Jump to content

Recommended Posts

 Atatürkün kaleme aldığı Nutuğu uzun zamandır okumayı planlıyorum geçen gün tam alıcaktım iki farklı yayın evinden hangisini alıcağım konusunda kararsız kaldım çünkü içeriğinde farklı sıfatlar kelime farklılıkları vardı bu yüzden şüpheye düştüm.  Nutuk kitabını  Atatürkün aktardığı gibi dosdoğru değiştirilmemiş kelimesi kelimesine dosdoğru yayınlamış güvenilir bir yayın evi önerebilirmisiniz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 49
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

türk tarih kurumunun yayınladığı nutuk orijinal nutuktur

4 cilddir. ilk 2 cild nutuk, 3. cild belgeler, son cild ise dizindir.

 bahsettiğim basımda bir sayfa orijinal dili ile yazılmıştır, hemen yan sayfa ise uyduruk türkçe ile sadeleştirme adına yayınlanmıstır

o orıjınal sayfayı itina ile okuyabilirisniz

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, tasiyici yazdı:

türk tarih kurumunun yayınladığı nutuk orijinal nutuktur

4 cilddir. ilk 2 cild nutuk, 3. cild belgeler, son cild ise dizindir.

 bahsettiğim basımda bir sayfa orijinal dili ile yazılmıştır, hemen yan sayfa ise uyduruk türkçe ile sadeleştirme adına yayınlanmıstır

o orıjınal sayfayı itina ile okuyabilirisniz

 

teşekkür ederim D&R da satışı varmı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, tasiyici yazdı:

Az birsey eski turkce kelimeleri bilmen gerekiyor ama yan taraftaki sayfadan yardim alarak anlayabilirsin biraz 

 

Nutuk okuma amacın nedir?

cumhuriyetin nasıl ve hangi şartlarda kurulduğuna dair en doğru bilgi onda çoğu insan Atatürkü samsuna vahdettin gönderdi sanıyor ve buna inanıyor (hatta bu konuda hiçbirşey bilmiyor) trt de bunun dizisi bile yapıldı oysa nutuk da atatürk kendi kendini tayinini isdediğini nutuk da söylemiştir..gerçekleri birinci adamın ağzından öğrenmek en doğrusu..

tarihinde TanrıBeniNiyeKorudu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ilk olarak belirteyim ki atatürk konusunda ayni düşünmüyoruz, bana katılırsın veya katılmazsın bilemem ama ben senin fikrine katilmasam da saygi duyarim tabiki.

 

Ikincisi nutuk bir hatirattir. Yani atatürkün hatiratidir, anilaridir ve hatiratlar tarihi belge niteliği taşımazlar çünkü yazan kişi doğru yazmak zorunda degildir bu yanlis yazacak anlamina da gelmez tabiki ama hatiratlarin tarafsiz olmasi ve hissi olmamasi beklenemez. 

 

Üçüncü olarak da atatürkü samsuna vahidettinin yani istanbulun gönderdiği nutugun daha ilk sayfalarında yazar 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.12.2020 at 01:13, tasiyici yazdı:

Ilk olarak belirteyim ki atatürk konusunda ayni düşünmüyoruz, bana katılırsın veya katılmazsın bilemem ama ben senin fikrine katilmasam da saygi duyarim tabiki.

 

Ikincisi nutuk bir hatirattir. Yani atatürkün hatiratidir, anilaridir ve hatiratlar tarihi belge niteliği taşımazlar çünkü yazan kişi doğru yazmak zorunda degildir bu yanlis yazacak anlamina da gelmez tabiki ama hatiratlarin tarafsiz olmasi ve hissi olmamasi beklenemez. 

 

Üçüncü olarak da atatürkü samsuna vahidettinin yani istanbulun gönderdiği nutugun daha ilk sayfalarında yazar 

 

 

 

insanlar gerçekleri değil, kendilerini mutlu eden şeyleri duymak isterler.

herkes kendini mutlu eden kaynaktan okuyor...

 

ben daha çok "uyduruk türkçe" lafına takıldım.

şu an uyduruk türkçeyle yazıyor ve konuşuyorsun.

öncelikle bütün diller uydurmadır.

günümüz türkçesine uydurma diyorsan, ondan önceki türkçe daha uyduruktu.

osmanlı türkçesi; türkçe, arapça, farsça karışımından çorba bir dildir, sonradan ortaya çıkmıştır.

iş o kadar ileri gitmiştir ki bir yerde bu saçmalığa dur denmiştir.

bir grup aydın, şair, edebiyatçı aralarında çalıp çalıp söylemişlerdir.

halka inmek akıllarına geldiğinde zaten osmanlı son demlerindedir.

tanzimat'la başlayan sadeleşme hareketleri cumhuriyet'le bir devlet politikasına dönüşmüştür.

 

çoğunlukla, kişilerin savundukları tarihler de uydurmadır.

bir müslümanın savunduğu islam tarihi de osmanlı tarihi de uydurmadır...

hepsi değil elbette, işine gelinmeyen kısımlar itina ile uydurulur.

cumhuriyet tarihi de böyledir, bilmem ne tarihi de...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Geta yazdı:

 

insanlar gerçekleri değil, kendilerini mutlu eden şeyleri duymak isterler.

herkes kendini mutlu eden kaynaktan okuyor...

 

ben daha çok "uyduruk türkçe" lafına takıldım.

şu an uyduruk türkçeyle yazıyor ve konuşuyorsun.

öncelikle bütün diller uydurmadır.

günümüz türkçesine uydurma diyorsan, ondan önceki türkçe daha uyduruktu.

osmanlı türkçesi; türkçe, arapça, farsça karışımından çorba bir dildir, sonradan ortaya çıkmıştır.

iş o kadar ileri gitmiştir ki bir yerde bu saçmalığa dur denmiştir.

bir grup aydın, şair, edebiyatçı aralarında çalıp çalıp söylemişlerdir.

halka inmek akıllarına geldiğinde zaten osmanlı son demlerindedir.

tanzimat'la başlayan sadeleşme hareketleri cumhuriyet'le bir devlet politikasına dönüşmüştür.

 

çoğunlukla, kişilerin savundukları tarihler de uydurmadır.

bir müslümanın savunduğu islam tarihi de osmanlı tarihi de uydurmadır...

hepsi değil elbette, işine gelinmeyen kısımlar itina ile uydurulur.

cumhuriyet tarihi de böyledir, bilmem ne tarihi de...

 

Uyduruk türkçe ile konuşuyorum çünkü uyduruk türkçe ile doğdum, büyüdüm ve neredeyse 20 yıl uydurma kelimelerle eğitildim okudum ezberledim anlattım dinledim başka bir türkçe kullanma imkanim mi oldu ki

 

O dilden bu dilden kelime almaya hicbir itirazım yok bu geçmişte arapca farsca olur sonra fransizca ingilizce bu olağan bir şeydir her dilde olur. Benim uyduruk türkçe dediğim doğrudan kelime uydurulan türkçedir. 

 

Bir örnek atatürkün bir nutkundan;

 

Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.

 

Tamamem uydurma kelimeler ve anlaşılmaz bir dil Allahtan çoğu ölü doğmuş kelimelerdir.

 

Bazilari ise degisime uğramıştır uygurluk uygarlık olmus ekol veya school dan uydurulan okula sonradan okul olmuş üremekten gelen ürüm ürün olmuş vs. 

 

Bu ordan burdan kelime almak degil tamamen baştan sona uydurmaktir

 

1927 nutuk 

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler

 

1934 atatürkün bir nutku;

 

Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.

 

Arada sadece 7 yıl var. 

 

Bu bir cinayet ister kabul edin ister etmeyin 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, tasiyici yazdı:

Uyduruk türkçe ile konuşuyorum çünkü uyduruk türkçe ile doğdum, büyüdüm ve neredeyse 20 yıl uydurma kelimelerle eğitildim okudum ezberledim anlattım dinledim başka bir türkçe kullanma imkanim mi oldu ki

 

O dilden bu dilden kelime almaya hicbir itirazım yok bu geçmişte arapca farsca olur sonra fransizca ingilizce bu olağan bir şeydir her dilde olur. Benim uyduruk türkçe dediğim doğrudan kelime uydurulan türkçedir. 

 

Bir örnek atatürkün bir nutkundan;

 

Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.

 

Tamamem uydurma kelimeler ve anlaşılmaz bir dil Allahtan çoğu ölü doğmuş kelimelerdir.

 

Bazilari ise degisime uğramıştır uygurluk uygarlık olmus ekol veya school dan uydurulan okula sonradan okul olmuş üremekten gelen ürüm ürün olmuş vs. 

 

Bu ordan burdan kelime almak degil tamamen baştan sona uydurmaktir

 

1927 nutuk 

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler

 

1934 atatürkün bir nutku;

 

Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.

 

Arada sadece 7 yıl var. 

 

Bu bir cinayet ister kabul edin ister etmeyin 

 

 

 

 

 

 

IMG_20201209_225650.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Komik

Keşke kelime uyduracaklarina eski türkçeden diri kelimeler getirseydi o bile bu kadar zarar veremezdi dile.

Senden ricam şu kelimelerin türkçe ile alakasını bul yani kökünü ekini bul

Eskiden kullanılan bir metinde örnek göster 

Bir türk şiirinde halk şiirinde sözünde deyiminde kullanıldığını göster:

özenç, gönenç, önürme, kıldacı, baysal, tüzün, söyünç

tarihinde tasiyici tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, TanrıBeniNiyeKorudu yazdı:

 

Tabiki Atatürkü vahidettin gönderiyor ama Ne amaçla gittiğinden habersiz bir şekilde..

Sana nutuk kadar önemli seviyede okuman gereken bir kitap tavsiye edeceğim. Falih Rıfkı nin çankaya kitabı. Bu arkadaş ki atatürkün hem hayatında hem ölümünden sonra onun belki en sıkı takipçisi olabilecek şahıslar arasında ilk 3 e oynayacak biridir. Kitapta atatürkün kendine anlattiklarini yaziya geçirmiş.

 

Bu kitabin 2. Cild 215. Sayfadan alıntı yapıyorum bende pdf olarak 4 cild var istersen sana da atarim oku:

 

Yıldız Sarayı'nın ufak bir salonunda Vahdettin'le âdeta diz dize denecek kadar  yakın  oturduk. Sağında,  dirseğini dayamış  olduğu bir masa ve  üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi'ne doğru açılan penceresinden gördüğümüz manzara  şu: Birbirine paralel hatlar üzerinde  düşman zırhlıları!  Bordalarındaki toplar  sanki  Yıldız Sarayı'na doğrulmuş! Manzarayı  görmek  için oturduğumuz yerlerden başlarımızı  sağa sola çevirmek kâfi idi. Vahdettin hiç unutmıyacağım  şu sözlerle konuşmaya başladı:  'Paşa paşa,  şimdiye kadar devlete  çok hizmet ettin, bunların hepsi artık bu  kitaba girmiştir (elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı  ve ilâve etti:) tarihe geçmiştir.' O zaman bunun  bir tarih kitabı  olduğunu anladım. Dikkatle ve sükûnla dinliyordum: 'Bunları  unutun,' dedi, 'asıl  şimdi yapacağın hizmet hepsinden  mühim  olabilir.  Paşa  paşa, devleti kurtarabilirsin!'

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, tasiyici yazdı:

Komik

Keşke kelime uyduracaklarina eski türkçeden diri kelimeler getirseydi o bile bu kadar zarar veremezdi dile.

Senden ricam şu kelimelerin türkçe ile alakasını bul yani kökünü ekini bul

Eskiden kullanılan bir metinde örnek göster 

Bir türk şiirinde halk şiirinde sözünde deyiminde kullanıldığını göster:

özenç, gönenç, önürme, kıldacı, baysal, tüzün, söyünç

 

dostum sorun şu:

başkasının komikliğini görüyorsun da kendi komikliğine laf söyletmiyorsun.

ayrıca teşup'un paylaşımı çok düşündürücü.

elbette senin verdiğin örnek üzerine de düşündüm.

bir dil, başka bir dilden kelime alır; okey!

türkçe, başka dillerden kelime almamıştır; başka dillerin tecavüzüne uğramıştır!

bunu da bizim şairlerimiz, aydınlarımız, devlet adamlarımız yapmıştır.

uyduruk dediğin bugünün türkçesinde bile, türkçeden fazla arapça-farsça kelimeler vardır.

osmanlıcayı hiç söylemiyorum bile... osmanlı türkçesinin nasıl bir garabet olduğunu uzun uzun anlatmayacağım.

dil devrimi ile; elbette tutmayan kelimeler de açığa çıkmış, ömürleri kısa olmuştur.

kelime uydurulması bir zorunluluktur; aşırıya gidilmiştir falan filan...

fakat türkçenin kendi kaynaklarına döndürülmesi önemlidir, doğrudur, gereklidir.

işin bilimsel tarafı da var ancak bu değişimin tetikleyicisi islam kültür dairesinden çıkmamızdır.

dil devrimi ile arap harfleri yerine türkçeye uygun (latin esaslı) yeni harflere geçilmiştir.

bu hem bizi batı'ya yakınlaştırmış hem de türkçeye en uygun yazı diline geçilmiştir.

arapçanın türkçeye verdiği zararları anlatsak, burdan brüksel'e yol olur!

cumhuriyet'ten günümüze bir dolu türkçe kelime üretildi ve bugün yaşıyor.

acaba 1000 yıl boyunca bu anlayış sürseydi türkçenin kendi ifade kabiliyeti daha zengin olmaz mıydı?

eğer bu yapılabilmiş olsaydı, kimse de yeni kelime uydurma derdine düşmezdi.

ayrıca sana sorsam "edebiyat" mı güzel "yazın" mı diye, hemen edebiyat dersin.

iyi de edebiyat kelimesini de birileri sonradan uydurmuş! arapçadan uydurulunca makbul oluyor!

oysa arapçada edebiyat diye bir kelime yok. edeb kökünden biri uydurmuş!

biz de üstüne atlıyoruz, ne kadar güzel bir kelime! adamın biri g.tünden uydurmuş işte!

içinde "edeb" geçtiği için ayılıp bayılıyoruz...

peki batı dünyası, sanatın her dalında büyük şaheserler verirken biz ne yapmışız?

elin gavuru roman yazıp dünyaya satarken biz bir evin içi tasvir edilmez günah demişiz!

şimdi edebimizle oturuyoruz işte!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Geta yazdı:

 

dostum sorun şu:

başkasının komikliğini görüyorsun da kendi komikliğine laf söyletmiyorsun.

ayrıca teşup'un paylaşımı çok düşündürücü.

elbette senin verdiğin örnek üzerine de düşündüm.

bir dil, başka bir dilden kelime alır; okey!

türkçe, başka dillerden kelime almamıştır; başka dillerin tecavüzüne uğramıştır!

bunu da bizim şairlerimiz, aydınlarımız, devlet adamlarımız yapmıştır.

uyduruk dediğin bugünün türkçesinde bile, türkçeden fazla arapça-farsça kelimeler vardır.

osmanlıcayı hiç söylemiyorum bile... osmanlı türkçesinin nasıl bir garabet olduğunu uzun uzun anlatmayacağım.

dil devrimi ile; elbette tutmayan kelimeler de açığa çıkmış, ömürleri kısa olmuştur.

kelime uydurulması bir zorunluluktur; aşırıya gidilmiştir falan filan...

fakat türkçenin kendi kaynaklarına döndürülmesi önemlidir, doğrudur, gereklidir.

işin bilimsel tarafı da var ancak bu değişimin tetikleyicisi islam kültür dairesinden çıkmamızdır.

dil devrimi ile arap harfleri yerine türkçeye uygun (latin esaslı) yeni harflere geçilmiştir.

bu hem bizi batı'ya yakınlaştırmış hem de türkçeye en uygun yazı diline geçilmiştir.

arapçanın türkçeye verdiği zararları anlatsak, burdan brüksel'e yol olur!

cumhuriyet'ten günümüze bir dolu türkçe kelime üretildi ve bugün yaşıyor.

acaba 1000 yıl boyunca bu anlayış sürseydi türkçenin kendi ifade kabiliyeti daha zengin olmaz mıydı?

eğer bu yapılabilmiş olsaydı, kimse de yeni kelime uydurma derdine düşmezdi.

ayrıca sana sorsam "edebiyat" mı güzel "yazın" mı diye, hemen edebiyat dersin.

iyi de edebiyat kelimesini de birileri sonradan uydurmuş! arapçadan uydurulunca makbul oluyor!

oysa arapçada edebiyat diye bir kelime yok. edeb kökünden biri uydurmuş!

biz de üstüne atlıyoruz, ne kadar güzel bir kelime! adamın biri g.tünden uydurmuş işte!

içinde "edeb" geçtiği için ayılıp bayılıyoruz...

peki batı dünyası, sanatın her dalında büyük şaheserler verirken biz ne yapmışız?

elin gavuru roman yazıp dünyaya satarken biz bir evin içi tasvir edilmez günah demişiz!

şimdi edebimizle oturuyoruz işte!

 

Şimdi netlestirmemiz gereken nokta şurası; bu kadro bunu yani dil devrimini ve harf devrimini geçmişle bağlantıyı koparmak yani kısaca islam ve osmanlidan kopmak temel amacı ile yaptı, amaç toplumu laikleştirmekti, dinden kurtarıp özgürleştirmekti(!) diyorsan zaten tartisacak bisey kalmiyor benim acimdan sana katılıyorum. Amacı bu olan insan kelime de uydurur ithal de eder kelime de azaltır herseyi yapar

 

Yok ama diyorsan, bu en mantikli olan şeydi bizim dilimize bu kelimeler ve harfler uygun degildi, bizi geri birakan bu kelimelerdi yani klasik tabir ile terakkiye mani idi. Bu kelimeleri ve harfleri kullansak asla ve asla modern olamazdık, okuma yazma oranimiz yuzde 10 da kalirdi vs. gibi bilindik tezlerle hareket ediyorsan senden delil istiyorum. Bana ispatla osmanli harfleri niye uygun degil bu kelimelerin neyi kötü idi. Hangi harf nereye uymuyor bu alfabe hangi acıdan kötü hangi kelimeyi yasamıyoruz neyi yazip da okuyamiyoruz bu kadar zor olan neresi, harf ve kelimeler değişirse çok geri gitmeye gerek yok orijinal bir nutuk okuldaki cocuk icin ne ifade edecek?

Veya istiklal marşındaki ruh-i mücerret kelimesini görünce bile sözlüğe mi bakacak, hatta o zaman yazılmış bir metinde sözlük kelimesini bile bulmayacak "kamûs" görse bu ne diyip elinde tuttuğu şeyin adini bilmeyecek. Ve daha bir sürü problem

Bunlara nasıl çözüm bulunacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, tasiyici yazdı:

Şimdi netlestirmemiz gereken nokta şurası; bu kadro bunu yani dil devrimini ve harf devrimini geçmişle bağlantıyı koparmak yani kısaca islam ve osmanlidan kopmak temel amacı ile yaptı, amaç toplumu laikleştirmekti, dinden kurtarıp özgürleştirmekti(!) diyorsan zaten tartisacak bisey kalmiyor benim acimdan sana katılıyorum. Amacı bu olan insan kelime de uydurur ithal de eder kelime de azaltır herseyi yapar

 

Yok ama diyorsan, bu en mantikli olan şeydi bizim dilimize bu kelimeler ve harfler uygun degildi, bizi geri birakan bu kelimelerdi yani klasik tabir ile terakkiye mani idi. Bu kelimeleri ve harfleri kullansak asla ve asla modern olamazdık, okuma yazma oranimiz yuzde 10 da kalirdi vs. gibi bilindik tezlerle hareket ediyorsan senden delil istiyorum. Bana ispatla osmanli harfleri niye uygun degil bu kelimelerin neyi kötü idi. Hangi harf nereye uymuyor bu alfabe hangi acıdan kötü hangi kelimeyi yasamıyoruz neyi yazip da okuyamiyoruz bu kadar zor olan neresi, harf ve kelimeler değişirse çok geri gitmeye gerek yok orijinal bir nutuk okuldaki cocuk icin ne ifade edecek?

Veya istiklal marşındaki ruh-i mücerret kelimesini görünce bile sözlüğe mi bakacak, hatta o zaman yazılmış bir metinde sözlük kelimesini bile bulmayacak "kamûs" görse bu ne diyip elinde tuttuğu şeyin adini bilmeyecek. Ve daha bir sürü problem

Bunlara nasıl çözüm bulunacak?

 

Dil yapısı gereği değişime uğramak zorundadır. Doğası budur. Bugün Türkiye'de bile İstanbul'dan Antep e giden birisi anteplinin ne dediğini zor anlar. Şimdi antepliler Türkçe diline tecavüz etmiş oluyor mu?? Naparsaniz yapın topluluklar arasında farklı kelimeler tureyecektir. Atatürk'ün bize sağlamış olduğu Arap kültürü ve Arap dilinden kurtulmamizdir. Yeni kelimelerle kültürümüzü Arap zehirinden kurtardık. Dilimize karşı bugun gelen tecavüzleri karşı benliğimizi korumakta bizim elimizde.

Bak mesela beğenilmeyen Kürtler asırlardır bunca baskıya rağmen kendi dillerini konuşup yaşatıyor. Dinci tayfa çok beğendikleri osmanlicayi 50 senede unutmuş gitmiş. Neden acaba ??!!

 

Suç harf devrimi ise Kürtçe konuşan insanlar 1000yildan fazla süredir farklı alfabelerle yönetilmesine rağmen onlar neden kendi dillerini unutmadı ?? Harf devrimi osmanlicayi yok ettiyse neden Kürtçe dilini yok edemedi ??? Ben cevaplayayım; çünkü binyillardir Kürt halkı Kürtçe konusuyor fakat Osmanlı halkı ne konuştuğunu bu le bilmiyor. Osmanlıca bir yazı dilidir. Konuşma dili değildir. Yazı dili olarak edebiyatçılar, şairler,elitler arasında dönüp durmuştur. Halka inememistir. Bu yüzden 50 sene geçmeden unutulup gitmiştir. 

 

tarihinde Teşup'unOğlu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca dil calismalari tek başına cumhuriyetin başarısı değildir. Bu çalışmalar Tanzimat dönemine kadar uzanır.  Osmanlıcada sesli harflerin eksikliği,halka indirgeyememe,Farsça ve Arapça kelimelerinin karışıklığı, yazı dilinin zorluğu, eğitimin zorluğu gibi birçok farklı problem vardır. Atatürk bu dincilere rağmen tanzimatta yapılamayan devrimi gerçekleştirmiş ve bizi Arap bokundan kurtarmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

Ayrıca dil calismalari tek başına cumhuriyetin başarısı değildir. Bu çalışmalar Tanzimat dönemine kadar uzanır.  Osmanlıcada sesli harflerin eksikliği,halka indirgeyememe,Farsça ve Arapça kelimelerinin karışıklığı, yazı dilinin zorluğu, eğitimin zorluğu gibi birçok farklı problem vardır. Atatürk bu dincilere rağmen tanzimatta yapılamayan devrimi gerçekleştirmiş ve bizi Arap bokundan kurtarmıştır.

1. Bambaşka bir dil olan kürtçe ile türkçenin kendi içinde bir kolu olan osmanli türkçesini kiyaslamak zaten mümkün değildir. Hadi diyelim ki kiyasladik kürt halkindan milyonlarca kürtçe konuşamayan var, onların konusma bilmemesi kürt dilinin sorunu mu ki, osmanli türkçesini konuşamayan bizler suçu kendimizde aramıyoruz da osmanlı türkçesinde arıyoruz.
2. Toplumlarda yeni kelimeler ihtiyaca göre türer. Toplum tutupta var olan bir kelimenin yerine yenisini koyup eskisini kullanmıyoruz artik demez diyemez de zaten. Derse eskiyle bağlantıyı koparmış olur ve kültür aktarımı sağlanamaz. Uçurum oluşur. Boslukta kalir. Bu kelime katliami toplum tarafından değil dil devrimi adiyla malum kadro eliyke kasıtlı olarak yapılmıştır. Bütün basin yayin ve eğitim öğretim yeni kelimeleri halka ve çocuklara dayatarak devam etmiştir ve sonuçta kimse eski dili anlamaz hale gelmiştir. Bu akima direnen birkac ferd de toprak olunca eski dil ile aramızda derin bir uçurum oluşmuştur. Zaten amaç da buydu.
3. Dil devriminde asıl amacın halki islamdan ve osmanlıdan uzaklaştırmak amacına hizmet ettiği gerçeğini siz de ben de yukarıda belirttiğiniz gibi biliyoruz. Ama gerçek bu değilmiş gibi bir algı operasyonu yapılıyor neredeyse yüz yıldır. Eğer amaç halki alfabeyi kolaylastirip okur-yazar yapmaksa veya osmanlıca kelimelerle modern olunamiyorsa veya diğer binbir türlü ezberden laflar ki hepsine aşinayız hepimiz. O zaman örnek getirin diyin ki şu harfler olmuyor şu kelimeler olmuyor şu kelimeler zor yazılıyor vs. anlatın da somut olarak anlayalım. Yüzlerce binlerce harf kullanan japonya çin ortada, ölü bir dili dirilten israil ortada, bu osmanlıca harfler ve kelimeler neden olmuyor anlatın bize.
4. Son olarak sizden ricam harf devrimini inandığınız gibi anlatmaniz ve her yere duyurmanız. Haykırın arap harfi bahanesiyle derdimizin islam olduğunu, osmanlıca alıp veremediğiniz şeyin aslında islam ile birebir alakalı olduğunu dağa taşa duyurun. Kıvırmayın yok harfler zor idi, yok türkçeye uygun değildi, yok arapça idi falan filan diye. Net olun. Net olun ki bu millet sizin de sizin takip ettiğiniz ahalinin de ne ayak olduğunu ve ne naneler yedigini anlasın. Anlasın ki kendine gelsin, serkeşlik etmesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...