YAVUZ S.SELiMiN KÜRTLERE YAZDIGI SiiiR :-)))

[tolonbey 0]

iste böyleee,

                     Yavuz kürtlere niye bu siiri yazmistir.Bileniniz varmi?

 

YAVUZ'UN KÜRTLERE YAPMIŞ OLDUĞU BEDDUA! | Turkish ...

www.turkishnews.com › ... › Bilim

 

 

Diese Seite übersetzen

03.01.2018 - Ol çeşmeden gâvur içsin, Kürde nasip olmasın. ... Efendim, Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi'ne giderken Muş'ta bir çeşme yaptırasıymış, ...

Es fehlt: arap ‎| Muss Folgendes enthalten: arap

 

Yavuz Sultan Selim'in 'Kürt açılımı' - Yorumlar - Haber7 - Sayfa 2

www.haber7.com › yorum › oku

 

 

Diese Seite übersetzen

15.11.2009 - Kürde fırsat verme ya Rab Dehre Sultan olmasın Ayağını çarık sıksın Asla ... bile doymasın Şol çeşmeden gâvur içsin Rum içsin Kürde nasip olmasın ... pazarı kurulmusmus bı kere kasrı sırın zamanında kurt-turk-arap-pers vb

[tolonbey 0]

iste böyleee,

                     Yavuz doguzu o siiri yazmakta cokmu cok hakli.

Cünkü Yavuz irana sefere giderken orada konaklamiis.Birde oraya cok güzel cesme yaptirmis.Dönüsündede orda cesme var deye bir gelirki,KÜRTLER cesmeyi yikip taslarini AHIRLARDA,evlerde kullanmislar.Bunu duyan YAVUZ  DOGUZU küplere biner.Emniyetle görevli askerlere derki cabuk bu cesmeyi yikanlari bulun.Veeeeeeeee cesmeyi yikanlar Yavuzun karsisina getirilirler.Yavuz DOGUZU hep yikma marahlisi KÜRTLERiN defterlerini dürer.............................de NISADIR  sürer.Ondan sonrada bu cesme yikan kürtlere YAVUZ  neler yapar neler.Sonra yeni bir cesme yapilir bu siirde cesmeye kazinir.

Yavuzu sevmem ama siiri bayagi gözel yazmis.Kürtler hakkindaki yazilarda hep yikmak,kirmak SIKISDIMIDA KACMAKDA  vardir.

Dedeniz

[tolonbey 0]

iste böyleee,

                   

BEDDUA!

 

Dedeniz

Mayıs 2, 2020 tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi

[deadanddark 0]

Grandpa,

Yorumlarini anlamakta zorluk cekiyorum.Kriptolu gibi.  Bu yazi tekniginin özel bir nedeni olmali.

Simdi anladigim kadariyla Sultan Selim bir cesme yüzünden insan katletmis.

Demekki cesmesi cok kiymetliymis.

Üzerine bari uyari yazisi ilistirseymis. - Bu cesmeye zarar verenin kellesi gider-

Musluklari sökülen cesmeler varmis, onlarida bir kelepce yardimiyla cesmeye sabitleyip sökülmesine mani olunuyor.

Vandallik yaptiklari ama hangi cesme insan canindan daha kiymetli olabilirki.

[tolonbey 0]

iste böyleee,

                        

Sezai Karakoc Bitlisli-Idrisin yavuza yazdigi mektubu kaleme almis.Bakalim Idris ne yazmis Yavuza
"Can ü gönülden İslâm Sultanı’na bî’at eyledik, ilhadları zahir olan Kızılbaşlar’dan teberri eyledik. Kızılbaşlar’ın neşrettiği dalalet ve bid’atleri kaldırdık ve ehl-i sünnet mezhebi ve Şafiî mezhebini icra eyledik. (Safii mezhebi ne diyür,namaz vakti gecene kadar beekleyin kisi namazini kilmazsa kafasini vurun.----Kurrandaki Allaah ne diyor,namazini kilmayana öte dünyada neden kilmadigini soracam.----Imamiiazam ebuhanife nediyor bakalim.Namazini kiilmayani yaakalayin,DÖVÜN,HAPSE atin.Eger kilacam deye söz verirse saliverin.Görüyürsünüz.Mezhepler Allahi falan dinlemiyor,Allah öte dünyada neden kilmadin deyecek,Türk olan imamihanife yakalayin,dövün,hapse atin kilacam derse serbest birakin diyor.Amaaaa Kürt olan imami safiide diyorki kilmazsa vurun kellesini.Simdiiiiiiii bu atas almis mezhep uydurukculari Alllahlarinin su BUYRUGUNDAN habarlari mutlaka vardir.Neymis Allahin kurandaki emri.-----ilahi DiN , kurallarini benim koydugum dindir diyor ALLAH.Yaniiii Allaah diyorki götü pohlu insan,mezhep kuramaz,dine KURAL koyamaz.Eger korsa dine hoscakal demis olur.Cünkü dine peygamberin bile kural koyma yetkisi yoktur.

                 Profesör Hüseyin Atay yazdigi islamin el kitabinda söyle diyor.Peygamber bile degil mezhep kurmak,islama kural koymak gidiyim bakiyim surdaki müslümanlar namaz kiliiyormu deye kontrol etme yetkisi bile yoktur demistir.Pekiiiii bu mezhep imamlari bu yetkiyi nerden aliyorlarki?Yasar Nuri Öztürk hemserim diyorki degil mezhep üretmek,kural koymak.Kuraandan bir kelimenin tersini yapan dinden cikmis olur.Pekiiiiiiiiiii bunlarin pesine gidenler ne olur.Onlarda dinden cikmis olur.

              Tanri ayatinda diyorki,namaz kilmakla,oruc tutmakla,hacca gitmekle iinsan ancak müslüman olur.iMAN etmis olmaz.Iman benitanimakla dediklerimi yapmakla olur.Yani demek istiyorki dediklerimden bir kelimenin tersini yapan iMAN etmis olamaz.)

                iSLAMDA mezhep yoktur.Mezhepleri kisiler uydurmustur.Islama kiside kural koyamaz.Korsa ne olur Allahin buyruguna ters düser ve dindende düser.Bunu bilmeyen1,5 milyar müslüman var öte dünyada cennet ve HÖRÜ bekleyen.Amaaa TANRININ buyruguna uymadiklarinda yarin cehenneme izbandut gibi zabaniler karsilarina cikarsa sasmasinlar.Madem müslüman olmak istiyorsunuz islami kurandan okuyup ögrenin.Hanifiden helede safiiden ve otekilerden ögrenirseniz NAR kimin sacin üstünde GICINIZ izgara olur.Öneririm kurana göre müslüman olmak icin KURANI USUNUZLA yani AKLINIZLA  okuyuz.Ama sizede suc bulamayiz koskoca mezhep imamlari TANRININ buyrugunun tersini yaparsalar size kim suc bulabilirki.Ne demis atalarimiz HOCA  OSURURSA , CAMAATTA  SICAR)

 

            Neyise Bitlisli idrisin Yavuz sultan selime yazdigi merktup oldugu söylenilen yaziya devam edelim.

İslâm Sultanı’nın namı ile şeref bulduk ve hutbelerde dört halifenin ismini yâda başladık. Cihada gayret gösterdik ve İslâm Padişahı’nın yollarını bekledik. Bu muhlis ve size itaat eden bendelere yardım edesiniz. Bizim beldelerimiz Kızılbaş diyarına yakındır,------(kizilbas dedikleri TÜRKLERDiR, kirmizi baslik giydiklerinden KIZILBAS  olmuslar)--------komşudur ve hatta karışıktır. Nice yıllar bu mülhidler, bizim evlerimizi yıkmışlar ve bizimle savaşmışlardır.(sizzse uslu uslu durmussunuz dimi.Osmanliya 18 kere iyan bayragini benmi cektim yoksa sizmi) Sadece İslâm Sultanı’na muhabbet üzere olduğumuz için,(NE  MUHABBET  AMA) bu inancı saf insanları o zalimlerin zulümlerinden kurtarmayı merhametinizden bekliyoruz. Sizin inayetleriniz olmazsa, biz kendi başımıza müstakil olarak bunlara karşı çıkamayız. Zira Kürtler, ayrı ayrı kabile ve aşiretler tarzında yaşamaktadırlar. Sadece Allah’ı bir bilip Muhammed ümmeti olduğumuzda ittifak halindeyiz. Diğer hususlarda birbirimize uymamız mümkün değildir. Sünnetullah bizde böyle câri olmuştur."

Bu mektubun dışında İdris-i Bitlisî, ayrıca, kendisinin Farsça kaleme aldığı İstimaletname’de ‘Bilâd-ı Ekrâd’, yani ‘Kürt beldeleri’ hakkında bilgiler verir.

Yavuz Sultan Selim, kendisine başvuran Kürtlerin isteğini geri çevirmez ve bu ‘bendeleri’(kendisine bağlı insanları) Safevî tehdidinden kurtarmak üzere harekete geçer. Yavuz Sultan Selim Han’ın emriyle, Konya Beylerbeyi Hüsrev Paşa ve İdris-i Bitlisî’nin bilfiil desteğiyle 10 bin kişilik bir gönüllü ordusu toplanır ve Diyarbekir, Safevîlerin zulüm ve işkencesinden kurtarılır. Safevî kumandanı Karahan ise Mardin’e kaçar.

Yavuz Sultan Selim ile birlikte, Osmanlıların Doğu siyasetini belirleyen İdris-i Bitlisî’dir. Aynı zamanda O bu siyasetin mimarlarından birisidir. İdris-i Bitlisî’nin basiretli siyaseti sayesinde, Çaldıran Savaşı’nın hemen akabinde bu bölgeler Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.

1514 tarihli Çaldıran Savaşı ile Yavuz, Safevî(yani iran TÜRKLERi) tehlikesini önemli ölçüde püskürtür. O zamana kadar Safevîlerden rahatsız olan Sünnî Kürt ve Türkmen aşiret beyleri, bu savaşta Osmanlı ordusuna büyük destek verirler. Bu, Osmanlı ile Kürt beyleri arasında tabiî bir ittifakın oluşması anlamına da gelir.

            Sünni KÜRT ve TÜRKMENLER diyor,Türkmenler ne kürtlerle olmutur nede osmanliyla.Türkmenler daha fazla islam öncesi TÜRK kültürünü yasadiklarindan araplasan kürtlerle araplasan osmanli TÜRKMENLERE hep karsi olmuslardir.Türkmenler osmanlii ve osmanlinin destekledigi kürtler tarafinda ZULUM gördüklerinden ya AZARBAYCANA  yada IRANA Cekilmislerdir.Cünkü irandaki  devlette TÜRKMENLERIN kurdugu devletti.Sah Ismail TÜRKCE konusdur Türkce yazardi.
Ana yaziya devam:
Ancak Çaldıran savaşı, Güneydoğu Anadolu’nun Osmanlı tarafından fethedilmesi anlamına gelmiyordu. Savaştan sonra da bölge, aralarında herhangi bir birlik olmayan Kürt beylerinin hâkimiyeti altında ve Safevî tehlikesine açık kalmıştı. Savaştan sadece iki yıl sonra, bu mesele de halledilecek ve Kürtlerin yaşadığı bölgeler Osmanlı toprağı hâline gelecektir. Bunu sağlayan en önemli aktör ise, Kürt din âlimi İdris-i Bitlisî’den başkası olmayacaktır.(Güneydogu anadoluda eskiden KÜRTTEN cok TÜRKMEN vardi.Osmanli ve osmanli desteklii kürt baskisindan dedigim gibi Türkmenler ya azarbaycana yada irana cekilmislerdir tabiki sag kalanlar).

Yavuz Sultan Selim, İdris-i Bitlisî’nin siyasî ve askerî tavsiyelerine neredeyse harfiyen uyar. Hatta Çaldıran Savaşı dönüşü, Diyarbakır ve Mardin gibi önemli vilayetlerin Osmanlı hâkimiyetine geçmesinin gerekli olduğunu Yavuz Selim’e telkin eden de odur. Çünkü İdris-i Bitlisî, Safevîlerin hâkimiyeti altında bulunan bu bölge fethedilmediği takdirde, bu devletin Osmanlı iç siyasetine karışmaya devam edeceğine ve Çaldıran Zaferi’nin bir manası kalmayacağına inanmaktadır. O, ayrıca, bu işin kolayca halledilebileceğini de bilmektedir; çünkü çoğunluğu Sünnî olan halk ve mahallî idareciler, Şiî Safevîler’in idaresinden hiç de memnun değildir. Bundan faydalanmayı düşünen İdris-i Bitlisî, hem bir kumandan hem de bir siyaset adamı olarak olağanüstü bir çaba harcar ve Yavuz Sultan Selim Han kadar kendi ideali de olan İslâm Birliği davasının en büyük adımlarından birini böylece atar.(Madem islam birligi istiyordunuz osmanliya ve TC yekarsi 18 dafa isyan neden ettiniz,zorunuz neydi?)

Bu tarihten itibaren, Diyarbakır ve Mardin Osmanlı topraklarına dâhil edildiği gibi, İdris-i Bitlisî’nin Yavuz Selim Han adına bölgenin Kürt-Türk beyleriyle anlaşması sayesinde, Bitlis, Urumiye, İtak, İmadiye, Cizre, Eğil, Hizran, Garzan, Palu, Siirt, Hısn-ı Keyfa (Hasankeyf), Meyyafarikin ve Cezire-i İbn Ömer gibi toplam 25 mıntıka barışçı yollarla Osmanlı idaresine bağlanır. Yavuz Sultan Selim Han, bu üstün başarılarından dolayı İdris-i Bitlisî’ye bir ferman gönderip, Diyarbakır bölgesini ona ‘temlik’ olarak verir. Bu ferman akabinde, Osmanlı Devleti’nin üçüncü Kazaskerliği olan ‘Arab ve Acem Kazaskerliği’ 1516 yılında Diyarbakır’da kurulur ve Diyarbakır başkent yapılarak bölgenin idaresi İdris-i Bitlisî’ye bırakılır.

İdris-i Bitlisî’nin bir başka bilinmeyen yönü de, onun sadece Kürt bölgesinde İslâm ittihadı davası gütmekle kalmayıp, Suriye ve Mısır’ın fethinde de aynı çabayı harcamasıdır. Bizzat Yavuz Sultan Selim Han ile birlikte bu ülkelerin fetih hareketlerine katılmış ve mezkûr bölgelerin Memlûkluların hâkimiyetinden Osmanlıların hâkimiyetine geçmesinde rol oynamıştır.------(Memlüklerin misirdaki kurdugu devlet araplarin Türkistan isgalinde arap ülkelerine KÖLE olarak getirdiklerinin KURDUGU  devlettir.Sasiriyorsunuz dimi)-----Osmanlılara bağlanan bu toprakların nasıl idare edilecekleri ve statülerinin belirlenmesinde Yavuz Sultan Selim Han’a yol göstermiş, Yavuz Sultan Selim Han bu Kürt âlim ve kumandanının telkin ve direktiflerini dikkate almış, bu yönde bir idarî sistem uygulamıştır.(Yavuzsultan Selimi kürt idris yönlendirmis heee.Ammada salladin.Biraz kisa keste sobayada sigsin.Babasini dinlemeyip onun elinden yönetimi alan kürt idrisi bitlisinin kumandasi altina girecek heeeeeeee.Hemide yavuzsultan selim.Birak biraz güliyim Loooooooooo)

Yavuz Sultan Selim Han’la inanılmaz bir gönül birliği olan İdris-i Bitlisî Hazretleri, aynı gönül bağlılığını ölümünde de yansıtır. Nitekim Yavuz Sultan Selim Han’ın vefatından kısa bir süre sonra kendisi de vefat eder. Kabri bugünkü Eyüp semtinde, kendi adıyla anılan ‘İdris Köşkü’ veya ‘Çeşme’ denilen mevkide, hanımı Zeynep Hatun’un vakfederek yaptırdığı mescidin bahçesindedir.

Ardında onlarca kaynak eser bırakan İdris-i Bitlisî’nin eserlerinden bazıları şunlardır: Risâletü’l-İba an Mevâki’il-Veba, Risale fi’t-Tâ’ûn ve Cevâz’il-Firâr anhu (tıbla ilgili), Tercüme-i Hayât’ül-Hayevân (zooloji ile ilgili), Risâle-i Bahâriyye Yâ Rabî’a’l-Ebrâr (kozmoloji ile ilgili), Risâle fî’n-Nefs, Şerh-i Hâşiye, Tecrid, Münâzara-i Işk bâ Akl, Rafizîlere Reddiye (felsefe ve kelâm ilmi ile ilgili), Mir’âtü’l Uşşak, Tuhfe-i Dergâh-Alî (tasavvufla ilgili).

O’na ait bir beyitle yazımızı nihayetlendirelim.

Zulüm bir ateştir, onun küçüğünü hakir sanma,
Ne çok olur ki, bir ateş kıvılcımından bir şehir yanar.[*]

*Sezai Karakoç - Aylık Dergisi(tolonbeg:Sezai beg,biraz fazla sallamadinmi? :-)))  )

[tolonbey 0]

iste böyleee

                    deadanddark,eziz vede leziz gardasim,

Bir insanin bir sucu affedilir,ikincisi affedilir hadi 3 üncüsünüde affedelimde,bunlarin isi gücü bu.Baska bunlarin yaptigi birsey yoktur.Köpprü dinamitlemek,karakollari basmak,elektrik hatlarini kesmek,eski köprüleri tutan atlardaki demirleri kesip götürmek.bakir elekrik kaplalari yürütmek Köyleri evleri basmak.

               Erzincanli yasli bir dede anlatiyordu.Köyde ates yakmaktan korkuyorduk dumani gören kürtler gelip evi basarlar diye.Sark insani cok cekmis bu kürtlerden.Babam köyümüzün imamiydi.Bbana dediki gel gidelim sagir mustafalarada kapiyi cal evdeyse onunla biraz konusacam.Belki kapiya kadin cikar deye istemiyordu kapiyi calmayi.

               Kapiyi caldim,kadin kapiyi ardina kadar acti babami görünce kapiyi nereyse kapadi kapiyi el girecek kadar acik birakarak hoca efendi gocam evde yok deyip kapiyi kapatti.

Babamla eve giderken babam dediki kapiyi KüRT calmis olsaydi kapiyi ardina kadar onunla konusurdi amaaaaa köyün imami olunca böyle yapiyorlar.Seytan deyiyki ackapiyida tut kolindan al disari.Baba dedim sen imamsin deye senden gaciyorlar.Kürtleri o bakimdan pek önemsemiyorlardi galiba.Halbuki kürtlerde daha cok gariyla evli olanlar vardii,.

             Su bir gercekki encok yoksulluk ceken kürtlerdi.Daglarda bir hayvan besliyorlardi.Ovalardakiler gibi herseyi ekiP bicemiyorlardi.Herzamanda birseyler alabilecek yerlere inemediklsrindeayran sütten baskada bisileri yoktu.Dagi terketse askerlik yapmadigindan vergi vermediginden yakalanacakti.Velhasil isleri cok zordu.

             Erzincan valisi dersimin erzincaan ovasina bakan tarafa bir kir gezisi düzenler.Karili kocali.Caylarini yapar böreklerini yerler.Valiyle yardimcisi biz söyle bir dolanalim derler.1km kadar uzaklasinca Kürtler bunlari görüp yakalarlar.Bunlari tartaklamaya baslarlar.Vali derki ben erzincanin valisiyim arkadasimda yardimcim.Kürtler derki tam sopa yiyecek adamlarsiniz .deyince vali aman efendim yapmayin ,etmeyin der.Kürt derki daga gelince agam pasam  oluruz biz sehire gelince ESSEEK KÜRT oyana ,ESSEK KÜRT bu yana heee.Kürtler derki firsat varken bunlari iyi bir dövelim.Bunlari güzel bir döverler ve sali verirler.Bunlar giderler gurubun yanina.Tabi üstleri baslari yirtilmis kafalari gözleri sismis bunlari görünce gurup noldu size derler.Derlerki aYILAR saldirdi.gurupdakiler derki hadi üstünüzü basinizi ayi yirttiysa kafanizi gözünüzü kim sisirdi,ayi bu isi yapamazVali derki bunlar sizin bildiginiz 4 ayakli ayilardan degil iki ayaklilardandi deyince.Gurupdakilerde anladikkkk kürtlerle karsilastiniz dediler.

           Erzincanlilar anlatir.Kürdün biri erzincanda ayakkabi tamirsidine gider. ayakkabicida ayakkabilari soktuklari suyu kürt görür.Ama suda ayakkabi yoktur.Suyun rengide koyularmis.Kürt sorar lo bu nedir.Ayakkabi tamircisi derki kayisi hosafi.Kürtde derki loooo bir bardak versene ondan.Tamirci birbardak verir.Kürt suyu icer ve derki KÜRDÜ enayi sanma buna seker koymamisiniz.Birdaha verirken sekerini koyun der:-)))

                  Bir tarihde hanimla Hollandada restoranda girdik.Icimden dedimki bunlar ingilizce bilir.Ingilizce corba istedik bir tup benim bir tüpde hanimin önüne koymasinlarmi.Meger ingilizce bilmiyorlarmis.Tüplerdede macun gibi birsey vardi.parayi ödeyip cikip gittik hicbirsey yiyemeden.

                Yunanistanda sahilde kahvalti etmek istedik,garson gelip basimizda dikildi.Hanima dedimki hollandadaki gibi olmsin.Biz yunanca bilmiyorum garsonda türkce bilmez,bizi duyan garson dediki abi ben türküm ne isterseniz onu getiririm.Oh dedikk dünya varmis.

                50 yildir avrupadayim.7kez yunanistana gittik.Yunanlilar kadarr biz Türklere gönülden sevgi duyani avrupada baska ülkede hic görmedim.

En insancil insanlar Yunanlilardir deye düsünüyorum.Yoksaaa yalniz bizleremi öyleler.

Dedeniz

[kabara 0]

İyi aferim size sizde beddua edin.

 

[deadanddark 0]

Ekonomi düzelir, egitime daha cok agirlik verilir. Insanlar sinavla, psikolojik test ile evlenebilir. Cocuk dogurma sayisi anne baba kendini daha iyi hissetsin diye degilde gelecek kaygilari hesaba katilarak gerceklesir.

ve insanlar bundan cok yillar önce birilerinin yedigi haltlarin hesabini bügün yasayanlara sormaliyim diye düsünmekten vazgecerse iste o zaman birseyler iyilesmeye baslar.

[kabara 0]

Sizin gibi adamaların gözünün içine Selahaddin Eyyubi'yi sokmak lazım.