Jump to content

Masonluk


Recommended Posts

Metal,

Bildiğim kadarıyla masonluğu 3 kaynaktan öğrenebilirsin.. Her kaynak kendi anlayışı doğrultusunda yazar.. Bunlardan biri resmi tarih, diğeri islam anlayışıyla sentezlenmiş Adnan Oktar'ın kitaplarından.. 3. ise saklı tarih.. Saklı tarih dediğime bakma herkes tarafından biliniyor artık ama gerçekliği tartışma konusu.. Yani, saklı tarih adıyla verilen bilgilerin büyük çoğunluğunun bir mitten ibaret olduğu su götürmez bir gerçeklik.. Ama ben sana yinede bi kitap linki veriyim sen biraz göz gezdir.. Ayrıca piyasada bulunun Burak Eldem'inde bu konu hakkında ki kitaplarını okuyabilirsin. Dediğim gibi bunların kurgu olduğu tartışılır.. Ben sadece fikir edinebilesin diye linkini bırakıyorum.

http://www.historicalsense.com/Archive/CG/CG_icindekiler.htm

Aşağıda ki sitede de bu konu hakkında yazılar bulman mümkün

http://www.hermetics.org/anasayfa.html

Burak Eldem'in Fraternis kitabını okuyabilirsin.. Kitap pek sürükleyici değil ama Masonluk hakkında gerçekten çok iyi yazılmış bir kitap (anlayışa göre kurgulanmış da denilebilir) .. Saklı tarih kategorisinde tek geçerim o kitabı.. Ayrıca eski site üyesi Akhenaton'u tanıyomusun bilmiyorum ama o bu konular üzerinde çok duruyor.. Bu foruma da yazıları mevcuttu takip edebilirsin.. Bence sen yinede burak eldemle başla, akhe ile devam et ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Masonların amacı dinleri ve ülke sınırlarını yıkıp, yahudi merkezli bir dünya düzeni kurmaktır.

Komünizm de bu planın gerçekleşmesi için maskelenmiş bir oyundu.

Kabbala da temel öğretileridir.

Yalan.

Osmanli seyhul Islamlarinin isi neydi masonlarin icinde o zaman? Osmanli yada TC yuksek mertebeli kisilerin isi neydi masonlarin icinde?

Masonluk, yardima ihtiyaci olan kisi ve kuruluslara yardim etmek amacli kurlmus gruplardir. Masonlukta uye olmanin tek mecburiyeti bir dine inanmaktir, yani Ateis olan birisi asla mason olamaz, inancli olmak kosulu vardir. Masonlugun Islami vakiflara tehlike arz ettigi donemlerde masonlara saldirilar baslar, bunun gayeside sadece ve sadece PARA dir. Masonluk din degil, ama imanli kisilerden olusmus yardim kurulusudur, o amblemleri yildiz ise Yahudilikle alakali degildir.

Komunizmde masonlar bar olamaz, hic bir din var olamaz Emre.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yalan.

Osmanli seyhul Islamlarinin isi neydi masonlarin icinde o zaman? Osmanli yada TC yuksek mertebeli kisilerin isi neydi masonlarin icinde?

Masonluk, yardima ihtiyaci olan kisi ve kuruluslara yardim etmek amacli kurlmus gruplardir. Masonlukta uye olmanin tek mecburiyeti bir dine inanmaktir, yani Ateis olan birisi asla mason olamaz, inancli olmak kosulu vardir. Masonlugun Islami vakiflara tehlike arz ettigi donemlerde masonlara saldirilar baslar, bunun gayeside sadece ve sadece PARA dir. Masonluk din degil, ama imanli kisilerden olusmus yardim kurulusudur, o amblemleri yildiz ise Yahudilikle alakali degildir.

Komunizmde masonlar bar olamaz, hic bir din var olamaz Emre.

Asıl yalan olan bu sizlere benimsetilmiş olan maskelerdir.

Sadece sizlere değil, masonluğun alt derecesindekilere bile bu yalanlar yutturulur.

Her bir masonluk derecesi, bir üst derecenin sırrından uzak tutulur.

Hatta en üst derecelere gelinceye kadar hala çaktırılmadan suyun ısısı arttırılarak pişirme yöntemi uygulanır üyelere(felsefi açıdan).

Ancak belli bir seviyeye geldikten sonra gerçek uygulama ve amaçlarıyla tanışıyor bir mason.

Batıda Gizlice çekilen bir üst derece töreni(sanırım 30'lu derecelerden idi) birçok alt derecedeki masonun gerçekleri fark edip uzaklaşmasını sağlamıştır.

Bir diğer yanılgı da şu "tanrıya inanma zorunluluğu" hikayesi.

Masonların tapındığı şey Tanrı değil. Onlar ruhçuluğun-kabalanın mimarına tapınıyorlar.

Bu da üst seviyelere geldikçe iyice üyelere aşılanan şey.

Yok dininden vazgeçmeyen bir mason, zaten üst basamağa çıkartılmıyor. En altlarda hizmetçilik görevini, yalanlara inanarak sürdürüyor.

Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Asıl yalan olan bu sizlere benimsetilmiş olan maskelerdir.

Sadece sizlere değil, masonluğun alt derecesindekilere bile bu yalanlar yutturulur.

Her bir masonluk derecesi, bir üst derecenin sırrından uzak tutulur.

Hatta en üst derecelere gelinceye kadar hala çaktırılmadan suyun ısısı arttırılarak pişirme yöntemi uygulanır üyelere(felsefi açıdan).

Ancak belli bir seviyeye geldikten sonra gerçek uygulama ve amaçlarıyla tanışıyor bir mason.

Batıda Gizlice çekilen bir üst derece töreni(sanırım 30'lu derecelerden idi) birçok alt derecedeki masonun gerçekleri fark edip uzaklaşmasını sağlamıştır.

Bir diğer yanılgı da şu "tanrıya inanma zorunluluğu" hikayesi.

Masonların tapındığı şey Tanrı değil. Onlar ruhçuluğun-kabalanın mimarına tapınıyorlar.

Bu da üst seviyelere geldikçe iyice üyelere aşılanan şey.

Yok dininden vazgeçmeyen bir mason, zaten üst basamağa çıkartılmıyor. En altlarda hizmetçilik görevini, yalanlara inanarak sürdürüyor.

Selamlar.

Sen bu bilgileri nereden aldin? Iclerinemi girdin? Senin bilgileri yesil sermayenin para icin diger vakif ve kuruluslar ile yaptigi savasin coplugunden gelmedir Emre.

Benim anlattiklarim senin anlattiklarin kadar gercektir, hadi bakim.

Assagidaki listeye ne dersin peki? Listedekilerdemi bilmiyordu?

Devlet Adamları ve Politikacılar

33.Osmanlı Padişahı V.Murad,

Şehzade Kemalettin Efendi,

Şehzade Nurettin Efendi,

5.Murad’ın Başmabeyincisi Ahmet Seyid,

Sadrazam Koca Mustafa Reşit Paşa,

Sadrazam Âli Paşa,

Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa,

Sadrazam Tunuslu Ethem Paşa,

Sadrazam Hayrettin Paşa,

Sadrazam Mithat Paşa,

Sadrazam Ahmet Vefik Paşa,

Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa,

Sadrazam Talat Paşa,

Maliye, Maarif ve Evkaf Nazırı M.Raşit Arer,

Bahriye Nazırı Cemal Paşa,

Maliye Nazırı Cavit Bey,

Maliye Nazırı Tevfik Bey,

Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Sayman,

Nafia Nazırı Ali Münif,

Posta Nazırı Kirkor Agaton,

Devlet Adamı ve Yazar Ethem Pertev Paşa,

Devlet Adamı ve Musikişinas Prens Mehmet Abdülhalim Paşa, Prens Aziz Hasan Paşa,

Devlet Adamı ve Şair Süleyman Asaf,

Şam Valisi ve Abdülhamid’in Damadı olan Damat Ahmet Nami Bey,

Ankara Valisi Reşit Paşa,

İttihat ve Terakki Fırkası Umumi Katibi Mithat Şükrü Bleda,

Maliye Müsteşarı Faik Süleyman,

Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi,

Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Özalp,

Başbakan Hasan Saka,

Başbakan Suat Hayri Ürgüplü,

Adalet Bakanı Mümtaz Ökmen,

Başbakan Yardımcısı Akif İyidoğan,

Dışişleri Bakanı Bekir Sami Daça,

Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras,

Dışişleri Bakanı Selim Sarper,

İçişleri Bakanı Mehmet Cemil Uybadın,

İçişleri Bakanı Şükrü Kaya,

Adalet Bakanı Hasan Menemencioğlu,

Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar,

Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati,

Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel,

Milli Savunma Bakanı Münir Birsel,

Milli Savunma Bakanı Hulusi Köymen,

Tarım Bakanı Reşat Muhlis Erkmen,

Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhan,

Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe,

Ticaret Bakanı Ahmet Dallı,

Bakan, Milli Emniyet Başkanı Celal Tevfik Karasapan,

Atatürk’ün Yaveri, Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer,

Askerler

Humbaracı Ahmet Paşa (Comte de Bonneval),

İngiliz Amirali ve Türk Müşiri olan Hobart Paşa,

Abdülaziz’in Başmabeyincisi Namık Paşazade Hüseyin Cemil Paşa,

Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa,

Müşir Fuat Paşa,

Cihan Harbi’nde Kafkas Cephesi’nde şehit olan Hüseyin Hüsnü Paşa,

Birinci Ordu Komutanı Ali İhsan Sabis Paşa,

Jandarma Genel Komutanı Ali Remzi Yiğitgüder Paşa,

Hava Kuvvetleri Komutanı Zeki Doğan Paşa,

Münakalat Vekili Yümni Üresin Paşa,

Yüksek Şura Üyesi Eşref Manas Paşa,

Bilim Adamları

Bilgin ve Devlet Adamı Mehmet Tahir Münif Paşa,

Tıp Doktoru Dr.Antranik Gırcikyan Paşa,

Ülkemizde yeni eğitim yöntemlerini getiren Selim Sabit Efendi,

Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurucularından Mehmet Ali Baba,

Sözlükçü, Yazar Hüseyin Kazım Kadri,

TTK Başkanlığı yapmış olan Hasan Cemil Çambel,

İktisat Profesörü Mustafa Zühtü İnhan,

Tıp Profesörü Neşet Ömer İrdelp,

Coğrafya Profesörü Faik Sabri Duran,

Psikoloji Profesörü Mustafa Şekip Tunç,

İTÜ Rektörü Mustafa İnan,

Tıp Profesörü M.Kemal Öke,

Eğitimci, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Hayrullah Örs,

Hukuk Profesörü Vasfi Raşit Sevig,

Tıp Profesörü, Rektör ve daha sonra milletvekilliği de yapmış olan Besim Ömer Akalın,

Tıp Profesörü Niyazi İsmet Gözcü,

Fen Fakültesi Dekanı Hüseyin Hamit,

Rektörlük de yapmış olan Profesör Mustafa Hulki Erem,

Y.Müh., Rektör Suphi Kamil,

Ord.Prof.Dr. Burhanettin Toker,

Fizik Profesörü Salih Murat Uzdilek,

Ord.Prof.Dr. Fahri Arel,

Prof.Dr.Muzaffer Şevki,

Matematik Profesörü, Dekan Kerim Erim,

Müzikolog Cevad Memduh Altar,

Tıp Profesörü ve Rektör Kazım İsmail Gürkan,

İktisat Profesörü Mehmet Ali Özeken,

Tarih Profesörü ve TTK Başkanı Enver Ziya Karal

Şairler & Yazarlar

Gazeteci ve Yazar Şinasi,

Şair ve Devlet Adamı Ziya Paşa,

Gazeteci ve Yazar Teodor Kasap,

Büyük Vatan Şairi Namık Kemal,

Tiyatrocu ve Yazar Güllü Agop,

Yazar Mehmet Emin Bey,

Yazar ve Gazeteci Ahmet Rasim,

Lügatçı ve Yazar Diran Kelekyan,

Milli Şair Mehmet Emin Yurdakul,

Yazar ve Filozof Rıza Tevfik,

Yazar ve Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın,

Yazar ve Sosyolog Ziya Gökalp,

Şair ve Noter Mithat Cemal Kuntay,

Yazar ve Gazeteci Ahmet Emin Yalman,

Yazar ve Öğretmen Reşad Nuri Güntekin,

Yazar ve Gazeteci Agah Sırrı Levent,

Sanatçılar

Müzisyen Şükrü Şenozan,

Ressam Ali Sami Boyar,

Ressam Nazmi Ziya Güran,

Ressam, GSA Müdürü Namık İsmail,

Sahne Sanatçısı Behzat Butak,

İ.Galip Arcan,

Karikatürist Ramiz Gökçe,

Opera Sanatçısı Nurullah Şevket Taşkıran,

Müzisyen Mesut Cemil Tel,

Piyanist Mithat Fenmen,

Sinema Sanatçısı Ayhan Işık,

Orkestra Şefi Orhan Tanrıkulu,

Heykeltraş Haluk Tezonar,

Mason Din Adamları

Şeyhülislam Musa Kazım Efendi,

Şeyhülislam İzzettin Efendi,

Şeyhülislam Hayri Efendi,

Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü,

Sefaret İmamı Haşim Veli,

Müderris Mahmut Esad Efendi,

Eğitimci Masonlar

Muvaffak Benderli,

Yontov Garti,

Hikmet Gürtav,

Mehmet Ali Kırca,

Celal Öget,

Halit Sarıkaya,

Ali Teoman

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen bu bilgileri nereden aldin? Iclerinemi girdin? Senin bilgileri yesil sermayenin para icin diger vakif ve kuruluslar ile yaptigi savasin coplugunden gelmedir Emre.

Benim anlattiklarim senin anlattiklarin kadar gercektir, hadi bakim.

Assagidaki listeye ne dersin peki? Listedekilerdemi bilmiyordu?

Hayır, sen sadece benimsetilen yalanları tekrarlıyorsun o kadar.

Benim kaynağım batılı araştırmacıların ortaya koyduğu somut delillerdir. Ve bazıları müslüman olması şöyle dursun, İslam karşıtıdır bu araştırmacıların.

Yazdıklarımı da dikkatli okumuyorsun sanıyorum. Bir mason, bir üst masonluk sırlarını bilmez. Yasaktır.

Dinini terk etmeyen bir mason da en üst seviyelere gelemez.

Bu yüzden onlar kandırılan maşalardır. Diğerleri ise(üst derecedekiler) zaten masonluğun gerçek derinliğine inmiş olanlardır.

Bu yüzden falanca masonmuş deyip hiç kendine hayali dayanaklar oluşturma. Gerçek masonun ne olduğunu artık algılamışsındır.

Bak komünistlerin en üst seviyesindekiler hariç, diğerleri gerçeği biliyorlar mıydı? Hala komünizmi materyalizm sanma komedisini sürdürüyor insanlar. Ama aslında ruhçuluğun bir maşasından başka birşey değil.

Aynı şekilde alt derecelerdeki masonlar da masonluğun iç yüzünü asla bilmezler.

Selamlar.

tarihinde Emre1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Hayır, sen sadece benimsetilen yalanları tekrarlıyorsun o kadar.

Benim kaynağım batılı araştırmacıların ortaya koyduğu somut delillerdir. Ve bazıları müslüman olması şöyle dursun, İslam karşıtıdır bu araştırmacıların.

Yazdıklarımı da dikkatli okumuyorsun sanıyorum. Bir mason, bir üst masonluk sırlarını bilmez. Yasaktır.

Dinini terk etmeyen bir mason da en üst seviyelere gelemez.

Bu yüzden onlar kandırılan maşalardır. Diğerleri ise(üst derecedekiler) zaten masonluğun gerçek derinliğine inmiş olanlardır.

Bu yüzden falanca masonmuş deyip hiç kendine hayali dayanaklar oluşturma. Gerçek masonun ne olduğunu artık algılamışsındır.

Bak komünistlerin en üst seviyesindekiler hariç, diğerleri gerçeği biliyorlar mıydı? Hala komünizmi materyalizm sanma komedisini sürdürüyor insanlar. Ama aslında ruhçuluğun bir maşasından başka birşey değil.

Aynı şekilde alt derecelerdeki masonlar da masonluğun iç yüzünü asla bilmezler.

Selamlar.

Tüm bu faydalı bilgilere ek olarak konuyla ilgili bir Aytunç Altındal röportajı linki verelim de tam olsun;

http://www.haber10.com/makale/2501/

Bu da Aytunç Altındal kimdir diyenlere;

http://aytuncaltindal.com/biyografisi.htm

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
Müslümanlar, masonluğun M'sini bilmiyorlar. Röportajı okudum, yarısından çoğu yanlış ve çarpıtma. Neyse bilmemeğe devam etsinler, belki böylesi daha iyidir.

ABD 6. Başkanı John Quincy Adams'ın harika bir sözü var, aynen katılıyorum;

"Freemasonry is deceptive and fraudulent... Its promise is light — it's performance is darkness."

Link to post
Sitelerde Paylaş
ABD 6. Başkanı John Quincy Adams'ın harika bir sözü var, aynen katılıyorum;

"Freemasonry is deceptive and fraudulent... Its promise is light — it's performance is darkness."

Bu adamın ne demek istediğini bilseydim belki bende katılırdım düşüncesine...

saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu adamın ne demek istediğini bilseydim belki bende katılırdım düşüncesine...

saygılarımla

Haklısın, kusura bakma...

Şöyle demiş Adams;

Masonluk aldatıcı ve hilelidir. Vaadi "ışık", icraati "karanlık"tır.

tarihinde epifun tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
amaçları nedir masonluğun amaçları ne kadar doğru mason.org.tr de masonluk özgürlük kardeşlik isteyen bir örgüt müş ama birde çok gizli olduğu yüzünden dönen bi oyunlar olabilirmi kısacası şu masonluk hakkında bilgiler bekliyorum.

andromedanın tankına rakip tank geldi :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://tr.wikipedia.org/wiki/Masonluk

Masonluk,

Masonluğun köklerini Çin'den Ortadoğu'ya, Eski Yunan'dan Şaman rahiplerine, eski Mısır'dan Avrupa'nın şövalye tarikat larına kadar dünyanın çeşitli yer ve topluluklarına dayandırmak mümkündür, zira Masonik ritüel lere bakıldığında ise bu kadim öğretilerin tamamının etkileri görülebilmektedir. Fakat Masonluğun çok uzun yıllar boyunca çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmesi ve 1390'da Regius el yazmasına kadar hiçbir kayıt tutmamaları sebebiyle, asıl kökeni hakkında net ve kesin bir yargıya henüz varılabilmiş değildir. Tüm dünyadaki Masonlar köklerini M.Ö 10. yüzyılda yapılmış olan Süleyman Mabedi işçilerine dayandırsalar da, bu işçilerin de önceden bu işi yaptıkları ve oraya hep birlikte gittiklerinin bilinmesi, kökenleri daha eskiye taşımaktadır.

Operatif Masonluk [değiştir]

Şövalye Kökeni [değiştir]Masonluğun kökleri ile ilgili bir başka çokça tartışılan ve öne sürülen konu ise, Masonların, şövalye kökenli bir topluluk olması ile alakalıdır. Tapınak Şövalyeleri'ne 1307 yılında Vatikan ve Fransa başta olmak üzere çoğu Avrupa krallığı tarafından açılan açık savaşın ardından 1314 yılında İskoçya'nın İngiltere'ye karşı kazandığı Bannockburn zaferinde Tapınak Şövalyeleri'nin kendi kıyafet ve kılıçları ile İskoç kralı Robert Bruce'un yanında savaştıkları, tüm tarih kitaplarında yerini almış bir gerçektir. Rosslyn Şapeli başta olmak üzere Tapınak Şövalyeleri tarafından yapıldığı bugün net olarak bilinen nice kilise ve kale de, bahsekonu şövalyelerin bu dönemlerde Britanya'daki varlıklarını açıkça göstermektedir.

Yoğunlukla, Avrupa ve ABD'de çalışmalarını sürdüren çok sayıda Masonik rit ise Şövalye Masonluğu denen bir janrı kabul etmişler ve çalışmalarını Masonluğun şövalye kökenleri üzerine sürdürmeyi tercih etmişlerdir. Şövalye Masonluğu doğrultusunda çalışmayan ritlerin bile hemen hemen tamamı şövalyeliğe mutlaka bir atıf yaparlar. Örneğin, Türkiye'de de uygulanan, dünyanın en yaygın riti Skoç Riti'nin yüksek derecelerinin çoğunluğu şövalyelik üzerinedir ve şövalye isimleri taşır. İkinci en yaygın rit olan ve özellikle ABD'de yoğun olarak izlenen York Riti'nin en yüksek derecesinin adı Tapınak Şövalyesi'dir.

Masonların kullandıkları pek çok sembolün şövalyelerden gelmiş olması bir sır değildir. Örneğin, Masonların bazı törenlerinde kullandıkları kılıçlar, gerek şekilleri gerek anlamlarıyla bu geleneği yansıtmakta olan şövalye kılıçlarıdır.

Masonluğun köklerini şövalyelere dayandıran görüşlere göre, kimlikleri ortaya çıkan Tapınakçılar, kendilerine -daha önce kıta Avrupasında olduğu gibi- yönelebilecek saldırılardan korunmak için, duvarcı loncaları kimliğine bürünmüş, sembollerini ve çalışmalarını eski duvarcıların sembolleri ile birleştirmiş ve eski sembollerine bu yönlü anlamlar da yüklemiş, duvarcı kimliği ile kendilerini tanıtmışlar, fakat çalışmalarını ve esas yüzlerini her zaman, hatta sonradan aralarına kabul edilen ve henüz belli bir dereceye gelmemiş olan üyelerinden bile gizli tutmuşlardır. Belki bu yüzdendir ki, günümüzde halen izlenilmeye devam edilen Masonik ritlerde de şövalyeliği esas alan dereceler hep yukarılarda yer alır.

Masonluğun kökenleri ile ilgili konular bugün Masonların dahi kesin olarak görüş birliğine varabildikleri bir konu değildir. Farklı obediyans ve ritler, farklı görüşleri öne sürerler. Bugünkünden çok daha gizli olan geçmişlerinde herhangi bir yazılı kayıt tutulmamış olması bunun en önemli sebebidir. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın da dahil olduğu dünya düzenli Masonluğu da, Özgür Masonlar Büyük Locası'nın dahil olduğu düzensiz obediyanslar da, ritüellerinde Masonluğun köklerini Operatif Masonlara dayandırır, ilk 3 derece ritüellerinde -şövalye yaşam tarzı denebilecek bir anlayışa atıfları saymazsak- şövalyelikten, ismen, bahis açmazlar. Şövalyelik kökleri ile ilgili konular daha ziyade yüksek derecelerde işlenilir.

Bu konuda kimse tarafından reddedilmeyen bir gerçek vardır ki, Masonluğun geçmişinde şövalyeliğin öyle veya böyle bir etkisini yok sayabilmek mümkün değildir ve Masonluk -eğer bütünüyle onlar tarafından kurulmamışsa- Ortaçağın ünlü şövalyelerine çok şey borçludur.

İlk Büyük Loca'nın Kuruluşu [değiştir]

İngiltere Birleşik Büyük Locası'nın amblemi24 Haziran 1717'de İngiltere'de 4 Loca bir araya gelerek, ilk Büyük Loca'yı, İngiltere Büyük Locası'nı kurdular. Kısa zaman içinde İngiltere'deki diğer Locaların da katılması ile genişlemiş ve 1723 yılında Büyük Loca, geleneksel ve kadim yasalarını derleme görevini Protestan bir Rahip olan James Anderson'a vererek ilk yazılı anayasasını oluşturdu ve Masonluğun, ara vermeden sürdürülecek olan, yazılı tarihi ve ilk yazılı yasaları böylece resmen başlamış oldu. Anderson Anayasası (veya Anderson Yasaları veya Nizamnamesi) adı verilen bu kuralların ana hatlarına, bugün halen dünya düzenli Masonluğunca riayet edilmektedir. Her ne kadar Anderson Anayasası kısa süreli bir anlaşmazlığa yol açmış ve York Locası'nın önderliğinde bir grup İngiltere Büyük Locası'ndan ayrılarak ayrı bir Büyük Loca kurmuş olsa da, ancak 1813 yılında bu iki Büyük Loca tekrar bir araya gelerek, bugün varlığını halen sürdüren ve düzenli Masonluğun ilk Büyük Locası olarak kabul edilen İngiltere Birleşik Büyük Locası'nı oluşturmuşlardır. Geleneksel olarak, günümüzde de sürdürüldüğü şekliyle, İngiltere Birleşik Büyük Locası Büyük Üstatları kraliyet ailesi ile soylu dük veya lordlar arasından seçilir.

Türkiye'de Masonluk [değiştir]Ana madde: Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası

Türkiye'de Masonluğun tarihi çok eski zamanlara, 18.yüzyılın sonlarına kadar uzanır. Bu dönemlerde, Osmanlı toprakları üzerinde çok sayıda İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, İskoç ve İrlanda Locasının varlığı bilinmektedir. İlk başlarda sadece yabancılardan oluşan bu localar, zamanla aralarına Türkleri de kabul etmeye başlamışlar ve belirli sayıya ulaşan Türkler kendi Localarını kurmaya başlamışlardır. Kısa sürede çoğalan bu Türk locaları yeterli sayıya ulaşarak kendi obediyanslarını oluşturmaya başlarlar ve 1909 yılında da, bugün Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası olarak bilinen ilk Türk Büyük Locası'nı kurarlar.

1935 yılında Türk Masonları, meclis içerisinde kendileri aleyhine cereyan eden anti-Masonik hareketler üzerine, dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Mustafa Kemal'in özel doktoru Mim Kemal Öke'nin başı çektiği Masonlar, çok yakın oldukları Mustafa Kemal Atatürk ile görüşürler ve sonucunda, derneği bütünüyle kapatma yerine, bu hezeyan geçene kadar çalışmalarına ara vermeyi, Masonik tabir ile uykuya yatmaya karar verirler. Bahsekonu, Masonluk karşıtı hareketlerin başını çeken Mahmut Esat Bozkurt'un önceki yıllarda Mason olmak istediği, Necat Locası'na aday olarak önerildiği ve talepnamesini kendisi doldurduğu, fakat yeterli görülmeyerek başvurusunun kabul edilmediği göz önüne alındığında, bu Masonluk karşıtı hareketin sebebi daha net biçimde anlaşılabilecektir.

Uykuya yatma döneminde Masonlar çalışmalarına sadece resmi olarak ara vermişler, kendi aralarında toplanmaya devam etmişlerdir. 1948 yılında, resmen çalışmaya tekrar başlamışlar ve yeni matrikül numaraları ile yeni Localar kurmaya başlamışlardır.

Türk Masonluğu ise, çeşitli sebeplerle, 1965 yılında ayrılmış ve o güne kadar sadece Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası var iken, 1966 yılında Özgür Masonlar Büyük Locası da ortaya çıkmıştır. Bugün, 14.000 üyesi ile Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası , 3.800 üyeye sahip Özgür Masonlar Büyük Locası ve bu büyük locanın katkılarıyla kurulan 700 üyeli Kadın Mason Büyük Locası çalışmalarını sürdürmektedir.

Derece Sistemi [değiştir]

En üstünde mason simgesi bulunan İnsan Hakları BeyannamesiGeleneksel dünya düzenli Masonluğu Büyük Locaları, Çırak, Kalfa ve Üstat olmak üzere Masonluğun üç remzi derecesinde çalışırlar. Üstat derecesi, Masonluğun en üst derecesi olarak kabul görür ve Localar da Üstat derecesinin üzerinde herhangi bir derece ne konuşulur ne de bulunur.

Farklı bir dernek hüviyeti altında ve farklı bir yerde toplantılarını gerçekleştiren, 3. derecesinin üzerindeki dereceler için rit adı verilen Masonik yollar ve öğretiler izlenir. Bu ritlere katılmak veya katılmamak Üstat derecesine sahip Masonların kendi isteklerine kalmış bir seçimdir, zorunlu veya yapılması gereken bir yükümlülük değildir. Bu derecelerin çalışmaları, Masonluğun ilk üç derecesinde verilen öğretilerin gizlerine ve sırlarına daha vakıf olabilmek için yapılan araştırmaların yanısıra yüksek felsefi ve spiritüel çalışmaları da içinde barındırır.

Ülkemizde de takip edilen 33 dereceli Skoç Riti dünya üzerinde en fazla üyeye sahip olan ve bu yönüyle en fazla tercih edilen felsefi dereceler ritidir. Onu, özellikle ABD'de geniş bir kesimce benimsenen York Riti takip etmektedir.

Dünya üzerinde var olan çeşitli ritler içerisinde 99 dereceli Memfis-Misraim Riti gibi yoğun bir çalışma gerçekleştirenleri var olduğu gibi, tek dereceden oluşan bazı ritler de vardır.

Herhangi bir ritte, dördüncü derece ve yukarısına devam edebilmek için Büyük Loca'ya bağlı olarak çalışan düzenli bir Locada Üstat derecesine sahip olmuş olmanın yanısıra, bu ana Loca ile ilişkilerinin herhangi bir dönemde düzensiz olmaması ve yükümlülüklerinin aksatılmadan yerine getirilmesi gerekir. Kendi Locasında düzensiz ilan edilen bir üyenin, yüksek derecelerdeki üyeliği de otomatik olarak düşer.

Masonluktaki dereceler:

1. Derece: Çırak 2. Derece: Kalfa 3. Derece: Usta 4. Derece: Ketum Üstat 5. Derece: Mükemmel Üstat 6. Derece: Sır Kâtibi 7. Derece: Nazır 8. Derece: Bina Emiri 9. Derece: Dokuzlar’ın Seçilmiş Üstadı 10. Derece: Onbeşler’in Seçilmiş Üstadı 11. Derece: Yüce Seçilmiş Şovalye 12. Derece: Üstat Mimar 13. Derece: Solomon Krallığı’nın Şovalyesi 14. Derece: Yüce Üstat (Kutsal Kubbe Büyük Seçilmişi) 15. Derece: Doğu Şovalyesi (Kılıç Şovalyesi) 16. Derece: Kudüs Prensi 17. Derece: Doğu ve Batı Şovalyesi 18. Derece: Salipverdi Şovalyesi (Güllü Haç Şovalyesi) 19. Derece: Büyük Pontif (Yüce İskoçyalı) 20. Derece: Düzenli Locaların Büyük Saygıdeğer Üstadı 21. Derece: Prusya Şovalyesi 22. Derece: Lübnan Prensi (Kral Baltası) 23. Derece: Sır Sandığı Başkanı 24. Derece: Sır Sandığı Prensi 25. Derece: Tunç Yılan Şovalyesi 26. Derece: İskoçyalı Papaz (İnayet Prensi) 27. Derece: Kudüs Tapınağı’nın Hakim Amiri 28. Derece: Güneş Şovalyesi 29. Derece: Saint Ande Büyük İskoçyalısı 30. Derece: Seçilmiş Büyük Kadoş Şövalyesi 31. Derece: Büyük Müfettiş Kumandan 32. Derece: Kutsal Sır Yüce Prensi 33. Derece: Hâkim Büyük Genel Müfettiş

Link to post
Sitelerde Paylaş
Haklısın, kusura bakma...

Şöyle demiş Adams;

Masonluk aldatıcı ve hilelidir. Vaadi "ışık", icraati "karanlık"tır.

Açıklama için teşekkürler... Anlamını bilmeden sıcak gelmişti sözler. Anlamını öğreandim ve bende aynen katıldım...

saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

Masonluk konusu açılmışken Türkiye'de ve dünyada Mason olup olmadığı en çok tartışılan kişilerden biri olan Mustafa Kemal'in durumuna da değinmek gerekir sanırım. Türkiye içinde Masonluk konusunda en çok tartışılan konulardan biri 1935'te locaların Mustafa Kemal'in talimatıyla kapatılması ve İsmet İnönü dönemine kadar süren "karanlık" dönemin başlamasıdır. Masonluğun Mustafa Kemal'e dair gerçekte nasıl bir tutum aldığı daima tartışma konusu olmuştur. Bunun yanında Mustafa Kemal'in de İttihatçılar gibi Masonlukla içli dışlı bir geçmişe sahip olması, tartışmaları büyüten bir etken olmuştur.

"Atatürk mason mu değil mi" sorusuna yanıt arayan birçok yazar vardı. Geçen aylarda Tamer Ayan isimli Mason yazarın bu yıl yeniden basılan kitabını inceledim, "Atatürk ve Masonluk" isimli kitapta yazar "Atatürk'ün masonluğunun kesin masonik belgelere dayanmadığını ancak kuvvetle muhtemel olduğunu" söylüyor. Ayrıca dünya genelinde "örnek mason" olarak tabir edilen kişiler arasında Mustafa Kemal'in adının sıkça geçtiğini, yani dünyada bu konuda geniş bir kabul olduğunu ifade ediyor. Mustafa Kemal'in düşüncesinde masonik düşünce yapısının egemen olduğu şeklindeki iddiasını, Mustafa Kemal'in özdeyişlerinden, yazılarından bölümlerle, siyasî kariyerinden çeşitli örneklerle açıklıyor. Kitabın sonunda Mustafa Kemal'in masonluk belgesi olabileceği iddia edilen yazılı bir belge de sunuluyor. İncelemek isteyen arkadaşlar bu kitabı edinebilirler.

2008_02_28_12108.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...