Jump to content

Aydemir Güler : Esas darbe şimdi yapıldı


Recommended Posts

Gelirin paylaşılması diyorsun. Ama ortadaki anlaşma öylemiydi? Pek az işyerinde işçiler kardan pay alır. Tabi bu işyeverenle çalışanlar arasında en başta nasıl bir anlaşma olduğuna bağlıdır. Çalışanlar ve işveren belli bir ücrette anlaşır ki ortaklıkları başlar. Sen bu olayı nasıl alıp çeverip "gelirin paylaşımı" diye aksettirebiliyorsun?

İkincisi ise, işçi niye patronun "malı" olsun? Burda mecaz mı yapıyorsun yoksa kelimenin hakiki anlamını mı kullanıyorsun.

Üçüncüsü ise, eğer insanların doğadaki durumları onları bir şekilde temel ihtiyaçların karşılanması durumuyla başbaşa bırakıyorsa, bu niçin "patronların" suçu olsun? İşçinin gidpi bir iş bulup çalışması gereği niye işverenin onu "sömürmesi" olsun? Bu insanın doğası gereği ihtiyaçlarının olması, ve diğer insanlarla ticari ilişkilere girerek bu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi olayıdır. Senin zihniyetine göre insanlar, kendi ailesinden olmayan tanımadıkları insanların da ihtiyaçlarının karşılanmasından sorumludur. Niye böyle bir ahlaki sorumluluk olsun kimsenin üstünde?

Dördüncü olarak ise, "üretim araçları" dediğin makinalar vs bir insanın eline geçmesi Allahın ona tarihiğn başında bahşettiği birşey değil. İnsanların zenginleşmesinin de her kişi için ayrı bir tarihi var ve çoğu zaman bu zenginleşme namuslu bir şeklilde, alın teriyle oluyor. Bazı insanların bazılarından daha zengin olması bir hırsızlığı yahut sömürüyü değil, ticaretin ve girişimciliğin doğasında bulunan risk faktöründen dolayıdır. Yani bütün insanlar aynı parayla bir ekonomiye başlasalar diyelim, kısa bir süğre sonra gene zenginlikler farkedecektir. Bunun sebebi kiminin ticareti ve girişimi, kiminin gayrimenkul yahut nakit kiracılığı gibi işleri, kiminin de ücretli işleri seçmesi, kimi girişimcilerin işlerinin daha başarılı olup kiminin iflas etmesi, vs. olacaktır.

Herkesin ekonomik yarışı eşit bitirmesi değil, herkesin ekonomik yarışa eşit başlaması doğru olandır. Komunnist zihniyetteki insanlar herkesi eşit bitirtmeye çalıştıkları için aslında insanlara zulmetmekte, mallarını zorla zaptetmekte, girişim özgürlüklerini ellerinden almaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 114
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ludwig,

Soruların çok uzun cevapları gerektiriyor ve benim şu an çok uykum var. Sana Engels'in ''ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeni'' adlı kitabını tavsiye ederim.(özellikle üç ve dördüncü soruların için)

Hallac, sana cevabı verdim ama ludwigle ''cevapla''ya basmamız aynı ana denk geldi galiba, benimki önceki sayfada kaldı, ona bi dönüp bakarsan boşa gitmemiş olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Diyorsun da, senin, devrim için demokratik imkanlardan propoganda ve örgütlenme adına faydalanma diye birşeyden haberin yok mu? Bak, işçi sınıfının gerçek durumunu veri almayıp kendi hayali ''devrimciliğinin'' peşinden gitme eğilimindeki senin gibi sol lafazanlara karşı büyük lider Lenin şunları söyler: “Burjuva parlamentosunu ve bütün öteki gerici kurumları dağıtmaya gücümüz yetmediği sürece, bu kurumlarda çalışmak zorundasınız, özellikle hâlâ papaz takımının aldattığı ve kır koşullarının aptallaştırdığı işçiler mevcut olduğu için, bu kurumlarda çalışmalısınız. Bunu yapmazsanız gevezeden başka bir şey değilsiniz.” (“Sol” Komünizm)
Pardon ama demokratik mücadeleyi yadsıdığımı nereden çıkardınız. Lenin Sadece bunu mu demiştir.

"Proleteryanın devrimci diktatörlüğü burjuvaziye karşı proletarya tarafından zor kullanılarak kazanılmış, zor kullanılarak sürdürülen.... "Proletarya DEvrimi ve Dönek Kautsky....

Veya " Halkların hayati sorunları ancak kuvvetle (kuvvet burada 'zor'dur. Hallac01) cözülebilir. Ve zafer, ancak kitlelerin silahlı gücüyle ve ayaklanma ile kazanılır. Yoksa şu ya da bu yasal ve barışçıl yolla değil" Lenin/ İki Taktik...

Bakın bende Lenin'(den alıntı yaptım ve bu alıntılarda 'Zor'dan bahsediyor 'Oy'dan değil. İkimizde Lenin'den alıntı yapıyoruz. Lenin bu üç alıntıda farklı bir şey mi demiştir. Hayır. Söylenen şudur, demokratik mücadale edilmelidir. Hemde tüm gücçümüzle yapılmalıdır bu mücadele. AMa bu mücadale biçimi asla bir süre sonra temel mücadele biçimi olamaz...

sevgi ve sagyılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yıllarca yasadışı ilan edil, soruşturmalara, hapis cezalarına maruz kal, ondran sonra gel, demokrasi (!) adına AKP'nin kapatılmasını savun. AKP gayrı meşru da CHP' mi MHP'mi meşru...

"Sadece AKP değil, bu ülkeyi emperyalizme peşkeş çekilmesine neden olan anlaşmalara imza atan, bu yönde ilişkilere giren tüm siyasi partiler kapıtılmalı ve tüm yöneticileri vatan hainliğinden yargılanmalı" dese başım gözüm üstüne derdim. Ama bunu diyecek bir yüreği yok ki... Uzak bir ihtimal ama (uzaktanda öte) umarım bu ülkenin bbaşına geçmezsiniz sayın Güler, çünkü isminizin önünde hiç haketmediğiniz bir komunist sıfatı var...

Baksanıza komünizm düşmanları bile sizi alkışlıyor...

saygılarımla

Aydemir Güler ne yaptı da bu kadar rahatsız oldun? Ülkemizi ABD'ye böldürmeyeceğiz dediler, ABD defol dediler zoruna gitti değil mi? AKP'nin kapatılmasını savunuyor diye demokrasi düşmanı mı oldu şimdi? Bu röportajdan Aydemir Güler'in MHP ve CHP'yi savunduğunu mu çıkardın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ergenekon davasının bize gösterdiği en önemli gerçek, bu çapulcu cuntacı yığının aslında ne kadar acınası zavallı olduklarıdır. Hayatı boyunca milleti ensesinden öldürten bu çamur kişilerin tekerlekli sandalyeyle iki de bir hastane yolundaki o zavallı görüntüleri ibret olsun diye gazetelere asılmalıdır.

Ortatada rahip cinayeti, Danıştay olayı, Malatya olayı ve Hrant cinayeti varken halen birileri "ne olmuş sanki kim kimi öldürmüş" diye kıçından üfürüyor.

Geçen yıl mersinde milleti silah üzerine yemin içirtip "bu uğurda ölmek var, öldürmek var" diyen şahsın konuşmaları hallen tvde yayınlanıyor. Kimi öldüreceksin ulan?

Veli Küçük denilen acınacak durumdaki zavallı zamanında Susurluk olayı için meclis araştırma komisyonuna ifade vermemiş, onları adamdan saymamıştı, şimdi ise Boynu Bükük Küheylan durumunda girmiş. Bu olayı gören cunta özlemcileri şeyhlerinin bu utanılası durumu karşısında bu bi darbediiir diye sayıklamaları narmaldir zira dumura uğramışlar, ne dediklerini bilmiyorlar.

Darbeyse darbedir, hep darbeyi siz yapacak değilsiniz biraz da halk darbe yapsın.

tarihinde Hunter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Aydemir Güler ne yaptı da bu kadar rahatsız oldun? Ülkemizi ABD'ye böldürmeyeceğiz dediler, ABD defol dediler zoruna gitti değil mi? AKP'nin kapatılmasını savunuyor diye demokrasi düşmanı mı oldu şimdi? Bu röportajdan Aydemir Güler'in MHP ve CHP'yi savunduğunu mu çıkardın?

Bu sahte amamerikan düşmanlarının hezeyanları beni çıldırtıyor resmen.

Kimse bize, Doğu Perinçek'ten Aydemir Güler'e kadar bu resmi mühürlü Amerikancıları antiamerikancı diye yutturmasın, ayıp..

tarihinde Hunter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Pardon ama demokratik mücadeleyi yadsıdığımı nereden çıkardınız. Lenin Sadece bunu mu demiştir.

"Proleteryanın devrimci diktatörlüğü burjuvaziye karşı proletarya tarafından zor kullanılarak kazanılmış, zor kullanılarak sürdürülen.... "Proletarya DEvrimi ve Dönek Kautsky....

Veya " Halkların hayati sorunları ancak kuvvetle (kuvvet burada 'zor'dur. Hallac01) cözülebilir. Ve zafer, ancak kitlelerin silahlı gücüyle ve ayaklanma ile kazanılır. Yoksa şu ya da bu yasal ve barışçıl yolla değil" Lenin/ İki Taktik...

Bakın bende Lenin'(den alıntı yaptım ve bu alıntılarda 'Zor'dan bahsediyor 'Oy'dan değil. İkimizde Lenin'den alıntı yapıyoruz. Lenin bu üç alıntıda farklı bir şey mi demiştir. Hayır. Söylenen şudur, demokratik mücadale edilmelidir. Hemde tüm gücçümüzle yapılmalıdır bu mücadele. AMa bu mücadale biçimi asla bir süre sonra temel mücadele biçimi olamaz...

sevgi ve sagyılarımla

1. Aydemir'in alıntılayıp eleştirdiğin sözlerinin hemen altındaki sözleri okudun mu da o saçma eleştriyi oraya yapıştırıverdin?

2. TKP'nin seçimle iktidara gelmek gibi bir derdi ne zaman olmuş?

3. Toplumda kim var "zor" kullanarak sistemi ve sahiplerini yıkacak? Leninizmi silahı alıp sağa sola saldırarak devrim yapmak zanneden maceraperestlerden misin yoksa oturduğu yerden konuşanlardan mı? O mitingler, konferanslar, forumlar, bildiriler, afişler, stickerlar sistemi devirecek olan şeyler değil. İşçi sınıfına bilinç götürmek için ufak tefek araç gereçler sadece. Türkiye işçi sınıfının potansiyel bir sosyalist devrime eğilimi var mı yok mu? Nerede yaşıyorsun sen?

Seçim meselesinde TKP dediğin gibi "oy" ile iktidara gelmeyi falan hedefleseydi DTP'li zibidilerle, liboşların bağımsız aday furyasına üç beş kişi katar meclise girerlerdi olur biterdi. Sen daha propaganda ne demek ondan haberdar değilsin. 4 yıl boyunca çıkarsın sokağa gazete satmaya çalışırsın. 4 sene boyunca aynı adam yanından geçer gider. Seçim vakti gelir, senden o zamana kadar gazete almamış adam gelir gazete alır. Bildirilerin okunduğu, gazetelerin alındığı, muhalif olan her bir sese kulakların kabartıldığı dönemlerdir seçim dönemleri. İnsanların yüreğine sosyalizme dair umutların ekildiği mevsimdir. Hasadı belki 10, belki 100 yıl sonra toplanır. Orasını bilemem. Ama 10 kişiyle çıkıp da belinde silahla devrim yapmaya kalkarsan devrim mevrim yapamazsın. Hadi yaptın diyelim. Eğer bilinçsiz bir işçi sınıfını arkana almışsan o devrimin ömrü 1 yılı bulmaz.

AKP memlekette satılabilecek ne varsa satıyor. Sen yarın öbür gün sosyalizm diye ortaya çıktığında ve belki de devrimi gerçekleştirdiğinde, ülkenden çekip giden, arkasına bakmadan kaçan yabancı sermayenin memleketten götürdüklerini telafi edene kadar devrimin sancılı sürecini nasıl kabul ettireceksin halka? Kafasına vurarak mı? O da bir yöntem. Devrimi muhafaza etmek için her muhalif sese bi kurşun sıkarsın olur biter. Faşistlerden hiç bir farkın kalmaz. Ama devrimden önce o halka bilinç götürebilmişsen devrimin ve dönüşümün getirdiği zorluklara o halkla beraber direnirsin.

Böyle masa başında oturduğu yerden "zor" kullanmaktan bahseden fason solcular da bir acayip doğrusu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne oıldu ya.. Ne kadar çok TKP'limiz varmış ne kadar çok Güler hayranımız varmışda haberimiz yokmuş... Ama böyle de celallanmeye gerek yok. Sakin sakin yazın tartışın...

Sayın Güler ne açıklama yapmış. AKP karşıtlığını dile getirmiş, sistem karşıtlığını değil. Veyahut bu ülkenin kontrgerillegerçeği ile ilgli ne demiş.

Bence Ergenekon operasyonunu yürüten tarafın argümanlarıyla da biraz ilgilenmek lazım. Türkiye’de bir kontrgerilla gerçeği vardır. Üstelik bu Türkiye’ye özgü bir durum da değil. Ayrıca Türkiye’de bu 1970’li yıllardan beri biliniyor. Kitaplarda, yazılarda defalarca ortaya kondu. Bu yapının herhangi bir noktasına, uzvuna projektörü tutmak, “İşte, illegal örgütü yakaladık” demek çocuk oyuncağıdır. Sadece Susurluk’u hatırlayın. O arabanın içinde kimler vardı ve onlar kimlerle beraberdi? Bugün Türkiye kontrgerillasının kimi uzuvlarına bir projektör tutuluyor. Ben bunun hiçbir inandırıcılığı olduğunu düşünmüyorum.
Ergenekoncuların değerlendirmesi bu mu (Eregenekon operasyonu demiyorum) Ergenekon devletin ta kendisidir. DEvletin dışında ergenekon aramak mümkün mü? Bu ülkenin gereçkelerinden habersizdir. Sizin olması muhtemel devrim hasadınızda muhattabınız AKP'mi? Sadece AKP'nin değil sistemin tüm açıklarını eksiklerini söylesinize Kontrgerilla gerçeği bu ülkede 1952 yılından beri vardır. Seferberlik Tetkik Dairesi'nin kurulmasıyla birlikte resmi anlamda örgütlenmiştir. O günden bugüne kontrgerilla halkı hedef almıştır devrimcileri hedef almıştır. Şimdi küçük velilerin, kerinçsizlerin yanında yer almak mı komünistliğin kıstası oldu. Şimdi birileri hayır diyecek de, neden Türkiye'nin en komunist partisinin başındaki sayın Güler bir çift laf etmemiş.

Ergenekon bir örgütlenmenin, halka karşı kurulan bir oluşumun adıdır. Ama AKP'nin, bu oluşumundan rahatsızlığı halka karşı işlediği suçlardan dolayı değildir. Ergenekoncuların kendilerine yönelmesinden korkmuştur. Yoksa AKP'nin, kontgerillayı açığa çıkartıp, tasfiye etmesi diye bir şey sözkonusu dahi olamaz. AKP sadece "Bana değil git halkla uğraş" demiştir. Şu ortada duran isimlerin çoğu zurnanın son deliğidir taş çatlasa sondan ikinci üçüncü delikleridir. Bir ülkede emeklilerle darbe olmaz... Bunların görev başındaki unsurları nerede? Asıl sorulması gerekenler bunlardır..

Türbanla kendini gösteren rant savaşı hala sürmektedir. Bu savaşın her iki tarafıda ABD'cidir, her iki tarafıda işbirlikçidir. Son dönemdeki çete operasyonlarını bakın, nerede emekl ibir subay, emekli bir polis müdürü varsa hepsi o çetelerin içinden çıkıyor. O çetelere giren bu emekli vatanseverler, Ergenekoncu ilan edilince mi zorunuza gitti...

Gazete satarak yapacağınız devrim hasadınız hayırlı uğurlu olsun...

saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

bırı dedı.önce dın ve ıdeolojıyı karıştırmayalım.genelde ole olsa bıle her komınıst ateist değıldır.Türkıyede bır gercek varkı türkıyedekı solu oldürdüler.yok ettiler.arkadasım freddıeye su konuda katılıorum.yapılan darbelerle sag gorüs bütün ülkeyi sardı.80lerde devrım den bahsedılırken sımdı kadının basındakı örtüden .şeriatten bahsedılıo.nerden nereye.ben bu ülkede devrımın olacagına ınanmıorum.belkı 80 lerde olabılırdı ama sımdı değil.dtp nın yaptığını bıle yapamıolarki..meclıste daha cok temsılcımız olmalı.daha komınıst partıler kendı kendı aralarında bırlesemıolar.ufuk uras tek basına yetmez kı.işler artık duvar boyamayıda gectı.1 mayısta akp nin copları kafamızda patlarken.ülkede devrımı bırak. solu bırak ülke ınsanı chp ye tavır almış durumda.dınsız kemalistler ülkeyi sardı dıolar.bu Türkiye için GERÇEKTEN ÇOK AĞIR BİŞEY.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizlere ilginç bir soru soracağım.

Kökleri Mustafa Suphi lere dayanan bir TKP vardı Türkiye Cumhuriyeti siyasi arenasında.

Uzun süreler illegal faaliyetlerini sürdürdü.

Sonra 1960 larda kurulup faaliyetini sürdürem Türkiye İşçi Partisi (TİP) legal platformda. Burjuva demokrasisi kuralları dahilinde oy fazlalığına dayanarak iktidara gelmeyi hedeflemiş bir parti.

1980 darbesi sonrası, yurt dışında bu iki parti aynı amaçları hedeflediği için birleşti ve legal çalışma kararı aldı. Her iki partinin lideri Türkiye'ye döndü. Gözaltına alındı, işkence gördü ve sonunda serbest bırakıldılar. Yurt dışındaki birleşme yurt içinde Birleşik Komünist Parti adı altında vücut buldu. Birkaç aylık faaliyetten sonra. Anayasa Mahkemesi bu partiyi kapattı. Adında Komünist var diye. Çünkü Anayasamız Komunist ve faşist partilere izin vermiyordu.

TBKP kapatıldı.

Sonra ne olduysa

TKP kuruldu. Kurucuları başta eski TKP ye veryansın ediyorlardı. Sonra birden ağız değiştirdiler. Eski TKP nin mücadelelerini kabul ve takdir etmeye başladılar. Amaaa eski TKP lileri ikna edemediler. Yalnız birkaç kişi dışında.

Peki TBKP yi kapatan iktidar güçleri ve hukuk sistemi. Neden TKP ye bir şey demiyor.

İktidardaki bir partiyi kapatmaya soyunmuş bir hukuk sistemi neden TKP nin faaliyetlerine bir şey demiyor.

TKP ve onun lideri teorik anlamda doğru şeyler söylüyor. Ama TBKP nin söylemi ile TKP nin söylemi arasında ne fark olabilir.

Benim düşüncem şöyle.

TİP içinde bir dönem faşizm konusunda tartışma çıkmıştı. Merkez yönetim de faşizm konusunda aynı şeyleri söylüyor. Bir muhalefet odağı da aynı şeyleri söylüyordu. Bildiriler dağıtıyordu.

Çok sonraları görüldü ki aynı şeyleri söylemek belirleyici değil. Çünkü bunların içinden pek çok ajan provakatör çıkmıştı. Tıpkı Mahir Kaynak'ın keskin devrimci söylemleriyle ajanlık görevini sördürmesi gibi.

Düşmanın izin verdiği dosta şüphe ile bakmak saçmalık sayılmaz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sizlere ilginç bir soru soracağım.

....

... Anayasa Mahkemesi bu partiyi kapattı. Adında Komünist var diye. Çünkü Anayasamız Komunist ve faşist partilere izin vermiyordu.

TBKP kapatıldı.

Sonra ne olduysa

..

...

Peki TBKP yi kapatan iktidar güçleri ve hukuk sistemi. Neden TKP ye bir şey demiyor.

İktidardaki bir partiyi kapatmaya soyunmuş bir hukuk sistemi neden TKP nin faaliyetlerine bir şey demiyor.

Niye yalan söyleyeyim, sevgili hocamın yazdığını görünce, "Şimdi beni öper" dedim. Ama hocam beni yanılttı. Hemde çok güzel bir şekilde. Böyle yanılmaları seviyorum... Yerinde bir tespit...

saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş
yapılan darbelerle sag gorüs bütün ülkeyi sardı.80lerde devrım den bahsedılırken sımdı kadının basındakı örtüden .şeriatten bahsedılıo.nerden nereye.ben bu ülkede devrımın olacagına ınanmıorum...

devrimin olup olmayacagı, nerede baslayıp nerede baslayamayacagı bilinemez

ama devrimin olmadıgı bir dünyanın nereye gidecegini pekala biliyoruz. medeniyet tarihini incelediginizde devrimlerin dıslandıgı donemlerde toplumların neye dogru suruklendigi ortada

türkiye bugun abd nin oyuncagı olmayı sectigi icin, yarın devrim zamanı geldiginde de abd ile birlikte en cok canı yanacak ulkeler arasında olacak

ha o devrim olmaz ise de bu ulkeler en cok canı yananlar olacaktır, bu da anlayana tabi

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hunter denen Amerikan'ın sadık köpeği! Sizden iyi Amerikancı mı olur?

Sadakat ve efendiye köpekleşmek senin en kıymetli hazinen.

Sahip olduğun bu hazinen künyene kazınmış koçum öyleki zil sesini duyunca el pençe duruyorsun.

tarihinde Hunter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu forumda siyasi yazışmaları okuyunca neden akan kan durmuyor anlıyorum..

Konuşmayı bilmeyince ortaya kandan başka ne çıkarki..

Ama haber veriyorum, fikrimi söylüyorum, karşılığında küfür alıyorum..

Hepimiz biliyoruz ki tüm terör örgütlerinin nasıl bir iple birbirleriyle bağlandığını ve bu ip çekildiğinde yani 13 Eylül 1980de tümünün nasıl çöktüğünü biliyoruz.

tarihinde Hunter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne oıldu ya.. Ne kadar çok TKP'limiz varmış ne kadar çok Güler hayranımız varmışda haberimiz yokmuş... Ama böyle de celallanmeye gerek yok. Sakin sakin yazın tartışın...

Sayın Güler ne açıklama yapmış. AKP karşıtlığını dile getirmiş, sistem karşıtlığını değil. Veyahut bu ülkenin kontrgerillegerçeği ile ilgli ne demiş.

Ergenekoncuların değerlendirmesi bu mu (Eregenekon operasyonu demiyorum) Ergenekon devletin ta kendisidir. DEvletin dışında ergenekon aramak mümkün mü? Bu ülkenin gereçkelerinden habersizdir.

Sizin olması muhtemel devrim hasadınızda muhattabınız AKP'mi? Sadece AKP'nin değil sistemin tüm açıklarını eksiklerini söylesinize Kontrgerilla gerçeği bu ülkede 1952 yılından beri vardır. Seferberlik Tetkik Dairesi'nin kurulmasıyla birlikte resmi anlamda örgütlenmiştir. O günden bugüne kontrgerilla halkı hedef almıştır devrimcileri hedef almıştır. Şimdi küçük velilerin, kerinçsizlerin yanında yer almak mı komünistliğin kıstası oldu. Şimdi birileri hayır diyecek de, neden Türkiye'nin en komunist partisinin başındaki sayın Güler bir çift laf etmemiş.

Ergenekon bir örgütlenmenin, halka karşı kurulan bir oluşumun adıdır. Ama AKP'nin, bu oluşumundan rahatsızlığı halka karşı işlediği suçlardan dolayı değildir. Ergenekoncuların kendilerine yönelmesinden korkmuştur. Yoksa AKP'nin, kontgerillayı açığa çıkartıp, tasfiye etmesi diye bir şey sözkonusu dahi olamaz. AKP sadece "Bana değil git halkla uğraş" demiştir. Şu ortada duran isimlerin çoğu zurnanın son deliğidir taş çatlasa sondan ikinci üçüncü delikleridir. Bir ülkede emeklilerle darbe olmaz... Bunların görev başındaki unsurları nerede? Asıl sorulması gerekenler bunlardır..

Türbanla kendini gösteren rant savaşı hala sürmektedir. Bu savaşın her iki tarafıda ABD'cidir, her iki tarafıda işbirlikçidir. Son dönemdeki çete operasyonlarını bakın, nerede emekl ibir subay, emekli bir polis müdürü varsa hepsi o çetelerin içinden çıkıyor. O çetelere giren bu emekli vatanseverler, Ergenekoncu ilan edilince mi zorunuza gitti...

Gazete satarak yapacağınız devrim hasadınız hayırlı uğurlu olsun...

saygılarımla

1. "Aydemir Güler ne demiş?" diye girsek yazıya, söylediklerine kabahat bulamayacağını farkettin ya... Sıra geldi "Aydemir Güler neler dememiş?" muhabbetine öyle mi? Aydemir verdiği röportajda annesinden de bahsetmemiş. Bak Aydemir'e "o..spuçocuğu" demek için fırsat geçti eline...

2. "Aydemir; devlet, kontrgerilla, rant savaşındaki taraflar, chp, ip ya da kerinçsiz hakkında ne düşünüyor?" diye bir sorunun cevabını arıyorsan açar Aydemir'in diğer yazılarını şöyle bir araştırırsın. Bir röportaja herşeyi sığdırma zorunluluğu mu var Aydemir'in? AKP'nin kapatılması ve ergenekon meselesi hakkında sorular sorulmuş o da soruları yanıtlamış. Hakkında konuşmadığı şeyler yüzünden Aydemir hakkında hüküm koymak da neyin nesi?

3. Hallaç sen niye yapmadın bu zamana kadar devrimi? Silah alacak paran mı yoktu? Madem her şey "zor" kullanıvermek kadar basit, bu zamana kadar devrimi yapmış olman lazımdı. Artık sağında mp3 çalarıyla 5-10 tane özal genci, solunda takkeliler, arkanda da Polat Alemdar imitasyonlarıyla yapardın devrimi. Sonra da halka mülkiyet haklarının neden kısıtlandığını tatlı tatlı izah ederdin...

Hâlâ şu ayrıma varamıyorsun. 80 darbesi ile bu toplumda devrimi yapabilecek insanların bir kısmı öldürüldü, diğer kısmı sindirilip pasifize edildi. Daha komünizmin adıyla barışamamış bir toplumda "zor" kullanarak devrim yapacağını zannediyorsun. Ben de diyorum ki kalk yap o zaman. Oturduğun yerden sallayacağına kalk bi devrim yapıver... İki ay kıs harcamalarından, Adana'da sana el altından keleş satacak adam bulunur elbet. Sonra zor kullanmaya nereden başlarsın bilemem. Sen hele bi kullan görelim bakalım bu toplumda zor kullanmaya nerden başlanıyor.

Sizlere ilginç bir soru soracağım.

Kökleri Mustafa Suphi lere dayanan bir TKP vardı Türkiye Cumhuriyeti siyasi arenasında.

Uzun süreler illegal faaliyetlerini sürdürdü.

Sonra 1960 larda kurulup faaliyetini sürdürem Türkiye İşçi Partisi (TİP) legal platformda. Burjuva demokrasisi kuralları dahilinde oy fazlalığına dayanarak iktidara gelmeyi hedeflemiş bir parti.

1980 darbesi sonrası, yurt dışında bu iki parti aynı amaçları hedeflediği için birleşti ve legal çalışma kararı aldı. Her iki partinin lideri Türkiye'ye döndü. Gözaltına alındı, işkence gördü ve sonunda serbest bırakıldılar. Yurt dışındaki birleşme yurt içinde Birleşik Komünist Parti adı altında vücut buldu. Birkaç aylık faaliyetten sonra. Anayasa Mahkemesi bu partiyi kapattı. Adında Komünist var diye. Çünkü Anayasamız Komunist ve faşist partilere izin vermiyordu.

TBKP kapatıldı.

Sonra ne olduysa

TKP kuruldu. Kurucuları başta eski TKP ye veryansın ediyorlardı. Sonra birden ağız değiştirdiler. Eski TKP nin mücadelelerini kabul ve takdir etmeye başladılar. Amaaa eski TKP lileri ikna edemediler. Yalnız birkaç kişi dışında.

Peki TBKP yi kapatan iktidar güçleri ve hukuk sistemi. Neden TKP ye bir şey demiyor.

İktidardaki bir partiyi kapatmaya soyunmuş bir hukuk sistemi neden TKP nin faaliyetlerine bir şey demiyor.

TKP ve onun lideri teorik anlamda doğru şeyler söylüyor. Ama TBKP nin söylemi ile TKP nin söylemi arasında ne fark olabilir.

Benim düşüncem şöyle.

TİP içinde bir dönem faşizm konusunda tartışma çıkmıştı. Merkez yönetim de faşizm konusunda aynı şeyleri söylüyor. Bir muhalefet odağı da aynı şeyleri söylüyordu. Bildiriler dağıtıyordu.

Çok sonraları görüldü ki aynı şeyleri söylemek belirleyici değil. Çünkü bunların içinden pek çok ajan provakatör çıkmıştı. Tıpkı Mahir Kaynak'ın keskin devrimci söylemleriyle ajanlık görevini sördürmesi gibi.

Düşmanın izin verdiği dosta şüphe ile bakmak saçmalık sayılmaz.

Sevgiler.

Drekinci TKP'ye bir şey denilmediğini nereden çıkardın? Dediğine katılıyorum. Hatta sadece düşmanın izin verdiği dosta değil hiç bir dosta şüphe ile bakmak saçmalık sayılmaz. Siyaset denen şey çocuk masumiyetiyle güven duymaya izin vermez hiç bir şeye...

Ama o hakların hiç biri bahsettiğiniz hukuk sistemi ya da devlet tarafından TKP'nin önüne gümüş tepsilerle sunulmadı. Hepsi verilen mücadeleler ile kazanıldı. Bunda 80 den sonraki yıllarda ufak da olsa artan bir ivme ile demokratikleşme ve bir takım alanlarda otoritenin gevşetilmesinin etkisi yok diyemem. Ama hâlâ TKP devlet ve kolluk güçleri tarafından düzenli olarak saldırıya uğrar. TKP ye çok dışarıdan baktığınızdan olsa gerek TKP'nin diğer legal partiler gibi düzenin öznesi haline geldiğini düşünüyor olmalısınız. Hele bir de içerden görün. TKP'nin hangi zorluklarla o isme sahip çıkmakta olduğunu, nasıl biaskı altında tutulduğuna kendiniz şahit olun ondan sonra konuşun derim. Şu anda düzenin tüm partileri gerek devletten gerekse destekledikleri sermaye güçlerinden yardım görürler. TKP'nin bütün gelirlerini araştırın. TKP'nin herhangi bir sermaye gücü tarafından finanse edildiğini ispatlarsanız ben burada anırırırm. Fabrikalarda, üniversitelerde, mahallelerde yapılan çalışmalarda pek çok bildiri ve afiş bölge çalışanlarının kendi cebinden çıkar. TKP'nin kendisine ait bir matbaası bile yok. Gazetelerimizi bile parayla satmak durumunda kalıyoruz. Parti adına herhngi bir kamu görevlisi ya da güvenlik gücüyle muhattap olduğumuzda saçma sapan muameleler görüyoruz.

Bence söylediğiniz söz çirkin. Şüphe etmek hakkınızdır ama şüphenizi destekleyecek hiç bir veri olmadan bunu yapmak iftira ile eşdeğer bir davranıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...