Jump to content

Birden fazla anlamı olan kelimeler...


Recommended Posts

Bazı safkan müslümanların, malum Arap tanrısının malum kitabındaki kelimelere dokuz doğurttukları hepimizin malumu.

Ben de bu ibret verici(!) alışkanlıktan esinlenerek, böyle bir konu açmaya karar verdim.

 

Bu eylemin bir yan etkisi de var: Kelime hazinemizi de zenginleştirmiş olacağız!
Aklımıza gelen ve birden fazla anlamı olan kelimeleri, tüm forum ahalisi olarak yazalım lütfen. İsteyenler açıklamasını da ekleyebilirler, üşenik ve tembel olanların sadece kelimeyi yazmaları da kabulümüzdür.

 

kıllanmak: TDK amcamıza ve bana göre bu kelimenın 3 anlamı var.
1. Kıllları çıkmak.
2. Bıyığı, sakalı çıkmak.
3. Şüphe etmek.

 

laflamak:
1. Söyleşmek, konuşmak.
2. Uzaktan, dokunacak söz söyleyip işittirmek.
3. Sözle sarkıntılık etmek.
Üçüncü anlamını bilmiyordum, TDK´ya bir borcum var. :D

 

inanmak:
1. Bir şeyi doğru olarak benimsemek.
2. Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek.
3. Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek.
4. Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek.
5. Kanarak aldanmak.
6. İman etmek.

Kaynak: TDK

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

aldanmak:
1. Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak.
2. Bir hileye, bir yalana kanmak.
3. Hayal kırıklığına uğramak.
4. Avunmak, oyalanmak.
5. Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak.

 

dogma:
1. Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.
2. Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas, inak.


Kaynak: TDK

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

eşek:

1. Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan, uzun kulaklı (Equus asinus).

2. Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa.

 

Kaynak: TDK

Dipnot: 2. şıkkı bilmiyordum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

mucize:
1. Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla tanrının iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık.
2. İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay.
3. İnsan aklının alamayacağı olay.
4. Olağanüstü, şaşırtıcı.

Kaynak: TDK
Not: Şimdiye kadar takdir ettiğim TDK´yı eleştirmek zorundayım, çünkü 1. şıkta tanrı yerine Arapların tanrısının ismini kullanmışlar.
Yakıştıramadım şahsen ancak dindar bir ülkenin sözlüğü de azıcık dindar olsun canım.:D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce çok yararlı bir başlık olduğunu belirteyim.

Lakin kelime, anlamlar ve anlamlandırmalar arasında uyumsuzluk ve daha da önemlisi tartışmalı olabileceğini hatırlatayım.

Zira anlamlandırmalar ne kadar Türkçe, ne kadar Türkçeye uygun olduğu ciddi bir dilbilim gerektirir.

Ayrıca anlamlandırmaları herkes kendi inanç ve ideolojisine göre değerlendirebilir ki, buna TDK de dahildir.

Üstelik TDK'nin kelime anlamlarını Türkçeden ziyade araplaşma eğilimi gösterdiği düşünülürse işin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır.

Örneğin bende 40 yıl önce yazılmış iki cilt halinde olan sözlüğün bugünkü TDK ile karşılaştırdığımda "Meğer biz arapça konuşuyormuşuk da haberimiz yokmuş" diyeceksin.

Bence TDK'yi çok da referans almamanı öneririm.

Bir başka örnek, Atatürk TDK'yi kurduğu sıralar kelimelerin Türkçe anlamını bulmak için ve bir tek kelime için günlerce tartıştıkları olmuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
18 dakika önce, bilgivehis yazdı:

Önce çok yararlı bir başlık olduğunu belirteyim.

Lakin kelime, anlamlar ve anlamlandırmalar arasında uyumsuzluk ve daha da önemlisi tartışmalı olabileceğini hatırlatayım.

Zira anlamlandırmalar ne kadar Türkçe, ne kadar Türkçeye uygun olduğu ciddi bir dilbilim gerektirir.

Ayrıca anlamlandırmaları herkes kendi inanç ve ideolojisine göre değerlendirebilir ki, buna TDK de dahildir.

Üstelik TDK'nin kelime anlamlarını Türkçeden ziyade araplaşma eğilimi gösterdiği düşünülürse işin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır.

Örneğin bende 40 yıl önce yazılmış iki cilt halinde olan sözlüğün bugünkü TDK ile karşılaştırdığımda "Meğer biz arapça konuşuyormuşuk da haberimiz yokmuş" diyeceksin.

Bence TDK'yi çok da referans almamanı öneririm.

Bir başka örnek, Atatürk TDK'yi kurduğu sıralar kelimelerin Türkçe anlamını bulmak için ve bir tek kelime için günlerce tartıştıkları olmuş.

 

Ne bileyim, bir yerden başlamak lazım diye düşünmüştüm.

Peki, internet üzerinden ulaşımı olan başka hangi sözlükleri tavsiye edersin?

En azından ikinci bir seçeneğim de olsa fena olmaz yani.

Ayrıca bu forumda cirit atan ve çokbilmişlik(!) yapan fanatik müslümanlara da, bu konu başlığında, ara sıra gönderme yapmaya da niyetim yok değil.:D

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

din:
1. Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet.
2. Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen.
3. İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü, kült.
4. C.G.S. sisteminde 1 gramlık bir kütlenin hızını saniyede 1 santimetre artıran güç birimi.
5. Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası.
6. İlmek.

Kaynak: TDK
Dipnot: Dördüncü, beşinci ve altıncı şıkları bilmiyordum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, kavak yazdı:

din:
1. Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet.
2. Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen.
3. İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü, kült.
4. C.G.S. sisteminde 1 gramlık bir kütlenin hızını saniyede 1 santimetre artıran güç birimi.
5. Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası.
6. İlmek.

Kaynak: TDK
Dipnot: Dördüncü, beşinci ve altıncı şıkları bilmiyordum.

Din
  • Ceza, ivaz.
  • İman ve amel mevzuu olarak insanlara Cenab-ı Hak tarafından teklif olunan Hak ve hakikat kanunlarının hey'et-i mecmuasıdır. Din, kâinatın, dünyanın hayatın ve insanın yaratılış gayeleri ve var oluş şekillerini açıklıyarak, onları mânasızlıktan ve abesiyetten kurtarır. İnsanların cemiyet hayatında barış içinde ve kardeşçe yaşamalarını sağlar, hakiki saadete ulaştırır. Dinin zayıfladığı cemiyetlerde ırkçılık ve ihtilâlci ideolojiler yayılır. Milletin birlik ve dirliği bozulur.
  • Cenab-ı Hakk'ın Dergâh-ı Uluhiyyetine kulluk edasına vesile ve medar olan ibadet, İslâm, şeriat.
  • Millet.
  • Âdet, hâl, siyaset.
  • Hesab.
  • Kahr, galebe, istilâ.
  • Mâlik olmak. Aziz olmak.
  • İtaat etme. Verâ, takvâ. Mâsiyet ve ikrah ve hizmet.
  • Hüküm, kazâ ve ihsân.
  • Bir şeyi âdet eylemek, de'b.
  • Siret ve tarikat.
  • Tedbir ve tevhid.
  • Melik, mülk.
  • Birisini hoşlanmadığı şeye sevketmek.
  • Ist: Allah ile kul ve kullar arasındaki münasebetleri tanzim eden nizam.
Din (Dyne) Fr. Fiz: Bir gramlık bir kütlenin hızını, saniyede bir santimetre artıran kuvvet ölçüsü.

 

http://www.osmanlicaturkce.com/?k=din&t=%40

 

osmanlica sözlükte daha çok anlamı var. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

hayvan:

1. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık.

2. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

3. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz.

4. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık

 

Kaynak: TDK

Dipnot: 3. şık bana biryerlerden tanıdık geliyor, ama nereden acep?:D

Link to post
Sitelerde Paylaş

ilkel:

1. İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif.

2. Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif.

3. Basit, karmaşık olmayan.

4. Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad.

5. Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz.

6. Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif.

 

Kaynak: TDK

Dipnot: 4. şıktan haberim yoktu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

değnek:

1. Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa, çomak.

2. Değnekle atılan dayak.

 

Kaynak: TDK

Dipnot: Bu şirin kelime, sağ gösterip sol vurmaya yeltenen safkan müslümanlara gelsin!

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
mezhep:

1. Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri.
2. Anlayış, görüş.
3. Öğreti.

Dipnot: Bir de "mezhebi geniş" diye bir deyim var.
Anlamı da şu: Namus konusunda aşırı hoşgörülü davranan (kimse), geniş mezhepli. image.gif.46f575531f9c5843c84ec111b8e1d0c4.gif:D

Kaynak: TDK
Link to post
Sitelerde Paylaş

maskara:

1. Eğlendirici, sevimli, güldürücü, soytarı, hoş (kimse).
2. Karnaval maskesi.
3. Rimel.
4. Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse).

Kaynak: TDK

Dipnot:
Rimel: Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...