Jump to content

Armagedon ve Türkiye


Recommended Posts

Yahu güldürme beni .. Neyi kanıtladınız .. Sen kanıtın ne olduğunu bile bilmiyorsun ..

Emrenin kavramlarla arası iyi değildir özellikle inanç ve kanıt kavramlarında...

kanıta delile dayalı inançtan bahsedip durur

kanıtı olan birşeye inanç beslenirmi böyle saçmalıkmı olur

emre sen kendinin var olduğuna inanıyormusun yoksa biliyormusun

sen tanrıya inanıyormusun yoksa tanrının var olduğunu kanıtlarıyla biliyormusun

birde tanrının oynamadığına dair kanıtlarını alamadık hala....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 163
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Emrenin kavramlarla arası iyi değildir özellikle inanç ve kanıt kavramlarında...

kanıta delile dayalı inançtan bahsedip durur

kanıtı olan birşeye inanç beslenirmi böyle saçmalıkmı olur

emre sen kendinin var olduğuna inanıyormusun yoksa biliyormusun

sen tanrıya inanıyormusun yoksa tanrının var olduğunu kanıtlarıyla biliyormusun

birde tanrının oynamadığına dair kanıtlarını alamadık hala....

Bu kavramları bilmeyen sensin arkadaşım.

Kanıt inancın en önemli temelidir. Bu kanıtlar sayesinde inancın oluşur. Ama daha önce de dediğimiz gibi, sen "zan" ile "inancı" birbirine karıştırıyorsun.

Gerçekte bilgi inançtır. Artık o şeyin gerçekliğine çok kuvvetli bir şekilde inanıyorsun demektir. Deliller seni iman için ikna etmiştir.

Tanrı'nın varlığını biliyorum. Yani inanıyorum. Bu inanç çok kuvvetli olunca "biliyorum", "bilgi" diyoruz.

Muallakta ve delilsiz olan şey ise "zan ve tahminden" başka birşey değildir. Hurafeler de zandan doğar.

Tanrı'nın varlığı ve oyun oynamadığı konularıyla ilgili delillerimizi de sunmuştuk.

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu kavramları bilmeyen sensin arkadaşım.

Kanıt inancın en önemli temelidir. Bu kanıtlar sayesinde inancın oluşur. Ama daha önce de dediğimiz gibi, sen "zan" ile "inancı" birbirine karıştırıyorsun.

Gerçekte bilgi inançtır. Artık o şeyin gerçekliğine çok kuvvetli bir şekilde inanıyorsun demektir. Deliller seni iman için ikna etmiştir.

Tanrı'nın varlığını biliyorum. Yani inanıyorum. Bu inanç çok kuvvetli olunca "biliyorum", "bilgi" diyoruz.

Muallakta ve delilsiz olan şey ise "zan ve tahminden" başka birşey değildir. Hurafeler de zandan doğar.

Tanrı'nın varlığı ve oyun oynamadığı konularıyla ilgili delillerimizi de sunmuştuk.

Selam ve sevgiler.

herkes yanlış bir sen doğru biliyorsun o kadar sözlükten kavramların tanımlarını getirdim onlarada yanlış dedin

inanç olasılık hesabıdır...inancı kuvvetlendiren faktörlere emare denir...inançta olasılık asla%99 u geçmez

işin içine kanıt girdiğinde olasılık kalkar %100 kesinliğe ulaşır ...sana göre bana göresi kalmaz herkes doğruluğunu bilir

tanrının oynamadığına dair ayetleri kanıt olarak sunmuştun...ne yani tanrı yalan söyleyemezmi bizimle oynamak için

Link to post
Sitelerde Paylaş
herkes yanlış bir sen doğru biliyorsun o kadar sözlükten kavramların tanımlarını getirdim onlarada yanlış dedin

inanç olasılık hesabıdır...inancı kuvvetlendiren faktörlere emare denir...inançta olasılık asla%99 u geçmez

işin içine kanıt girdiğinde olasılık kalkar %100 kesinliğe ulaşır ...sana göre bana göresi kalmaz herkes doğruluğunu bilir

tanrının oynamadığına dair ayetleri kanıt olarak sunmuştun...ne yani tanrı yalan söyleyemezmi bizimle oynamak için

Bu konularla ilgili biraz eğitim almış olsaydın, bilginin inanç olduğunu bilirdin.

Onu da bırak, biraz aklını çalıştırmaya kalksan, hemen söylediğimi anlayacaktın.

Olasılık hesabı olan "zan ve tahmin" dir.

İnanç ise deliller sonucu ikna olduğun şeydir.

Bazılarının delilsiz şeylerin peşinden giderek, yani zan ve tahminlerin peşinden giderek inancını oluşturmaya kalkması da bunu değiştirmez. O kişi hurafelerin, zannın peşinden gidiyor demektir.

Birşey ne kadar ispatlıysa, o kadar kuvvetli inanılıyor demektir.

Bilgi denilen şey de inancın en kuvvetli halidir.

Hayır, Tanrı'nın oynamadığına dair ayetler sadece delillerin bir parçası. Tüm delillerle birlikte tablo ortaya çıkıyor yine.

Selam ve sevgiler.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konularla ilgili biraz eğitim almış olsaydın, bilginin inanç olduğunu bilirdin.

Onu da bırak, biraz aklını çalıştırmaya kalksan, hemen söylediğimi anlayacaktın.

Olasılık hesabı olan "zan ve tahmin" dir.

İnanç ise deliller sonucu ikna olduğun şeydir.

Bazılarının delilsiz şeylerin peşinden giderek, yani zan ve tahminlerin peşinden giderek inancını oluşturmaya kalkması da bunu değiştirmez.

O kişi hurafelerin, zannın peşinden gidiyor demektir.

Birşey ne kadar ispatlıysa, o kadar kuvvetli inanılıyor demektir.

Bilgi denilen şey de inancın en kuvvetli halidir.

Hayır, Tanrı'nın oynamadığına diar ayetler sadece delillerin bir parçası. Tüm delillerle birlikte tablo ortaya çıkıyor yine.

Selam ve sevgiler.

Eğitimden bahsediyorsun Matrix'i nasıl bilirsin;

>>>Eğer sana “Tanrı’nın var olmadığını biliyorum”

diyen biri varsa, o bir ateist değil, bir budaladır; ya da şöyle diyelim: inançsızlığını bilgi sanan bir budala. Yine aynı

şekilde biri sana “Tanrı’nın var olduğunu biliyorum” derse o da inançlı bir budaladır. Şu nokta üzerinde ısrarla durmak

gerekir: Hakikatin ne olduğunu bilmiyoruz. İnanç ve inançsızlık kanıtsızdır ve onları tanımlayan da budur. Bildiğimiz

zaman artık inanmaya ya da inanmamaya yer yoktur.”>>>

inançta delil olmayacağını bilmek için eğitime gerek yokki(elektrik müh. terk..)

bana senin kanıta dayalı inanç tanımını destekliyecek bir kaynak(sözlük,şahıs,forumdan biri)göstersene

Link to post
Sitelerde Paylaş
Edip[/i]

Sevgili Edip;

Bu başlıkta seni gerçekte neyin rahatsız ettiğini biliyorum(ve bu konuya hiç girmeyeceğim).

Ruhçuluk konusuna dönelim;

Marx bir masondu ve ruhçuluğun ağababalarındandı. "O ruhçu ise o zaman herkes ruhçu" demişsin, zaten hemen herkes bir şekilde ruhçu yapılmış durumda.

Komünizm ve evrimin ruhçuluğun temel konularından olduğunu biraz araştırmayla bile öğrenebilirsin.

Yani bu bir iddia değil, gerçek.

Materyalizme bu inançların girmesi ise son 2 asırda tam olarak gerçekleşti.

Şöyle demişsin:

Emre'nin içine düştüğü mantık hatasını göstermek için tezini şöylesine çevirelim: "Çok tanrılı pagan materyalizm son 2 asırdır ruhçuluk maskesiyle yutturuyor bu ihanet temellerini." Dilersen yanlışmaya çalış bu tezimi; her iddiana bir maske takmaya hazırım!

Bu en başından ölü doğan bir iddia. Çünkü ruhçuluk binlerce yıldır evrimi ve komünizmi insanlara aşılamaya çalışıyor.

Tabii "ruhlar alemi, reenkarnasyon, kutsal insanlar, panteizm, çok tanrıcılık" gibi diğer inanç temelleriyle birlikte...

Açılır belgelere bakılır, hangisinin daha önce bunları sunduğu kolayca görülür.

Tüm dinlere de sızarak bunları az ya da çok benimsettiler.

Örneğin tasavvuf yoluyla evrim(fiziksel olarak da), komün yaşam, reenkarnasyon ve panteizm kısmen de olsa bazı müslümanlara benimsetildi.

Ondan evvel, Yahudilerin tasavvufu olan Kabala ile bazı yahudilere daha açık bir şekilde reenkarnasyon, tanrı-insan, panteizm, evrim(fiziksel olarak da) benimsetildi.

Hinduizme de aynı şeyler güzelce yerleştirildi, diğer dinlere de(az ya da çok)..

Materyalizmin bunları ruhçuluktan aldığını kolayca görebileceğin gibi, Marx'ın mason olduğunu da öğrenebilirsin. Masonluğun öğretisi de şeytani ruhçuluğun ta kendisidir.

Bu 21. yüzyılda da reenkarnasyon inancını, bilim ve materyalizm dünyasına sokuşturmaya çalışacaklar.

Yani söylediklerim sağlaması yapılabilinen şeyler, için rahat olsun. Tıpkı Kuran'ın gerçekliği gibi...

Diğer söylediklerine gelelim;

Kapitalizme yıllarca forumlarda bir liberal olarak eleştiri getirdim.

Kaldı ki burada bile komünizmin, kapitalizme hizmet ettiğini belirtiyorum.

Ama umarım sen de diğerleri gibi kapitalizm ile liberal ekonomik özgürlükleri, lüks ile israfı birbirine karıştırmıyorsundur.

Selam ve sevgiler.

Ben Emre nin zamandan münezzeh olduğunu, yani Tanrı olabileceğini düşünüyorum.Yüce Emre eğer öyleyse senden bir işaret bekliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Eğitimden bahsediyorsun Matrix'i nasıl bilirsin;

>>>Eğer sana ?Tanrı?nın var olmadığını biliyorum?

diyen biri varsa, o bir ateist değil, bir budaladır; ya da şöyle diyelim: inançsızlığını bilgi sanan bir budala. Yine aynı

şekilde biri sana ?Tanrı?nın var olduğunu biliyorum? derse o da inançlı bir budaladır. Şu nokta üzerinde ısrarla durmak

gerekir: Hakikatin ne olduğunu bilmiyoruz. İnanç ve inançsızlık kanıtsızdır ve onları tanımlayan da budur. Bildiğimiz

zaman artık inanmaya ya da inanmamaya yer yoktur.?>>>

inançta delil olmayacağını bilmek için eğitime gerek yokki(elektrik müh. terk..)

bana senin kanıta dayalı inanç tanımını destekliyecek bir kaynak(sözlük,şahıs,forumdan biri)göstersene

Matrix filminin felsefesi gibi saçmalıklar ruhçu öğretinin size kakaladığı sinsiz tuzaklardır.

Bu yolla bırak cennete cehenneme, bu dünyaya bile inanman-imanın engellenir.

Böyle olunca da ne tam bir Allah inancın, ne de sağlıklı bir düşünce yapın olabilir.

Asıl budalalık olan, delillerle gerçekliği kesin olan şeye inanmamaktır. Örneğin sen Allah'a kesin bir şekilde iman etmiyorsan, budalalık budur. Yoksa kesin iman edenler sağlıklı olarak düşünenlerdir.

İnanç ve inançsızlık kanıta dayalı.

Ama buradaki mesele şu:

İnsanlar hurafelerin zanların peşinden gidip sapabiliyorlar, ya da kesin olarak varlığı delille sabit olan şeylere inanmayabiliyorlar. İşte sapkınlık budur.

Kuran da delilsiz şeylerin-zanların peşinden gitmeyi yasakladığı gibi, varlığı ispatlı olan şeylere inanmamayı sapma olarak tanımlıyor.

http://www.diniyazilar.com/dy/oku/726/kura...i-emretmesi.htm

Bilmek denilen şey, senin o şeye çok kuvvetli bir şekilde inandığını gösterir. Yani o şeyin gerçekliğine-doğruluğuna o kadar kuvvetli bir şekilde iman ediyorsun ki onun adına "bilmek" diyorsun. Aynı şekilde bilgi de öyledir. İspat o şeye inancın ortadan kalkması değil, tam tersine en şiddetli hale gelmesidir.

Diğer delilsiz şeyler ise zan ve tahmindir. Hastalıklı kişiliğe sahip olan kimseler de hurafelerin peşinden gözü kapalı giderler.

Bilginin ne olduğuyla ilgili felsefi tartışmalara ve görüşlere biraz göz atman yeterli. Ama dediğim gibi, biraz aklını çalıştırırsan o da yeterli. Bilgi denilen şey inançtan başka birşey değildir. Tıpkı adının ne olduğundan tut da, evrim inancına kadar...

Bak bu konudaki görüşlerim çok tutmuş olacak ki, bazı insanlar bloglarında benim yazılarımı yayınlamaya başlamışlar. Aşağıdaki linkteki yazı bana ait ama tıpkı diğer yazılarım gibi çeşitli yerlerde yayınlanmaya başlamış:

http://kahin1980.blogcu.com/537551/

Selam ve sevgiler.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ben sana kanıta dayalı inanç tanımına kaynak göster diyorum sen gidip kendi yazılarını örnek gösteriyorsun

matrix felsefesini maddenin mutlak gerçek olamayabileceğini geçtim konumuz bu değil

tanrının varlığına ve oynamadığına dair birer somut kanıt yazsanda delilden ne anladığını anlasak

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

MASONLUK-YAHUDİLİK ve KOMÜNİZM

Yahudilerin ve Siyonizmin Bolşevik Rus ihtilali ile münasebetlerinde, Amerikan Harbiyei Umûmiye ikinci Bürosunun 1919 başlıda ha-zırladığı ve Amerika'daki Fransız yüksek kostniseririe verdiği muhtıra dikkate değer gerçekleri ortaya koy-maktadır. Muhtıranın ilk kısmında,' Yahudi Siyonist Teşkilatı'nın maruf gizli protokolünün onuncu, madde-sinin aynen iktibas edilmiş olduğu görülmektedir. Bu gizli protokol maddesi aynen şöyledir:

«Tanrı size, siz seçkin kullarına Dünyaya yayılma kudreti bahşetti. Bu kudret başkalarına zaaf gibi gö-ründüğü halde, aslında bizim kuvvetimiz olmuştur. Ve bizi, şimdi dünya hakimiyetinin eşiğine getirmiştir. Bu esaslar üzerine dünya hakimiyetinin kurulmasına az kalmıştır.

Muhtıra 1897 tarihli gizli Yahudi protokolünün onuncu maddesinden sonra şöyle devam etmektedir:

«i . 1916 Şubatında, Rusya'da bir ihtilalin ha-zırlanmakta olduğu ilk defa öğrenildi. Aşağıda isimleri yazılı şahıs ve müesseselerin bu ihtilal hareketinin içinde oldukları anlaşıldı :

1. Jacob Schiff .................. Yahudi

2. Kuhn, Loeb ve Şirketi ...... Yahudi Şirketi

Müdüriyet: Jacob Schiff ...... Yahudi

Felix Warburg ..................... Yahudi

Otto Kahn ......................... Yahudi

Mortimer Schiff ..................... Yahudi

Serome H. Hanauer ............... Yahudi

3. Guggenheim ................... Yahudi

4. Max Breitung .................. Yahudi

«Böylece, yukarıdaki malûmattan bir yıl sonra pat-lak veren Rus İhtilali'nin Yahudiler tarafından hazır-lanıp tatbike konulduğundan şüphe edilmemek gerekir. Bu ihtilal tamamiyle onların eseri ve onların işidir.»

«Gerçekten de, 1917 nisanında alenî bir açıklama yapan Jacob Schiff, Rus İhtilali'nin ancak kendi malî desteği sayesinde başarıya ulaştığını söylemiştir.»

« II. . 1917 ilkbaharında, Jacob Schiff, Troçki (Yahudidir) 'ye Rusya'da bir ihtilal yapması için para vermeye başladı. New York'da yayınlanan «Forward» adlı Yahudi Bolşevik gazetesi de ayni gaye ile yardım paralan verdi.»

«Stokholm'den Yahudi bankacı Max Warburg ve Kumpanyası da para yardımı hususunda Troçki ile te-masa geçti. Warburg ve başında bulunduğu ticarî mü-essese Almanya'daki Vestfalya ve Rönan sendikasın-dan para yardımı alıyorlardı. Zaten bu sendika teşeb-büsü de Yahudilerin elinde bulunuyordu. Troçki'nin bunlarla yakın münasebeti vardı. Stokholm'de banka-nın sahiplerinden olan, Yahudi Olef Aschberg'in kızı ile evlenmişti. Mültimilyoner Yahudilerle proleter Yahudiler arasındaki münasebetler böylece kuruldu.

« III . 1917 Yılı Ekimi'nde Rusya'da ihtilal pat-lak verdi. Bu sayede, bazı Sovyet teşekkülleri Rus hal-kının idaresine el koydular. Bu Sovyet teşekküllerinde aşağıda adlan görülen şahıslar dikkati çekiyorlardı:

Mücadele Adları

Lenine

Trotzky

Steckloff

Martoff

Zinovieff

Kameneff

Souchanoff

Sagerski

Bogdanoff

Uritzky

Jlarin

Kamkovv

Ganetzky

Dan

Meschkovvsky

Parvus

Riasanovv ^

Martinovv A.

Chernomorsky

Solnzevv

Piatnisky

Abramovich

Zvesdin

Maklakovvsky

Lapinsky

Babrow

Axelord

Garin

Glasounow

İoffe

Gerçek Adlan

Quliaiıow

Bronstein

Nachamkes

Zederbaum

Apfelbaum

Rosenfeld

Gimel

Krochmal

Silbersteîn

Radomislsky

Lurie

Katz

Furstenberg

Gourevitch

Goldberg

Helpfand

Goldenbach

Zibar

Chernomordik

Bleichlann

Zivin

Rein

Voinstein

Resenblum

Lovenschein

Natansohn

Orthodox

Garfeld

Schultze

İoffe

Milliyeti

Yahudi

IV. « Ayni zamanda Bolşevik

şahsiyetlerle yakından münasebetleri görülen Paul Warburg adlı yahudi, Birleşik Amerika'da bir nevi yüksek maliye konseyi olan «Federal Reserve Board» da tekrar seçilmedi.»

«V . Jacob Schiffin yakın ahbapları arasında J\j^s^A^nesa^_^T^haJ3aaîi.^çd^ kj^bu adam Jacob SchifFe~çok oaglîd^îreonun yolunda canını esirgeme-yecek bir ajandır.

Haham MagnĞs, beynelmilel Yahudilik teşkilatının en mühim sımalarından biridir. Jacob Millikow adında bir Yahudi, günün birinde bu Magnes'in bir «Peygam-ber» olduğunu ileri sürmüştür. Kendisine peygamber denen bu adam, 1917 yılı başında, Amerika'da ilk Bol-şevik teşekkülünü kurdu. Bu teşekkülün adı «Halk Konseyi» idi. Bu teşekkülün tehlikesi bir hayli geç far-kına varıldı. 24 Ekim 1918'de Jud Magnes kendisinin «Bolşevik» olduğunu onların doktrin ve ideallerine inandığını açıkça söylemekten geri kalmadı.

Judas Magnes bu sözleri, NewYork'da, «Amerika Yahudi Komitesi» nin bir toplantısında söylemişti. Bu-nun üzerine Jacob Schiff, Magnes'in bu sözlerini ele alarak O'nu sureta itham etti aldatmak için «Amerika Yahudi Komitesi» nden ayrıldı. Bununla beraber, Schiff ve Magnes, Yahudi (Kahal) Kehillah teşkilatı-nın İdare Meclisinde birbiri ile çok iyi anlaşan iki ideal arkadaşı olmakta devam ettiler.

« VI. Jacob Schiff tarafından para yardımı gö-ren Judas Magn&s'in, ayrıca, dünya Sionist Teşkilatı «Paole» ile de yakın münasebetleri vardı: Gerçekten bu teşkilatın başkanlığına getirilmişti. Bunun gayesi, Yahudi îşçi Partisinin milletlerarası hakimiyetini kur-maktır. Bu teşkilatta da, Yahudi milyonerleri ile prole-terler arasındaki yakın münasebet göze çarpmaktadır.

« VII. Bir kaç hafta önce, Almanya'da sosyal ihtilal patlak verdi ve Rosajjuxembourg adında bir Yahudi kadın, siyasî idareyi kendiliğinden ele aldı. Bey-nelmilel bolşevik hareketinin belli başlı şeflerinden biri de Yahudidir ve adı Hasse'dir. Şu anda, Almanya'daki sosyal ihtilal, tıpkı Rusya'daki gibi, Yahudi emirlerine uygun bir gelişme kaydetmektedir.

« VIII. Bu münasebetle, şu noktayı da belirte-lim ki; Amerika'daki büyük Yahudi Bankası ve ticaret firmalarının Almanya'daki firmalar ve Bankalarla ya-kın münasebetleri vardır. Bu münasebetler iskandinav-ya'ya kadar da uzanmakta"ve yayılmaktadır. Böylece, bolşevik hareketi, bir bakıma tam bir Yahudi hareketi-dir. Bu bakımdan bir çok ticarethane ve Bankalar da bu hareketin içindedirler.»

«Müttefikler, militarjst Almanya üzerinde büyük bir zafer kazanmışlardır. Alman hakimiyetinin külleri içinden yeni bir hakimiyet fışkırmaktadır... Bu yeni bir Dünya hakimiyetidir: Bu, gayesi Dünya üzerinde Yahudi hakimiyetini kurmak olan Yahudi emperya-lizmidir.»

«Harp boyunca Yahudiler bir çok memleketlerde sadece isyanlar, ayaklanmalar körüklemiş^oTduklan halde, şimdiden Filistin'de bir Yahudi devleti kurmak minnettarlığını ele geçirmiş görülüyorlar. Yahudiler bu kadarla da kalmamışlar, Almanya ve Macaristan'da da adeta birer Yahudi Cumhuriyeti kurmak işini başar-mışlardır. Bunlar, Dünya hakimiyetine doğru atılmış ilk adımlardır. Fakat, sonuncu adım olmayacakları da muhakkaktır. Onlar, bu gayeye doğru durmadan gay-ret sarf etmekten geri kalmayacaklardır.»

«Beynelmilel Yahudi, zehirli nazariye ve doktrin-lerini Dünyanın dört taraf ma yayarak hararetle teşki-latlanmaktadır. Daha son haftalar içinde, Filistin'de okullar açmak ve korolar kurmak için, göz açap kapa-yıncaya kadar kısa bir zamanda milyonlar toplamaya muvaffak oldular. Ayrıca, propagandalarım yapmak için, aklın alamayacağı kadar büyük meblağlar harcı-yorlar.»

- «Bu hareketler karşısında Hıristiyan ve İslam Alemleri hiçbir harekete geçmeden, tamamiyle pasif ka-lıyorlar. Hıristiyan devlet adamları beynelmilel Yahudiliğin telkinlerine açıkça karşı koymalı ve onlara karşı tedbir almalıdırlar.

Devlet adamları, acaba Yahudilerin şu sözleri üzerinde tam manalarını kavrayarak durmuşlar mıdır :

«Kabul etmiş ve tatbikata koymuş olduğumuz plandan yana olması için Goy'un başında bulunduğu hükümet üzerinde baskı yapmak zorundayız. Şimdi bi-liyoruz ki, bu plan, zaferle bitecek olan sona doğru yak-laşmaktadır. Biz bunu, «gizli hükümdarlık» denilen ba-sının yardımı ile, evvela onu elde etmek suretiyle hazır-ladığımız efkarı umûmiyeye de kabul ettirmiştik. Basın, ehemmiyet taşımayan, daha doğrusu ihmal edilebi-lecek bir kaç gazete bir yana, Jay^îSM^^V^de bulunmaktadır.

«Kısacası, Avrupa'da Göy hükümetini sarsmakdaki gücümüzü ortaya koymak .için, bazı hükümetlere ted-hiş hareketleri ve siyasî cinayetlerle kudretimizi anla-tacağız. EğerJbİze karsı koymanın mümkün pldjığuna inanıyorlarsa, onlara cevabı Am^r^g,, Çin ve Japon toplan verecektir.»

«Gizli Yahudi Protokolü Nü: FIIJ»

İşte Fransızca resmî vesikanın «Moskova'da» adlı gazetenin 23 Eylül 1919 tarihli ilk nüshasında yayınla-nan kelimesi kelimesine tercümesi budur. Bu vesika, Paris'de Saint Augustin rahibinin yayınladığı «Yahudi Mason Tehlikesi» adli eserin üçüncü bölümünde de yer almıştır.

Böylece ^jfjfrda, yayınlanan vesikalardan ve diğer bilgilerden de öğreniyoruz M, Jacob Schiffin şahsiyeti, belü başlı Ruslar tarafından iyice bilinmektedir. Bu-nunla beraber, Rus halkı çoğunluğunun onun hakkın-da hemen hemen hiçbir şey bilmediği de muhakkaktır. Buna karşılık, Jacob Schiff in faaliyetinin manası, Rus Yahudileri ve kendilerini Yahudilik hizmetine ver-miş münevver sınıfın hıristiyan Ruslar tarafından da f azlasiyle değerlendirilmiştir. Bunların Troçki ve Lanine gibi bolşevik, Krensky ve Sakinkov gibi ihtilalci sos-yalist, Sliosberg ve Miliokuv gibi Halk Hürriyeti Partisi'nden olmalarının ehemmiyeti yoktur. Jacob Schiff, Rus İhtilaline bu adamların kendisine karşı minnettar-lık duymalarını gerektirecek kadar çok para harca-mıştır.

Aynca aldıkları paralar da, Rusya'da iktidarı ele geçirmek hususunda birbirlerine karşı düşmanca hare-ket eden bu partileri, Jacob Schiff in oynadığı meş'um rol hakkında derin bir sükûta zorladığı gibi, onun ida-re ettiği Yahudiliğin Rus halkına karşı giriştiği hare-ketler üzerinde sessiz kalmalarını sağlamıştır.

Jacob Schiff in verdiği mühim meblağlar, bu lider-lere birbirlerine karşı duydukları düşmanca hisleri bile unutturmuş, onlarda birleşebilecekleri ümidini uyandır-mıştır. Ayrıca, para sayesinde, hepsi de kendilerini is-tedikleri şeyi yapabilecek kudrette farzetmişlerdir. Bu ayrı ayrı bir şeyler yapmak kudretinin farz edilmesi, on-larda birleşmek zarureti de doğurmuştur.

Görülüyor ki halk için yapıldığı ileri sürülen Rus İhtilali, halk menfaatleri bakımından tamamiyle zıd bir mahiyet taşımaktadır. Onun başında bulundurulanlar, samimiyetsizlikte misli görülmemiş derecede ileri gitmişlerdi

KAYNAK: Rus İhtilali ve Yahudiler, Yazan:General NETCHEOLODON, Çev. Vecdi Bürün, Sebil Yayınevi, İkinci Basım, İstanbul 1978, s. 9-16

http://www.kitapyurdu.com/kitap/86486/rus%...veyahudiler.htm

Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Ruhçu öğreti Thule teşkilatı aracılığıyla Hitler'i ve 2. Dünya Savaşı'nı meydana getirmişti.

Ve bu Thule örgütü İstanbul'da kurulmuştu. Teşkilatı kuran kişi aynı zamanda bir Bektaşi mason idi.

Tabii ki Almanya'yı böylesine etkileyen bir oluşuma giren Sebottendorff'un ülkemizi etkileyecek çalışmalarda da bulunmuş olması kaçınılmazdı.

İşte şimdi ortaya çıkan Ergenekon örgütünün, Thule ile paralelliklerine bakınca , ruhçu öğretinin yine iş başında olduğunu görüyoruz. Tıpkı Nazilerdeki gibi ülkenin insanını geçmişteki dinine yöneltmek amacı(Şamanizm), ırkçılık ve tabii ki okültizm yine karşımıza çıkıyor:

http://www.gasteci.com/yazar14616.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tüm dinlerin kaynağı zaten ruhçu öğretidir.. Biraz antik yunan filozoflarını oku.. Tüm inançların, sistemleşmiş hallerini orda görebilirsin.. Daha sonra ilk platoncu ve aristocu hristiyan felsefecileri oku.. Ve yunan filozoflarından etkilenmiş islam felsefecilerini.. Ruhçuluğun günümüze hangi koşullarla geldiğini anlarsın :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tüm dinlerin kaynağı zaten ruhçu öğretidir.. Biraz antik yunan filozoflarını oku.. Tüm inançların, sistemleşmiş hallerini orda görebilirsin.. Daha sonra ilk platoncu ve aristocu hristiyan felsefecileri oku.. Ve yunan filozoflarından etkilenmiş islam felsefecilerini.. Ruhçuluğun günümüze hangi koşullarla geldiğini anlarsın :)

Yanlış yorum.

Gerçeği şu şekilde olmalıydı:

Ruhçu öğreti binlerce yıldır insanları saptırmıştır. Zaten İblis bunu yapacağına söz vermişti. Hıristiyanlık da ruhçu öğreti ile İslam'ın harmanlanmış halidir.

Bir tek Kuran korunmuştur bu pagan öğretiden.

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yanlış yorum.

Gerçeği şu şekilde olmalıydı:

Ruhçu öğreti binlerce yıldır insanları saptırmıştır. Zaten İblis bunu yapacağına söz vermişti. Hıristiyanlık da ruhçu öğreti ile İslam'ın harmanlanmış halidir.

Bir tek Kuran korunmuştur bu pagan öğretiden.

Selam ve sevgiler.

Hadi ya, o kadar boşuna okuyoruz demek :)

Hristiyanlık harmanlanmış haliyse, hristiyanlıktan önce İslam olması gerekiyor sanırım.. Eğer buna ilişkin kanıtların varsa aşağıdaki linkte görmek isteriz.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=9710

İslamın, türlü türlü felsefelerin karşımı olduğunu görmek bundan daha basit.. Dediğim gibi, yukarıda ki sırayı takip etmelisin :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
Bir de olayın Şii kolu var.

Cinler bir çok koldan disiplinli bir şekilde, dünyayı istedikleri kıvama getirme yolunda çalışmaya devam ediyorlar.

Şii Kıyamet Cemiyeti: HÜCCETİYE

http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=24588

Dünyayı kıvama getirenler belli asırlardır,lütfen bu Fettullahçı zırvalarını tartışmayalım.Kaynağı "aksiyon" olanın burnu pislikten çıkmaz.

Çıkamaz.

Cinler de nasıl varlıklarsa!! işleri güçleri insanlarla dünyayla uğraşmak...Hani bunlar insan gibi yaşıyordu,bunların kardeşi,çoluğu çocuğu,derdi tasası yok mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bahtiyarcan sordu:

"Sevgili Emre; bu paragraf cok harika da biraz havada kalan seyler var. Mesela Tasavvuf konusu. Bunu biraz acarmisin? Yani mutasavviflari/sufileri/seyhleri/gavslari/evliyalari/asfiyal ari/asrin imamlarini nasil kullaniyorlar?

Sadece merak ettigim icin soruyorum.."

CEVABIM:

Selam sevgili bahtiyarcan;

1- Tasavvuf zaten ruhçu öğretinin İslam dünyasının içine sızmış versiyonu.

Yani kendisi bir truva atı olduğundan, müslümanları İslam'dan uzaklaştırıp, çaktırmadan pagan hale getiriveriyor.

İslam'ın mücadele için geldiği ne kadar şey varsa, azar azar bu putperest inançları aşılıyor(panteizm, ruhlar alemi, kutsal insanlar, kendine zulmetme, ruhbanlık, kendine tapınma, ırkçılık vs....)

Hele ki böyle mistik öğretilerin derinine inilince, tıpkı diğer ruhçu akımlarda olduğu gibi, cinlerden doğrudan saptırıcı sahte vahiyler alıp iyice onların planlarına hizmet eder hale getiriliyorsun.

2- Bir de bunun dışında, bazı yahudi kabalacılar, tasavvuf adı altında İslam ülkelerinde tarikatlar kuruyor veya var olan tarikatların içine sızıp ele geçiriyor.

Yani insanlar bir tasavvuf tarikatının içinde olduklarını zannederken, aslında kabalaya hizmet eden planlı bir başka tuzağın da pençesine düşmüş oluyorlar bazen.

Örneğin Ramazan Kağan Kurt'un "Evanjelizm" adlı kitabında İsrail'in Irak'taki Kesnizani adlı tasavvuf tarikatını sinsice ele geçirdiği , bu sayede son Irak-ABD savaşında Amerikalıların kolayca , fazla kayıp vermeden ülkeyi ele geçirdiği anlatılıyor. Çünkü Kesnizani tarikatı, Irak ordusunun da içine sızmıştı ve komutanları kendine iman eder hale gelmişti. Tarikatın başındaki şeyh, Irak ordusundaki kendine iman eden komutanlara "savaşmadan teslim olun" emrini vermişti savaşın son bölümünde. Onlar da kutsal bir insandan emir aldıklarını düşünüp denileni yapmışlar.

Ayrıca bu tarikat, savaştan yıllar evvel ABD ve İsrail'e Saddam'ın ve Irak'ın tüm önemli sırlarını aktarmış, casusluk da yapmış.

Kısacası tasavvufun yıkıcılığı bir çok koldan geliyor.

Selam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...
yazmıyor yapıştırıyor :D

İlk ana yazıya bir bak bakalım. Kim yazmış?

Alıntı yaptığımda mutlaka belirtirim.

Bu bağlamda, bu topikte hangi yazıların bana ait, hangilerinin alıntı olduğunu bir ilkokul ikinci sınıf öğrencisi bile anlar.

Sen de o seviyeye geldiğinde algılarsın.

Tüm yazılarım bana aittir, alıntı yapacağım zaman da mutlaka kaynağını veririm. Bu başlık altındakiler gibi...

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...