Jump to content

Gidişat...


Recommended Posts

Dünya dönüyor elbette. Kainat ise -birtakım bilimsel teorilere göre- genişlemeye devam etmekte.
Tabii ki bu dönüş ve genişleyiş kainattaki uzak bir galaksinin sıradan bir mevkisinde konuşlanmış güneş sisteminde yer alan dünya üzerindeki canlılardan bağımsız olarak süregidiyor.
O dünya ki üzerinde tüysüz ve kuyruksuz bir canlı olan insan yaşar. 
İnsan kendini beğenmiş, kibirli bir varlıktır. Kendini bir şey zanneder: Hatta o kadar ki dünya ve kainat güya kendini için yaratılmıştır, o yaratılmışların en şereflisidir.
İnsanın bu gururunda küçük bir haklılık payı olsa bile, haddini aşan bir böbürleniş bu. 
Bu kasıntı varlıktan türdeşleri bile yaka silker hale gelmiştir. Vaziyet o derece vehamet arz etmekte.
Hal böyleyken, kendilerini öteki birtakım kitlesel yığınlardan üstün tutan bir sınıf insan demiş ki: Bunları kendi hallerine bırakmaya gelmez. Yoksa bunlar, Tanrı saklasın, kendi elleriyle kendilerini kıracaklar.
O yüzden vaziyet alınması icap olunur.

Bunların cebine uzay teknolojisi donanımına sahip bilgisayarlar koy, sıçarken selfie çekip kendi boklarının ne kadağ özel olduğuna dair bir ispat yükümlülüğü altına girerler, bu ispat çabası içinde kıvranır durur, debelenirler. Hadi haksızlık etmeyeyim, lakin majör çoğunluk için geçerli durum budur.
Peki o halde, bu kitlesel yığınları kontrol ve direktif altına alarak onların hayrını mı gözetmiş olacaklar? Bence onların kendilerince öyle.
Kurunun yanında yaş da yanıyor.
Sen istedin bunu homo güya sapiens nah sapiens.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...