Jump to content

BASI ÖRTMEK ALLAHIN DEGiL FELLAHIN BUYRUGUDUR


Recommended Posts

iste böyleee,

                     

                       “BAŞÖRTÜSÜ KURAN'IN ÖNCELİĞİ DEĞİLDİR“
 
Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri haline gelen başörtüsü yasağı demokratikleşme paketi ile resmen ortadan kaldırıladursun İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık, başörtüsünün Kuran'ın kuvvetli emirlerinden biri olmadığını söyledi.
-
Eliaçık hoca, " Kuran'ın dediği örtü saç örtüsü değildir" dedi.
24 Ekim 2013 Perşembe 13:11 “BAŞÖRTÜSÜ KURAN'IN ÖNCELİĞİ DEĞİLDİR“ Karadeniz TV'de Bana Dinden Bahset programında kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Eliaçık hoca, Kuran'ın örtünme konusundaki hassasiyetlerini ayrıntısıyla anlattı.
-
Kuran'ın erkekleri de kadınları da gözlerini haramdan sakınmaları konusunda uyardığını belirten Eliaçık, " Bundan ne anlıyoruz.
Yani iyi gözlerle yaklaşın insanlara demektir.
İçinizi bozmayın.
Yani ya annendir,
ya birisinin annesidir ya bacısıdır o kadın.
Senin de annen var,
senin de bacın var,
o gözle bak, içini iyi niyetle dolu tut demektir bu.
Bu çok insani birşeydir" dedi.
-
ÖRTÜNME NE DEMEKTİR?
-
Bunun dışında Kuran'ın kadınlara üç farklı şey daha söylediğine işaret eden Eliaçık hoca, 
Örtünsünler,
dikkatli konuşsunlar, cahiliye kadınları gibi yürümesinler ve gözlerini sakındırsınlar diyor.
Özellikle örtünmeye gelecek olursak diyor ki,
dışarı çıktıklarında örtülerini üzerlerine alsınlar.
Ya da üzerlerindeki örtüyü yaka açıklarını kapatacak şekilde salsınlar ya da başlarındaki örtüyü aşağıya salsınlar demek istiyor.
Benim görüşüme göre bu genişlik özellikle verilmiştir.
Cahiliye kadınları gibi yürümesinler.
-
Örtünme ne demektir? Baş örtüsü ile ilgili olan konu bir yerde geçiyor.
Orada da örtülerini yakalarından salsınlar diyor.
Bu muğlak ifade bilerek kullanılmıştır.
Yani bir müslüman kadın üç şekilde de dışarı çıkabilir demektir" diye konuştu.
-
UYGARLIĞIN SİMGESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Gelinen noktada bu konunun Türkiye'de hatta Dünya'da dinin öncelikli vurgularından biriymiş gibi sunulduğunu da söyleyen Eliaçık hoca, sözlerini şöyle tamamladı:
" Aslolan örtü saç örtüsü değildir.
Asıl örtü saçtan aşağıyı örtmektir.
Bu bir simgeye dönüştü.
Kimse birbirine iyi gözle bakmıyor.
Bir ideolojik ve siyasi kavganın simgesine dönüştü.
Hatta uygarlığın,
medeniyetin simgesine dönüştü.
Ve Türkiye'de öyle bir noktaya vardırıldı ki,
sadece saçını açmış bir kadına bile açık kadın deniyor.
Oysa ne ilgisi var.
Ben bunların çekişme mevzusu olmaktan çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.
Bu Kuran'da bu kadar kuvvetli bir emir değildir.
On dokuz yıl boyunca Kuran'da ne namaz,
ne örtü,
ne oruç tartışması yoktur.
Bizim insanlara bunları önemsetmemiz çok zor oluyor.
-
Mal ve bahçe sahiplerini eleştiriyor Kuran ilk önce.
Ağalara,
beylere,
paşalara,
şeyhlere,
krallara sesleniyor,
ilk bu kesimleri eleştiriyor.
Biz de işte bu esaslara göre Kuran'ın önceliklerini hatırlatıyoruz yani birşeyi inkar etmiyoruz." yuzdeyuzhaber
Dedeniz
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>YUZDEYUZHABERhttp://www.haberyuzdeyuz.com/guncel/basortusu-kuranin-onceligi-degildir-h7908.html

yuzdeyuzhaber
Link to post
Sitelerde Paylaş

iste böyleee,

                      Coh sayin Kabara,bizim demek istedigiimiz su.

Kisi ister TASA inansin,istersede  KUSA bu kimseyi irgalamamali.Zaten kurandada ayatin biri öyle diyor DiNDE ZORLAMA  yokturdiyor.

Amaaaaa bir cok ayatta ise ZORLUYOR,hakaret ediyor,ASAGILIYOR falan.

Sen bir yerde dinimizde ZORLAMA yok de.

Ardindan bir sürü ayatta insanlara söylemedigini birakma.

Senin inancin sana kutsalsa ,benim inancimda bana kutsal.Inanclara karismak ortaligi karistirir.Ortaligin karismasini istemiyorsak,kuranda ayatin birinin dedigini yapmak gerek.Ne diyor bu ayatta?SENiN  DiNiN  SANA , BENiM  DiNiM  BANA. amaaaaaa bircok ayattata diyorki senin dinin CÖPTEN benimkisi HAKTAN.Bana uyacan yooksa hesabini görürüm.

               Dinleri bir hanifi mezhep imami diyorki namazini kilmayani yakala,DÖV,hapset,kilacam deye söz verirse sali ver.

               Safii ne diyor?Namaz vakti gecene kadar bekle kilmazsa öldür,döv,HAPSET.

Allah kuranda ne diyor dine kurali ancak ben korum.Bu ayatin cevisisi söyle.iLAHi DiN kurallarini benim koydugum dindir diyor.Eeeeee noluyor.Allah bir türlü diyor.Nanefi baska türlü,Safii ise düsman basina acimadan öldürüyür.

            Ilahiyatci YASAR NURi ÖZTÜRK ne diyor.Yasanilan iki din var Biri iNDiRiLEN suan yasanmiyor,ötekisi UYDURULAN  din ki suan yasanilan budur diyor.

ALLAH diyorki benden baska kimse dine kural koyamaz amaaaaa FELLAHDA diyorki yavas oll,bende dine kural koyabilirim.

            Hüseyin ATAY hoca diyorki yazdigi iiSLAMIN EL KiiTABINDA dine degil mezhepp imamlari Peygamberin dahi DiNE kural koyma yetkisi yoktur.Birakin peygamberin kural koymasini, gidiyim bakiyim su insanlar namazlarini kiliyormu deme hakki bile yoktur peygamberin.Amaaaaa önüne gelen kural koymus dine.

             Bir tarihde tabi gecmiste caminin kahvesinde 4 din adamiyla din üstünde tartisiyoruz,hocanin biri dediki ben abdest alirken kolu dirsege kadar degil omuza kadar yikama tafaftariyim.Dedimki hic denedinmi omuza kadar yikamayi abdest alirkan.Kahvedekiler basladilar gülmeye hocaya.Adamin makami yetkisi olsa abdeste dirsege kadar degil omuza kadar kolu yikama sarti getirecek.

              Irahmatlih Yasar hoca dediydiki bu günkü uygulamada olan din iNDiRiLEN DiN  degiil UYDURULAN dindir.

              Zaten aslinda dinde mezhep olmaz.Mezhepleri aliler velilerin uyduruklaridir.Mezhepler BÖLÜCÜLÜKTÜR.

              Benim hocam erzurumli ismayil hakki hoca ne diyor.Efendim garinizla yatakta is görürken sakinhaaaa konusmayin dogacak cocugunuz LAL olur:-)))Bu adamda din adamlarinin en kafasi calisanlardan biri.Demek bunun bile bazan sacmaladiklari olmus.

Neyse,bence ALLAHIN dini kafamiza koydugu USDUR,AKILDIR.Aya giden ülkeler dinle degil uslariyla gitmislerdir.Egerrr 1400 yil önce bütün dünya müslüman olsaydi bugünkü yasamimiz 1400 önceki insanlarin yasaminin ayni olacakti.Elekrik olmayacakti.Telefon olmayacakti ne doktor ne hastane ne postane belki pastahane bile olmayacakti.Cünkü islam AKLI  degil NAKLI benimsemistir.Hatta müslümanin BEYINDEN habari bile yok.Herseyi yüregin yaptigina inaniyor.Halbuki yüregin tek görevi vardir,KANI POMPPALAMAK.

               Avrupayi dindarlar yönetirkende onlarda ayynan müslümanlar gibi kafayi yürege takmislardi.Ama Avrupali bu kafayi birakali 500 yil kadar oldu.Amaaaaa biz hala 25 yil okullarda okudugumuz halde yürekten vaz gecmis degiliz.Bu nedenle DiKiS ignesini bile alaman gavurundan aliyoruz.Cok cok uslulugumuzdan.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, tolonbey yazdı:

iste böyleee,

                      Coh sayin Kabara,bizim demek istedigiimiz su.

Kisi ister TASA inansin,istersede  KUSA bu kimseyi irgalamamali.Zaten kurandada ayatin biri öyle diyor DiNDE ZORLAMA  yokturdiyor.

Amaaaaa bir cok ayatta ise ZORLUYOR,hakaret ediyor,ASAGILIYOR falan.

Sen bir yerde dinimizde ZORLAMA yok de.

Ardindan bir sürü ayatta insanlara söylemedigini birakma.

Senin inancin sana kutsalsa ,benim inancimda bana kutsal.Inanclara karismak ortaligi karistirir.Ortaligin karismasini istemiyorsak,kuranda ayatin birinin dedigini yapmak gerek.Ne diyor bu ayatta?SENiN  DiNiN  SANA , BENiM  DiNiM  BANA. amaaaaaa bircok ayattata diyorki senin dinin CÖPTEN benimkisi HAKTAN.Bana uyacan yooksa hesabini görürüm.

               Dinleri bir hanifi mezhep imami diyorki namazini kilmayani yakala,DÖV,hapset,kilacam deye söz verirse sali ver.

               Safii ne diyor?Namaz vakti gecene kadar bekle kilmazsa öldür,döv,HAPSET.

Allah kuranda ne diyor dine kurali ancak ben korum.Bu ayatin cevisisi söyle.iLAHi DiN kurallarini benim koydugum dindir diyor.Eeeeee noluyor.Allah bir türlü diyor.Nanefi baska türlü,Safii ise düsman basina acimadan öldürüyür.

            Ilahiyatci YASAR NURi ÖZTÜRK ne diyor.Yasanilan iki din var Biri iNDiRiLEN suan yasanmiyor,ötekisi UYDURULAN  din ki suan yasanilan budur diyor.

ALLAH diyorki benden baska kimse dine kural koyamaz amaaaaa FELLAHDA diyorki yavas oll,bende dine kural koyabilirim.

            Hüseyin ATAY hoca diyorki yazdigi iiSLAMIN EL KiiTABINDA dine degil mezhepp imamlari Peygamberin dahi DiNE kural koyma yetkisi yoktur.Birakin peygamberin kural koymasini, gidiyim bakiyim su insanlar namazlarini kiliyormu deme hakki bile yoktur peygamberin.Amaaaaa önüne gelen kural koymus dine.

             Bir tarihde tabi gecmiste caminin kahvesinde 4 din adamiyla din üstünde tartisiyoruz,hocanin biri dediki ben abdest alirken kolu dirsege kadar degil omuza kadar yikama tafaftariyim.Dedimki hic denedinmi omuza kadar yikamayi abdest alirkan.Kahvedekiler basladilar gülmeye hocaya.Adamin makami yetkisi olsa abdeste dirsege kadar degil omuza kadar kolu yikama sarti getirecek.

              Irahmatlih Yasar hoca dediydiki bu günkü uygulamada olan din iNDiRiLEN DiN  degiil UYDURULAN dindir.

              Zaten aslinda dinde mezhep olmaz.Mezhepleri aliler velilerin uyduruklaridir.Mezhepler BÖLÜCÜLÜKTÜR.

              Benim hocam erzurumli ismayil hakki hoca ne diyor.Efendim garinizla yatakta is görürken sakinhaaaa konusmayin dogacak cocugunuz LAL olur:-)))Bu adamda din adamlarinin en kafasi calisanlardan biri.Demek bunun bile bazan sacmaladiklari olmus.

Neyse,bence ALLAHIN dini kafamiza koydugu USDUR,AKILDIR.Aya giden ülkeler dinle degil uslariyla gitmislerdir.Egerrr 1400 yil önce bütün dünya müslüman olsaydi bugünkü yasamimiz 1400 önceki insanlarin yasaminin ayni olacakti.Elekrik olmayacakti.Telefon olmayacakti ne doktor ne hastane ne postane belki pastahane bile olmayacakti.Cünkü islam AKLI  degil NAKLI benimsemistir.Hatta müslümanin BEYINDEN habari bile yok.Herseyi yüregin yaptigina inaniyor.Halbuki yüregin tek görevi vardir,KANI POMPPALAMAK.

               Avrupayi dindarlar yönetirkende onlarda ayynan müslümanlar gibi kafayi yürege takmislardi.Ama Avrupali bu kafayi birakali 500 yil kadar oldu.Amaaaaa biz hala 25 yil okullarda okudugumuz halde yürekten vaz gecmis degiliz.Bu nedenle DiKiS ignesini bile alaman gavurundan aliyoruz.Cok cok uslulugumuzdan.

Dinde zorlama yoktur ama tebliğ vardır. Din doğru yaşanıyor diyemem. Bazı katıldığım yerler var yazdıklarınız da ama kısmen. 

Hak din varken gidip çöp dine inanlara tabi ki senin dinin çöp din denecek.

İnsanların beyni neyi doğru olarak kabul görmüş ve kendini inandırmış sa o şekilde inanmaya devam eder. Ben bura da yüzlerce sayfa yazı yazsam hiç bir ateistin müslüman olacağını düşünmüyorum.Yine bir ateist bana sayfalarca yazı yazsa dinimde bir değişiklik olmaz.

Size göre dinler yalansa inanmıyorsanız saçma veya yalan olarak algılarsınız. Çünkü beyniniz öyle kabul etmiş.

Eğer bütün dünya müslüman olsaydı teknoloji olmayacaktı diyorsunuz. Nereden biliyorsunuz bütün dünya hiç bir zaman müslüman olmadı. Eski müslümanları biraz araştırın bakalım.

İlk olarak müslümanlar bazı şeyleri ortaya çıkarmış ve avrupa müslümanlardan ilham almıştır. Müslümanlar dinlerini gerçek anlamda yaşarken her konuda önde idiler. Ne zaman dinsizler çıktı müslümanları karıştırdı geriye gitmeye başladılar. 

Müslümanların yanlışları yok mu yazsan sayfalarca yazılır,eleştirilebilir.

Ama sırf müslüman değilsiniz ve inanmıyorsunuz diye olaya tamamen gözü kapalı bakmakta hata olur. Doğru olana da doğru demesini bilmeliyiz. 

Müslüman olmayan biri sırf eleştiri veya kötülük olsun diye bütün dini kötü olarak varsayması ne kadar doğru olur. Yani göz var nizam var.

Ben müslümanım diye müslümanlar mükemmel geriye kalan dinler ve dinsizler beş para etmez,gerici,yobaz,cahil diyemiyorsam aynı şeyi diğerlerinden de beklerim.

Örnek olarak bu sitede tek bir ateistin müslümanlık dini hakkında güzel bir cümlesini görmedim.Bütün sayfalarda dine hakaret,yalanlama,küfür ne arasanız var.

Biz ateistler hakkında eleştiri yapınca yine küfürler aşağılamalar. Bak işte adam tek taraflı kendi dinsizliğine laf söyletmiyor ama diğer dinlere istediğini söyleyebilme özgürlüğünü kendisine hak görüyor. Bütün dinleri eleştir istediğini söyle ama senin dinsizliğini kimse eleştirmesin. 

İstiyorsanız bir topic açıp deneyelim ateistlerin müslümanlar için yazdıklarının onda birini yazayım. Nasıl saldırıya geçiyorlar küfür ediyorlar. Ama lafa gelince biz bilim insanıyız ilericiyiz derler.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

iste böyleee,

                      Sayin Kabara, islamin tehditlerini yanlislarini cikarirsak geri tarafina birsey diyecegimiz yoktur.Biz ispanyaya özel olarak gittikki,orda yasanan islamin altin cagini görelim deye.Giittik,gezdik,gördük.Bu kültürü deyelim,onbinlerce müslüman olmayanlarda kosuyordu ispanyaya  görmek icin.Müslümanlardan ancak TEKTÜK görebiliyorduk.

                      Kisa süren islamin altin caginda gördügümüz kadar gercekten ALTIN  CAGMIS.O cagda adamlar hastanede mide ameliyati yapmislar.

Havrayi,kiliseyi,camiyi ayni catii altinda yapmislar.Camiden kiliseye geciyorsun,cami camaati kilise camaatini,havra camaati ibadette birbirlerini görebilir sekilde yapillmis.Bizimle olan hiristiyanken müslüman olan kadin müslümanlarin ispanyadaki görünen kültürlerini öve öve birhal kaldiydi.Eger müslümanlar bu altin cagi sürdürebilselerdi,bugün en tepede olurlardi. Ama ne yazikki bu altincag cok kisa sürdü.

                    Veeeeeeeee müslümanlar söyle demeye basladilar, DiN  AKIL  iSi  DEGiL , NAKIL iSiDiR.Iste bu yanlis altin cagin KATiLLi oldu.

 

Bakin bir müslüman sairin yazdigi siire:

 

RIZK icin cekme teessür

HAYI koy,HUYA ulas

iki  LEVHiN  arasinda

Halikim besler seni.

 

Bunu türkcelestirelim

 

ihtiyaclarin icin üzülme

Calismayi birak ibadet et

iki tahta arasinda olsanda

Allahim besler seni.

 

Görüyorsun adami ne hala getirmisler.

CALISMA , iBADET ET,ALLAH  seni BAKACAKTIR.

                    

"İslam'ın altın çağı" dedikleri dönemde neler oldu neler

Mesele üç beş KHK değil...messenger sharing button

linkedin sharing button
09.02.2017 23:52  

Başta üniversite hocaları olmak üzere öğretmenleri  ve diğer emekçileri işinden, aşından eden; bir imzayla onlarca yıllık emeği sorgusuz sualsiz bir gecede diri diri mezara gömen ve adına nasıl oluyorsa kanun denen, “son fermanı” Prof. Dr. Korkut Boratav, şöyle yorumladı: "1948’de babamı, 1980’de beni, bugün de asistanımı üniversiteden attılar. Her dönem biraz daha gaddarlaşıyorlar. Şu anda yapılan 12 Eylül’den de diğerlerinden de daha kötüdür.”

 

İktidarlar, eleştirel düşünceye, bilime ve muhalif olan yaklaşımlara karşı hep mesafeli durmuşlar, bir biçimde onları itibarsızlaştırmak için adeta fırsat kollamışlardır. Hele ki iktidar, bağnaz bir söylemi kabullenmişse bilim bu kez açıktan açığa gözden düşürülmüş ve başta felsefeciler olmak üzere bilim insanları adeta aforoz edilmiş, dahası şanslı olanlar ömürlerini sürgünde ya da yoklukta geçirirken çoğu düşünür de bu sonu idam sehpasında karşılaşmışlardır. Bu anlamda tıpkı diğer dinlere mensup kimselerin yaşadığı acı olaylar gibi Müslüman bilim insanlarının yaşadıkları da ibretliktir. Çünkü, bu kimseler Müslüman olmalarına rağmen sırf düşünceleri nedeniyle yine İslamcı iktidarlar tarafından cezalandırılmıştır. Sözünü ettiğimiz bilim insanlarının yaşadıklarına ve İslam dünyasındaki bilim karşıtlığına birazdan değineceğiz ama ona geçmeden önce bu süreçte ihraç edilenlerden bir ismin altını kalın harflerle çizmek istiyoruz. Bu kişinin adı Hüsnü Gençtürk. İhraç edilmeden önce Mamak belediyesinde memur çalışıyordu. 20 yıldan fazla bir süredir kamu hizmetinde bulunan Gençtürk’ün iki sakat çocuğu var. Yatağa bağlı yaşamak zorunda kalan Uğur 21 yaşında ve mamayla besleniyor. Epilepsi hastası. Yine Sibel’de epilepsi hastası ve ancak anne babasının yardımları ile yemek yiyebiliyor ve günlük ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Sibel’de henüz 17 yaşında. Diyeceğimiz evet bir olağan üstü hal var; bu hali sakat çocuklarının nafakasını bile kaybedenlerden, sadece sosyal medya paylaşımlarından dolayı işinden olanlardan ve onlarca yıllık mesleklerini bir gecede yitirenlerden biliyoruz.

 

FELSEFEYE OLAN DÜŞMANCA TUTUMU İLE BİLİNEN GAZALİ

 

Gelelim yukarıda ifade ettiğimiz o tarihe. Felsefe düşmanlığı ile başlayalım. 14.yüzyıl Arap Tefsir ve fıkıh bilginlerinden İbn Kayyim El-Cevziyye, felsefe ile ilgili bakın neler söylüyor: “Filozoflar ismi, bir insanın kullanımında peygamberlerin dininden çıkan ve kendince aklının gerektirdiği yoldan başkasına gitmeyen kimseler için kullanılan özel bir ismin hali olmuştur. Müteahhirin âlimlerinin (sonradan gelenler) örfünde ise Aristo’nun izinden gidenler özellikle de Meşşai ekolü için kullanılan bir isimdir. Bunlar İbn-i Sina tarafından yazılan eş-Şifa adlı kitabında ve Onun diğer eserlerinde bahsedilen yolun takipçileridir” (İbn-ül Kayyim el–Cevziyye 1358: 257) Görüldüğü üzere “filozof” bağnazlar için dinsiz manasına gelen bir isim halidir; düşmanlık o kadar diri ve büyüktür. Yine şu sözlerde Saçaklızade lakabı ile tanınan 17. ve 18. yüzyıl Osmanlı medrese âlimlerinden Muhammed bin Ebi Bekir el-Mer’aşi “Tertibu’l-Ulum’a aittir:  “Onlar (filozoflar) şöyle demektedirler: “Allah Teâlâ sadece ilk aklı yaratmıştır. –Bu sözlerinden dolayı onlara lanet olsun- Onlar söz konusu akıllar nazariyesi ile puta tapanlardan daha ileri düzeyde müşriktirler. Zira puta tapanlar putların yaratıcı ve var edici olduğuna inanmıyorlardı; sadece onların Allah katında şefaatçi olacaklarına inanarak tapıyorlardı”  Öte yandan Katip Çelebi’de felsefeye olan düşmanlığın sonuçlarını şöyle değerlendirir: “Anadolu fethedildikten sonra ilim pazarı çok verimli ve kârlı bir şekilde çalışıyordu. O çağlarda bir âlimin değeri şer’î ve felsefi ilimlerdeki bilgilerine göre idi. O zaman el-Cami beyne’l hikme ve’ş-şeria adı verilen felsefe ile dini bilgileri nefsinde toplayan ve birleştiren âlimler vardı. Çöküş dönemine girilince, ilim meltemi ve rüzgârı esmez oldu. Bazı müftülerin felsefe okunmasını yasaklamaları ve halkı Hidaye ve Ekmel okumaya yöneltmeleri ilmin gerilemesine yol açtı. Netice olarak ilim, şekle ait pek az kısmı müstesna tamamen yok olup gitti. Anadolu’da ilmin yok olup gitmesine bu gibi müftüler sebep olmuşlardı. İbn-i Haldun’un da işaret ettiği gibi, bir devletin çöküşünün alametlerinden biri de bu durumdur”

 

Felsefeye olan düşmanca tutumu ile bilinen Gazali’de bu noktada şu sözleri söylemekten çekinmez: “Benim onlara (filozoflara) karşı çıkmam, bir şeyi savunmak veya ispat etmek için olmayıp inkâr etmek ve onları dava etmek içindir. Çeşitli suçlamalarla onların inançlarını kesinkes çürütmektir. Bazan Mu’tezîle mezhebine göre onları suçlarım, bazan Kerramiye Mezhebine göre, bazan Vâkıfiye(duranlar) mezhebine göre, bütün mezhepleri birden onlara karşı kullanırım. Diğer mezhepler ayrıntıda bize aykırı olsalar da, dinin esaslarına dokunmamaktadırlar. Onlara karşı gösterişte bulunabilirim. Zira musibetler karşısında kinler kalkar, gider.”   Geçelim fikirlerinden ve duruşlarından dolayı cezaya uğrayan, sürgün edilen, öldürülen Müslüman bilim insanlarına.

 

MAİDE SURESİ 33. AYET GEREKÇE GÖSTERİLEREK KATLEDİLMİŞTİR

 

Başta mantık, psikoloji ve siyaset olmak üzere pek çok alanda yaptığı çalışmalarla yaşadığı döneme damgasını vuran 10.yüzyıl bilim insanlarından Farabi, tıpkı “Ihvan es-Safa” adlı felsefe topluluğu gibi Şii olduğu gerekçesiyle yer yer kovuşturmalara uğrar. Matematik, astronomi gibi alanlarda yürüttüğü çalışmalarla bilinen 9.yüzyılın önemli Müslüman bilim insanlarından Kindi’de soruşturmalara uğrayan isimlerden biridir. Soruşturma gerekçesi ise ne hırsızlık, yolsuzluk ne de cinayet ya da adli bir suçtur. Kindi, aklı merkeze alan ve “eleştirel düşünce” yönüyle öne çıkan “mutezile” mezhebine yakın durduğu için halife Mütevekkil tarafından baskı altında tutulmuştur.  Buna karşılık kimi isimlere yönelik baskılar soruşturma ya da kovuşturmanın ötesine geçmiştir. Örneğin Hallacı Mansur ve Suhreverdi gibi düşün adamları, fikirlerinin karşılığını canlarıyla ödemişlerdir. Dahası bu bedeli öderken karşılarına dini hükümler çıkarılmıştır. Şöyle ki Hallac-ı Mansur, Abbasiler döneminde Halife Muktedir ve din uleması tarafından, Maide Suresi 33. ayet gerekçe gösterilerek katledilmiştir.
 

GAZNELİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

 

Bugün Müslümanlar tarafından büyük bir övgüyle sahiplenilen ve daha çok tıp alanında yaptığı çalışmalarla tanınan İbn-i Sina da yaşadığı dönemde büyük sıkıntılar yaşamıştır. Üstelik O’na bu sıkıntıları çektiren isimlerden biri de Müslüman lider Gazneli Mahmut’tur. Öyle ki İbn’i Sina adı geçen ismin gazabından kurtulmak için arkadaşı Ebu Sehl el-Mesihi ile birlikte yaşadığı ülkeyi bile terk etmiş; bu kaçış esnasında matematik ve tıp alanındaki çalışmaları ile bilinen Ebu Sehl el-Mesihi susuzluktan ve açlıktan Harizm çölünde hayatını kaybetmiştir. Gazneli Mahmut’un tarihe bıraktığı tek kara leke bu da değildir. Örneğin Astromi alanında uzman olan Biruni’nin hocası Abdüssamed’te dinsiz olduğu ve Karmatiliği kabul ettiği gerekçesiyle Gazneli tarafından öldürülmüştür. Kimi kaynaklar Biruni’nin de benzer gerekçelerle Gazneli tarafından hapse attırıldığını yazar. Nihai olarak Matematikçi Harezmi ile İbnu Heysem (11.yy) ve psikoloji, biyoloji, tarih çalışmalarıyla adını duyuran Cahız da (9.yy) dönemin din adamları ve kadıları tarafından kafir ilan edilmiştir.  

 

Bugün “İslam’ın Altın Çağı” olarak övgüyle sahiplenilen o dönemde işte bunlar yaşanmıştır. Bilim insanlarının başından baskı ve zulüm eksik olmamıştır. Üstelik bu baskıları “Müslümanlar” din adamları ve halifeler yapmıştır. Fakat şu var ki, bugün, övgüyle, saygıyla, hürmetle anılanlar ve dahi tarihe adını “İslam’ın Altın Çağı”nın düşünürleri olarak yazdıranlar da, yine yukarıda isimlerini andığımız kimseler olmuştur. Dahası, İslam dünyası, tarihinde bilim adına örnek bir dönemi gösterecekse bu yıllara sarılmaktadır. Diyeceğimiz o ki, dünya Gazneli Mahmut gibi despotların değil, İbn-i Sina, Biruni gibi bilim insanlarının çevresinde dönmektedir. (dünya öylede, bizde tersi oluyor,herkes gidiyor mersine bizde gidiyoruz tersine)


 

Link to post
Sitelerde Paylaş

  iste böyleee,

                        Sayin kabara,sanirim birbirimizi yavas yavas anliyacaz.Ben ateist degilim.Bu sonsuz muazzam evrenlerin bir var edeni mutlaka vardir.Adina ister ALLAH,ister ELLAHister TANRI ister TENGRi iaster DiYO ister GOT istersede RAB diyelim bir muazzam güc var.Bunun nasilligini müslümanlar cesitli sekillerde anlatiyorlar.Kimi diyorki Ohicbir sekle benzemez,kainatin her yerindedir.Ona surdadir ,burdadir diyemeyiz .Ayat söyle diyor BEN SiZE SAH DAMARINIZDAN YAKINIM,Yani diyorki icinizdeyim.Icimizde olanida baska yerde aramaya gerek yoktur.

                     Yaniiiiii,bircok müslüman diyorki peygamber arsa gitti,aralarinda perde vardi.Öyle pazarlik yaptilar namaz konusunda.

Bazilarida diyorki bu olayi peygamberrüyasinda yasadi,bazilarida diyorki peygamber arsdan dönerken yolda Musaya rastlar.Musa sorar nerden böyle.Peygamber güye deemiski arsdan geliyorum namaz emrini aldim.Peki kul günde kac vakit namaz aldin .Muhammette derkii 150 vakit.Musa cok kizar cabuk ddön geride Allahla yeni bir pazarlik yap,bukadar namaz kilinirmi.Millet uyumasada,calismasada,alisverise gitmesede 150 vakit imkani yok kilinamaz.Musa yolda bekler Muhammedi 3 kere geri cevirir 3 üncüsünde ancak 5 vakte indirtebilir.Insan buna inanabilirmi Allah bilmiyormu bir insan nakadar vakit namaz kilabilir.AAllah bilirde tabi ama bu cagin insaninin TANRIYI oldugu gibi taniyamadiktan sonra 1400 yil önceki ilkel bir insan mektep görmemis,medrese görmamis nasil bunlari bilebilirkii.

                   Babam köyün imamiydi,birgün dedimki baba okulda hoca dediki dünya yuvarlaktir.Dünya kendi etrafina dönmeynen gece gündüz olur.Dünyanin günesin etrafinda dönmeynende mevsimler oolur dedi.Babam ne dedi biliyormusunuz.Siktirsin pezevenk,komunist:-)))dünya DüZDÜR.Dedimki baba dünya düz olsa gece gündüz nasil olacak.Dediki Ellah istesa bizim köyü gündüz yaparda 4 kilometre ötedeki Colhasa köyünü gündüz yapar deyince beni tuttu bir gülmek babam yerden odunu aliyim derken ben kactim yanindan.Köyümüze ilk dafa kadin ögretmenler gelmisti.Bu kadin ögretmenleri mantolu ve bas örtülüydü,DUDAKLARIDA  RUJLUYDU.Kapilarinin önünde duran köylü kadinlarin biri digerlerine dediki bakin iste bunlar orospilerdir.O devirde kendileri gibi giymeyen ögretmen kadinlara OROSPU deyebiliyor.Bunlar hep halkimizin cahal birakilmasindandir.Benim cocuklugumda kizlari ayleleri okula göndermezdiler.Orospu olur deye.Devlet baktiki böyle olmayacak MECBURiYET koydu.

                          Komsunun oglu gece tarlayi sulayacagindan komsu kiz bana geldi mustafa bu gece abeyim tarla sulayacak, karpuz tarlasi sahipsiz kalmasin deye bu gece tarlada benimle yatarmisin dedi.Bende yatarim.(icimdende yatmazmiyim hicdedim).Ben 10 yaslarindaydimm iki kizkardesde 17,18 yaslarinda.Gece tarlaya gittik,kulubeye ciktik kizlar beni aralarina aldilar,Ben sabaha kadar uyuyamadim.Beni yanlarina almalarinin nedeni güye birsey olursa onlari koruyabilirim deye düsünmüsler.Kizlarin babalari var ama hatunundan hic ayri kalamiyor Ama kizlarinin benimle yatmasinda bir mahsur görmüyor.Herhalde  bu cocuk birhalt edemez deye düsünmüstür.Sü bizim müslüman halk varya cok acayip.

                       Gene cocugum duvarin dibinde sirtimi bahca duvarina vermis tandirda ekmek pisiren kadinlara bakiyorum.Tabiki havanin sicakligi yaninda birde tandirin sicagindan kadinlar iyice acilmislar.Memelerinin nerdeyse yarisi görünüyor.Cömelik oldugundan apis aralarida görünüyor tabi.Kadinin biri ulan ne bakiyor öyle bizimi seyrediyon deyince öteki kadin o daha cocuk birak otursun orda deyince,öteki kadin ne cocugu görmüyonmu hep götümüzü basimizi seyrediyor dedi.Siktir git ordan deyince kalkip kactim ordan.aklima geldikce kadinin söylemlerine gülerim:-)))

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...