Jump to content

Karşı cinse güvenememek


Recommended Posts

İnsanların ne kadar çıkarcı, ikiyüzlü ve hain olduğunu gördükçe; sürekli birbirlerini aldatan, kullanıp atan, boşanan ya da kavgalı gürültülü bir evlilik sürenleri gördükçe aşktan iğreniyorum. 

 

Artık dünya o kadar iğrenç hale geldi ki sevgiline/eşine arkanı dönsen bıçağı yiyorsun sırtına. Fırsatını bulan aldatıyor, aldatmamak neredeyse enayilik ve salaklık olarak görülüyor bu dünyada. 

 

En kötüsü de ne biliyor musunuz? Diyelim 50 sene sürmüş bir ilişkiniz var. Bu 50 sene boyunca bir kere bile aldatılmadığınızdan nasıl emin olabilirsiniz? O 50 sene içinde eşiniz/sevgiliniz 5 dakika bile bir başkasıyla bir şeyler yaşamışsa o 50 sene koskoca bir yalandan ibaret demektir. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 120
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Alıntı

Artık dünya o kadar iğrenç hale geldi ki sevgiline/eşine arkanı dönsen bıçağı yiyorsun sırtına. Fırsatını bulan aldatıyor, aldatmamak neredeyse enayilik ve salaklık olarak görülüyor bu dünyada. 

 

Fırsatı bulan herkes aldatmıyor kızlar içinde belirli küçük bir kesim var onlar yapıyor aldatma işini.

 

Alıntı

En kötüsü de ne biliyor musunuz? Diyelim 50 sene sürmüş bir ilişkiniz var. Bu 50 sene boyunca bir kere bile aldatılmadığınızdan nasıl emin olabilirsiniz? O 50 sene içinde eşiniz/sevgiliniz 5 dakika bile bir başkasıyla bir şeyler yaşamışsa o 50 sene koskoca bir yalandan ibaret demektir. 

 

Aldatılmak istemiyorsan eş seçimini sen yapacaksın . Görücü usulü evlenmeyeceksin , ilk adımı kız attıysa evlilik düşünmeyeceksin . 

 

Sen daha önce hiç sevgilisi olmamış birine benziyorsun . Benden sana tavsiye okumamış meslek liseli çıkışlı kızlardan kesinlikle uzak dur.  

 

 

tarihinde Gerçeğibulmak2 tarafından düzenlendi
ek
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, RadikalKemalist yazdı:

İnsanların ne kadar çıkarcı, ikiyüzlü ve hain olduğunu gördükçe; sürekli birbirlerini aldatan, kullanıp atan, boşanan ya da kavgalı gürültülü bir evlilik sürenleri gördükçe aşktan iğreniyorum. 

 

Artık dünya o kadar iğrenç hale geldi ki sevgiline/eşine arkanı dönsen bıçağı yiyorsun sırtına. Fırsatını bulan aldatıyor, aldatmamak neredeyse enayilik ve salaklık olarak görülüyor bu dünyada. 

 

En kötüsü de ne biliyor musunuz? Diyelim 50 sene sürmüş bir ilişkiniz var. Bu 50 sene boyunca bir kere bile aldatılmadığınızdan nasıl emin olabilirsiniz? O 50 sene içinde eşiniz/sevgiliniz 5 dakika bile bir başkasıyla bir şeyler yaşamışsa o 50 sene koskoca bir yalandan ibaret demektir. 

 

 

 

Aynen katılıyorum. Kadıköy'de işyerim var genç kızların üç kuruş para için yaşlı erkeklere nasıl yanaştıklarını görüyorum. Hatta evli bayanların bile bu işi yaptığını görünce gerçekten aşk yalanmış diyorum. Evlenmek istemiyorum çünkü çoğu işyerinde dönen olaylar midemi bulandırıyor. Bekar kızlar para için oynaşıyorlar sonra da başka bir erkekle evleniyorlar.

 

Erkeklerde de hata var. Kadınları gözlerinde çok büyütüyorlar.

 

Size bir olay anlatayım. 2 . ci kattaki ofiste çalışan bir kız patronuyla oynaştığını herkes biliyor , sonra aynı adam kızı kendi elleriyle başka bir erkekle evlendiriyor.  Evinin beyaz eşyasını alıyor hediye olarak .. bu nasıl bir anlayış . Bunları gördükçe insanlara olan öfkem artıyor.

 

tarihinde bidonadam2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.10.2020 at 18:21, Gerçeğibulmak2 yazdı:

 

Fırsatı bulan herkes aldatmıyor kızlar içinde belirli küçük bir kesim var onlar yapıyor aldatma işini.

 

 

Aldatılmak istemiyorsan eş seçimini sen yapacaksın . Görücü usulü evlenmeyeceksin , ilk adımı kız attıysa evlilik düşünmeyeceksin . 

 

Sen daha önce hiç sevgilisi olmamış birine benziyorsun . Benden sana tavsiye okumamış meslek liseli çıkışlı kızlardan kesinlikle uzak dur.  

 

 

 

Bu kriterdeki kızlarla ne alakası var. Ben avukat tanıyorum, insan kaynakları müdürü tanıyorum, kısım şefi tanıyorum, depo müdürü tanıyorum, ürün sorumlusu tanıyorum hepsi eğitimli ve bayan ama giydiriyor kocasına boynuzu..

 

Ha eğitimsiz olanlar da var ama hepsi Mahallesi'nde namuslu geçiniyor . Oynaştığı yerler kimsenin tanımayacağı yerler genelde.

 

Bir ateistin namustan bahsetmesi garip gelebilir ama bana göre namus verdiğin sözü tutmaktır. Bir fahişeyle evlenen birisi böyle demişti bana , en azından ne olduğunu biliyorum dedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 Sorun tamamen sevgili,  seçme becerimizle ilgili. 

 

Ahlaksız insanlar olduğu gibi, ahlaklı olan insanlar da var elbette etrafımızda. Bu kişilere bir şekilde denk gelmek, tanımak vs. biraz da şans aslında ama, yanlış insanlarla oyalandıkça ve onların dümen suyunda döndükçe bu şans hepten azalıyor, kalmıyor.

 

Biraz da özgüvenli olmak, aklı başında davranmak gerekiyor. Önüne gelene tanımadan etmeden güvenmenin, yelkenleri suya indirmenin anlamı yok. Çantada keklik olduğunuzda, bu tiplerin gözünde adam yerine koyulmuş olmanız dahi  mümkün değil… Bir sonraki aşamada da, bir güzel sağılıp, sömürülüp, sizden daha iyisini -onların tabirlerine göre daha iyisi nasıl oluyorsa artık- buldukları anda da tekmeyi yemeniz de mümkün... Kadını, erkeği yok bu işin. Maalesef art niyetli, pislik insanlar her iki cinste de var görüyoruz, duyuyoruz.

 

Düzgün insan, kalitesine dair ipuçlarını zaten size verir, sorun yaşamazsınız onunla ve güvenli, sağlam bir ilişkiniz vardır.  Ha bir de düzgün biriyle ilişki yaşamak için, sizin de onun gibi doğru düzgün olmanız gerekiyor.  Aldatan kişiler de hemen hemen birbirinin aynısıdır zaten. Kişilik problemi olan, sıkıntılı, “ne istediğini bilmeyen tiplerdir” çoğunlukla. İleri derecede kendini kamufle edenleri de vardır elbette, ama çekirge bir sıçrar iki sıçrar mutlaka kendini ele verir. Yeter ki algılarınız açık olsun.

 

Aldatılıp, kötü şeyler de yaşamış olabilirsin. Ne yani dünyanın sonu mu? Herkes kendi yoluna, selametle diyebilecek kadar cesaretin, kendine saygın olacak evvela… O beni kaybettiğine yansın, gitsin kimle nerede mutluysa orada olsun, benim ayağıma bağ olmasın... Böyle bakmalısınız olaya... 

 

tarihinde Latte tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, Latte yazdı:

 Sorun tamamen sevgili,  seçme becerimizle ilgili. 

 

Ahlaksız insanlar olduğu gibi, ahlaklı olan insanlar da var elbette etrafımızda. Bu kişilere bir şekilde denk gelmek, tanımak vs. biraz da şans aslında ama, yanlış insanlarla oyalandıkça ve onların dümen suyunda döndükçe bu şans hepten azalıyor, kalmıyor.

 

Biraz da özgüvenli olmak, aklı başında davranmak gerekiyor. Önüne gelene tanımadan etmeden güvenmenin, yelkenleri suya indirmenin anlamı yok. Çantada keklik olduğunuzda, bu tiplerin gözünde adam yerine koyulmuş olmanız dahi  mümkün değil… Bir sonraki aşamada da, bir güzel sağılıp, sömürülüp, sizden daha iyisini -onların tabirlerine göre daha iyisi nasıl oluyorsa artık- buldukları anda da tekmeyi yemeniz de mümkün... Kadını, erkeği yok bu işin. Maalesef art niyetli, pislik insanlar her iki cinste de var görüyoruz, duyuyoruz.

 

Düzgün insan, kalitesine dair ipuçlarını zaten size verir, sorun yaşamazsınız onunla ve güvenli, sağlam bir ilişkiniz vardır.  Ha bir de düzgün biriyle ilişki yaşamak için, sizin de onun gibi doğru düzgün olmanız gerekiyor.  Aldatan kişiler de hemen hemen birbirinin aynısıdır zaten. Kişilik problemi olan, sıkıntılı, “ne istediğini bilmeyen tiplerdir” çoğunlukla. İleri derecede kendini kamufle edenleri de vardır elbette, ama çekirge bir sıçrar iki sıçrar mutlaka kendini ele verir. Yeter ki algılarınız açık olsun.

 

Aldatılıp, kötü şeyler de yaşamış olabilirsin. Ne yani dünyanın sonu mu? Herkes kendi yoluna, selametle diyebilecek kadar cesaretin, kendine saygın olacak evvela… O beni kaybettiğine yansın, gitsin kimle nerede mutluysa orada olsun, benim ayağıma bağ olmasın... Böyle bakmalısınız olaya... 

 

İşte nereden bileceksin birisinin gerçekten seni hiç aldatıp aldatmadığını? Bana göre 1 dakikalığına bir başkasını düşünerek fantezi kurmak, hatta porno izlemek, hatta ve hatta bir an için bile olsa bir başkasına ilgiyle bakmak bile boru gibi aldatmaktır ve o ilişkiyi koskoca bir yalana çevirmeye yeter.

 

Aldatmak derken sadece bedensel birlikteliği kastetmiyorum yani. 

tarihinde RadikalKemalist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, RadikalKemalist yazdı:

İşte nereden bileceksin birisinin gerçekten seni hiç aldatıp aldatmadığını?


Gerçekten sevilmen gerekiyor bunu anlamak ve ona tam anlamıyla güvenmek için. Söylediğim gibi, doğru düzgün biri tarafından sevilmek o da. Dandik birinin sevgisi de kendisi gibi dandik olur çünkü. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Latte yazdı:


Gerçekten sevilmen gerekiyor bunu anlamak ve ona tam anlamıyla güvenmek için. Söylediğim gibi, doğru düzgün biri tarafından sevilmek o da. Dandik birinin sevgisi de kendisi gibi dandik olur çünkü. 

 

 

 

Düzgün birine denk gelip gelmemek değil bana göre.  İyi rol yapana denk gelmiş de olabilirsin yada sen karşı cinse çok güvenmiş olabilirsin.

 

11 tane sevgili ile ayrılıp 12.ncisine de aynı şeyleri söyleyen kişi iki yüzlüdür bana göre. Eski kız arkadaşıma hiç böyle ballı sözler söylemedim çünkü seni henüz tanımıyorum daha demiştim. Toplum içinde bak giderim haaaa numarası çekti bana , ben de yolumu ayırdım. Belki onu ortamlarda öpüp sarılsaydım ilişkimiz bir müddet devam edecekti ama ben kendimi kandırmış olacaktım .

 

Benim bakış açım bu . Başkası farklı düşünebilir

tarihinde bidonadam2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.10.2020 at 18:09, RadikalKemalist yazdı:

İnsanların ne kadar çıkarcı, ikiyüzlü ve hain olduğunu gördükçe; sürekli birbirlerini aldatan, kullanıp atan, boşanan ya da kavgalı gürültülü bir evlilik sürenleri gördükçe aşktan iğreniyorum. 

 

Artık dünya o kadar iğrenç hale geldi ki sevgiline/eşine arkanı dönsen bıçağı yiyorsun sırtına. Fırsatını bulan aldatıyor, aldatmamak neredeyse enayilik ve salaklık olarak görülüyor bu dünyada. 

 

En kötüsü de ne biliyor musunuz? Diyelim 50 sene sürmüş bir ilişkiniz var. Bu 50 sene boyunca bir kere bile aldatılmadığınızdan nasıl emin olabilirsiniz? O 50 sene içinde eşiniz/sevgiliniz 5 dakika bile bir başkasıyla bir şeyler yaşamışsa o 50 sene koskoca bir yalandan ibaret demektir. 

 

 

 

Kadınların yüzde ellisi doğrudan fiziki olarak aldatır, yüzde yirmisi aldatmak için fırsat kollar, yüzde yirmisi aldatmayı sadece düşünür, yüzde onu hiç bir şekilde aldatmaz.

Erkeklerin yüzde otuzu doğrudan fiziki olarak aldatır, yüzde otuzu aldatmak için fırsat kollar, yüzde yirmisi aldatmayı sadece düşünür, yüzde yirmisi hiç bir şekilde aldatmaz.

 

Kadınların yüzde doksanı erkeksiz yaşar.

Erkeklerin yüzde doksanı kadınsız yaşayamaz.

 

Kadınlar hayalinin peşinden gider, sekse fazla önem vermez.

Erkekler kendisine dayatılmış ahlak kurallarının peşinden gider, seks onun için önemlidir.

 

Kadınlar daha özgürlükçü ve olaylara daha geniş açıdan bakar.

Erkekler ne kadar kısıtlama olursa o kadar iyi olduğunu zan eder, özgürlüğü kendi kuralına göre belirler.

 

Bilim çağında beden gücünün önemini yitirmesi ve kadınların nispeten daha zeki olması nedeniyle erkeklere bağımlılığı azalmıştır.

 

Bu anlatmış olduğum tabloya göre her şeyde olduğu gibi artık aldatma kavramı da tartışmalı duruma gelmiştir.

Örneğin bana göre bir kadının bir erkeği yakışıklı, sempatik bulması veya hayranlık duyması aldatmak değildir. Aldatmak olarak sayarsak, Atatürk'e hayran milyonlarca kadın aldatmış olma gibi bir komedi çıkar karşımıza.

Ancak arzulamak farklı bir olaydır, bir kadının bir erkeği arzulamış olması bana göre aldatmaktır, ancak yukarıda bahsettiğim nedenlerden dolayı bunun önüne geçme şansımız yok. Buna bir örnek vereyim, bundan 40 yıl önce bir evli kadın ünlü bir erkeğe hayranlık duyuyordu, kadının aşırılığını görünce sorasım geldi "O adam seni becerse razı olursun" dedim, "Onunla bir defa yatsam bile yeter" demişti. 

Şimdi bunu nasıl yorumlayacağız, ortada bir temas yok ama istek var, mümkün olsa adamın altına yatacak ama yatmamış, bunun içinden nasıl çıkacağız?

Dolayısıyla aldatma kavramı eskiden belirli bir kurala bağlıydı, tartışılması mümkün değildi ama artık tartışmalı bir duruma geldi.

Yani düşünmüş olmayı ve ağızdan çıkmış olmayı aldatma saymalı mıyız, aldatma sayarsak o halde herkes aldatmış olma gibi garip bir durum çıkmaz mı?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, bidonadam2 yazdı:

 

Düzgün birine denk gelip gelmemek değil bana göre.  İyi rol yapana denk gelmiş de olabilirsin yada sen karşı cinse çok güvenmiş olabilirsin.

 

11 tane sevgili ile ayrılıp 12.ncisine de aynı şeyleri söyleyen kişi iki yüzlüdür bana göre. Eski kız arkadaşıma hiç böyle ballı sözler söylemedim çünkü seni henüz tanımıyorum daha demiştim. Toplum içinde bak giderim haaaa numarası çekti bana , ben de yolumu ayırdım. Belki onu ortamlarda öpüp sarılsaydım ilişkimiz bir müddet devam edecekti ama ben kendimi kandırmış olacaktım .

 

Benim bakış açım bu . Başkası farklı düşünebilir


E sen de düzgün bir adam olacaksın, sadece kızdan beklemeyin bunu.  Yaşadığımız ilişkilerinin kalitesini, seçimlerimiz belirler. Yani kimlerle neler yaşanabilir, zaten üç aşağı beş yukarı bellidir.


Kimsenin, sürekli, hayatı boyunca rol yapacak kadar yetenekli olması da mümkün değil, e bizahmet siz de gerçekle, sahteyi ayırt edemeyecek kadar saf olmayın. Ufacık şeyler bile kişilik hakkında bilgi verir. Kör bakmayan görür, anlar. 
 

Her önüne geleni yağlayıp ballayan, iki yüzlü değil samimiyetsizdir evvela. Samimiyet de lafla, şunla bunla olmaz. İcraatlara bakmak lazım. Hissetmek diye de çok güçlü bir içgüdü var, bunu da atlamayın. Sen 12. kişi olarak aynı, ezbere sözü duyuyor isen, bu pespayeliği de samimi olandan ayırt edemiyorsan üstüne, işin var. İnsan böyle bir durumda karşısındakinden önce kendini sorgular, “Benim bu kadın/adamla ne işim var?” diye...

 

Şu örnek verdiğin ex sevgilinle olan diyalogtan da nasıl bir ilişki(?) yaşadığın belli oluyor, böyle saçma sapan muhabbetlerin geçtiği bir ilişkiyi, ilişki olarak nitelendirmek bile mümkün değil, hiç kusura bakma.
 

 

tarihinde Latte tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.10.2020 at 18:09, RadikalKemalist yazdı:

En kötüsü de ne biliyor musunuz? Diyelim 50 sene sürmüş bir ilişkiniz var. Bu 50 sene boyunca bir kere bile aldatılmadığınızdan nasıl emin olabilirsiniz? O 50 sene içinde eşiniz/sevgiliniz 5 dakika bile bir başkasıyla bir şeyler yaşamışsa o 50 sene koskoca bir yalandan ibaret demektir. 

 

Böyle yaşanmaz. Birine, birilerine güvenmeden hayat geçmez. Güvenmek de güvenilir biri olmak kadar önemli ve gerekli.

"Aldatıldım mı, aldatılıyor muyum acaba" diye yaşamak, eğer ortada gerçekten aldatıldığına dair bir veri yoksa, kendine güvenmemenin göstergesidir.

Aldatılmak da o kadar korkunç bir şey değil ayrıca. Karşınızdaki aldatıyorsa ilişkiyi bitirir geçersiniz en fazla. Aldatıyorsa ne yapayım? Neyin peşine düşüp neyi sorgulayayım? Aldatmak, aldatanın kendisiyle ilgili bir durum; benimle değil. Benim değil, aldatanın sorunu. 

 

Aldatılmamak için yapılacak pek bir şey yok. Latte'nin dediği gibi kendine güveni tam, ilişkiden ne anladığı belli insanlar seçebilmek lazım biraz. Buna rağmen de aldatılırsak da yapacak bir şey yok. Bunu hesaplamaya ve engellemeye çalışmak daha büyük sorun. İlişkiler böyle yaşanmaz çünkü.

Güvenmek önemli. İkili ilişkilerde de önemli geri kalan her şeyde de. İnsan güvenmeden yaşayamaz... 

Öte yandan, aldatıldığını öğrendikten sonra partneri affedip ilişkiye devam etmek de mümkün ki bunu yapan milyonlarca kadın ve erkek var. Bunu şahsen önermiyorum, çünkü ilişki hiçbir zaman eskisi gibi olmuyor, olması da pek mümkün değil. En doğrusu kendine daha fazla eziyet etmeden ayrılmak ve unutmak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Latte yazdı:

Hissetmek diye de çok güçlü bir içgüdü var, bunu da atlamayın.

 

Çok haklısın, bu çok önemli. Karşıdaki bir şey söylüyor ve yapıyor, o yaptığı veya söylediği şey bir şekilde bizi rahatsız ediyor veya içimize sinmiyorsa onu ciddi ciddi bir düşünmek veya kişiyi daha dikkatli gözlemlemek lazım. 

Yani doğru olmayan kişi aslında mutlaka birtakım sinyaller verir ama hoşlanmak, aşk gibi duygular onları görmezden gelmemize neden olabiliyor. Bazen de ilişkiyle ilgili yapılan olumlu planlar, o güne dek yapılmış yatırım ve umut, gerçeği görmeyi reddetmeye neden olabiliyor. Kadın için de erkek için de geçerli bu.

Sonra gelip sana anlatıyor diyelim... E sana bir dolu sinyal vermiş, nasıl davranacağı belli biriymiş aslında diyorsun ama geçmiş olsun...

 

Çok fazla ego yapmaya gerek yok. Herkes, hepimiz aldatılabiliriz. Bu bizim iyi veya kötü olduğumuzu göstermez her zaman. En tehlikeli düşünce biçimi "Ben bunu haketmedim" dir. O yüzden aldatılmak çoğu zaman karşıdakiyle ilgilidir ve bizim hakedip haketmediğimize bakmaz. 

Tabii burada kendimizin daha normal, düzgün, güvenilir insanlar olduğumuzu varsayıyoruz. 

 

Genç erkek kardeşlerimize bu konuda söyleyebileceğimiz en önemli şey de şu:

Kadın kendini güvende hissediyorsa sizinle, çok sevildiğini bilip hemen her bakımdan tatmin olabiliyorsa aldatmaz. Sizden başkasını gözü görmez. Bu onu şımartmak,  her istediğini yapmak, maymuna dönmek demek değil tabii. Kadını memnun edeyim diye maymuna dönen erkekler en önce aldatılanlar oluyor zira. Biraz erkek ol diyoruz biz onlara. Bunu da anlayabilen pek az gerçi..

Aman ne yaparsanız yapın, n'apiyim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Bu onu şımartmak,  her istediğini yapmak, maymuna dönmek demek değil tabii. Kadını memnun edeyim diye maymuna dönen erkekler en önce aldatılanlar oluyor zira. Biraz erkek ol diyoruz biz onlara. Bunu da anlayabilen pek az gerçi..

Aman ne yaparsanız yapın, n'apiyim...

Tam da beni tarif etmişsin. Ben baya kılıbık ruhlu birisiyim maalesef. Sevdiğim kadının etrafında pervane olmak hoşuma gidiyor. Ama bu aşırı değer verme hali de kadınlar üzerinde ters etki yapıyor. Kadınlar bence ne istediğini bilmiyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, RadikalKemalist yazdı:Tam da beni tarif etmişsin. Ben baya kılıbık ruhlu birisiyim maalesef. Sevdiğim kadının etrafında pervane olmak hoşuma gidiyor. Ama bu aşırı değer verme hali de kadınlar üzerinde ters etki yapıyor. Kadınlar bence ne istediğini bilmiyor. 


Babamın bir lafı var, 2 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verirsen, geriye kalan 3 kuruş çöpe gider der.
 

Tamam değer ver, ver de kim ne kadar  hakediyorsa o kadar. Bunun ayrımını yapabiliyor musun? Yapabilseydin elinde patlamazdı sanırım... Aman ya kadınlar da ne istediğini bilmiyor’a gelmeden önce burayı görmek ve kendinle ilgili olan kısmı çözmen lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
52 dakika önce, RadikalKemalist yazdı:

Kadınlar bence ne istediğini bilmiyor. 

 

Yanılıyorsun, kadınlar ne istediğini erkeklerden çok daha fazla bilir ama erkek egemen bir sistemde erkek kadar imkanı olmadığı için var olan ile yetinir görünür. Bu da onu kararsız, ne yapacağını bilmeyen hatta yanlışlar yapan gibi gösterir ama sadece öyle gösterir.

Bakın bu gibi sorular için insanlığın tarihine bakmak lazım, öyle fukara-günlük bilgilerle kadını doğru yargılamak imkansızdır.

Size şöyle bir ip ucu vereyim, özellikle dinlerin egemen olmasından sonra kadınlar üzerindeki baskı sınırsızdı. Onu değersizleştirmek, seks aracı görmek, tecavüz etmek, onun üzerinde beden gücünü kullanmak, köle yapmak ve satmak gibi durumlar kadının özgürlük ufkunu daha genişletti, erkeklerin düşünemeyeceği kadar geniş hayaller kurma yetisi kazandı. On binlerce yıldır, onuru, özgürlüğü elinden alınan kadınlar erkeklerin yasasını tanımadığını yaşam içinde çeşitli davranışlarla gösteriyor. İşte erkeklerin anlayamadığı temel nokta burasıdır. Eğer gerçek özgürlük istiyorsanız kadınları arkanıza değil önünüze almanız gerekiyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Latte yazdı:

Ufacık şeyler bile kişilik hakkında bilgi verir. Kör bakmayan görür, anlar. 

 

Sayın kardeşim, bu kadar açık, net ve gerçekleri yazmandan son derece memnun oldum.

Erkeklerde bu yetenek yok, kadının bir kıvırmasıyla her şeyi unutuyorlar, o kadar zayıflar.

Bir gün bir evdeyim, adam eline kocaman bıçağı almış, evden birini öldürecek, bıçağı her sallamasında ben adamı tutuyorum, adama dil döküyorum falan ama nafile illa öldürecek. Tam o sırada karısı buna bir şey dedi, anında odaya girdiler, 15-20 dakika sonra çıktılar, o adam öldürecek adamdan eser yok, sanki hiç bir şey olmamış gibiydi. İşin püf noktası, kadın adamın zaafını bildiği için o anda kocasıyla seks yaparak bu olayın önüne geçmiş oldu. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

En tehlikeli düşünce biçimi "Ben bunu haketmedim" dir.

 

Evet, en tehlikeli düşünce biçimini yakalamışsın, zaten bunun yanlış olduğunu da devamında anlatmışsın.

Doğu halkının aksine Orta Anadolu halkı bu düşünce biçiminde değil, aldatmışsa sessizce başkasıyla evlenir, olay biter.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Sayın kardeşim, bu kadar açık, net ve gerçekleri yazmandan son derece memnun oldum.

Erkeklerde bu yetenek yok, kadının bir kıvırmasıyla her şeyi unutuyorlar, o kadar zayıflar.

Bir gün bir evdeyim, adam eline kocaman bıçağı almış, evden birini öldürecek, bıçağı her sallamasında ben adamı tutuyorum, adama dil döküyorum falan ama nafile illa öldürecek. Tam o sırada karısı buna bir şey dedi, anında odaya girdiler, 15-20 dakika sonra çıktılar, o adam öldürecek adamdan eser yok, sanki hiç bir şey olmamış gibiydi. İşin püf noktası, kadın adamın zaafını bildiği için o anda kocasıyla seks yaparak bu olayın önüne geçmiş oldu. 

 

 

Çok şaşırdım.

 
Sevgili bilgivehis, Allah aşkına şimdi bu adam adam mı yani, doğru düzgün bir kadın da böyle sümsük, iradesiz, aptal bir adama aşık olup, daha da önemlisi kocam diye saygı duyabilir mi? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Genç erkek kardeşlerimize bu konuda söyleyebileceğimiz en önemli şey de şu:

Kadın kendini güvende hissediyorsa sizinle, çok sevildiğini bilip hemen her bakımdan tatmin olabiliyorsa aldatmaz. Sizden başkasını gözü görmez. Bu onu şımartmak,  her istediğini yapmak, maymuna dönmek demek değil tabii. Kadını memnun edeyim diye maymuna dönen erkekler en önce aldatılanlar oluyor zira. Biraz erkek ol diyoruz biz onlara. Bunu da anlayabilen pek az gerçi..

Aman ne yaparsanız yapın, n'apiyim...

 


Evet, özetle bu. Defalarca başka başlıklarda da konuşulmasına rağmen anlaşılmıyor maalesef sevgili Türk Ateist.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...