Jump to content

R.T.ERDOGAN DiYORKi


Recommended Posts

Iste böyleee,

                     R.T.ERDOGAN  diyorki.

Canlı Yayın
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Arama  
 
Recep Tayyip Erdoğan

Erdoğan koronavirüse karşı 100 milyar TL'lik destek paketini açıkladı: En düşük emekli maaşi 1500 tl,oluyor.

Sputnik Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerine karşı 100 milyar TL'lik ekonomik destek paketini açıkladı. Erdoğan bazı sektörlerde SGK ve KDV ödemelerinin 6 ay ertelendiğini, nakit akışı bozulan firmaların kredi ödemelerinin 3 ay ötelendiğini ve en düşük emekli maaşının 1500 TL'ye yükseltildiğini duyurdu.

-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyayı etkisi altına alan ve binlerce kişinin ölümüne neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerine karşı hükümet olarak hazırladıkları, 100 milyar TL hacmindeki ekonomik destek paketini açıkladı.

-

Sözlerinin başında salgınla ilgili olarak "İnsanlık tarihi boyunca her dönemde salgın hastalıklar ve tabii felaketler çok ciddi can kayıplarına yol açmıştır. Tarih kitaplarında, Avrupa nüfusunun üçte biri ile üçte ikisi arasında bir bölümünün ölümüyle sonuçlanan salgın hastalıklardan söz ediliyor" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

  • Aynı şekilde kendi tarihimizde de, İstanbul nüfusunun yarısına yakınının hayatını kaybettiği salgınlarla ilgili bilgilere rastlıyoruz. Dünyada ağır sonuçları olan salgınlar, aynı zamanda büyük siyasi, sosyal, ekonomik dönüşümlerin de tetikleyicisi olmuştur. Osmanlı'nın Avrupa’yı fethi ve Rönesans başta olmak üzere, insanlık tarihine damga vuran pek çok hadisede, bu sürecin izlerini görmek mümkündür.
  • -
  • Yakın zamanda da dünyamız, 2002 yılında SARS
  • ve 2012 yılında MERS adı verilen salgın hastalıklarla mücadele etmişti.
  • Ayrıca dünyamız, 2009 yılındaki domuz gribi,
  • 2014’teki Ebola salgını,
  • 2016’taki Zika virüsü gibi tehditlerle yüzleşmişti.
  • -
  • Koruyucu sağlık ve tedavi hizmetleri ile ilaç sektöründe yaşanan gelişmeler, virüs salgınlarının eskisi kadar büyük can kayıplarına yol açmasının önüne geçmektedir. Nitekim, şu anda dünyada insan ölümlerine yol açan hastalıklar arasında, bu tür salgınların payı oldukça düşüktür. Ancak, önüne geçilmediği takdirde, salgın hastalıkların kitlesel ölümlere yol açma tehlikesi hala vardır. Bunun için de her türlü salgın hastalığa karşı hızlı ve etkin önlemler alınması gerekiyor.
  • -
  • Son aylarda hep birlikte şahit olduğumuz gelişmeleri bu perspektiften değerlendiriyoruz. Yaşadığımız sürecin insanlık üzerinde ne gibi sonuçlar ortaya çıkartacağını henüz bilemiyoruz. Sanayileşme, ardından gelen teknoloji ve bilgi devrimleri ile şekillenen bugünkü dünyanın nasıl bir geleceğe evrileceğini kestirmek zordur. Ancak, artık hiçbir şeyin eskisi gibi gitmeyeceği, gidemeyeceği de açıkça ortadadır. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye’nin, bu fotoğraf içinde avantajlı bir yerde durduğuna inanıyorum.

'Batı ülkeleri vatandaşını adeta sahipsiz bırakmıştır'

Erdoğan, sözlerinin devamında bazı Avrupa ülkelerini eleştirdi. "Son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde, hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır" diyen Erdoğan, devamında "Ülkemizin uyguladığı dengeli politikalar, bir yandan özel sektörün üretim gücünü desteklerken, diğer yandan eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlardaki hizmetlerin kamu garantisiyle kesintisiz sürmesini sağlamıştır. Batı ülkeleri ise yıllarca tüm temel kamu hizmetlerini, görünüşte özel sektöre terk ederek, ama aslında başından savarak, vatandaşını adeta sahipsiz bırakmıştır" ifadesini kullandı.

-

Erdoğan şunları kaydetti:

  • Daha düne kadar liberalizmin en hararetli savunucusu olan kimi Avrupa ülkeleri, bugün hastaneleri ve diğer kimi temel hizmet kurumlarını devletleştirmeye başladı. İnsan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan kimi ülkelerin de, salgını kendi haline bırakarak, “ölen ölür, kalan sağlar ile devam ederiz” anlayışıyla hareket ettiğini görüyoruz.
  • -
  • Kriz derinleştikçe, bu tür tartışmalar da artacaktır. Yaşadığımız süreci, gerisindeki bu derin arka planı ve belirsiz geleceği göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bir yandan önümüzdeki sorunun çözümü için gayret edecek, diğer yandan da geleceğimizi en güçlü şekilde inşa etmenin mücadelesini vereceğiz.
  • Bugün itibariyle, dünyada Kovid-19 hastalığı teşhis edilen kişi sayısı 200 bine, bu hastalıktan dolayı ölen kişi sayısı ise 8 bine yaklaşmıştır. Hastalık teşhisi konanlardan 80 bini iyileşirken, kalanlarının tedavisi sürmektedir.

'Lise ve üniversitelere giriş sınavını ileri bir tarihe ertelemeyi gündemimize alabiliriz'

Erdoğan, tedbir kararlarını açıklamadan önce bugün 20 bin öğretmenin atamasının yapıldığına dikkati çekti ve gelişmelere göre lise ve üniversitelere giriş sınavının ileri bir tarihe ertelemeyi gündemlerine alabileceklerini kaydetti.

'Adeta 'virüs ülkemize gelmekte niye geç kaldı?' diye dizlerini dövenler, yalan haberlerle milletimizin moralini bozmaya çalışanlar oldu'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte yaşanan bilgi kirliliğini de eleştirdi. "Elbette bu süreçte, adeta 'Virüs ülkemize gelmekte niye geç kaldı?' diye dizlerini dövenler, yalan haberlerle milletimizin moralini bozmaya, kaos çıkarmaya çalışanlar da çıktı" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

  • Ama milletimizle birlikte, ülkemize yönelik her saldırıyı nasıl dirayet ve kararlılıkla göğüslemişsek, bu sıkıntıyı da aynı şekilde karşıladık.
  • -
  • Ellerini ovuşturarak bu virüsün ülkemizi esir almasını bekleyen muhterislere aradıkları fırsatı vermedik, vermeyeceğiz. Hem güvenlik güçlerimiz, hem adalet teşkilatımız, hem de milletimiz bu tür provokasyonlara karşı teyakkuz halindedir. Hep söylediğimiz gibi Türkiye’nin en büyük gücü birliğidir, beraberliğidir, kardeşliğidir. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, bu sıkıntılı süreci de, bırakınız tökezlemeyi veya yıkılmayı, daha da güçlenerek atlatacağımıza tüm kalbimle inanıyorum.

'En çok hassasiyet göstermemiz gereken husus, bireysel temizliğimiz ve sosyal mesafemiz'

Alınan ve tavsiye edilen tedbirlerin tamamının toplum sağlığını koruma amaçlı olduğunu belirten Erdoğan, bu salgından korunmanın en iyi yolunun herkesin kendi kendine alacağı tedbirler olduğunu kaydetti.

"Hiç kimse, bencilliği veya özensizliği sebebiyle, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atma hakkına sahip değildir. Toplumun tamamının sağlığı ve huzuru için bireyler olarak her birimizin fedakârlıkta bulunma sorumluluğu vardır" diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

-

  • Bugün bize düşen görev de, gereken her türlü tedbiri alarak, takdiri Allah’a bırakmaktık.
  • İşte bu anlayışla, ülkemizin de maruz kaldığı bu virüs tehdidinin en kısa sürede bertaraf edilmesi için devlet olarak tüm imkânlarımızı seferber ettik. Bu süreçte en büyük görev, fert fert milletimize düşüyor. Milletimin her bir ferdinden ricam, Kovid-19 tehdidi geçene kadar, mümkün olduğu kadar evlerinden çıkmamalarıdır.
  • -
  • Kontrol altında tutamayacağımız her türlü temas, bizi virüs taşıyıcısı haline getirebilir. Kendimiz zarar görmesek de, taşıdığımız virüsü, Allah muhafaza, sevdiklerimize bulaştırarak, hastalanmalarına, hatta ölümlerine yol açabiliriz. Sosyal mesafeyi ne kadar korur ve sosyal hareketliliği ne kadar azaltırsak, virüsün yayılma hızını, dolayısıyla yol açtığı tehdidi o derece düşürürüz.
  • -
  • Toplu ulaşım araçları ve kapalı mekânlar başta olmak üzere, insanların çok yakın mesafede bulundukları, ortak kullanıma açık her yer, virüsün potansiyel yayılma alanlarıdır. Herhangi bir şekilde virüse maruz kalmış tek bir kişinin, ikazları dinlemeyip, gereksiz yere dışarıda dolaşması halinde, gün içinde yüzlerce kişiye bunu bulaştırma ihtimali vardır. Hâlbuki vakit, gönlümüzce gezme değil; tedbir, tefekkür, tevekkül, okuma, dinginlik vaktidir. Vakit; yapabileceğimiz her şeyi evimizden yapma, dış dünya ile fiziki irtibatımızı asgariye indirme vaktidir.
  • -
  • Dünyadaki diğer ülkeler gibi Türkiye’deki tedbirler de, salgın riski ortadan kalkana kadar geçici olarak uygulanacaktır. Açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edersek, evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz. Bu süreçte en çok hassasiyet göstermemiz gereken husus, bireysel temizliğimize ve diğer insanlarla olan mesafemize dikkat etmektir. Bilim insanları, Kovid-19 virüsüne karşı en etkili tedbirin temizlik olduğu konusunda hemfikirdir. Hem inancımızda, hem kültürümüzde, kalp temizliği yanında vücut temizliği, hane temizliği, çevre temizliği de çok büyük önem taşır.
  • -
  • Temizliğin imandan geldiği öğüdüne uygun şekilde, günde 5 vakit elini, yüzünü, ağzını-burnunu, kollarını, başını, ayaklarını yıkayan kişi, İslami olarak da, tıbbi olarak da en ideal temizliği yapan kişidir. Kültürümüzde musafahalaşmak, sarılmak, küçüklerin yüzlerinden, büyüklerin ellerinden öpmek elbette önemli bir yer tutar. Zira sevgisini dokunarak göstermeyi seven bir milletiz. Ancak, yaşadığımız süreç, bir müddet buna ara vermemizi gerektiriyor.
  • -
  • İşlerine giden vatandaşlarımız, mesai bitimiyle birlikte hemen evlerine dönmeli, kapıdan girer girmez de, kimseyle temas etmeden ilk iş sabunla ellerini, yüzünü yıkamalıdır. İster kamu, ister özel olsun tüm iş yerlerinde de virüsün yayılma ihtimalini en aza indirecek tedbirlerin tamamı alınmalıdır. Çocuklarımızdan, dışarıya çıkmadan evde kitap okuyarak, derslerine çalışarak vakitlerini değerlendirmelerini istiyoruz.

'65 yaş üzerindeki tüm yaşlılarımıza koruyucu maske ve kolonya dağıtacağız'

  • En büyük risk grubunu oluşturan yaşlılarımızın, sadece evden çıkmamakla yetinmeyerek, bir süre, ailenin dışarıyla irtibatı olan diğer fertleriyle de mesafeli şekilde hayatlarını sürdürmeleri daha doğru olacaktır. Kimi Avrupa ülkelerinin, dezavantajlı grupları, özellikle de yaşlıları adeta gözden çıkartan anlayışlarına asla katılmıyoruz.
  • Tam tersine bizim kültürümüzde, yaşlılarımızı el üstünde tutmak, dünya ve ahiret saadetinin temel şartlarından biri olarak kabul edilir. Bunun için yaşlılarımızı koruyacak ve kollayacağız.
  • Bilim Kurulumuzun önerisiyle, önce İstanbul ve Ankara’da başlatılacak bir çalışmayla, 65 yaş üzerindeki tüm yaşlılarımıza koruyucu maske ve kolonya dağıtacağız.
  • -
  • Yalnız yaşayan 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasında, devlet kadar, yakınlarına ve komşularına da görev düşüyor. Bu insanlarımıza hep birlikte yardımcı olarak, süreci suhuletle geçirmelerini temin etmeliyiz.
  • -
  • Kamu bankalarımız 76 yaş üzeri emeklilerimizin maaş ödemelerini, isterlerse evlerinde yapacaklar. Huzurevlerimizdeki doktor sayısını da artırarak, yaşlılarımızın sağlığını daha yakından takip edeceğiz.
  • -
  • Bir diğer önemli konu, sağlık sistemimizi güçlü bir şekilde ayakta tutmaktır. Bunun için, sağlık kuruluşlarımızın üzerine binecek yükü hafifletmemiz gerekiyor. Vatandaşlarımızdan, hayati olmayan sağlık sorunlarına, mümkün olduğu kadar aile hekimleri vasıtasıyla çözüm aramalarını özellikle rica ediyorum. Unutmayınız, salgın hastalık durumlarında hastaneler, aynı zamanda virüs bulaşma ihtimali en yüksek yerler haline gelmektedir.
  • -
  • Yüksek ateş,
  • kuvvetli öksürük
  • ve nefes darlığı gibi hastalık belirtileri ortaya çıkan vatandaşlarımız ise, paniğe kapılmadan, öncelikle Sağlık Bakanlığımızın ALO 184 hattını aramalıdır. Buradan yapılacak yönlendirmeye göre hareket edilmesi halinde, sağlık kurumlarımızdan en yüksek verimle istifade edebiliriz. Bu vesileyle takdire şayan bir fedakarlıkla ve sabırla görev yapan tüm sağlık personelimize şükranlarımı sunuyorum.
  • -
  • Yaşadığımız bu kritik süreçte, gıda, temizlik, su, iletişim ve diğer temel ihtiyaçların kesintisiz devam ettirilebilmesi için üretimden lojistiğe kadar her türlü tedbiri aldık, alıyoruz. Kovid-19 hastalığına karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarını da tüm hızıyla devam ettiriyoruz. Ar-Ge çalışmalarını yürüten Sanayi ve Teknolojimiz Bakanlığımız, bu konudaki tüm önemli araştırmacıları ve kurumları bir araya getirdi. Tanı kiti konusunda çok iyi bir üretim potansiyelimiz var.
  • -
  • Önceki gün
  • Almanya,
  • Fransa
  • İngiltere liderleriyle, dün de
  • İtalya Başbakanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde, ülkemizin bu salgın hastalık konusunda muhataplarına yapabileceği katkıları da ele aldık.
  • -
  • Salgın ilk başladığında Çin’e de tıbbi malzeme desteği vermiştik.
  • -
  • Aynı şekilde Türkiye olarak biz de bu ülkelerin tecrübelerinden istifade edeceğiz.
  • -
  • Ülkemizin bayrak taşıyıcı kurumu olan Türk Hava Yolları, hem dünyanın çeşitli yerlerindeki vatandaşlarımızın ailelerine kavuşturulması, hem de kargo taşımacılığını kesintisiz sürdürerek temel ihtiyaçların karşılanması konusunda çok büyük gayret gösterdi.
  • Krizden en çok etkilenen kuruluşların başında gelen Türk Hava Yollarımıza da gereken desteği vereceğiz.

'Gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışan bir ülke konumundayız'

Bu dönemde Türkiye'nin, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışan bir ülke konumunda bulunduğunu vurgulayan Erdoğan,

-

"Hindistan borsasının yüzde 18,

Japonya’nın yüzde 20,

Amerika’nın yüzde 21,

İngiltere’nin yüzde 22,

Almanya’nın 26,

İtalya’nın yüzde 32 değer kaybettiği 28 Şubat-16 Mart tarihleri arasında, bizim kaybımız yüzde 17’de kaldı" bilgisini verdi.

-

Erdoğan, TL'nin de gelişmekte olan ülkelerinden hepsinden daha iyi direnç gösterdiğini ifade etti.

'Merkez Bankamız, ihracatçımız için de çok önemli uygulamalar başlattı'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dün piyasalar için çok önemli bazı adımlar atarak likitide sıkıntısı yaşanmayacağının ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, şu bilgileri verdi:

  • Bu kapsamda Merkez Bankamız, ihracatçımız için de çok önemli uygulamalar başlattı. Nisan, mayıs ve haziran ayı vadeli açık reeskont kredi anapara ve faiz ödemeleri ekim, kasım ve aralık aylarına ertelenerek, azami vade 1 yıl uzatıldı. Nisan, mayıs ve haziran aylarında vadesi dolan reeskont kredilerinin taahhüt kapama süresi de yine 1 yıl uzatıldı. Böylece, ihracatçımız bu süreçteki belirsizliği böylece rahat bir şekilde atlatabilecek. En büyük önceliğimiz üretim ve istihdamın sekteye uğramamasıdır. İnşallah bu süreçten, kamu-özel sektör dayanışması ile daha da güçlenerek çıkacağız.
  • -
  • Birazdan açıklayacağımız paketteki imkanlardan istifade edecek firmalar için ön şartımız, istihdam kaybına yol açmamalarıdır. Finansal kurum ve kuruluşlarda kredi limiti olan firmaların, likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması, ayrıca kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi önemlidir.
  • -
  • Finans kuruluşlarından, bu ortamda istihdamın muhafazası ve ekonomik büyümenin  sürdürülmesi için kredi şartlarının esnetilmesine yönelik adımlar bekliyoruz. Tüm finans kuruluşların; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma uygulamalarından özenle kaçınmasını istiyoruz.
  • -
  • Bunun yanında, kurumsal firmaların, KOBİ’lerin, bireysel kesimin, geçici iş ve ciro kaybı veya benzeri nedenlerle gelir kaybı yaşayanların, kredi borçlarıyla ilgili taksit, öteleme, yapılandırma, düzenleme taleplerine süratle ve olumlu cevap verilmelidir. Türkiye Bankalar Birliği'nin bu konuda aldığı tavsiye kararına, tüm finans kuruluşlarının uyacağına inanıyoruz.

'Toplamda 100 milyar liralık bir kaynak setini devreye sokuyoruz'

Erdoğan, koronavirüs salgınının etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık bir kaynak setini devreye soktuklarını belirterek, aldıkları tedbirleri şöyle açıkladı:

  1. Perakende, AVM, Demir-Çelik, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro, Konaklama, Yiyecek-İçecek, Tekstil-Konfeksiyon ve Etkinlik-Organizayon sektörleri için Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemelerini 6’şar ay erteliyoruz
  2. Konaklama vergisini kasım ayına kadar uygulamayacağız.
  3. Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemelerini nisan, mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle erteledik.
  4. İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranını yüzde 18’den yüzde 1’e indiriyoruz.
  5. Kovid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay öteleyecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlayacağız.
  6. İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği vereceğiz.
  7. Bu dönemde işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının, Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemelerini 3 ay süreyle ve faizsiz olarak erteleyeceğiz.
  8. Kredi Garanti Fonu limitini 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartacak, kredilerde önceliği gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere vereceğiz.
  9. Vatandaşlarımız için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketleri devreye alınmasını teşvik edeceğiz.
  10. 500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartacak, asgari peşinatı yüzde 10’a düşüreceğiz.
  11. Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu düşülmesini sağlayacağız.
  12. Stopaj gibi kaynağında yapılan kesintilerin ödemelerini içeren içeren muhtasar beyannamelerin sürelerini 3 ay erteliyoruz.
  13. Asgari ücret desteğini devam ettireceğiz.
  14. Mevzuatımızdaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hale getirilmesini temin edeceğiz.
  15. Kısa Çalışma Ödeneği'ni devreye alacak, bundan faydalanmak için gereken süreçleri kolaylaştırılacak ve hızlandırılacağız. Böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verirken, işverenlerin de maliyetini azaltmış olacağız.
  16. En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükseltiyoruz.
  17. Emeklilerin bayram ikramiyesini nisan ayı başında ödüyoruz. Yine emeklilerimizin maaş promosyon ödemelerinin de, şubelere gitmelerine gerek kalmaksızın, doğrudan hesaplarına yatırılmasını sağlıyoruz.
  18. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayırıyoruz.
  19. İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresini 4 aya çıkartıyoruz.
  20. Küresel tedarik zincirlerindeki aksama ihtimaline karşı hem üretimde, hem de perakende de belirlediğimiz önceliklere göre alternatif kanallar geliştireceğiz.
  21. Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılarımız için, sosyal hizmet ve evde sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programını devreye alıyoruz.----------------------------------------------------------------------------------------Tolonbey:Aciil olarak bekledigimiz KORONA virüsüne iLAC vede ASI bir an önce bunun bulunduguunu DUYMAK istiyoruz.Bunlar en kisa zamanda ACiL olarak bulunursa AKP bir 17 yil daha iktidari garantiler SANIRIM.KORANA virüsüne Cinden sonra ILK tam etkkili savas acan  TÜRKIYEYi kutluyorum.Karsi cikanlarida KITLARIM  :-))) Dedeniz Tolonbey  .      
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 40
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Iste böyleee,

                      Tüyler ürperten  KORONA virüsü heberi.

  1. * Üçüncü dalga ise 693 günden başlayıp 1052 güne kadar uzayabilecek. * Bu da 26 milyon kişiyi etkileyecek. * Bazı kişiler iki ya da üç dalgadan da etkilenmiş olacak.

  2. Dünyayı etkisi altına alan ve Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan corona virüsü belirtileri merak ediliyor. Gündemde en çok aranan başlıklar arasında yer alan corona belirtileri ...

  3. www.cumhuriyet.com.tr/haber/koronavirus-hangi-ortamlarda-kac-saat...

    Koronavirüs hangi ortamlarda kaç saat yaşıyor? Koronavirüsün bazı yüzeylerde 3 güne kadar yaşadığını ifade eden Dr. Halit Yerebakan, hangi ortamlarda kaç saat yaşadığını söyledi.

    Tolonbey dedeniz

 


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, tolonbey yazdı:

Tolonbey:Aciil olarak bekledigimiz KORONA virüsüne iLAC vede ASI bir an önce bunun bulunduguunu DUYMAK istiyoruz.Bunlar en kisa zamanda ACiL olarak bulunursa AKP bir 17 yil daha iktidari garantiler SANIRIM.KORANA virüsüne Cinden sonra ILK tam etkkili savas acan  TÜRKIYEYi kutluyorum.Karsi cikanlarida KITLARIM  :-))) Dedeniz Tolonbey  .  

 

Türkiye virusla mücadele konusunda berbat Tolonbey. Tayyip ve çetesi, bu pandemi bittikten ve gizlenen rakamlar doğru biçimde ortaya çıkarılıp istatistikler düzeltildikten sonra "Cinayete teşebbüs" suçuyla yargılanmalı.

 

Bu adamlar, bundan on yıl önce de söylediğimiz gibi halkın sağlığını bırak, hayatını da zerre kadar umursamaz, ellerinden gelse hepimizi teker teker vurup öldürür, eğer öyle gerektiğine inanırsa. 

 

Bu adamlar halkı maskesiz bıraktı. Sağlık çalışanları bakımsız kaldı, hala da öyle. Hastanelerin durumu korkunç. 

Türk halkı beş parasız evine mahkum oldu, elinden tutan bir devleti yok. Bu açıklamaların hepsi yalan dolan fakir fukara için. Dünyanın en dandik ülkelerinin devletleri bile hiç değilse bir iki ay elektrik, doğal gaz faturalarını ödemeyi durdurdu (erteleme değil, fatura kesmeme şeklinde), bizimkiler halka kredi satmaya çalışıyor. Çaresizlikten krediye başvuranlara kredi bile vermiyorlar.

 

Şu dönemde beş kuruş vermeyip, fakire tek kuruş destek olmayıp üstüne bir de para dilendi bu adam. Daha geçen gün "Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, bir kırk milyar dolar daha harcarız" diyen, Kanal İstanbul gibi paraya yutacak bir proje için kavga edip ille de yapacağını söyleyen adam bu.

 

Devlet, böyle zamanlarda halkına destek olur, en önce fakirini düşünür, en azından elektrik, doğalgaz vb faturaları kestirmez, küçük esnafın kirasına destek olmak için çaba gösterir vs. Bunların hiçbirini yapmadığı gibi, halktan para topladı. Ve elinde patladı.

 

AKP çok pis sınıfta kaldı bu süreçte. Vaka sayısını da ölü sayısını da saklayıp habire "Aman da biz Avrupa'dan iyiyiz, çok iyi kontrol altına aldık" deyip duruyor. Bilim Kurulu kurdular, iyi güzel, bizim destekleyeceğimiz bir şey bu ama onları da dinlemiyorlar. Bilim Kurulu durumumuzun berbat olduğunu ilk elden bildiği için sokağa çıka yasağı ilan edin deyip duruyor, onları da dinlemiyor. Daha da kötüsü, medyadaki köpekleri bilim kurulunu kötülüyor, Tayyip Erdoğan'ı düşürmeye çalışmakla suçluyor.

 

Siz A Haber'e, ATV'ye falan fazla doz maruz kalmışsınız herhalde...

Daha çok şey yaptılar ve yapıyorlar da ilk aklıma gelenleri, belki de en önemsizleri yazdım.

 

Bu dönemde AKP'yi, Tayyip'i ve Sağlık Bakanı'ndan iyi niyet beklemek ve iyi işler yaptıklarını söylemek gaflettir Tolonbey. 

Bu adamlar dinci. Hain. Katil ruhlu adamlar hepsi. Bunlardan bu halka iyi bir iş gelir mi? Bu adam hastalık bizde yayılmaya başladığı sıra, doktorlarımız maske yok, tanı kiti yok, hiçbir şey yok diye ağlarken 500 bin tanı kitini Amerika'ya satmış adam. Oluk oluk maske satmış adam bu. Bu işi inanılmaz biçimde ticarete çevirdi.

 

Siz, Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları şahane işler yaparken, millet onlara bağışlar yaparken onları da durdurduğunu, hesaplarına el koyduğunu biliyor musunuz? Sonra da onların yöntemlerini taklit edip millete satmaya kalktı bu dinci.

 

AKP'liler bile tiksindi, savunamıyor da size ne oluyor, onu da anlayan beri gelsin.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleee,

                      TÜRKATEIST,Ben AKPnin yaptiklari yanlislarida dogrularida biliyorum marah etme,Sen chp nin eski Istanbul belediye baskanligini nasil yaptigini biliyormusun?Tek klimeyle FELEKETTi.Bu yüzden chp Istanbul belediye baskanligini kaybettiBasbakanliginida kaybetti.Almanyadan istanbula damada gittik bir iki hafta kalalim deye.Birde ne görelim IIstanbul tam bir CÖPLÜK olmustu.Musluklardan su yerine ZIFT akiyordu.Evin ici su bidonlariyla dolu.Istanbulun su islerine bakan Adam sekreteriyle avustralyaya gitmis orda kiristiriyordu.Istanbullu su diye kivraniyordu.Istanbulun icinden  gecen derelerden ZiFT akiyordu.Balediye baskanida suisleri müdürü gibi,hanimi oldugu halda kiristirdigini duyuyordum.Istanbul bogazinin suyuda cöple zifle su rendini kaybetmisti,.Istanbulda fazla kalamadik 3 üncü günü Egeye uctuk.

                      Erdoghan belediye baskani olduktan 3 ay sonra istanbula uctukku,istanbul degismeye baslamis istanbulun ici dereleri,denizinin reendi aslina dönmeye baslamis.Semtlere sipor alanlari kurmaya basladilar.Dev borularla istanbula suu getirdiler.Senin NURETTIN baskanda hem istanbulun AGZINA sicti.hemide kendi partisinin.Eger belediye baskanliginda yaptiklarini HÜKÜMETTEDE yapsaydi AKP hep tepede olurdu.Ama ya yapmadi yada yapamadi.Onun yüzünden büyük sehirlerde tekrar chp belediye baskanligini kazandi.Hemserim imamoglunu görecez.Simdiye Kadar bir yanlis yapmadi sanirim bundan sonrada yapmaz.Evetttt CHPnin yanlislari cooktur.AKPninde hükümette yanlislari cokta bu KORONA virüsünde uyanip erken tedbir almasiyla halkin ilgisini tekrar cekmistir.--------------------------------------------------------------------------------------------------------Ismett Atatürkün kurdugu iki Ucak fabrikasini kapatmakla haalka olan zitligiyla,zenginlerin yanlarinda oturmakla halkin CHP sevgisini kaybatmistir.Karakola giden vatandas idter hakli olsun istersede haksiiz SOPAYI yerdi.

Babam küyün hocasiydi Adalet partisine üye olmaya gidiyorum basima birsey gelirse size haber veriyorum dediydi.Camiye VAKFEDiLEN tarlalari caminin elinden aldiydi CHP.Sen kim oluyorsunda yasayla camiye verilen tarlalari caminin elinden aliyorsun.AATATÜRK Ismet Kadar bilmiyormuydu caminin elinden kisilerin vakfettigi mallari almayi.Ama Adam Diktator olmadigi icin halkini sevdigi icin HALKA ters hicbirsey yapmamistir.Ama Ismet tam bir diktatordu.Bu nedenle TÜRK halki ona söyle demistir

GELDi  iSMET

KESiLDi  KISMET.

                   Sanirim 1947 de amarikaynan yaptigi egitim anlasmasini billiyorsunuzdur.Türkiyeyi egitimde aamarikaya teslim etmisti.

Isterseniz o anlasmayi burayada tasiyabilirim.

Ben demiyorum AKP sutten cikmis AK PAKTIR ama CHPyi ben cok iyi tanirim.Ismet iNGiLiZ mandaligini isteyen bir kisidir.Ülkeye haliyle faydasida olmustur tabi.CHP zamaninda cocuktum.CHP yetkilileri nerde bir beraberik olursa orda kurardilar icki masalarini.Onlar sarap,raki icerken en dipdeki halk cay bulup icemiyordu.Ben sabahlari evimizin bitisiginde bir bag vardi.Orda ayva fidanlari vardi.onlarin kabuklarini soyup getirip demlige koyup cay olarak iciyorduk.Halka cay yok ama CHPnin en altindakilere bile sarap raki istemedigin Kadar.

                Birgün bizim köye nahiye mürürü gelir.Muhtar köyde birgece kalacak köyün misafir hanesinde müdüre 4 sise sarap verir gece icsin deye.Adam saraplari icer misafir hananin tuvaleti olmadigindan bosalan siseleri isiyerek doldurur.Sabah erkende kalkar gider.Köyün bekcisi misafir hanaya gider odayi düzeltmeye.Bakarki siseler dolu.Bekci derki bu hiyar bu saraplari icmemiz.Sisenin birini alip kafaya dikerki Adam iseyip doldurmus siseleri.atatürkde iciyordu ama Atatürk halkla kucak kucagaydi.Ismet gibi halki bespara etmez görmüyordu.Atatürkün isi gücü halka birseyler vermekti.

Tolonbey

Link to post
Sitelerde Paylaş

tolon dede bu hatırların tarihi vesikadır 

ya bir belgesele dök ya anılarım diye kitap yaz

bende size Atatürkü hatırlar mısınız diyecektim

profilde 1937 yazıyor yani vefatında 1 yaşında idiniz ne hatırlayacaksınız diye vazgeçtim:)

ancak pederiniz ve pederinizin pederi hem savaşları hem osmanlı son zamanlarını hemde gazi mustafa kemali görmüş ismet paşayı yaşamış adamlardır

onların anlattıları da tarihi belgedir

 

misal pederiniz Atatürkü hatırlar mı anlatıkları var mı? veya savaşları?

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Siz A Haber'e, ATV'ye falan fazla doz maruz kalmışsınız herhalde

Herhaldesi fazla.

 

Daha önceki "süreci iyi yonettiler" gibi açtığınız başlığa birkaç şey yazmıştım fakat yazdıklarımı es geçip farklı başlık açarak aynı şeyi söylüyorsunuz. 

Tolonbey bu olmuyor yalnız. 

 

Bak yeni ve basit bir şey. 

Millet işsiz kaldı, kira ve faturalar sıkıştırmaya başladı vatandaşı fakat evde kal demekten başka tek yaptıkları şunlar 

1= 65 yaş üstüne kolonya göndereceğiz

- nette gördüm bazılarına gitmiş. 400ml gibi bişe hepi topu 18TL lik bir kolonya için ülkeyi ayağa kaldırdılar dünyada ilk diye. Yahu arkadaş seni kıskandığını iddia ettiğin ülkeler binlerce dolar eşliğinde destekler yardımlar yaparken 18TL ye alınabilecek kolonyayı 1 ayda hala her 65 yaş üstüne ulaştıramamışlar ama hava atıyorlar. Hani bize hala gelmedi??? Bunu bile beceremedi hepi topu 18TL lik bir kolonya

 

2= Maske satışı yasaklandı. TV de marketlerde orda burda bedava olacak gibi lense ettiler ama marketler ve eczaneler maske yok diyor. içeriye de almıyorlar masken yok diye. Satın alamıyorsun veren de yok ama maskesiz çıkar isen cezayı kesiyorlar.Kendileri yollayacakmış ama muhtemelen o da haftalar belki de aylar sonra ulaşacak. Hepi topu haftada 5 maske n11 den alsan bile 2,5TL den satılıyordu. 12,5TL eder. 

 

Gerçekten sizi anlamıyorum. Sağlık çalışanları videolar atıyor maske yok diyor ama adamlar TV lerde sağlık çalışanların tüm ihtiyaçlarının tam olduğunu söyleyip hava atıyorlar ve bunu yaparken Sağlık çalışanlarını susturuyorlar. Adamlar rakamları açıklıyor, rakamlar vakaların arttığını gösterir iken vaka sayısı yüzde 20 den 15 e düştü diyorlar. Yahu rakam önümüzde neyin yalanı bu. 

Gelişmiş refah düzeyi bizden kat kat iyi olan sağlıklı toplumlardan bile kat ve kat daha düşük ölüm oranlarımız var ama kimse de demiyor ki bu nasıl olabilir. 

 

iyi yönetilen hiç bir şey yok Tolonbey. Size davulun sesi uzaktan hoş geliyor çünkü Size gelen davulu çalan bütün davulcular Kendi Kalemleri. Tek tük arada Cesaretini toplayıp veriler ile eleştiren ve gerçekleri söyleyenleri anında susturuyorlar. Muhtemelen bizim yazabilme nedenimiz ya görmüyorlar, ya da öncelik sıralarında değiliz ve zamanımızı bekliyorlar.

 

Yani tolonbey, Hiç bir şeyden haberiniz yok. Bir şeyi 1x kadar yapma yolunda planları var ise TV lerde 10x kadar yaptıklarını söylüyorlar ve siz de inanıyorsunuz işte. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

TÜRKATEIST,Ben AKPnin yaptiklari yanlislarida dogrularida biliyorum marah etme,

 

Bize AKP'nin yaptığı tek doğruyu söyler misin? Onlar senin doğru sandıkların olmayacak ama.. Bu iğrenç parti ile daha ne kadar yaşayacağız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

   Akp nin tek yaptığı şey algı yönetimi ve insanların saflığı, tembelliği sayesinde bunda epey başarılılar.

100 milyon liralık paket açıp aslında 15-20 milyon harcayıp zaten yapacakları şeyleri öne  çekerek veya

Türkiye de açlık sınırı 2250 lira iken emekli maaşını  1500 lira yapmakla övünen zihniyet!

100 milyon harcanacağı ise koca bir yalan, akp nin propoganda makinesi iş başında.

Bakalım karnı aç, işsiz insanlara aslında çok iyisiniz, aç değilsiniz vs. palavra sıka sıka nereye kadar günü idare edecekler?

 

   Evlere soyguna giren adi hırsızlara güvenip onlardan size iyilik yapmasını bekler misiniz? Cevabınız evet ise tayyip ve çetesine de güvenip bel bağlayabilirsiniz demektir. Evet akp eline fırsat geçmiş adi hırsızların, çiğeri beş para etmez şerefsizlerin çetesi, hepsi bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Akepe cehaletin vücut bulduğu kötülük oluşumudur. Türkiye maalesef cahildir, bu adamlar ne yapsa kazanır. Virüsü ağzına enjekte etse bundan gurur duyacak cahiller biliyorum. Maalesef 1950 senesi sonrası ivme tekrar aşağıya indi. Akepe de bu negatif ivmenin doğal sonucudur. Bok işte..

Link to post
Sitelerde Paylaş

iste böyleee,

                     Ebukafir,ben ateist degilim ama sana sunu soruyorum.Sen gercekten habardarmisin gerceklerden.Chpnin iktidarinda almanyadan yola ciktik,ankarayii gectik arabamda benzin tükenmeye basladi.Benyin istasyonuna girdim,Dedilerki benzin yok.Benzin istasyonu benzin almak isteyen arabalarla doluydu.Arabamda ikide Kücük cocuk vardi.Bu cocuklari gören vatandasin biri beni takip et dedi.Takip ettim.Gittik adamin evine.Evindeki yedek benzinini bana verdide yoluma devam edebildim.Benzinlikteki arabalar kimbilsin kac gün beklediler.Erzincanda birkac gün kaldik.Birgün SARIKAMISA gitmek icin benzin almaya gittimki benzincide araba kuyruklari doguya batiya Dogru kilometrelerce uzaniyordu.Benzincize sordum neden benzin vermiyorsunuz.Dediki gidip validen müsaade kagidi alacanizki benzini ala bilesiniz. Derken benzinciye 3 tane genc geldi.Gencler ülkücüydüler.Benzinciye dedilerki derhal bu arabalara benzin vermeye baslamazsaniz.Yarin geldiginde burayi yerinde bulamiyacaksin deyip gittiler.Benzinci az sonra arabalara benzin vermeye basladi.Senin bunlardan habarin yok tabi.Ben demiyorumki AKP tamda aradigimiz bir parti.Amaaaaa CHP baska tür yokluklar partisidir.

                Türkiyede aTATÜRKTEN sonra ülkenin basina bir tam Dogru adami bu millet getiremedi.Bir gün televizyonu actim Almanyada birde ne göriyim Amarikanin Afrika kökenli KARA baskani bir heykelin üstünden örtüsünü cekiyordu.Örtü yere düsünce örtünün altindan ne cikti biliyormusunuz.KOCA  ATATÜRKÜN kocaman heykeli ve meydandaki halk  ATAMIZI cilginca alkisladilardi.Inaninki gözlerim yasardiydi.Osmanli baslarida dahil Cumhuriyet tarihinde böyle alkilanacak ve bir koskoca devletin basindaki adamin bunun yerinde olanlarin örtüsünü acacagini düsünebiliyormusunuz?

                  CHP yi sen tanimiyorsun ama biz cok iyi taniyoruz.Tabiki AKP yide,falanida,fistigida.

Dedeniz tolonbey

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

iste böyleee,

                      iSMETiN,amarikaynan yaptigi egitim anlasmasi adi altidaki REZiLLiK anlasmasini bir okuyunda bakin Ismet iKiNCi adammi yoksa sondan birinci adammi.Anlasmanin üstünden daha bir yil gecmeden Radyo istasyonundan  bu anlasmadan dolayi kendini degilde amarikayi sucluyor BiCARA Adam.

Buyurun okuyun bu anlasmayi.

 

 

 

Ufuk Coşkun: "Fulbright eğitim anlaşması iptal edilmelidir!

 
 
1x1.gif1x1.gif
 
12.10.2017 12:22
Ufuk Coşkun: "Fulbright eğitim anlaşması iptal edilmelidir!"
Türk Milli Eğitimi ABD'ye emanet...

Fulbright eğitim anlaşması iptal edilmelidir

ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un FETÖ'den tutuklanması, İdlip operasyonu ve içeride CIA fonlarından ayrılan ödenekle faaliyet yürüten casuslara göz açtırılmaması gibi nedenlerden ötürü ABD Büyükelçiliği, "Türkiye'den başvurular süresiz durduruldu" açıklamasında bulundu. Mütekabiliyet esasına dayalı olarak cevabı anında verildi. 

Hükümet, 68 yıl önce milli eğitimi ABD’ye teslim eden Fulbright eğitim anlaşması da artık sonlandırmalıdır.

-

Bilindiği gibi, 1947-49 yıllarında Sovyet tehdidine karşı Türkiye’yi bölgede kullanmanın ilk adımı olan Truman doktrini ve Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye yaklaşık 152,5 Milyon dolar yardım yapıldı. Ne var ki bu yardım adı altında verilen paralar ağır anlaşmaları da beraberinde getirdi.  ABD, bizden en mühim kurumlarımızdan biri olan “eğitimi” istedi.  Çünkü Amerikan kültürünün aşılanması, zihinlerin köleleştirilmesi, uyuşturulması ve toplumda ciddi bir bilinç kaymasının yaşanması için eğitim bulunmaz bir fırsattı/araçtı.

-

Bu amaçla 27 Aralık 1949’da Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında bir anlaşma imzalandı. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tereddüt dahi etmeden bu anlaşmayı imzaladı. Anlaşmanın 1. Maddesine göre; “Komisyon’un giderleri Türkiye’nin ABD’ye olan borcundan karşılanacaktı. ABD vatandaşlarınca yapılacak öğretim ve araştırma giderlerini de biz ödeyecektik. Anlayacağınız kendi paramızla kendimizi bağımlı hale getiriyorduk!

-

Milli eğitim sistemini CIA’ya bağlayan bu anlaşma ile ABD, ileriye dönük stratejik bir plan yapıyordu.

5. maddesi ise korkunç;  "Komisyon; 4’ü Türkiye vatandaşı, 4’ ABD vatandaşı olmak üzere 8 üyeden oluşacaktır. ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyon şefi, komisyonun fahri başkanı olacak ve komisyonda oyların eşit olması halinde kararı komisyon başkanı verecektir!” Komisyonun ABD vatandaşı olan 4 üyesinden 2’sinin elçilikteki CIA ajanları arasından seçildiğini söylememize gerek yok sanırım.

-

Bu komisyonun görevi, Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programını belirlemekti.  Projenin mimarı; dönemin ABD başkanı Truman’ın meşhur doktrinini “eğitim ve kültür” alanında projelendiren kişi olan senatör William Fulbright’tı. Fulbright, aynı zamanda Latin Amerika ülkelerinde de benzer projeleri ile bilinen sömürgeci bir isim.

-

Bugün projenin başında kızı Harriet Fulbright bulunmaktadır. 2015 yılında Amerika dışındaki ilk Fulbright Enstitüsü’nün açılışına katılmak üzere Türkiye’ye gelen Bayan Fulbright tabi ki Hürriyet’e verdiği röportajda “Türkiye’nin anahtar bir ülke olduğunu biliyorum” diyerek eğitimin önemine dikkat çekmişti.

Bakınız, 1994 yılında eğitim dünyasına giren Milli Eğitim Geliştirme Komisyonu’nun 60 personelinden 40’ı Amerikalı idi. Komisyonun başında da L.Cook isimli bir Amerikalı bulunuyordu. MEB Başdanışmanı ise Howard Reed idi. Siz şimdi buradan eğitimin ne kadar “milli” olduğunu hesap edin.

-

Türkiye’nin ABD’ye bağımlılığı/teslimiyeti Truman Doktrini, Marshall Planı ve Fulbright Anlaşmasıyla olmuştur. Fulbright anlaşması aynı zamanda bir CIA projesi olan FETÖ’nün eğitim dünyasına açılan bir kapısıydı.  

Yıllardır güya antiemperyalist sloganlarla yeri göğü inleten solcularımız bu anlaşmayı gündemlerine bile almadı. Çünkü onların birinci gündem maddesi;  fakir Anadolu çocuklarının dini inançlarıyla kavga etmekti. Kaldı ki Fulbright onların eseridir!(dini bütünlerinde solculardaan faklari yoktu)

-

68 yıldır ABD Büyükelçilerinin müfredatta ve eğitim politikalarında etkin rol oynadığı bu anlaşmayla eğitim sistemimiz Amerikan kültürüne hizmet etmektedir.  Ders kitaplarımızdaki Osmanlı sövgüsü boşuna değildir. Normalde hiç haç bulunmayan kulelerin bizim ders kitaplarımızda haçlarla donatılması boşuna değildir. Türk çocuklarının tarihi ve kültürel değerlerinden koparılması boşuna değildir.(demekki TÜRKiYENIN  SOLCUSUDA ayni………... dinciside ayni ………..)

Bugün bu anlaşma hala yürürlüktedir. Çünkü onlara göre “Türkiye anahtar ülke.”

Fulbright'ın ülkemizden sadece 2008, 2009 ve 2010 yıllarında geleceğin liderleri olarak yetiştirilmek üzere seçtiği 100'den fazla isim yer almaktadır.

Bir ülkenin zihnini ancak eğitimle esir alabilirsiniz. Bir nesli ancak eğitimle yozlaştırabilirsiniz. Neden anlamak istemiyorsunuz, FETÖ, Fulbright eğitim anlaşmasıyla eğitim sitemine yerleştirildi. Bu anlaşmayla çocuklarımız emperyalizme göbekten bağlandı. Bu anlaşmanın artık feshedilmesi gerekmektedir. Çocuklarımızı Amerika’nın elinden kurtarın!

          Dedeniz Tolonbeg:Cocuklarimizi AMARiKANIN , ARABIN  elinden kurtarmak icin ANALARIMIZA sesleniyorum.Yeni bir ATATÜRK  daha dogurun.Ona TÜRK dünyasinin büyük GREKSiNiMi  vardir.

Ufuk Coşkun-Milat

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın tolon dede köy enstitülerine bakışınız nedir?

ve dünya klasiklerinin tercüme edilmesi hasan ali yücel dönemi hakkındaki görüşleriniz nedir?

ebedi şef kalbimizde milli şef başımızda gibi sloganlar vardı

birde paradan ismet paşanın gazi paşanın resimleri yerine kendi resimlerini koyması hakkında ki düşünceniz nedir?

ismet paşa 2. adamdır demem zaten 1. adam koltuğunu tam dolduramaz manasında söyledim

gazi paşa hem askeri hem siyasi hem stateji dehasıdır

ismet paşa sadece askeri alanda başarılıdır siyaset noktasında gazi paşa kadar zaten olamasını beklemek yanlış olur

fevzi paşada iyi bir askerdir ancak siyasi manada ismet paşa gibidir diye düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, tolonbey yazdı:

Ufuk Coşkun-Milat

 

atatürk'ün davetiyle daha 1924'te, colombia üniversitesinden eğitim bilimci ve ünlü felsefeci prof. john dewey türkiye'ye gelmiştir. 

ufuk coşkun coşmuş.. ciddiye alınacak bi tarafı yok. eğitimle ilgili bilimsel bir makale okuduysanız paylaşın lütfen. emperyalizm memperyalizm dediğimiz ülkeler abd ve avrupa ülkeleri.. insanların akın akın göç ettikleri, sizlerin de yıllardır yaşadığınız ülkeler.. bizim geri kalışımızın nedenlerini saymak yerine, işte bu anlaşma yüzünden gerideyiz gibi bir sonuç çıkar ki, lütfen ciddi olun biraz. yıl olmuş 2020. daha yok ismet inönü, yok benzin kuyruğu, yok karneyle ekmek.. eğitim üzerine uzun uzun konuşurum da ciddi yazarlardan görüşler paylaşın lütfen dedecim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 09.04.2020 at 22:53, haci said:

TÜRKATEIST,Ben AKPnin yaptiklari yanlislarida dogrularida biliyorum marah etme,

 

Bize AKP'nin yaptığı tek doğruyu söyler misin? Onlar senin doğru sandıkların olmayacak ama.. Bu iğrenç parti ile daha ne kadar yaşayacağız?

 

Maalesef Akp ile yaşamaya alışmalıyız Hacı. Bu şerefsiz partiden kurtulmak çok zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.04.2020 at 23:52, Kuranınizinde yazdı:

 

Maalesef Akp ile yaşamaya alışmalıyız Hacı. Bu şerefsiz partiden kurtulmak çok zor.

 

muhalefet Ciddi ve Sert şekilde oyuna dahil olsa aslında hiç te Bunlarla yaşamak zorunda değiliz. 

imkanlarını medyaya harca ve imkan yarat. 

Sosyal medya timleri kur. Yıllarca aktrollere rast geldik ama hani nerede Chptrol ekipleri? 

 

Din konularında uzerlerine oyna ve sürekli her yapılan dine ters fiili Aç kitaptan göster afişe et her yerde Bıkmadan Usanmadan. Hepiniz kabul edersiniz ki alevi hocaları bilgi birikim olarak diğer ezberci hacılardan çok daha akıcı ve doyurucu konuşmalar yapabilecek kapasitede.

Sokaklara sal gençlik kollarındakileri ve gerekirse ev ev dolaşsınlar ve üzerinde kısa Net bilgi olan Reklam olsun ki halk en azından senin kanallarına merak sarsın ve arada baksın "ya bu CHP ne diyor böyle" deyip. 

 

Malesef bizim pasif muhalefet ile dediğin gibi mahkumuz (ki bence mahkum olmamız için tiyatro oynanıyor. Yani aslında muhalefet yok) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.04.2020 at 19:20, tolonbey yazdı:

TÜRKATEIST,Ben AKPnin yaptiklari yanlislarida dogrularida biliyorum marah etme,Sen chp nin eski Istanbul belediye baskanligini nasil yaptigini biliyormusun?Tek klimeyle FELEKETTi.Bu yüzden chp Istanbul belediye baskanligini kaybettiBasbakanliginida kaybetti.Almanyadan istanbula damada gittik bir iki hafta kalalim deye.Birde ne görelim IIstanbul tam bir CÖPLÜK olmustu.Musluklardan su yerine ZIFT akiyordu.Evin ici su bidonlariyla dolu.Istanbulun su islerine bakan Adam sekreinteriyle avustralyaya gitmis orda kiristiriyordu.Istanbullu su diye kivraniyordu.Istanbulun icinden  gecen derelerden ZiFT akiyordu.Balediye baskanida suisleri müdürü gibi,hanimi oldugu halda kiristirdigini duyuyordum.Istanbul bogazinin suyuda cöple zifle su rendini kaybetmisti,.Istanbulda fazla kalamadik 3 üncü günü Egeye uctuk.

                      Erdoghan belediye baskani olduktan 3 ay sonra istanbula uctukku,istanbul degismeye baslamis istanbulun ici dereleri,denizinin reendi aslina dönmeye baslamis.Semtlere sipor alanlari kurmaya basladilar.Dev borularla istanbula suu getirdiler.Senin NURETTIN baskanda hem istanbulun AGZINA sicti.hemide kendi partisinin.

 

Virus salgınından söz ederken konu buraya nasıl geldi?

Karşımda kırk yıllık bir Aktroll var zannettim Tolonbey. 

 

Tayyip belediye başkanı olduğunda İstanbul ne haldeydi, iyi bilirim. Siz tatile gelirmişsiniz o zamanlar, bense yaşıyordum. Suyumuz yoktu, çöp sorunu vardı ve Tayyip gelip iyi çalıştı gerçekten. Çok çalıştı çok. Soydu soğana çevirdi aynı zamanda. E ama "Adam çalıyor ama çalışıyor da" demeliyiz, di mi?

 

Konumuz bunlar değil. Hele İsmet Paşa, hiç değil. Bilirim,  nefret edersiniz İsmet Paşa'dan, ama konumuzla alakası yok. Konumuzun CHP ile de alakası yok. Adamlar muhalefette senelerdir, ona seneden sonra Ankara ve İstanbul'u almayı başardılar ve iyi de işler yapıyorlar. Hele Mansur Yavaş, muhteşem işler yapıyor. Azıcık da onlardan bahsedeydiniz ya? Kriz nasıl yönetilir, sosyal devlet nasıl olunur, öncelikler nasıl belirlenir, halka destek nasıl sağlanır, biraz söyleyeydiniz?

 

Ayıptır. AKP haftalardır ölüm ve enfekte hasta sayılarını saklıyor. Bu korkunç bir suç. Bu basbayağı toplu katliama neden olma suçu. Bu adamlar katil. Şimdi de maske satışını yasaklayarak hastalığın yayılmasına neden oluyorlar. Bedava maske dağıtacağız dediler, dün de çıkıp 32 milyon maske dağıttık yalanını söyledi. Korkunç yalanlarından biri de bu.

Geçtiğimiz hafta sonu geceye doğru sokağa çıkma yasağı ilan ettiler, miller deli gibi kendini bakkallara, marketlere, fırınlara attı. Akıl almaz bir geceydi, herkes enfekte oldu. Senin şahane hükumetinin bakanı istifa etti sonra, senin cumhurbaşkanın kabul etmedi. Bakan bir de güçlenerek geri döndü.


Tekrar söylüyorum, bu adamları, bu hükumeti övmeyin bize. Ayıptır. Almanya gibi, virusle mücadelede son derece başarılı, bilimadamlarına teslim olmuş, halkına sonuna dek destek bir ülkeden kalkıp da buradaki rezilliği pazarlamaya kalkmak ayıpların en büyüğüdür.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

32 milyon maske dağıttık yalanını söyledi.

 

Muhalefetin görevi iktidarın yalanını teşhir etmek ama bu ülkede muhalefet olmadığı için bu kolay kolay yalan atılabiliyor.

Acaba diyorum, yurt dışından muhalefet ithal etsek olmaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.04.2020 at 23:53, bilgivehis yazdı:

 

Muhalefetin görevi iktidarın yalanını teşhir etmek ama bu ülkede muhalefet olmadığı için bu kolay kolay yalan atılabiliyor.

Acaba diyorum, yurt dışından muhalefet ithal etsek olmaz mı?

Muhalefet iktidarın yalanlarını teşhir ediyor fakat yeterli değil. Kendi kanalında kendileri konuşuyor ve zaten o kanalları izleyenler iktidarın yalanlarına kanmayan kişiler. 

Kendi tabanlarına oynuyorlar. 

 

Muhalefetin Sert oynaması gerekiyor çünkü başka türlü olmaz-olmadı-olmayacak. 

Yahu CHP trol ekip oluşturuyor diye bir yazı gördüm ve araştırmalarım sonucu Gönüllü sosyal medya destekçileri kurduğunu öğrendim. Ücret bile vermiyorlar. Üye olayım derken bir de ne göreyim, Adamlar kayıt Parası istiyor (alt limit mecburi, üst limitte ağanın eli tutulmaz). 

 

Yani sayın BilgeHis, Muhalefet teşhir ediyor etmesine de sadece kendi tabanının göreceği şekilde teşhir ettiğinden bir şeye yaramıyor. Yaramasını istedikleri de muamma... 

 

Rte buna "yalan hastası" diye saydırır iken bizim Gandhi "Gün kavga etme günü değil, Birlik günü" diyor. Yahu tek cümlede "1 başbakan 2 Erdoğan videosunu izleyin, adam şizofreni gibi her dediğinin aksini yapıyor" deyip gülüp geçeceğine "birlik olma günü" diyor hala. 

Dediğiniz gibi türkiye de muhalefet yok. Muhalefetmiş gibi görünen, aslında görevi iktidarın yaptığı haksızlıklarda baş kaldıracak muhalif kesimin gazını alıp sindiren bir yapı var. 

 

 Neyse konuya dönecek olur isek, maske göndermeyen ama TV lerde gönderdik diyen. Kolonya göndermeyen ama gönderdik diyen. Yardımlar yaptık diye hava atıp sadece kendi yandaşlarına para yollayanlar yurt dışında nasıl reklam yapmışlar ki, Özgür platform kullanabilen Tolonbey bile bunlara inanmış ve taaa Alamanyalardan ülkeyi ve süreci övüyor. Sürece ait gerçekleri yazınca da görmezden geliyor çünkü inanmış bir kere (inancın tehlikeli olma nedenine en iyi örnek, insanı kör etmesi) 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, RasyonelDüşünce yazdı:

Muhalefet iktidarın yalanlarını teşhir ediyor fakat yeterli değil. Kendi kanalında kendileri konuşuyor ve zaten o kanalları izleyenler iktidarın yalanlarına kanmayan kişiler. 

Kendi tabanlarına oynuyorlar. 

 

Muhalefetin Sert oynaması gerekiyor çünkü başka türlü olmaz-olmadı-olmayacak. 

Yahu CHP trol ekip oluşturuyor diye bir yazı gördüm ve araştırmalarım sonucu Gönüllü sosyal medya destekçileri kurduğunu öğrendim. Ücret bile vermiyorlar. Üye olayım derken bir de ne göreyim, Adamlar kayıt Parası istiyor (alt limit mecburi, üst limitte ağanın eli tutulmaz). 

 

Yani sayın BilgeHis, Muhalefet teşhir ediyor etmesine de sadece kendi tabanının göreceği şekilde teşhir ettiğinden bir şeye yaramıyor. Yaramasını istedikleri de muamma... 

 

Rte buna "yalan hastası" diye saydırır iken bizim Gandhi "Gün kavga etme günü değil, Birlik günü" diyor. Yahu tek cümlede "1 başbakan 2 Erdoğan videosunu izleyin, adam şizofreni gibi her dediğinin aksini yapıyor" deyip gülüp geçeceğine "birlik olma günü" diyor hala. 

Dediğiniz gibi türkiye de muhalefet yok. Muhalefetmiş gibi görünen, aslında görevi iktidarın yaptığı haksızlıklarda baş kaldıracak muhalif kesimin gazını alıp sindiren bir yapı var. 

 

 Neyse konuya dönecek olur isek, maske göndermeyen ama TV lerde gönderdik diyen. Kolonya göndermeyen ama gönderdik diyen. Yardımlar yaptık diye hava atıp sadece kendi yandaşlarına para yollayanlar yurt dışında nasıl reklam yapmışlar ki, Özgür platform kullanabilen Tolonbey bile bunlara inanmış ve taaa Alamanyalardan ülkeyi ve süreci övüyor. Sürece ait gerçekleri yazınca da görmezden geliyor çünkü inanmış bir kere (inancın tehlikeli olma nedenine en iyi örnek, insanı kör etmesi) 

 

 

 

Tamam da kendi sesini bu derece kısılmaya getiren yine muhalefetin kendisidir.

Tayyip tek adam değilken işin buralara kadar gelmesini pekala önleyebilirdi, ana muhalefet partisiydi, iktidardan sonra ülkedeki en yetkin konumdaydı.

Halkı kucaklayacaklarına akp artığı, Atatürk düşmanlarını partide hakim yaparsan, bir sürü adaletsizliklere yeterli cevabı vermezsen, yapılan bütün ihalelere, ortada dönen dolaplara sesini kısarsan olacağı buydu.

Ha, zaten bunları yapmasaydı şahsen ben yine muhalefetten bir şey beklemiyordum, çünkü bütün muhaliflerin akpnin sac ayağı olduğunu biliyordum.

İşte bu yüzden yurt dışından muhalif getirelim diye latife yaptım.

Örneğin bugün bu ülke yönetimini herhangibir muhalife versen kabul etmezler, çünkü ortada yürütülen bir proje var, o projenin aksamaması için hiç biri kabul etmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, bilgivehis yazdı:

bugün bu ülke yönetimini herhangibir muhalife versen kabul etmezler, çünkü ortada yürütülen bir proje var, o projenin aksamaması için hiç biri kabul etmez

Acaba bu yazılanları görüyorlarmı diye merak etmiyor değilim. 2+2=4 kadar ortada olan gerçeği bilip te kimseye anlatamamak (kimsenin anlamaması) asıl beni sinir ve strese sokan. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...