Jump to content

Kendi özdevinim tasarımım!


Recommended Posts

Son yazıma cevap veren olmamış. Belli ki az biraz anlamaya başlıyorsunuz. Burada açıklamaya çalıştığım prensipler zamanında John Bessler -- nam-ı diğer Orffyreus--'in hazırladığı tekerleğin çalışma prensiplerini anlamamızı sağlıyor.

 

Tarihte, çalıştığı çok önemli bilim adamlarınca gözlenen ve çalışması uzun müddet test edilen tek (tek değil ama en çok bilinen diyelim) devridaim makinesi olma özelliğini taşıyor.

 

https://zamanmakinasi.webnode.com.tr/news/bir-devri-daim-makinesi-hikayesi/

 

Burada sistemin eksik hazırlanmış bir maketi var. Sarkaçların kranklara doğrudan değil de Milkovic Sarkacında olduğu gibi bağlı olduğunu hayal edip ikincil sarkacın da sistemin dönüşüne güç katacak şekilde dizayn edildiğini düşündüğünüzde bu sistemin nasıl çalışacağını --çalıştığını-- anlamaya başlayacaksınız.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
  • İleti 166
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 04.05.2020 at 09:44, John_Ahmet yazdı:

Çok iyi bir şekil olmayabilir. İçeride ve dışarıda toplam 18 adet küre yolu bulunuyor ancak toplam 13 küre bulunmaktadır. Şekle baktığınızda nasıl bir sistem olduğunu anlıyorsanız aşağı yukarı doğru anlayacağınızı tahmin ediyorum yani daha karmaşık değil, şekli inceledikten sonra bu sistemin yapılıp yapılamayacağı ve çalışıp çalışmayacağı konusunda neler söylersiniz?

 

Ayrıca şöyle bir hata var. Üstteki kavisli yol daha üsttten küreyi alıyor henüz sağ yarım küreden çıkmak üzereyken.

 

Özellikle @mirasyedi @deadanddark @Sütlü Kase 

 

Ozdevinim.png.57f79e1afcdf62cca21e41c09398aae3.png

bu makineyi yaptın mı? :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.09.2020 at 04:05, John.Ahmet yazdı:

Son yazıma cevap veren olmamış. Belli ki az biraz anlamaya başlıyorsunuz. Burada açıklamaya çalıştığım prensipler zamanında John Bessler -- nam-ı diğer Orffyreus--'in hazırladığı tekerleğin çalışma prensiplerini anlamamızı sağlıyor.

 

Tarihte, çalıştığı çok önemli bilim adamlarınca gözlenen ve çalışması uzun müddet test edilen tek (tek değil ama en çok bilinen diyelim) devridaim makinesi olma özelliğini taşıyor.

 

https://zamanmakinasi.webnode.com.tr/news/bir-devri-daim-makinesi-hikayesi/

 

Burada sistemin eksik hazırlanmış bir maketi var. Sarkaçların kranklara doğrudan değil de Milkovic Sarkacında olduğu gibi bağlı olduğunu hayal edip ikincil sarkacın da sistemin dönüşüne güç katacak şekilde dizayn edildiğini düşündüğünüzde bu sistemin nasıl çalışacağını --çalıştığını-- anlamaya başlayacaksınız.

 

 

bu makinede  ortada disk neden parçalı tahtalardan yapılmış?

Neden yekpare değil? içini açıp neden göstermiyorlar? :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

bu makineyi yaptın mı? :)

 

Hayır!

 

3 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

bu makinede  ortada disk neden parçalı tahtalardan yapılmış?

Neden yekpare değil? içini açıp neden göstermiyorlar? :)

 

Orffyreus'un tekerleğinin içerisinde sihirli bir şey olmasına gerek kalmadan da nasıl çalıştığını net fiziksel ifadelerle anlatabilirim. Aslında bunu yapmayı denedim ve siz anladığınızda hemen kıvırıp konu değiştiriyorsunuz. 

 

Yine deneyelim.

 

Basit sarkacı düşün ve 180 derece salınımda iken ipteki merkezcil kuvvetin zamanla değişimini kabaca gösterip maksimum olduğu noktadaki kuvvetin ağırlığın kaç katı olduğunu hesaplayarak bana yardımcı olabilir misin?

 

Sonra buradaki fazla kuvvetlere nasıl iş yaptırabiliriz bunu tartışalım.

 

220px-Pendulum_animation.gif

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 saat önce, John.Ahmet yazdı:

 

Hayır!

 

 

Orffyreus'un tekerleğinin içerisinde sihirli bir şey olmasına gerek kalmadan da nasıl çalıştığını net fiziksel ifadelerle anlatabilirim. Aslında bunu yapmayı denedim ve siz anladığınızda hemen kıvırıp konu değiştiriyorsunuz. 

 

Yine deneyelim.

 

Basit sarkacı düşün ve 180 derece salınımda iken ipteki merkezcil kuvvetin zamanla değişimini kabaca gösterip maksimum olduğu noktadaki kuvvetin ağırlığın kaç katı olduğunu hesaplayarak bana yardımcı olabilir misin?

 

Sonra buradaki fazla kuvvetlere nasıl iş yaptırabiliriz bunu tartışalım.

 

220px-Pendulum_animation.gif

FMax=3*m*g

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her sene ortalama 10000 lira  kadar enerji(ısınma,elektrik,tüp vb) harcamam var.

Çalıştığı kanıtlanmış devri daim makinesi bulmuş olsam kullanırım.

Forumada nasıl çalıştığını anlatırdım.

 

Bizim @John.Ahmet elinde çalışan bir örnek yok. :)

Yılda ortalama kaç lira enerji masrafı ödüyor bilmiyorum.

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
45 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

Her sene ortalama 10000 lira  kadar enerji(ısınma,elektrik,tüp vb) harcamam var.

Çalıştığı kanıtlanmış devri daim makinesi bulmuş olsam kullanırım.

Forumada nasıl çalıştığını anlatırdım.

 

Bizim @John.Ahmet elinde çalışan bir örnek yok. :)

Yılda ortalama kaç lira enerji masrafı ödüyor bilmiyorum.

 

Sen devridaim dendiğinde ne anlıyorsun? Bana bir tanım yapabilir misin? Sen ne anlıyorsan bu doğrultuda bir tanım yap...

 

Şimdi konuya şöyle yaklaşalım. Ebatları belirli bir kutu olsun ve bu kutunun içerisinde depolanmış hiç bir enerji olmadığından emin olalım ya da depolanmış enerji olsa dahi bu kutunun durmaksızın (hiç tükenen enerjisi olduğu anlaşılmayacak kadar uzun süreler, binlerce yıl gibi, madde dayanımı sınırında diyelim) sürekli enerji vermesi mümkün müdür? Size göre bu mümkün müdür?

 

Ya da bu kutunun serbest enerji dediğimiz bazı enerji kaynaklarına doğrudan (hiç bir aracı kablo ya da iletici olmadan) bağlı olabileceği konusunda neler biliyorsunuz?

 

Bu konudaki bilgileriniz konuya bakışınızı değiştirecektir.

 

Ayrıca kütleçekimi nedir? Varlığını çekim kuvveti olarak hissettiğimiz bu fenomenin tıpkı güneş enerjisi gibi farklı enerjilere dönüşebileceği savı ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Neticede kütleçekiminin graviton ismini verdiğimiz parçacıklardan kaynaklanıyor olması ve bu parçacıkların varlığını da enerji ile açıklayabileceğimiz bir bakışta bu enerjinin kütleçekimine dönüştüğünü anladıktan sonra yine kütleçekiminin de tersinir olarak yine farklı enerjilere dönüşebileceği fikrine nasıl yaklaşırsınız?

 

Buradaki sorularımın hepsine cevap verebilirsen bu konudaki yanlış anladığınız yerleri düzeltip bu güdük bakışınızı yepyeni ve doğru bir bakış açısıyla değiştirmeyi düşünüyorum. Bu bakışa göre ya devridaim makineleri vardır ve gerçektir diyeceksiniz ya da devridaim yoktur ancak sistemlerin, bildiğimiz enerjilerin dışında serbest enerji diyebileceğimiz enerjilerle (bu enerjilere doğrudan erişerek, manuel hiç bir nakil gerekmeden) doğrudan çalışabileceğini kabul edip kütleçekiminin de böyle bir serbest enerji olup olamayacağını sorgulayabilecek kadar konuya aşina olabilmeniz gerekmektedir.

 

Şimdi son paragrafı da anladıysanız soruların cevaplarını bekliyorum sizden... Zira siz cevapları verdikten sonra konuyu daha net şekilde anlayabilmeniz için uzun bir açıklama daha yapıp yukarıda en son sorduğum sorunun cevabını da verdiğine göre (3mg) kütleçekiminin serbest enerji diyebileceğimiz bir fenomen olup olmayacağını fiziksel denklemler ve formüller üzerinden giderek anlamaya çalışacağız. Muhtemelen anlatılanlarda kafanıza yatmayan yine şiddetle itiraz edeceğiniz noktalar varsa buraları kıçından anlamışsınız demektir. Anlayarak aşırı dikkatle okumanızı öneririm.

 

 

tarihinde John.Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

150 Yıldır üzerinde çalışılan bir konuymuş. Bu kadar insan bulamadı da sen buldun yani ? John ?

 

 

3 saat önce, Smile Buddha yazdı:

Her sene ortalama 10000 lira  kadar enerji(ısınma,elektrik,tüp vb) harcamam var.

Çalıştığı kanıtlanmış devri daim makinesi bulmuş olsam kullanırım.

Forumada nasıl çalıştığını anlatırdım.

 

Bizim @John.Ahmet elinde çalışan bir örnek yok. :)

Yılda ortalama kaç lira enerji masrafı ödüyor bilmiyorum.

 

 

Amerika gizliyor diyorlar Con ahmete sormak lazım. Hatta ufolarda bu enerjiyle uçan amerikan uçaklarıymış.Bir sitede okudum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

150 Yıldır üzerinde çalışılan bir konuymuş. Bu kadar insan bulamadı da sen buldun yani ? John ?

 

Çok daha uzun süredir üzerinde çalışılıyor. Peki bu güne kadar yapılmadığından emin misin? Kelimenin etimolojisine girip örneğin 1300'lü yıllardan beri devri daimi olan (bak dikkat et devri daimi olan anlamında) bir dönergeç ya da bir sistem yapılamadı mı? Yapılamadığından emin misin?

 

"Ama hiç enerji almadan çalışacak" gibi bir şartı bunu idrak edemeyenler öne sürebilirler. 5 dakika içerisinde hangi yoldan yaparsan yap bir hayvan kullanmadan ya da çabucak tükenmeye mecbur bir yakıt olmadan sürekli hareket elde edip güç üretecek bir sistemin kabaca tasarımını 2020 olanaklarıyla hazırlayamıyorsan devridaimden hiç anlamıyorsun demektir.

 

 

3 saat önce, Gerçeğibulmak2 yazdı:

Amerika gizliyor diyorlar Con ahmete sormak lazım. Hatta ufolarda bu enerjiyle uçan amerikan uçaklarıymış.Bir sitede okudum.

 

Serbest enerji dendiğinde ne anlıyorsun yazabilir misin? Serbest enerjiye örnek olacak bir kaç madde yazabilir misin? Sistemlerin bu serbest enerjiye doğrudan erişimlerinin olabileceğini düşünerek tükenmeye mecbur yakıt kullanmadan ya da depolanmış enerji bulundurmadan çalışabilecekleri konusunda hiç mi bilgiye sahip değilsiniz?

 

Böyle bir sistem gördüğünde bu sisteme sen ne ad verirsin?

 

Bu sorularıma cevap verin! Yukarıdaki soruları da es geçtiğine göre donuk zekalı idiot diyebileceğimiz kadar güdük bakışlı birine aslında çok fazla yazma motivasyonum yok. Aptalsanız ve daha ötesi yok. İddiaların temelini anlayacak kadar bile idrakınız yok!

tarihinde John.Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, John.Ahmet yazdı:

 

Sen devridaim dendiğinde ne anlıyorsun? Bana bir tanım yapabilir misin? Sen ne anlıyorsan bu doğrultuda bir tanım yap...

ilk verilen enerjiyi kaybetmeden tekrar kullanabilen dışardan enerji almadan sürekli çalışan makinalara devri daim makinesi deniliyor.Devri daim makinesinde verim 1 den küçük veya büyük olamaz.

 

6 saat önce, John.Ahmet yazdı:

 

Şimdi konuya şöyle yaklaşalım. Ebatları belirli bir kutu olsun ve bu kutunun içerisinde depolanmış hiç bir enerji olmadığından emin olalım ya da depolanmış enerji olsa dahi bu kutunun durmaksızın (hiç tükenen enerjisi olduğu anlaşılmayacak kadar uzun süreler, binlerce yıl gibi, madde dayanımı sınırında diyelim) sürekli enerji vermesi mümkün müdür? Size göre bu mümkün müdür?

döngülü evren modelleri hariç evren içindeki herhangi bir sistem için mümkün değildir.

döngülü evren modeli mantıksal zorunluluktan çıkıyor.
deney yolu ile ispatlanmış değil.

6 saat önce, John.Ahmet yazdı:

 

Ya da bu kutunun serbest enerji dediğimiz bazı enerji kaynaklarına doğrudan (hiç bir aracı kablo ya da iletici olmadan) bağlı olabileceği konusunda neler biliyorsunuz?

elektromanyetik  alanlar dışında bilgim yok.o zaten bilniyor.

6 saat önce, John.Ahmet yazdı:

 

Bu konudaki bilgileriniz konuya bakışınızı değiştirecektir.

 

Ayrıca kütleçekimi nedir? Varlığını çekim kuvveti olarak hissettiğimiz bu fenomenin tıpkı güneş enerjisi gibi farklı enerjilere dönüşebileceği savı ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Neticede kütleçekiminin graviton ismini verdiğimiz parçacıklardan kaynaklanıyor olması ve bu parçacıkların varlığını da enerji ile açıklayabileceğimiz bir bakışta bu enerjinin kütleçekimine dönüştüğünü anladıktan sonra yine kütleçekiminin de tersinir olarak yine farklı enerjilere dönüşebileceği fikrine nasıl yaklaşırsınız?

Buradaki sorularımın hepsine cevap verebilirsen bu konudaki yanlış anladığınız yerleri düzeltip bu güdük bakışınızı yepyeni ve doğru bir bakış açısıyla değiştirmeyi düşünüyorum. Bu bakışa göre ya devridaim makineleri vardır ve gerçektir diyeceksiniz ya da devridaim yoktur ancak sistemlerin, bildiğimiz enerjilerin dışında serbest enerji diyebileceğimiz enerjilerle (bu enerjilere doğrudan erişerek, manuel hiç bir nakil gerekmeden) doğrudan çalışabileceğini kabul edip kütleçekiminin de böyle bir serbest enerji olup olamayacağını sorgulayabilecek kadar konuya aşina olabilmeniz gerekmektedir.

 

Şimdi son paragrafı da anladıysanız soruların cevaplarını bekliyorum sizden... Zira siz cevapları verdikten sonra konuyu daha net şekilde anlayabilmeniz için uzun bir açıklama daha yapıp yukarıda en son sorduğum sorunun cevabını da verdiğine göre (3mg) kütleçekiminin serbest enerji diyebileceğimiz bir fenomen olup olmayacağını fiziksel denklemler ve formüller üzerinden giderek anlamaya çalışacağız. Muhtemelen anlatılanlarda kafanıza yatmayan yine şiddetle itiraz edeceğiniz noktalar varsa buraları kıçından anlamışsınız demektir. Anlayarak aşırı dikkatle okumanızı öneririm.

 

 

kütle çekimini kullanan makinalar var.barajlar,eski ağırlık ve sarkaçla çalışan saatler,gelgit enerjisi vb şeyler.ama bunlar devri daim makinesi tanımına uymuyor.sisteme dışarıdan enerji verilmeyecek.
 

3mg serbest enerji değil kuvvettir..Kuvvet ile enerjiyi karıştırma.Enerji sabit orada. :)

Fmax=3mg yazdım. F ingilizce forcenin kısaltması olduğu okullarda öyle öğretildiği için harflerin anlamlarını yazmıyorum.ama yazmam gerekirdi.Bende kızıyorum formül yazıp harflerin anlamlarını yazmayanlara.

m=kütle birimi kilogram

g =yerçekimi ivmesi

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte her şeyi kıçından anlayacaksın demiştim.

 

Sen aşağıdaki cümleden ne anladın bana yazabilir misin? Hatta bu cümleden bir önceki paragrafı da ileve edeyim bu iki paragrafı okuduğunda ne anladın? Ayrıca sana "3mg kuvvet değil enerjidir" diye nerede söyledim? Bir daha oku bakalım ne anlayacaksın?

 

7 saat önce, John.Ahmet yazdı:

Bu bakışa göre ya devridaim makineleri vardır ve gerçektir diyeceksiniz ya da devridaim yoktur ancak sistemlerin, bildiğimiz enerjilerin dışında serbest enerji diyebileceğimiz enerjilerle (bu enerjilere doğrudan erişerek, manuel hiç bir nakil gerekmeden) doğrudan çalışabileceğini kabul edip kütleçekiminin de böyle bir serbest enerji olup olamayacağını sorgulayabilecek kadar konuya aşina olabilmeniz gerekmektedir.

 

7 saat önce, John.Ahmet yazdı:

Ayrıca kütleçekimi nedir? Varlığını çekim kuvveti olarak hissettiğimiz bu fenomenin tıpkı güneş enerjisi gibi farklı enerjilere dönüşebileceği savı ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Neticede kütleçekiminin graviton ismini verdiğimiz parçacıklardan kaynaklanıyor olması ve bu parçacıkların varlığını da enerji ile açıklayabileceğimiz bir bakışta bu enerjinin kütleçekimine dönüştüğünü anladıktan sonra yine kütleçekiminin de tersinir olarak yine farklı enerjilere dönüşebileceği fikrine nasıl yaklaşırsınız?

 

7 saat önce, John.Ahmet yazdı:

Zira siz cevapları verdikten sonra konuyu daha net şekilde anlayabilmeniz için uzun bir açıklama daha yapıp yukarıda en son sorduğum sorunun cevabını da verdiğine göre (3mg) kütleçekiminin serbest enerji diyebileceğimiz bir fenomen olup olmayacağını fiziksel denklemler ve formüller üzerinden giderek anlamaya çalışacağız. Muhtemelen anlatılanlarda kafanıza yatmayan yine şiddetle itiraz edeceğiniz noktalar varsa buraları kıçından anlamışsınız demektir. Anlayarak aşırı dikkatle okumanızı öneririm.

 

Ayrıca son paragrafdaki parantezi verdiğin cevabın hangisi olduğunu netleştirmek için ekledim. Orada "kütleçekiminin serbest enerji diyebileceğimiz bir fenomen olup olmadığı" gibi bir ifadede sen ne anlıyorsun? Burada potansiyelin kinetiğe dönüşümü vb. bir durum değil nasıl ki mıknatısların salt çekme ya da salt itme kuvvetleri ile özdevinim oluşturulabiliyorsa kütleçekimi ile de oluştulabileceği ve bunun fiziksel olarak ispatı kasıt edilerek bir iddia temellendiriliyor. Bu mana da bu fenomen enerjisiz gerçekleşiyor diyemeyeceğmizden kütleçekimi serbest enerjidir diyeceğiz ama kuvvetin enerji olması değil bu fenomenin tıpkı enerjiyle mümkün olduğundan hareketle yine enerjiye dönüşebileceği savı ile ilgili bir iddiayı gerektiği gibi anlamadığın için çok fazla yazmak zorunda kalıyorum.

 

Mıknatıslar örneği verebilirim. Yine kapalı kutuya mümkün değil dedin. Çok bilinen basit bir örnekle noktayı koyup aslında her yanımızın enerjiyle dolu olduğunu ve sistemlerin bu enerjiyle doğrudan çalıştırılabileceği düşüncesini verdikten sonra devridaim terimine çok gereksiz anlamlar yüklediğinizi esasen devridaim ifadesinin bir sistemde enerji kullanıp kullanmadığı çok irdelenmeden yalnızca sistemin devrinin daimi olup olmadığını ifade eden çok yalın bir anlamı olduğunu anlamanızı da sağladıktan sonra mevcut örneklerle konuyu daha iyi pekiştirmenizi sağlayıp kütleçekiminin de potansiyel kinetik dönüşümü dışında salt özdevinim oluşturup oluşturamayacağı konusunda sizde yeteri kadar şüphe oluşturup daha uzun bir süre içerisinde bunu ispatlayacağım.

 

Lütfen daha dikkatli okuyup kastedilenin ne olduğunu doğru kavrayın. Yanlış anlayıp örneğin benim bir kuvvete enerji deme gibi bariz hatalar yapmayacağımdan emin olarak karşınızda oldukça zeki birinin bulunduğunun idraki ile yorumlarınızı yapın. Sabrım kalmadı, çok sinirleniyorum. Anlayın artık şu mevzuyu...

 

Örnekler geliyor az sabır...

tarihinde John.Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, John.Ahmet yazdı:

İşte her şeyi kıçından anlayacaksın demiştim.

 

Sen aşağıdaki cümleden ne anladın bana yazabilir misin? Hatta bu cümleden bir önceki paragrafı da ileve edeyim bu iki paragrafı okuduğunda ne anladın? Ayrıca sana "3mg kuvvet değil enerjidir" diye nerede söyledim? Bir daha oku bakalım ne anlayacaksın?

 

 

 

 

Ayrıca son paragrafdaki parantezi verdiğin cevabın hangisi olduğunu netleştirmek için ekledim. Orada "kütleçekiminin serbest enerji diyebileceğimiz bir fenomen olup olmadığı" gibi bir ifadede sen ne anlıyorsun? Burada potansiyelin kinetiğe dönüşümü vb. bir durum değil nasıl ki mıknatısların salt çekme ya da salt itme kuvvetleri ile özdevinim oluşturulabiliyorsa kütleçekimi ile de oluştulabileceği ve bunun fiziksel olarak ispatı kasıt edilerek bir iddia temellendiriliyor. Bu mana da bu fenomen enerjisiz gerçekleşiyor diyemeyeceğmizden kütleçekimi serbest enerjidir diyeceğiz ama kuvvetin enerji olması değil bu fenomenin tıpkı enerjiyle mümkün olduğundan hareketle yine enerjiye dönüşebileceği savı ile ilgili bir iddiayı gerektiği gibi anlamadığın için çok fazla yazmak zorunda kalıyorum.

 

Mıknatıslar örneği verebilirim. Yine kapalı kutuya mümkün değil dedin. Çok bilinen basit bir örnekle noktayı koyup aslında her yanımızın enerjiyle dolu olduğunu ve sistemlerin bu enerjiyle doğrudan çalıştırılabileceği düşüncesini verdikten sonra devridaim terimine çok gereksiz anlamlar yüklediğinizi esasen devridaim ifadesinin bir sistemde enerji kullanıp kullanmadığı çok irdelenmeden yalnızca sistemin devrinin daimi olup olmadığını ifade eden çok yalın bir anlamı olduğunu anlamanızı da sağladıktan sonra mevcut örneklerle konuyu daha iyi pekiştirmenizi sağlayıp kütleçekiminin de potansiyel kinetik dönüşümü dışında salt özdevinim oluşturup oluşturamayacağı konusunda sizde yeteri kadar şüphe oluşturup daha uzun bir süre içerisinde bunu ispatlayacağım.

 

Lütfen daha dikkatli okuyup kastedilenin ne olduğunu doğru kavrayın. Yanlış anlayıp örneğin benim bir kuvvete enerji deme gibi bariz hatalar yapmayacağımdan emin olarak karşınızda oldukça zeki birinin bulunduğunun idraki ile yorumlarınızı yapın. Sabrım kalmadı, çok sinirleniyorum. Anlayın artık şu mevzuyu...

 

Örnekler geliyor az sabır...

çalışan bir örnek olsun.


birde başkalarının nasıl çalıştığı belli olmayan makine videolarını atma.onlara soru soramıyoruz. :)

 

denediğin çalıştırdığı makineleri at.

 

bugüne kadar attığın devreler çalışmıyor.  :)

 

ilk iletideki devreyi çalıştırabildin mi diye sorduk.O makine devri daim makinesi tanımına uyuyor. :)

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana şöyle bir soru sormuştum. Bunu aklında tut.

 

8 saat önce, John.Ahmet yazdı:

Şimdi konuya şöyle yaklaşalım. Ebatları belirli bir kutu olsun ve bu kutunun içerisinde depolanmış hiç bir enerji olmadığından emin olalım ya da depolanmış enerji olsa dahi bu kutunun durmaksızın (hiç tükenen enerjisi olduğu anlaşılmayacak kadar uzun süreler, binlerce yıl gibi, madde dayanımı sınırında diyelim) sürekli enerji vermesi mümkün müdür? Size göre bu mümkün müdür?

 

Devreye falan gerek yok. Büyükçe bir saç levhayı çatıya koyup betonla temas etmeyecek şekilde plastik bir iple bağlayıp montajladıktan sonra bir anten kablosunu bu levhaya iletken kısmı temas edecek şekilde bir ucundan bağladıktan sonra en aşağıda bir bakır çubuk bulup bunu da ayrı bir kablo ile toprakla ve sonra elindeki bu iki kablonun uçlarında AC akım olduğunu gözlemleyeceksin. Bunu da basit bir köprü doğrultucuyla DC akıma çevirip elindeki 2-3 W lık elektrik motorunu rahatlıkla çalıştırdığını gözlemleyebilirsin.

 

Şimdi bu deneyi yapıp yapmamak sana kalmış burada benim asıl vurgulamak istediğim konuyu daha iyi anlaman için şunları yazayım ve en önemli soruyu sorayım.

 

Serbest enerji nedir? Serbest enerjiye örnekler verelim.

 

Serbest enerji doğada doğrudan ve kesintisiz olarak erişebileceğimiz enerjilerdir.

 

Güneş enerjisini (Fotovoltaik ya da ısı kollektörü ile elde edilen şeklini kasıt ediyorum) dahil edip etmemekte tereddüdütüm var. Hatta Rüzgar enerjisini de dahil etmeyelim. Peki geriye ne kaldı?

 

Serbest enerji türleri

 

1. Radyan Enerji

Güneşte füzyonla oluşan ışınımın tüm spekrumdaki halinin dünyaya kadar ulaşan haline radyan enerji diyoruz. Hadi görünür ışığı çıkarıp geriye kalanı ele alalım. Zira atmosferden geçerek dünyaya ulaşan küçük bir kısmı da olmakla beraber dünyaya görünür ışık olarak ulaşan pek çok enerjinin pek çok sebeple farklı dalga boylarına geçtiği için sandığımızdan çok daha fazla miktarda olan bir enerjidir bu... Bu enerjiyi kullanarak çalışan pek çok örnek verilebilir. Isı da radyan enerjinin bir formudur. Bu da dahil edildiğinde ne kadarlık bir enerji olduğunu daha iyi anlamaya başlayabilirsiniz. Yine bu enerjinin önemli bir kısmı atmosferde ve yerkabuğunda tıpkı bir kondansatörde olduğu gibi depolanır fakat bu enerjilere farklı başlıklarda değineceğiz. 

 

Şunu da ekleyelim günümüzde 7/24 elektrik üretebilen enerji panelleri  de yapılmıştır. Bunlar radyan enerjinin tüm spektrumdaki halini belirli bir verimde elde edebilirler. Bu açıdan ucuna bir elektrik motoru bağlarsanız devridaimidir. :)

 

2. Atmosferik elektrik

Yukarıda yapmanı önerdiğim deney bu enerjiyle ilgilidir. Dünyaya ulaşan radyan enerji hiç azımsanmayacak ölçekte atmosferde depolanır. Zira zaman zaman havanın nem yoğunluğu arttığında şimşekler ve yıldırımlar olarak havadan havaya ya da havadan toprağa nüfus eden anlık yüksek akım ve voltajdaki bu elektrik hareketlerine aşinasındır. Aslen yağmur ile ilişkilendirsek de bu enerjiye günün her anında erişimiz vardır ve sandığımızdan çok daha fazla miktarda hasadı yapılabiliyor.

 

3. Toprakta depolanmış radyan enerji

Bu enerjinin en yoğun biçimine ısı olarak sahibiz. Toprağın katmanlarındaki ya da yatay konumdaki bu farklı sıcaklıktaki alanları sürekli enerji elde edecek şekilde hasat edebiliriz. Yine daha farklı yollar da vardır zira bu radyan enerjinin çok farklı formları olduğundan çeşitli elektrotlarla topraktan bu depolanmış enerjiyi elde etmek de mümkündür. Toprak aküsü olarak araştırabilirsin.

 

4. Kütleçekimi (Açıklanacak merak etmeyin)

 

5. Karanlık enerji (Henüz hasadı yapılamadı ama bazı deneyler var. İlgilenirseniz açıklayabilirim)

 

Kütle çekimini ve karanlık enerjiyi de bu listeye eklemek isterdim. Kütleçekimini eklemek için çok fazla sebebim var ancak karanlık enerjiyi eklemek için daha çok zamanımız var.

 

 

Şimdi dikkatinizi çekti mi? Sistemlerimizi kapalı kutular olarak düşündüğünüzde bu enerjilerle çalıştığını bilmeseniz onların devridaim makineleri olduğunu düşünebilirsiniz. Sizin tanımınıza göre değillerdir ancak böyle sistemler gördüğünüzde bunların içlerinde hiç depolanmış enerji bulundurmadığını ve enerji nakledilmeksizin (manuel yoldan) çalıştığını öğrendiğinizde neden refleks olarak bu mümkün değildir diyorsunuz? Bu mümkün ve işte bu şekilde mümkün.

 

Devridaim kelimesini ilk kullanan kişiler kullandıkları at arabalarını hayvan olmadan hareket ettirmenin, tarlalarını sürmelerinin ya da değirmenlerinde un öğütmenin hayvan kullanmadan bir yolunun bulunup bulunmadığını merak etmişler ve bu konuda çoğu başarısız olan pek çok sistem tasarlamaya çalışmışlar. Neticede devrinin daimi olduğu bir sistemi arayıp durmuşladır. Bu çalışmaların başarılı olanları arasında sayabileceklerimize bakalım.

 

1. Rüzgar değirmeni ya da tribinü (Yüksekte ve bazı coğrafi yerlerde sürekli rüzgar bulunması sebebiyle sürekli çalışabilir ama rüzgar olmadan çalışamayacağından buna devridaim dememişlerdir)

2. Buhar makinesi (Devrinin daim olduğu iddia edilemez zira yakıt olmadan çalışamıyor)

3. Hidroelektrik santral (Bana göre devridaimdir. Ancak yine de akarsuyun kuruyup azalması ve yok olması gibi tehlikesi vardır bu nednle yine devridaim değildir desek daha doğru olur)

4. Full Specktrum Solar Cell (Enerjinin kaynağını biliyoruz diye devridaim değildir demek aslında çok abes çünkü kelimenin etimolojisine uygun bir tanımda devridaim sayılabilir)

5. Kütleçekimi temelli özdevinim çarkları ya da sistemleri (Yapılmış çalışabilen örnekleri olduğunu düşünüyorum ve hangi sebeplerle çalışabildiğini fiziksel olarak açıklama çabası içerisindeyim)

 

Tüm bunları düşündüğünüzde yine devridaim kelimesinin etimolojisine ve çıkış anlamına sadık kalarak yapacağımız bir değerlendirmede aslında devridaimi çoktan yaptık diyebiliriz.

 

Tekrar ediyorum devridaim enerji kullanmadan ya da sahip olduğu enerjiyi artırarak çalışmasını sürdüren makineler değildir. Bu sonradan anlamsızca yorumlarla konuyu dejenere eden açıklamalardır. Günümüzde böyle algılanıyor oluşu bu gibi pek çok detayı anlamamıza engel oluyor ve hiç enerji nakli ve depolaması gerektirmeden çalışabilecek sistemleri anlamamızın önünde büyük engel teşkil ediyor. Devridaim, depolanmış enerji bulundurmadan ya da enerji nakline gerek kalmaksızın (manuel yoldan) çalışmasını sürdüren makinelerdir.

 

Yukarıda saydığım enerji türlerinden en az birini kullanarak çalışan makinelere bu ismi vermek yanlış olmaz. Zira her biri için çalışan çok sayıda örnek vardır. (5. madde hariç (karanlık enerji) henüz yapıldı mı bilmiyorum ama bir deney var onu da sorarsanız açıklarım)

tarihinde John.Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, John.Ahmet yazdı:

Devreye falan gerek yok. Büyükçe bir saç levhayı çatıya koyup betonla temas etmeyecek şekilde plastik bir iple bağlayıp montajladıktan sonra bir anten kablosunu bu levhaya iletken kısmı temas edecek şekilde bir ucundan bağladıktan sonra en aşağıda bir bakır çubuk bulup bunu da ayrı bir kablo ile toprakla ve sonra elindeki bu iki kablonun uçlarında AC akım olduğunu gözlemleyeceksin. Bunu da basit bir köprü doğrultucuyla DC akıma çevirip elindeki 2-3 W lık elektrik motorunu rahatlıkla çalıştırdığını gözlemleyebilirsin.

 çevrede radyo  vericisi  tesla bobini yoksa 2 ile 3 watt alman imkansız.

birde saç levha pil etkisi varsa 2 ile 3 watt alabilirsin.

ama  saç levha plastik yalıtkan varsa toprağa değmiyorsa pil etkisi oluşmaz.yağmur suyu ile kısa devre olursa belki üretirsin.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

çevrede radyo  vericisi  tesla bobini yoksa 2 ile 3 watt alman imkansız.

birde saç levha pil etkisi varsa 2 ile 3 watt alabilirsin.

ama  saç levha plastik yalıtkan varsa toprağa değmiyorsa pil etkisi oluşmaz.yağmur suyu ile kısa devre olursa belki üretirsin.

 

Sadece ilk paragrafı okuyup hemen kusmuklarını yazmışsın. Hele bir okusaydın. Neden sandığından daha fazla elektrik olduğunu söylüyorum. Hatta bir youtube videosu vardı. Çatıda yağmurluk olarak bulunan büyükçe bir saçtan ve ayrıca topraktan aldığı iki kablonun ucundaki gerilimi ölçüp bu elektrikle yaklaşık 3 W'lık bir motoru çalıştırmıştı. İmkansız değil hatta 100 W elde edenler bile var fakat enerji akışını paralel olarak diyot ve kondansatör çiftleriyle bolca çoklayıp 80-60 cm bir profilden tam 100 W alabildiler. Bunlar efsane ya da uydurma değil, yalnızca konu hakkında aşırı cehaletiniz var. Zaten bunlar son cümlelerinden anlaşılıyor. Konun detaylarına sahip değilsin bu akımı almak için biri toprak biri saçtan aldığın iki kablonun uçlarındaki oluşan gerilim yeterli oluyor. Ayrıca topraklamak verimi artırıyor ama bu detayları bilmediğin anlaşılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, John.Ahmet yazdı:

1. Radyan Enerji

Güneşte füzyonla oluşan ışınımın tüm spekrumdaki halinin dünyaya kadar ulaşan haline radyan enerji diyoruz. Hadi görünür ışığı çıkarıp geriye kalanı ele alalım. Zira atmosferden geçerek dünyaya ulaşan küçük bir kısmı da olmakla beraber dünyaya görünür ışık olarak ulaşan pek çok enerjinin pek çok sebeple farklı dalga boylarına geçtiği sandığımızdan çok daha fazla miktarda olan bir enerjidir bu... Bu enerjiyi kullanarak çalışan pek çok örnek verilebilir. Isı da radyan enerjinin bir formudur. Bu da dahil edildiğinde ne kadarlık bir enerji olduğunu daha iyi anlamaya başlayabilirsiniz. Yine bu enerjinin önemli bir kısmı atmosferde ve yerkabuğunda tıpkı bir kondansatörde olduğu gibi depolanır fakat bu enerjilere farklı başlıklarda değineceğiz. 

 

Şunu da ekleyelim günümüzde 7/24 elektrik üretebilen enerji panelleri  de yapılmıştır. Bunlar radyan enerjinin tüm spektrumdaki halini belirli bir verimde elde edebilirler. Bu açıdan ucuna bir elektrik motoru bağlarsanız devri daimidir. :)

radyan enerjiyi kullanan sistemler devri daim makinesi değidlir.eğer ona devri daim makinesi dersen 

bu attığın resimdeki nasıl bir makine? :)

bu resimdeki sistem neden çalışmıyor?

güneş panelleri devri daim makinesi diyen gördün mü?

Özdevinim.png

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, John.Ahmet yazdı:

 

Sadece ilk paragrafı okuyup hemen kusmuklarını yazmışsın. Hele bir okusaydın. Neden sandığından daha fazla elektrik olduğunu söylüyorum. Hatta bir youtube videosu vardı. Çatıda yağmurluk olarak bulunan büyükçe bir saçtan ve ayrıca topraktan aldığı iki kablonun ucundaki gerilimi ölçüp bu elektrikle yaklaşık 3 W'lık bir motoru çalıştırmıştı. İmkansız değil hatta 100 W elde edenler bile var fakat enerji akışını paralel olarak diyot ve kondansatör çiftleriyle bolca çoklayıp 80-60 cm bir profilden tam 100 W alabildiler. Bunlar efsane ya da uydurma değil, yalnızca konu hakkında aşırı cehaletiniz var. Zaten bunlar son cümlelerinden anlaşılıyor. Konun detaylarına sahip değilsin bu akımı almak için biri toprak biri saçtan aldığın iki kablonun uçlarındaki oluşan gerilim yeterli oluyor. Ayrıca topraklamak verimi artırıyor ama bu detayları bilmediğin anlaşılıyor.

bana bu devreyi yapıp göster.pek masraflıda değil.

3 watt çok büyük bir güç.imkansız. :)

tesla bobini radyo verici yoksa 3 wattlık bir motoru asla çalıştıramazsın.

plaka boyutlarınıda yazarmısın?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...