Jump to content

denizlerin karışmaması olayı


Recommended Posts

bu denizlerin karışmaması olayı nedir ya? stv de belgesel izlerken gördüm kaptan kustok mu ne bakmış karışmıyor müslüman olmuş falan. kuran da yazıyormuş

bunu bir müslümanın dilinden değil de tarafsız kişilerden dinlemek istiyorum. bir de stv olunca kanal bi sorayım vardır adam gibi cevap verecek olan

tarihinde serdar2008 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bu denizlerin karışmaması olayı nedir ya? stv de belgesel izlerken gördüm kaptan kustok mu ne bakmış karışmıyor müslüman olmuş falan. kuran da yazıyormuş

bunu bir müslümanın dilinden değil de tarafsız kişilerden dinlemek istiyorum. bir de stv olunca kanal bi sorayım vardır adam gibi cevap verecek olan

Cebelitarık boğazının dibinde kayalık doğal bir set var.

Buna rağmen Cebelitarık boğazında yaklaşık olarak saniyede 1000000 metreküp dip ve üst akıntıları var.

Atlas okyanusu ile akdeniz suları burada karışıyorlar.

Kuran da yazan denizlerin neresi olduğu belli değil.

Kuranda denizlerden birinin içilebilecek kadar tatlı su olduğu yazar.

Kuranda bahsedilen yer Nil nehrinin deltası olabilir.

Bu konu hakkında çok başlık açıldı.Arşivlerde vardır.Aramak lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

duyduğum kdarıyla yoğunluktan dolayı denizler karışmıomuş

karışamsa bile bu kuranın doğruluğunu kanıtlamaz sallamanın tuttuğu bi andır tesadüftür yani

ha kanıtlanmasa bile bu seferde "ya kesin karışmaz ama bilim henüz ispatlayamadı elbet bi gün ispatlar" derlerdi ;)

sonuç 0

Link to post
Sitelerde Paylaş
duyduğum kdarıyla yoğunluktan dolayı denizler karışmıomuş

karışamsa bile bu kuranın doğruluğunu kanıtlamaz sallamanın tuttuğu bi andır tesadüftür yani

ha kanıtlanmasa bile bu seferde "ya kesin karışmaz ama bilim henüz ispatlayamadı elbet bi gün ispatlar" derlerdi ;)

sonuç 0

İlk etapta karışmıyor gibi gözükür. Yoğunluk farkından dolayı tuzlu su dipten akar, tatlı su yüzeyden ama sürekli karışmaya devam ederler. Çayınıza şeker atıp karıştırmadığınızı düşünün. Ellemeden bırakırsanız, çay da çok sıcak değilse şeker yoğun olduğu için dibe çöker. Ama boğazlardaki su devinim halindedir. Zaten akıl var mantık var. Çocuğa sorsanız bi bardak tuzlu su ile bi bardak saf suyu aynı kaba döktüğünüzde daha seyrek bir karışım elde edileceğini bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Serdar arkadaşım .. Denizlerin karışmaması olayı tamamen palavradır.. Aşağıdaki iki alıntıyı oku ve kendin karar ver..

İddia;

DENİZLERİN BİRBİRİNE KARIŞMAMASI

Denizlerin, araştırmacılar tarafından çok yakın bir geçmişte tespit edilen bir özelliği, Kuran'ın Rahman Suresi'nde şöyle bildirilir:

Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler. (Rahman Suresi, 19-20)

Birbirine açılan fakat suları kesinlikle birbiriyle karışmayan denizlerin ayette bildirilen bu özelliği, okyanus bilimciler tarafından çok yakın bir zaman önce keşfedilmiştir. "Yüzey gerilimi" adı verilen fiziksel bir kuvvet nedeniyle, komşu denizlerin sularının karışmadığı ortaya çıkmıştır. Denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi, adeta bir duvar gibi sularının birbirine karışmasını engeller.

Elbette ki insanların, fizikten, yüzey geriliminden, okyanus biliminden haberdar olmadıkları bir devirde bu gerçeğin Kuran'da bildirilmiş olması son derece dikkat çekici bir durumdur.

Cevap;

Aşağıda ki linkten haberin tümünü okumanızı öneririm. Kuranı yorumlayan insanlar bile bunun bir şarlatanlık olduğunu biliyorlar. Ama gel gör ki bu durumu, afyonlanmış beyinlere antabil. İran Kuran Haber Ajansı; http://www.iqna.ir/tr/news_detail.php?ProdID=201944

Birde yüzey gerilimi nedir ona bir bakalım.

Yüzey gerilimi, adı üzerinde sıvıların yüzeyinde olur. Sıvının içinde yüzey gerilimi olmaz. Molekülleri birbirinden farklı iki ayrı sıvı arasında yüzey gerilimi olabilir ama değişik orantılı çözeltiler arasında yüzey gerilimi olmaz! Suyla yağın karışmamasının nedeni yüzey gerilimidir ama tatlı su ile tuzlu, şekerli vesaire su arasında yüzey gerilimi yoktur.

Su molekülleri birer mıknatıs gibi davranır. İki hidrojen atomu, birer elektronlarını bir oksijenle paylaşarak kovalent bağ oluşturur. Dolayısıyla oksijenle 104.45 derece açı ile bağlanan iki hidrojen atomu elektronlarını oksijenle paylaşmalarınan ötürü artı, ortadaki oksijen atomu da hidrojen atomlarından gelen fazla elektronlar nedeniyle eksi değerlikli olacaktır ve bu da su moleküllerinin birbirlerini çekmesini sağlayacaktır:

Sonuçta su içindeki tüm moleküller, her tarafını saran diğer moleküller tarafından çekilecektir. Suyu sıvı halde tutan ve buharlaşmasını önleyen kuvvet, molekülleri arasındaki bu kuvvettir. (Su ısıtıldığında moleküller kçnetik enerji kazanır. Moleküllerin ortalama kinetik enerjileri bu kuvveti yenecek noktaya gelince su kaynar).

Suyun içindeki bir molekül, yukarısındaki, aşağısındaki, sağındaki solundaki, önündeki, arkasındaki moleküller tarafından çekildiği için, tüm yönlerde bu kuvvetler birbirini götürür ve molekül üzerindeki net çekim kuvveti sıfır olur. Molekül her yönden çekilmesine karşın, sıvı içinde her yöne doğru serbestçe gezinir.

Oysa suyun yüzeyinde durum değişiktir. Yüzeydeki bir molekül, yanlardan eşit kuvvette çekilir. Altındaki moleküller tarafından da suyun içine doğru çekilecektir. Oysa su yüzeyi dışında su olmadığı için, onu su yüzeyinden dışarı çeken bir kuvvet yoktur. Dolayısıyla molekülü, yüzeyden içeri doğru çeken net bir kuvvet olacaktır:

Sonuç, su yüzeyinin elastik bir yapıya sahip olmasıdır. Buna, yüzey gerilimi denir. Su damlası bu nedenle oluşur. Böcekler, bu gerilim sayesinde su yüzeyinde yürüyebilir. Suyun molekülleri kolkola girmiş sıkı bir topluluk gibi aralarına birinin girmesini engeller. Suyun yüzey geriliminin oluşturduğu kuvvet, böceğin ağırlığından fazlaysa (daha doğrusu böceğin ayaklarının su yüzeyine uyguladığı basınç, yüzeydeki su moleküllerinin böceğin ayaklarına uyguladığı karşı basınçtan fazlaysa) böcek su yüzeyinde yürüyebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bu denizlerin karışmaması olayı nedir ya? stv de belgesel izlerken gördüm kaptan kustok mu ne bakmış karışmıyor müslüman olmuş falan. kuran da yazıyormuş

bunu bir müslümanın dilinden değil de tarafsız kişilerden dinlemek istiyorum. bir de stv olunca kanal bi sorayım vardır adam gibi cevap verecek olan

Tarafsız bir yer arıyorsan yanlış yerdesin.

İlgili konuyu buraya açarsan faydalanabilirsin;

http://www.bilimfeneri.gen.tr/phpBB2/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deniz suları pekala birbirine karışır..Kaptan Cousteau da müslüman falan olmamıştır.Hani Neil Armstrong'a ithaf edilen müslüman olma hikayesi gibi yalandır.

Kuran da bahsedilen iki denizden biri Ya Nil nehri ile Akdeniz'dir.Ya da Şattülarab ile Basra Körfezi'dir....

Malum o zaman Mississipi ile Atlantik Okyanusû'ndan bihaber ya Muhammed .....Bahsettiği bu nehirler ile denizler olsa gerektir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

biz o zaman ozmos olayını boşuna öğrenip öğretiyoruz. nasıl karışmaz bu sular ya. yavaş yavaş ta olsa karışır ben ce yoğunluk farkı olduğu zaman mutlaka karışır. akdeniz atlas yoğunluk farkı olduğundan dolayı mutlaka karışır. ne olur tuzlu su daha yoğun olduğu için karışınca altta tuzlu su olur üstte ise tuzu az su olur.

böyle olması karışımıyor demek değildir. kaptan kustok ney se onu görmüştür bunu ben bile çok yoğun şekerli suya suyu katınca ben bile görüyorum ki bu karışmıyor demek değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suların veya denizlerin karışmaması, çok eskilerden beri bilinen bir olay olup olağanüstü güçler ya da mucize diye adlandırabilecek hiçbir yönü yoktur. Örnekler:

1) Bütün büyük nehirlerin denizlere kavuştuğu yerlerdeki deltalar, nehrin tatlı suyu ile denizin tuzlu suyunun yanyana bulunduğu yerlerdir. Nehir sürekli beslediği için bazı yerlerde tatlı su, denizin bir kilometre içine kadar ilerleyip tuzlu suyla karışmaz. Böyle yerlerde tatlı su balıkları ile deniz balıkları yanyana bulunur.

2) Amerika'nın doğusundaki Gulf Stream ve Labrador akıntıları Atlas Okyanusu'nda birbirine karışmaz.

3) İstanbul Boğazı'nın dibinde ve yüzeyinde birbirinin ters yönünde akan iki akıntı olduğu binlerce yıldan beri bilinmektedir.

4) Van gölü, sodalı göl olup içinde hiçbir canlı yaşamaz. Buna rağmen dere ve çayların gölle birleştiği yerlerdeki minik deltalarda bir tatlı su balığı olan inci kefalları yaşar ve Vanlı balıkçılar bunları avlayarak geçinir.

5) Bu saydığım yerler uzak geliyorsa, Çeşme Ilıca'daki halk plajında denizin içinden tatlı su kaynıyor. Denizde yüzen herkes de susadığında bundan içiyor. İnanmayan varsa gidip görebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Suların veya denizlerin karışmaması, çok eskilerden beri bilinen bir olay olup olağanüstü güçler ya da mucize diye adlandırabilecek hiçbir yönü yoktur. Örnekler:

1) Bütün büyük nehirlerin denizlere kavuştuğu yerlerdeki deltalar, nehrin tatlı suyu ile denizin tuzlu suyunun yanyana bulunduğu yerlerdir. Nehir sürekli beslediği için bazı yerlerde tatlı su, denizin bir kilometre içine kadar ilerleyip tuzlu suyla karışmaz. Böyle yerlerde tatlı su balıkları ile deniz balıkları yanyana bulunur.

2) Amerika'nın doğusundaki Gulf Stream ve Labrador akıntıları Atlas Okyanusu'nda birbirine karışmaz.

3) İstanbul Boğazı'nın dibinde ve yüzeyinde birbirinin ters yönünde akan iki akıntı olduğu binlerce yıldan beri bilinmektedir.

4) Van gölü, sodalı göl olup içinde hiçbir canlı yaşamaz. Buna rağmen dere ve çayların gölle birleştiği yerlerdeki minik deltalarda bir tatlı su balığı olan inci kefalları yaşar ve Vanlı balıkçılar bunları avlayarak geçinir.

5) Bu saydığım yerler uzak geliyorsa, Çeşme Ilıca'daki halk plajında denizin içinden tatlı su kaynıyor. Denizde yüzen herkes de susadığında bundan içiyor. İnanmayan varsa gidip görebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historiae II, CVI 224: ...Denize bir borudan akar gibi karışan tatlı suyun özellikleri daha da ilginç ve harikadır. Çünkü suda hayret edilecek özellikler vardır. Kendisi daha ağır olan deniz suyu, kendisinden daha hafif olan Tatlı suyu üzerinde taşır. Dolayısıyla tatlı su, deniz suyundan hafif olduğu için deniz suyuna karışmaz ve denizin üzerinde yüzer.

Anlaşıldığı üzere tatlı ve tuzlu suyun karışmazlık ilkesi Muhammedden 550 yıl önce biliniyordu, ortada bir Kuran mucizesi yoktur.

Kur'an ın her mucizesi(!) gibi buda gümledi işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

nehirler tatlı sudur ve üste çıkar yoğpunluğu az olduğundan dolayı ve dediğiniz gibi o bölgelerde tatlı su balıkları yaşayabilir ama asıl kastettiğim nokta şu:

bu su karışmasa o zaman nil nehri yüzünden akdeniz tatlı su denizin e dönüşecekti. demekki karışıyor yavaş yavaş olsada. bir bidonun içine su dolması gibi bir hızda olmasada karışıyor. eğer öyle olmasaydı nil in aktığı yer de mısır gibi bir yer hiç yoktan tatlı su kızmı olurdu mesela.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden yahu ??

Daha geçen gün Muhammed kar nedir bilmiyor diyenler siz ateistler değilmiydiniz ?

Şimdi çıkmışta bunu bildiğinimi söylüyorsunuz ?

2008 yılındayız ama sen bile bunu yeni öğrendin ?

Ateistlerin çoğu bilgi denizi olan internet yüzyılında olmamıza rağmen bilmiyorlar ?

iyi mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben stv sayesinde öğrendim. maşallah kanal bekgesel mi yapıyor müslümancılık mı belli değil.

daha öncede duymuştum ama bilindiği üzere müslümanların o abartmaları sayesinde duydum.

daha düne kadar o secde eden mumyayı firavun sanıyorsum. yada o Hz ademin iskeletini gerçek sanıyorsdum. yada şu kuran okurken müzik dinleyip annesine sus okuma diyip te yanan ve köpek tarzı bir şeye dönen yaratıpı gerçek sanıyordum.uzaydaki ezan sesi falan...... binlerce palavra

bunların aslını öğrenince müslümanların ne kadar sahtekar olduğunun farkına vardımondan dolayı bir de stv diyince direk kıllandım.

bundan dolayı bir müslümandan bir daha bilgi öğrenmemeye koşullandım. o stv nin gözüne sokacağım buradaki yanotları ama adamlar ın gözleri kör ne yapsan olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaptan Jaques Yves Cousteau müslüman oldu mu?

Bazı müslümanlar, 1997 yılında vefat eden ünlü deniz araştırmacısı Jaques Yves Cousteau'nun Kuran'da yazılı bulunan bir ayeti görünce müslüman olduğunu iddia etmişlerdir. Onlara göre, "Cebelitarık boğazında tatlı su ile tuzlu suyun birbirine karışmadığını" bilen Cousteau, Kuran'daki Rahman Suresininin 19.ayetini görmüş de, "1400 yıl önce yazılan bu kitap bu gerçeği nasıl bilebilir?" diye düşünüp, bu büyük(!) gerçek sayesinde müslümanlığı kabul etmiş... (Rahman 19: İki denizi salıverdi, birbirine kavuşuyorlar,(20)Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.(21)Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?"

Bu iddia'nın gerçekle ilgisi yoktur. Kaptan Cousteau (Kusto), müslüman olmamıştır. 1997 yılında vefat eden Kaptan Kusto, Paris'teki Notrdam Katedrali'nde yapılan Hristiyan töreni ile defnedilmiştir. cenazesi, bir Cami'den cenaze namazı ile kaldırılmamıştır.

Kaptan Kusto'nun müslüman olduğu yalanına en güzel cevap Kapton Kusto'nun Vakfından gelmiştir. Aşağıda bir fotokopisini bulacağınız yazıyla, Vakıf, Kaptan Kusto'nun hiçbir zaman müslüman olmadığını açıklamaktadır:

Did Jaques Cousteau convert to Islam?

Bu cevaptan ötürü islamiyet Gercekleri hazirlayicilarina tesekkürlerimi sunarim.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önce bu mesele açıldı..

Bir diğer argüman hiç kimsenin dikkatini çekmez..

Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel, bir sınır çizgisi olduğu ifadelerinde de kesinlikle mucize yoktur.

Bu ayetler hakkında bazı mealciler mecazilik, müteşabihlik iddiasındadırlar.

Eğer bu ayetler müteşabih olarak düşünülmeyip, mucizeci şarlatanlar gibi okunulan anlamıyla alınması halinde; mucize değil çelişki ortaya çıkar.

Çünkü ayetlerde biri tatlı, biri tuzlu olan iki derya ifadesiyle bir nehirle bir denizin birleşmesi kastedilmektedir. (Deniz-derya kavramlarıyla büyük ve coşkun nehirler de kastedilir.) Örneğin Nil nehrinin Akdeniz’e dökülmesi gibi. Nil’de bir deniz gibidir.

Ayetlerde tatlı suyu olan denizle hararetlerin giderildiği yazılıdır. Tuzlu suyu olan denizin ise acı olduğu ifade edilir. Malumdur ki deniz suyu tatlı olmaz ve içilmez, hararet gidermez.

Gelelim çelişkiye;

Rahman 22′de her ikisinde de inci ve mercanların olduğu belirtilir.

Mercanlar tuzlu su ürünleridir. Tatlı suda da mercan olması bir çelişkidir.

Yani; mucizeci şarlatanlar ava giderken avlanmaktadır. ya da Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktadırlar.

Mucizeyle işi olmayan Elmalılı gibi tefsirciler ise ( belki de çelişkiyi gördüklerinden) ayetleri mezaci olarak yorumlarlar.

Bunlar gök denizi ile arz denizi şeklindeki açıklamalar, maddi alemle ruhani alem, iman sahipleri ile iman etmeyenler şeklindeki açıklamalardır.

İmanlılar denizi ile imansızlar denizi birbirine salınmış ve karıştırılmıştır. İmanlılar denizi tatlıdır. O, yüreklerinize serinlik verir. İmansızlar denizi ise acıdır. Onda zulüm ve adaletsizlik vardır. Birbiri içinde yaşarlar ama aralarında görünmez bir sınır, bir engel vardır, onları birbirinden farklı kılan.

Her ikisi içinde de inci ve mercan vardır. Yani imansızlar içinde de, imanlılar içinde de çok büyük değerler, cevherler bulunur.

Ayetlerin Kaptan cousto ile, Cebelitarıkla, Akdeniz ve Atlas okyanusuyla kesinlikle ilgisi yoktur. Öyle olsa birisi çok tuzlu, diğeri daha az tuzlu iki deniz denilirdi. Halbuki birinin içilmesinden, harareti söndürmesinden bahsediliyor. Bu durumda iki deniz değil, bir nehir ile bir denizin birbirine karışması ele alınmalıdır. Bu yapıldığında ise inci ve mercan çelişki oluşturur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...