Jump to content

Mevcut partilerden şikayet edenler neden yeni parti kurmuyorlar?


Recommended Posts

Ben ileride Cumhuriyetçi Güven Partisi'ni-hukuki açıdan bir sorun çıkmazsa-tekrar aynı isimle kurmayı düşünüyorum. 

 

Ancak bir sorunum var. Ben takiyyecilik işini hiç beceremiyorum. Olduğumdan farklı görünemiyorum. Hele bir de din meselesi var. Siyasete atılacaksam ömür boyu Müslüman gibi görünmem gerekecek ki arkadaşlarımın çoğu ateist olduğumu da biliyor. Yani illa ki dedikodu çıkaranlar olabilir. Belki de benim yerime yakın bir arkadaşım partinin lideri olabilir, ben de Önder Sav gibi ikinci adam olurum.

 

 

tarihinde RadikalKemalist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Smile Buddha yazdı:

Mevcut partilerden şikayet edenler neden yeni parti kurmuyorlar?  :)

 

1- Bizim gibi ülkeler resmi ve gayri resmi mafya ile yönetilir, onları aşman gerekir.

2- ABD ve AB'den icazet alman gerekir, onların çıkarına en iyi çalışana verirler.

3- Birilerinin suyuna gitmeden siyasi parti yürütemezsin.

4- Halkı kandırmakta, din tacirliği yapmakta ve Atatürk düşmanlığı yapmakta mevcuttan daha yetenekli olmalısın, örneğin Cumhurbaşkanımızın inayetiyle gibi iki kelime ile kendini allah makamına çıkarma becerin olması gerekir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
38 minutes ago, bilgivehis said:

 

1- Bizim gibi ülkeler resmi ve gayri resmi mafya ile yönetilir, onları aşman gerekir.

2- ABD ve AB'den icazet alman gerekir, onların çıkarına en iyi çalışana verirler.

3- Birilerinin suyuna gitmeden siyasi parti yürütemezsin.

4- Halkı kandırmakta, din tacirliği yapmakta ve Atatürk düşmanlığı yapmakta mevcuttan daha yetenekli olmalısın, örneğin Cumhurbaşkanımızın inayetiyle gibi iki kelime ile kendini allah makamına çıkarma becerin olması gerekir.

 

 

 

ABD'den, AB'den falan icazet alman gerekmez.

 

Parti kurmak için kimseden icazet almana falan gerek yok. Bunlar çeşitli komplocu embesillerin palavrasından ibaret. 

 

Sorun parti kurmak değil, partiye oy alabilmektir. 4. Maddede demişsin ya, onları yapman falanda önemli değil. Bu millet çok çok büyük kısmı, takım tutar gibi parti tutar. Ağzınla kuş tutsan oy falan alamazsın.

 

Oy alamayınca da, kendi kendine çalar oynarsın sadece.

 

Normal bir demokraside, partiler azınlık veya çoğunlukta olsalar, belli bir fikri temsil ederler. Bu nedenle bu fikirler dinlenir, değerlendirilir. Ama demokrasi kim, biz kim. Bizde tek dinlenen liderdir, ötekiler hikayedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, anibal yazdı:

ABD'den, AB'den falan icazet alman gerekmez.

 

Bu ülkede şimdiki durumda gerekmezden öte siyasi koşul olmuştur.

Derine inmeyeceğim kafam kaldırmaz, şu bile yeterli, bir AB yöneticisi " Biz tayyibi, cumhuriyeti ve Atatürk'ü bitirsin diye gönderdik" dedi, bu bile tek başına her şeyi açıklıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, bilgivehis yazdı:

bir AB yöneticisi " Biz tayyibi, cumhuriyeti ve Atatürk'ü bitirsin diye gönderdik"

 

Komplo teorisyenleri için izaha muhtaç bazı hususlar var..

Avrupa’nın sınırlarına komşu şeriat devleti kurulmasından ne gibi bir çıkarı olabilir?

Veya fakirleştirilmiş, avrupa’nın ürettiği malları alamaz hale gelmiş, avrupa bankalarından alınan borçları ödeyemez hale gelmiş ve vatandaşlarının fakirlikten kırıldığı, zengin avrupa ülkelerine mülteci olarak kaçmak için can attığı bir ülkeden nasıl bir yarar sağlayabilirler ki canla başla ülkeyi batırmaya çalışıyorlar?

 

Şöyle düşünün, tanıdığınız biri sizden yüklüce borç alıp ticarete girmiş olsun, siz bu kişinin işlerini paranızı geri ödeyemeyeceğini bile bile baltalamaya ve batırmaya çalışır mıydınız?

 

Şurası çok açık, bizim batmak için dıj güjlere falan ihtiyacımız yok, islam bize fazlasıyla yeter.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Toplumsal dönüşüm için partilere gerek yok. Hiçbir siyasi hareket teknolojik gelişmeler kadar etki edemedi insan hayatına. Teknolojik gelişmeleri takip edip onun izinden ekonomi politikası uydurmaya çalışan idealojiler bile güncelliğini yitirdi. Sanayi, tarım toplumunun mekaniklerini analiz edip onun üzerine politika geliştiren fikirler bile bilgi toplumunun üretim ilişkilierini detaylı açıklayamıyor. Bence siyasi partilerle uğraşmaktansa teknolojik gelişmeleri daha katılımcı bir şekilde takip etmek hayatımıza faydalı olacak şekilde dahil etmek gerekirse yayılmalarında ön ayak olmak gerekir. Hiçbir siyasi parti, devlet politikası sözde sosyal medyanın son 10 yılda yaptığı kadar kökten bir toplumsal dönüşümü küresel düzeyde yapamadı. Sosyal medya insanların hayata bakış açısını değiştirdi. Sovyetler bile ortalama bir Amerikalı'nın hayatına bu kadar etki edememiştir. Soğuk savaşı iplemeyebilirsiniz ama sosyal medyayı çağımızda iplememek çok mümkün değil. Sosyal medya övücülüğü yapmıyorum hatta bence merkeziyetçi yapısından dolayı ve kendi içindeki yapısal sorunlardan dolayı internetin özgür ve dağıtık ortamına ve genel anlamda toplumdaki tartışma kültürünün gelişmesine zarar veriyor. Bahsettiğim toplum üzerindeki etkisi. Benzer şekilde muhtemelen elektronik paralar, bitcoin, eth, iota vs. uzun vadede ulusal ekonomi politikaları kadar etkili olacaklar küresel ekonomi de. En azından altın kadar etkisi olacağı kesin. Yani hayatımızı şekillendiren siyasi partiler değil teknolojik gelişmeler. Bunu matbaaya, tekerleğe, ateşe kadar götürebilirsiniz.

tarihinde ck789 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 hours ago, bilgivehis said:

 

Bu ülkede şimdiki durumda gerekmezden öte siyasi koşul olmuştur.

Derine inmeyeceğim kafam kaldırmaz, şu bile yeterli, bir AB yöneticisi " Biz tayyibi, cumhuriyeti ve Atatürk'ü bitirsin diye gönderdik" dedi, bu bile tek başına her şeyi açıklıyor.

 

Bir AB yada ABD yöneticisi, dilediğini söyleyebilir. Ama kimsenin elini tutup mührü şuna veya buna bastıramaz. 

 

Tayyip sonradan çıkıp gelmedi. Tayyibin temsil ettiği yağmacı akım, taaa cumhuriyetin ilk yıllarından beri bu ülkenin başında. Menderes bu akımın geçmişteki en güçlü temsilcisiydi. 

 

Bu akım diyoruz, ama daha doğru tanımla güruh, fikri üretmekten falan acz içindedir. Wells'in zaman makinası filmini başka gözle izlemek gerekir. Tıpkı oradaki vahşi insanlar gibi, yağmacıdırlar, ama yönetilmeye ihtiyaçları vardır. Eğer denetleyen ve yürüten olmazsa, kaynakları çabucak tüketirler ki, bugün yaşanan şeyde budur. Bu güruhta, yöneticiye bağlıdır, tipik ilkel sürü canlısı işte. Yönetici bir şekilde giderse, dağılırlar, toparlanmaları zaman alır. Bugün olan da bu. Menderes ölünce dağıldılar, toparlanmaları Tayyip'e nasip oldu, hepsi bu. 

 

Senin de parti kurmak için kimseden icazet falan alman gerekmiyor. O kadar da değil bu ülke. Dediğimiz gibi parti kurarsın, ama kendin çalar kendin oynarsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

5 saat önce, ck789 yazdı:

Toplumsal dönüşüm için partilere gerek yok. Hiçbir siyasi hareket teknolojik gelişmeler kadar etki edemedi insan hayatına. Teknolojik gelişmeleri takip edip onun izinden ekonomi politikası uydurmaya çalışan idealojiler bile güncelliğini yitirdi. Sanayi, tarım toplumunun mekaniklerini analiz edip onun üzerine politika geliştiren fikirler bile bilgi toplumunun üretim ilişkilierini detaylı açıklayamıyor. Bence siyasi partilerle uğraşmaktansa teknolojik gelişmeleri daha katılımcı bir şekilde takip etmek hayatımıza faydalı olacak şekilde dahil etmek gerekirse yayılmalarında ön ayak olmak gerekir. Hiçbir siyasi parti, devlet politikası sözde sosyal medyanın son 10 yılda yaptığı kadar kökten bir toplumsal dönüşümü küresel düzeyde yapamadı. Sosyal medya insanların hayata bakış açısını değiştirdi. Sovyetler bile ortalama bir Amerikalı'nın hayatına bu kadar etki edememiştir. Soğuk savaşı iplemeyebilirsiniz ama sosyal medyayı çağımızda iplememek çok mümkün değil. Sosyal medya övücülüğü yapmıyorum hatta bence merkeziyetçi yapısından dolayı ve kendi içindeki yapısal sorunlardan dolayı internetin özgür ve dağıtık ortamına ve genel anlamda toplumdaki tartışma kültürünün gelişmesine zarar veriyor. Bahsettiğim toplum üzerindeki etkisi. Benzer şekilde muhtemelen elektronik paralar, bitcoin, eth, iota vs. uzun vadede ulusal ekonomi politikaları kadar etkili olacaklar küresel ekonomi de. En azından altın kadar etkisi olacağı kesin. Yani hayatımızı şekillendiren siyasi partiler değil teknolojik gelişmeler. Bunu matbaaya, tekerleğe, ateşe kadar götürebilirsiniz.

 

Teknolojik gelişme sömürüyü engellemiyor.

Yeni sömürme teknikleri ortaya çıkarıyor.

Enerji biriminin karşılığı dünyanın neresine gidersen git değişmez.

Para birimi ise değişiyor. :)

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, RadikalKemalist yazdı:

Ben ileride Cumhuriyetçi Güven Partisi'ni-hukuki açıdan bir sorun çıkmazsa-tekrar aynı isimle kurmayı düşünüyorum. 

 

Ancak bir sorunum var. Ben takiyyecilik işini hiç beceremiyorum. Olduğumdan farklı görünemiyorum. Hele bir de din meselesi var. Siyasete atılacaksam ömür boyu Müslüman gibi görünmem gerekecek ki arkadaşlarımın çoğu ateist olduğumu da biliyor. Yani illa ki dedikodu çıkaranlar olabilir. Belki de benim yerime yakın bir arkadaşım partinin lideri olabilir, ben de Önder Sav gibi ikinci adam olurum.

 

 

Neden takiyye yapacaksın?olduğun gibi olunca oy vermeyecekler diye mi korkuyorsun? :)

Ben şu anki partilerin parti programlarında bir farklılık göremiyorum.sadece isimleri farklı.

Amaçları  yandaşa öncelik vermek.

tarihinde Smile Buddha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

Neden takiyye yapacaksın?olduğun gibi olunca oy vermeyecekler diye mi korkuyorsun? :)

Ben şu anki partilerin parti programlarında bir farklılık göremiyorum.sadece isimleri farklı.

Amaçları  yandaşa öncelik vermek.

Sen Türkiye'de yaşamıyor musun? 

Türkiye'de bir siyasetçi ateist olduğunu açıklasa babayı alır anca.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, bilgivehis said:

 

Onu beğenmediysen sana bunu vereyim, bunu da beğenmezsen daha çok.

Deliğe süpürmeyin, kullanın.

 

Hala aynı yerdesin. Deliğe süpürmeyin kullandıkları bu adama oy verenlerin başına, birer CIA ajanı falan mı dikildi, yada oyları onlar falan mı saydı?

 

İdiocracy denen bir şey vardır, önce bir onu öğren, şöyle tafsilatlı şekilde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.08.2020 at 23:06, RadikalKemalist said:

Ben ileride Cumhuriyetçi Güven Partisi'ni-hukuki açıdan bir sorun çıkmazsa-tekrar aynı isimle kurmayı düşünüyorum. 

 

Ancak bir sorunum var. Ben takiyyecilik işini hiç beceremiyorum. Olduğumdan farklı görünemiyorum. Hele bir de din meselesi var. Siyasete atılacaksam ömür boyu Müslüman gibi görünmem gerekecek ki arkadaşlarımın çoğu ateist olduğumu da biliyor. Yani illa ki dedikodu çıkaranlar olabilir. Belki de benim yerime yakın bir arkadaşım partinin lideri olabilir, ben de Önder Sav gibi ikinci adam olurum.

 

 

 

İki mevzu vardır. Araştır bulursun.

 

1. De ki, muaviye'nin dişi deve ile erkek deveyi ayıramayan 10 bin adamı var, ona göre.

2. Bir yalan kaç kişinin inandığı değil, doğru adamların inanması önemlidir. 

 

Bu iki mevzuyu çözersen, çözebilirsen, gerisi kolay. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.08.2020 at 22:33, Smile Buddha yazdı:

 

 

Teknolojik gelişme sömürüyü engellemiyor.

Yeni sömürme teknikleri ortaya çıkarıyor.

Enerji biriminin karşılığı dünyanın neresine gidersen git değişmez.

Para birimi ise değişiyor. :)

 

 

 

 

 

Bu konu oldukça derin aslında bence başka bir başlık altında bile incelenebilir.

 

Kısaca iddiam şu: insan hayatındaki sosyal, ekonomik yaşamı yani siyasetin temel konularını teknolojik ve bilimsel gelişmeler siyasi argümanlardan, partilerden, ideolojilerden çok daha fazla etkiliyor. Matbaanın karşısında Osmanlı üleması duramadı, rönanans'ın karşısında ortaçağ avrupası duramadı. 

 

Otomasyon sistemlerinin çok geliştiği, niteliksiz işçilikten çok daha maliyetsiz bir hale geldiğini düşünelim. Böyle bir ortamda mevcut ekonomik sistemden bağımsız düşünürsek refah seviyesinin çok yükselmesi gerekir. Fakat diğer yandan mevcut ekonomik sistemde bu işsizliğe sebep olup devasa işsiz insan yığınları oluşturur. Yani teknlojik gelişmeler üretimi inanılmaz arttırıp maliyeti minimuma indirmesine rağmen  yani bolluk yaratmasına lazım iken mevcut ekonomi politikaları bunu karşımıza işsizlik olarak kötü bir şeymiş gibi çıkmasına sebep oluyor. Çünkü bu bolluğu topluma dağıtacak sistem yok. İdealde bu maliyetsiz bolluğun topluma vatandaşlık maaşı vs. politikalarla dağıtılması gerekir fakat ekonomi politikası bunun karşsıında olacaktır. Burada topluma bolluk getirenin bilim ve teknoloji gelişmenin karşısında olanın ise siyaset olduğunu görüyoruz. Matbaada da, rönesansta da olan budur. Siyaste hiçbir zaman kendini dönem koşullarından soyutlayıp vizyoner bir bakış açısı sunamamıştır. 

 

Bu nedenle siyasete enerji harcamaktansa bilim ve teknolojiye yönelmek bunları gündelik hayatta daha etkin kılmak toplumsal dönüşüme siyasi parti hareketlerine göre çok daha fazla katkı sağlayacaktır. Bu alanda çokça fikir üretilebilri ve sonuç elde edilebilir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 21.08.2020 at 02:16, anibal yazdı:

 

İki mevzu vardır. Araştır bulursun.

 

1. De ki, muaviye'nin dişi deve ile erkek deveyi ayıramayan 10 bin adamı var, ona göre.

2. Bir yalan kaç kişinin inandığı değil, doğru adamların inanması önemlidir. 

 

Bu iki mevzuyu çözersen, çözebilirsen, gerisi kolay. 

 

Anibal selâmlar, Türkiye neden iflas etmiyor?

 

Belediyeler ayrı, milletvekilleri ayrı, bakanlar ayrı,liderler ayrı sömürüyor bu milleti,ama ekonomimiz yinede ayakta.

 

Istediğimden değil ama çoktan iflas etmemiz borç almak için sağa sola yalvaracak duruma düşmemiz, memur maaşı ödeyemeyecek halde olmamız gerekmiyor muydu?

 

Saçma sorular sorduysam kusura bakma ancak onca yolsuzluğa, özelleştirmeye rağmen hayat devam ediyor kafam karışıyor, bize bi yerden gizlice para mı geliyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 hours ago, Brad pit said:

 

Anibal selâmlar, Türkiye neden iflas etmiyor?

 

Belediyeler ayrı, milletvekilleri ayrı, bakanlar ayrı,liderler ayrı sömürüyor bu milleti,ama ekonomimiz yinede ayakta.

 

Istediğimden değil ama çoktan iflas etmemiz borç almak için sağa sola yalvaracak duruma düşmemiz, memur maaşı ödeyemeyecek halde olmamız gerekmiyor muydu?

 

Saçma sorular sorduysam kusura bakma ancak onca yolsuzluğa, özelleştirmeye rağmen hayat devam ediyor kafam karışıyor, bize bi yerden gizlice para mı geliyor?

 

Daha ne kadar edecek? 

 

Eğer Euro'ya falan geçmiş olsaydık, memur maaşı ödeyemez hale gelebilirdik. Ama öyle olmadıkça, yeterince matbaa makinemiz var.

 

Battı, bitti dene Yunanistan'a gidersen, orada da hayatın bizdeki gibi devam ettiğini görürsün. DEvletin batması, milletin batması ile aynı şey değildir ki.

 

Şöyle bak, baya baya bitmiş, düyun-u umumiyeye kalacak kadar batmış Osmanlı'da bile, maaşların ödenemediği olmadı.

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...