Jump to content

Bakara-282.( borç konusunda 1 erkek 2 kadın şahid)olayına son noktayı koyalım!


Recommended Posts

  • İleti 190
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

islam duru berrak zülal su gibidir en ufak tortu bulanıklık zan süphe kaldırmaz 

bazen kaynak su çeşmelerinde su karıştırıldığında bulanır  içilmez sonra su akar durulur tertemiz hale gelir dibi görünür ve su içilir

güvenilir olmak istiyorsanız eyleminiz ile sözünüz birbirine uymalıdır

Takiyye öyle bir hastalıktır ki  islama girdi güven sadakat kalmadı

dili ile kalbi farklılaşma bir hastalıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Ee sizin yanıtınız  nedir  şimdi  atomlar yapabilir  mi bu sanatli  işleri?

Birincisi, zaten atomlar yapıyor. İkincisi, burada bir sanat yok. Üçüncüsü, peygamberine açık açık pedofili demene rağmen hâlen İslam güzellemesine devam ediyorsun.

 

Ya adam gibi gerçekten inandığın şeyi söyle ya da sana bundan sonra omurgan olmadığın için omurgasız diyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, zemzemsuyuyolunda yazdı:

Birincisi, zaten atomlar yapıyor. İkincisi, burada bir sanat yok. Üçüncüsü, peygamberine açık açık pedofili demene rağmen hâlen İslam güzellemesine devam ediyorsun.

 

Ya adam gibi gerçekten inandığın şeyi söyle ya da sana bundan sonra omurgan olmadığın için omurgasız diyeceğim.

Arkadaşım ateistim  dedikçe  diretiyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

bence açık değil, ayetler indikten sonra aslında geçen zaman çok kısa.. bizim için uzun bir zaman gibi olsa da...neresi günümüz toplumuna uygun olmayan yeri ve neden değil? Dün sana yararlı olan bugün zararlı olablir mi? 

2010 ile 2020 arasında dağlar kadar fark varken, gerek teknolojik gerek sosyal anlamda, kalkıp 1000 senelik şeyin geçerli olduğunu mu savunuyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, zemzemsuyuyolunda yazdı:

2010 ile 2020 arasında dağlar kadar fark varken, gerek teknolojik gerek sosyal anlamda, kalkıp 1000 senelik şeyin geçerli olduğunu mu savunuyorsun?

Savunur bunlar merak etmeyin.Sadece onlar ahlaklidır.Herkes dalalettedir. Bu kadar kibirli  insan her toplumda  olur  çünkü  her kişi  yüksek  oranda  kendi  dinini  hakikat sanır.Uydurmuşlar zihinlerinde  bir tanrı  kukla gibi oynatiyorlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, zemzemsuyuyolunda yazdı:

2010 ile 2020 arasında dağlar kadar fark varken, gerek teknolojik gerek sosyal anlamda, kalkıp 1000 senelik şeyin geçerli olduğunu mu savunuyorsun?

 Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babaniza iyi davranmanizi emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yaninda yaslanirsa onlara öf bile deme! Onlari azarlama! Ikisine de gönül alici güzel sözler söyle. 


﴾24﴿

 Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et.

 

Bu sözler de 1400 sene önceki topluma gelmiş, peki şimdi hala uygulanmalı mı? yoksa günümüz toplumuna uygun değil mi? 

Teknoloji tabi ki değişecektir hatta insanlar gezegenler arasında ışık hızında yolculuklar yapabilecek hale de gelebilirler ama anneye babaya nasıl davranılması gerektiği konusu Yaratıcı tarafından insanlara öğütlediği şekilde uygulanmazsa yaşlı bakım evleri çocuklarına ah eden tekedilmiş ya da yılda 1-2 kez yanlarına uğranan yaşlı anne baba dolar. Evet bir anne -baba 5 çocuğa,6 çocuğa, 7 çocuğa bakar da onca çocuk bir anneye ya da babaya bakamaz, bakmak sitemez, evet zordur,İnsan eti ağırdır şeklinde bir söz vardır,haklı da bir sözdür ama " Ayet "dediğimiz hayat tavsiyeleri bu konuda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini bildirmiştir ve zor da olsa buna uymalıyız. "Anne babamız türlü sıkıntılara rağmen bizleri büyüttüler " diye sıra gelince bizde onlara bakmalıyız AMA .. çeşitli etkenler, bahanelerimiz olabilecektir, işte bu etkenler ya da bahaneler ortaya çıktığında 1400 sene önceki söz orda kapı gibi karşımıza çıkar.

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

 Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babaniza iyi davranmanizi emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yaninda yaslanirsa onlara öf bile deme! Onlari azarlama! Ikisine de gönül alici güzel sözler söyle. 


﴾24﴿

 Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et.

 

Bu sözler de 1400 sene önceki topluma gelmiş, peki şimdi hala uygulanmalı mı? yoksa günümüz toplumuna uygun değil mi? 

Teknoloji tabi ki değişecektir hatta insanlar gezegenler arasında ışık hızında yolculuklar yapabilecek hale de gelebilirler ama anneye babaya nasıl davranılması gerektiği konusu Yaratıcı tarafından insanlara öğütlediği şekilde uygulanmazsa yaşlı bakım evleri çocuklarına ah eden tekedilmiş ya da yılda 1-2 kez yanlarına uğranan yaşlı anne baba dolar. Evet bir anne -baba 5 çocuğa,6 çocuğa, 7 çocuğa bakar da onca çocuk bir anneye ya da babaya bakamaz, bakmak sitemez, evet zordur,İnsan eti ağırdır şeklinde bir söz vardır,haklı da bir sözdür ama " Ayet "dediğimiz hayat tavsiyeleri bu konuda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini bildirmiştir ve zor da olsa buna uymalıyız. "Anne babamız türlü sıkıntılara rağmen bizleri büyüttüler " diye sıra gelince bizde onlara bakmalıyız AMA .. çeşitli etkenler, bahanelerimiz olabilecektir, işte bu etkenler ya da bahaneler ortaya çıktığında 1400 sene önceki söz orda kapı gibi karşımıza çıkar.

 

Allah evreni, yaşamı öven, bunların övülmesi gereken şeyler sanısına kapılan, bunların övücülüğünü yapmayı da iyilik sanan, yaptığı çocuğa, bana borçlusun, hakkımı ödeyemezsin, bize şükür et diyen ve annesine, babasına şükür eden bir zihin yapısının ürünüdür. Şimdi bu kişi seni büyüttüler, yedirdiler, içirdiler diyor da. İyi de beni, bu muhtaç, yoksunluk yaşayan bedeni var eden gereksinim gidermek durumunda bırakan, bu zorluğu bana dayatan bırakan onlar. Ben yokken yeme, içme sıkıntım mı vardı da bana iyilik bir yaptılar sanki. İşte bu anlayış islamda nimetleri için şükür bekleyen allah olarak kendini göstermiştir. Zaten kuranda allah ile birlikte anneye, babayada şükür istenmiyor mu? Bakınız. Lokman 14. Muhtaç bir bedeni var edip, onu yoksunluk içinde bırakıp, sorunu o kişiye dayatıp, sonra da bir iyilik yapmış gibi nimet verdim diyip, şükür beklemek de pişkinliktir. Üstelik burası geçim derdi yüzünden baskı ve stres yaşayanların, besin sıkıntısı çekenlerin, geçim derdi yüzünden intihar eden insanların olduğu bir yer. Yaratılmayı övüyorsunuz ya hani birde. Bu acı, ızdırap, keder, baskı, stres dolu mezarlıkta milyonlarca kişi intihar etti be, acıları bitsin diye. Siz ne anlatıyorsunuz? Yok sıkıntı içinde büyütmüşler, yok zorluklara katlanmışlar. Zorluk, sıkıntı, acı olan bir yerde çocuğun ilk başta ne işi var? Yolun sonu da ölüm tabi. Yaşamak, ölmemek için çabala, ye, iç. Sonuç. Ölüm. Ölüm süreci ve psikolojisini yaşamak da sıkıntı tabi. Bu zihin yapısı baktı ölümü yenemiyor. Diriltip, sonsuza tanrı uydurmuş birde. Tabi sorsan öldürmeye de karşılar. Ama hepinizi öldüreceğim, öldürülmeden kaçamazsınız diyen allaha tapınıyorlar. Öldürmeye karşıyız dedikleri de, ölümün bulma şekli. Allah da işte onu oluşturan insanlar gibi, doğuma neden olarak, yani yaratarak öldürmeye devam ediyor, bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir derken de, ölümün bulma şekline karşı çıkıyor.

Var ederek öldürenlerin, kaçınılmazın geciktirilmesine yaşam kurtarmak diyenlerin, çocuğumuzun acı çekmesini ve ölmesini istemiyoruz diyip, varoluşuna neden olarak çocuğun acı çekmesine ve ölmesine neden olanların, aynı zamanda bir zihinsel uyumsuzluk içinde çocuğa acı çektirip, onu öldüren allaha tapınan zihinsel uyumsuzların, evlat acısının yaşandığı bir yerde, evlat acısı yaşayan kimseler varken, evlat acısı yaşattığı söylenen allaha, allah kimseye evlat acısı vermesin diye mantıksız mantıksız dua eden oksimoronların, yaptıkları çocuğa, allah seni sınamak için yarattı diyen, yaptıkları çocuğu bu allahın sınavına girdiren absürt garabetlerin diyarındayız. İşte bu da bir ızdırap, bir işkence benim için.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

 Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babaniza iyi davranmanizi emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yaninda yaslanirsa onlara öf bile deme! Onlari azarlama! Ikisine de gönül alici güzel sözler söyle. 


﴾24﴿

 Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et.

 

Bu sözler de 1400 sene önceki topluma gelmiş, peki şimdi hala uygulanmalı mı? yoksa günümüz toplumuna uygun değil mi? 

Teknoloji tabi ki değişecektir hatta insanlar gezegenler arasında ışık hızında yolculuklar yapabilecek hale de gelebilirler ama anneye babaya nasıl davranılması gerektiği konusu Yaratıcı tarafından insanlara öğütlediği şekilde uygulanmazsa yaşlı bakım evleri çocuklarına ah eden tekedilmiş ya da yılda 1-2 kez yanlarına uğranan yaşlı anne baba dolar. Evet bir anne -baba 5 çocuğa,6 çocuğa, 7 çocuğa bakar da onca çocuk bir anneye ya da babaya bakamaz, bakmak sitemez, evet zordur,İnsan eti ağırdır şeklinde bir söz vardır,haklı da bir sözdür ama " Ayet "dediğimiz hayat tavsiyeleri bu konuda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini bildirmiştir ve zor da olsa buna uymalıyız. "Anne babamız türlü sıkıntılara rağmen bizleri büyüttüler " diye sıra gelince bizde onlara bakmalıyız AMA .. çeşitli etkenler, bahanelerimiz olabilecektir, işte bu etkenler ya da bahaneler ortaya çıktığında 1400 sene önceki söz orda kapı gibi karşımıza çıkar.

Ben, hiç kimseye  kulluk mulluk etmem. Kendini bizimle karıştırma.

Hele ki insan ürünü olan hayali bir varlığı kaale bile almam!

 

Bizlere bir şey falan mı emretmiş...miş?

Buyursun bizahiti kendisi buraya teşrif etsin ve derdini anlatsın, çünkü bizler sizler gibi enayi değiliz ki, onun bunun uydurduğu ne idigü belirzsin şeylerin peşinden gidelim.

Evet, sen ve senin gibi çok bilmişlik taslayanlar aradan çekilin.

Tapmak mı istiyorsun, tıksırana kadar tap.

Seni tutan yok, kelleni yere koyarken ve kıçını havaya kaldırırken mutlu oluyorsan...ne mutlu sana!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...