Atheist 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi Bitkisel hayatla beyin ölümü aynı mıdır?Sanırım değil ama şundan soruyorum,bitkisel hayatta olup uyanan bazı vakalar oluyor.. Selam... bitkisel hayatta beyin ölümü kısmen gerçekleşmiştir. bu kişilerin nefes alıp vermesi veya besinleri sindirebilmesi o kişinin sadece biyolojik olarak yaşadığına işarettir. bu kişi beyninin hangi kısımlarını kaybetmişse o kısımları geri kazanamaz. ama diğer kısımları onu biyolojik olarak yaşatmaya devam edebilir. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi Arkadaşlar.. Kaç defa üzerinde durarak açıkladım. Ama nedense kimse dikkat etmiyor.. Hukuk ve tıbbın katul ettiği yalnız bir tür ölüm vardır. Başka ölüm yoktur. O da kalbin durmasıdır. Beyin ölümü ölüm sayılmaz. Beyin sapı ölürse zaten kalp durur. Ölümün yegâne kriteri kalbin durmasıdır. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
zertusraspitime 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi Sanırım.., buradaki yazarlar Beyin ölümü ile Beyin sapı ölümünü ayrı tutmuşlar ve buna göre farklı yorumlarda bulunmuşlar.. Beyin sapı, zaten kalbin de çalışmasını sağlıyor.. Link to post Sitelerde Paylaş
Nektar 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi Sanırım.., buradaki yazarlar Beyin ölümü ile Beyin sapı ölümünü ayrı tutmuşlar ve buna göre farklı yorumlarda bulunmuşlar.. Beyin sapı, zaten kalbin de çalışmasını sağlıyor.. Sayın zertusraspitime Hacı'nın yazısını okursanız o da sizden farklı birşeyden bahsetmemiş... Saygılar Link to post Sitelerde Paylaş
Atheist 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi Arkadaşlar.. Kaç defa üzerinde durarak açıkladım. Ama nedense kimse dikkat etmiyor.. Hukuk ve tıbbın katul ettiği yalnız bir tür ölüm vardır. Başka ölüm yoktur. O da kalbin durmasıdır. Beyin ölümü ölüm sayılmaz. Beyin sapı ölürse zaten kalp durur. Ölümün yegâne kriteri kalbin durmasıdır. HACI sayın hacı kalbin durması ile ölüm gerçekleşmiş olur. fakat kalbi belirli süre duran kişi tekrar hyata dönebilir, ama beyin fonksiyonları duran bir kişi bir daha hayata dönemez. beyin sapı ölürse kalp durur, kalp durursa beyin sapı ölmez, sizce bi çelişki yokmu? demek ki beyin fonksiyonları tüm diğer fonksiyonların üzerindedir. Beyin olmadan zaten vücudun geri kalan organları çalışmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi sayın hacı kalbin durması ile ölüm gerçekleşmiş olur. fakat kalbi belirli süre duran kişi tekrar hyata dönebilir, ama beyin fonksiyonları duran bir kişi bir daha hayata dönemez. beyin sapı ölürse kalp durur, kalp durursa beyin sapı ölmez, sizce bi çelişki yokmu? demek ki beyin fonksiyonları tüm diğer fonksiyonların üzerindedir. Beyin olmadan zaten vücudun geri kalan organları çalışmaz. Bu konuyu daha fazla tartışmaya gerek yok. Şimdiye dek yüzlerce ölüm deklare ettim. Binin üstünde otopsi yaptım. Hiç birinde kalp çalışmıyordu.. Kalbi durmayan birini ölü olarak deklare etmedim ve edeni duymadım. Bundan sonra da edecek değilim.. Ölümün tıbben ve hukuken başka tanımı yoktur. Selamlar. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 25, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 25, 2008 gönderildi Sanırım biz farklı konuları tartışıyoruz. Konu dağıldı.. Herkesin yorumu doğru ama, ölümün farklı yönüne değiniyor herkes.. Link to post Sitelerde Paylaş
Atheist 0 Ocak 27, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2008 gönderildi Bu konuyu daha fazla tartışmaya gerek yok. Şimdiye dek yüzlerce ölüm deklare ettim. Binin üstünde otopsi yaptım. Hiç birinde kalp çalışmıyordu.. Kalbi durmayan birini ölü olarak deklare etmedim ve edeni duymadım. Bundan sonra da edecek değilim.. Ölümün tıbben ve hukuken başka tanımı yoktur. Selamlar. HACI tıbbi olarak birinin kalbi durduğu zaman öldüğünü bilmiyordum beni aydınlattığınız için teşekkürler... ama kafama takılan birinin kalbi durunca tekrar çalıştırınca (ki beynin oksizensizliğe dayandığı sürece) hayata dönmesi, ama beyin fonksiyonlarının çoğu duran biri sadece bitkisel hayatta yaşar ama o kişi ölü gibidir. bu sizce de garip değil mi? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 27, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2008 gönderildi tıbbi olarak birinin kalbi durduğu zaman öldüğünü bilmiyordum beni aydınlattığınız için teşekkürler... ama kafama takılan birinin kalbi durunca tekrar çalıştırınca (ki beynin oksizensizliğe dayandığı sürece) hayata dönmesi, ama beyin fonksiyonlarının çoğu duran biri sadece bitkisel hayatta yaşar ama o kişi ölü gibidir. bu sizce de garip değil mi? Garip olan nedir? Bitkisel yaşam da bir tür yaşamdır, değil mi? Bitkisel yaşamda olan birinin ölümünün deklare edildiğini hiç duydunuz mu? Ben duymadım ve deklare etmedim.. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
joker 0 Ocak 27, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2008 gönderildi (düzenlendi) hemen Deeks'in nabzını kontrol etti, nabız alamayınca da suni teneffüse başladı. Kocaeli depreminde buna benzer bir çok olayı okuduk,izledik.,Hatta nabza bakılıp öldüğü sanılan kişiler,üzerlerine ceset torbası geçirilecekken son anda ölmediklerinin farkına varıldığını söylemişlerdi.Göz kırparak hayatta kaldıklarını anlatmışlardı. Nabzın hissedilemeyecek kadar zayıf atması kişinin öldüğü anlamına gelmez (: Ocak 27, 2008 tarihinde joker tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 27, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2008 gönderildi Kocaeli depreminde buna benzer bir çok olayı okuduk,izledik.,Hatta nabza bakılıp öldüğü sanılan kişiler,üzerlerine ceset torbası geçirilecekken son anda ölmediklerinin farkına varıldığını söylemişlerdi.Göz kırparak hayatta kaldıklarını anlatmışlardı. Nabzın hissedilemeyecek kadar zayıf atması kişinin öldüğü anlamına gelmez (: İyi de... Nabız kalp atımı değildir... Nabızı hissetmek kalbin atımını duymaktan çok daha zordur.. Nabızla ölüme karar verilmez. Abesle iştigal ediyorsunuz.. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
joker 0 Ocak 27, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 27, 2008 gönderildi İyi de... Nabız kalp atımı değildir... Nabızı hissetmek kalbin atımını duymaktan çok daha zordur.. Nabızla ölüme karar verilmez. Abesle iştigal ediyorsunuz.. hemen Deeks'in nabzını kontrol etti, nabız alamayınca da suni teneffüse başladı. HACI Aslında dikkatli okursanız bende bunu ifade etmeye çalıştım. Link to post Sitelerde Paylaş
herakles 0 Ocak 29, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 29, 2008 gönderildi Nabızı hissetmek kalbin atımını duymaktan çok daha zordur.. Nabızla ölüme karar verilmez. Boyundaki damara bakıyorlar?O daha kolay hissediliyor sanırım.. Yanılıyor muyum? Selamlar. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Ocak 29, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2008 gönderildi Boyundaki damara bakıyorlar?O daha kolay hissediliyor sanırım.. Yanılıyor muyum? Selamlar. Ona daha çok filmlerde baş vuruyorlar.. O da yeterince güvenilir değildir. Kalbi steteskopla dinlemek en güvenilir yöntemdir. HACI Link to post Sitelerde Paylaş
synapsis 0 Ocak 29, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2008 gönderildi Degerli arkadaslar, Bogularak oldukten 1 saat sonra dirilmek kesinlikle mumkun olamaz,cunku akcigere dolan su bir sure sonra alveollerde kanama vs meydana getirir hele bir saat sonra o Akcigerden o sivinin bosalip tekrar hava girip cikmasi komiktir. Deniz G,Afrika sicak ama soguk olsa da baska dezavantajlari olur,kaslarin calismasi ile ilgili vs Kiyidaki doktor,resitutasyon a kalkistigina gore demek ki adam da exitus belirtileri cok fazla yok,hele 15 dakika sunu teneffus yapiyor ve bu sirada(kalp masaji icin de gogus kafesine basiyor) adamin agzindan kanli kopuk vs gelmiyor demektir,yani sonuc olarak en akla uygun cevap haci nin dedigi gibi adam aslinda bogulmamistir,belki su falan yutmustur,eh yazan da bir parca abartmistir hani. Vucutta oksijene en duyarli iki yer myokard ve beyindir,o da en fazla 5,hadi cocuklarda ve extreme durumlarda 15 dakikaya ciksin, bu bogulan vatandas dirilmis fakat bitkisel hayata girmis deseniz bir derece ama adamin beyninde de 1 saat asfiksi ye karsi hasar yok derseniz,bu mucize derseniz,bunda artniyet aramak gerekir. Tuzlu su burada neyi koruyacak?????Burada olum akcigere su dolmasi ile olusan asfiksi den olur Tuzlu su dolmasi daha kotudur,cunku siliyer hareketi inhibe eder,eskiden nezle vs durumlarinda nazofarinx in tuzlu su ile lavaji onerilirdi,simdi bu nedenle vazgecildi. Velhasil bu tip olaylari yazan,cizen,aktaran,yayan,inan kisilerde nedense biraz mucizeye inanma egilimi hep gozlenmistir. Ufak bir noktada yalınıyorsun. Her suda boğulanda su şakır şakır akciğerlere dolmaz çoğu kez suyun ilerlemesi esnasında kuvveti bir larynx spasmı gerçekleşir ki su da dahil olmak üzere hava bile geçemez. Belki beyin ölümü yaklaştığı zamanda kasların tonusu çözülür ve su dolar. Bu larynx spasmı ile boğulmalar küçümsenmiyecek kadar fazladır. Link to post Sitelerde Paylaş
pinkfloyd 0 Ocak 29, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2008 gönderildi (düzenlendi) Soğuk suda boğulanları aradan bir saate yakın bir zaman geçtikten sonra bile canlandırmak mümkünmüş... Walla ben başkalarının yalancısıyım.. Donma ile suda boğulma farklı şeyler...Ki; donan birini tekrar yaşama döndürmek için bir saat oldukça önemli... Canlı bedeni; doğal ortamda soğukluğun ölçüsü ne olursa olsun; anlık şok etkisinde donmaz.İleri sürülen varsayımlar sadece gazetelerin süspansiyonel haberleridir... Denizde boğulma ile tatlı su da boğulma farklı...Ölümün gerçekleşme süresi açısından... Biri tuzlu diğeri değil.. Tuzlu su çabuklaştırır... Ama her durumda; şok donma olamayacağına göre, donana kadar geçen sürede gerçek bir boğulma yani akciğerlerin oksijenle teması engellenmiş olması demektir.Kan basıncı; ölüme beş kala (mecazi anlam da...yoksa normal bir hastalıktan dolayı ölüme yaklaşan canlılarda kan basıncı çok daha erken düşmeye başlıyor...İlaç damarda ilerlemiyor...Haci ne demek istediğimi bilir...) oldukça düştüğüne göre; donma olayı hız kazanmış demektir.Ama burada donma çok önemli değil... Solunum yapan birinin dakikalarla sınırlı olan solunum yetersizliği ve sonucunda beyinin oksijensiz kalması...(solunum yetersizliği;suyun girişini engellemeye çalışan kasılmalar, solunum iptali...) (bu arada konuyu ben tam okumadan yanıtlamışım... özür...Z aman dar olduğunda sadece gözüme çarpan bir cümleye yanıt yazıyorum...) Bedenin motoru kalbinde çalışması için yine süre çok kısıtlı... Beyine göre kalp daha uzun süre de çalıştırılabilir ama bir saat değil özellikle akciğerler su ile dolu ise...Beyin sağlığı için zaman daha da önemli... Ufak bir noktada yalınıyorsun. Her suda boğulanda su şakır şakır akciğerlere dolmaz çoğu kez suyun ilerlemesi esnasında kuvveti bir larynx spasmı gerçekleşir ki su da dahil olmak üzere hava bile geçemez. Belki beyin ölümü yaklaştığı zamanda kasların tonusu çözülür ve su dolar. Bu larynx spasmı ile boğulmalar küçümsenmiyecek kadar fazladır. Doğru... Boğulma- akçiğer - solunum dışlanması- ilave yapacaktım gerek kalmadı.. Ocak 29, 2008 tarihinde pinkfloyd tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
gezgin95 0 Ocak 29, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 29, 2008 gönderildi Soğuma, hücrelerin oksijen (ve besin) gereksinimini azaltır arkadaşlar. Sıcak denizlerde bile, denize birkaç metre dalınca, su çok soğuk olabilir. Bence bu olayda en önemli etken soğuma. Hayvanlar bunu kullanmayı öğrenmişler. Kış uykusuna yatan hayvanlarda vücut ısısı normalin altına iniyor, hayvan çok daha az soluyarak ve yemek yemeden bir kış geçiriyor. Foklar, derine dalarken titremelerini durduruyor, vücutları soğuyunca suyun altında çok uzun zaman kalabiliyorlar. . Link to post Sitelerde Paylaş
DEHA 0 Ocak 30, 2008 gönderildi Raporla Share Ocak 30, 2008 gönderildi Degerli arkadaslar, Anladigim kadari ile aramizda suda bogulma konusunda bir uzman yok,asagida gercekten cok guzel bir yazi linki veriyorum,soguk suda bogulma,laringospazm,tatli su,tuzlu su ayirimi vs gibi burada tartisilan tum konularin cevabi var. http://lokman.cu.edu.tr/anestezi/reanimasyonnot/suda.htm Link to post Sitelerde Paylaş
herakles 0 Ocak 30, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Ocak 30, 2008 gönderildi Soğuma, hücrelerin oksijen (ve besin) gereksinimini azaltır arkadaşlar. Bunun sebebi var mı?Enerji sarfiyatı mı düşüyor? Link to post Sitelerde Paylaş
bilibid 0 Ekim 8, 2010 gönderildi Raporla Share Ekim 8, 2010 gönderildi ilginçmiş :ph34r: Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts