teflon 0 Ağustos 13, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 13, 2020 gönderildi (düzenlendi) 9 hours ago, haci said: Peki o zaman şu soruları da yanıtlayın: Kanunlar mı önce geliyor, evren mi önce geliyor. Hacı'nın konu hakkındaki makalesi bir yana, belki onlarca başlıkta fikir yürütmüş olageldiği bir çok kişinin malumu. Meselenin kurdu yani aslen. O vakit ben konuyu belki doğru, belki yanlış ama, değişik bir noktaya çekeyim. Bu konu da en nihayetinde gelip Hudüs Delili meselesine dayanabilir. Şöyle ki: Kanun ve evren birlikte geliyor. Birinin diğerine önceliği yok. Bu uzay-zamanın başlangıcı ile beraber böyle bir nevi. Bunu Noether göstermiş, ki Noether e de gerek yok aslında. Onun kadar şık, matematiksel ve dahiyane olmasa da, insan kendi adına da çıkarımlayabiliyor bunu. Benim adıma öyle. Noether'i bilmezken de benzer düşünüyordum. Bu konuda kanun kelimesine takığım ama, ne desek tartışılır oraya.. Kanun kelimesi bizi daha en başta düşünce yanlışına sürüklüyor. O tarafa gidip geri gelmek durumunda kalıyoruz. Ortada kanun falan yok. Kanun yok. İstikrarlı bir süreklilik var. Bu istikrarın tersinden okunuşu bizi o "tekrar edenlere", ilkelere(?) götürüyor. Ama zaten başka türlüsü mümkün değil. Ya böyle olacak, ya hiç olmayacak. Ortası yok bunun. Hudüs deliline bağlarsak: Mesele yine o lanet olası(latife ediyorum ama kafa bastırmak zor) Kuantum mekaniğine geliyor. Uzay-zamanın "ötesinde" ne var? Bin türlü döngüsel modeli bir kenara bırakacak olursak, mesele her zaman gelip sanal parçacıklar, kuantum salınımları ve false vacuum'e dayanıyor. Zurnanın zırt dediği yer. Şimdi bu kuantum salınımlarının arkasında, aslında arkasında da değil, eşgüdümünde belki ne var? Heisenberg'in belirsilik ilkesi. Belirsizlik ilkesi gereği bu meret sürekli titreşiyor. Kuantum harmonik osilatör ün taban enerjisi dahi sıfır olmadığı üzere hiç durmuyor, duramaz. Öyle ki, -273 dereceye itelemek istediğiniz vakit, öte taraftan (termometreyi bir çember olarak düşünün) daha da yüksek bir enerji seviyesine geçiyor. Boltzmann dağılımlarına göre bu böyle. Termodinamiğin 2. kanununu dahi çok kısa bir süre için dıştalıyor yani. Sanal haliyle matematiksel olduğu, sadece potansiyel olduğu için enerjinin korunumu yasası da sıkıntı değil gibi. Bunların hepsinden öte bu olanların, süreç de desek tam doğru olmayacak vaziyetin hepsi "olasılıksal" yani bildiğimiz anlamda bir nedensellik içermek zorunda değil gibi. Ecnebilerin "stokastik" dediği türden. Bildiğimiz anlamda tekil giden bir süreç, süreklilik yok. Bu kısımlar spekülatif belki kısmen. Ekleme çıkartma yapılabilir. Ondan sonrası false vacuum ve güm! The rest is history.. İşte soru şu olabilir belki: Belirsizlik ilkesi neden var, neden oluyor, nedeni var mı? Onun da bir nedeni varsa, ya da olmak zorundaysa, o vakit işte başladığımız yere, Hudüs deliline geri geliyoruz. O zaman kanunlara sebebiyet tüm bu olan bitenle birlikte, kanunların da sebebi olması gerekiyor bir nevi. Ama mesele kanunların öncesinde, daha doğrusu, ötesinde. Hudüs delili'ne dinsel anlamda gönderme yapmıyorum. Ama meselenin özetine en kestirme yol bu olsa gerek. Ancak kuantum mekaniksel süreçlerin doğası gereği zorunluluk var kanaatinde değilim. Bu meret böyle: Bir töz var; ezeli ve ebedi, ve onun mahiyeti de bu. Yani neden böyle diye soracak olursanız eğer, "neden olmasın" denebilir bir nevi. Ağustos 13, 2020 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 13, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 13, 2020 gönderildi Teflon ilginç yorumlar yapmış. İlerde onlara değiniriz. Link to post Sitelerde Paylaş
Geta 0 Ağustos 13, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 13, 2020 gönderildi hacı'nın sorularına hacı'dan yanıt)) fizik yasalarının kaynağını bilebilir miyiz fizik yasaları maddeden bağımsız mıdır ve tanrı'nın olanaksızlığı... On 01.12.2009 at 14:24, haci yazdı: Yani siz fizik yasalarının kaynağını soruyorsunuz. Çok güzel bir soru. Cevabı bilinmeyen ve belki de asla bilinemeyecek olan bir soru. Kimine göre maddenin davranışları fizik yasalarını yaratıyor. Kimine göre ise fizik yasaları maddenin davranışlarından kaynak almıyor. Zaten varlar ve madde onlara boyun eğiyor. Bu gizemli sorunun yanıtının bulunabileceğini sanmıyorum. Ben fizik yasalarının maddeden bağımsız olarak var olduklarına inanıyorum. Sonsuz boşluğa hükmediyor onlar. Belki de tek bir yasa var. Ne ise o yasa, sonsuz boşlukta enerji dönüşümlerini denetliyor. Sonsuz boşlukta vaküm enerjisi var. Ve enerji dönüşümlerinin belirsizliği var. Belki de tek yasa o.. Belirsizlik yasası. Vaküm enerjisinden yalancı zerreler (virtual particle) sorumlu. Onlar karşıtları ile birlikte doğup, 10^-21 saniye varolduktan sonra yok oluyorlar. Belirsizlik ilkesi bu parçacıklardan birinin yok olmaya fırsat bulamadan false vacuum olmasına neden oluyor. Bu da Big Bang'e neden oluyor. Gerisini az çok tahmin edebiliyoruz.. Yine de ilginç bir başlangıcı var evrenin.. Tanrı bu kadar gizemli ve görkemli bir başlangıç tasarımlayamazdı. Çünkü O'nun bütün diyeceği bir ol demekten ibaret olacaktır.Ve evren olacaktı. Oysa bilim evreni yasalara dayanarak nerdeyse yoktan var ediyor. Ve ilginç olarak aradan ol diyecek kadar bir zaman bile geçmiyor. Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Ağustos 14, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 14, 2020 gönderildi 15 saat önce, haci yazdı: Evren neden ve nasıl kendi kanunlarından daha yaşlı? Bu ifade doğru ise açıklanması gerekir. Önce bebek dogacak sonra aglayacak. Ve evrende aglamayana meme vermezler yasasi ortaya cikacak. Evren ile fizik yasalarini kiyaslamak olmamis bence. Bu suna benziyor, Isik hizi evrenin genislemesinden daha hizlidir! Yada evrenin ilk anlarindaki o muazzam genisleme isik hizindan fazlaydi. Evrenin icinde olup bitenler evrenin kendisini baglamaz. Heisenbergin belirsizlik prensibi bir fizik kanunu degildir diye biliyorum. Adi üzerinde belirsizlik prensibi ama fizik yasalari bilineni söyler, böyle olur der.. Elimde tuttugum elma birakirsam düser. Belirsiz degil. 15 saat önce, Geta yazdı: evren neye göre doğdu, hangi kurala, kanuna dayanarak Kesin birsey söylemek mümkün degil. Kuantum dalgalanmalarin sonucunda dogdu ama ne oldu , kuantum dalgalanmasina birsey oldu ve iki dalga fena carpisti bir kaza oldu (atiyorum). Link to post Sitelerde Paylaş
bilgix 0 Ağustos 14, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 14, 2020 gönderildi hacı evrendeki şeyler yasa değil zorunluluktur çünkü olması gereken değil olan budur. ışık hızı, elektron belirsizliği vs vs hepsi birer oluş durumudur böyle olmuş böyle devam etmiş demekten başka bir çare yok kısaca evren hiçliğin kararsızlığından doğan bir kaotik ortamın yasa dediğimiz zorunluluklarla oluştuğu bir ortamdan ibaret. douglas adamsın dediği gibi evren bir eşek şakası! Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Ağustos 15, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 15, 2020 gönderildi https://www.newscientist.com/article/mg24432600-700-in-the-quantum-world-uncertainty-reigns-or-is-it-all-in-the-mind/ burada yazilani türkce olarak paylasabilecek kimse var mi? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi Önce bu konuda yazdıklarımıza göz atalım. Bu iletiye göre fizik yasaları yoktur. Maddenin davranış şekilleri vardır. FİZİK KANUNLARI NEDİR? Doğada madde ve enerjinin davranışları ne basit ve deterministiktir, ne de tam anlamı ile rastlantısaldır. Evrende mükemmel olmayan kaotik ve karmaşık bir düzen vardır. Buna ek olarak evrene entropi olarak bilinen ve giderek artan bir düzensizlik hakimdir. Evrende düzensizlik Big Bang'in ilk anlarından itibaren giderek artmaktadır. Fizik kanunları evrenin düzenli olmasını sağlayacak bir otoriteye sahip değillerdir. Fizik kanunları olarak nitelendirdiğimiz yasalar maddenin davranış şekillerinden başka birşey değillerdir. Maddenin evrendeki davranışları karmaşık ve düzensizdir. Buna rağmen bu düzensizlikde kriptik ve kaotik bir düzen vardır. Fizik kanunlarını teker teker incelerseniz, onlarda müthiş ve kesin bir düzenin olduğunu görürsünüz. Karmaşık bir düzensizliğin hükmettiği evrende böyle bir düzen nasıl var olabilir? Ama bu mükemmel fizik kanunları yalnız laboratuvar koşullarında vardır. Çünkü o koşullarda madde ve enerjinin davranışları son derece dar sınırlar içinde tutularak araştırılmaktadır. Evrende dar sınırlar yoktur. Evren bir bütün olarak davranır. Evrenle ilgili olarak yapılan her gözlem onun düzensizliğini gösterir. Evren genişlemekte ve güneş sisteminde gezegenler ve güneş arasındaki mesafeler zamanla değişmektedir. Aynı olan hiçbir şey yoktur. Herşey sürekli bir değişim ve devinim içindedir. Madde ve enerjiyi evrenden alıp laboratuvar koşullarına taşıdığımız zaman karşılaştığımız müthiş düzeni biz fizik kanunları ile açıklarız. Aslında bütün yaptığımız madde ve enerjiyi manüple etmek ve onları istediğimiz davranışı yapmaya zorlamaktır. Doğada onlar hiçbir zaman laboratuvarda olduğu kadar düzenli davranmayacaklardır. Canlı veya cansız maddelerle ilgili davranışları yakından incelersek, onlarda gözlemlediğimiz düzenin aslında bir uzlaşma olduğunu görürüz. Evren madde ve enerjinin davranışlarının tam düzenli olmadığı bir ortamdır. Ama biz insanlar yine de doğada müthiş bir düzenin olduğuna inanırız. Canlılığı incelerken de onda müthiş bir düzenin olduğunu sanırız. Aslında bunun bir illüzyon olduğunu bilmeyiz. Canlılarda genetik yapının etkinliği stokastiktir. Yani hangi genlerin ne zaman ve ne kadar etkin olacaklarının kesinliği yoktur. Genetik etkinlikler tümüyle rastlantısaldır. Canlı vücudunu oluşturan doku ve organların bir arada bulunmasından sorumlu santral bir otorite yoktur. Canlılık sadece bir uzlaşmadır. Aynı ilkeler evren için de geçerlidir. Evren de, madde ve enerjinin uzlaşarak bir araya geldiği ilginç bir mekandır. Doğada kanunlardan çok bazı kaba kurallar vardır. Evren davranışlarını o kurallar muvacehesinde sergiler. Biz onları evrenden laboratuvara taşıyarak çok dar sınırlar içinde incelersek, ilginç bir düzenle karşılaşırız. Sınırlı koşullar altında madde kanun olarak nitelendirdiğimiz son derece düzenli davranışlar sergiler. Aslında o davranışların çoğu doğada yoktur. Madde ve enerji evrende mevcut yerel koşullara bağlı, rastgele bir bütün olarak hareket eder. Biz laboratvuar koşullarında onlardan rastgeleliği alarak, onları yalnız belli şekilde hareket etmeye zorluyoruz. Onlar başka türlü hareket edemeyince ilginç bir düzen ortaya çıkıyor. Ve biz o düzene fizik kanunu diyoruz. Fizik kanunlarını yaratanlar bizleriz. İnsan aklı gözlemlediği her olguda düzen arar ve bulur. Doğada düzen neden olsun? Doğada neden fizik kanunları olsun? Yoksa onlar bizim insansal bakış açısından dolayı mı varlar? Doğada gözlemlediklerimizi insansal bakış açısından değerlendirmek bizi yanıltmaktadır. Düzenin olmadığı yerlerde düzen arıyor ve buluyoruz. Bunu neden yapıyoruz? Düzensizlikte neden düzen arıyoruz? Çünkü insan olarak buna mecburuz. Varlığımızı başka türlü anlamlandıramayız. Aklımız bizi kendimize göre bir düzen kurmaya zorluyor. Önce düzensizlikte düzen arıyoruz. Bulamayınca düzensizliği laboratuvara taşıyor ve o ortamda düzensizlikte düzen arıyoruz. Madde ve enerjiyi öğelerine ayırınca, onların davranışlarında bir takım düzenlerin olduğunu görüyoruz. Örneğin elektronları yakından inceleyince onlarda müthiş bir düzenin varlığı dikkatimizi çekiyor. Oysa elektronlar doğada düzenli davranmıyorlar. Yıldırımların doğasını hala iyi bilmiyoruz. Çünkü yıldırım ve şimşeklerde elektronlar çok farklı davranışlar sergiliyorlar. Onlarda bizim laboratuvarda gözlemlediğimiz bir düzen yok. Aynı şekilde fotonları inceliyor ve bir takım kanunlara uyduklarını buluyoruz ama, o kanunların hemen hepsi yalnız laboratuvar koşullarında varlar. Doğada lazer yok örneğin. Doğada ışığı durduramıyoruz. Ama laboratuvar koşullarında fotonları yavaşlatabiliyor, hatta durdurabiliyoruz. 21'nci yüzyılda bilimin yeni teorilerle kendini tazelemesi mümkün olmayabilir ama, mevcut verileri yeniden yorumlayarak farklı sonuçlara ulaşılması mümkündür. Bu özellikle canlılık için önemlidir. Canlı nedir, neden vardır gibi soruların cevabını bize biyoloji sağlayamamaktadır. Bu soruların bilimsel yanıtları için fiziğe baş vurmaktan başka çaremiz yoktur. Fizik bilim olarak bütün bilimlerin üstündedir. Ama onu bile bir takım fantezilerle açıklamaya çalışıyoruz. İnsanlığımız araya giriyor. Egomuza yeniliyoruz. Onlardan kurtulup tam anlamı ile nesnel olamıyoruz. Ama olmalıyız. 21'nci yüzyıl bilimin şimdiye kadar bulduklarını yeniden yorumlayarak farklı sonuçlara ulaşacağı bir zaman olacaktır. Bu süreç başlamıştır. Bizim anladığımız anlamda fizik kanunları ancak laboratuvar koşullarında var olabilirler. Evrende onlar karmaşık bir yumak oluştururlar. Evrende mükemmel bir düzen yoktur. Oysa laboratuvar koşullarında fizik kanunları mükemmeldirler. Ama onlar maddenin manüple edilen davranışlarıdır. Başka bir deyişle fizik kanunları madde ve enerjinin davranışlarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin ışık suda kırılırken, ışığın suda kırılmasından sorumlu bir kanun yoktur. Su ve ışıkla ilgili bazı özellikler bu kırılmadan sorumludur. Ve ışık suda bu şekilde kırılınca biz onu bir kanun ilan ediyoruz. Çünkü aynı koşullar altında su ve ışığın davranışları aynıdır. Değişmez. Bunu biz bir kanun yapıyoruz. Su ve ışık bu kanuna uymuyor. Onu yaratıyor. O kanunun ortaya çıkmasına neden oluyor. Fizik bilimini evrenin doğasını ögrenmek için kullanırsak, yalnız evrende madde ve enerjinin düzenli olan davranışlarını öğrenebiliriz. Onların düzensiz olanlarını öğrenemeyiz. Buna rağmen madde ve enerjinin laboratuvardaki davranışlarını araştırmaya devam ediyoruz ve bu arada yeni davranış örnekleri buluyoruz. Başka bir deyişle, yeni fizik kanunlarını buluyoruz ve onları evrene uyguluyoruz. O kanunlar sayesinde evrendeki düzensizliklerden bir kısmının gizemini çözüyoruz. Evrendeki düzensizlikler aslında araya sıkışmış çok sayıda düzenler içerirler. Laboratuvar çalışmaları sonunda o düzensizliklerde mevcut düzenleri ortaya koyabiliyoruz. Bu arada yaşamdan sorumlu bazı fizik kanunlarının olması gerektiğini kurguluyor ve onları bulmaya çalışıyoruz. Bazılarını buluyoruz da. Zamanla fizik kanunları arasında ilginç bir benzerlik vardır. Madde ve enerjiden bağımsız soyut bir zaman kavramı var mıdır? Yoksa zaman, madde ve enerjinin davranış şekillerinin ürünü müdür? Zamanı madde ve enerjinin davranış biçimlerinin ürünü olarak kabul edersek, onlardan bağımsız olarak var olmadığını kabul etmiş olmuyor muyuz? Fizik kanunları yoktur diyebilir miyiz? Eğer fizik kanunları madde ve enerjinin davranış şekillerine hükmeden kanunlar iseler, yokturlar. Yani madde ve enerjinin davranışlarına anlam veren, onların boyun eğdiği fizik kanunları yoktur. Madde kendi doğası gereği belli bir şekilde davranmaktadır. Bu durumda fizik kanunları maddenin içsel nitelikleridir. O nedenen madde her zaman aynı şekilde davranmaktadır. Fizik kanunları maddenin kendinden menkuldür. Evrende madde ve enerji fizik kanunlarına uymak üzere davranmamaktadır. Evrende madde ve enerjinin davranışları fizik kanunlarını yaratmaktadır. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi Önemli fizik kanunları için aşağıdaki adrese bakabilirsiniz. Onlardan maddenin davranış şekilleri sorumludur. https://www.jagranjosh.com/general-knowledge/important-laws-of-physics-1513943551-1 Link to post Sitelerde Paylaş
bilgix 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi (düzenlendi) 2 hours ago, haci said: Önemli fizik kanunları için aşağıdaki adrese bakabilirsiniz. Onlardan maddenin davranış şekilleri sorumludur. https://www.jagranjosh.com/general-knowledge/important-laws-of-physics-1513943551-1 hacı bu durumda madde ve enerjinin neden böyle davrandığını neden sonsuz olasılıklı diğer şekillerde davranmadığının spekülatif de olsa bi açıklaması veya hipotezleri var mı? Ağustos 16, 2020 tarihinde bilgix tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi 49 dakika önce, bilgix yazdı: hacı bu durumda madde ve enerjinin neden böyle davrandığını neden sonsuz olasılıklı diğer şekillerde davranmadığının spekülatif de olsa bi açıklaması veya hipotezleri var mı? Aslında bu güzel ve mantıklı bir soru. Herkesin bu konuda görüşleri olabilir. Benim de var. Onu ayrıntılı olarak açıklayacağım. İsteyen kendi teorisini buraya yazabilir. Link to post Sitelerde Paylaş
teflon 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi (düzenlendi) 3 hours ago, haci said: Önemli fizik kanunları için aşağıdaki adrese bakabilirsiniz. Onlardan maddenin davranış şekilleri sorumludur. https://www.jagranjosh.com/general-knowledge/important-laws-of-physics-1513943551-1 Hacı bilgiler için çok teşekkür. Yalnız bu noktada bize düşen sonuna kadar Şeytanın avukatlığını yapmak sanırım. Bu bağlamda: - Termodinamiğin 1. yasası nereye kadar genişletilebilir? - Noether'in teoremi sorgulanabilir mi? - Kuantum salınımlarının nedeni sorulabilir mi? - Ondan öte, Heisenberg'in belirsizlik ilkesinin nedeni olmak zorunda mı? - Maxwell'in Cini ya da Laplace'nin Şeytanı'na benzer şekilde, konum ve momentumu aynı anda hesaplayabilecek ya da -273 derece bağlamında, onları durdurabilecek şekilde bir Heisenberg'in Goblin'i mantıksal olarak mümkün müdür? Mutlak hiçlik, madde ve enerji ya da yekünen o "potansiyelin" yok edilmesi mümkün müdür..? Benim bu konudaki görüşlerim belli. Bu töz, bir potansiyel olarak da olsa hep oradaysa, orada olmak zorundaysa eğer, gerisi kendi içerisindeki döngüden ibarettir. Öyle veya böyle. Yani evren felsefedeki tabiriyle "Zorunlu Varlık". Bu haliyle. "Mümkün Varlık" değil. Bilgix'in son sorusunun cevabı bu bağlamda yine aynı: Neden olmasın? Ağustos 16, 2020 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi 29 dakika önce, teflon yazdı: Hacı bilgiler için çok teşekkür. Yalnız bu noktada bize düşen sonuna kadar Şeytanın avukatlığını yapmak sanırım. Bu bağlamda: - Termodinamiğin 1. yasası nereye kadar genişletilebilir? - Noether'in teoremi sorgulanabilir mi? - Kuantum salınımlarının nedeni sorulabilir mi? - Ondan öte, Heisenberg'in belirsizlik ilkesinin nedeni olmak zorunda mı? - Maxwell'in Cini ya da Laplace'nin Şeytanı'na benzer şekilde, konum ve momentumu aynı anda hesaplayabilecek ya da -273 derece bağlamında, onları durdurabilecek şekilde bir Heisenberg'in Goblin'i mantıksal olarak mümkün müdür? Mutlak hiçlik, madde ve enerji ya da yekünen o "potansiyelin" yok edilmesi mümkün müdür..? Benim bu konudaki görüşlerim belli. Bu töz, bir potansiyel olarak da olsa hep oradaysa, orada olmak zorundaysa eğer, gerisi kendi içerisindeki döngüden ibarettir. Öyle veya böyle. Yani evren felsefedeki tabiriyle "Zorunlu Varlık". Bu haliyle. "Mümkün Varlık" değil. Bilgix'in son sorusunun cevabı bu bağlamda yine aynı: Neden olmasın? Bilgix'in soruları yanında bu sorular çok gıcık kalıyor. Uğraşmaya değmez. Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Ağustos 16, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 16, 2020 gönderildi 2 saat önce, bilgix yazdı: hacı bu durumda madde ve enerjinin neden böyle davrandığını neden sonsuz olasılıklı diğer şekillerde davranmadığının spekülatif de olsa bi açıklaması veya hipotezleri var mı? Ince yapi sabitinin (alfa) evrenin heryerinde ayni olmadigi sorunsali var ve arastirmalar sürüyor eger dogruysa fizik kanunlarinin evrenin farkli yerlerinde farkli islediginden süphe edebiliriz. https://astronomy.swin.edu.au/~mmurphy/research/are-natures-laws-really-universal/ Simdi sen sonsuz olasilik derken zaten her bir kanun bir olasilik olmuyor mu. Maddeyse madde, enerjiyse enerji farkli farkli davraniyorlar.onlarca fizik kanunu onlarca farkli davranis. Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Ağustos 22, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 22, 2020 gönderildi On 16.08.2020 at 17:22, haci yazdı: Doğada lazer yok örneğin Fizik kanunlari ve evren ile ilgili uzun aciklamani okurken cok keyif aldim. Tesekkürler haci. Dogada lazer yok konusuna gelince, Ben sürekli astronomi ile ilgili gelismeleri takip ettigimden aklimda bununla ilgili bir sey kalmis. Büyük kütleli yildizlarin etrafinda cok yogun hidrojen bulutlari birikir. Yildiz tarafindan uzaya atilan kütle (hidrojen atomlari) yildizin ultraviyole isigiyla etkilesime girip bir tür lazer isini yayiyor ve bu cizgiler dünyadaki gelismis teleskoplar tarafindan farkedilebiliyor. Bu konuyla ilgili bir makale olmali okudugum, ben bulamadim. Bulursam paylasirim. Link to post Sitelerde Paylaş
Smile Buddha 0 Ağustos 22, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 22, 2020 gönderildi 12 dakika önce, deadanddark yazdı: Fizik kanunlari ve evren ile ilgili uzun aciklamani okurken cok keyif aldim. Tesekkürler haci. Dogada lazer yok konusuna gelince, Ben sürekli astronomi ile ilgili gelismeleri takip ettigimden aklimda bununla ilgili bir sey kalmis. Büyük kütleli yildizlarin etrafinda cok yogun hidrojen bulutlari birikir. Yildiz tarafindan uzaya atilan kütle (hidrojen atomlari) yildizin ultraviyole isigiyla etkilesime girip bir tür lazer isini yayiyor ve bu cizgiler dünyadaki gelismis teleskoplar tarafindan farkedilebiliyor. Bu konuyla ilgili bir makale olmali okudugum, ben bulamadim. Bulursam paylasirim. https://www.laserfocusworld.com/test-measurement/research/article/16553618/natural-laser-discovered-in-space https://www.nasa.gov/home/hqnews/1995/95-148.txt https://www.newscientist.com/article/mg14719942-300-airborne-astronomers-discover-cosmic-laser/ bunları bulabildim.1995 yılında keşfedilmiş. Link to post Sitelerde Paylaş
deadanddark 0 Ağustos 22, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 22, 2020 gönderildi 8 dakika önce, Smile Buddha yazdı: bunları bulabildim.1995 yılında keşfedilmiş. Harika, Arama motoruna hangi kilit kelimeyi girdin? Link to post Sitelerde Paylaş
ck789 0 Ağustos 22, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 22, 2020 gönderildi (düzenlendi) Fiziğe felsefi sorumluluk yükleme nedense sürekli yapılıyor. Fiziğin neden-sonuç ilkesi sanki varoluşsal bir tasarımmış, fizik biliminin böyle bir iddiası varmış gibi varsayımlarda bulunup buradan bilime bok atma çabası içine giriliyor. Bilimin fiziğin böyle bir iddiası yok. Nurcu tayfa kelimeleri anlamlarından saptırıp kendileri farklı anlamlar yükleyerek bunu sistematik olarak yapıyolar, bilimsel düşünceyi yıpratmak için böyle bir yöntem benimsemişler fakat burada aynı tuzağa nasıl düşülüyor anlamak güç.Kullanılan sözcüklerin, terminolojinin ne anlamda kullanıldığını fark etmek, anlamak bu kadar zor bir şey değil. Fizk ve diğer doğa bilimleri yaptıkları gözlemleri anlatır. Bundan fazla bir iddia önesürmezler. Felsefi bir yorum yapmazlar. Fizik bir cismin yere düşmeni anlatırken bunu formülüze eder. Kütle çekim üzerinden anlatır. Bu ilişkinin içrek doğasının stokastik olması fizik için bir şey ifade etmez. Fizik için bu aşamada gözlemlerin tutarlılığı önemlidir. Fiziğin kanun tanımı da bunun üzerine kurulur. Felsefi anlamda bir kanundan bahsetmez burada. Gözlemlerindeki tutarlılık ve akademik anlamda kabul ile ilgili bir durumdur fiziğin kanunları. Bu fizik kanunlarını evrenin varoluşsal anayasası gibi düşünmek sizin fiziğe yüklediğiniz keyfi bir sorumluluktur ve tamamen kişisel görüşünüzdür. Fiziğin böyle bir iddiası yoktur. Böyle bir iddiası varmış gibi kendi fantezi dünyanızda varsayımlarda bulunup sonra yok evren kaotiktir aslında neden-sonuç ilizyondur vs. diyip fizik bilimine bok atmanız kendi bokunuzda oynamaktır. Çünkü ne fizikten ne fiziğin kanunların ne de fiziğin neden sonuç ilişkisinden bahsediyorsunuz. Kendi kendinize tanımlar uydurup onlar üzerinden bilimi eleştiriyorsunuz. Fizik kanun kelimesine de neden-sonuç ilişkisine de sizin bu felsefi sorgulamanzdaki anlamla aynı anlamı yüklemiyor. Fizik ayrı felsefe ayrıdır. Felsefeyi de gömmüyorum aksine bizi motive eden asıl insani güdüler varoluşsal sorgulamalarımızdır. Bu sorgulamaları bilimin sistematik yöntemi ile karıştırıp kendi yüklediğimiz anlamları bilimsel terminoloji ile karıştırmamaya dikkat etmeliyiz. Ağustos 22, 2020 tarihinde ck789 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 23, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 23, 2020 gönderildi https://spaceplace.nasa.gov/laser/en/ Link to post Sitelerde Paylaş
Smile Buddha 0 Ağustos 23, 2020 gönderildi Raporla Share Ağustos 23, 2020 gönderildi 18 saat önce, deadanddark yazdı: Harika, Arama motoruna hangi kilit kelimeyi girdin? natural laser source ingilizcem iyi olmadığı için tarzanca arama yapıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ağustos 23, 2020 gönderildi Yazar Raporla Share Ağustos 23, 2020 gönderildi Işık hızının geçilememesi nasıl ve neden bir fizik kanunudur? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts