Jump to content

Ateistlerin yapması gereken şeyler.


Recommended Posts

Konuya süslümanlar zıplamasın.
Sorum ateist kardeşlerime.
Ben öleceğim arkadaşlar ,doğmadan önce ne isem  , tekrar o olacağım.
Fakat kendime durmadan bu soruyu soruyorum.
NE YAPMALIYIM ? 
Doğduğum bu coğarafyada, arapların putunu kendine ilah edinmiş insanları yanlışlarından döndürmeye çalışmalı mıyım ? 
Bir ateist kardeşiniz olarak kendime tek bir amaç belirledim.
Benden sonrakilere daha yaşanılabilir , daha güzel bir hayat bırakabilmek.
Fakat bu topraklarda bu çok zor gibi duruyor.
Siz kendinize nasıl bir yol çizdiniz

Yani bu beyni yıkanmış süslümanlarla tartışmaya girmeli miyiz ?

Onları arapların bu abuk subuk inancından döndürmek için bir mücadele vermelimiyiz ?
Yoksa " zaten kısacık bir yaşamımız var , hiiiç strese girmeden doya doya huzurla hayatın tadını çıkart" mı diyorsunuz :)

tarihinde kalgok tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İmkanın varsa, dünyayı gezip dolaşmaya çalış. İmkanın yoksa, bir an önce bunları yapabilmek için uğraş. Ufkunuz genişleyecek; dünyanın farklı yerlerini, değişik insanları ve kültürlerini, inançlarını, tanrılarını ve dillerini tanıyacaksınız.

 

Dindarlara gelince...
Dindarlarla tartışmak, nihayetinde kısır bir döngüden öteye geçemiyor, çünkü hayali varlıklara olan inançları iliklerine kadar işlemiş bir kere. Bundan kurtulmaları çok zor; kendi hallerine bırakmak en iyisi bence. Tabii ki bu dediklerim, onların bizlere kendi yaşam ve inanç tarzlarını dayatmaya veyahut dikte etmeye çalışmadıkları sürece geçerli. Yani kurban edilmeyi bekleyen koyunlar gibi sessiz kalmak da bana göre yanlış.
 
Ha bir şey daha var: Ben bilhassa kendi çevreme, bu Arap putunun kitabını anladıkları dilde okumalarını kibarca tavsiye ediyorum.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, kavak yazdı:

İmkanın varsa, dünyayı gezip dolaşmaya çalış. İmkanın yoksa, bir an önce bunları yapabilmek için uğraş. Ufkunuz genişleyecek; dünyanın farklı yerlerini, değişik insanları ve kültürlerini, inançlarını, tanrılarını ve dillerini tanıyacaksınız.

 

Dindarlara gelince...
Dindarlarla tartışmak, nihayetinde kısır bir döngüden öteye geçemiyor, çünkü hayali varlıklara olan inançları iliklerine kadar işlemiş bir kere. Bundan kurtulmaları çok zor; kendi hallerine bırakmak en iyisi bence. Tabii ki bu dediklerim, onların bizlere kendi yaşam ve inanç tarzlarını dayatmaya veyahut dikte etmeye çalışmadıkları sürece geçerli. Yani kurban edilmeyi bekleyen koyunlar gibi sessiz kalmak da bana göre yanlış.
 
Ha bir şey daha var: Ben bilhassa kendi çevreme, bu Arap putunun kitabını anladıkları dilde okumalarını kibarca tavsiye ediyorum.

 

Tavsiyen için teşekkürler.
Yaklaşık bir 3 yıl kadar kasap kasap gezip , lokanta restoran gezip artık yemekleri toplayıp , ormanlara atılmış hayvanları besledim.
Çok yorucuydu bu benim için kendimi bu işe adamıştım.
Ara ara hala yapıyorum.
Yaşım epey ilerledi , bu hayattan ayrlıacağım için gerçekten üzülüyorum.
Aslında bu din oluşumu sanırım benim duygularımla alaklı.
Yani insanlar öyle canlılar ki , ölümü kendine yakıştıramamış ve din denen şeyi icat etmişler.:)
Ama biz gerçekleri biliyoruz.
Dünyayı gezmek için ekonomik durumum elverişsiz.
Şu evrede sanırım putperestler ile tartışmaya ara verip, benden sonraki yaşayacak canlılara daha yaşanılabilir bir hayat bırakmak için mücadele etmek beni bi nebze olsun mutlu edecek gibi duruyor.
Sanırım bizim için bir yaşam amacı belirlemek ateizmin en zor tarafı olsa gerek.:)Sonuçta gözlerimizi kapatacağız ve artık yokuz.


 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizler bu hayatı bir defa yaşıyoruz. Tek bir hayatımız var. Bu hayatımızı güzel, mutlu anılarla, olaylarla doldurmalıyız. Teistlerle laf yetiştirmek duvarla tartışmaktan hiçbir farkı yok. Bu insanları uyandıramayız. Yapılabilecek en iyi şey çocuklarımız olursa onlara dinlerin masal olduğunu öğretmemiz gerekir. Sorgulayabilen, okuyabilen bireyler yetiştirmeliyiz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, gezenbocuk45 yazdı:

Yapılabilecek en iyi şey çocuklarımız olursa onlara dinlerin masal olduğunu öğretmemiz gerekir.

Zaten ben bu yeni nesilden çok ümitliyim.Ben göremem fakat bi kaç jenerasyon sonra din denen olgu artık güzel ülkemden yavaş yavaş uzaklaşacak.
Din en tehlikeli uyuşturuculardan bi tanesi.Aklı kalbi , bir insanın heryerini ağır şekilde uyuşturuyor.
Çok sevdiğim dostlarımda var , malesef kendileri tek yaşamları olan dünyayı es geçiyorlar.Hayatlarını dine göre planlıyorlar.
Sevdiklerimle iyi bir dille bazen tartışıyoruz.Dediğiniz gibi , çok çok kalın duvarları var.Yıllarca yanma ile korkutuldukları için , malesef o duvarın arkasına dahi bakmak istemiyorlar.
Evet sanırım bizler bu tek yaşantımızın farkında olduğumuz için , elimizden geldiğince bizi mutlu edecek şeyleri yaparak , dolu dolu şekilde hayatımızı tamamlayacağız.
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, kalgok yazdı:

Konuya süslümanlar zıplamasın.
Sorum ateist kardeşlerime.
Ben öleceğim arkadaşlar ,doğmadan önce ne isem  , tekrar o olacağım.
Fakat kendime durmadan bu soruyu soruyorum.
NE YAPMALIYIM ? 
Doğduğum bu coğarafyada, arapların putunu kendine ilah edinmiş insanları yanlışlarından döndürmeye çalışmalı mıyım ? 
Bir ateist kardeşiniz olarak kendime tek bir amaç belirledim.
Benden sonrakilere daha yaşanılabilir , daha güzel bir hayat bırakabilmek.
Fakat bu topraklarda bu çok zor gibi duruyor.
Siz kendinize nasıl bir yol çizdiniz

Yani bu beyni yıkanmış süslümanlarla tartışmaya girmeli miyiz ?

Onları arapların bu abuk subuk inancından döndürmek için bir mücadele vermelimiyiz ?
Yoksa " zaten kısacık bir yaşamımız var , hiiiç strese girmeden doya doya huzurla hayatın tadını çıkart" mı diyorsunuz :)

 

abicim aramızda kaç yaş var bilmiyorum ama önemi de yok. çünkü sana göre gencim ama benden daha genç olana göre yaşlıyım. bu senin için de geçerli. yani senden daha yaşlı olandan gençsin.. Kimin önce öleceğini allah bilir diyeceğim ama:) bunun mümkün olmadığını biliyorum. yani veda zamanımızı bilmiyoruz. o halde hiç veda etmeyecek gibi yaşamalıyız. kastım, salak gibi gözümüzü kapatmak değil. herkesin eşit bir 24 saati var. önümüzdeki 24 saat için planlarımız olmalı öncelikle. onun dışında, piyango vurursa, dünyayı dolaşırım diye hayal de kurabiliriz. hayal kurmak kesinlikle iyi bir şey. inanırlar, bütün enerjisini cennet hayalinden alırlar. üstelik bir ülkeye gitme hayali, o ülkeye gitmekten çok daha mutluluk verir insana. hiç venedik'e gitmedim. gidip de hiç beğenmedim diyenlere rastladığımda çok üzüldüm, çünkü bir gün gideceğim diye hayalim vardı, belki hiç gitmeyecektim ama artık o istek de kalmadı:) dünyanın bir ucuna gitmeyi hayal etmek, orayla ilgili kitaplar, yazılar, masallar okumak, belgeseller izlemek bu hayali zenginleştirir, yakınlaştırır. bunlar muhtemelen bildiğin şeyler ama ben paylaşmak adına bu gevezeliği yapıyorum. hele bu korona günlerinde yapılacak en güzel şey, evde uğraşacak bir şeyler bulmaktır. bu 24 saati hobi, kitap, müzik, film, kedi:) ile doldurmaktır. elbette muhabbet edecek birilerini bulmak.

hatırlar mısın evlenme programları varken ne kadar yaşlı adamlar ekrana çıkıp bir eş/sevgili isteklerini çekinmeden nasıl da söylerlerdi. çok yaşlı olanların hepsi ölmüştür muhtemelen. ama onlar hiç ölmeyi düşünmediler. bir hayalleri vardı. defalarca aradılar aradılar. kimi beğenmedi, kimi bulamadı. ama denemekten vazgeçmediler. çünkü insanı hayal yaşatır, umut yaşatır. 

 

İnanırlarla tartışmaya girmeli miyiz, onları uykularından uyandırmalı mıyız? doğrusu bu çok önemli bir soru ve çok uzun da bir cevap isteyen bir konu. birkaç cümleyle düşüncemi belirtmem gerekirse: bu soruyu her ateist kendine sormuştur. senin yaşadığın ikilemi hepimiz yaşıyoruz. çünkü bu meselenin çok fazla boyutu var. vicdani boyutu, kişisel boyutu, toplumsal boyutu.. bir aydının, başkalarını da aydınlatmak gibi bir sorumluluğu da vardır. fakat benim görüşüm, kendimizi dikkat çekecek şekilde ileri sürmeden yapmalıyız bunu. ben bir misyoner olmadığım için; sistematik, zorunlu, planlı bir anlatım içine girmem. bir konu açıldığında hep insanları akılcılığa davet ederim. bilimden başka hiçbir referansımın olamayacağını anlatır veya hissettiririm. hiç değilse bağnaz/radikal anlayışlardan sıyrılmalarını isterim onların. onun dışında ateist mi olmuş, müslüman mı olmuş, hristiyan mı olmuş bana ne... yani konuşacaksak bile az ve öz konuşmalı, onun inancını aşağılamadan, gözlemlediğimiz bariz yanlışlarına dikkatini çekmeliyiz. her ortamda akıl ve bilim vurgusu yapmak her aydın insanın görevidir...

 

sonuç: hepimiz öleceğiz. ama önümüzde bizi bekleyen bir 24 saat var:)) 

ve bu 24 saat hiç bitmeyecek! bittiği zaman da biz olmayacağız!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Geta yazdı:

İnanırlarla tartışmaya girmeli miyiz, onları uykularından uyandırmalı mıyız?

Aslında bu kilit bir soru.Bende uzun süreler bunu düşündüm.İnanın çok net bir cevabı yok.
BU birazda , sevdiklerimizin nasıl yaşadığına bağlı.
Mesela benim annem namaz kılar , etliye sütlüye karışmaz.Kimseye bi zararı olmaz.
Fakat öz halam bizde kalmıştı bi  süre , bir gruba gidiyordu.Geldiğinde evde bana müzik dinleme bu şeytan işi felan diyordu.
Eline bir tespih alıp saatlerce birşeyler mırıldanıyordu.
Bu noktada aslında halamı mı uyarmalıyım , yoksa annemi mi diye çok ikilemde kaldım.

Yani annemi neden uyarayım ? Kimseye bir zararı yok  , hayatı aşırı şekilde mahfolmuyordu.
Bi yandan halam , hayatı alt üst olmuş , bu kısacık ve güzel dünyayı abuk subuk şeylerle tüketiyor.Artık yaşantısını DİN olumsuz yönde etkiliyordu.Müzik yok , tesbihler , aralıksız günde 5 sefer namaz , durmadan kuran okumak....Yani bunlar , bir insanın hayatını bir süre sonra olumsuz yönde etkilemeye başlayan davranış bozuklukları.
Kendi kişisel tercihidir , saygı duyalım dedikçe azıtıyorlar.
Oğluma ,  pasta mum felan aldım doğum günü için , evde kıyameti kopardı.

Şimdi halamı severim , fakat onu uyarmalımıyım , uyarsam nereye varacağım.Uyarmasam vicdanım bana neler söyleyecek.
Bir arpa boyu kadar yol alabilir miyim bu tiplere karşı ? Bunlar bende hep soru işareti oldu.
Eğer kişiyi seviyorsam , ufakta bir ışık görüyorsam oturur konuşurum.
Onun harici , ömrünü din ile tüketmiş bir kişiye yıllar yıllar tane tane anlatsanız nafile.
-----------------
İyisi mi biz boşverelim , isteyen ineğine tapsın isteyen çanını çalsın :) Hepimiz yok olacağız.Güzel güzel yaşamaya çalışalım.
Çoluk çocuk olmasa , evi satıp bi dünya turu yapmayı çok isterdim.
Gün doğmadan neler doğar , bakalım.

tarihinde kalgok tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşlanınca pişman olmayacak şekilde bir geçmiş kur kendine. 

imkanların elverdiği kadar yaşanmamışlık bırakma içinde... 

 

Dindarlar ile tartışmalımısın konusuna gelir isek;

- gerçek hayatta tartışma. Kelleni kesmek isteyenler illa ki çıkacaktır. Öldüğün ile kalırsın. işten atılırsın, Sana mobing uygulanır vs. Bir tek bu hayatın var, başkası yok...

 

- sanalda da senin hayatını olumsuz etkilemiyor ise tartışabilirsin. Ne kadar gelişmemiş Organizmalar olduklarını gördükçe Kendini daha iyi hissedeceksin. Konu siyaset değil ama örnek vermek gerekir ise mesela AKP li bir bakan yada genel başkanı dün 2+2=5 diyor ve O dediğinin yanlış olduğunu söyleyenleri terörist ilan ediyor. tapınanları da 2+2=5 deyip 4 diyenleri terörist ilan ediyor. 

 

1 gün sonra yine aynı yöneticiler çıkıp "2+2=4 tür. Cehape 5 diyor terörist bunlar. 2+2=5 diyen teröristtir" diyor. 

Ve tapınanları bu seferde "2+2=5 i Cehape dedi, Cehape terörist" diye saldırıyor. 

 

Ama hiç biri de çıkıp "ulan bunu dün sen dedin, biz de tekrar ettik. Şimdi tam tersini diyoruz" diyemiyor. Görmezden geliyor. Suratına çarpınca da konuyu başka yere çekiyor ama en nihayetinde yine de 2+2=5 diyenin kendileri olduğunu kabul etmiyorlar iç dünyalarında. Beyinler o kısmı siliyor ve sektör atlıyor... 

 

Din de böyle birşey. Sen anlatırsın gösterirsin ama Adam asenadan beter kıvırır. Kıvırmak için uyguladığı yöntemleri Cin Ali kitabına uygulasan da aynı mucizeler çıkacağını Görmezden-duymazdan gelir. Dün söylediğini görmezden gelir ve 3 maymunu oynar. Hiç bir şey yapamasa da senin sorunu Farklı algılama numarası ile sorunu görmemezden gelir, çarptırmaya çalışır. 

 

Bu AZ gelişmiş organizmalar ile yapacağın tartışmalar seni "bir insan nasıl bu kadar dönek ve Anlama özürlü olur" stresine sokmayacak ise tartışma yapmanda fayda olabilir. 

 

Kolay strese giren bir birey isen, Hiç tavsiye etmiyorum. Gereksiz ve Anlamsız bir eylem için kendini neden strese sokasın ki! 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teknik olarak sana ne kardeşim, hatta bana ne? Kim ne isterse yapar. Ateist olmak sadece tanrıya inanmamaktan ibaret bir şey. Ötesi herkesin kendisine kalmış. Hiç kimse, hiç bir davranış tarzını, ateist böyle davranmalı diyerek dikte edemez, etmemeli de. 

 

Velakin, işin bir başka tarafı var. 

 

Tarihe bakarsak, tarihi aslen dinler yazmıştır. Tabi bu süreçte de pişmişlerdir. Yani, dinlerden öğrenilecek çok şey var aslında. Bu noktada aman iyilik, aman oruç gibi zırvalardan bahsetmiyorum. Dinlerin nasıl, ne şekilde şiştiklerini, nasıl ezildiklerini anlamak önemli. 

 

Örneğin martin luther ile zürih papazının arasındaki mevzu. Ve zürih papazının sosis yiyerek katolikliğe nasıl darbe indirdiği. Pek çok ateist, hankın kıçını öpmek mevzusunu bilir, ama oradaki sosis mevzusunun, Zwingli'nin ve diğer reformcu papazların toplanıp sosis yeme yasağına hadi ordan demesi mevzusu olduğunu anlamaz. 

 

Bunları bilmek hoş, güzel şeyler. Ama daha önemlisi, ne oluyor, ne olacak, bunları anlamak için dinler tarihini anlamak. Dinler, karşısında sessiz kalanları yakıp yok eden bir oluşumdur, böyle ayakta kalmıştır. Ve ateizm bir din olmamakla bu tarzı benimsemez. Fakat ateizmin yumuşak karnı budur. Özet geçiyorum, detaylara girmek anlamsız. Bir ateistin etik olarak falan değil, tamamen kendi savunması için, saldırgan olması elzem. Ha, bu saldırı, top, tüfek, kazıklar veya meydan ateşleri ile olmak zorunda değil. Zaten öyle yapacak gücü yok ateizmin, ki, rusya mesela bunu denedi, hiç bir yere varamadı. 

 

Dinlerin yumuşak karnı, aşil topuğu, her zaman yeni fikirler olmuştur. Zira bu pişme sürecinde eski fikirlere bağışıklık kazanmış olurlar. Yeni bir fikir, korona virüsü etkisi yaratır, hızlı bulaşır ve dini feci çarpar. Luther'in başlattığı olay budur. Yeni bir fikir ortaya koyar, ama daha önemlisi, bu fikri yayacak bir yöntem geliştirir. O devirde internet, kitap, gazete falan yok, okuma bilen bile yok doğru dürüst. O da, fikirlerini ilahi yapar, kiliselerde söyletir. Velakin millet bunları ezberleyemez, o da gider, okullardaki çocuklara ezberletip, kiliselerde yüksek sesle söylettirir falan.

 

Ve buna karşı katolik kilisesi hiç bir şey yapamaz. Tipik dinci salaklığı ile, gider Luther'i dinden çıkarır, aforoz eder falan filan. Ama yemez, yeni virüs bulaşma yolunu da bulup, yayılır ve protestan dediğimiz kitle ortaya çıkar ki, hristiyanlık içinde azımsanmayacak bir çoğunluktur. 

 

Şimdi, özet geçecez derken, sanki detaya girdik gibi. Ama en az bir örnekle, dinlerin bu yumuşak karnını göstermek gerekliydi. Evet, dinlerin yumuşak karnı yeni fikirlerdir. 

 

Ve gene şimdi, bu forumda, dincilerin ettiği laflara bakın. Amanda ateizmi çökerttik diye geldikleri zırvalara bakın. Aquinas'ın, Leibniz'in falan paçavra olmuş "delilleri" ötesinde hiç bir şey göremezsiniz. Sizde salak salak, akla fikre falan gelip, onları çürüten bu karşı teorileri falan dökersiniz. Ama anlayın, bunlar bugün gelmişlse, o karşı fikre bağışıklı oldukları için geldiler. Onları bunlarla ikna edemezsiniz.

 

Ve bunlar, tarih boyunca, bu yoldan geldiler. Misyonerler saldılar, cihada çıktılar vs. vs. ve hep saldırgan oldular. Böyle kazandılar. Sizin savunmada değil, saldırıda olmanız gerekiyor artık. Çünkü onlar size saldıracak. Annene, aman müzik şeytan işi falan diyen, yarın senin oğlan şeytanla ortak olmuş der, senin yakılmanı isterler ve yakarlarda. Bunlar, bir horozu yumurtladığı için, şeytanla işbriliği yapıyor diyerek yakmış insanlardır, ne bekliyorsun ki. 

 

Ve bu saldırıyı, yeni fikirlerle yapmanız gerekiyor. Ve bu saldırıyı, yeni fikirlerle yapmanız gerekiyor. Bu fikirleri yaymanız gerekiyor. Özellikle, ahlak, yardımseverlik falan gibi noktalarından vurmanız gerekiyor bunları. Cevap veren değil, cevap isteyen konumuna gelmeniz gerekiyor. Dikkat edin, onlar, bilhassa müslümanlar, özellikle ahlak üzerinden ateistlere saldırırlar. Ateistleri ahlaksız falan göstermekle aşağılar, gözden düşürmeye çalışırlar. Şunu anlayın, eğer bunu başarırlarsa, gideceğiniz yer ateşin üstündeki kazık olacaktır. 

 

Yani, bunu yapmak, ateizmin gereği, vacibi, farzı vs. değil, ateistin kendini korumak için yapacağı bir önlemdir. 

 

Yaninin yanisi, annenle uğraşman, ona doğruyu göstermen, kendi kellenin başının üstünde kalması için gerekli olan şeydir. 

 

Ha, şimdi gene tarihe bakalım. Hristiyanlık, bugün baya bitik haldedir. Giderekte bitmektedir. Ne oldu, nasıl oldu? Elbette tarihten vermek lazım cevabı. Hepimiz duymuşuzdur, reform, rönesans falan. Gene verdiğimiz örnek üzerinde bakalım. Luther, kazandı ve hristiyanlığın dibine turp suyu döktü. Ama bunu, kilisede cemaate oynayarak yapmadı, o diğer papazlarla uğraştı, onları çarptı. İşte basit bir örneği. Yaniii... demek gerekirse, senin uğraşacağın annen değil. Annen bir kukla. Senin uğraşacağın annene o aklı vermeye çıkan, yani hoca, yani papaz, yani "abla" vs. vs. 

 

Nedir yeni fikirler dersen, forumda bol bol örneğini veriyoruz. Ama şunu atlama, bir şekilde, onlara muhakkak bel altı vurman lazım, onların ahlkasızlıklarını kafalarına çalman lazım. Emin ol, dinler ahlaksızlığı meşrulaştırmak için var olmuştur zaten, her yerinde bulursun en pis, en ahlaksız şeyleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...