Jump to content

Sonsuz yoğunluk mümkün olabilir mi?


Recommended Posts

Hepimizin bildiği tekillik teorisine göre evren Big Bang ile genişlemeye başlamadan önce tekillik halindeydi ve bu tekillik sonsuz yoğunluk içeriyor, sonsuz kütle çekimine sahiptir ve bildiğimiz fizik yasaları bu tekillikte asla işlemez. Bu konuları araştırırken tekilliğin içindeki sonsuz yoğunluk olayı dikkatimi çekti ve ben de belki burada fizikçi vardır umuduyla sormak istedim. 

 

Bana göre sonsuz yoğunluk olamaz, çünkü bildiğimiz yoğunluk formülü d=mv olarak açıklanır ve hepimizin bildiği gibi yoğunluk hacimle ters orantılı. Yoğunluk bu noktada artarken hacmin de azalması gerekiyor. Ancak tekillikte düşünürsek sonsuz yoğunluk demek sonsuz küçük hacim demek. Bir nevi hacmin olmamasına çıkıyor bu kapı. Böyle bir şey mümkün müdür? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, pica pica yazdı:

Hepimizin bildiği tekillik teorisine göre evren Big Bang ile genişlemeye başlamadan önce tekillik halindeydi ve bu tekillik sonsuz yoğunluk içeriyor, sonsuz kütle çekimine sahiptir ve bildiğimiz fizik yasaları bu tekillikte asla işlemez. Bu konuları araştırırken tekilliğin içindeki sonsuz yoğunluk olayı dikkatimi çekti ve ben de belki burada fizikçi vardır umuduyla sormak istedim. 

 

Bana göre sonsuz yoğunluk olamaz, çünkü bildiğimiz yoğunluk formülü d=mv olarak açıklanır ve hepimizin bildiği gibi yoğunluk hacimle ters orantılı. Yoğunluk bu noktada artarken hacmin de azalması gerekiyor. Ancak tekillikte düşünürsek sonsuz yoğunluk demek sonsuz küçük hacim demek. Bir nevi hacmin olmamasına çıkıyor bu kapı. Böyle bir şey mümkün müdür? 

Boyutlar ve miktarlar da o patlamadan sonra çıktığı için o noktaya sonsuz, dipsiz, kocaman demek doğru olmaz.

Tersine mühendislikle iyi bir teorik fizikçiye veya matematikçiye ihtiyacımız var.

 

Yani şöyle diyeyim, güneş 100 trilyon ton ve 100 trilyon metreküp olarak o tekilliğin içinde değildi.

Orada bütün bunlar bir kağıt boyutunda ve ağırlığında da toplanmış olabilir.

Hiç ağırlık olmayabilir, hiç kütle olmayabilir çünkü kütle de patlamadan sonraki fenomenlerden.

 

Bazen gönlüm çok istiyor böyle Hawking gibi teorik fizik bakış açım olsa da sayfalarca saatlerce hesapla kitapla sonuçlara ulaşsam dursam.

 

Mesela güneş bize göre büyük, bize göre sıcak.

Görecelik olmadığında ne diyeceğiz?

Ne ne kadardır, ne kadar sıcaktır, ne kadar hızlıdır, ne kar çekime sahiptir neye göre ne ölçümüne göre karar vereceğiz?

Bütün bunların anlamını kaybettiği bir yer de orası.

Bütün bunlara yol açması aynı ölçekte hepsini içinde barındırıyor anlamına gelmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
43 dakika önce, AteistBakish yazdı:

Boyutlar ve miktarlar da o patlamadan sonra çıktığı için o noktaya sonsuz, dipsiz, kocaman demek doğru olmaz.

Aslında öyle dendiğini düşünmüyorum. Burada sonsuz yoğunluktan kasıt inanılmaz küçük bir alan çünkü.  Küçük olduğu kadar da aşırı yoğun bir alan. Kocaman bir alanı oluşturuyor küçücük bir alan. Alan demeyelim de küçücük bir nokta diyelim en iyisi. Boyutsuz olması da işin ilginç yanı zaten. Boyutsuzluk boyut oluşturmuş ama nasıl? 

43 dakika önce, AteistBakish yazdı:

Tersine mühendislikle iyi bir teorik fizikçiye veya matematikçiye ihtiyacımız var.

 

Yani şöyle diyeyim, güneş 100 trilyon ton ve 100 trilyon metreküp olarak o tekilliğin içinde değildi.

Orada bütün bunlar bir kağıt boyutunda ve ağırlığında da toplanmış olabilir.

Hiç ağırlık olmayabilir, hiç kütle olmayabilir çünkü kütle de patlamadan sonraki fenomenlerden.

Olabilir ama yoğunluktan söz ediliyorsa bir kütle olması şart. Hee dediğin gibi de olabilir bilemem ama şu anki bilgilerimiz şaşırtsa da bir kütlenin olduğunu öne sürüyor bize. 

43 dakika önce, AteistBakish yazdı:

 

Bazen gönlüm çok istiyor böyle Hawking gibi teorik fizik bakış açım olsa da sayfalarca saatlerce hesapla kitapla sonuçlara ulaşsam dursam.

Bakış açının onun gibi olmasına gerek yok illaki. Uğraşman yeterli. Ben de Mendel ve Darwin bakış açısına sahip değilim ama uğraşıyorum. 

43 dakika önce, AteistBakish yazdı:

Mesela güneş bize göre büyük, bize göre sıcak.

Görecelik olmadığında ne diyeceğiz?

Ne ne kadardır, ne kadar sıcaktır, ne kadar hızlıdır, ne kar çekime sahiptir neye göre ne ölçümüne göre karar vereceğiz?

Bütün bunların anlamını kaybettiği bir yer de orası.

Bütün bunlara yol açması aynı ölçekte hepsini içinde barındırıyor anlamına gelmez.

Görecelik konusunda henüz tam bilgi sahibi değilim, pas. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, pica pica yazdı:

Bakış açının onun gibi olmasına gerek yok illaki. Uğraşman yeterli. Ben de Mendel ve Darwin bakış açısına sahip değilim ama uğraşıyorum. 

 

Teorik fizik ve matematik çok farklı bir şey.

Teorik matematikçiler bir noktadan sonra uçuk kaçık yerlere kayabilirler ama bir teorik fizikçinin gidişatı kompozisyon gibi, sayfalarca uzayıp gider,

Şey gibi, noktalama işaretlerine uyan, akıcı, 100 sayfalık yazı gibi.

Sadece yazı yerine işlem ve formüller var.

BU apayrı bir yetenek.

On milyonda bir çıkan bir yetenek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, AteistBakish yazdı:

Teorik fizik ve matematik çok farklı bir şey.

Teorik matematikçiler bir noktadan sonra uçuk kaçık yerlere kayabilirler ama bir teorik fizikçinin gidişatı kompozisyon gibi, sayfalarca uzayıp gider,

Şey gibi, noktalama işaretlerine uyan, akıcı, 100 sayfalık yazı gibi.

Sadece yazı yerine işlem ve formüller var.

BU apayrı bir yetenek.

On milyonda bir çıkan bir yetenek.

Tamam da teorik fizikçilerin hepsi muhteşem keşifler yapmıyor sonuçta. Hee eğitimini alman lazım tabi o ayrı. Zevkli bir uğraşları var ve tamamen matematiksel. Açıkçası bir noktada uğraşırsan yapabilirsin ama dediğim gibi eğitimi olmalı. Çünkü bütün o formülleri matematiğe oturtman lazım. 

 

Yetenekle alakası olduğunu düşünmüyorum pek. Bunu sorarım arkadaşıma. O bu alanda belki senin dediğini söyler. Benim bildiğim tek şey biraz bu konuları anlayabilmek lazım ve gerçekten çalışmak gerekiyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

inanılmaz küçük bir alandan, sonsuz yoğunluk çıkaramazsın. çooook büyük bir yoğunluk çıkar, ama sonsuz olmaz. 

 

sonsuz yoğunluğa ulaşmak için, tek yol söz konusudur: hacmin sıfıra düşmesi. yani, hacim olmayacak, hacim sıfır olacak. bu durumda cismin yoğunluğu, her durumda sonsuz olacaktır.

 

yani araman gereken şey, hacmin nasıl olupta sonsuz olacağı, olup olamayacağı.

 

hacmi oluşturan şeyler belli: boyutlar. eğer boyutları ezer, büker, yok edersen, bir araya toplarsan, hacmi yok etmiş olursun. boyutları ezebilen birşeyde var şansına: yerçekimi. yani, çokca yerçekimin varsa, boyutlar ezilir, yok olur, hacim sıfıra düşüp kütle tekilliğe gider. işte buna kara delik denir. 

 

yok, yerçekimi yeterine doğru ve güçlü olmazsa, sadece bir kaç boyutu bükebilir veya yok edemeyip küçültürse? o zamanda elinde bir solucan deliği olur, içinden geçip çoook uzaklara çok hızlı gidebilirsin, en azından filmlerde öyle oluyor. yani, realitede iş öyle olmaz, o başka bir tartışma.

 

velakin, bu ikisi, kara delik ve solucan delikleri, hacim kütle ilişkisi ve bahse konu sonsuz yoğunluk mevzusunun gerçekleşmiş halleridir. en azından kara delikler bol bo lvar, görebiliyoruz mesela. 

 

ama tekillik öyle bir şey değil, oraya girerkende, girdikten sonra da, bir sürü hesap kitap var. hawking onlarla kafa kırmıştı. sonuçta, fizikçilerin tekillik deyip kaçtıkları bir heyula mevcut ortada. hacim sıfır olursa, iyi güzelde, bir sayının sıfıra bölümü tanımsızdır, sonsuz değil. yani keten helva yanıyor orada gülüm. 

 

herşey sırayla, tekillik denen şeyin de sırları çözülecektir yavaş yavaş, boyutlar falan filan... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, anibal yazdı:

inanılmaz küçük bir alandan, sonsuz yoğunluk çıkaramazsın. çooook büyük bir yoğunluk çıkar, ama sonsuz olmaz. 

 

sonsuz yoğunluğa ulaşmak için, tek yol söz konusudur: hacmin sıfıra düşmesi. yani, hacim olmayacak, hacim sıfır olacak. bu durumda cismin yoğunluğu, her durumda sonsuz olacaktır.

 

yani araman gereken şey, hacmin nasıl olupta sonsuz olacağı, olup olamayacağı.

 

hacmi oluşturan şeyler belli: boyutlar. eğer boyutları ezer, büker, yok edersen, bir araya toplarsan, hacmi yok etmiş olursun. boyutları ezebilen birşeyde var şansına: yerçekimi. yani, çokca yerçekimin varsa, boyutlar ezilir, yok olur, hacim sıfıra düşüp kütle tekilliğe gider. işte buna kara delik denir. 

 

yok, yerçekimi yeterine doğru ve güçlü olmazsa, sadece bir kaç boyutu bükebilir veya yok edemeyip küçültürse? o zamanda elinde bir solucan deliği olur, içinden geçip çoook uzaklara çok hızlı gidebilirsin, en azından filmlerde öyle oluyor. yani, realitede iş öyle olmaz, o başka bir tartışma.

 

velakin, bu ikisi, kara delik ve solucan delikleri, hacim kütle ilişkisi ve bahse konu sonsuz yoğunluk mevzusunun gerçekleşmiş halleridir. en azından kara delikler bol bo lvar, görebiliyoruz mesela. 

 

ama tekillik öyle bir şey değil, oraya girerkende, girdikten sonra da, bir sürü hesap kitap var. hawking onlarla kafa kırmıştı. sonuçta, fizikçilerin tekillik deyip kaçtıkları bir heyula mevcut ortada. hacim sıfır olursa, iyi güzelde, bir sayının sıfıra bölümü tanımsızdır, sonsuz değil. yani keten helva yanıyor orada gülüm. 

 

herşey sırayla, tekillik denen şeyin de sırları çözülecektir yavaş yavaş, boyutlar falan filan... 

Bunun çözümünün loop quantum gravity'de olacağı düşünülüyor. En azından tekilliği de anlamamıza yardımcı olur diye düşünüyorum ben. Belki de sonsuz yoğunluk yoktur. Kuantum noktasında çünkü klasik fizik hiçbir şeye yaramıyor bile. Karadeliklerde de bu var ama farklı biraz diye biliyorum ben. Big bang öncesi oluşum da çok farklı. Bu sebeple astronomik olarak dediğin doğru olabilir de tekillik işin içine girince bilemiyorum. Ama sicim teorisine karşı üretilen lqg belki bir cevap sağlar her ne kadar hayallerimizi süsleyen çoklu evrenleri yok edecek olsa da. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, pica pica said:

Bunun çözümünün loop quantum gravity'de olacağı düşünülüyor. En azından tekilliği de anlamamıza yardımcı olur diye düşünüyorum ben. Belki de sonsuz yoğunluk yoktur. Kuantum noktasında çünkü klasik fizik hiçbir şeye yaramıyor bile. Karadeliklerde de bu var ama farklı biraz diye biliyorum ben. Big bang öncesi oluşum da çok farklı. Bu sebeple astronomik olarak dediğin doğru olabilir de tekillik işin içine girince bilemiyorum. Ama sicim teorisine karşı üretilen lqg belki bir cevap sağlar her ne kadar hayallerimizi süsleyen çoklu evrenleri yok edecek olsa da. 

 

karadeliklerdeki, big bang öncesi falan filan fark mark yok. daha doğrusu fark olmasını gerektiren bir şey yok. ama, bu işin böyle olmadığı, bunun pek akla ziyan olduğu gerçeği var. yani, dediğim gibi, tekillik, big bang öncesi vs. hepsi, zurnanın zırt dediği yer.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, anibal yazdı:

 

karadeliklerdeki, big bang öncesi falan filan fark mark yok. daha doğrusu fark olmasını gerektiren bir şey yok. ama, bu işin böyle olmadığı, bunun pek akla ziyan olduğu gerçeği var. yani, dediğim gibi, tekillik, big bang öncesi vs. hepsi, zurnanın zırt dediği yer.

Evet maalesef öyle. Bu aralar bu konuyu açıklamaya çalışan bir kurama denk geldim. Kim bilir belki sicim teorisiyle birlikte birleştirilerek bir açıklama yapılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...