sempatili kesimlerce fonlanıyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, okuyan yazdı:

 

 

Komplo teorisyenlerinden nefret ederim ama artık bir komplo teorisine inanmaya başladım 

Bu komplo teorisini 7-8 yıl önceki YouTube yorumlarında çok savundum. Yapılan ve yapılmayan Çok şey var bu teorileri güçlendiren fakat bunu dillendirince "komplocu" olunuyor Malesef.

Sizin ve benim gibi düşünenler için Neden yapılmıyorun cevabı biliniyor diye sormuyorum. Peki sizin soru 1 e cevabınız nedir? 

 

1: Buradan iktidara Ciddi şekilde yüklenilir ise süreç ve sonuç ne olur? 

 

2: neden Yüklenilmiyor? 

 

Dediğim gibi yıllardır aklımda olan sorular. Belki de on yıllarca aklımızda olmaya devam edecektir. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

https://www.halkkitabevi.com/index.php?p=Products&q_field_active=0&ctg_id=&q=yılmaz+özdil&search=&q_field=&page=1

 

On 25.02.2020 at 11:37, bilgivehis yazdı:

Bilmiyorum ki, bu milletin artık silkinip kendine gelmesi için daha naapsınlar?

Yılmaz özdil yazdığın bu kitaplar halkın hangi sorunu çözüyor?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, RasyonelDüşünce yazdı:

Bu komplo teorisini 7-8 yıl önceki YouTube yorumlarında çok savundum. Yapılan ve yapılmayan Çok şey var bu teorileri güçlendiren fakat bunu dillendirince "komplocu" olunuyor Malesef.

Sizin ve benim gibi düşünenler için Neden yapılmıyorun cevabı biliniyor diye sormuyorum. Peki sizin soru 1 e cevabınız nedir? 

 

1: Buradan iktidara Ciddi şekilde yüklenilir ise süreç ve sonuç ne olur? 

 

2: neden Yüklenilmiyor? 

 

Dediğim gibi yıllardır aklımda olan sorular. Belki de on yıllarca aklımızda olmaya devam edecektir. 

 

1- Ben sonucun gayet etkili bir propaganda olacağı kanaatindeyim. Gerçekten iyi bir farkındalık oluşturulabilirse, başarılı olunursa yalnızca Ak parti değil dini kullanan bütün oluşumlar kitle kaybedecektir. Gelecekte kurulacak dini sömüren cemaatler, partiler de daha doğmadan yok olacaktır. Siyaset sonunda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi vatanseverlik ve halk odaklı bir hale evrilecektir. 

 

2- Komplo teorilerini bir yana bırakırsak, CHP'nin zaten muhafazakar olmayan kitlenin oy çoğunluğuna sahip olduğunu söyleyebiliriz ama iktidar olmak için bu yetmemektedir, o yüzden CHP de mecburen muhafazakar kesimi etkilemek mecburiyetindedir. En azından bunun odağında artık eski CHP olmadığı, yalnızca sol kanadın değil artık sağ kanadın da partisi olduğu yönünde nötr bir izlenim verdiğini rahatlıkla görebilmekteyiz. Bu tutumla sağ kanadın kırıklıklarını temizleyip iktidar için gereken sağ kanat oyunu alabileceklerini düşünüyorlar bence. Bu aşamada dediğin gibi yapılır, dini kullanması üzerinden Ak partiye yüklenilir ise siyasette dinin radikal kutuplaşmalar yaratacağını düşünüyor olabilirler. Nötr ve ılımlı bir tutumla muhafazakarlara eski CHP'yi unutturmaya çalışan CHP'nin ise haliyle yoluna taş koyar böyle bir tutum.

 

Daha net anlaşılması için örnek bir senaryo yapalım:

 

  •  Erdoğan elinde kuranla Allah Allah diyerek bir miting yapar.
  •  Kılıçdaroğlu: "Elinizde kuranla dilinizde Allah kelimesiyle bu halkı kandırabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz." der bir mitinginde.
  •  Erdoğan: "Görüyoruz ki elimizdeki kuran dilimizde Allah zikri birilerini rahatsız etmiş." der.

Ve bütün yandaş gazeteler, kanallar CHP'nin kurandan Allah sözünden rahatsız olduğu haberini yayar. Siyaset din odaklı radikalleşir. Nötr bir tutum izlemeye çalışan CHP zaten ip üzerindeki muhafazakar oylarını kaybeder ve muhafazakar olmayan kesimin oyları daha az olduğu için seçimi kaybeder.

 

Elimden geldiğince anlatmaya çalıştım umarım anlaşılmıştır.


tarihinde okuyan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, mirasyedi yazdı:

https://www.halkkitabevi.com/index.php?p=Products&q_field_active=0&ctg_id=&q=yılmaz+özdil&search=&q_field=&page=1

 

Yılmaz özdil yazdığın bu kitaplar halkın hangi sorunu çözüyor?

 

 

Onun bir yazar olduğunu unutuyorsun galiba, o bir ülke yöneticisi ya da bir belediye başkanı değil, bu sorunu akpli bir yöneticiye sorman lazım.

Ayrıca Yılmaz Özdil bir yazar olarak bu ülkeye hiç bir yazarın yapmadığı katkıyı yapmış, faşizmin zirvede olduğu bir dönemde çocuklar ve büyükler için özgürlükçü duyguları yeşerten, modern ve çağdaş bir ülke olmanın yolunu öğreten, Atatürkçü ve cesur bir yazardır. 

İşte aynı zamanda başlık konusu burada tekzip edilmiş oldu, halkçı, yurtsever ve aydın insanlarımıza sahip çıkılmadığının bir örneği, ona sahip çıkıp destekleneceğine sanki adam ülke yöneticiymiş gibi hesap soruluyor, yazdığı değerli kitaplar küçümseniyor.

Ülkeye hakim olan bu kafalardan umut bekleyeceğiz öyle mi? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Onun bir yazar olduğunu unutuyorsun galiba, o bir ülke yöneticisi ya da bir belediye başkanı değil, bu sorunu akpli bir yöneticiye sorman lazım.

Ayrıca Yılmaz Özdil bir yazar olarak bu ülkeye hiç bir yazarın yapmadığı katkıyı yapmış, faşizmin zirvede olduğu bir dönemde çocuklar ve büyükler için özgürlükçü duyguları yeşerten, modern ve çağdaş bir ülke olmanın yolunu öğreten, Atatürkçü ve cesur bir yazardır. 

İşte aynı zamanda başlık konusu burada tekzip edilmiş oldu, halkçı, yurtsever ve aydın insanlarımıza sahip çıkılmadığının bir örneği, ona sahip çıkıp destekleneceğine sanki adam ülke yöneticiymiş gibi hesap soruluyor, yazdığı değerli kitaplar küçümseniyor.

Ülkeye hakim olan bu kafalardan umut bekleyeceğiz öyle mi? 

Elinde bilgi ve güç olmayandan birşey beklenmez.

Güçlü ve bilgili olan kesimden beklenir.

Bu adam büyüklere masallar kitabı yazar ancak.

Toplumsal sorunlara değinme yok.

Hadis yazarları nasıl muhammed hakkında masal uyduruyorsa bu Atatürkçü kesimde Atatürk  hakkında masal uydurup duruyor.

Halk kitabevi hobi başlığı altında incik boncuk satıyor.
Bir tesbih satmadıkları kalmış.Atatürk ün imzasını tesbih  yapıp satsınlar. :)

Dini kitap satıyorlar zaten.

Aleviler  içinde Ali'nin kılıcı yerine Atatürk'ün kılıcını koysunlar.Ali resimli kolyeler yerine Atatürk resimli kolyeler.

Hobi başlığına başlığına bak birde Atatürk'ün çağdaş ülkeleri hedef gösterdeği  ülkelere bak.

Böyle incik boncuk mu satıyorlar.:)

https://www.halkkitabevi.com/hobi-1

 

 

 

 
58 Kayıt bulundu Toplam 3 Sayfa << < 1 2 3 > >>

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...