Jump to content

Düşündürücü fıkralar.


Recommended Posts

 

deli.thumb.jpg.aed4e030f2fcc591ebe5ddb930bc71b1.jpg

 

"Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan ve bu nedenle de yemek yemeyen ve hiç bir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası, tüm uzman psikiyatristlerce girişilen her çabaya rağmen, ölü olmadığı konusunda bir türlü ikna edilememiş.

Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan ve tedavisini üstlenen psikiyatristlerden biri, sonunda hastaya, ölülerin kanayıp kanamayacağına dair bir soru yöneltir.

Hasta “tabii ki kanamaz, çünkü, ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur” der. Bunun üzerine psikiyatrist, küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırır.

Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginçtir. “Lanet olsun! Ölüler de kanarmış.”

Bir kişiyi ikna edemeyecekseniz, edemeyeceksiniz demektir."

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, kabara yazdı:

 

deli.thumb.jpg.aed4e030f2fcc591ebe5ddb930bc71b1.jpg

 

"Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan ve bu nedenle de yemek yemeyen ve hiç bir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası, tüm uzman psikiyatristlerce girişilen her çabaya rağmen, ölü olmadığı konusunda bir türlü ikna edilememiş.

Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan ve tedavisini üstlenen psikiyatristlerden biri, sonunda hastaya, ölülerin kanayıp kanamayacağına dair bir soru yöneltir.

Hasta “tabii ki kanamaz, çünkü, ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur” der. Bunun üzerine psikiyatrist, küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırır.

Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginçtir. “Lanet olsun! Ölüler de kanarmış.”

Bir kişiyi ikna edemeyecekseniz, edemeyeceksiniz demektir."

Ne güzel bir fıkra. :) 

Bu fıkrayı okuyunca ne hikmetse teistler aklıma geliyor. Anlatıyorsun anlatıyorsun hiç anlamıyorlar. Sizin haliniz o akıl hastası gibi işte. Olmayan cennet ve cehenneme, ahiret denen yere sanki gidip görmüş gibi inanıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, gezenbocuk45 yazdı:

Ne güzel bir fıkra. :) 

Bu fıkrayı okuyunca ne hikmetse teistler aklıma geliyor. Anlatıyorsun anlatıyorsun hiç anlamıyorlar. Sizin haliniz o akıl hastası gibi işte. Olmayan cennet ve cehenneme, ahiret denen yere sanki gidip görmüş gibi inanıyorsunuz.

Bende aynı şeyi sizler için düşünüyorum ?

Hiç bir müdahale olmadan bir patlama oluyor. Sonra dünya oluşuyor. Sonra canlılar oluşuyor. Sonra biz evrim geçirip insan oluyoruz. Bütün bunlar kendiliğinden tesadüfen oluyor.

Neyse ilginç fıkralar buldukça eklerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.02.2020 at 10:07, kavak yazdı:

İki gezegen tesadüfen karşılaşırlar.
Berideki diğerine: "Hay aksi, hiiç iyi değilim!"
Diğeri: "Neyin var senin?"
Berideki: "Hiç sorma, zannedersem Homo Sapiens..."
Diğeri: "Heeç tasalanma; bende de vardı ve zamanla kendi kendine yok oldular!"

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 saat önce, kabara yazdı:

Bende aynı şeyi sizler için düşünüyorum ?

Hiç bir müdahale olmadan bir patlama oluyor. Sonra dünya oluşuyor. Sonra canlılar oluşuyor. Sonra biz evrim geçirip insan oluyoruz. Bütün bunlar kendiliğinden tesadüfen oluyor.

Neyse ilginç fıkralar buldukça eklerim.

Kendini ölü zanneden hastanin cok fazla özgüveni var. Asla yanlisa kanabilecegini, yanilabilecegini düsünmüyor.

Benzer bir olay aklima geldi, güldürdü yine.

https://qz.com/986221/what-know-it-alls-dont-know-or-the-illusion-of-competence/

Limon suyu bozulmus diye ikna olmustur.

Sizin fikra güzel ,akilda kalici.

Tesadüf demisken;

Nedir tesadüf? Hic kullaniyor musun günlük hayatinda?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, kavak yazdı:

@deadanddark

Seni tekrar görmek güzel.

Umarım keyfin yerindedir.

 

Tesekkür ederim. Kötü olmustum , yasak koydu arkadasim. Yaptigi her haraketi izlenen biri oldum. Artik hazir yasagi delmisken, malum hep evdeyim karismasin kimse.Okur yazarim bende bir süre. Sürekli ps4 oynamakda kötü. Keyfim daha iyi oldu.

Seni görmekte güzel.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, deadanddark yazdı:

Kendini ölü zanneden hastanin cok fazla özgüveni var. Asla yanlisa kanabilecegini, yanilabilecegini düsünmüyor.

Benzer bir olay aklima geldi, güldürdü yine.

https://qz.com/986221/what-know-it-alls-dont-know-or-the-illusion-of-competence/

Limon suyu bozulmus diye ikna olmustur.

Sizin fikra güzel ,akilda kalici.

Tesadüf demisken;

Nedir tesadüf? Hic kullaniyor musun günlük hayatinda?

Tesadüfün tanımı bir kaç cümle ile yapmak biraz zor.Günlük hayatta nadir kullanırım. Çünkü tesadüflere inanmam. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vezirler huzura çıkmışlar:
- Padişahım, hazinede para kalmadı.. Yeni vergilere ihtiyacımız var,
diyerekten.. .

Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- Eeee! Ne vergisi koyalım? , demiş...
...
Vezirler:
- Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar!

Padişah,
- Tamam, demiş.


Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Her hangi bir şikayet var mı?
- Hiç bir tepki yok Sultanım!
- İyi o zaman köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!


Aradan bir süre geçmiş, Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
- Var mı halinden şikâyet eden?
- Yok!

Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
- Köprülerin ortasına da birer adam koyun, gelip geceni köprünün ortasında becersin!


Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
-Halkı dinleyelim hele bir, demiş.


Gitmişler köye, Padişah sormuş:
- Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?
Ses yok.

Padişah tekrar :
-Ulan demiş, taş üstünde taş omuz üstünde baş komam!!! Var mı şikayeti olan hemen söylesin!

diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
- Şey padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- Eeee!, demiş Padişah bir umutla... Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama???
- Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Padişahlı olanı okuyunca aklıma bizim ülkemiz geliyor. 

Nereden bakarsan bak ülkenin yüzde 35 i bir parti liderleri tarafından cima edilse "ama ne güzel yapıyor, siz olsanız 1000 katını yapardınız en azından bu arada cima ediyor" diye şükredecek... 

 

Neyse, devamı gelecek ise konunun takipçisiyim. 

tarihinde RasyonelDüşünce tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, kabara yazdı:

Tesadüfün tanımı bir kaç cümle ile yapmak biraz zor.Günlük hayatta nadir kullanırım. Çünkü tesadüflere inanmam. 

Iyi/kötü Sans ve tesadüf ayni mi?

Örnegin 85 milyonda 1 ihtimalle cok büyük para ödülünü sadece benim kazanmam nedir? Bileti kaybetmis olmam? (Yok öyle birsey aslinda)

Birisi böyle olsun istemis olabilir mi? Yani hersey planli programli mi gelisiyor?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yasayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya baslar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür. Ve der ki, ?Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.?

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, deadanddark yazdı:

Iyi/kötü Sans ve tesadüf ayni mi?

Örnegin 85 milyonda 1 ihtimalle cok büyük para ödülünü sadece benim kazanmam nedir? Bileti kaybetmis olmam? (Yok öyle birsey aslinda)

Birisi böyle olsun istemis olabilir mi? Yani hersey planli programli mi gelisiyor?

 

Bileti almasaydın ne olacaktı ? Evet her şey planlı programlı gelişiyor.Sen verdiğin kararlarla bunu etkiliyorsun. Bileti almasan dediklerinin hiçbiri olmazdı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, kabara yazdı:

Bileti almasaydın ne olacaktı ? Evet her şey planlı programlı gelişiyor.Sen verdiğin kararlarla bunu etkiliyorsun. Bileti almasan dediklerinin hiçbiri olmazdı. 

Bilet bana iki farkli yol ile daha ulasabilir. Bulurum , olmadi cekilis öncesi hediye edilir.

Bu kücük gezegende verdigimiz kararlar ile evrende olup bitenler arasinda ne gibi ortak yönler var. Insan karar verebilir, peki evrenin patlamasi bir karar miydi!

 

 

Hindu büyücü fareye bir insan kalbi biraksaymis.

tarihinde deadanddark tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 28.04.2020 at 14:28, deadanddark yazdı:

Bilet bana iki farkli yol ile daha ulasabilir. Bulurum , olmadi cekilis öncesi hediye edilir.

Bu kücük gezegende verdigimiz kararlar ile evrende olup bitenler arasinda ne gibi ortak yönler var. Insan karar verebilir, peki evrenin patlamasi bir karar miydi!

 

 

Hindu büyücü fareye bir insan kalbi biraksaymis.

Kardeş helal olsun sana fıkra konusu altında bile tartışma oluşturabiliyorsun. Ortada bir bilet var bilet olmazsa diğerleri de olmayacak. Sebep olan bir şey var. Git kurak bir yerde kimsenin gitmediği bir yerde otur bakalım şans faktörü işliyor mu ? Senin yaptıkların şans veya tesadüfleri oluşturuyor. Git bir odaya hapis et kendini orada ölüp gidersin. Şans ve tesadüf görecekmisin bakalım.

tarihinde kabara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, kabara yazdı:

Kardeş helal olsun sana fıkra konusu altında bile tartışma oluşturabiliyorsun. Ortada bir bilet var bilet olmazsa diğerleri de olmayacak. Sebep olan bir şey var. Git kurak bir yerde kimsenin gitmediği bir yerde otur bakalım şans faktörü işliyor mu ? Senin yaptıkların şans veya tesadüfleri oluşturuyor. Git bir odaya hapis et kendini orada ölüp gidersin. Şans ve tesadüf görecekmisin bakalım.

 

Gidecegim o kurak yerde kafama göktasi düserse, kendimi kapattigim odada uzaylilar tarafindan kacirilirsam bunlarin nedeni ne?

Bir oda varsa o kapali odalardan insan kaciran uzaylilar olmali degil mi? Göktaslari kurak yerlere düser özellikle degil mi? Bu yüzden kurak.

 

 

On 25.04.2020 at 21:46, kabara yazdı:

Bende aynı şeyi sizler için düşünüyorum ?

Hiç bir müdahale olmadan bir patlama oluyor. Sonra dünya oluşuyor. Sonra canlılar oluşuyor. Sonra biz evrim geçirip insan oluyoruz. Bütün bunlar kendiliğinden tesadüfen oluyor.

Neyse ilginç fıkralar buldukça eklerim.

 

Evde tek basina uyuyorsun mutfaktan bir takim hisirtilar geliyor.

Iki ihtimal düsünürsün. Hirsiz var, cin var. Negatif olan bu iki düsünce ilk aklina gelecek ve kendini ona göre hazirlayacaksin. Sonra ögrenirsinki pencere yari acik kalmis, perde rüzgarla haraket edip masa üzerinde duran alis veris posetini oksuyor. Biz en kötü durumu düsündük halbuki.

 

Belli bir yasima kadar inandim söylenenlere, acemiydim. Sonra farkettimki bana göre degil, daha iyi olanini sectim. Bazi korkaklar var, elinde imkan varken kendisini daha iyi hissedecegi ikinci bir secenegi kene gibi yapistigi ilk duruma tercih etmez. Hastalik bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Hindistan'da filleri evcilleştirmek için ilginç bir yöntem kullanılırmış.
Orman zeminine, filin içine düşebileceği büyüklükte bir çukur kazılır ve üzeri dallarla örtülür.
Yavru fil gelip dallara bastığında çukurun içine düşer.
Fil, çukurdan çıkmaya çabalar ama başaramaz, takatsiz kalır, kurtulma ümidi kaybolur, hayatına dair müthiş bir korkuya kapılır, çaresizce bir mucize kurtuluş yolu veya ecelini beklemeye başlar.
Fil avcıları yüzlerini de kapatan tümüyle simsiyah giysiler içinde, ellerinde sopalarla gelip fili şiddetli bir şekilde döver, yara bere içinde bırakırlar.
Hayvan, yediği sopaların ve yaralarının verdiği acıdan ve çukura düşmesi nedeniyle yaşadığı korkudan dolayı, hayatında görmediği bir bunalım ve ruhi çöküntü yaşar, birkaç saat içinde...
Sonra aynı avcılar, ağaçların arkasına gider ve üzerlerindeki siyah elbiseleri tümüyle çıkarıp, baştan aşağı beyaz elbiselerle ve ellerinde çeşit çeşit yiyecek ve meyve sepetleriyle geri gelirler.
File şefkatle yaklaşır, onu besler, yaralarına pansuman yapar, okşayıp sever, güzel sözler söyler ve onu düştüğü çukurdan çıkarırlar.
Fil, bu beyaz giysili kurtarıcılarının kendisine gösterdiği karşılıksız sevgi ve ilgiden dolayı o kadar minnettar kalır ki o andan itibaren ömür boyu onların gönüllü kölesi olur, her istediklerini yapar ve asla sözlerinden çıkmaz.
Onların kendisini az önce tuzağa düşüren, bunalıma sürükleyen ve döven siyah giysili adamlar olabileceği aklına dahi gelmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...