Jump to content

Bakara-282.( borç konusunda 1 erkek 2 kadın şahid)olayına son noktayı koyalım!


Recommended Posts

21 saat önce, deadanddark yazdı:

O kadar zavalliki karsima gecip konusmaya cesareti yok.

merak etme konuşacak..Yani kibirlilerle bire bir sohbet gibi bir konuşma olup olmayacağını bilemeyiz ama öyle bir karşılaşma faslı olacak.

 o zaman kim zavallı kim değil belli olacak, az kaldı . Ölünce uyanacağız ve artık bize verilmiş olan irade hakkı artık bizde olmayacak. Gel dediler mi gelinecek, git dediler mi gidilecek. Anlat! dediler mi anlatılacak ama ağız ve diller mühürlenecek el-ayak anlatacak .

-" Canım amma da attın! El-ayak konuşur mu hiç?" 

Ağzı dili konuşturan onları da konuşturur, niye çok görelim yani.

Ayrıca " gevezelik etme!" demenizi gerektirecek bir şey yapmadım, bir soru sordum, soru muhattabı soruyu cevaplayabilir ya da cevaplamayabilir. Gevezelik etme! pek yakışık almadı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 190
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

22 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

O zaman ateistlerle  objektif  olarak  tartişma şansınız  kalmaz.Ateistler sizin gibi  iman edip hikmeti  vardır  deneyeceğine  göre  onlarla oetak zemin olmalı 

orda ben kendi fikirlerimi anlattım, bir şeyi kanıtlamaya çalıştığım mı anlaşılıyor acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

merak etme konuşacak..Yani kibirlilerle bire bir sohbet gibi bir konuşma olup olmayacağını bilemeyiz ama öyle bir karşılaşma faslı olacak

 

Hicmi hic merak etmiyorum emin olabilirsin.

Bir saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

o zaman kim zavallı kim değil belli olacak, az kaldı .

 

Ne yapacak , cesedime tecavüz mü edecek. Derimi yüzüp kendine etek mi dikecek. Kemiklerimden corba mi yapacak. 

Seni de böyle mi korkuttular dinledigin sakali bitli kokarcalar.

Bir saat önce, acizlerdenbiri yazdı:

Anlat! dediler mi anlatılacak ama ağız ve diller mühürlenecek el-ayak anlatacak

 

Cok iyi. Senin tanrin zaten ayagimla konussun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, deadanddark yazdı:

 

Hicmi hic merak etmiyorum emin olabilirsin.

 

Ne yapacak , cesedime tecavüz mü edecek. Derimi yüzüp kendine etek mi dikecek. Kemiklerimden corba mi yapacak. 

Seni de böyle mi korkuttular dinledigin sakali bitli kokarcalar.

 

Cok iyi. Senin tanrin zaten ayagimla konussun.

Hiç rüya gösterilmedi mi sana ? merak ediyorum gerçekten, sık gördüğün ya da aklında kalan diyelim, bir rüya var mı? varsa paylaşır mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

müslümanlar huzurlu yaşamayı hak etmeden huzurlu olurlar. dünyanın öbür tarafında birçok çocuk açtır, dua ederler ve huzur bulurlar. bütün amaçta budur zaten. dünya üzerinde ki hiçbir şeye çözüm bulmadan huzurlu olmaktır müslümanlık.

 

o yüzden kendilerinden tiksinmemek için hiçbir sebep yoktur.

 

eğer bir müslümandan tiksinmiyorsan insan değilsindir.

 

 

tarihinde lockdown tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 09.12.2020 at 01:17, acizlerdenbiri said:

Ben kuran'ın ilahi bir kitap olduğuna inanıyorum ve o kitapta ALLAH 'ın yalnızca merhametli değil merhametlilerin merhametlisi olduğu yazıyor. Ne olursa olsun ALLAH kötülük yapmıştır diyemem,aciz ve son derece küçük aklımın kavrayamadığı hikmetler vardır ve ben onları kavrayamadığım için ona kötülük yapmıştır dersem bu benim yanlışım olur. 

Dileyen dilediğine tapar, seçme şansı verilmiş, ben bir yaratıcı var diyenlerdenim ve en mantıklı senaryo olarak semadan gelen sözlerin derlendiği kitaplar ve onların gönderildiği peygamberler haberine inanmayı seçiyorum. Özgürüz hepimiz, dileyen dilediğini seçer.

 

Üstteki açıklama kötülük problemine verilmiş ve adeta iliklerine çaresizlik işlemiş yegane yanıtlardan biridir. (Bilinçsel Yetersizlik tezi ya da Şüpheci Teizm) Daha doğrusu yanıt olarak "yanıtlayamıyoruz" demektir. Ateist bir kafirin kötülük problemi bağlamında soktuğu laflar karşısında kuyruğu kıstırıp, topu taca atıyoruz demektir. Şapa oturduk yanıtımız yok demektir. Bizim son kitabımız böyle bir soruyu hesap edememiş, o yüzden içinde yok demektir. İçine siniyorsa ne ala.

 

Ha o vakit hiçbir kimsenin ateist olmasına da şaşırma, eleştirme. Eğer bu sadece bir tercih ve tanrının son kitabına sahip olduğun halde senin de cevap veremediğin oldukça şüpheli durumlar varsa hele. 

 

Peki buradaki açmaz ve tutarsızlık nedir? Öyle keyfe keder seçmek etmek yok aslında.. Senin o aynı kitabın şişe takıp kebap yapmaktan bahsediyor akabinde, hem de sonsuza kadar. Dileyen dilediğini(!) seçtiği için hem de hesapta..

 

Tutarsızlığın daniskası tam da buradadır işte. Hem teistin kendisinin bile itiraf ederek açıklayamadığı şekilde anlamsızlığı olan şüpheli bir alem ve bağlam yarat. Arkasından o alemin şüpheli bağlamı üzerinden inanmayı zorunlu ve aksi durumda cezalandırılması gereken bir fiil olarak ilan et.

 

İnanmamayı kötü ilan etmiş bir kitap tanrıdan gelmiş olabilir mi? Bunu az medeni bir insan dahi yapmaz.

Sorunun cevabını muhatap teist kişinin vicdan ve samimiyetine bırakıyorum. 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, teflon yazdı:

İnanmamayı kötü ilan etmiş bir kitap tanrıdan gelmiş olabilir mi?

eğer inanmamakla kalınsa ne ala, Kuran ın indiği dönemde " biz taşlara değil ALLAH'a inanıyoruz " diyenlere inanmayanlar tarafından zulüm vardı, eğer mğslümanların sayısı artarsa putlatına inananlar azalacak , belki de bir gün bu yeni inanç sistemi herkes tarafından benimsenecek, putları ziyarete gelen kafilelerle gelmez olacak, kafileler gelmeyince yerel halk kurdukları panayırlarda para kazanamayacak yani ticaretlerinden olacaklar.İ nanmamakla kalınmıyor, inanana düşman , yeni dine düşman , hatta ALLAH'a düşman olunuyor.. Şimdi günümüze gelelim..

bakın bir arkadaşınız ne yazmış!

"eğer bir müslümandan iğrenmiyorsan insan değilsindir.. "

.Bu adamın din hakkında, müslümanlar hakkında tüm düşüncelerini bilsek kim bilir neler vardır. Meydan onda olsa, güç, iktidar onda olsa nasıl bir firavun çıkacaktır meydana. 

Neyse, inanmazsın ama din düşmanı, ALLAH düşmanı olmazsın.. inanmıyorum ama herkese saygım var, inanan inansın dersin.. ama sanırım eğer yaratanın tarafında olunmayınca yaratanın ve onun tarafındakilerin düşmanı olunuyor. Yani ya insanın ezeldeki düşmanı olan şeytan ile ya da yaratıcı ile yandaş olmak var. Tabi ALLAH'a , tavsiye ettiği dine,müslümanlara düşman olanlar şeytanın yandaşı ve hipnotize ettiklerinden olduklarını bilmiyorlar.Neyse, bu tarihin en eski hikayesi.. İnsanlığın bile var olmadığı zamandan bir hikaye. Hikaye diyorum ama gerçek tabi.

Evet bu nefret dolu sözü yazan arkadaşımız gibi düşman olan milyon insan geldi, geçti, gelecek.. Bunlar içinden sadece fikri olarak düşman olanların yanında fiili olarak da düşmanlık yapanlar oldu.. ALLAH yolundan elinden geldiğince uzak etmek, alıkoymak.. Başörtüsü yasağına uymayanları joplayarak, kuran-ı toplatarak.. uygur türklerine yapılanlar, arakan.. örnekleri çok , işte bu bahsedilen "ALLAH niye insanları kebap yapmak istiyor" sorsunda kebabı hak edenler bunlar.

bir inanan ,inanan ya da inanmayan birine zulm edebilir, hakkını yiyebilir vs , ona da sorulacak. Vay o namaz kılanların haline.. diye başlayan diye ayet var, yani inananlarda kebap olacak, olmayacak değil.

 

 Ayrıca bir detay var, dikkatinizi çekmek isterim, kuran'da namaz kılın der ama kılmayanı yakıcam demez, zekat verin, vermeyeni yakarım demez,kurban kesin ama kesmeyeni yakıcam demez, içki içmeyin der ama içeni yakıcam demez, hacca gelin der ama gelmeyeni yakıcam demez... namazı kılın .. der ve bu bizim için iyidir. zekat, herkes uysa toplum için iyidir, içki, kumar , bunlardan uzak olmak bizim için iyidir.Bunlara uyana ya da uymayana bir ceza söylenmez kuranda.uyulması gerkene uymayan , yapılmaması tavsiye edimiş olanları yapan, kendisine, ailesine vs zarar verir, fakat ALLAH yolundan alıkoymak, din düşmanı, müslüman düşmanı olmak.. 

İşte bunları diyor kainatı yaratan, bunları öldükten sonra yakalıycam ve akıllarını alıcam diyor. Yaratana düşman olmak .. insan dışında yaratılmış başka bir canlı kalkışamaz buna. Yerin göğün sahibine, gezegenler, galaksilerin sahibine..

Can bedende iken sorun yok, seçme şansı bizde, şimdi atıp tutuyoruz onun hakkında, öldük mü iş başka, son ana kadar da tövbe kapısı açık diyor, affederim diyor. Bende diyorum ki arkadaşlar ben biliyorum, gelin beni bi kardeşiniz gibi görün, farzedin ki ben bir yere gittim geldim, şimdi oranın güzelliklerini anlatıyorum, bu yaşadığımız yer oranın yanında lağım kalır diyorum, gelsenize yahu! gelmeyecek misiniz ya! diyorum. Gelmiyorsunuz.kardeşlerim, bu dünyada acı var, ızdırap var, kötüler var, kötülük var.. Ama bunların hepsinin sebebi var, zevk olsun, acı çekilsin diye değil. Dine, yaradana, onun tarafındakilere düşman olmayın, bunca zaman içinde ona söylediğiniz kötü sözler için af dileyin, özür dileyin. Namaz kılmanız, hacca gitmeniz gerekmiyor düşman olmayın yeter.Af dileyin, bakın siz yaklaşın hayatınız değişecek .Ama böyle gitmeyin kardeşlerim, arkadaşlarım yapmayın. Dünyada yağmur almayan yer varmış, komodo ejderi geyiği neden yiyormuş? pedofili insanlar varmış, tanrı madem onların kötülük yapacağını biliyormuş neden yaratmış.

Kim attırıyor o kalbi, kim döndürüyor güneşi, ayı, dünyayı.. Kim verdi etrafta olan biteni anlamaya yarayan aklı.. 

"BEN İNSANLARI VE CİNLERİ YALNIZ BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM"

 

Bir bakalım kendimize, yaratılmış bir şey miyiz değil miyiz? Kim tasarladı organlarımızı? kim tasarladı sinir sistemini, sindirim sistemini.Neden tıp onlara SİSTEMMMM demiş sistemm? 

 

"Yaratılmış , acziyetler dolu bir canlının kendisine seçme şansı verilmesi ile şaşırması , yolunu kaybetme hadisesi" ini yaşıyoruz arkadaşlar.Olan şey tam da budur. 

 

Yazık , hayatı böyle tamamlayıp gidersek yazık olacak. Yeniden var oluşta, hesap gününde ( hani diyorsunuz ya, tecavüzcüler, katiller vs ler var diye, işte onların hesap vereceği günde)  ,yaratana küfür , isyan,peygamberine kötü söz.. Ah kardeşler ahh ah! 
Bak gecenin saat 02:00 si, ne çıkarım var benim sizden, "Aklınca ALLAH ' a yalakalık yapıyorsun, ondan avanta peşindesin " diyenleriniz olacak, öyle değilll, gittiğim gördüğüm yere çağırıyorum, gelin diyorum kardeşlerim gelin diyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, acizlerdenbiri said:

eğer inanmamakla kalınsa ne ala, Kuran ın indiği dönemde " biz taşlara değil ALLAH'a inanıyoruz " diyenlere inanmayanlar tarafından zulüm vardı, eğer mğslümanların sayısı artarsa putlatına inananlar azalacak , belki de bir gün bu yeni inanç sistemi herkes tarafından benimsenecek, putları ziyarete gelen kafilelerle gelmez olacak, kafileler gelmeyince yerel halk kurdukları panayırlarda para kazanamayacak yani ticaretlerinden olacaklar....

 

İki tutam ajitasyon, alabildiğine demogoji, tonla yazı..

 

Ama kafir bir ateistin karşısında dik duramıyorsun. Şu bu.. var, ama cevap yok görüyoruz ki.

 

Bu durumu sindirerek bununla yaşamasını öğren. Tanrının ve o ulvi son evrensel zamanlar üzeri mucizevi kitabının bu konu(lar)da sana nasıl olup da yardımcı olmadığını ya da olamadığını otur bir düşün. Mesele bana ya da karşındakine laf yetiştirmek anlamında bir sidik yarışından ibaret değil. 

 

Bundan sonra ateistlere kızıp eleştirmeyi ve onlara şaşırmayı da bırak. Eğer illa ki şaşırmak istiyorsan aynaya bakabilirsin.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"ليس المؤمن الذي يشبع وجاره جائع إلى جنبه"

komşusu aç iken kendisi tok yatan mümin değildir diyen din de sadece dua ile  aç olanı doyuruyor değildir

bu hadis sahihdir ve mümin değildir demekte. müslüman değil dese bir derece kurtulurda mümin değildir demek

çok ağırdır.

fiil istiyor.yani komşuna yardım et bir tas çorba götür derdine derman ol der

hatta bu komşu kafir dahi olsa durum değişmez aynı ameli yapmak durumunda

malının belli oranını fakire muhtaça zekat ver diyen din her halde sadece kavli dua yap demiyordur

sadaka ver miskine yolda kalana fakire yardımı farz kılmış bir din her halde  sadece kuru dua yapıyor değildir

30 gün oruç tutup açlığı sussuzluğu tadan nefsinde bizzat deneyen bir mümin her halde aç ve açıkta olanın halini her kes ten daha iyi empati yapar

**

izan ile dünya ya bakarsak emperyalist batı sömürgeci garb afrikayı asyayı sömürdü zenginliklerini talan etti

bu açlığın sebebi materyalist emperyalist dünyadır

islam alemi de bu sömürüden nasibini almıştır

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 hours ago, nogodbutAllah said:

"ليس المؤمن الذي يشبع وجاره جائع إلى جنبه"

komşusu aç iken kendisi tok yatan mümin değildir diyen din de sadece dua ile  aç olanı doyuruyor değildir

bu hadis sahihdir ve mümin değildir demekte. müslüman değil dese bir derece kurtulurda mümin değildir demek

çok ağırdır.

fiil istiyor.yani komşuna yardım et bir tas çorba götür derdine derman ol der

hatta bu komşu kafir dahi olsa durum değişmez aynı ameli yapmak durumunda

malının belli oranını fakire muhtaça zekat ver diyen din her halde sadece kavli dua yap demiyordur

sadaka ver miskine yolda kalana fakire yardımı farz kılmış bir din her halde  sadece kuru dua yapıyor değildir

30 gün oruç tutup açlığı sussuzluğu tadan nefsinde bizzat deneyen bir mümin her halde aç ve açıkta olanın halini her kes ten daha iyi empati yapar

**

izan ile dünya ya bakarsak emperyalist batı sömürgeci garb afrikayı asyayı sömürdü zenginliklerini talan etti

bu açlığın sebebi materyalist emperyalist dünyadır

islam alemi de bu sömürüden nasibini almıştır

 

 

 

Hiç bir şeye ihtiyacı olmayan, parmağını şıklattığında her isteği hiç bir çaba harcamadan yerine gelen bir tanrının insanların bir kısmını aç kalacak diğer kısmının ise tok kalacak şekilde yaratması, sonra da tok olanlar açları doyursun demesi çok komik kaçıyor. Ulan manyak tanrı, madem insanların aç kalması sana bu kadar dokunuyor, o halde ne demeye aç insanlar yaratıyorsun? Tok olanlar açları doyursun diyeceğine baştan hiç açlık olmayacak bir sistem kurmak aklına gelmiyor mu?

 

Bu dinci, tanrıcı manyaklara şunu sormak lazım, ulan hem hiç bir şeye ihtiyacı olmayan, mükemmel, yüce, ulu, muhteşem bir tanrı var diyorsunuz, hem de böyle bir tanrı varken her şeyi aciz, kusurlu yaratılmış insandan bekliyorsunuz? Bu nasıl bir mantık? Böyle bir tanrı hayal ettikten sonra hangi mantıkla tüm suçu o tanrının yarattığı insana yüklüyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

izan ile dünya ya bakarsak emperyalist batı sömürgeci garb afrikayı asyayı sömürdü zenginliklerini talan etti

bu açlığın sebebi materyalist emperyalist dünyadır

islam alemi de bu sömürüden nasibini almıştır

 

29 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

 

Hiç bir şeye ihtiyacı olmayan, parmağını şıklattığında her isteği hiç bir çaba harcamadan yerine gelen bir tanrının insanların bir kısmını aç kalacak diğer kısmının ise tok kalacak şekilde yaratması, sonra da tok olanlar açları doyursun demesi çok komik kaçıyor. Ulan manyak tanrı, madem insanların aç kalması sana bu kadar dokunuyor, o halde ne demeye aç insanlar yaratıyorsun? Tok olanlar açları doyursun diyeceğine baştan hiç açlık olmayacak bir sistem kurmak aklına gelmiyor mu?

 

Bu dinci, tanrıcı manyaklara şunu sormak lazım, ulan hem hiç bir şeye ihtiyacı olmayan, mükemmel, yüce, ulu, muhteşem bir tanrı var diyorsunuz, hem de böyle bir tanrı varken her şeyi aciz, kusurlu yaratılmış insandan bekliyorsunuz? Bu nasıl bir mantık? Böyle bir tanrı hayal ettikten sonra hangi mantıkla tüm suçu o tanrının yarattığı insana yüklüyorsunuz?

hacı baba aslında tüm canlılar için sofra her an hazır, kartal uçar gelir ağzında yemekle, kurt , kuş.. her canlının rızkı, yiyeceği de yaratılmıştır.Dolayısıyla insan'ın da yiyeceği envai çeşit yiyecek etinden sütüne , sebzesinden meyvesine, yemişine vs kadar hepsi bedava şekilde yaratılmıştır.toprağı belle, tohumu ek, al sana domates al sana salatalık, buğday, mısır, yazayım mı şimdi buraya 100 milyon sayfalık liste.

Fakat bu sofra olmasına rağmen, o dönemde de ekemeyecek, biçemeyecek durumda olanlar , hastalık, sakatlık, yaşlılık vs sebepleriyle ekip biçemeyecek olanlar için denmiş ki " komşun açken tok yatma " he dersen ki " yahu gökten bir sofra indirsin işte garibanın evine " o sizin kafanızda yarattığınız senaryodaki tanrı olmak zorunda değil lakin siz onun senaryosunda yarattığı insansınız. Gözünü , kulağını kendi yaratan, "hayır ben kendimi tasarladım,var ettim " diyen var mı? yok herkes yüzüne sinek konsa kovamayacak kadar aciz geldi dünyaya.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

"ليس المؤمن الذي يشبع وجاره جائع إلى جنبه"

komşusu aç iken kendisi tok yatan mümin değildir diyen din de sadece dua ile  aç olanı doyuruyor değildir

bu hadis sahihdir ve mümin değildir demekte. müslüman değil dese bir derece kurtulurda mümin değildir demek

çok ağırdır.

fiil istiyor.yani komşuna yardım et bir tas çorba götür derdine derman ol der

hatta bu komşu kafir dahi olsa durum değişmez aynı ameli yapmak durumunda

malının belli oranını fakire muhtaça zekat ver diyen din her halde sadece kavli dua yap demiyordur

sadaka ver miskine yolda kalana fakire yardımı farz kılmış bir din her halde  sadece kuru dua yapıyor değildir

30 gün oruç tutup açlığı sussuzluğu tadan nefsinde bizzat deneyen bir mümin her halde aç ve açıkta olanın halini her kes ten daha iyi empati yapar

**

izan ile dünya ya bakarsak emperyalist batı sömürgeci garb afrikayı asyayı sömürdü zenginliklerini talan etti

bu açlığın sebebi materyalist emperyalist dünyadır

islam alemi de bu sömürüden nasibini almıştır

 

Yoksunluk yaşayan, muhtaç bedenleri var et.
Onları gereksinim gidermek durumunda bırak. Geçim derdine düşür. Sorun yokken, sorun oluştur.
Bu sorun, yoksunluk üzerinden, açlıkla sınav yap.

Bu neden olduğun durum nedeniyle, birçok kişi baskı, stres yaşasın, acı çeksin. İnsanlar intihar etmek durumunda kalsın. Besin sıkıntısı nedeniyle ölsünler.
Birde üstüne küstah ve pişkin bir şekilde  beni eleştiremezsiniz, bana karşı çıkamazsınız, bunu yaparsanız sizi yakarım, size zakkum yedirip, irin içiririm diyip, birde üstüne eziyet ettiklerinden övgü ve şükür bekle.
Ve sen de böyle bir tanrının yalaka ve yancılığını yapınca övülesi bir iş yapan üstün kişilerden ol, öyle mi?
 

 

Su bidonları boş, su gelecek gibi de görünmüyor. Etiyopya'da aylardır yağmur yağmadı. İnsanlar son 30 yılın en kötü kuraklığını yaşıyor. BM'nin verilerine göre 10 milyondan fazla insan acil gıda yardımı bekliyor. Bu rakam çok kısa süre içinde iki katına çıkabilir. Afrika'nın diğer ülkelerinde de durum parlak değil.

Etiyopyalıların büyük bölümü tarım ve hayvancılıktan geçimini sağlıyor. Hayvanlar bazen bütün ailenin hayatta kalmasını sağlayabiliyor. Afar bölgesinden bir çiftçi, 'Son yağmur damlasını Ramazan ayında gördüm. O zamandan beri hiç yağmur yağmadı. Su yok, ot yok, hayvanlarımız ölüyor' diye konuşuyor. Ramazan ayı geçen yıl temmuz ayındaydı.

1984'de 1 milyon kişi ölmüştü

Kuraklık ve açlık 1984 yılını hatırlatıyor: O dönemde Etiyopya'da bir milyona yakın insan yetersiz beslenmeden ölmüştü. Şimdi ülke yeni bir açlık kriziyle karşı karşıya. Özellikle çocuklar bu durumdan olumsuz etkileniyor. Etiyopya hükümetine göre şu an 400 bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle tedavi görüyor.

Zimbabve'de de mahsul yetersiz. Başkent Harare'deki bu tarlada dolu dolu mısır koçanları yerine tek tük kurumuş mısır taneleri yetişiyor. Bunun en büyük nedeni Büyük Okyanus'un orta ve doğusunda, okyanus yüzeyinde oluşan olağan dışı ısınmalar olarak tanımlanan El Nino'nun yolaçtığı hava. Bu kez etkisini daha şiddetli gösterdi. Sonuç Zimbabve'deki gibi şiddetli bir kuraklık. El Nino dünyanın başka yerlerinde ise sel felaketlerine yol açabiliyor.

Gücünün sonuna yaklaşan bu inek ayaklarının üzerinde bile duramıyor. Zimbabve'nin Masvingo kentindeki bu çiftçiler ineği hareket ettirmeye çalışıyor. 2015 yılında Zimbabve'de bir önceki yıla oranla yüzde 50 daha az yağmur yağdı. Tarlalar, tarım alanları tamamen kurumuş durumda.

 

https://www.dw.com/tr/afrikada-%C3%B6ld%C3%BCren-kurakl%C4%B1k/a-19052206

 

Herhalde yağmur bulutları oluşturup, onları süren rabbinin oluşturduğu yağmur bulutlarını da sömürmüş olacaklar ki bu yüzden de kuraklık olmuş. Yoksa bu allahın yağmur bulutları oluşturup, onları sürdüğü, doğa olaylarını özel olarak yönettiği de büyük bir palavra mı? Evet, yağmur yağdır rabbim diye dua etsen de ne olur? Koşullar uygun değilse bile, ol der de yağmur bulutları mı oluşturur kendisi? Yok oluşturmaz, yağmurun yağması koşullara bağlıdır diyorsan, ne diye dua ediyorsunuz öyleyse? İstediğiniz kadar dua edin, koşullar oluşmadıkça yağmur yağmayacaktır. Yağarsa da koşullar oluştuğu için yağacaktır. Yok, rabbim koşullar uygun değilse bile, ol der ve yağmur bulutları oluşturur diyorsan, o zaman şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Dua etmek, fantastik bir yardım beklemektir. Masallarda ki denizin yarılması, ebabil kuşlarının fil ordusu tarafından taşlanması gibi. Bu arada sahra çölü de sömürgeciler nedeniyle çölleşmiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, acizlerdenbiri yazdı:

 

hacı baba aslında tüm canlılar için sofra her an hazır, kartal uçar gelir ağzında yemekle, kurt , kuş.. her canlının rızkı, yiyeceği de yaratılmıştır.Dolayısıyla insan'ın da yiyeceği envai çeşit yiyecek etinden sütüne , sebzesinden meyvesine, yemişine vs kadar hepsi bedava şekilde yaratılmıştır.toprağı belle, tohumu ek, al sana domates al sana salatalık, buğday, mısır, yazayım mı şimdi buraya 100 milyon sayfalık liste.

Fakat bu sofra olmasına rağmen, o dönemde de ekemeyecek, biçemeyecek durumda olanlar , hastalık, sakatlık, yaşlılık vs sebepleriyle ekip biçemeyecek olanlar için denmiş ki " komşun açken tok yatma " he dersen ki " yahu gökten bir sofra indirsin işte garibanın evine " o sizin kafanızda yarattığınız senaryodaki tanrı olmak zorunda değil lakin siz onun senaryosunda yarattığı insansınız. Gözünü , kulağını kendi yaratan, "hayır ben kendimi tasarladım,var ettim " diyen var mı? yok herkes yüzüne sinek konsa kovamayacak kadar aciz geldi dünyaya.

Kuranda anlatılan allah, doğa olaylarını özel olarak oluşturup, yöneten, yağmuru istediği kişiler için yağdırıp, onları sevindiren bir tanrıdır. Kendisi yağmur bulutları oluşturur, onları sürer. Yıldırım oluşturur, onu yönlendirir, yıldırımla kendi ile uğraşanı çarpar. Hatta kendi dolu taneleri oluşturup, dolu tanelerini dilediğine isabet felan ettiriyor. Bu arada gökten sofra indirmeyene, ne diye dua ediyorsunuz? Koşullar yağmur yağmasına uygun değilse, koşulları yok sayıp sizin için yağmur yağdıracak değil ya. Rabbim sağlık ver diye dua edince de, yok ol diyip de, hasta eden virüsleri yok edecek değil ya, değil mi ama? Yok koşullar uygun değilse bile yağmur yağdırır, yok ol der, virüsler de yok olur diyorsan, gökten de sofra indirebilir pekala. Çünkü bu durumda dua etmek, fantastik bir yardım beklemek anlamına gelir.

 

Görmedin mi ki, Allah bulutları sürer, sonra onları biraraya getirir, sonra onları üstüste yığın yapar. Böylece yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar indirir de onu dilediğine isabet ettirir ve dilediğinden de uzak tutar. Onun şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri götürecektir. Nur 43

 

Allah O'dur ki rüzgarları gönderir, onlar bir bulutu kaldırırlar, ardından onu gökte dilediği gibi yayar ve onu parça parça eder. Böylece yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Sonunda onu kullarından dilediğine uğrattığında onlar hemen sevinirler. Rum 48

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş


"وَكَأَيِّن مِّن دَآبَّةٍ لاَّ تَحْمِلُ رِزْقَهَا ٱللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ  "
:"Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir."
**
yumurtada ki besin  yavrunun yumurtayı çatlatıp çıkıncaya kadar büyümesine yetecek kadardır adeta süreye göre rızk depo edilmiştir.hemde akışkan yumurta beyazı sıvısı yumurtanın yuvarlanması durumunda merkezdeki canlı yavruyu korur aynen insanın rahimde etrafını saran sıvı gibi.suda rahatça yüzer.
**
insan yumurtası döllenir rahme yetişinceye kadar bölünerek gelir ağırlaşır rahime yapışır
rahme yapışıncaya kadar yumurta içindeki besini kullanır zira bölünme hareket enerji gerektirir
besin bittiğinde  rahime yapışmış adeta sülük gibi kanla beslenir hale gelir
zaten alak suresinde geçen alak arapçada sülük demek embriyonun rahime yapışıncaya kadar aldığı şekil sülüğe benzemektedir
alak aslında muallak ınd a köküdür muallak askıda demektir  bir iple bir şeyi tavana assan muallakta sallanır durur veya balon havada muallakta durur filan

insan yavrusu doğuncaya kadar anne kanından oksijen ve besini sindirilmiş hazır halde alır
zira ne akciğeri gelişmiş nede oksijen var rahimde kapalı karanlık bir alan
nede dişleri midesi salgıları gelişmiş ki gıdaları alsın sindirsin besin kana geçsin malum yetişkinlerin
besinleri çiğnemesi sindirmesi salgılar la kana geçmesi kanda oksijenle yanması enerji filan çok zahmetli ve uzun iştir ancak o bebek ilahi bir koruma ile tüm bunları hazır alır 
doğduğunda  oksijeni alır ancak hala besinleri öğütecek dişleri yok  tüm besinlerin sindirilmiş olarak paketleyen süt  gibi yumuşak ve sıvı gıdayı dişsiz ağzı ile emer ve beslenir
bir petek gözündeki arı larvası adeta yumurta gibi belli hacimde olup oraya bırakılan arı sütü vb gıdaları alır büyü gelişir tepesindeki kapağı açarak dışarı çıkar
zayıf kuvvetsiz yumurtadan çıkan kuş yavrularının anneleri km lerce uçar gider yakaladığı böcek solucanla yuvaya döner bazen kursağında biriktirir anne aç olduğu halde besinler boğazında olduğu hade yutmaz yemez onları aç yavrularına ulaştırır
insan anneleri de böyledir yemez yedirir giymez giydirir 
**
hiç bir canlı rızkını taşımaz yüklenmez insan karınca fareler hariç diye geçer tefsirlerde
tüm diğer hayvanlar bulduğunu yer günlük rızkını tüketir yarına Allah kerim
insan aç gözlüdür
tüketemeyeceği kadarını depolar sonra onları tüketmeden son nefesini verir mirasçıları o malı paylaşır
esasen seyahat edenler yanlarında fazla yiyecek taşımazlar külfettir günlük konaklar ne buldu ise iktisat kanaatla geçinir   gezginciler bu disipline sahipler 
görmekteyiz ki rızk kuvvet makam  güçle kaim değildir
bir ipek böceği sadece dut yaprağı yer solucan yerde debelenir çamur içinde beslenir

bitkilerin eli ayağı yok insan ve hayvan gibi kökleri ile yere yapışık  orda öyle sabit duruyorlar
çok bekleyenler ağaç olduk derler yani sabit kaldık
bitkilerde canlı ama velakin Allah onların rızıklarını oldukları yerden kökten su besini veriyor
tepeden yağmur yağıyor uzaktan güneş olgunlaştırıyor  hatta ay çiçeği gibi birde olduğu yerden güneşe dönenlerde var 
demek ki esasen sebat sabır rızkın köküdür 
hayvanlar doğar doğmaz sütle beslenir sonra otlar çayırdan sular dereden beslenir giderler
insan kuvvet ve irade en olgunlaştığında rızkını sağlamak durumunda zira rızıkta imtihan  meselesidir
bakalım helalinden mi kazanacak haram yollara mı gidecek bakalım kazandığını fakire muhtaca infak edecek mi zekat verecek mi yoksa karun gibi biriktirecek mi
o yüzden rızk kazanması buluğden sonra insana yüklenmiştir 
**
Kur'an-ı Kerim de yağmura hem rahmet hemde rızık ismi verilmiştir
sizi gökten ve yerden rızıklandıran odur demekte
gökte güneş olmazsa yağmur yağmazsa sen yerde istediğin kadar arpa buğday ek meyve dik
yetişmez  yerdeki rızıkların kaynağı esasen göktendir insan eli oraya yetişmez ilahi kudret güneş ile rüzgar ile yağmur ile yeri ihya eder zira insanın emrine amade dir 
şu rüzgarlar olmazsa denizler buharlaşır ancak bulut sürüklenmediği için buharlaştığı denize geri yağar karalar kurur hangi güç denizlerdeki buharı bulutu karaya sürükleyebilir
karadaki göller nehirler yağan yağmurun yeraltı suyunun fışkırmasıdır yoksa mağmadan gelmiyor
gelse lav olur yanardağ olur ki onunda ayrı hikmeti var
tüm sular kaplıca suları gibi sıcak olsa içilmez veya deniz suyu gibi olsa
gökten yağan yağmur ayetlerde tahir su yani arınmış temiz su denmekte
zira kirden pastan mikroptan tuzdan tozdan arınmış  halis muhlis duru berrak cam gibi bir sudur yağmur suyu. tatlı sudur yani.
Allahu Ekber.


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:


"وَكَأَيِّن مِّن دَآبَّةٍ لاَّ تَحْمِلُ رِزْقَهَا ٱللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ  "
:"Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir."
**
yumurtada ki besin  yavrunun yumurtayı çatlatıp çıkıncaya kadar büyümesine yetecek kadardır adeta süreye göre rızk depo edilmiştir.hemde akışkan yumurta beyazı sıvısı yumurtanın yuvarlanması durumunda merkezdeki canlı yavruyu korur aynen insanın rahimde etrafını saran sıvı gibi.suda rahatça yüzer.
**
insan yumurtası döllenir rahme yetişinceye kadar bölünerek gelir ağırlaşır rahime yapışır
rahme yapışıncaya kadar yumurta içindeki besini kullanır zira bölünme hareket enerji gerektirir
besin bittiğinde  rahime yapışmış adeta sülük gibi kanla beslenir hale gelir
zaten alak suresinde geçen alak arapçada sülük demek embriyonun rahime yapışıncaya kadar aldığı şekil sülüğe benzemektedir
alak aslında muallak ınd a köküdür muallak askıda demektir  bir iple bir şeyi tavana assan muallakta sallanır durur veya balon havada muallakta durur filan

insan yavrusu doğuncaya kadar anne kanından oksijen ve besini sindirilmiş hazır halde alır
zira ne akciğeri gelişmiş nede oksijen var rahimde kapalı karanlık bir alan
nede dişleri midesi salgıları gelişmiş ki gıdaları alsın sindirsin besin kana geçsin malum yetişkinlerin
besinleri çiğnemesi sindirmesi salgılar la kana geçmesi kanda oksijenle yanması enerji filan çok zahmetli ve uzun iştir ancak o bebek ilahi bir koruma ile tüm bunları hazır alır 
doğduğunda  oksijeni alır ancak hala besinleri öğütecek dişleri yok  tüm besinlerin sindirilmiş olarak paketleyen süt  gibi yumuşak ve sıvı gıdayı dişsiz ağzı ile emer ve beslenir
bir petek gözündeki arı larvası adeta yumurta gibi belli hacimde olup oraya bırakılan arı sütü vb gıdaları alır büyü gelişir tepesindeki kapağı açarak dışarı çıkar
zayıf kuvvetsiz yumurtadan çıkan kuş yavrularının anneleri km lerce uçar gider yakaladığı böcek solucanla yuvaya döner bazen kursağında biriktirir anne aç olduğu halde besinler boğazında olduğu hade yutmaz yemez onları aç yavrularına ulaştırır
insan anneleri de böyledir yemez yedirir giymez giydirir 
**
hiç bir canlı rızkını taşımaz yüklenmez insan karınca fareler hariç diye geçer tefsirlerde
tüm diğer hayvanlar bulduğunu yer günlük rızkını tüketir yarına Allah kerim
insan aç gözlüdür
tüketemeyeceği kadarını depolar sonra onları tüketmeden son nefesini verir mirasçıları o malı paylaşır
esasen seyahat edenler yanlarında fazla yiyecek taşımazlar külfettir günlük konaklar ne buldu ise iktisat kanaatla geçinir   gezginciler bu disipline sahipler 
görmekteyiz ki rızk kuvvet makam  güçle kaim değildir
bir ipek böceği sadece dut yaprağı yer solucan yerde debelenir çamur içinde beslenir

bitkilerin eli ayağı yok insan ve hayvan gibi kökleri ile yere yapışık  orda öyle sabit duruyorlar
çok bekleyenler ağaç olduk derler yani sabit kaldık
bitkilerde canlı ama velakin Allah onların rızıklarını oldukları yerden kökten su besini veriyor
tepeden yağmur yağıyor uzaktan güneş olgunlaştırıyor  hatta ay çiçeği gibi birde olduğu yerden güneşe dönenlerde var 
demek ki esasen sebat sabır rızkın köküdür 
hayvanlar doğar doğmaz sütle beslenir sonra otlar çayırdan sular dereden beslenir giderler
insan kuvvet ve irade en olgunlaştığında rızkını sağlamak durumunda zira rızıkta imtihan  meselesidir
bakalım helalinden mi kazanacak haram yollara mı gidecek bakalım kazandığını fakire muhtaca infak edecek mi zekat verecek mi yoksa karun gibi biriktirecek mi
o yüzden rızk kazanması buluğden sonra insana yüklenmiştir 
**
Kur'an-ı Kerim de yağmura hem rahmet hemde rızık ismi verilmiştir
sizi gökten ve yerden rızıklandıran odur demekte
gökte güneş olmazsa yağmur yağmazsa sen yerde istediğin kadar arpa buğday ek meyve dik
yetişmez  yerdeki rızıkların kaynağı esasen göktendir insan eli oraya yetişmez ilahi kudret güneş ile rüzgar ile yağmur ile yeri ihya eder zira insanın emrine amade dir 
şu rüzgarlar olmazsa denizler buharlaşır ancak bulut sürüklenmediği için buharlaştığı denize geri yağar karalar kurur hangi güç denizlerdeki buharı bulutu karaya sürükleyebilir
karadaki göller nehirler yağan yağmurun yeraltı suyunun fışkırmasıdır yoksa mağmadan gelmiyor
gelse lav olur yanardağ olur ki onunda ayrı hikmeti var
tüm sular kaplıca suları gibi sıcak olsa içilmez veya deniz suyu gibi olsa
gökten yağan yağmur ayetlerde tahir su yani arınmış temiz su denmekte
zira kirden pastan mikroptan tuzdan tozdan arınmış  halis muhlis duru berrak cam gibi bir sudur yağmur suyu. tatlı sudur yani.
Allahu Ekber.


 

Ah kardeşim ah! Hem onun yarattığı suyu içiyoruz hem ne ALLAH'ı diyoruz , bu nasıl bir iştir, bu ne büyük bir nankörlüktür. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...