Jump to content

TÜRK DÜSMANI OSMANLI GAVURLARI


Recommended Posts

istte böyleee,

                          

01 Aralık 2019
 

TÜRKLERİN ATASI OSMANLI MIDIR?

Bugün ülkemizde ne kadar Türk düşmanı var ise, kendisini Türk gösterip gerçek Türklere küfrediyor.

Bu sahtekârlar, kendilerini özellikle Osmanlının torunu olarak parlatıyorlar.

Devletimizi kuran Kemal Atatürk’e, bu cumhuriyete, demokrasiye düşman ne kadar IŞİD zihniyetli sapkın var ise, o torbaya doluşmuş durumda…

Osmanlı düzenini eleştiren bir cümle okusalar, ağır küfürler savurup tehditler yağdırıyorlar. Ve kendilerine de ABD’ye ajanlık yaptığını, BOP’a hizmet ettiğini açık açık söyleyen gebermiş Kadir Mısıroğlu’nu örnek alıyorlar. Utanmadan, sıkılmadan “İstiklal harbinde keşke Yunan galip gelseydi!” diyen haini… Bunları yazdığımız zaman bize Rum dölü, Ermeni dölü diye küfreden sapkınlar; aslında Kadir Mısıroğlu üstünden kimin kuşağından geldiklerini de göstermiş oluyorlar.

OSMANLI BİR AİLE

Önce bu cahil takımına basit bir gerçeği öğretelim: Osmanlı, bir millet veya devlet adı değildir, bir ailenin adıdır. Aslı Od-man olan bir Yörük beyinin İnönü bölgesinde temelini attığı devlete, daha sonra Devlet-i Âliyye denilmiştir. Devletin başındaki aileye ise Âl-i Osman, yani Osmanoğulları adı verilmiştir.

Beyliğin temelini içki içerek atan Od-man (Osman) bey kuşkusuz ki Türk’tür. Ünlü, Şikari tarihinde onun Selçukluların sonra da Karamanlıların çobanı olduğunu okuyoruz. Elbette bu bilgiyi Osmanlı tarih yazıcılarında bulamazsınız… Bizden kaynağını öğrenmiş oldunuz.

ANALAR HEP HIRİSTİYAN

Osman bey, Şikari’nin de yazdığı gibi bir Yörük… Yani Türk… Gel gör ki ondan sonraki dönemde nesil karışıyor. Orhan Bey’den başlayarak Osmanlı sultanları Türk kızlarını kadın olarak saraya sokmuyorlar. Bunun sebenini “OSMANLIDA İDAM EDİLEN ÂLİMLER/Düşünceleri Yüzünden Ölüme Gidenler” adlı kitabımda (Kripto Yayınları) açıkladım.

osmidam.png

Osmanlı padişahları, Hıristiyan inançlı anaların elinde yetiştiriliyorlar. Büyük hakan Fatih Sultan Mehmet’in anası Sırp Kralı Curac’ın kızı Mara Despina’dır. Bu kadın Müslüman olmamıştır. Oğlu Fatih Sultan Mehmet de anasına Selanik’teki Küçük Ayasofya Kilisesi’ni satın alarak bağışlamıştır. Buna ilşkin belge Topkapı Sarayı arşivinde durmakta ve Fatih padişah orada anasının yüce bir Hıristiyan kadın olduğunu açıkça söylemektedir. Gel gör ki bizim yobaz Osmanlıcılar, Fatih’ten daha Osmanlıcı davranarak onu İsfendiyar Bey’inin kızından olma gösterirler.

Osmanlıcıların çok yücelttiği Padişah 2. Abdülhamit’in anası da Rusya Ermenisi Virjin’dir.

Yani, Osmanlı ailesi, bu yönüyle Türklükten en fazla kopmuş bir ailedir.

 

TÜRK DÜŞMANLIĞI TEMEL

Osmanlı, Türk olarak sahneye çıkmış ama zaman içinde Türk düşmanı bir saltanat haline gelmiştir. Bu düşmanlığın sebepleri aslında ekonomiktir. Çünkü devleti kuran Türk boyları kurdukları devletten dışlanmışlar; üst üste bindirilen vergilerle acımasızca soyulmuşlardır.

Bu vahşi sistemin yaratılması için Osmanoğulları, yönetim işlerinden Türkleri atarak bunların yerine Sırp, Rum, Bulgar, Arnavut, Ermeni, Macar, Hırvat gibi Hıristiyan halkların çocuklarını yerleştirmişlerdir. Devşirme denilen bu sistem yüzünden Osmanlı, Türklükten çıkmış; Türk düşmanlığı şiddetli bir politika olarak yürütülmüştür. Anadolu’da 200 sene boyunca kötülenmeyen Türkmen boylarının birden bire Kızılbaş ilan edilip katliama uğratılmasının sebebi işte bu devşirmeci Osmanlı düzenidir. Öyle ki bu Osmanlı, “Baban bile olsa Türk’ü katlet!” sözünü bir parola gibi kullanmıştır. Bu yüzden Türklere, “aptal Türk, densiz Türk, dinsiz Türk, eşek Türk” gibi ağır hakaretler edilmiştir. (Buna ait belgeleri derleyip Osmanlıda İdam Edilen Alimler adlı çalışmamızda ayrı bir bölüm olarak yayımladım. Başka hiçbir yerde bulunamayacak bu bölümü okumak bile Osmanlı’yı anlamak için yeterli olacaktır.)

Türk düşmanlığı yüzünden, Osmanlı Türklerin egemen olduğu Anadolu’ya bir çivi bile çakmazken Hıristiyan çoğunluğun yaşadığı balkanları köprüler, hanlar, hamamlarla bayındır hale getirmişlerdir. Meşhur Osmanlı hoşgörüsü hep Hıristiyanlara çalışmış, Türkler ise ağır zulümlerle kırılmışlardır.

Ne yazık ki bugün tarihçi geçinen akademisyenler, bu acı gerçeği gizlemek için işin bu yüzünü görmezden gelmektedirler.

AHLAKSIZLIK SİSTEMİ

Peki devleti kuran Türkleri “Dinsiz-iman Türk” diye kötüleyip kılıçtan geçiren Osmanlı sistemi nasıl bir ahlak üzerinde oturuyordu? Bilinmelidir ki Devletin teslim edildiği yöneticiler Topkapı Sarayı’nda yetiştirilmekteydi. İçoğlanı denilen Hıristiyan çocuklar burada sözde Müslüman oluyorlar; erkek erkeğe bir cinsel hayatı her yana yayıyorlardı. Osmanlı saraylarında içoğlanları arasında başlayan oğlancılık (gulamparalık) zaman içinde şehrin sokaklarına taşıyordu. Öyle ki Osmanlı aydınları, erkeğin kadın kullanmasını bile aşağılıyorlar; oğlancılığı bir meziyetmiş gibi yüceltiyorlardı. Osmanlı şiiri şair Mehmet Akif’in deyişi ile baştan başa oğlancılık ve şarap kokuyordu. Bunun belgelerini de yine Osmanlı arşivlerinden çıkartarak OSMANLIDA OĞLANCILIK adlı kitabımızda ortaya koyduk.

osm-oYlan.jpg

***

İşte büyük Atatürk, Türk düşmanı bu kokuşmuş düzeni yıktı.

Üstü ümmetçilikle örtülen Türk milletini de yeniden ortaya çıkardı.

Bu büyük devrim de “Tek Parti İktidarı”nda yapıldı.

O yüzden yeni Osmanlıcı gericiler, tek parti devrine saldırırlar ya…

***

Bana Ermeni dölü, Rum dölü diye küfredenlere gelince: Bu IŞİD militanları iyi bilsinler ki benim atam asla Osmanlı olamaz, olmadı da. Ata olarak gördüğüm kişi büyük Gök Türk Hakanlığı’nı kuran ve tarihe Türk adını armağan eden demirci Bumın Kağan’dır. Dedem İsmail usta, tarihte Orta Asyanın demircileri olarak anılan Gök Türk soyundan gelme usta bir demirci idi. Bu demirci Türkler gerçeğini merak edenlere de “TÜRK KİMLİĞİ” isimli (Kripto Yayınları) kitabımı okumalarını öneriyorum.

Ne mutlu, Osmanlı gericiliğini aşıp Türklük aydınlığında buluşan Atatürkçülere

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tolonbey, Osmanlı'da oğlancılığı saraydan dışarı fışkırmış bir aktivite olarak göstermeye çalışmışsınız. Ama işin gerçeği bu değildir. Oğlancılık Osmanlı halkında yaygın bir olaydır. Hamamların tamamı oğlancılık yapılan mekanlardır. Hamamlar o kadar yaygın ve talep gören yerlerdir ki, hamamları denetleyen ve düzenleyen yüksek rütbeli devlet memuru olan Hamamlar Kethüdaları vardır. 250 yıl önce İstanbul'da 500'ün üzerinde hamam olduğu kayıtlara girmiştir. Her türlü kepazeliğin yaşandığı bu hamamlar Osmanlı halkı için sıradan mekanlardır. İşletmesi çoğunlukla Yeniçeri ağalarının elinde olan bu hamamlar tam anlamıyla kepazelik merkezidir. Oğlanlar için gelmeyenler, kendisi oğlan olanlar için de oğlancı servisi olan yerlerdir. İstanbul hamamları, oğlancıları ve namlı meşhur oğlanlar üzerine o dönemde yazılmış belge niteliğinde onlarca kitap mevcuttur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...