Jump to content

Topu merkezdeki yeşil canavar yer mi?


Recommended Posts

Bir alanın vektöründen bahsedebilmek için o alanda bir kütlenin olması gerekiyor.

Ben sadece bunu ifade etmek istedim.

Yok hacım öyle değil

Mesela bir elektrik alanın yönünü ve büyüklüğünü belirlemek için illa oraya bir yük koymak gerekmez

E=r k.Q/(r^2) r= birim vektör

Alanı oluşturan Q yükü mevcut ama etki ettiği q yükü yok ortada ama yinede alanı büyüklüğünü k.Q/(r^2) ve yönünü r tanımlayabiliyoruz. Senin dediğin gibi olsa bir gezegenin gelecekteki yörüngesini nasıl kestirebiliriz mesela daha gezegen o noktaya gelmeden orda nasıl bir vektör alanı meydana geleceğini bilemeyiz demektir senin savundugun

Bir güç alanında vektörün şu veya bu yöne doğru olması, o alana girecek kütlenin fonksiyonu ile ilgilidir. Değil mi?

O alana girecek kütle,oluşacak kuvvetin büyüklüğünü değiştirebilir yönünü değil

Güneşin çekim alanına bir kara deliğin girdiğini düşünelim.

Güneşin çekim alanının vektörel fonksiyonu çökecektir. Yerini kara deliğin vektörel çekim alanı alacaktır.

Çökme demeyelimde ihmal edilebilir olacaktır

Karadeliğin oluşturdugu kuvvet alanının vektörünün büyüklüğü o kadar fazla olacaktır ki güneşin kuvvet alanının vektörünün büyüklüğü ile toplandıgında pek değişmeyecektir

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 149
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Dünyanın merkezinden biraz kaysa top öyle olağanüstü birşey, bir enerji akışı, bir hızlanma yada başka birşey ortaya çıkmaz. Çünkü merkezin hemen yanındaki bileşke kuvvet çok büyük değildir yine sıfıra yakındır. Merkez "kararlı denge noktası" dır

Merkezin kararlı denge noktası olmasında hemfikiriz. ama merkezden biraz uzaklaşmadaki bileşke kuvvetin büyük olmamasını anlayamıyorum. Bu dengenin, bu bileşkenin az da olsa bozulması, barajın yıkılma sürecinin başlaması anlamına gelir ki. Tüm güç deşarj olur. Deşarj yavaş başlasa da ortaya çıkan güç birbirine eklemlendiği için tüm dünyayı yamultur.

Yani benim anlamadığım. Zannedersem hacının itirazı da Şu. Merkeze yaklaştıkça üstteki kütle daha fazla arttığı için merkezin çekim gücünü artırıyor. Ama sen tersini iddia ediyorsun. Merkeze yaklaştıkça çekim gücü de azalıyor diyorsun. Merkezde sıfırlanıyor. Bu doğru ama merkezin kenarında da azdır diyorsun. O zaman nedenini izah etmen gerek.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Merkezin kararlı denge noktası olmasında hemfikiriz. ama merkezden biraz uzaklaşmadaki bileşke kuvvetin büyük olmamasını anlayamıyorum. Bu dengenin, bu bileşkenin az da olsa bozulması, barajın yıkılma sürecinin başlaması anlamına gelir ki. Tüm güç deşarj olur. Deşarj yavaş başlasa da ortaya çıkan güç birbirine eklemlendiği için tüm dünyayı yamultur.

Yani benim anlamadığım. Zannedersem hacının itirazı da Şu. Merkeze yaklaştıkça üstteki kütle daha fazla arttığı için merkezin çekim gücünü artırıyor. Ama sen tersini iddia ediyorsun. Merkeze yaklaştıkça çekim gücü de azalıyor diyorsun. Merkezde sıfırlanıyor. Bu doğru ama merkezin kenarında da azdır diyorsun. O zaman nedenini izah etmen gerek.

Sevgiler.

Merkezin hemen yakınındaki noktalarda bileşke kuvvet merkeze göre ani değişim göstermez çünkü o noktanın çevresindeki madde dağılımı merkezdeki simetriye göre dramatik olarak değişmez.Aksi halde merkez kararlı denge noktası olmazdı. Bileşke kuvvetin merkeze göre dramatik olarak değişmemesi konusunda anlamaşamazken kararlı denge konusunda nasıl anlaştık onuda anlamış değişim.

Bir dağın tepesine bir top koysak topun konumundaki en ufak bir değişim artık sistemi geri dönülmez biçimde değiştirir ve top dağdan aşağı düşer bu durumda topun ilk hali kararsız denge durumudur.

Bu dengenin, bu bileşkenin az da olsa bozulması, barajın yıkılma sürecinin başlaması anlamına gelir ki. Tüm güç deşarj olur. Deşarj yavaş başlasa da ortaya çıkan güç birbirine eklemlendiği için tüm dünyayı yamultur.

Bu örnekte kuvvet her zaman denge noktasına doğru yönelmez ama dünyanın merkezinde gravitasyonel kuvvet her zaman merkeze doğrudur. O yüzden topu merkezden sağa sola hafif ayırsan geri merkeze dönmek ister. sürtünme yoksa merkez etrafında ileri geri salınım yapar durur.

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
:D

zaten şimdiye yaptıgımız oydu be hacım

Ayrıca matematik deyince niye bu kadar rahatsız oldugunu anlamıyorum

Fiziğin dili matematiktir. Bazı şeyleri formülize etmeden edebi olarak anlatmak imkansız oluyor

Sanarım açıklama dediğin aşağıdaki..

Dünyanın merkezinde her tarafa doğru eşit kuvvet etki eder ve bileşke kuvvet sıfırdır.

Yıldızlarda olsun gezegenlerde olsun çekim gücünün en fazla oldugu yer yüzeydir.

Çekim potansiyeli -1/r ile orantılıdır U=-G m1.m2/r kürenin yani gezegenin veya yıldızın merkezinde bu U = -3/2 (G.m1.m2/R) dir burdaki R gezegenin veya yıldızın sabit yarıçapıdır yani bu potansiyel gradientini aldıgımızda (F= -del U)

F sıfır çıkar.

Yıldızların gezegenlerin merkezine doğru bir gravitasyon (çökme) kuvveti vardır ve merkezde büyük bir basınç meydana gelir. Bu ayrı bir olay. Yıldızın merkesine doğru gidildikçe kütçekim kuvvetinin artmasından değildir Dış yüzeyler en kuvvetli olarak çekilir ve iç kabukları, katmanları sıkıştırır

Fiziğin dili matematiktir ama, matematiği kelimelerle de ifade etmek mümkündür.

Bunu herkes yapamaz.

Burada yazılanların matematiği bilen bilmeyen herkes tarafından anlaşılmasını istiyoruz..

Bu yüzden sizden bunu istedim..

Fazla bir şey mi istedim acaba?..

Neyse.. O kadar da önemli değil... Ben sonra bir açıklama yaparım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Merkezin kararlı denge noktası olmasında hemfikiriz. ama merkezden biraz uzaklaşmadaki bileşke kuvvetin büyük olmamasını anlayamıyorum. Bu dengenin, bu bileşkenin az da olsa bozulması, barajın yıkılma sürecinin başlaması anlamına gelir ki. Tüm güç deşarj olur. Deşarj yavaş başlasa da ortaya çıkan güç birbirine eklemlendiği için tüm dünyayı yamultur.

Yani benim anlamadığım. Zannedersem hacının itirazı da Şu. Merkeze yaklaştıkça üstteki kütle daha fazla arttığı için merkezin çekim gücünü artırıyor. Ama sen tersini iddia ediyorsun. Merkeze yaklaştıkça çekim gücü de azalıyor diyorsun. Merkezde sıfırlanıyor. Bu doğru ama merkezin kenarında da azdır diyorsun. O zaman nedenini izah etmen gerek.

Sevgiler.

drekinci, sizi ve hacı'yı yanıltan şey cismi kürenin içine sokuyor oluşumuz zannediyorum. Çünkü basitleştirilmiş sorularda hep iki noktasal kütleyi işaretler bunlar arasndaki çekim kuvvetini hesaplayıveririz. Halbuki kürenin içerisinde cisme çekim kuvvetini yalnızca kütle merkezi uygulamıyor. Küreyi parçalamaktaki amacım buydu. Siz daha çok parçaya ayırarak, cismin ve kürenin kütlesine de değerler vererek, tek tek hesaplayıp ihmal payını azaltarak daha gerçekçi ivme/zaman grafikleri çizebilirsiniz. İvmenin zamana, dolayısıyla da cismin delikteki konumuna göre değişimi size aynı zamanda cisme uygulanan çekim kuvveti hakkında bilgi verecektir. Merkezde ve çevresinde Dehri'nin dediği gibi çekim kuvvetinin azalıp sıfırlandığını göreceksiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok sadece o değil baştan beri sözel açıklamalar yapıyorum satır aralarında matematiksel ifadeler kullaıyorum ama pek tabiki sözel ifade etsekte fiziksel bazı kavramlar kullanmak zorunda kalıyoruz. Onlarıda kullanmadan nasıl anlatılır bilmiyorum.

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu hep söylüyorsunuz..

Merkezde çekim gücünün sıfırlanması bir yanılsama..

Kürenin merkezinde diğer yerlerinden daha fazla çekim gücü var ki, ağır metaller, demir ve nikel ve belki de uranyum, orada birikiyor.

Bunu göremiyor musunuz?

Göremeyebilirsiniz..

Ama dünyanın çekirdeğinde onların olduğuna dair bilimsel gözlemler yapılıyor.

Onlara inanmıyor musunuz?

Ağır metaller neden dünyanın merkezine çökmüş?

Bunu bana açıklayabilir misiniz?

Bu soruyu herkese soruyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
drekinci, sizi ve hacı'yı yanıltan şey cismi kürenin içine sokuyor oluşumuz zannediyorum. Çünkü basitleştirilmiş sorularda hep iki noktasal kütleyi işaretler bunlar arasndaki çekim kuvvetini hesaplayıveririz. Halbuki kürenin içerisinde cisme çekim kuvvetini yalnızca kütle merkezi uygulamıyor. Küreyi parçalamaktaki amacım buydu. Siz daha çok parçaya ayırarak, cismin ve kürenin kütlesine de değerler vererek, tek tek hesaplayıp ihmal payını azaltarak daha gerçekçi ivme/zaman grafikleri çizebilirsiniz. İvmenin zamana, dolayısıyla da cismin delikteki konumuna göre değişimi size aynı zamanda cisme uygulanan çekim kuvveti hakkında bilgi verecektir. Merkezde ve çevresinde Dehri'nin dediği gibi çekim kuvvetinin azalıp sıfırlandığını göreceksiniz.

Hacı zaten bu konuya ilk mesajında temel yanılgısına işaret etmişti

Çekim merkezi dünyanın ortasındadır.

Bütün cisimlerde çekim merkezi ortada bir yerdedir.

diyerek

Ağır metaller neden dünyanın merkezine çökmüş?

Bunu bana açıklayabilir misiniz?

ağır atomlar arası gravitasyonel çekim daha fazladır ama asıl olan metaller arası elektromanyetik kuvvettir (çünkü 10^40 kat daha güçlüdür) dünya oluşurken ilkel topaklarda metallerin daha yogun bulunması ve daha sonra bunları saracak biçimde kütle birikmesi olurken merkezde daha ağır metallerin daha yogun kalması normaldir

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı ağır elementlerin dünyanın merkezine çökmüş olmasının sebebi, delikteki topa sürtünme kuvveti etkimesini sağlayarak harmonik hareketi sönümlendirdiğimizde cismin yine C noktasında asılı kalmasıyla aynı sebeptir esasen. Daha ağır elementlerin birbirine daha fazla çekim kuvveti uygulamasında mantık dışı bir durum yok. Bu elementleri küreden bağımsız düşünebildiğimiz sürece tabi... Çünkü senin ifadenden yola çıkarsak, elementlerin ağır olduğu ve birbirlerine fazla çekim kuvveti uyguladıkları için değil de sırf kürenin merkezindeki çekim kuvveti yüksek olduğundan kürenin merkezine çöktüğünü düşünüyoruz. Bu bir yanılgı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada egomuzu tatmin etmek için değil, bilimsel gerçekleri izleyicinin kolaylıkla anlayacağı bir şekilde açıklamaya çalışıyoruz.

topa sürtünme kuvveti etkimesini sağlayarak harmonik hareketi sönümlendirdiğimizde

Bu nasıl bir cümle?

Başka türlü ifade edilemez mi?

Basit cümlelerle..

Yanlış anlaşılmak istemem.

Kimseyi spesifik olarak eleştirmiyorum.

Lütfen alınmayın.. Çünkü niyetim kötü değil.

Bu cümleyi ilginç bulduğum için seçtim..

Herkesi basit düşünmeye ve onları mümkün olduğu kadar basit kelime ve cümlelerle belirtmeye davet ediyorum.

Bilim kimsenin malı, mülkü değildir.

En karmaşık bilimsel kuramların bile, basit ifadelerle herkese açıklanmasının mümkün olduğuna inanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

En karmaşık bilimsel kuramların bile, basit ifadelerle herkese açıklanmasının mümkün olduğuna inanıyorum.

Belki de yanılıyor olmanın temel nedeni budur hacı. Eğer dediğin gibi olsaydı üniversite dersliklerinde tahtalara sayfa dolusu matematiksel çözümler ve ispatlar yazmak yerine çay kahve eşliğinde öğrencisine olan biteni izah etmeye çalışan hocalar olurdu.

Diğer yandan karmaşık bir cümle kurduğumu düşünmüyorum. "Sönümlü" kelimesinin anlamını parantez içerisine yazarımn bir dahaki sefere.

Mesela ben egomu tatmin etmek için "çekim gücü negatif bir güçtür. doğa negatif gücü nötralize etmez" gibisinden cümleler kurmuyorum. Çünkü çekim gücü diye bir şey yok... Çekim kuvveti var. Ve bu vektörel bir büyüklük. Yani aynı doğrultuda ve ters yönde kuvvet uygulandığı takdirde gayet nötrleştirilebilen bir şey.

Egolarımı tatmin etmeye çalışsam bildiklerimin üzerine popüler bilimcilerin süslü fantezilerini eklemem gerekirdi değil mi hacı? Halbuki bildiklerimden bir gram fazlasını anlatmadım. Daha iyi bilen birileri hatalarımı bulup gösterecektir elbet... Ama matematiksel tespitleri inkar ederek, "dünyayı deldiniz de mi konuşuyorsunuz?" diyerek, iş-güç-enerji hesaplarını inkar edip dünyanın merkezinde hangi elementlerin ne kadar olduğunun da matematiksel bir çıkarsama olduğunu görmezden gelerek yapmayacaktır bunu.

Bilim kimsenin malı mülkü değil hacı. En azından burada hemfikiriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buradaki püf noktası zannediyorum ki. Dengenin kararlı veya kararsız olma durumudur.

Halbuki dengenin kendisi zaten kararlılık durumudur.

Yani çeşitli vektöryel kuvvetlerin birbirini nötralize etmesi, sıfır veya hareketsizliğin ortaya çıkmasıdır. Kuvvetlerin büyük olması kararsızlığı kararlı hale getirmez. Yerkürenin merkezinde inildikçe her nokta üzerindeki kütlenin fazlalığı oranında çekim kuvveti içerir. Çünkü çekim kuvvetinin kaynağı kütledir. Kütlesi yüksek elementler ise çekirdek elemanlarının, proton ve nötronların fazla olduğu elementlerdir. Bu nedenle uranyum gibi çekirdek elemanlarının fazla olduğu maddeler dibe çökerler. dip dediğimiz yer. Kürenin merkezidir.

Yani diyeceğim o ki. Merkezde dengeyi bozmak için yüksek güçler gereklidir. Ama bir kez bozulduğunda, salınım olacağı ve bu şekilde kararlılığın süreceği yaklaşımında biraz terslik var. Salınım olması için başlamış bir hareketin yönünü çeviren başka etkenlerin olması gerek. Nedir bu başka etkenler, başka kuvvetler.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burası üniversite değil thecrow kardeşim..

Her eğitim düzeyinden olanların kolaylıkla izlemesi gereken bir platform.

Varlık nedenimiz çalım yapmak değil. Eğitmek ve öğrenmek.. Ya da öğrenmek ve öğrendiklerinle eğitmek.

En karmaşık kavramları bile herkesin anlayacağı şekilde ifade etmek mümkündür...

En azından buna teşebbüs etmenizi beklerim sizden..

Çekim doğanın temel güçlerinden biridir..

İngilizce yazarsam belki daha iyi anlarsın.

Gravity is one of the fundamental forces of nature......

Force'un Türkçe karşılğında kullanılan ilk kelime güçtür..

Herkesin anlayacağı şekilde yazmanızı istemem size neden bu kadar ağır geldi anlayamadım.

Biraz çaba göstermenizi istiyorum.

Buna hakkımız var sanırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı ben zaten konuyu mümkün mertebe basitleştirerek anlattım. Lise fizik derslerinde kullanılan formüllerin dışında bir tek matematiksel ifade kullanmadım. Ama bunun da daha basit bir izahı yok ki. Üstelik formülize ettiğim bütün durumların da sözel açıklamasını yaptım. Daha net anlaşılsın diye küreyi iki parçaya böldüm ve an be an olayların gelişimini izah etmeye çalıştım. Ne yapmam gerekiyordu başka?

Not: gündelik hayatta pek çok insan güç ve kuvvet kelimelerini eş anlamlı kullanıyor olabilir ama terminolojik olarak güç ve kuvvet arasındaki fark taa lise 1 de öğrencilere öğretilir.

F=Force=Kuvvet=m*a (vektörel)

P=Power=Güç=F*x/t (skaler)

Sorulan soru matematiksel ifadelerden kaçınılarak yanıtlandığında ortaya yanlış cevaplar çıkabiliyor başlıkta görüldüğü gibi. Bu yüzden zaten azami ölçüde basitleştirilmiş ifadeler kullanıyorum. Forumda bunu anlamayacak insanlar olduğunu düşünüyorsan karadeliklerin merkezindeki quark çorbaları ya da tekilliğe hiç sapma derim Hacı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

F=Force=Kuvvet=m*a (vektörel)

P=Power=Güç=F*x/t (skaler)

Bence bunların tam tersi söz konusu..

Force=güç

Power=kuvvet...

Bilimsel terimleri kimler Türkçeye çeviriyor, bilmiyorum..

Ama bana ters geliyorsunuz..

Aman ne olur tekillik ve quark soup'a değinmeyin..

Önce elimizdeki çekim gücünü halledelim..

Sonra diğer konulara geçeriz.

Ama ben yine de dayanamayacak, tekilliği İngilizce bir kaynaktan ve İngilizce olarak tanımlayacağım.

Kaynak: Alan Guth. Inflationary Universe

Singularity: If the standard big bang theory is extrapolated all the way back to time zero, one reaches an instant of infinite density, infinite pressure, and infinite temperature-an instant that is frequently called the initial singularity. This singularity is sometimes said to mark the beginning of time, but it is more realistic to recognize that an extrapolation of infinite density cannot be trusted.

Kara deliklerin ortasında çekim gücü sıfır olmadığı gibi, tekillik de yoktur.

Kim kara deliklerdeki tekillikten bahsediyorsa, saçmalıyor demektir..

Tabii kara deliklerin ortasında çekim gücünün olmadığı iddası da az saçma değildir.

Quark soup'a gelince.. Nötron yıldızlarının merkezinin quark'lardan oluştuğu sanılıyor.

Bu konuda aşağıdaki kaynaklara bakabilirsiniz.

http://www.freerepublic.com/focus/f-news/1349981/posts

http://www.bautforum.com/astronomy/42255-neutron-stars.html

Neutron stars are probably quite complex, and the structure of them will vary according to mass, spin, and temperature, as well as whether they are accreting material actively.

The surface may have an atmosphere of highly ionized Iron, blowing past hair of Iron atoms growing along magnetic field lines several nanometers above an Iron-Helium nuclei lattice.

Underneath there is a thick layer of mostly neutrons with loads of protons and pions thrown in for good measure, but deeper down they may be composed of mixtures and layers of Hyperons and quark soup.

Daha başka kaynaklar da verebilirim ama, bu kadarı yeter sanırım..

Umarım tatmin olmuşsunuzdur..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben tatmin olmadım hacım

2 link ile (üstelik com uzantılı) tatmin olmam

Bende karadeliklerin merkezindeki tekillikle ilgili sayısız link verebilirim hemde universite sitelerinden ve sen bunlara "bazıları saçmalıyor" dersin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...