Jump to content

şüphe içindeyim(z)?


Recommended Posts

arkadaşlar ölümden sonra sonsuz uykunun olması bana saçma geliyor(ateistlerin tabiriyle),fakat bazı dini konular da kafamı karıştırıyor ve bunaltıyor, bi yandan inanayım diyorum(çünkü ben niye varım diyorum?), bir yandan da inkar ediyorum, haklı sebeplerim de var, çok kararsızım, bu ince çizgiyi bana ayırabilecek babayiğit ateist veya müslümanlardan msj bekliyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 46
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

işte benim kafama takılan da bu ya zaten; acaba gelmenin bir amacı var mı?

ne gibi bir amaç olsun isterdin?muhammede ümmet olmak mesela,ne kadar ulvi

kendini fazla önemseme.diğer canlılar dünyaya ne amaçla geldiyse sende o amaçla geldin.genlerini gelecek nesilere aktarabiliyorsan aktar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayat ile tüm bağlarını koparmak üzere olan bir insan; algıladıklarını, gördüklerini, dış dünyadan elde etitği bilgileri bir zaman yadsıyabilir. Bu yadsıma, genellikle "ölüm" söz konusu olunca baş seviyelere vurur.

Neden "ölüm" den sonra bir yaşam vardır? Bu yaşam isteiği sadece psikolojik midir, yoksa daha farklı kaynakları var mıdır? Bunların cevaplarını öğrenmek hem kolay, hemde bir o kadar zor. Ölüm'ün ne olduğunu bir insan kolaylıkla bilebilir. Karanlıktan aydınlığa bir yoldur doğum. Gözlerini açınca yeni doğan canlı, kayıt ve bilgiye başlar. Bu kayıt, zaten anne karnında belirli seviyede başlamış durumdadır. Küçüktür, hayatı yeni tanır, büyür, gelişir, dış dünyayı kavrar.

Dış dünyaya şöyle bir göz atarsın. Bakarsın ki, seni oluşturan tüm materyaller burada mevcuttur. Ardından bunların ölüm ile ne olacağıan bakarsın. Dış dünyada birşekilde ölüm olayı ile karşılaşmışsınızdır. Ya ailenizden yakın birisi ya da hiç tanımadığınız birisi. O'nun ölümden sonraki yaşamı gözlerinizin önündedir. Bütün canlılık faaliyetleri bitmiş, hücreler ölmüş, paramparça olmuştur. Fakat bu bölünme, gerçek anlamda bir son değil, devinimin devam etmesi niteliğini taşır. Sizin içinizi kemiren ise; "benlik" bilincidir. Karanlıktan aydınlığa adım attığınızaki dış dünya, tüm bilinçsel olayları içine alan bir dünya kurmuştur artık. Sorun ise, o dünyadan çıkıştır, düşünce boyutundan çıkıştır. Ruhunuz, beyninizin ve diğer yapısal gelişmeler doğrultusunda bir kere oluşmuştur. Ölümden sonra ise yine geldiği yere, hiçliğe gidecektir. Sorun buradadır ki "hiçlik" kavramı, algılanması biraz zordur. Bir hiç olmak, bir zamanlar varolduğunu dahi hatırlamamak, garip düşünceler arasında bütün insanların zihninde yer edinmiş bir olaydır.

Yukardaki doğaya tekrar karışma olayında önünde iki seçeneğin var. Ya ruhunun tamamen dış dünyadan sıyrılıp başka bir boyuta geçecek, yada bu boyutta yaşam bulup bu boyutta ölecek. Bence seçim şansın çok kolay! Yeterki kabul etme kabiliyetin gelişmiş olsun! Bu dış dünyada hayat buldun, seni vareden herşey burada. Öldükten sonrada burada olucak. Ölümden sonra burada olucağının kanısını ise, ölüm olayını yaşamış diğer kişilerden (diğer senlerden) göreceksin. Birisi öldü ve azot ve karbon döngüsüne girdi. Düşünce yaşamıyor fakat birşey devam ediyor, o'da, düşünceyi oluşturan herşey...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili kardeşim

Ateistlerin yok olacağız demelerine aldırmamanı tavsiye ederim.Çünkü ölümü kendilerine uzak sanıyorlar.

Emin ol ölümün eşiğinden dönecek şekilde bir olay yaşasalar senden daha fazla bu sorunun cevabını aramak için kendilerini paralayacaklardır.

Sen bu soruya kıymet ve cevabını bulmak için azamet gösteren bir şahıssın.Seni tebrik ediyorum ki ölümü çoğu insan unutur.

Ölümü anma noktasında islam ve islam alimleri örnek olacak sözler söylemişlerdir.

Bu hususta bediüzzaman

Dün geçti

Yarın için elinde kati bir senedin yok göreceksin

O halde ömrünü bulunduğun gün itibariyle say...

Hatta bu insanın manevi derecesine göre dakikalara hatta saniyelere inebiilir..

Aklıma bir sahabenin şu sözü geliyor

Bir adımı atınca çok rkuyorum ikinci adımı atamayacağımdan...

Hem bir hadisi şerif konunun önemine güzel parmak basıyor.

Ağızların tadını kaçıran ölümü çokça anın...

Şimdi kardeşim durum böyle olunca senin bu soruna cevap bulman için çok acele etmen gerekiyor.İşte sen bunun bir noktada farkındasın ancak Ateist ve dinsiz kesim değil.

Şimdi önemli olan burda hangi dine mensub olacağın değil.Çünkü aklını karıştıran mevzuları tahmin edebiliyorum.

Bu yüzden sana islamın hak olduğunu anlatmam uzun sürer.Üstelik ikna olacağın kesin değil.

Ama sen bunun peşini ömrün bitene kadar bırakma...

Gelelim bu noktada yapılacak mantıklı şeye ki bu islamla uyum gösteriyor.

Ölümü islam inkarcılar tarafından ebedi bir idama benzetir.

Ölünce edebideyn idam edilmek yokluğa atılmak...Bu düşüncenin dehşetinin farkında olan eminim bu konuda konuşmaz bile.Yok olmak ne kötü bir son...

inkarcılar önünden durum böyle.

Ancak iman insanı bu idamdan kurtarıyor belki ebedi bir saadete davetiye çıkarıyor.Bak bunun doğru olması gerekmiyor.

İnkarcılar aynı zamanda şunu söyler biz yok olacağız o zaman hayatımızı güzel yaşayalım.Önemli olan bizim mutluluğumuz...

Hatta yukarıda birisi demiş bile.

Atlanılan birşey var.Ölümün edebi idam olduğu gerçeğini kabullenen ancak geçici olarak ölümü unutuuğu anlarda mutlu olur.

Ölüm eklına gelince mutsuz.

Ama iman işte insanı bu durumdan kurtarıyor.Umut verip iinsanın mutlu olması belki ebedi saadete girme olasıllığı ile mutlu olmasını sağlıyor..

Sen acaba ebedi saadet varmı yokmu sorusuna kesin cevap bulamıyorsan bence imanı seç

imanı seçersen

1.ateistlerin dediği gibi ebedi saadet yok ise bile sen mutlu yaşamız umutlu ve güzel yaşamış olacaksın.Ölüm yaşlılıkta keyfini kaçırmayacak.Böylece kazançlı olacaksın.

2.eğer ebedi bir saadet varsa kazancın ikiye katlanacak hem dünya hem ahiret mutluluğunu elde edeceksin.

Bu yüzden imana kayıtsız kalmak hiç akıl karı değiildir.İnkarcıların yaşlanınca halleri ne olacak bence bir izle müşahade et..

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanın ekolojik dengeye katıkıları yoktur ama hayvanların ve bitkilerin vardır.

Hayvanların ve bitkilerin bu dengeye katkıları varken ve bizim yokken bu üç türünde aynı dünyada yer alması ilginçtir.

Madem katkımız yok neden var olduk. Demek ki burada akıl etmek ve akil olmak için varız.

Ama neyi akıl etmek için?

Onu da başlık sahibi olarak sen bulacaksın :rolleyes:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence sen her bisiyi iice bi arastir, evet banada ölüm sonrasi sonsuz uyku sacma gelior ztn sacmada...

ILLA müslüman ol demiorum ama bu kafa karisiklini cöze bilcek tek bisi var oda arastirmak bilmek örenmek...

Sana ateistte ol demiorum... Ama sakin birilerin zorula aklini karistirmalarina izin verme (gerci karismis karisa bilcei kadar ama neyse) sen kendin nasil bu olain icinden cika bilceni düsünüorsan öle karar ver ve onu uygula, arastirmadan bilemezsin, zirvami diilmi die...

Link to post
Sitelerde Paylaş
arkadaşlar ölümden sonra sonsuz uykunun olması bana saçma geliyor(ateistlerin tabiriyle),fakat bazı dini konular da kafamı karıştırıyor ve bunaltıyor, bi yandan inanayım diyorum(çünkü ben niye varım diyorum?), bir yandan da inkar ediyorum, haklı sebeplerim de var, çok kararsızım, bu ince çizgiyi bana ayırabilecek babayiğit ateist veya müslümanlardan msj bekliyorum...

Ölümden sonra bir hiç olacağımız neden bize saçma gelir?

Hayat; kör tesadüfler sonucu ortaya çıkan anlamsız bir süreç değildir. Bilimsel veriler herşeyin bir "akıllı tasarım" ürünü olduğunu gösterir. Herşeyin bir amaç için tasarlandıgı apaçık bellidir ve bu belirlik tüm bunların bir yaratıcı tarafından planlanarak yapıldıgını gösterir. Bu kadar kompleks bir sistemi tasarlayan birinden, sonunda bu sistemi çöpe atacağı beklenemez. Mantıgını yoklayan her insan aslında bu sonuca varır; ölümle herşeyin bitmesi insan mantıgına ters düşer.(sende bu aşamadasın işte kardeş.) tesadüflerle meydana gelmediğimize göre ölünce herşeyin bitecek olması anlamsız olur. Bu gibi soruların cevabını aslında yaratan insanların düşünce sistemine (mantığına) yerleştirmiştir. Aslında insanların cogunlugu (bir yaratıcıya inanan yada inanmayan) öldükten sonra bir hesap sorulma sisteminin olmadıgı ispatlansa bile olmasını isterdi, hatta inanmayıpta "keşke oyle birşey (ahiret) olsaydı" diyenlere de çok rastlarız. Bunun nedeni korku yada merak değil, aksine adaletin gereğidir.

http://akillitasarim.org/darwin.zip url 'inden bu bilimsel videoyu indirip izlemenizi tavsiye ederim. Size sorunuzla ilgili bazı aydınlatıcı fikirler vereceğini umuyorum.

tarihinde hardcodeprogram tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
arkadaşlar ölümden sonra sonsuz uykunun olması bana saçma geliyor(ateistlerin tabiriyle),fakat bazı dini konular da kafamı karıştırıyor ve bunaltıyor, bi yandan inanayım diyorum(çünkü ben niye varım diyorum?), bir yandan da inkar ediyorum, haklı sebeplerim de var, çok kararsızım, bu ince çizgiyi bana ayırabilecek babayiğit ateist veya müslümanlardan msj bekliyorum...

Zamanla alışılacak bir durum,böyle konulara kafayı fazla takarsan benim gibi delirme aşamasına gelebilirsin.Akıl senin,inançlar ortada istediğini seçebilirsin sana bir tavsiyede bulunayım bir kitap [NEALE DONALD WALSCH TANRI İLE SOHBET] Aradığın soruların cevabı 4.üncü cilttedir. Sana yapabilecegim yardım bukadardır. Artık ya kitabın yazdıklarına inanırsın yada benim gibi olursun YAŞASIN HİÇLİK

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen eskiden yoktun.yokluktan varlık alemine çıkarken sana soruldumu?

sorulmadı dimi..o halde sorulmadıysa öldükten sonra dirilişinde sana sorulmicak vede diriltileceksin.

yani ahiret hayatı yüzde 100 olarak kesin ve doğrudur..buna inan kardeşim.yeniden dirilişte şüphede isen anne rahmine dökülen sipermin

insan şeklinde yaratılmasına bak..yani insan dökülüp atılan bir sipermden yaratıldı.

senin deden maymun değil..sen evrimle tesadüfen oluşmadın.çünkü evrim diye birşey yok.evrim sadece uydurma ve hurafeden ibaret.

evrimi savunan ateistlerin en büyük yanılgıları,tüm kainatın ve canlıların tesadüfler sonucu oluştuğunu idda etmeleridir.

Ayrıca yazdıkları yazılarda sergiledikleri tüm bilgisizlikler, mantık bozuklukları ve güvensizlikler, sağduyu sahibi insanların bunları

inceleyerek evrim`in ne kadar büyük bir akılsızlık ürünü olduğunu görmelerini sağlamaktadır.yani bu evrimci ateistler,bir nevi islam`a

hizmet etmektedirler farkında olmadan.

evrim, 150 yıl önce ormanlarda gezen bir adamın uydurduğu saçmalıklardır..sonuç olarak seni Allah yarattı.

Allah ü teala seni yokluk aleminden varlık alemine çıkardı..öldükten sonra

tekrar seni dirilterek varlık alemine çıkaracak.

senin ataların adem ve havvadır yani insanlardır..

netice itibariyle Allah, tüm insanları diriltip mahşere sürecektir.

tarihinde kralfm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıştan sonra nasıl bahar gelip, ağaçlar diriliyorsa;

İnsan da ölüdükten sonra dirilecektir.

Zor bir şeyi yaratan, kolay bir şeyi elbette yaratabilir. Göklerin ve yerin yaratılması, insanın yaratılmasından daha zordur. Gökleri ve yeri yaratıp, onları bir şeye dayanmadan uzayda tutan Allah, insanı öldükten sonra tekrar diriltmeye şüphesiz kadirdir: "Gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi?..." (el-Ahkaf 46/33)

Sen yeryüzünü de ölü ve kupkuru görürsün. Fakat biz onun üzerine yağmuru indirdiğimiz zaman, o harekete gelir, kabarır, her çeşitten iç açıcı bitkiler verir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O ölüleri diriltir, yine O her şeye hakkıyla kadirdir. Kıyamet vakti de gelecektir. Bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır" (el-Hac 22/5-7)

Bir şeyi zıddına çeviren onu benzerine çevirebilir. Mesela suyun bol miktarda bulunduğu yeşil ağaçtan ateşin çıkması, adeta imkansız iken, ateşi yeşil ağaçtan çıkaran Allah, insanı tekrar yaratabilir: "Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O'dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır" (Yasin 36/80-81)

Hz. Peygamber bir hadislerinde, insanların diriltilirken ilk yaratılışlarındaki gibi olacaklarını haber vermiş (Buharî, "Rikak", 45; Müslim, "Cennet", 55-59), bir başka hadiste de "Her kul, öldüğü hal üzere diriltilir" buyurmuştur (Müslim, "Cennet", 83)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya'nın, yörüngesinde dolaşırken güneşe en yakın olduğu ayların Ocak ve Şubat olduğunu biliyor muydunuz? Ama bu, size yanlış bir bilimsel bilgi gibi geliyor değil mi? 'Öyle olsaydı, yılın en sıcak ayları Ocak Şubat olurdu' diyorsunuz... Halbuki bu sadece sizin Kuzey Yarımküre alışkanlığınız; unutmayın ki o aylarda Güney Yarımküre'deki ülkeler yaz aylarını yaşıyor.

Teist arkadaşların ölümden sonra dirilme olgusunu kesin sanmaları da, bunun gibi bir yanılsamadır. Diriliş kesinse, doğumun da kesin olması gerekir: Neden 100 veya 400 yıl önce doğmadınız? Neden Çin'de veya Afrika'da doğmadınız? Şimdi doğduğunuz yılı ve ülkeyi biliyorsunuz, çünkü bunu bilme bilinciniz var: Canlısınız, yaşam etkinlikleriniz var, görüyorsunuz, tad alıyorsunuz, duyuyorsunuz ve DÜŞÜNÜYORSUNUZ. Olayları izleyip yorumlayınca, farklı olduğunuzu sanıyorsunuz. Gerçekte bir tavşan veya at, bir koyun veya sivrisinek nasıl doğup yaşayıp ölüyorsa, biz de aynı süreçten geçiyoruz.

Soru: Hiçbir canlı ölü iken dirilip yaşamını geri sarıyor mu? Tersten başlayarak yaşlı-orta yaşlı-genç-çocuk-bebek ve sonra doğduğu yere dönüyor mu? Dönmüyor, değil mi? O halde, tüm canlıların yaşam süreçleri aynı çizgidedir.

Doğumun kutsal bir amacı olmadığı gibi ölümün de yoktur. 700-800 yıllık zeytin ağaçları bile ölüyor, biz de öleceğiz; bu, doğal bir olgu. Ağacın ölümü neyse, bizimki de o. Farkımız: Biz, ölünce yeniden dirileceğimizi ve bir 'imtihandan' geçeceğimizi DÜŞÜNÜYORUZ. Ağaç ise bir ağaç gibi doğuyor, büyüyor, meyvesini veriyor, tohumlarını saçıyor, yaşlanıyor ve sonunda ölüyor. Belki aralarda bir yerlerde papağan gibi, kedi gibi, balina gibi hem ağaçların yaşamını sürüp hem de insanın düşüncesine sahip olan canlılar vardır; bilmiyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

eyetisen;

işte aradaki fark şu;

sen ağaç ve hayvanları kendin gibi görüyorsun-ben hayvanım diyorsun-

bizde İnsan en kutsal varlıktır. Şeytana aldanmamalıdır, onun bu aldanışı kutsallığına ve özgür iradesine terstir/abestir.

muazzam bir donanımına sahip olan insan yok olmayı hak etmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden amaç aradığını merak ediyorum doğrusu..

İnsan neden bu kadar kompleks sahibidir anlamıyorum..

Niye geldin? Hiç bir şey için......

bir hayat var elinde yaşa ve öl...

yaşamın amacı olmak zorunda mı?..

illa ki amaç arıyorsan kendi amaçlarını yaratabilirsin..

atıyorum, falan filan okulunu bitirmek, şair olmak, zengin olmak vesairee vesaire bunlar amaç değil midir?

amaç demek illa öldükten sonra cennete gitmek midir?.. muhammedin ümmetine, isa nın havarilerine vs. vs. katılmak mıdır?

tarihinde AlchollicA tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...