Jump to content

TALUT diye biri VAR mi..?


Recommended Posts

ateistforum da RUM SURESİNİ (tıkla) konuşur ve kurandan okurken

konu dönüp dolaşıp galip kelimesine geldi

kuran da galip kelimesi GLB geçen 27 ayeti tek tek çevirmeye başladım

ilk olarak da bakaradan başladım buyrun önce onu bir vereyim altta sonra başlıktada dediğim gibi diyeceğimi derim:

2:249 fe lemma fesale talutü bil cünudi kale innellahe mübteliküm bi neherın fe men şeribe minhü fe leyse minni vemel lem ya'amhü fe innehu minni illa meniğterafe gurfetem bi yedihi fe şeribu minhü illa kalilem minhüm fe lemma cavezehu hüve vellezine amenu meahu kalu la takate lenel yevme bi calute ve cünudihi kalellezine yezunnune ennehüm mülakullahi kem min fietin kaliletin galebet fieten kesiratem bi iznillahi vallahü meas sabirine

2:249 böylece ne vakit ki ayrıldı uzun/güçlü/kuvvetli askerlerle dedi şüpheşiz allah imtihan edecek sizi bir nehir ile böylece kim içerse ondan böylece değildir benden ve kim tatmazsa onu böylece şüpheşiz o benden ancak kim kepçelerse bir avuç eliyle böylece içtiler ondan ancak birazı onlardan böylece ne vakit ki geçtiler/geçince onu o ve onlar ki iman edenler/inananlar onunla dediler ki takatımız/gücümüz yok bizim bugün calut ile ve askerlerine dediler ki o zannedenler kavuşacaklarına/karşılaşacaklarına allaha kaç/nice bir toplulukdan bir az galip gelir bir topluluğa bir çok izniyle allah ve allah beraberdir sabredenlerle

şimdi sorayım

tarihte (islam tarihi değil) TALUT diye biri VAR mi..?

tarih bilen dostlar yardımcı olursa çok memnun olurum

şimdiden teşekkürller

ve

sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

sağol haci

ama

wikipedia (tıkla) da baktım sadece Davud altında çıkan blgide kısaca bahsetmiş

ve

aksine Birinci Yahudi kralı olan Şaul Kuran'da kral Şaul'un adı Tâlût olarak geçer diyor

vede

Filistinlilerle yapılan bir savaşta Yahudi kralı olan Şaul ve Yonatan Filistinlilerce öldürülür diyor

??

tarihinde dogan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahuda kralı Saul. Ömrü boyunca Filistinlilerle savaşmıştır. Davut'un kayınpederi. Araları sonradan açılmış ve savaşmışlardır. Davut'u yendiği bir seferinde, Davut kaçıp can düşmanları Filistinlilere sığınmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu talut'un goliath'la ilgisi var mı??

Kur'an'da Talut diye geçen Yahudi Kralı Saul'dür.

Calut diye geçen ise Filistin komutanı Goliat'dır.

İslamiyetin ilk yıllarında, Muhammed, Yahudileri kendi kurduğu dine inandıracağını umarak, onlar hakkında övücü ayetler ortaya koyar. Bu ayetlerden üç tanesi de Câlût konusuna ilişkindir. Bakara Suresi’nin 249, 250 ve 251’inci Ayetleridir bunlar. Bu ayetlerde İsrailliler, onların ilk kralı Tâlût ve Davud övülür, Filistinliler ve komutanları Câlût yerilir.

Yani, Muhammed Filistinlilere karşı Yahudilerden yana tutum içinde olmuştur, Yahudileri kazanma ve onların peygamber geleneğini kullanma adına.

Ama Muhammed, Tevrat'ta geçen olayları birbirine karıştırmıştır. Talut diye anlattığı Cad (Gidyon) adlı kişinin hikayesini Kral saul'ün başından geçenlerle karıştırmıştır.

Kur'an'da Talut'un ordusunun ırmaktan su içmesiyle ilgili bir anlatım vardır ki bu Gidyon'un hikayesidir ve Davud döneminden 150 yıl öncesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

eski ahit , kuran'a göre çok daha sürükleyici .. bir öykü gibi kolaylıkla okunuyor..sami mitolojisini barındırıyor içinde.. goliath'ı da odan biliyorum zaten..

yahudiler, o zmanlar da sonradan gelip filistinlilerle o bölge için savaşmılşardır. bakıyorum 3000 -4000 yıldan beri değişen bişey olmamış hala savaşıyorlr. zamanına göre kimi zaman yahudiler kazanıyor ,

kimi zaman filistinliler..

tarihin en uzun savaşı budur bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sevgili dostlar

lütfen yanlış annlamayın dogan da bilmiyor konuyu

o yüzden sordu

ama

madem sorduk araştırmaya başladım

konuyu da yine madem ki kuranda geçen TALUT vede başka hiç bir yerde geçmeyen TALUT diye birini

TARİH de TALUT VAR mı diye sorduk

ve

açıkca kimse evet TALUT VAR demedi

herkes TALUT ya şu ya bu dedi

evet TALUT vardır TALUT TALUTdur vede şu kişidir diyen YOK

bu dinler hep böyle gizemli mi ya?

TALUT diyen kuran apaçık yada açıklayıcı bir kitap oduğunu iddia ediyor

ama

TALUT bilinmiyor

şimdi

önce

arkadaşlar sağolsunar yardımcı olmaya çalımışlar

teşekkürler

denilenlere bakalım bir

ihtimaller şunlar:

1: Talut Filistin kralıdır.

2: Talut Yahudi Kralı Saul'dur.

3: Talut diye anlatılan Cad (Gidyon)dur.

iyide

bu arap ve yahudilerin dili zaten ortak değilmi

ve

ses benzerliği ile isimler hemen hemen aynı değilmi

zaten arap ve yahudiler

soyları vede dilleri aynı kökden değil mi

bu konuları bilen dostlar varsa yardım ve cevap verebilir mi

?

mesela

Kuran da gecen Melek isimleri ile yine Kuran da geçen Peygamber isimleri'nin Arapçasının

Tevrat olanları ve İbranicede geçen şekli nasıldır/nedir?

örneğin:

Arapça Musa ya Yahudiler ne der?

veya

Arapça Cebrail'e Yahudiler ne der?

gibi

bu arada madem konu TALUT ve sadece kuran da geçiyor bu kelime veya isim

kuran'dan önce bir ayetleri vereyim

Elmalılının tefsirinden meallendirilmiş Bakara Suresi 246-252:

246- Baksana, İsrail oğullarının Musa'dan sonra ileri gelenlerine! Hani onlar, bir peygamberlerine: "Bize bir kumandan gönder de Allah yolunda savaşalım..." dediler. O da: "Size savaş farz kılınırsa, acaba yapmamazlık eder misiniz?" dedi. Onlar: "Bize ne oldu da yurtlarımızdan çıkarıldığımız ve çocuklarımızdan ayrıldığımız halde Allah yolunda savaşmayalım?" dediler. Bunun üzerine savaş kendilerine farz kılınınca da onlardan pek azı hariç, yüz çevirdiler. Ama Allah, o zalimleri bilir.

247- Peygamberleri onlara: "Allah, size hükümdar olmak üzere Talût'u gönderdi." demişti. Onlar: "Ona bizim üzerimize hükümdar olmak nereden geldi? Oysa hükümdarlığa biz ondan daha lâyıkız, ona maldan bir genişlik, bir bolluk da verilmemiştir." dediler. Peygamberleri de "Onu sizin başınıza Allah seçmiş ve ona bilgi ve vücut bakımından bir güç, bir genişlik vermiştir." dedi. Hem Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir, o her şeyi bilir.

248-Peygamberleri, onlara şunu da söylemişti: Haberiniz olsun, Onun hükümdarlığının alâmeti, size o tabutun gelmesi olacaktır ki onda Rabbinizden

bir sekine (sükûnet, gönül rahatlığı), Musa ve Harun ailelerinin bıraktıklarından bir bakiyye (kalıntı) vardır. Onu melekler getirecektir. Eğer iman etmiş kimselerden iseniz, bunda sizin için kesin bir ibret, bir alâmet vardır.

249-Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: "Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır)." Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde. "Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir."

250-Calut ve ordusuna karşı savaş meydanına çıktıkları zaman da şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök, ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!"

251-Derken, Allah'ın izniyle onları tamamen bozdular. Davud, Calut'u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet (peygamberlik) verdi ve ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah'ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir.

252-İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana hakkıyla okuyoruz. Şüphesiz ki sen o gönderilen resullerdensin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
246- Baksana, İsrail oğullarının Musa'dan sonra ileri gelenlerine! Hani onlar, bir peygamberlerine: "Bize bir kumandan gönder de Allah yolunda savaşalım..." dediler. O da: "Size savaş farz kılınırsa, acaba yapmamazlık eder misiniz?" dedi. Onlar: "Bize ne oldu da yurtlarımızdan çıkarıldığımız ve çocuklarımızdan ayrıldığımız halde Allah yolunda savaşmayalım?" dediler. Bunun üzerine savaş kendilerine farz kılınınca da onlardan pek azı hariç, yüz çevirdiler. Ama Allah, o zalimleri bilir.

Bu peygamber Eski Ahid'de Samuel'dir..Kral atanması talebi ve Samuel'in tereddütü aynen Eski Ahid'de mevcut..

1 Samuel 7:8 Samuel'e, "Bizi Filistliler'in elinden kurtarması için Tanrımız RAB'be yakarmayı bırakma" dediler.

1 Samuel 8:5 Ona, "Bak, sen yaşlandın" dediler, "Oğulların da senin yolunda yürümüyor. Şimdi, öteki uluslarda olduğu gibi, bizi yönetecek bir kral ata."

1 Samuel 8:6 Ne var ki, "Bizi yönetecek bir kral ata" demeleri Samuel'in hoşuna gitmedi. Samuel RAB'be yakardı.

1 Samuel 8:7 RAB, Samuel'e şu karşılığı verdi: "Halkın sana bütün söylediklerini dinle. Çünkü reddettikleri sen değilsin; kralları olarak beni reddettiler.

1 Samuel 8:8 Onları Mısır'dan çıkardığım günden bu yana bütün yaptıklarının aynısını sana da yapıyorlar. Beni bırakıp başka ilahlara kulluk ettiler.

1 Samuel 8:9 Şimdi onları dinle. Ancak onları açıkça uyar ve kendilerine krallık yapacak kişinin onları nasıl yöneteceğini söyle."

1 Samuel 8:10 Samuel kendisinden kral isteyen halka RAB'bin bütün söylediklerini bildirdi:

1 Samuel 8:11 "Size krallık yapacak kişinin yönetimi şöyle olacak: Oğullarınızı alıp savaş arabalarında ve atlı birliklerinde görevlendirecek. Onun savaş arabalarının önünde koşacaklar.

1 Samuel 8:12 Bazılarını biner, bazılarını ellişer kişilik birliklere komutan atayacak. Kimisini toprağını sürüp ekinini biçmek, kimisini de silahların ve savaş arabalarının donatımını yapmak için görevlendirecek.

1 Samuel 8:13 Kızlarınızı ıtriyatçı, aşçı, fırıncı olmak üzere alacak.

1 Samuel 8:14 Seçkin tarlalarınızı, bağlarınızı, zeytinliklerinizi alıp hizmetkârlarına verecek.

1 Samuel 8:15 Tahıllarınızın, üzümlerinizin ondalığını alıp saray görevlileriyle öbür hizmetkârlarına dağıtacak.

1 Samuel 8:16 Kadın erkek kölelerinizi, seçkin boğalarınızı, eşeklerinizi alıp kendi işinde çalıştıracak.

1 Samuel 8:17 Sürülerinizin de ondalığını alacak. Sizler ise onun köleleri olacaksınız.

1 Samuel 8:18 Bunlar gerçekleştiğinde, seçtiğiniz kral yüzünden feryat edeceksiniz. Ama RAB o gün size karşılık vermeyecek."

1 Samuel 8:19 Ne var ki, halk Samuel'in sözünü dinlemek istemedi. "Hayır, bizi yönetecek bir kral olsun" dediler,

1 Samuel 8:20 "Böylece biz de bütün uluslar gibi olacağız. Kralımız bizi yönetecek, önümüzden gidip savaşlarımızı sürdürecek."

1 Samuel 8:21 Halkın bütün söylediklerini dinleyen Samuel, bunları RAB'be aktardı.

1 Samuel 8:22 RAB Samuel'e, "Onların sözünü dinle ve başlarına bir kral ata" diye buyurdu. Bunun üzerine Samuel İsrailliler'e, "Herkes kendi kentine dönsün" dedi.

247- Peygamberleri onlara: "Allah, size hükümdar olmak üzere Talût'u gönderdi." demişti. Onlar: "Ona bizim üzerimize hükümdar olmak nereden geldi? Oysa hükümdarlığa biz ondan daha lâyıkız, ona maldan bir genişlik, bir bolluk da verilmemiştir." dediler. Peygamberleri de "Onu sizin başınıza Allah seçmiş ve ona bilgi ve vücut bakımından bir güç, bir genişlik vermiştir." dedi. Hem Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir, o her şeyi bilir.

1 Samuel 10:17 Sonra Samuel, İsrail halkını Mispa'da RAB için bir araya getirip şöyle dedi: "İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, 'Ben İsrailliler'i Mısır'dan çıkardım. Mısırlılar'ın ve size baskı yapan bütün krallıkların elinden sizi kurtardım.

1 Samuel 10:18

1 Samuel 10:19 Ama siz bugün bütün zorluk ve sıkıntılarınızdan sizi kurtaran Tanrınız'a sırt çevirdiniz ve, 'Hayır, bize bir kral ata dediniz. Şimdi RAB'bin önünde oymak oymak, boy boy dizilin."

1 Samuel 10:20 Samuel bütün İsrail oymaklarını bir bir öne çıkardı. Bunlardan Benyamin oymağı kurayla seçildi.

1 Samuel 10:21 Sonra Benyamin oymağını boy boy öne çağırdı. Matri'nin boyu seçildi. En sonunda da Matri boyundan Kiş oğlu Saul seçildi. Onu aradılarsa da bulamadılar.

1 Samuel 10:22 Yine RAB'be, "O daha buraya gelmedi mi?" diye sordular. RAB de, "O burada, eşyaların arasında saklanıyor" dedi.

1 Samuel 10:23 Bunun üzerine koşup Saul'u oradan getirdiler. Saul halkın arasına geldi. Boyu hepsinden bir baş uzundu.

1 Samuel 10:24 Samuel halka, "RAB'bin seçtiği adamı görüyor musunuz?" dedi, "Bütün halkın arasında bir benzeri yok." Bunun üzerine halk, "Yaşasın kral!" diye bağırdı.

1 Samuel 10:25 Samuel krallığın ilkelerini halka açıkladı. Bunları kitap haline getirip RAB'bin önüne koydu. Sonra herkesi evine gönderdi.

1 Samuel 10:26 Saul da Giva'ya, kendi evine döndü. Tanrı'nın isteklendirdiği yiğitler ona eşlik ettiler.

1 Samuel 10:27 Ama bazı kötü kişiler, "O bizi nasıl kurtarabilir?" diyerek Saul'u küçümsediler ve ona armağan vermediler. Saul ise buna aldırmadı.

248-Peygamberleri, onlara şunu da söylemişti: Haberiniz olsun, Onun hükümdarlığının alâmeti, size o tabutun gelmesi olacaktır ki onda Rabbinizden

bir sekine (sükûnet, gönül rahatlığı), Musa ve Harun ailelerinin bıraktıklarından bir bakiyye (kalıntı) vardır. Onu melekler getirecektir. Eğer iman etmiş kimselerden iseniz, bunda sizin için kesin bir ibret, bir alâmet vardır.

1 Samuel 14:13 Yonatan elleriyle ayaklarını kullanarak yukarıya tırmandı; silahını taşıyan genç de onu izledi. Yonatan Filistliler'i yenilgiye uğrattı. Silahını taşıyan genç de onu izliyor ve Filistliler'i öldürüyordu.

1 Samuel 14:14 Yonatan'la silahını taşıyan genç bu ilk saldırıda iki dönümlük bir alanda yirmi kadar asker öldürdüler.

1 Samuel 14:15 Ordugahta ve kırsal alanda bütün Filist halkı arasında dehşet hüküm sürüyordu. Askerlerle akıncılar bile titriyordu. Derken yer sarsıldı; sanki Tanrı'dan gelen bir titremeydi bu.

1 Samuel 14:16 Benyamin topraklarındaki Giva Kenti'nde Saul'un nöbetçileri büyük bir kalabalığın oraya buraya dağıldığını gördüler.

1 Samuel 14:17 Bunun üzerine Saul yanındaki adamlara, "Yoklama yapın da aramızdan kimin ayrıldığını görün" dedi. Yoklama yapılınca Yonatan'la silahını taşıyan gencin orada olmadığını anladılar.

1 Samuel 14:18 Saul Ahiya'ya, "Tanrı'nın Sandığı'nı getir" dedi. O sırada Tanrı'nın Sandığı İsrail halkındaydı.

249-Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: "Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır)." Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde. "Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir."

1 Samuel 17:1 Savaşmak üzere ordularını bir araya getiren Filistliler, Yahuda'nın Soko Kenti'nde toplandılar. Soko ile Azeka Kenti arasındaki Efes-Dammim'de ordugah kurdular.

1 Samuel 17:2 Saul ile İsrailliler de toplandılar. Ela Vadisi'nde ordugah kurup Filistliler'e karşı savaş düzeni aldılar.

1 Samuel 17:3 Filistliler tepenin bir yanında, İsrailliler de karşı tepede yerlerini aldı. Aralarında vadi vardı.

1 Samuel 17:4 Filist ordugahından Gatlı Golyat adında usta bir dövüşçü ortaya çıktı. Boyu altı arşın bir karıştı.

1 Samuel 17:5 Başına tunç miğfer takmış, pullu bir zırh kuşanmıştı. Tunç zırhın ağırlığı beş bin şekeldi.

1 Samuel 17:6 Baldırları zırhlarla korunmuştu. Omuzları arasında tunç bir pala asılıydı.

1 Samuel 17:7 Mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi. Mızrağın demir başının ağırlığı altı yüz şekeldi. Golyat'ın önüsıra kalkanını taşıyan bir adam yürüyordu.

1 Samuel 17:8 Golyat durup İsrail ordusuna, "Neden savaş düzeni aldınız?" diye haykırdı, "Ben Filistli'yim, sizse Saul'un kölelerisiniz. Aranızdan karşıma çıkacak birini seçin.

1 Samuel 17:9 Dövüşte beni yenip öldürebilirse, biz sizin köleniz oluruz. Ama ben üstün gelip onu yok edebilirsem, siz bizim kölemiz olur, bize kulluk edersiniz."

1 Samuel 17:10 Filistli Golyat konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün İsrail ordusuna meydan okuyorum! Benimle dövüşecek birini çıkarın karşıma!"

1 Samuel 17:11 Filistli'nin bu sözlerini duyunca, Saul da İsrailliler de çok korkup dehşet içinde kaldılar.

250-Calut ve ordusuna karşı savaş meydanına çıktıkları zaman da şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök, ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!"

251-Derken, Allah'ın izniyle onları tamamen bozdular. Davud, Calut'u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet (peygamberlik) verdi ve ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah'ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir.

1 Samuel 17:26 Davut yanındakilere, "Bu Filistli'yi öldürüp İsrail'den bu utancı kaldıracak kişiye ne verilecek?" diye sordu, "Bu sünnetsiz Filistli kim oluyor da yaşayan Tanrı'nın ordusuna meydan okuyor?"

Adamlar daha önce verilmiş olan söze göre Golyat'ı öldürecek kişiye neler verileceğini anlattılar.

1 Samuel 17:28 Ağabeyi Eliav Davut'un adamlarla konuştuğunu duyunca öfkelendi. "Ne işin var burada?" dedi, "Çöldeki üç beş koyunu kime bıraktın? Ne kadar kendini beğenmiş ve ne kadar kötü yürekli olduğunu biliyorum. Sadece savaşı görmeye geldin."

1 Samuel 17:29 Davut, "Ne yaptım ki?" dedi, "Bir soru sordum, o kadar."

1 Samuel 17:30 Sonra başka birine dönüp aynı soruyu sordu. Adamlar öncekine benzer bir yanıt verdiler.

1 Samuel 17:31 Davut'un söylediklerini duyanlar Saul'a ilettiler. Saul onu çağırttı.

1 Samuel 17:32 Davut Saul'a, "Bu Filistli yüzünden kimse yılmasın! Ben kulun gidip onunla dövüşeceğim!" dedi.

1 Samuel 17:33 Saul, "Sen bu Filistli'yle dövüşemezsin" dedi, "Çünkü daha gençsin, o ise gençliğinden beri savaşçıdır."

1 Samuel 17:34 Ama Davut, "Kulun babasının sürüsünü güder" diye karşılık verdi, "Bir aslan ya da ayı gelip sürüden bir kuzu kaçırınca,

1 Samuel 17:35 peşinden gidip ona saldırır, kuzuyu ağzından kurtarırım. Eğer aslan ya da ayı üzerime gelirse, boğazından tuttuğum gibi vurur öldürürüm.

1 Samuel 17:36 Kulun, aslan da ayı da öldürmüştür. Bu sünnetsiz Filistli de onlar gibi olacak. Çünkü yaşayan Tanrı'nın ordusuna meydan okudu.

1 Samuel 17:37 Beni aslanın, ayının pençesinden kurtaran RAB, bu Filistli'nin elinden de kurtaracaktır." Saul, "Öyleyse git, RAB seninle birlikte olsun" dedi.

1 Samuel 17:38 Sonra kendi giysilerini Davut'a verdi; başına tunç miğfer taktı, ona bir zırh giydirdi.

1 Samuel 17:39 Davut giysilerinin üzerine kılıcını kuşanıp yürümeye çalıştı. Çünkü bu giysilere alışık değildi. Saul'a, "Bunlarla yürüyemiyorum" dedi, "Çünkü alışık değilim." Sonra giysileri üzerinden çıkardı.

1 Samuel 17:40 Değneğini alıp dereden beş çakıl taşı seçti. Bunları çoban dağarcığının cebine koyduktan sonra sapanını alıp Filistli Golyat'a doğru ilerledi.

1 Samuel 17:41 Filistli de, önünde kalkan taşıyıcısı, Davut'a doğru ilerliyordu.

1 Samuel 17:42 Davut'u tepeden tırnağa süzdü. Kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi.

1 Samuel 17:43 "Ben köpek miyim ki, üzerime değnekle geliyorsun?" diyerek kendi ilahlarının adıyla Davut'u lanetledi.

1 Samuel 17:44 "Bana gelsene! Bedenini gökteki kuşlara ve kırdaki hayvanlara yem edeceğim!" dedi.

1 Samuel 17:45 Davut, "Sen kılıçla, mızrakla, palayla üzerime geliyorsun" diye karşılık verdi, "Bense meydan okuduğun İsrail ordusunun Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB'bin adıyla senin üzerine geliyorum.

1 Samuel 17:46 Bugün RAB seni elime teslim edecek. Seni vurup başını gövdenden ayıracağım. Bugün Filistli askerlerin leşlerini gökteki kuşlarla yerdeki hayvanlara yem edeceğim. Böylece bütün dünya İsrail'de Tanrı'nın var olduğunu anlayacak.

1 Samuel 17:47 Bütün bu topluluk RAB'bin kılıçla, mızrakla kurtarmadığını anlayacak. Çünkü savaş zaten RAB'bindir! O sizi elimize teslim edecek."

1 Samuel 17:48 Golyat saldırmak amacıyla Davut'a doğru ilerledi. Davut da onunla dövüşmek üzere hemen Filist cephesine doğru koştu.

1 Samuel 17:49 Elini dağarcığına sokup bir taş çıkardı, sapanla fırlattı. Taş Filistli'nin alnına çarpıp saplandı. Filistli yüzükoyun yere düştü.

1 Samuel 17:50 Böylece Davut Filistli Golyat'ı sapan ve taşla yendi. Elinde kılıç olmaksızın onu yere serdi.

1 Samuel 17:51 Sonra koşup üzerine çıktı. Golyat'ın kılıcını tutup kınından çektiği gibi onu öldürdü ve başını kesti. Kahraman Golyat'ın öldüğünü gören Filistliler kaçtılar.

Kuran SAUL VE GOLYAT'ı, Talut ve Calut olarak almıştır..Hikaye motamot Eski Ahid'den..İbrani terimleri kendine has harf değiştirerekte olsa alması manidardır..

Selamlar..

tarihinde herakles_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bu konuları bilen dostlar varsa yardım ve cevap verebilir mi

?

mesela

Kuran da gecen Melek isimleri ile yine Kuran da geçen Peygamber isimleri'nin Arapçasının

Tevrat olanları ve İbranicede geçen şekli nasıldır/nedir?

örneğin:

Arapça Musa ya Yahudiler ne der?

veya

Arapça Cebrail'e Yahudiler ne der?

gibi

Birkaç örnek vereyim:

Musa ---- Moşe

İbrahim --- Avraam

Nuh --- Noah

Yeşu --- Yeoşua

Davud --- David

Talut --- Saul

Tevrat --- Torah

Yusuf --- Yosef

Süleyman --- Şolomo

Cebrail (cibril) --- Gabriel

Azrail --- Azrael

Mikail --- Mikael

Selamünaleyküm --- Şalomaleyhim" ( Shalom Aleihem )

İngilizce karşılıklarda genelde İbraniceden gelmedir:

Adam Adam

Nuh Noah

Ibrahim Abraham

Ismail Ishmael

Ishaq Isaac

Lut Lot

Dawood David

Ayoub Job

Yaqoub Jacob

Sulaiman Solomon

Talut Saul

Uzair Ezra

Yunus Jonah

Yusuf Joseph

Hud Hud

Zul'Kifl Zul'Kifl

Zul'Qarnain Two-Horned -Alexander

Idris Idris

Luqman Luqman

Al Yasha Elisha

Saleh Salih

Shuaib Shoaib

Mousa Moses

Haroun Aaron

Issa Jesus

Yahya John the Baptist

Zakariya Zacharias

Ilyas Elias

Muhammad, Ahmed Mahomed, Praised One

Allah God

Kuran Qoran

Firoun Pharaoh

Habeel Abel

Hassan Shabur

Hussain Shabir

Imran Amran

Injeel Gospel

Taurat Torah

Zaboor Psalms

Jalut Goliath

Jibreel Gabriel

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...