Jump to content

Doğu Perinçek ile Nazlı Ilıcak arasındaki benzerlik


Recommended Posts

Belki başlık şaşırtıcı gelebilir ama bu birbirine zıt iki çizgideki kişiler arasında bir benzerlik görüyorum. O da siyasî çizgilerinin dönem dönem değişmesi.

 

Doğu Perinçek bilindiği gibi bir zamanlar Kürtçü, Atatürk düşmanı ve komünist bir şahsiyet iken 2000'lerden sonra ulusalcı, Türkçü ve Kemalist kesildi. Öyle ki bugün, 30 yıl önce söylediklerinin tam tersini söyleyebiliyor. Mesela 1991'de televizyonda katıldığı açık oturumda açıkça milliyetçiliği eleştirirken, devleti en büyük terörist ilan ederken, Kürt sorununun silahla değil siyasetle çözülebileceğini iddia ederken, Kürt federasyonu önerirken; bugün milliyetçiliği savunuyor, orduyu ve devleti sonuna kadar destekliyor, terörün ancak silahla bitirilebileceğini söylüyor, HDP'nin kapatılmasını şiddetle savunuyor, federasyona şiddetle karşı çıkıyor vb...

 

Doğu Perinçek'in Kürtçü ve terör sempatizanı olduğu dönemlerde Nazlı Ilıcak ise tam aksine milliyetçi, Türkçü ve orducu bir çizgideydi. 

 

Sonra ne olduysa her şey değişmeye başladı. 12 Eylül'ü desteklemiş olan Nazlı Ilıcak 28 Şubat'a şiddetle karşı çıktı. Keza 12 Eylül'e karşı çıkmış olan Doğu Perinçek de 28 Şubat'ı sonuna kadar destekledi. Günümüzde de savunmaya devam ediyor.

 

Aslında ben bu iki kişinin siyasî çizgisindeki değişimi PKK'nın değişimine bağlıyorum. PKK kurulduğunda Marksist-Leninist bir terör örgütüydü. Bu dönemlerde Sovyet Rusya, İran, Irak, Suriye ve Filistin gibi ülkelerden destek görüyordu. Bugün ise herkesçe malumdur ki PKK'nın arkasında ABD ve diğer Batı ülkeleri var. İşte bence bu yüzden Doğu Perinçek dün Kürtçü iken bugün Türkçü, Nazlı Ilıcak ise dün Türkçü iken bugün Kürtçü kesildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, RadikalKemalist yazdı:

Belki başlık şaşırtıcı gelebilir ama bu birbirine zıt iki çizgideki kişiler arasında bir benzerlik görüyorum. O da siyasî çizgilerinin dönem dönem değişmesi.

 

Doğu Perinçek bilindiği gibi bir zamanlar Kürtçü, Atatürk düşmanı ve komünist bir şahsiyet iken 2000'lerden sonra ulusalcı, Türkçü ve Kemalist kesildi. Öyle ki bugün, 30 yıl önce söylediklerinin tam tersini söyleyebiliyor. Mesela 1991'de televizyonda katıldığı açık oturumda açıkça milliyetçiliği eleştirirken, devleti en büyük terörist ilan ederken, Kürt sorununun silahla değil siyasetle çözülebileceğini iddia ederken, Kürt federasyonu önerirken; bugün milliyetçiliği savunuyor, orduyu ve devleti sonuna kadar destekliyor, terörün ancak silahla bitirilebileceğini söylüyor, HDP'nin kapatılmasını şiddetle savunuyor, federasyona şiddetle karşı çıkıyor vb...

 

Doğu Perinçek'in Kürtçü ve terör sempatizanı olduğu dönemlerde Nazlı Ilıcak ise tam aksine milliyetçi, Türkçü ve orducu bir çizgideydi. 

 

Sonra ne olduysa her şey değişmeye başladı. 12 Eylül'ü desteklemiş olan Nazlı Ilıcak 28 Şubat'a şiddetle karşı çıktı. Keza 12 Eylül'e karşı çıkmış olan Doğu Perinçek de 28 Şubat'ı sonuna kadar destekledi. Günümüzde de savunmaya devam ediyor.

 

Aslında ben bu iki kişinin siyasî çizgisindeki değişimi PKK'nın değişimine bağlıyorum. PKK kurulduğunda Marksist-Leninist bir terör örgütüydü. Bu dönemlerde Sovyet Rusya, İran, Irak, Suriye ve Filistin gibi ülkelerden destek görüyordu. Bugün ise herkesçe malumdur ki PKK'nın arkasında ABD ve diğer Batı ülkeleri var. İşte bence bu yüzden Doğu Perinçek dün Kürtçü iken bugün Türkçü, Nazlı Ilıcak ise dün Türkçü iken bugün Kürtçü kesildi.

 

Son paragrafa kadar güzel yazmışsın. Ama PKK'nin M-L olup olmasının böyle bir sonuç doğurması imkansız. PKK M-L çizgiye sahipken de bugünkü kadar iğrenç ve kahpeydi. M-L ideolojinin esasları arasında yer alan devrimci şiddet, yani bildiğin cinayet ve katliam meşru bir eylem olarak görülür. Bolşevikler Ekim devriminden sonra Çarın masum küçük çocuklarını, eşi ve yakın akrabalarının büyük bir kısmı ile birlikte asit havuzlarında eritmişlerdir. M-L'ler devrimci şiddet adına kan donduran katliamlar yapmaktan çekinmemişlerdir. Bu meczuplar kan dökmede oldukları kadar siyasi tutarsızlıkları ve ahlaksızlıklarıyla da iğrenç yaratıklardır. Aksarayda, medyada ve diğer mecralarda malum şahsın emrinde hizmet veren çok sayıda eski komünist var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, Googler yazdı:

 

Son paragrafa kadar güzel yazmışsın. Ama PKK'nin M-L olup olmasının böyle bir sonuç doğurması imkansız. PKK M-L çizgiye sahipken de bugünkü kadar iğrenç ve kahpeydi. M-L ideolojinin esasları arasında yer alan devrimci şiddet, yani bildiğin cinayet ve katliam meşru bir eylem olarak görülür. Bolşevikler Ekim devriminden sonra Çarın masum küçük çocuklarını, eşi ve yakın akrabalarının büyük bir kısmı ile birlikte asit havuzlarında eritmişlerdir. M-L'ler devrimci şiddet adına kan donduran katliamlar yapmaktan çekinmemişlerdir. Bu meczuplar kan dökmede oldukları kadar siyasi tutarsızlıkları ve ahlaksızlıklarıyla da iğrenç yaratıklardır. Aksarayda, medyada ve diğer mecralarda malum şahsın emrinde hizmet veren çok sayıda eski komünist var.

Son paragraftaki sorun ne onu anlamadım. Ben PKK Marksist-Leninist iken daha iyiydi demedim ki. Sadece o dönemler Avrasyacı çizgide olduğu için Doğu Perinçek de Kürtçüydü dedim. 

 

Ben zaten olaylara Washington ya da Moskova'dan değil Ankara'dan bakarım. Türk çıkarları hangi ülke ya da ülkelerle uyuşuyorsa onlarla ittifakı savunurum. 

 

Stalin denen gavat zamanında Nazizm'e karşı ABD ile iş birliği yapmadı mı? Yaptı. Çünkü ortada ortak bir tehdit vardı.

 

Bir zamanlar Türkiye'de ve dünyada da komünizm gibi büyük bir tehdit vardı. Bu tehdide karşı da NATO şemsiyesi altında toplanmak gerekiyordu. Dolayısıyla ben 12 Mart ve 12 Eylül'ü öyle komünistlerin iddia ettiği gibi Amerika'nın oyunu falan değil o dönemki şartların gerektirdiği harekatlar olarak görüyorum ve savunuyorum. O dönemler Türk çıkarları NATO'cu olmayı gerektiriyordu. 

 

Ama şartlar çok değişti. Artık komünizm diye bir tehdit kalmadı. O yüzden NATO'cu olmaya da gerek kalmadı. ABD ve Batı hem PKK hem de FETÖ'yü desteklediği için ben Türk çıkarlarının artık Avrasya tarafıyla uyuştuğunu düşünüyorum. 

 

Şahsen komünistlerden tiksiniyorum. Heriflerin işlemediği insanlık suçu kalmamış ama günümüzde utanmadan demokrat, özgürlükçü, hümanist falan takılıyorlar. Bir de faşistleri beğenmiyorlar. Halbuki bir faşist ile bir komünist arasında pratikte bir fark yoktur.

 

Zaten günümüzdeki komünist olduğunu iddia edenler genelde kendini komünist zanneden özenti ergenlerden oluşuyor. Komünist olunca havalı olduklarını zannediyorlar. Beni ise hayatımın hiçbir döneminde sol düşüncesi cezbetmedi. Solun her türlüsüne kökten karşıyım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Aslında ben bu iki kişinin siyasî çizgisindeki değişimi PKK'nın değişimine bağlıyorum. PKK kurulduğunda Marksist-Leninist bir terör örgütüydü. Bu dönemlerde Sovyet Rusya, İran, Irak, Suriye ve Filistin gibi ülkelerden destek görüyordu. Bugün ise herkesçe malumdur ki PKK'nın arkasında ABD ve diğer Batı ülkeleri var. İşte bence bu yüzden Doğu Perinçek dün Kürtçü iken bugün Türkçü, Nazlı Ilıcak ise dün Türkçü iken bugün Kürtçü kesildi."

 

PKK'nun bahsettiğin ülkelerden gördüğü önemli bir destek yok. Ama ondan önce Perinçeğin çizgi değiştirmesinin PKKyı destekleyenlerin değişmesiyle ilgisi yok.

Dahası bugün bile PKK'nın ABD'den vs'den esaslı bir destek aldığı iddia edilemez. ABD PKK'yı IŞİD'i yok etmek için kullanmıştır. Hepsi budur.  

 

Perinçek, bugün siyasette esip gürleyen bir sürü sülük gibi tüm siyasi iddiasını Amerikan emperyalizmi yalanına bağlamış, bu yalandan ekmek yiyen ve tayibin ekmeğine yağ sürüp duran psikopat pisliğin tekidir.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Googler yazdı:

"Aslında ben bu iki kişinin siyasî çizgisindeki değişimi PKK'nın değişimine bağlıyorum. PKK kurulduğunda Marksist-Leninist bir terör örgütüydü. Bu dönemlerde Sovyet Rusya, İran, Irak, Suriye ve Filistin gibi ülkelerden destek görüyordu. Bugün ise herkesçe malumdur ki PKK'nın arkasında ABD ve diğer Batı ülkeleri var. İşte bence bu yüzden Doğu Perinçek dün Kürtçü iken bugün Türkçü, Nazlı Ilıcak ise dün Türkçü iken bugün Kürtçü kesildi."

 

PKK'nun bahsettiğin ülkelerden gördüğü önemli bir destek yok. Ama ondan önce Perinçeğin çizgi değiştirmesinin PKKyı destekleyenlerin değişmesiyle ilgisi yok.

Dahası bugün bile PKK'nın ABD'den vs'den esaslı bir destek aldığı iddia edilemez. ABD PKK'yı IŞİD'i yok etmek için kullanmıştır. Hepsi budur.  

 

Perinçek, bugün siyasette esip gürleyen bir sürü sülük gibi tüm siyasi iddiasını Amerikan emperyalizmi yalanına bağlamış, bu yalandan ekmek yiyen ve tayibin ekmeğine yağ sürüp duran psikopat pisliğin tekidir.  

Peki Fethullahçılar neden bu adamı bu kadar ciddiye alıp can düşmanları belliyorlar? 

tarihinde RadikalKemalist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, RadikalKemalist yazdı:

Peki Fethullahçılar neden bu adamı bu kadar ciddiye alıp can düşmanları belliyorlar? 

 

Perinçek Gülen cemaatine karşı propaganda yürütüyordu. O yüzden Ergenokondan içeri tıkıldı. 

 

Ne var ki Fetöcü olmaması ya da onunla ters düşmüş olması Perinçeği aklamıyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

                     Ben aslında TÜRKCÜYÜM.Ama TÜRKCÜ bir parti olmadığından MHP li olduk.Türkeşin sonradan aMARİKANCI olduğunu,onun hesabina çalıştığını çok sonradan ögrendik.Hatta Türkeş  candan amarlkan dostu azılı Rus  ve komunist düşmanı olmuştu.

Boş yere amarıkada 2 yıl egitim yapmamıştı.

                Efendim Rusyada bir işci fabrikadan dönünce kapısında bir şapkayı asılı görürse o işci şapkanın sahibi içerde işini görüp bitirmeden ve içerdeki dışarı çıkıp şabkasını alıp gitmeden ev sabibi adam dışarda beklemek zorundadır.Daha ne nasıhatlar almıştı amarıkadan.Sovyetleri kötülemek için her çeşit yalan söylemek serbest.

                 Türkiyede BÖYYÜK ADAMLARIN başındaki adam da şöyle demişti, İslam içinse her çeşit söz söylemek serbesttir.Yani çok böyyük savabı vardır.Yeterki islamın menfaatına olsun.Ya.............. da serbest olduğunu ima ediyordu adam.

               Bir kitap okumuştum.O kitabda Türkeşinİsreilin başındakilerle çekilmiş fotoğrafları vardı.Yanındada iki arkadaşıyla birlikte,

               Atatürk dışında TÜRKİYENİN başına çıkmışların dibini araştırırsak DİBİNDEN ÇAPANOĞULLARI çıkmayan çok zor bulunur.İsterseniz ögrenmek internetler sizi bekliyor o çapanoğullarını size göstermek için.

                TÜRK İSLAM(arap) SENTEZİNİ nide çıkaran sanırsam TÜRKEŞTİ.

1960larda TÜRKİYEYE amarikadan BARIŞ gönüllüleri yagdıydı.Ben o zaman Sarıkamış zırhlı tümeninde görevliydim.

Hanki tanıdık KÜRDÜN evine gitsem ev halkının arasında bir barış gönüllüsü görüyordum.

Neyse biz abtalları bizim önderlerimizle bizleri çoktan kafeslemişlerdi.

             Tanıdık KÜRT soruyor,ABİ bu amarıkalı garılar ülkemizde ne arıyorlar?Dedimki komşumuz Ruslarla çohmu çoh müslüman bizleri düşman  kendilerinede köle yapmaya çalışıyolar deyince ,he ağabek doğru deyiysen dedi.

           Türkeş ölüpde Bahcasız partinin başına geçince oldukca kalabalık Milliyetciler ve Türkcüler partiden ayrılmaya başladık.Derken işci partisi vatan partisi yapılınca bir müddet sonrada ona geçtim.Bigün habarları dinliyorum ne gördüm bili yormusunuz,geçmişte kandilde işci partısının başı Perinçek kandılde PKK cılarla tokalaşıyor.Vatan partili bir Perinçekciye sordum bunun nedenini.Ne dedi biliyormusunuz? ULU Perincek aynı zamanda gazatacıdır.Bir gazatacıda herkesle el SIKIŞABİLİR.

Bende dedimki,Perinçekde onlardan olmasın.O konuşmamızdan sonra yollarımız ayrıldı.

-

Vatan partisi ilçe başkanıda arkadaşımdı.Bir gün oturup uzun uzun konuştuk.Bu adamın ıyi bir babuş olmadıgına karar verip ikimizde partiden ayrıldık.

                  Şü anda TÜRKİYEDE bize göre DÜRÜST bir partı yok.Hangi parti başkanının kökenini araştırsan altından ÇAPANOĞLU çıkıyor.

                  Baksanıza çohmu çoh çoh MİLLİYETCİ Bahcasız milliyetciligi ayakları altına alıp çığnadığını söyleyene KOLTUK  DEGENEGİ  OLDU M.......SİZ.

Neler gördük neler GEÇİRDİK.Adam ermeni ,TÜRK milliyetcisi oluyorda,adam müslüman  vede TÜRK vatandaşı ama birtürlü milliyetci olamıyor.Vaz geçtik olmasın, bari TÜRK düşmanı olma Mevlana ve Şems gibi.Dedeniz

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.10.2020 at 23:12, RadikalKemalist yazdı:

Bir zamanlar Türkiye'de ve dünyada da komünizm gibi büyük bir tehdit vardı. Bu tehdide karşı da NATO şemsiyesi altında toplanmak gerekiyordu. Dolayısıyla ben 12 Mart ve 12 Eylül'ü öyle komünistlerin iddia ettiği gibi Amerika'nın oyunu falan değil o dönemki şartların gerektirdiği harekatlar olarak görüyorum ve savunuyorum. O dönemler Türk çıkarları NATO'cu olmayı gerektiriyordu. 

 

Ama şartlar çok değişti. Artık komünizm diye bir tehdit kalmadı. O yüzden NATO'cu olmaya da gerek kalmadı. ABD ve Batı hem PKK hem de FETÖ'yü desteklediği için ben Türk çıkarlarının artık Avrasya tarafıyla uyuştuğunu düşünüyorum. 

 

Komunizmin yerini siyasal İslam aldı işte. Türkiye şu an izlediği irrasyonel İhvancı, Neo Osmanlıcı dış politikayla Avrasya bloğuna da eklemlenemez. Rusya ve Çin'in de İslamcılığa tahammülü yok çünkü. Rusya batı bloğundan çıkmamızın hatrına yarım destek verir İran'a ve diğer Arap ülkelerine verdiği gibi. Askeri ekipmanlarının özellikleri kırpılmış hallerini (monkey version) falan gönderir, geçmişte o ülkelere yaptığı gibi. Başka da bir şey olmaz. Beğenin beğenmeyin batı ittifakı kurallar ve kurullar üzerine kuruludur. Avrasya'da bunlar olmadığından güçlü olanın zayıfı daha beter domine ettiği kuralsız bir sistemle karşılaşırsın. Türkiye fabrika ayarlarına ve dış politikada eski laik ve rasyonel çizgisine dönerse Amerika'nın marksist bozuntusu Pkk/Pyd'Yi Türkiye'ye tercih edeceğini sanmıyorum. Ederse o zaman düşünürüz alternatifleri.

 

Diğer analizler doğru, PKK bir zamanlar FKÖ destekli olarak İsraille savaşacak kadar batı düşmanıydı. https://en.wikipedia.org/wiki/1982_Lebanon_War Perinçek çizgisinin değişimi de ondan büyük ihtimal ama Perinçek'in 12 Eylül'e de destek verdiği söyleniyor, o nasıl olabiliyor bilmiyorum :d

tarihinde Noah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...