Jump to content

yaşamak için mi varız? yoksa ölmek için mi?


Recommended Posts

aslında olayın bir çok denklemi var..

bak mesela herşey bizden bağımsız hareket ediyor... biz istemeden gece oluyor

biz istemeden gündüz oluyor.... hatta insanlar istemediği halde yaşlanıyorlar... veya hastalanıyorlar..

en önemlisi hiç istemeden yada hiç hazır değilken... daha niçin yaşadığını bile anlamadan ölen insanlar var..

ister tanrı olsun ister olmasın... görünen tek şey ... insnalr istediği kadar güç sahibi veya hayata hükmetmeye çalışırlarsa çalışsınlar

yinede bir aciz olmanın ötesine gidemiyorlar

ama işin içine tanrıyı ve sistemini koyduğumuzda benim için endişelenecek bir durum ortaya çıkmıyor....nasıl kendine bakacak gücü olmayan bir bebek için .... onu korumayı ve yetiştirmeyi kendine görev edinmiş bir anne ve babanın varlığı

yeteri kadar güven verici ise... benim içinde allahın varlığıda aynı durumda

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 62
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

sangre , ben sen öyleisn demedimki... herkes kendini bilir

niye insanlığı bu kadar temiz.. masum...iyi yaratıklar olarak görüyorsun ki.

hiç görmediysen... git pornoya bak...

o köpeklerden ve yırtıcılardan üstün gördüğün insanlık ne haltlar yiyor gör..

Öncelikle gavs, biraz daha zorlarsan Nietzsche'nin yoluna geleceksin. Porno sana göre ahlaksızlık, bana göre de ahlaksızlık ama ahlakın soykütüğüne bakarsan sıçmak estetikten daha yoksun...

Yaşamak olsun diye yaşıyoruz. Sen buna bir imtihan gözüyle bak, güzel güzel yaşa. Başkalarına zarar verme. Kendine de mümkün olduğunca az zarar vermeye çalış. Sana göre cennete ulaşmak için ibadet mi etmen gerekiyor? Et o zaman ama n'olursun, kendi doğrularını başkalarının üzerine kusma. Farkında değilsin ama bu yaptığın pornodan bile daha çirkin. Doğru yolu bulduğunu düşünerek, kendini diğerlerinden akıllı görerek, senin sadece dinini değil CENNETİNİ de elinin tersiyle itenleri aptal yerine koyma. Düşün, belki de imtihanın sonucunda bu dünyada kütük gibi yaşayıp öbür dünyada ihya olmak için bir taraflarını yırtanlar başarısız olacaklar...

Eğer bu hayatı bir yaratıcı yaşamamı istediği için yaşıyorsam, öldükten sonra daha fazlasını istemiyorum. Aç gözlü değilim. Bana bu kadarı yeter. Sen daha fazlasını istiyorsun diye seni yargılamak benim haddime değil. Bu arada insanın dünyada üstün varlık olduğu dinlerin uydurmasyonundan ibaret. Ben sözgelimi köpeklerden üstün olduğumuzu filan düşünmüyorum. Onlar yaşamın farkında, gönüllerince yaşıyorlar. Kendimizi kasan zayıf ırk biziz. Bu yüzdendir kendimize ve her bir şeye eziyetimiz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

karuntahta

merak etme kimseyi yargılayacak kadar... kendimi üstün değerlere sahip biri olarak gördüğüm yok

ben kendi hayatıma bakıyorum... nede olsa herkes kendinden sorumlu...

ama bu demek değilki... iyi bildiğimiz şeyi başkalarıylada paylaşmayacağız..

veya kötü işlerede göz yumup onaylayacağız diye...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşam ve ölüm diyalektik bir gerçekliktir.

Yani, yaşam olmasaydı ölüm olmaz, ölüm olmasaydı yaşam olmazdı.

O nedenle ebedi yaşam kesinlikle mümkün değildir.

Ancak uzun yaşamdan ve yaşamdan yaşama dönüşümlerden bahsedilebilir.

"Yaşamak için mi yoksa ölmek için mi varız?" sorusuna gelince;

Bu sorunun yanıtı inanca göredir.

Ölüm sonrası yaşama inanıyorsan dünya yaşamının bir amacı ve hesabı var.

İnanmıyorsan varlığının bir amacı yok ve bu amacı yaşam felsefenle kendin oluşturabilirsin ancak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bir şey zıttınıda içinde barındırıyorsa.. o şey ... o şey olmaz

şöyleki. bir tez.. anti tezinide barındırıyorsa... bunlardan sentez ortaya çıkar

yani yaşamak için varız dersek..... yaşamın ölümü barındırmaması gerekir...

eğer yaşam ve ölüm iç içeyse demekki... varlık sebebimiz... yaşamı ve ölümü barındıran başka bir sentezle alakalıdır..

zaten gerçekte yaşam ve ölüm iç içe olduğundan... buna en iyi sentez olarak cevabı dinler verebilmektedir...

ama ben bu sentez yerine .. yaşam ve ölümün iç içe olan savaşında en son mutlak anlamda ölüm galip geldiği için.. yani birey açısından yaşam en son noktada ölümle sonuçlandığından ben bu dünya için... ölüm için var olduğumuzu daha ön plana alabiliyorum

Çevre şartları değiştikçe var olan şeyler de değişiyor. Yaşama halinin kalıcı olmamasını buna bağlıyorum. Bu sadece insanla değil neslini sürdüren canlılar ve bildiğimiz anlamda cansız olan materyaller için genel olarak geçerli. Hayat süremizin programlı olduğunu bile kabul etsek yine de belli bir süre yaşamak için var olmamız cennet cehennem gibi saçmasapan ölçütleri olan dinlerle ilgili herhangi birşey göstermiyor bana. Bence bu cehaletten ve inanmaya olan istekten dolayı ortaya çıkmış bir düşüncedir. Konu hakkında ben de cahilim, fakat katı bir kural olarak değil araştırmaya açık birşey olarak görüyorum bunu.

İsaac Asimovun bir bilimkurgu kısa hikâyesinde okumuştum; Fiziksel olarak yok edilmediği sürece yaşayan bir ırk dünya ile iletişime giriyor ve dünyadaki canlılar gibi ölmeye başladıklarını haber veriyor. Daha sonra kimi gizli bilgular elde ediliyor ve dünyadaki insanların parazit bir yaşam formu tarafından ele geçirildiği, bu parazitin de varlığını sürdürebilmesi için üzerinde bulunduğu canlıyı bir süre sonra öldürmesi gerektiğinden bahsediyordu. İlginç geldi. Her neyse.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım asıl soru "neden yaşıyoruz?" olsa daha güzel olurmuş.

Bence;

Yaşam ölmek için değil üremek için vardır. Bizler de genlerimizin üreyip çoğalması için birer araçtan başka bir şey değiliz. Çoğalmak ve daha çok yaşamaktır, yaşamın tek amacı.

Amaçla sonuç aynı mıdır her zaman?

Ölüm her yaşamın sonucudur, ama amacı değildir.

Burada bu soruyu yanlış ya da eksikli hale getiren bu noktadaki eksikli usavurma bence.

Yaşamın amacı yaşamak ya da ölmek değil bir sonraki nesli yetişkinliğe ulaştırmaktır.

Dolayısıyla bir sonraki nesil yetişkinliğe ulaşıncaya kadar yaşamak en önemli ikincil amaç oluyor.

Ölümse kaçınılmaz sonuçtur, ama asla amaç değildir.

tarihinde kikima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Hayat süremizin programlı olduğunu bile kabul etsek yine de belli bir süre yaşamak için var olmamız cennet cehennem gibi saçmasapan ölçütleri olan dinlerle ilgili herhangi birşey göstermiyor bana. Bence bu cehaletten ve inanmaya olan istekten dolayı ortaya çıkmış bir düşüncedir.

teenspirit dediklerin için kısaca sunu diyebilirim..

elbette.. ölümlü yaratıklar olmamız... beraberinde cennet ve cehennem anlayışı getirmeyebilir...

ama benim temelde cennet ve cehennemin varlığına inanma sebebim şu dur.

şimdi kendi iç dünyama baktığımda... insanın temelde.. dileklerini gerçekleştirmeyi arzuladıklarını... acıdan kaçınıp... mutluluğu aradıkları... huzur ve güzellik ve hazın peşinde olduğunu görüyorum... bunlar olmadımıda genelde o insan mutsuz.. hoşnutsuz.. hatta hayattan nefret eder hale gelebiliyor..

bu yüzden dinlerdeki cennet ve cehennem tanımları bana o kadarda uç şeylermiş gibi gelmiyor...

2 ci olarakta; şuan içinde yaşadığımız dünyaya baktığımda... hem güzel şeyler var hem kötü şeyler...

ve aklıma hep şu geliyor... bu dünya var olabildiyse... ve ben bir zamanlar yokken şimdi var olabildiysem

neden bu dunyadan daha güzel bir yer ..(yani cennet)

ve daha kötü bir yer ( cehennem ) olamasın ki...

yani bu dünya var olabildiyse... ve bizlerde bir zamanlar yaşama sahip değilken şimdi sahipsek

pekalada cennet ve cehennemde var olabilir... biz öldükten sonra tekrardan var olabiliriz

Link to post
Sitelerde Paylaş
ve aklıma hep şu geliyor... bu dünya var olabildiyse... ve ben bir zamanlar yokken şimdi var olabildiysem

neden bu dunyadan daha güzel bir yer ..(yani cennet)

ve daha kötü bir yer ( cehennem ) olamasın ki...

yani bu dünya var olabildiyse... ve bizlerde bir zamanlar yaşama sahip değilken şimdi sahipsek

pekalada cennet ve cehennemde var olabilir... biz öldükten sonra tekrardan var olabiliriz

Bir de şöyle bakmayı dene gavs:

Neden bu dünya;

daha kötü bir yer (cehennem)

yerine

daha güzel bir yer (cennet)

haline gelmesin?

İnsanlar bunu başaramaz mı sence? Daha iyi bir dünya, daha güzel ve doyurucu yaşamlar mümkün değil mi?

En can alıcı soru; bu dünyayı cehenneme çevirme potansiyelleri yüksek olan dinler bizi cennete ulaştırabilirler mi sence?

Link to post
Sitelerde Paylaş

karuntahta

öncelikle dunya diyelim sonsuza kadar var olabilecekse bile

bizler birey olarak ölümlü varlıklar olduğumuz için..zaten ortada bir çelişki bulunmaktadır

ama en önemlisi... bu dunya nın mayasında iyi-kötü, güzel-çirkin, acı-sevinç, noksanlık- mükemmelik

hep iç içe savaşım halinde

biz insanlar kendi aramııda barış yapıp. savaşmasak. yardımlaşsak bile.. yine

acı , hastalık.. olacak...en azından

mesela yine 10 kişi aynı kıza aşık olacak

ama kız onalrdan sadece birini alacak.. diğerleri aşk acısı cekip yine muradını alamayacak..

yani bu dunya mayasından dolayı ne cennet olabilir nede cehennem

çünkü cennette; acı yoktur... ölüm yoktur... çirkinlik, noksanlık yoktur....vb

2.ci soruna gelince bizi cennete ulaştıracak olan şey

herkesin kendi yaptıkları.. eylemleridir... yaşam tarzımızdır bizi cennet veya cehenneme sokacak olan..

Link to post
Sitelerde Paylaş
ama en önemlisi... bu dunya nın mayasında iyi-kötü, güzel-çirkin, acı-sevinç, noksanlık- mükemmelik

hep iç içe savaşım halinde

biz insanlar kendi aramııda barış yapıp. savaşmasak. yardımlaşsak bile.. yine

acı , hastalık.. olacak...en azından

mesela yine 10 kişi aynı kıza aşık olacak

ama kız onalrdan sadece birini alacak.. diğerleri aşk acısı cekip yine muradını alamayacak..

yani bu dunya mayasından dolayı ne cennet olabilir nede cehennem

çünkü cennette; acı yoktur... ölüm yoktur... çirkinlik, noksanlık yoktur....vb

2.ci soruna gelince bizi cennete ulaştıracak olan şey

herkesin kendi yaptıkları.. eylemleridir... yaşam tarzımızdır bizi cennet veya cehenneme sokacak olan..

Çünkü cennette acı yoktur, ölüm yoktur, çirkinlik, noksanlık yoktur. (Gavs)

Acının olmadığı yerde tatlı da olmaz.

Çirkinliğin olmadığı yerde güzellik de olmaz.

Cennet diye anlatılanlar saçma sapan hayallerden ibarettir.

Monoton bir yaşamın tadı tuzu olmaz.

İnsan üretmeden, bir uğraş edinmeden, heyecan yaşamadan hayatın tadını alamaz.

"Ne istersen anında önünde olacak" mış.

Bu, miskin, tembel, çalışmayı, üretmeyi sevmeyen, herşeyi hazır bekleyen asalak karakterlileri avutan bir yalandır.

Cennet masalı bencil insanlara göre tasarlanmıştır. Sadece insana, insanın zaaflarına hitap eder.

Bu bencil insanlar kendileri dışındaki varlıklara önem vermezler. Ne hayvanlara, ne bitkilere-çiçeklere.

Cennet masalında da hayvanlara, çiçeklere yer yoktur.

Cennette et ağaçları vardır, bal ve süt ırmakları vardır. Çünkü Muhammed hayvanları sevmez.

Kuşlara, kuzulara, balıklara, sincaplara, kedilere, köpeklere, atlara cennette yer yoktur.

Cennette çiçek dahi yoktur. Orman hiç yoktur.

Çünkü çöl bedevilerinin hayalinde böyle şeyler yoktur.

Dağdaki çobanın "Zengin olursam soğanın cücüğünü yiyeceğim" hayali gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Acının olmadığı yerde tatlı da olmaz.

Çirkinliğin olmadığı yerde güzellik de olmaz.

pante bunuda kim söyledi sana

acı ayrı şey

tatlı ayrı şey..

biz acıyı bildiğimiz için

tatlı bize tatlı gelmiyor

zaten o şey bize tat verdiği için tat alıyoruz ondan..

yani diyorsunki herşey güzel olsa güzelliğin anlamı olmaaycak o şeyler bize güzel gelmeyecek

veya herşey çirkin olsa.. o şeyler bzie çirkin gelmeyecek

ne olur iyi düşün gerçekten bu mümkün mü

şimdi sen sadece bir bok yığının içinde yaşasan... hiç güzel koku ve güzel şey görmesen

içinde olduğun bok yığını sana kötü gelmeyecekmi pes yani.......... ne diyeyim

mesela güzel bir koku neden seni mest eder... daha önce kötü kokular kokladığın içinmi... yoksa o koku gerçekten meste dici olduğu içinmidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gavs;

Kendini cennette farzet ve buraya sadece 1 haftalık yaşam programını yaz bakalım, neler yazacaksın?

Bu programı 1 yıl için, bin yıl için, 1 milyar yıl için, 1 trilyon yıl için, 1 katrilyon yıl için, sonsuz için düşün bir de. Bakalım acı-tatlı, çirkin-güzel, iyi-kötü, kolay-zor, yavaş-hızlı, küçük-büyük, eski-yeni, pis-temiz, ince-kalın, zayıf-şişman, soğuk-sıcak, renkli-renksiz, üzüntülü-sevinçli vb. zıtlıklar olmadan bu cennet yaşamı seni tatmin edecek mi?

Hem de hayvansız, ormansız, çiçeksiz, çocuksuz, işsiz bir şekilde.

Bekliyorum haftalık programını...

Link to post
Sitelerde Paylaş
ne demek ölüm olmasa kime yaşayan diyecektik...

ölümle yaşam aynı şey değilki... yada birbirlerinden doğmazlarki... onun için ölümün olmadığı yerde yaşam olmaz demek...aptalca..

ölüm ve yaşam birbirinden ap ayrı şeyler.... bizim açımızdan tek sorun.... ikisininde başımıza gelecek olması.....

yani hem yaşamı tattık şuan... sonrada ölümü tadacağız...

biz ölüler var olduğu için yaşıyoruz sayılmayız...

bilakis yaşam denen faliyetlere sahip olduğumuz için yaşadığımızı hissederiz..ve biliriz

Bana ''yaşam'' ın tanımını ölümden/ölü olmaktan bağımsız olarak tanımlayabilirnisin? Yada ölümü yaşamdan bağımsız tanımlayabilirmisin?

Hiçte aptalca değil.

Asıl aptalca olan başta da dediğim gibi ''yaşıyoruz ohalde yaşamak için varız'' veya ''ölüyoruz ohalde ölmek için varız'' gibi bir mantık yürütmeye çalışmak.

Varolmamızın bir amacı olduğuna needen vardığını bilmeden başlıyorsun sormaya.Bu mantıksız önkabul dağal olarak seni sadece kendi duymak istediğin cevaba götürecektir.

Herkes günde en az 3 kez işer bu durumda bizi ''varoluşumuzun amacı işemektir'' demekten alıkoyan nedir?

ama benim temelde cennet ve cehennemin varlığına inanma sebebim şu dur.

şimdi kendi iç dünyama baktığımda... insanın temelde.. dileklerini gerçekleştirmeyi arzuladıklarını... acıdan kaçınıp... mutluluğu aradıkları... huzur ve güzellik ve hazın peşinde olduğunu görüyorum... bunlar olmadımıda genelde o insan mutsuz.. hoşnutsuz.. hatta hayattan nefret eder hale gelebiliyor..

bu yüzden dinlerdeki cennet ve cehennem tanımları bana o kadarda uç şeylermiş gibi gelmiyor...

Huzur, güzellik, haz, mutluluk ve bilimum içi boş kavram...

Hayvanlarda aynı şeyin peşinmdeler zekaları yettiği ölçüde.Onlar içinde cennet cehennem olduğuna inanıyormusun?

Kurduğun mantık çok sığ.

2 ci olarakta; şuan içinde yaşadığımız dünyaya baktığımda... hem güzel şeyler var hem kötü şeyler...

ve aklıma hep şu geliyor... bu dünya var olabildiyse... ve ben bir zamanlar yokken şimdi var olabildiysem

neden bu dunyadan daha güzel bir yer ..(yani cennet)

ve daha kötü bir yer ( cehennem ) olamasın ki...

yani bu dünya var olabildiyse... ve bizlerde bir zamanlar yaşama sahip değilken şimdi sahipsek

pekalada cennet ve cehennemde var olabilir... biz öldükten sonra tekrardan var olabiliriz

''Bu dünya olabilidiyse neden ötesi de olmasın''...

Neden olsun?

Bu çıkarsama bile olamaz.sadece hayalini akla uygunlaştırma çabasınının komikm sonucu olur.

Aynı mantıkla ''öküz var neden kocaöküz (tanrı olan)'' olmasın diye de düşünebilirsin.Yada diğer hayvanlar hatta cansız varlıklar hakkında.Ama öyle düşünmezsin, çünkü bu sana senin istediğin cevabı vermez.

Nitekim senin cennet cehenneme inanmanın nedenleri bunlar değil.

BU:

ister tanrı olsun ister olmasın... görünen tek şey ... insnalr istediği kadar güç sahibi veya hayata hükmetmeye çalışırlarsa çalışsınlar

yinede bir aciz olmanın ötesine gidemiyorlar

ama işin içine tanrıyı ve sistemini koyduğumuzda benim için endişelenecek bir durum ortaya çıkmıyor....nasıl kendine bakacak gücü olmayan bir bebek için .... onu korumayı ve yetiştirmeyi kendine görev edinmiş bir anne ve babanın varlığı

yeteri kadar güven verici ise... benim içinde allahın varlığıda aynı durumda

Kendini aciz hissedip, üstün bir güce sığğınma ihtiyacı.Doğal olarak kafada onu yaratma vs.. Klasik...

İnsan acizliğini de kendisi yaratır

varolma amacını da...

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Gavs;

Kendini cennette farzet ve buraya sadece 1 haftalık yaşam programını yaz bakalım, neler yazacaksın?

Bu programı 1 yıl için, bin yıl için, 1 milyar yıl için, 1 trilyon yıl için, 1 katrilyon yıl için, sonsuz için düşün bir de. Bakalım acı-tatlı, çirkin-güzel, iyi-kötü, kolay-zor, yavaş-hızlı, küçük-büyük, eski-yeni, pis-temiz, ince-kalın, zayıf-şişman, soğuk-sıcak, renkli-renksiz, üzüntülü-sevinçli vb. zıtlıklar olmadan bu cennet yaşamı seni tatmin edecek mi?

Hem de hayvansız, ormansız, çiçeksiz, çocuksuz, işsiz bir şekilde.

Bekliyorum haftalık programını...

kimse istediği şeylere sahipken... sevdiği şeylerle iç içeyken tutupta hayattan sıkılmaz... ve onlarıda kaybetmek istemez...

eğer sen diyorsan... ben sürekli güzel şeylerin içinde yaşamaktan haz almam.. arada birde agzıma sıçılması lazım... arada bir kıçıma boru sokulması lazım.. ancak ben o zaman o hayata hayat derim diyorsan... buda senin bileceğin iş ne diyeyim

ama biz güzel olanı, iyi olanı, temiz olanı istiyoruz... gönlümüze göre olan şeylerin peşindeyiz.... onun için hiç endişelenme biz sonsuza kadar seve seve cennetin içinde yaşamaya razıyız....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölmek yaşamın son bulmasıdır. Ancak birinin diğeri ile sebep-sonuç ilişkisi, amaçsal ilişkisi yoktur.

Gece ve gündüz gibi. birbiri peşinden gelir ama biri diğerinin sebebi değildir.

Gündüz gece için mi vardır? Veya gecenin amacı gündüz müdür? gibi saçma bir sorudur bu.

Nasıl dünyaya geldiğimizin farkında bile olmayız. Kendimizi yaşamın içinde buluruz. Başka canlılardan ayrı olarak öleceğimizi biliriz ama ölüme endeksli yaşamayız. Yaşamak zorundayız. Yaşamın ne kadar değerli bir şey olduğunu biliriz, ölümden kaçar uzaklaşırız, yaşamda kalmak için ne gerekirse yaparız. Yaşam içindeki zorlukları yenmeye, her geçen gün daha rahat yaşamak için yeni kolaylıklar yapar yaratırız. Cenneti de bu dünyada, cehennemi de bu dünyada tadarız. Cenneti ile cehennemi ile bu dünyanın bir daha ele geçmeyecek bir şans, bir nimet olduğunu biliriz. Bu dünyayı o denli severiz ki. Ölümlü olduğumuzun verdiği üzüntüyü ölümsüzlük masallarıyla uzaklaştırmaya çalışırız. Dindarlar bizleri ölümle korkutmaya çalışarak imana gelmemizi beklerler. Çünkü kendileri aynı korkuyu fazlasıyla yaşamakta ve kendilerini ölümsüzlük masallarıyla avutmaktadırlar. Zaten bunu inkar da etmiyorlar. İnanmaktan ne çıkar. inanmamak daha kötü. İnanmak hem bizi avutuyor hem de öteki dünyada mükafat vaadediyor, diyorlar.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

drekinci

ölümden sonrası hayata inananları neden bu kadar ütopik buluyorsun ki;

bizler bir zamanlar yokken... şimdi varsak... koşup... bağırabiliyorsak...

neden öldükten sonra yeniden var olamayalımki.... bu suanki var oluşumuzdan daha zor bir şey değilki..

2 cisi... bu dunya var olabildiyse;

neden bu dunaydan daha güzel bir dünya (cennet) ....ve bu dunaydan daha kötü bir yer ( cehennem) var olamasınki....

bu hiçte imkansız bir şey değil.......

Link to post
Sitelerde Paylaş

merak ediyorum..cennete ulaşma hayali kuran arkadaşlar,acaba intihar etmenin, cennete gitmenizi engellemeyeceği yazılsaydı kitapta,kaçınız o çok hayalini kurduğunuz cennet için hemen yola düşerdi? kimse kandırmasın kendini..öyle birşey yazsaydı bile,kimse intihar falan etmezdi.çünkü şuan çok emin şekilde olduğunu anlattıkları cennetin,olmama ihtimali korkusu sarardı hepsini..intihar etmek günahtır zırhıyla,cennet savınıza tutunuyorsunuz..güzel zırh!

Link to post
Sitelerde Paylaş

be adam... önce oraya laf yetiştireceğine...

bu dunyada nasıl var olabildiğini acıkla

bu taptığın hayatın... dünyanın nasıl var olabildiğini açıkla..

öyle herşey kendi kendine...

sonsuz sayıdaki madde parçacıkların belli olasıklar doğrultusunda.. var olduğunu idda ederek bu işin içinden sıyrılacağını sanıyorsan

anca kendini kandırırsın.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...