evrimcilere 3 soru

[Hunter 0]

Arzuladığınız kompleksliliğe sahip hücre yaşadığımız zaman diliminde kolaylıkla meydana getirilemiyor olabilir, fakat 20 yıl sonrasını nasıl bilebilirsiniz ki? Ökaryot hücreleri tereyağından kıl çeker gibi kolaylıkla üretebildiğimiz zaman mı sizin gibi evrim karşıtları evrimi kabul edecek ilk hücre evrimin konusu olmadığı halde?

Bunları birileri yapmış olacak değil mi?

Hem de laboratuvarda, yani kendiliğinden olmayacak, yani bir yaratanları olacak..

[Mr.Kont 0]

Bunları birileri yapmış olacak değil mi?

Hem de laboratuvarda, yani kendiliğinden olmayacak, yani bir yaratanları olacak..

Kesinlikle.

[drekinci 0]

Şehirden köy kütüphanesine kitaplar yollanmıştır. Ansiklopediler, Fakültelerin ders kitapları, Halk hikayeleri, masallar, destanlar, din kitapları vs ler. Köylüler köy öğretmeninin tavsiyesi ile ara sıra gider kütüphanede kitaplar karıştırırlar. En çok masalları, destanları severler. Din kitaplarında okuduğu aklının almadığı şeyleri köy imamına sorarlar. İmam aklının aldığı dilinin döndüğü kadar dini konulara yanıt verir.

Ama gel gör ki bilimsel konular hem anlaşılmaz. Hem yabancı terimlerle dolu. Hem de anlamadığı konuları soracakları aydın ve bilgili insanlar yok. Köy öğretmeni, ateist, komünist, materyalist. Ama o da herşeyi bilmiyor. Her şeyi bilmesine de imkan yok.

Köylüler, çokbilmiş imamdan alışmışlar ya. O, sorulan her şeye cevaplar yetiştiriyor ya. Eeee okumuş yazmışlar imamdan daha çok bilmeli. O da herşeye cevap vermeli.

Masallardan, destanlardan, din kitaplarından bıktıkları zaman, ara sıra ders kitaplarından, ansiklapedilerden demirleblebi sorular hazırlarlar.

Köy kahvesine bir okumuş yazmış, bir aydının yolu düşmeye görsün. Köylülere eylence çıkmış, sınav başlamıştır.

-EEe söyle bakalım veteriner efendi endoplasmik retikulum nedir?

Veteriner neye uğradığını şaşırır. Bildiği kadar anlatmaya başlar. Eğer köylülerin ansiklapediden öğrendiklerinin aynı ise köylüde tıs yok. Değilse. Bir kahkaha dalgası yayılır ve çabuk biter.

-Eeee söyle bakalım dogtur beg. Evrim mevrim diye bir şey diyorlar, biz maymundan oluşmuşuz he mi? Biz cahal insanların nassı olmuş hele bi zahmet anlatıver.

-Eeee söyle bakalım biyolog efendi ilk hücre nerden geldi? DNA, RNA neyim bir şeyler diyorsunuz. Bunlar tesadüf ile mi olmuş?

Şimdi bu kurnaz yurdum insanına hangi soruyu, nasıl anlatacaksın.

Yurduminsanının cahilliği ile sürekli alay edilmiş, horlanmış, bilim sevdirilmemiş. Bilim diye bir sürü zırva öğretilmiş, ezilmiş. Bu haldeki yurdum insanına nasıl yaklaşacaksınız. Pozitif bilimlere düşman edilmiş. Bilim, teknoloji, medeniyet onlar için tek dişi kalmış canavar.

Onlar sordukları soruları merak ettiklerinden, öğrenmek istediklerinden sormuyorlar ki. Biliminsanlarını bir kez ellerine geçirmişler ya intikam almak istiyorlar. Biz cahalız doğtur beg. Diye söze başlayıp, hele bu sorumu da cevapla, şunu da cevapla gibi ardı arkası gelmeyen sorular sorarlar.

Kosovalıya sorsak. İlk hücre dediğin nasıl bir şey? Sen önce nerden geldiğini sorduğun ilk hücreyi tanımla bakalım.

Yanıtı yoktur. Sen önce benim sorumu yanıtla diye tutturur.

Kosovalıya desem ki. Sen somut bir şekilde karşımda duruyorsun. Kendini bana tanıt.

Nasıl tanıtır acaba? Döllenmiş yumurta halini mi. bebeklik dönemini mi, 5 yaşındaki halini mi. 25 yaşındaki durumunu mu. 75 yaşına geldiğindeki durumunu mu.? Ölünce hangi durumun cennete veya cehenneme gidecek?

Yani diyeceğim o ki maddede dur durak yoktur. Dünya sürekli değişiyor. Canlılar da, insan da. İşte bu değişimdir evrim. Bir yandan Kayalar çakıllara, kumlara, atomlara, elementlere ayrışıyor. Diğer yandan elementler, atomlar fiziksel ve kimyasal özelliklerinin gereği birleşiyor yeni oluşumlar ortaya çıkıyor. Bu maddesel hareketlerin hepsi gözümüzün önünde seyrediyor.

Bu değişim ve dönüşümlerden basit canlılar, giderek daha yüksek yapılı canlılar oluşuyor. Hele bu yüksek yapılı canlılar arasında insan denilen biri var ki. Doğanın altını üstüne getirmeye başladı. Bu insan denilen canlının öyle bir aklı, öyle bir bilinci var ki. Artık doğadaki hareketleri kendi başına bırakmıyor. Hepsini isteğine, keyfine göre değiştiriyor. Yapıyor, yaratıyor, parçalıyor, birleştiriyor. İnsan dünyaya gelmeden geçen milyonlarca yıl doğa kendi yasalarıyla sürüp gidiyordu. Ama insanlar kendi yasalarını dayatmaya başladılar. Hem kendilerine hem de doğaya. Kendi el becerileri evrim geçirdi, kendi akılları gelişti, insana gelinceye kadar. insan oluncaya kadar yeryüzünde süregelen evrim. İnsan eliyle bir başka özellik kazandı, hızlandı. Otomobiller, bilgisayarlar, iş makineleri, fabrikalar, seralar, Atölyeler, tarım, biyoloji, fizik, kimya laboratuvarları yaptılar ürettiler. Yaptıkları ürettikleri şeylerde de basitten gelişkine doğru bir evrim oldu. Daha büyük modeller oldukça küçüldü, daha kullanışlı oldu. Daha verimli oldu. önceki modellerin eksikleri giderildi daha mükemmele yaklaşıldı. Vs. Vs. Vs.

EVRİM; EVRENİN HER YERİNDE, DÜNYANIN, DOĞANIN VE CANLILARIN HER AŞAMASINDA GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE SEYREDEN BİR SÜREÇTİR. EVRİMSEL SÜREÇLERE ARTIK İNSAN ELİ İNSAN BİLİNCİ DE DAHİL OLMUŞTUR. KENDİLİĞİNDEN SÜREÇLERİ AMACIMIZA UYGUN HALE GETİRMEKTEYİZ.

Eeeee sevgili kosovalı söyle bakalım ilk hücre nasıl oldu?

Sevgiler.

[drekinci 0]

Birinci sayfada yazmaya başlamıştım yazımı. 6. sayfaya yapıştı.

Ne hızlı gelişti, cevaplar ve yeni bilgiler. Evrimin hızı gibi.

[FreeWill 0]

Yazinizi zevkle okudum sevgili drekinci. Tesekkur ederim.

SAYGILAR

[karuntahta 0]

-Eeee söyle bakalım dogtur beg. Evrim mevrim diye bir şey diyorlar, biz maymundan oluşmuşuz he mi? Biz cahal insanların nassı olmuş hele bi zahmet anlatıver.

-Eeee söyle bakalım biyolog efendi ilk hücre nerden geldi? DNA, RNA neyim bir şeyler diyorsunuz. Bunlar tesadüf ile mi olmuş?

Çok güzel bir yazı gerçekten. "Evrimci"*lere soru sormayı ve her nedense hep aynı soruları sormayı adet edinmiş bulunan Kosovalı örneğinde gördüğümüz gibi, "cehalet kendine toz kondurmuyor". Gerçekten de bu tür sorular yanıt almak için sorulmuyor. Biraz dikkatli bakınca arka planda yatan kini, kıskançlığı ve zarar verme (hiç değilse aşağılama) eğilimini görebilirsiniz...

Sözgelimi Kosovalı sorduğu soruların yanıtsız kalacağı hayaliyle yanıp tutuşuyor çünkü böylece "ateistleri alt etmiş" olacak. Kendisini kaale alıp yanıt vermeyebilirsiniz ya da sorduğu aynı soruya daha önce 10 kez yanıt vermişsinizdir ama gına geldiğinden 11. seferde yanıt yazmak istemezsiniz. Her durumda kendisini sizi alt etmiş olarak görecektir ki ve görmektedir. Alaycı üslubunun sebebi de bu olsa gerek.

Yukarıdaki köy ahalisini Kosovalı'yla ve forumlarda ahkâm kesen çoğu müslümanla karşılaştırın. Arada kayda değer hiçbir fark bulunmadığını göreceksiniz...

*: "Evrimci" nedir, biri izah edebilir mi? "Evrimci"lere sorulan bu üç soruyu üzerine alınıp yanıtlayanlar kendilerini evrimci olarak mı görmektedirler? Öyleyse nasıl evrimci olunur?

[thecrow 0]

drekinci yazı için ben de teşekkür ederim. Bir memleket fotoğrafının tasviri olmuş adeta.

Diğer yandan bu masallar ve destanlar konusuna değinmen ayrıca bir güzel olmuş. Doğal seçilim mekanizmasını inandırıcı bulmayan, abiyogeneze imkansız gözüyle bakan biri nasıl oluyor da seramikçi bir allahın çamurdan erkek yaptığına ya da adam pirzolasını kadına dönüştürdüğüne inanıyor anlamıyorum. İmamın el attığı bilimden de daha fazlası beklenmez zaten...

[bayşapka 0]

Eskiden islam evrimden bu kadar korkmazdı.

Nedendir iran rejimi el değiştirdi, bu zırvalar başladı.

Evrimden bu kadar korktuklarına göre islam dalgasının işini de yakında evrim doğal yollardan bitirecek.

[Kosovalı 0]

Arzuladığınız kompleksliliğe sahip hücre yaşadığımız zaman diliminde kolaylıkla meydana getirilemiyor olabilir, fakat 20 yıl sonrasını nasıl bilebilirsiniz ki? Ökaryot hücreleri tereyağından kıl çeker gibi kolaylıkla üretebildiğimiz zaman mı sizin gibi evrim karşıtları evrimi kabul edecek ilk hücre evrimin konusu olmadığı halde?

bu hücreyi insanlarmı üretecek yoksa tesadüfenmi olacak? bizim demek istediğimiz olay şu:kainatta insanın yapdığı/yapamadığı hiç birşey tesadüfen olamaz.varolan bir şeyi ya insan yapmıştır yada Allah yaratmıştır.başka bi seçenek yok.

artı zaten bilim dünyası kesinlikle hücre üretemiyecektir buda bi gerçek..

evrimcilerin en çok kıvırdıkları yer bu ilk hücredir.okadar kıvırırlarki usta oryantallere adeta taş çıkarırlar

[bayşapka 0]

artı zaten bilim dünyası kesinlikle hücre üretemiyecektir buda bi gerçek..

evrimcilerin en çok kıvırdıkları yer bu ilk hücredir.okadar kıvırırlarki usta oryantallere adeta taş çıkarırlar

Bilimsel yöntem aklınıza gelebilecek herşeyi yeterli materyal varsa tasarlayabilir ve üretebilir.

Bunun için vakit ve kaynak ayırmak gerek o kadar.

Yaşam hücre ile mi başladı sanıyorsunuz?

Veya evrim olduğunu görenlerin bunu mu savunduğunu düşünüyorsunuz?

Birden bire şak düye hücre ortaya çıktı diyorlar, o yüzden de inanılması imkânsız şeydir evrim, dolayısıyla Allah onların kalplerini köreltmiştir, onların varlığı da İslamın gerçeğine kanıttır mı diyorsunuz?

Bu sabit ve yanlış inançlarınız ortadan kalkınca ne olacak? Ateist mi olacaksınız?

Şahsen ne olursan ol umurumda değil, ne de olsa bu zihin yapısı kimseden zarar görmese bile gelecek kuşaklara kendini aktaramaz.

[Kosovalı 0]

drekinci copy past yok.kendi fikirleri belirt.sahtekar bilim adamlarının sitelerinden araklamışsın bunları.bunlarla bana cevap veremezsin.

[drekinci 0]

Bende teşekkür ederim. Tüm ateistforum üyelerine, yurduminsanlarına.

Şimdi ikinci soru için düşündüklerimi yazayım.

Evrimsel ve maddesel hareketler gözümüzün önünde sürüp gidiyor ya. Ancak bizim duyu organlarımızın algılama eşikleri sınırlı. Saniyede 20 görüntü vermeyen (yavaş veya hızlı) hareketlerin ayırdına varamıyoruz.

Saatime bakıyorum. Saniye çubuğunun hareketini görüyorum. Ama akrep ve yelkovanın hareketini algılayamıyorum.

Algılayabilmem için aradan dakikalar ve saatler geçmesi gerek. Şimdi baktığım durumu belleğime kaydediyorum. 5 dakika sonra bakıyorum ki yelkovan eski durumuna göre bir dilim ilerlemiş. Ama hala akrepte bir hareket fark edemiyorum. Anacak aradan bir saat geçmeli ki akrebin de bir dilim ilerlediğini fark edebileyim.

Şimdi eğer inatlaşırsa sevgili kosovaya akrebin ve yelkovanın hareket ettiğini gösteremem. Eğer kosovada balık belleği varsa 5 dakika öncesini aklında tutamıyorsa. Mümkünü yok yelkovanın hareket ettiğin göstermeye.

O zaman Akrebi iki kilometre, yelkovanı bir kilometre uzunluğunda bir saatin ucuna oturtmalıyım ki. Bunların hareketini fark edebilsin.

Şöyle bir metafor da konuyu güzel anlatır. Herkesin hoşuna gideceği bir müzik bestelenmiş. Ama notalarının arasında 150 yıllık sus işareti var. Yani peşpeşe gelen her bir nota 150 yılda bir seslendiriliyor. Bin notadan oluşmuş bir müzik. Bu müziğin tamamını dinleyebilmek için 150.000 yıl yaşamak gerek. Veya 150 bin yıl yaşamayan bu müziği dinleyemeyecek. Peki doğada böyle bir müziğin olduğu nasıl ortaya çıkartılabilir. Geçmişe dönük araştırmalarla. Geçmiş her 150 yılda bir seslendirilmiş notaları bulup peşpeşe getirebilmekle. Aradaki 150 yıllık sus işaretlerini dakikalara, saniyelere indirmekle.

Bu durum zaten canlı evriminde gerçekleşmiş. Her bin yılda bir ortaya çıkmış bir avantaj sürekli korunmuş. Yeni nesillere geçmiş, yeniden yeniden çalınmış ve gelinmiş bu günlere. Yumurta ve sperm birbiri ile buluştuğunda müzik başlamış yeniden çalmaya. Bu kez arada bin yıllar yok. Toplam dokuz ayda rahim bölümü, 10 yıl çocukluk bölümü. 60 yıl olgunluk bölümü ve 20 yıl da yaşlılık bölümü çalınmaya başlamış. 90-100 yaş civarlarında orkestra elemanları başlamışlar yorulmaya. Müzik can sıkmaya başlamış. gürültüye dönüşmüş Veee susmuş.

Sevgiler.

[Kosovalı 0]

drekinciiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii

[anibal 0]

>>> bu zatımuhteremle daha tanışamadık.

Tanıştırayım o zaman.. Bayan Lucy.. Kendini görmek istersen, etiyopya ulusal müzesine kadar gitmen gerekecek.. Ama şu fotoğrafı ile idare et şimdilik:

Ve evet, o ne kadar maymunsa, sende o kadar maymunsun..

>>> evrim devammı ediyor? kanıt varmı? bitane maymun insana dönüşsün ozaman.görmem lazım.

Evrim devam ediyor, kanıtı sensin en basitinden..

Bize, bir maymunun insana dönüşmesinin neden gerektiğini bir izah etsene?

[drekinci 0]

drekinci copy past yok.kendi fikirleri belirt.sahtekar bilim adamlarının sitelerinden araklamışsın bunları.bunlarla bana cevap veremezsin.

Ne oldu kosovalı.

Herkesi kendin gibi kopi pastacı mı sandın.

Bak ben sana bir şey öğreteyim. Kopi pastayı açığa çıkartmak çok kolaydır internet ortamında.

Bir cümleyi olduğu gibi kopyalar arama motorlarında aratırsın. Birkaç saniye içinde nereden araklandığı ortaya çıkar.

Bu türden yazıları yazamayacağımı mı zannediyorsun?

İstersen ateist formada yazdıklarımın dökümünü çıkar. Bir şeyler öğrenirsin.

Kendi durumun dışarıdan nasıl görünüyor. Ayna tutayım dedim.

Sevgiler.

[Kosovalı 0]

Herkesi kendin gibi kopi pastacı mı sandın.

benim açtığım başlıklara bak bi cops past varmı? az ve öz kendi fikirlerimi sunarım buraya.

[Hunter 0]

benim açtığım başlıklara bak bi cops past varmı? az ve öz kendi fikirlerimi sunarım buraya.

Ortada fikir sayılacak bi kırıntı göremiyorum,

Bence sen önce bakkaldan iki kilo IQ al..

[Kosovalı 0]

Ortada fikir sayılacak bi kırıntı göremiyorum,

Bence sen önce bakkaldan iki kilo IQ al..

mazot hadi canım başka kapıya.inayet olsun..uğraşamam şimdi senle.

[Hunter 0]

mazot hadi canım başka kapıya.inayet olsun..uğraşamam şimdi senle.

Uğraşmasan da olur, ben uğraşıyorum ya!

Bilgi ve fikir kısırı..

[BRUTAL 0]

Ortada fikir sayılacak bi kırıntı göremiyorum,

Bence sen önce bakkaldan iki kilo IQ al..

İki kilo az gelir.

bunun Türkçesi varmıydı acaba? anlamadımda o bakımdan.