Jump to content

Modern Hristiyanların Katliam sicili


Recommended Posts

  • 2 weeks later...
  • İleti 246
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ya vallaha anlamıyorum ben bizim ateistlerimizi. Bilimden söz açılınca, 'Hristiyanlık insanların vicdanına indi, inmeseydi bilim milim olmazdı' geyiğine sarılıyor. Ama her nasılsa bu ülkelerin yaptığı katliamlar, Hristiyanlığın hanesine yazılıyor.

Hadi Ortaçağ geyiğinizi anladık; dinin neredeyse kiliselerden kovulduğu bir çağda, modernizmin göbeğinde gerçekleşen Auschwitz'i nasıl açıklayacaksınız?

tarihinde Roquentin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
, modernizmin alaşafağında gerçekleşen Auschwitz'i nasıl açıklayacaksınız?

Dünya bu açıklamaları anlayabilecek bilgi ve kültür seviyesine henüz ulaşmadı.Tarih günlük yazılmaz.Aryan söyleminden başlar ki, bunu TC ortamında tartışa bilecek adamın alnını karışlarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hadi Ortaçağ geyiğinizi anladık; dinin neredeyse kiliselerden kovulduğu bir çağda, modernizmin alaşafağında gerçekleşen Auschwitz'i nasıl açıklayacaksınız?

"Gott mit uns" :D

Yanlış anlamayın, ülkeleri dine bağlamaya çalışmıyorum. Fakat auschwitz zayıf bir argüman, Berija gibi şeyler söyleseniz daha sağlam olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Gott mit uns" :D

Yanlış anlamayın, ülkeleri dine bağlamaya çalışmıyorum. Fakat auschwitz zayıf bir argüman, Berija gibi şeyler söyleseniz daha sağlam olur.

Zayıf olduğunu sanmıyorum, burada 'dindar olmadıkları için katlettiler' demiyorum, dikkat edersen. Hristiyanlığın hakim diskur olmaktan çıktığı bir dönemde yaşanan bu vahşeti nasıl açıklayacaksınız, diye soruyorum.

İnsanların eşitliği, kardeşliği, doğal haklara/hukuka sahip olduğu gibi kavramların ilk nerede, nasıl çıktığını izleyin. Altından Hristiyanlık çıkacaktır. Bunu anlamak için Hristiyan olmanıza da gerek yok, Habermas kadar dürüst olmak yeterli.

Link to post
Sitelerde Paylaş
pkk hangi din adına insanları öldürüyor bide bunu açıkla istersen

Daha zorlu bir argüman asayım da, hem provokatif olsun, hem tartışma dönsün kanka:

'Eğer Tanrı'ya inanmıyorsanız, o halde Hitler ve Stalin'in önünde diz çökmeniz gerekir.' (T.S.Elliot, ünlü İngiliz edebiyatçı)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zayıf olduğunu sanmıyorum, burada 'dindar olmadıkları için katlettiler' demiyorum, dikkat edersen. Hristiyanlığın hakim diskur olmaktan çıktığı bir dönemde yaşanan bu vahşeti nasıl açıklayacaksınız, diye soruyorum.

İnsanların eşitliği, kardeşliği, doğal haklara/hukuka sahip olduğu gibi kavramların ilk nerede, nasıl çıktığını izleyin. Altından Hristiyanlık çıkacaktır. Bunu anlamak için Hristiyan olmanıza da gerek yok, Habermas kadar dürüst olmak yeterli.

Haklısınız biraz eğri girmişim konuya, fakat modernizmin insanları evcilleştirdiğini savunan olduğunu görmemiştim.

Bunun yanı sıra insan hakları ve sairenin altından muhtemelen helenistik bakış açısı çıkacaktır diye düşünüyorum. İsacılık sadece bu şekilde yutturulmaya ve popülarize edilmeye çalışılan bir kurum. En azından böyle görünüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Daha zorlu bir argüman asayım da, hem provokatif olsun, hem tartışma dönsün kanka:

'Eğer Tanrı'ya inanmıyorsanız, o halde Hitler ve Stalin'in önünde diz çökmeniz gerekir.' (T.S.Elliot, ünlü İngiliz edebiyatçı)

yeahhhhhhh

müthiş bu yaww...

aslında gerçek ateistler stalin gibi ateistlerdir..

bizimkiler ise mustafa kemal modivikasyonlu yumoş ateistler :crazy:

keh keh keh kehhhhhhhh

Link to post
Sitelerde Paylaş
Haklısınız biraz eğri girmişim konuya, fakat modernizmin insanları evcilleştirdiğini savunan olduğunu görmemiştim.

Bunun yanı sıra insan hakları ve sairenin altından muhtemelen helenistik bakış açısı çıkacaktır diye düşünüyorum. İsacılık sadece bu şekilde yutturulmaya ve popülarize edilmeye çalışılan bir kurum. En azından böyle görünüyor.

Marx da dahil, 19.yy'dan postyapısalcılara kadar hemen bütün filozoflar, eleştirel ve muhalif gözükseler dahi, 'modernist'tirler.

Helenistik bakış açısı derken kim? Pre-Sokratiklerden mi, Planton'dan mı, Aristo'dan mı, kimden kaynağını alıyor? 'Aranızda uluslara kral kesilenler gibi, efendileriniz olmayacak. En büyük olmak isteyeniniz, diğerlerinin hizmetkarı olsun' diye havarilerine öğüt veren İsa'yı es geçerek, Batı'da hak ve hukukun evrenselliği nosyonuna ulaşabilir misiniz?

Din yoksa, insan haklarının evrenselliği, hiçbir hal ve koşulda ihlal edilemezliğini delillendiremezsiniz, bu mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
:)

Şöyle: 'İnsan hakları hiçbir koşulda, hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç kimse için ihlal edilemez.'

Bu argüman, hiçbir zamana, mekansal uğrağa, tikel insan zihnine indirgenemez. Dolayısıyla, 'aşkınsal'dır. Uzay-zamana aşkın hiçbir gerçekliğin bulunmadığı yönlü iddiada bulunan ateist-materyalistlerimizin, bunu delillendirebilmesi mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Helenistik bakış açısı derken kim? Pre-Sokratiklerden mi, Planton'dan mı, Aristo'dan mı, kimden kaynağını alıyor? 'Aranızda uluslara kral kesilenler gibi, efendileriniz olmayacak. En büyük olmak isteyeniniz, diğerlerinin hizmetkarı olsun' diye havarilerine öğüt veren İsa'yı es geçerek, Batı'da hak ve hukukun evrenselliği nosyonuna ulaşabilir misiniz?

Tabii, izninizle.

Plato'nun mistisizminden bahsetmiyordum, fakat belki onun da etkileri olmuştur. Daha çok antisthenes, zeno ve tabii epikür'ün katkıları oldu bence. Plato'nun hristiyanlığa bilmeden taban hazırladığını düşünüyorum. Özellikle hristiyanlıktan sonra çıkan yeni plato akımı var, insanların asıl etkisinde kaldığı şey dinden çok bu akım. Fakat hristiyanlık dediğimiz öyle tek dil tek fikir değil. Bahsettiğiniz hristiyanlığa en ters adam muhtemelen havari pavlustur.

Her neyse

Din yoksa, insan haklarının evrenselliği, hiçbir hal ve koşulda ihlal edilemezliğini delillendiremezsiniz, bu mümkün değil.

İnanmayan açısından bakarsanız dinin varlığı ihlâl edilemezliğin delili değil, sadece hüsnü kuruntularımızdan biri. Ayrıca yeni anlayışta insan hakları bildirgesiyle bağdaşan din mi varmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tabii, izninizle.

Plato'nun mistisizminden bahsetmiyordum, fakat belki onun da etkileri olmuştur. Daha çok antisthenes, zeno ve tabii epikür'ün katkıları oldu bence. Plato'nun hristiyanlığa bilmeden taban hazırladığını düşünüyorum. Özellikle hristiyanlıktan sonra çıkan yeni plato akımı var, insanların asıl etkisinde kaldığı şey dinden çok bu akım. Fakat hristiyanlık dediğimiz öyle tek dil tek fikir değil. Bahsettiğiniz hristiyanlığa en ters adam muhtemelen havari pavlustur.

Her neyse

İnanmayan açısından bakarsanız dinin varlığı ihlâl edilemezliğin delili değil, sadece hüsnü kuruntularımızdan biri. Ayrıca yeni anlayışta insan hakları bildirgesiyle bağdaşan din mi varmış?

Zeno ve Epikür'e kısmen hak verebilirim, Antisthenes okumadım, bugün araştırırım. Yeni-Platonculuğu da biliyorum, sevdiğim bir düşünür de kendisini öyle adlandırıyor.

Tabii Hristiyanlık 'tek dil, tek fikir' değil. Ama hem yeni kıtada, hem Avrupa'da, yani 'modern zamanlarda', kölecilik-karşıtı mücadeleyi Hristiyan gruplar sürdürmüştür. Temelde, 'abolitionist'ler Hristiyan'dı o dönem. Bu, insan hakları açısından 'ileri-geri' yaklaşımınızı sorunsallaştırıyor. Havari Pavlus'un 'bana ters' olduğunu sanmıyorum. Evet, her neyse :)

Bak benim argümanım basit: Sen aşkınsal bir alan tanımlayarak, bu insan hakları etiğini oraya yerleştiremezsin, bundan dolayı da 'evrensel hukuk normalarını' kendi önvarsayımların açısından, temellendirebilmen mümkün değil.

Hristiyanlık 'modern insan hakları' nosyonuyla uyumlu mu, sonra bakalım. Sen yukarıdaki 'aşkınsal argümanıma' itiraz ediyor musun?

tarihinde Roquentin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şöyle: 'İnsan hakları hiçbir koşulda, hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç kimse için ihlal edilemez.'

Bu argüman, hiçbir zamana, mekansal uğrağa, tikel insan zihnine indirgenemez. Dolayısıyla, 'aşkınsal'dır. Uzay-zamana aşkın hiçbir gerçekliğin bulunmadığı yönlü iddiada bulunan ateist-materyalistlerimizin, bunu delillendirebilmesi mümkün değil.

+ 1 efenim.Materyalizmin tanımına aykırıdır zaten bu iddia.

Link to post
Sitelerde Paylaş
+ 1 efenim.Materyalizmin tanımına aykırıdır zaten bu iddia.

Bunun mantık kurallarını içeren bir versiyonu daha var ki, tadından yenmez. Bir materyalist, 'evrensel mantık kuralları'nı da temellendiremez. Bu durumda, bir temellendirme istemeye hakkı da yoktur, kendisiyle çelişir.

Van Till'e göre Tanrı'nın varlığının en büyük kanıtı, o olmaksızın hiçbir şeyin temellendirilemeyeceğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zeno ve Epikür'e kısmen hak verebilirim, Antisthenes okumadım, bugün araştırırım. Yeni-Platonculuğu da biliyorum, sevdiğim bir düşünür de kendisini öyle adlandırıyor.

Tabii Hristiyanlık 'tek dil, tek fikir' değil. Ama hem yeni kıtada, hem Avrupa'da, yani 'modern zamanlarda', kölecilik-karşıtı mücadeleyi Hristiyan gruplar sürdürmüştür. Temelde, 'abolitionist'ler Hristiyan'dı o dönem. Bu, insan hakları açısından 'ileri-geri' yaklaşımınızı sorunsallaştırıyor. Havari Pavlus'un 'bana ters' olduğunu sanmıyorum. Evet, her neyse :)

Bak benim argümanım basit: Sen aşkınsal bir alan tanımlayarak, bu insan hakları etiğini oraya yerleştiremezsin, bundan dolayı da 'evrensel hukuk normalarını' kendi önvarsayımların açısından, temellendirebilmen mümkün değil.

Hristiyanlık 'modern insan hakları' nosyonuyla uyumlu mu, sonra bakalım. Sen yukarıdaki 'aşkınsal argümanıma' itiraz ediyor musun?

Yine merhaba

Öncelikle Benim insanlık değerleri açısından ileri-geri argümanımın olmadığını vurgulamam gerekecek.

Baris bir şekilde din adına yapılan katliamların ilerisi gerisi olmaz. :)

"katliamın dincisi dinsizi de olmaz" dememe tek engel din için yapılan katliamların din adına katliamcılar tarafından anons edilmesi.

Benim hukuk normlarını temellendirmeme gerek yok. Bence hukuk normları toplumlarca en iyi pratikler olarak stabilize olacaktır zaten. Büyük kısmı da olmuştur.

Bunun için yine insanların belirlediği şeyleri söyleyen bir çorap kuklaya ihtiyaç görmüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Benim hukuk normlarını temellendirmeme gerek yok. Bence hukuk normları toplumlarca en iyi pratikler olarak stabilize olacaktır zaten. Büyük kısmı da olmuştur.

Bunun için yine insanların belirlediği şeyleri söyleyen bir çorap kuklaya ihtiyaç görmüyorum.

Şu kısmıyla özellikle ilgiliyim: Neden temellendirmene gerek yok? 'İddia sahibi sensin, kanıt yükü sende' geyiği mi çevirsem ki? :)

Toplumu meydana getiren bireyler, neden bu 'pratiklere' itibar etmek zorunda hissetmeli? Elimde tüm dünyayı ortadan kaldıracak bir nükleer bombanın kumandası varsa, neden durmalıyım? :)

Sana da seviyeli yanıtların için teşekkür ederim bir de. Sevdiğim, saydığım bir forum katılımcısısın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...