Jump to content

Göçebelerin Vatan Sevgisi Olur mu


Recommended Posts


Maddi kaygılardan dolayı sürekli  göç eden insanların vatan sevgisi nasıl oluşmuştur. Menfaat bulduğu yere vatanım dedikten sonra menfaati bittiğinde vatan dediği toprağı terkedip başkasının birikimlerini tüketmek için diğer bir araziye konan insanlara vatansever ya da milliyetçi demek dogru olmaz. günümüzde de hala bu yaşam tarzını sürdüren geniş toplumların kendilerine vatansever ya da milliyetçi yakıştırması yapması doğru değil.  
 
Ancak bu tür toplumların sürekli  milliyetçi ve ırkçı refleksleri gündeme getirerek varlıklarını sürdürmeye çalışması bir çelişki olarak dikkat çekiyor. Yaşadığı topraklardaki birikim ve anılarını bir anda terk edip yeni yeni göç ettiği topraklarda kendi yaşam tarzını zorla ya da mağduriyet kasarak kabullendirmeye çalışması ayrı bir ironi olarak ortaya çıkıyor.  
 
Bu tür durumlar aynı coğrafya içerisinde gerçekleştiği gibi farklı coğrafyalar arasında da gerçekleşmektedir. Örneğin sırf maddi sebeplerden dolayı köyünü kasabasını tüm yakın arkadaşlarını ve hatıralarını terk edip yerleştiği şehir hayatında ise aynı köy adet ve geleneklerini savunmaya çalışmak tam bir saçmalık. Benzer şekilde diğer ülkelere gittiğinde de terk ettiği ülkesinin adet ve geleneklerini sımsıkı sarılıp kendini orada kabul ettirmeye çalışması aynı göçebe refleksinin ürünüdür.  

 

Bu göçebe refleksini belli eden iki önemli unsur var . Gittikleri coğrafyaların imkanlarından hayvan gibi yararlanıp sonra da oraları kötülemek ve geldigi yere methiye duzmek. 
 

Göç etmenin makul karşılanan durumları mevcuttur. Doğduğu ülkede yaşam hakları elinden alınıyorsa yada daha iyi bir hayat düzeyine çıkmak için göç edilebilir.

 

Ancak göçebeler gittikleri yerlere iyim saglayamadiklari gibi daha da kötü duruma getiriyorlar.

 

Madem ülkelerini bu kadar seviyorlar neden gidiyorlar. Sizce başka bir sebebi varmı?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Geta yazdı:

vatan, milliyetçilik vs. bu kavramlar yeni kavramlar.

tanzimat sonrasında kullanılagelmiştir.

 

Aslında daha önceden de vardı ama Tanzimat dönemlerinde sömürgecilik yarışında ülkelerin psikolojik olarak kullanıldı. Değişime kapalı türk Osmanlı hanedanının sanayi devrimine kafasının basmamasi nedeniyle elindeki topraklarin birkaç Avrupa devleti tarafından paylasilmak istenmesi neticesinde  siyasi arenaya taşındı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle bir coğrafya düşünü ki dünyada eşi yok. Yeşili mavisi , dört mevsimi, alkışı pullusu, sulak arazileri var. Hatta üzerinde onlarca kültür doğmuş ve onlarca medeniyet büyütmüş..

 

Sonra aradan asırlar geçmiş ve o coğrafyanın üzerindeki nesiller bir gram medeniyet ve bir milim teknik geliştiremez olmuşlar. Ve hatta kendi aralarında bunu tartışırken asıl sorunun kendilerinde olmadığını anlamışlar.

 

Gençlerden biri kendini sorgulamaya başlayınca İçlerinden en bilgili olanı demiş ki ; gavurlar bizi gısganeyeah..bizi çekemeyollaaa..onlara dünyada bize de cennette garı gız verecekleee..

 

Demiş ve olay kapanmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, bidonadam2 yazdı:

Öyle bir coğrafya düşünün ki dünyada eşi yok. Yeşili mavisi , dört mevsimi, allı pullusu, sulak arazileri var. Hatta üzerinde onlarca kültür doğmuş ve onlarca medeniyet büyütmüş..

 

Sonra aradan asırlar geçmiş ve o coğrafyanın üzerindeki nesiller bir gram medeniyet ve bir milim teknik geliştiremez olmuşlar. Ve hatta kendi aralarında bunu tartışırken asıl sorunun kendilerinde olmadığını anlamışlar.

 

Gençlerden biri kendini sorgulamaya başlayınca İçlerinden en bilgili olanı demiş ki ; gavurlar bizi gısganeyeah..bizi çekemeyollaaa..onlara dünyada bize de cennette garı gız verecekleee..

 

Demiş ve olay kapanmış.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köyünden kasabasından kalkmış ve medeniyetin ortasına çalışmaya gitmiş göçebe toplulukların neredeyse  üçüncü nesilleri orta yaşlara geldiler.  Ama buna rağmen yaşadıkları ülkelerde ilim , sanat , edebiyat, felsefe , teknik adına bir bok ortaya koyamamalarının ana sebebi nedir bilir misiniz?

 

Yağmacı olmalarıdır.

 

Hadi bir eseriniz yok diyelim bari katkınız olsun değil mi?

 

Peki ne var onun yerine ? Faşist yapılanmaları var. Germanen kanken, osmanen kanken gibi ele geçirme , yağmalama , dövmek ve işgal etme üzerine kurulmuş birlikleri var.

 

Ulan üç nesil boyunca ana vatanında hayalini kuramayacağın bir hayatı bir medeniyeti size sunmuş insanlardan hiç mi bir halt öğrenmediniz. 

 

Kırk yıl çalışıp anavatanına geri geldikten sonra " adamların taharet musluğu yok" dedikleri zaman tüm medeniyetten görüp görebileceğiniz nasib bu kadarmış diyesim geliyor. Anladığınız tek şey bok.. daha ötesi yok. 

 

Bunu söylemeye hakkım var elbet.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, bidonadam2 yazdı:

Köyünden kasabasından kalkmış ve medeniyetin ortasına çalışmaya gitmiş göçebe toplulukların neredeyse  üçüncü nesilleri orta yaşlara geldiler.  Ama buna rağmen yaşadıkları ülkelerde ilim , sanat , edebiyat, felsefe , teknik adına bir bok ortaya koyamamalarının ana sebebi nedir bilir misiniz?

 

Yağmacı olmalarıdır.

 

Hadi bir eseriniz yok diyelim bari katkınız olsun değil mi?

 

Peki ne var onun yerine ? Faşist yapılanmaları var. Germanen kanken, osmanen kanken gibi ele geçirme , yağmalama , dövmek ve işgal etme üzerine kurulmuş birlikleri var.

 

Ulan üç nesil boyunca ana vatanında hayalini kuramayacağın bir hayatı bir medeniyeti size sunmuş insanlardan hiç mi bir halt öğrenmediniz. 

 

Kırk yıl çalışıp anavatanına geri geldikten sonra " adamların taharet musluğu yok" dedikleri zaman tüm medeniyetten görüp görebileceğiniz nasib bu kadarmış diyesim geliyor. Anladığınız tek şey bok.. daha ötesi yok. 

 

Bunu söylemeye hakkım var elbet.

herkes başaracak diye bir şey yok.

 forumda @kavak @DreiMalAli  @haci @mantik gibi başaran insanlarda  var.
aynı üç nesil boyunca başaramayan bir sürü göçmen olarak gittiğin ülkenin bir sürü   vatandaşı  var. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Smile Buddha yazdı:

herkes başaracak diye bir şey yok.

 forumda @kavak @DreiMalAli  @haci @mantik gibi başaran insanlarda  var.
aynı üç nesil boyunca başaramayan bir sürü göçmen olarak gittiğin ülkenin bir sürü   vatandaşı  var. :)

 

 

 

Hayır kastettiğim başarı öyle değil. Onlar bireysel başarıdır.  Elbette toplumsal  başarı oranı onbinde bir olarak ancak  ölçülür. Genel olarak bakacaksın ve diyeceksin ki biz Japonlar gibi sanatımızı dünyaya tanıttık , öyle bir iki kurs açmak değil üniversiyelerde kürsülerimiz var.  Örneğin literatüre 500 tane sözcük de biz ekledik. Danslarımız dünya çapında eğlencelerde festivallerde tercih ediliyor diyebiliyor musun.  Bak Afrika’ya bütün dünyaya danslarını tanıttı.  
 
Başka bir değimle dünyada falanca konuda  teknik bilgi lazımsa ŞUNLAR  iyi bilir o işin ustaları şunların ülkesinde  diyen var mı?  
 
Çok düşün , bol bol düşün..  
 
Tıpta ileriymişiz falan deme sakın .  
 
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...