Devri daim makineleri çağına doğru

[Smile Buddha 0]

2 saat önce, EK yazdı:

Su içen kuş yerçekimi ve ısıdan yararlanan bir devri daim makinesidir ve de enerji üretir. Nokta.

 

Artık bu dağılmalarından sonra diğer maddelere geçmeye gerek bile kalmıyor

 

 

Selam

 

Emre Karaköse

 

 

 

 

 

 

 

2 saat önce, mirasyedi yazdı:

  Alıntı

Ayrıca son model düzeneklerde az enerji verip, çok enerji çıktısı alma prensibine dayalı tasarımlar da mevcuttur ve ülkemizde de bunu başardığını söyleyenler, patent almak için başvuranlar vardır son zamanlarda.

su içen kuş devri daim makinesi değildir.

Aldığı enerjiden fazlasını üretmiyor.

Kendi yazdığın yazıdan alıntı yapıyorum.

Kendi yazdığını bile inkar etmeye başladın.Dansöz emre.

[EK 0]

2 saat önce, EK yazdı:

Su içen kuş yerçekimi ve ısıdan yararlanan bir devri daim makinesidir ve de enerji üretir. Nokta.

 

Artık bu dağılmalarından sonra diğer maddelere geçmeye gerek bile kalmıyor

 

 

Selam

 

Emre Karaköse

 

 

 

 

 

 

 

Artık öyle abandone oldun ki , iftiraya da başladın vah garibim

 

Hani nerde su içen kuş girdisinden fazlasını üretiyor diyorum yukarıda tekrar oku 

 

Enerji üretiyor diyorum...

 

Tekrarlayalım,

 

Su içen kuş  yerçekimi ve ısıdan yararlanan bir devri daim düzeneğidir. Ve sürekli enerji üretir. Tüm devri daim düzenekleri girdilerinden enerji üretir/yansıtır.

 

Yenilgin çok ağır oldu ve beklemediğin bir anda geldi, şoktasın farkındayım.

 

Ama hayat  böyledir...

 

Selam

 

Emre Karaköse (Emre_1974tr)

Mayıs 15, 2020 tarihinde EK tarafından düzenlendi

[Magnesia 0]

Nihayet sk**cem bu devridaim makinelerini... Mevzunun sahibi yetti bir de eski beyinsizlerden emre geldi... İkisinin arasına karbon kağıdı koyup düdüklemek lazım, dur bakalım...

[anibal 0]

10 minutes ago, EK said:

 

Su içen kuş  yerçekimi ve ısıdan yararlanan bir devri daim düzeneğidir. Ve sürekli enerji üretir. Tüm devri daim düzenekleri girdilerinden enerji üretir/yansıtır.

 

 

Bak geri zekalı enayi, burada yenik olan, ki zaten tüm zamanlarınen fecaat yenilgilerinin içinde olan sensin sadece.

 

Dışarıdan ısı alan şeylere devridaim denmez, bunu bari öğren önce, dümbük.

 

[Smile Buddha 0]

7 dakika önce, EK yazdı:

 

Artık öyle abandone oldun ki , iftiraya da başladın vah garibim

 

Hani nerde su içen kuş girdisinden fazlasını üretiyor diyorum yukarıda tekrar oku 

 

Enerji üretiyor diyorum...

 

Tekrarlayalım,

 

Su içen kuş  yerçekimi ve ısıdan yararlanan bir devri daim düzeneğidir. Ve sürekli enerji üretir. Tüm devri daim düzenekleri girdilerinden enerji üretir/yansıtır.

 

Yenilgin çok ağır oldu ve beklemediğin bir anda geldi, şoktasın farkındayım.

 

Ama hayat  böyledir...

 

Selam

 

Emre Karaköse (Emre_1974tr)

 

 

59 dakika önce, mirasyedi yazdı:

Ayrıca son model düzeneklerde az enerji verip, çok enerji çıktısı alma prensibine dayalı tasarımlar da mevcuttur ve ülkemizde de bunu başardığını söyleyenler, patent almak için başvuranlar vardır son zamanlarda.

sen buna cevap ver.

Bunu sen yazmadın mı?

Bloğunda yazıyor.

Silinmiş Gazete sayfasında yazıyor.

Erke makinesini ile ilgili iletinde forumda duruyor.

hiç ona cevap yazmıyorsun.

Su içen kuşa devridaim makinesi diyen  senden başka biri var mı?

Devri daim düzenekleri listesinde görmedim hiç.

 

 

 

[EK 0]

Anibal çok acı geldi gerçekler ve duvarları tırmalıyorsun biliyorum

 

Yenilginiz aniden geldi ve sessizliğe soktu sizi.

 

Devri daim düzenekleri her zaman dışarıdan ya yerçekimi ya ısı ya da başka bir şey alan düzeneklerdi. tarih boyunca da böyle oldu. Almadıkları şeyler ise sadece insan veya hayvan gücü veya benzin gibi paralı yakıtlardı.

 

Hadi şimdi feryat et, küfret ve ağla. Keyifle izliyorum...

 

Su içen kuş bir devri daim düzeneğidir. Nokta.

 

Selamlar

 

Emre Karaöse (Emre_1974tr)

 

 

 

 

Mayıs 15, 2020 tarihinde EK tarafından düzenlendi

[Smile Buddha 0]

4 saat önce, mirasyedi yazdı:

Devri Daim Makineleri Çağına Doğru

Yazar Emre_1974tr

Tuesday, 30 January 2007

20. yüzyılın ilk on yılında motorlu uçaklar, ikinci on yılında da televizyonun icadına şahit olunmuştu. Yüzyılın ortalarında ise uzaya çıkıldı ve daha sonra da aya ayak basıldı. Bu geride bıraktığımız asırdaki keşifler, daha evvelki insanlık tarihindeki toplam gelişmelere eşit kabul edilmektedir. Şimdi yeni girdiğimiz 21. yüzyıldan beklenen de, yine tarih boyunca gerçekleştirilen icatların toplamından daha önemli ve fazla buluşlara imza atılmasıdır. Bilim kurgu eserlerinde gördüğümüz uzak yıldızlara yolculuk, ışınlanma, her işi yapabilen çok zeki robotlar ve hatta zamanda yolculuk gibi hayallerin gerçeğe dönüşüp dönüşmediğine tanıklık edebileceğiz bu asırda. Fizik yasalarının izin verdiği ve vermediği şeylerin ayırtına varabileceğiz. Altı yıllık süreci geride bırakmamıza rağmen henüz yeni bir icat yok gibi gözüküyor. Ama geçtiğimiz asırda ilk beş yıl içinde uçakların yapımına şahit olmuştuk ve bu ilk büyük atılımdı. Şimdi ise pek bir ses yok. Fakat işin aslı hiç de öyle değil. Ülkemiz de dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanından, devri daim makinelerinin yapıldığı iddialarıyla karşılaşıyoruz son iki yıldır. İnsanların binlerce yıldır düşünü kurduğu, kendi kendine sürekli çalışan makine veya düzenekler gerçeğe dönüştüğü haberleri televizyon ve internet dünyasında önemli yer kaplamaya başladı. Öncelikle burada bir kavram kargaşası olduğuna inanıyorum. Bilim adamları devri daim makineleri düşüncesine karşı çıkarken öncelikle bunun enerjinin korunumu yasasına aykırı olduğunu söylerler. Hiçbir zaman yoktan enerji yaratmanın mümkün olmadığını ve bu sebepten dolayı sürekli, sonsuza dek kendiliğinden çalışacak düzeneklerin imkânsızlığını belirtirler. Ama işte burada yanlış anlaşılma olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü tarih boyunca devri daim düzeneği tasarlayan insanlar ya yerçekimi gücünden, ya suyun kaldırma kuvvetinden, ya da mıknatısların çekme-itme özelliklerinden yararlanarak sürekli hareketi elde etmeye çalışmışlardır. Yani ortada yoktan enerji elde etme durumu vs. söz konusu bile değildir. Var olan enerji kaynakları veya kuvvetlerden yararlanılarak sürekli hareket eden makineler yapılmaya çalışılmıştır. Kısaca ortada güneş enerjisiyle çalışan araçlardan en ufak farklı bir temel felsefe içermeyen oluşumlar söz konusudur. Sınırsız, ücretsiz ve çevreye zarar vermeden çalışan makineler üretmektir hedef. Bilim adamlarının diğer takıldığı nokta olan “sonsuz hareket” lafı da yanlış anlaşılmaktadır. Evren bile sonsuz değildir ve bir gün kıyameti gelecektir. Ama durmadan çok uzun süre çalışan düzenek için sürekli hareket halinde denilebilir pekâlâ. Örneğin binlerce yıl durmadan çalışacak ve enerji verecek bir düzenek bizim için kesinlikle devri daim makinesidir. Tarih boyunca sayısız devri daim makinesi yapma girişimi olmuştur. Ama özellikle sürtünme kuvveti bu düzenekleri hep durdurmuştur. Buna karşılık günümüzde artık sürtünmeyi neredeyse sıfırlayan maddeler üretilebilmektedir. Yani tıpkı uzaydaki gibi sürekli ve sürtünmesiz hareket dünyamızda da mümkün olabilir. Bu sefer de yerçekimi gücü frenleyici bir etken gibi gözükse de aslında tam tersine, kullanılabilirse yerçekimi bir kuvvettir ve hareket ettiricidir. Suyun kaldırma kuvveti sayesinde de devri daim makinesi yapılabilir. Mesela bazı araştırmacılar sol tarafı su ile dolu, sağ tarafı ise boş, yani hava ile dolu ortama bir tür plastik dönme dolap yerleştirerek sürekli hareketi planlamışlardır. Dönme dolabın sol tarafı suyun içinde olacağından, suyun kaldırma kuvveti sayesinde plastik nesne hızla sağa doğru dönmeye başlayacaktır teoride. Ayrıca düzensiz hareketlerden yararlanılarak da bir düzeneğin sürekli veya uzun süreli çalışması sağlanabilir. Bunun dışında henüz netliğe kavuşmayan, varsa üst boyutlar ve bu boyutların bize etkileri de beklenmedik sonuçlara neden olabilir. Dünyanın dört bir yanından devri daim makineleri haberleri artarak emleye devam ediyor. Özellikle mıknatıslı sistemler oldukça iddialılar. İnternette izlenilen filmlerde gördüğümüz kadarıyla mıknatıslı düzenekler sayesinde tekerlekler bir pervane gibi sürekli döndürülebiliniyor. Zaten evlere yıllarca önce giren bir oyuncak olan “su içen kuş” da bir tür devri daim düzeneğidir. Burada da camdan kuşun içindeki sıvının genleşip-yoğunlaşması sürekli bir devinim sağlıyor. İcatlar çağı olması beklenen 21. yüzyılda yedinci yıla girerken bu buluş yeni bir çığır açacaktır. Bedava ve sınırsız enerjiye ulaşmamız sonucunda arabalarımızdan bilgisayarlarımıza, hatta ısınma sistemlerimize kadar her alanda hem ücretsiz-sınırsız enerji veren, hem de çevreye zarar vermeyen motorları kullanacağız. Dünyanın hızla doğal bir felakete sürüklendiği ve doğanın dengesinin bozulduğu şu günlerde en çok ihtiyacımız olan şey de bu bilim dünyasında. Temiz, sınırsız ve güvenli enerji kaynakları… Bu sayede enerji için insanların birbirleriyle mücadele etmesine ve sıkıntılara girmelerine de gerek kalmayacak. Hem ekonomik, hem de siyasi açıdan dünyada dengeleri değiştirecektir bu gelişme. İnsanların binlerce yıllık hayaliydi bu ve belki de gerçekleşmesine tanık olmak üzereyiz. Bir de bu iddia edildiği gibi ülkemizin önderliğinde gerçekleşirse, bizim açımızdan daha da müreffeh günlerin başlangıcı olabilir. Bekleyip göreceğiz. Şu anda sınırsız enerji elde etmeyi gerçekleştirdiği iddia edilen, 3 Türk yapımı icatla karşı karşıyayız. Son birkaç yılda insanların devri daim makineleri üretmek için yarışmaları da gerçekten ilginç. İnternet de bu süreci hızlandırmış olmalı. Umarız artık bu düş gerçek olur ve daha güzel yarınlara uzanırız. Tarihteki devri daim makinesi denemelerine örnekler: Burada suyun kaldırma kuvvetinden yararlanılarak kürenin veya tekerleğin sürekli saat yönünde dönmesi planlanmıştır. Sol bölme su ile doludur. Buna karşılık sağ bölmede sadece hava vardır. Bu düzenek gerçekten çalışıyor ve oyuncakçılarda bulabilirsiniz. Camdan kuşun içindeki sıvı genleşiyor ve bunun etkisiyle kuş öne doğru eğiliyor. Ama kuşun gagası suya değince içindeki sıvı tekrar yoğunlaşıyor ve bu sefer kuş tekrar doğruluyor. Doğrulduktan sonra aynı olaylar zinciri sürekli tekrarlanıyor ve düzenek sürekli olarak işliyor. Bu da tarihte tek başarılı kabul edilen, çalıştığı düşünülen devri daim makinesi. Yapımcısı Alman Orffyreus. Tahta tekerlek sekiz hafta boyunca sekmeden çalışmış ama sonunda mucidi tarafından parçalanarak sırrıyla birlikte ortadan kaldırılmıştır iddialara göre. Leonardo da Vinci'nin devri daim makine çizimleri. Tekerleğin içindeki hareket eden ağırlıkların sürekli hareketi sağlayacağını düşünmüştür. Günümüzdeki devri daim makineleri genellikle böyle mıknatıslara dayalı düzeneklerdir. Zıt kutupların birbirlerini çekmesi ve buna karşılık aynı kutupların itmesi prensibinden yararlanılarak tekerler veya pervanelerin döndürüldüğü iddia edilmektedir. Ayrıca son model düzeneklerde az enerji verip, çok enerji çıktısı alma prensibine dayalı tasarımlar da mevcuttur ve ülkemizde de bunu başardığını söyleyenler, patent almak için başvuranlar vardır son zamanlarda. Selam ve sevgiler.   Yorumlar   Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilir. Lütfen giriş yapın ya da kayıt olun.

Bu büyük harflerle gösterdiğim   yere cevap bekliyorum. 

çalışmayan makineleri yazıp arasına çalışan ama devri daim makinesi olmayan kuşu sokmuşsun.

su içen kuşun az enerji alıp çok enerji üretiyor mu?

 

 

 

 

 

[EK 0]

Su içen kuş yerçekimi ve ısıdan yararlanan bir devri daim makinesidir ve de enerji üretir. Nokta.

 

Tıpkı diğer devri daim makineleri gibi...

 

Tüm devri daimler girdisini yansıtır yani enerjiye dönüştürür. Ama sizler yerçekimini falan  girdiden sayma zekasına hiçbir zaman sahip olmadığınız için hep böyle ağlayacak duracaksınız

 

 

Selam

 

 

Mayıs 15, 2020 tarihinde EK tarafından düzenlendi

[John_Ahmet 0]

On 15.05.2020 at 22:31, anibal yazdı:

Bak geri zekalı enayi, burada yenik olan, ki zaten tüm zamanlarınen fecaat yenilgilerinin içinde olan sensin sadece.

 

Dışarıdan ısı alan şeylere devridaim denmez, bunu bari öğren önce, dümbük.

 

Diğer kendini bilmez embesillere cevap vermeye dahi tenezzül etmiyorum.

 

Devridam kelimesinin içini yanlış önermeler kullanarak boşalttınız yetmedi hala dümbük dümbük konuşuyorsunuz.

 

Isı da kullansa, radyan enerji de kullansa, mıknatıslar da kullansa hatta kütleçekimini de kullansa bu kendiliğinden harekettir ve gavurun diliyle perpetuum mobile yada bir başka değişle perpetual motion machine'dir. Bunu o kalın kafanıza sokun artık.

 

Örneğin bu sistemde ortamdaki ısı değişimlerinden faydalanarak sürekli devinim halindedir ve evet perpetuum mobile'dir.

 

Devridaim kelimesini çok fazla kirlettiğiniz için ben artık bu sistemlere özdevinim sistemi diyorum. Konunun uzmanı benim ve bu konuyu benden daha iyi bildiğinizi iddia etmeyin.

 

Sonra mıknatıslarla yapılanlara fakat mıknatıslar da enerj içerir bunlarla yapılanlar da devridaim değildir demeyin. Elbette sistemler enerji kullanırlar ve bu enerjiyi siz nakletmek, iletmek ve sistemin yakınında depolanmış halde bulundurmadan çalıştığını gözlemliyorsanız bu elbette devridaim bir başka deyişle özdevinim sistemidir.

 

 

 

 

 

Güç üreten mi arıyorsunuz? Bakın bu milli projeyi iyi araştırın! Kendi başlıklarımda bahsettim.

 

 

 

Mayıs 17, 2020 tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi

[anibal 0]

43 minutes ago, John_Ahmet said:

 

Diğer kendini bilmez embesillere cevap vermeye dahi tenezzül etmiyorum.

 

Devridam kelimesinin içini yanlış önermeler kullanarak boşalttınız yetmedi hala dümbük dümbük konuşuyorsunuz.

 

Isı da kullansa, radyan enerji de kullansa, mıknatıslar da kullansa hatta kütleçekimini de kullansa bu kendiliğinden harekettir ve gavurun diliyle perpetuum mobile yada bir başka değişle perpetual motion machine'dir. Bunu o kalın kafanıza sokun artık.

 

Örneğin bu sistemde ortamdaki ısı değişimlerinden faydalanarak sürekli devinim halindedir ve evet perpetuum mobile'dir.

 

Devridaim kelimesini çok fazla kirlettiğiniz için ben artık bu sistemlere özdevinim sistemi diyorum. Konunun uzmanı benim ve bu konuyu benden daha iyi bildiğinizi iddia etmeyin.

 

Sonra mıknatıslarla yapılanlara fakat mıknatıslar da enerj içerir bunlarla yapılanlar da devridaim değildir demeyin. Elbette sistemler enerji kullanırlar ve bu enerjiyi siz nakletmek, iletmek ve sistemin yakınında depolanmış halde bulundurmadan çalıştığını gözlemliyorsanız bu elbette devridaim bir başka deyişle özdevinim sistemidir.

 

 

 

Görünen o ki, enayiliğin boyutunu biraz düşürmüş, ama salaklığın zirvesine taşımışsın olayı. 

 

Mıknatıslar içinde enerji falan içermez, en azından senin sandığın gibi bir enerji. Ve yerçekimi de enerji içermez, yerçekimi ile de yeni enerji üretmezsin, önce bunları o salak aklına bir iyice sok.

 

Konunun uzmanı falan değilsin, sadece dalgalaklığın ve enayiliğin uzmanısın, hemde baya master seviyesinde enayilik uzmanı..

 

Dışarıdan enerji alan bir sistem, devridaim falan değildir. Koyduğun vidoelarda da bundan bahsediliyor zaten, kaz kafalı. Senin hesabınla, işte bir devridaim makinesi:

 

 

Ne mi? Ne olacak, buna biraz ısı verip, bir sürü elektrik alıyorsun. Bak, elindeki aleti şarj eden elektrikte emin ol bunlardan birinden geldi. Ne? Ne olacak canım, o birazcık ısıyı sağlamak için, birazcık kömür yakıyorsun, hepsi bu, bundan ne çıkar, di mi?

 

Ama bunlara, kimse çıkıp perpetum bilmemne falan demez. Bunlara termik santral denir, gidip her tarafta çeşit çeşit örneklerini görebilirsin.

 

Ha, ama kömür falan yakmıyoz, etmiyoz zart zurt diye gene saçma salak çıkarımlar yapacaksan, olayın o türlüsüne, o kuş falan gibi şeylere, "energy harvesting" makinesi denir. Ortamda olan düşük kullanılabilirlikte enerjiyi kullanırlar, sıcaklık farkları falan gibi. Ama bunlarda devridaim falan değildir. 

 

 

Buyur, çeşitli enerji kaynakları, belki salaklıktan vazgeçip, enayiliği bırakıp, bunlardan doğru dürüst bir enerji çıkaracak yöntem aramaya çıkarsın; kafanı o saçma salak devridaim masallarından kaldırıp.

 

 

Mayıs 17, 2020 tarihinde anibal tarafından düzenlendi

[John_Ahmet 0]

Bir saat önce, anibal yazdı:

Görünen o ki, enayiliğin boyutunu biraz düşürmüş, ama salaklığın zirvesine taşımışsın olayı. 

 

Mıknatıslar içinde enerji falan içermez, en azından senin sandığın gibi bir enerji. Ve yerçekimi de enerji içermez, yerçekimi ile de yeni enerji üretmezsin, önce bunları o salak aklına bir iyice sok.

 

Konunun uzmanı falan değilsin, sadece dalgalaklığın ve enayiliğin uzmanısın, hemde baya master seviyesinde enayilik uzmanı..

 

Dışarıdan enerji alan bir sistem, devridaim falan değildir. Koyduğun vidoelarda da bundan bahsediliyor zaten, kaz kafalı. Senin hesabınla, işte bir devridaim makinesi:

 

Senin o güdük zihninin algılayamadığı bu konuya şöyle yaklaşalım.

 

Evet esasında devridaim ve özdevinim yoktur tüm sistemler enerji alarak çalışırlar ancak çalışmayacağını, çalışmadığını sandığınız bazı sistemlerin çalıştığı gerçeğini gözardı etmeden bunu kabul edebilirseniz bence de bir sorun yok.

 

Ancak tüm sistemler incelendiğinde bu karmaşaya neden olacaktır. Çünkü sürekli azalan, bitmeye yüz tutan ve çok sınırlı enerji kaynağı bulunan sistemlerinizle (yakıt kullanan, kimyasal, nükleer) enerji kaynağının kolay kolay azalmadığı sistemlerinizin  farklı kavramsal çatısı olan farklı kelimeler altında gruplamalısınız ki bu karmaşaya engel olsun. Ne isim vermek istersiniz?

 

ısıl değişmler ki ısı da radyan enerjinin bir formudur yeryüzünde bol bulunur, sonra radyan (elektromanyetik enerji) formlarını, mıknatısların gücünden faydalananları, kütleçekimi ile çalışanları (hadi kütleçekimini sizin güdük zihniziden dolayı şimdilik listeden çıkarın ama sonrası için bulunsun) gözlemlediğinizde bu enerji kaynaklarının kolay kolay tükenmediğini gözlemleyeceksiniz ve farklı bir kategoride incelemek gerekecek. Çünkü bu sistemlerin sürekli enerji nakli olmaksızın ve depolanmış enerji deposu bulunmayan sistemler oluşu onları farklı bir kategoride incelemeyi gerektirir.

 

Örneğin yeraltı ısısı kullanarak çalışan yüzey ve yeraltı sıcaklık farklarını input alan satışta olan ısı sistemleri vardır. Genellikle ısı pompaları kullanırlar yakın zamanda bu sistemlerde peltierler kullanılmaya başladı ve sizin enerji vermek gibi müdaleniz olmadan sizlere çok uzun yıllar ısı sağlarlar hatta yazın serinlemenize dahi olanak tanırlar.

 

Şu an için çok popüler olmayan ve yanlış önermelerden dolayı anlaşılamayan radyan enerji elde etme yöntemleri de bu gruptadır. Tüm spektrumdaki radyan enerjiyi düşünürseniz bunun yalnızca bir bölümü görünür ışığı temsil eder ve hemen hepiniz biliyorsunuz depolama yapmadan yalnızca  gündüz faydalandığınız bu enerji sadece görünür ışıkla sınırlı ve fakat henüz faydanlanmayı çoğunlukla bilmediğiniz bu tayfın dışında güneşten gelen farklı frekanslara sahip elektromanyetik enerjiler de mevcuttur. Sınır bilim ve başta Nicola Tesla olmak üzere yapılan çalışmaların bize bu enerjiye erişimin kapıları aralanmıştır. Henüz çok yeni bir alan olsa da full spectrum solar cell yöntemi dışında henüz yaygınlık kazanamamıştır. 

 

Özellikle radyan enerji eldesi için rezonans frekansı kullanarak etraftaki radyan enerjiyi elektrik enerjisine çeviren sistemleri çoğu kişi imkansız olarak görüyor ve bu konu herkesçe net anlaşılabilmiş değildir. Bu konuda çok ciddi çalışmaların yapıldığını biliyorum.

 

Dolayısıyla doğanın enerji döngüsüyle çalışabilen sistemleri farklı bir grupta inceleyip bunlara özdevinim sistemleri demekte ben bir sakınca görmüyorum. Siz farklı bir kelime önerisinde bulunursanız ben buna açığım.

 

 

 

 

 

 

 

Mayıs 17, 2020 tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi

[anibal 0]

20 minutes ago, John_Ahmet said:

 

Senin o güdük zihninin algılayamadığı bu konuya şöyle yaklaşalım.

 

Evet esasında devridaim ve özdevinim yoktur tüm sistemler enerji alarak çalışırlar ancak çalışmayacağını, çalışmadığını sandığınız bazı sistemlerin çalıştığı gerçeğini gözardı etmeden bunu kabul edebilirseniz bence de bir sorun yok.

 

Ancak tüm sistemler incelendiğinde bu karmaşaya neden olacaktır. Çünkü sürekli azalan, bitmeye yüz tutan ve çok sınırlı enerji kaynağı bulunan sistemlerinizle (yakıt kullanan, kimyasal, nükleer) enerji kaynağının kolay kolay azalmadığı sistemlerinizin  farklı kavramsal çatısı olan farklı kelimeler altında gruplamalısınız ki bu karmaşaya engel olsun. Ne isim vermek istersiniz?

 

ısıl değişmler ki ısı da radyan enerjinin bir formudur yeryüzünde bol bulunur, sonra radyan (elektromanyetik enerji) formlarını, mıknatısların gücünden faydalananları, kütleçekimi ile çalışanları (hadi kütleçekimini sizin güdük zihniziden dolayı şimdilik listeden çıkarın ama sonrası için bulunsun) gözlemlediğinizde bu enerji kaynaklarının kolay kolay tükenmediğini gözlemleyeceksiniz ve farklı bir kategoride incelemek gerekecek. Çünkü bu sistemlerin sürekli enerji nakli olmaksızın ve depolanmış enerji deposu bulunmayan sistemler oluşu onları farklı bir kategoride incelemeyi gerektirir.

 

Örneğin yeraltı ısısı kullanarak çalışan yüzey ve yeraltı sıcaklık farklarını input alan satışta olan ısı sistemleri vardır. Genellikle ısı pompaları kullanırlar yakın zamanda bu sistemlerde peltierler kullanılmaya başladı ve sizin enerji vermek gibi müdaleniz olmadan sizlere çok uzun yıllar ısı sağlarlar hatta yazın serinlemenize dahi olanak tanırlar.

 

Şu an için çok popüler olmayan ve yanlış önermelerden dolayı anlaşılamayan radyan enerji elde etme yöntemleri de bu gruptadır. Tüm spektrumdaki radyan enerjiyi düşünürseniz bunun yalnızca bir bölümü görünür ışığı temsil eder ve hemen hepiniz biliyorsunuz depolama yapmadan yalnızca  gündüz faydalandığınız bu enerji sadece görünür ışıkla sınırlı ve fakat henüz faydanlanmayı çoğunlukla bilmediğiniz bu tayfın dışında güneşten gelen farklı frekanslara sahip elektromanyetik enerjiler de mevcuttur. Sınır bilim ve başta Nicola Tesla olmak üzere yapılan çalışmaların bize bu enerjiye erişimin kapıları aralanmıştır. Henüz çok yeni bir alan olsa da full spectrum solar cell yöntemi dışında henüz yaygınlık kazanamamıştır. 

 

Özellikle radyan enerji eldesi için rezonans frekansı kullanarak etraftaki radyan enerjiyi elektrik enerjisine çeviren sistemleri çoğu kişi imkansız olarak görüyor ve bu konu herkesçe net anlaşılabilmiş değildir. Bu konuda çok ciddi çalışmaların yapıldığını biliyorum.

 

Dolayısıyla doğanın enerji döngüsüyle çalışabilen sistemleri farklı bir grupta inceleyip bunlara özdevinim sistemleri demekte ben bir sakınca görmüyorum. Siz farklı bir kelime önerisinde bulunursanız ben buna açığım.

 

 

 

 

 

 

 

Bırak artık şu enayliği diyecemde, genlerine sirayet etmiş, namümkün...

 

Ama az biraz terakki de görüyorum. En azından dışarıdan enerji girmeden bu işin olmayacağına kafan basmış sanki. Tabi sen gibi salağın biri için bu da büyük bir ileri hamledir. 

 

Şimdi sana kalan, yerçekimi ve mıknatısların bir enerji olmadığı, bunlardan enerji "boost" veya "harwesting" yapamayacağını anlaman. Tamam zor, ama ıkın biraz. Biraz az makarna ye, kemeği kes falan. Eğer az daha sıkarsan kıçını, o bile bu gerçeği anlayabilir. Ki sen zaten kıçınla düşünüyorsun malum. 

 

 

 

[John_Ahmet 0]

6 saat önce, anibal yazdı:

Bırak artık şu enayliği diyecemde, genlerine sirayet etmiş, namümkün...

 

Ama az biraz terakki de görüyorum. En azından dışarıdan enerji girmeden bu işin olmayacağına kafan basmış sanki. Tabi sen gibi salağın biri için bu da büyük bir ileri hamledir. 

 

Şimdi sana kalan, yerçekimi ve mıknatısların bir enerji olmadığı, bunlardan enerji "boost" veya "harwesting" yapamayacağını anlaman. Tamam zor, ama ıkın biraz. Biraz az makarna ye, kemeği kes falan. Eğer az daha sıkarsan kıçını, o bile bu gerçeği anlayabilir. Ki sen zaten kıçınla düşünüyorsun malum.

 

Nihayet radyan enerjiyi bir taraflarınıza sokabildik. Geriye mıknatıslar ve kütleçekimi mi kaldı? Hallederiz.

 

Senden alâ enayi mi var? Daha maksimum %35 verimle otto çevriminden faydalanıyorken %100'den fazla verimli sistemleri hayal etmenin zorluğunu anlayabiliyorum. Sen daha bu verimi %90'a bile çekememişken elbette senden daha fazlasını beklemek imkansız. 

 

Sen mıktatısları mı merak ediyorsun? Duble geri zekalı! "Searl Effect" nedir? Hiç mi duymadın? Araştır öğren senle mi uğraşacağım. Modern fizikte yeri olan bir fenomeni elbette böyle üçündü dünya ülkesindeki senin gibi bir denyo bilmez.

 

Sen bunu araştıradur sana en basit kütleçekimi harvesting konusunu yakında açıklayacağım ve umarım o güdük beyninle konuyu kavrarsın.

 

 

"Ayrıca son model düzeneklerde az enerji verip, çok enerji çıktısı alma prensibine dayalı tasarımlar da mevcuttur"

 

@mirasyedi bak burada yazılan kısmen doğru, evet böyle sistemler var. Şimdi çok geç oldu yarın çok detaylı açıklarım.

Mayıs 17, 2020 tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi

[EK 0]

On ‎14‎.‎5‎.‎2020 at 17:26, EK yazdı:

Görüldüğü üzere devri daim düzenekleri var.

 

Bir de yine yerçekiminden yararlanmak için düz olmayan yüzeyler de  farklı düzeneklere olanak sağlayacaktır. Sisteminizi düz zemin üzerine kuracaksınız diye bir şart yok.

 

Bir başka tiyo olarak da şu oyuncağı vereyim, bu da bir sistemin  parçası olarak rahatlıkla kullanılabilecek bir alettir.

 

 

 

 

 

Powerball içindeki dengesiz jiroskop en ufak sarsıntı ve etkide coşmasını/hızlanmasını sağlar:

 

 

 

[kavak 0]

Yorumsuz:

https://www.quora.com/Is-The-Searl-Effect-fact-or-fake

[Smile Buddha 0]

17 saat önce, EK yazdı:

 

Powerball içindeki dengesiz jiroskop en ufak sarsıntı ve etkide coşmasını/hızlanmasını sağlar:

 

 

 

salak salak tanımlar yapmaya başladınız.

powerbal devri daim makinesi ise benim elimdeki antika manyetolu telefonda devri daim makinesi.

Elimle çeviriyorum konuşuyorum.

Powerbal gibi hızlıda dönüyor.Bir turu 5 tur yapan dişli oranı var.

 

Mayıs 18, 2020 tarihinde mirasyedi tarafından düzenlendi

[kavak 0]

2 dakika önce, mirasyedi yazdı:

salak salak tanımlar yapmaya başladınız.

powerbal devri daim makinesi ise benim elimdeki antika manyetolu telefonda devri daim makinesi.

Elimle çeviriyorum konuşuyorum.

 

 

EK, nam-ı diğer Emre Karaköse, kesinlikle umutsuz bir vakadır.

Her bakımdan...

[Smile Buddha 0]

bunlarda devir daim makinesi. 

devir daim yapıyorlar.çevirdikçe bastıkça deli gibi dönüyorlar.

[kavak 0]

8 dakika önce, mirasyedi yazdı:

bunlarda devir daim makinesi. 

devir daim yapıyorlar.çevirdikçe bastıkça deli gibi dönüyorlar.

 

Benim resim kontenjanım bitmiş, o nedenle resim ekleyemiyorum maalesef.

Mayıs 18, 2020 tarihinde kavak tarafından düzenlendi

[EK 0]

Anlıyorum yenilgin çok acı verdi sana Mirasyedicik ve feryat içinde iyice şaşkına döndün

 

Hayat böyle işte kazandığını sanırken  CEEEE diye seni nakavt ediveriyor

 

Tabii söylemediğim lafları ben söylemişim gibi göstermeye kalkıp ağlamaktan başka yapacak bir şey kalmadı sana, bunu ikinciye yapıyorsun 2 gündür 

 

Ben ne demişim bir bakalım:

 

"Bir de yine yerçekiminden yararlanmak için düz olmayan yüzeyler de  farklı düzeneklere olanak sağlayacaktır. Sisteminizi düz zemin üzerine kuracaksınız diye bir şart yok.

 

Bir başka tiyo olarak da şu oyuncağı vereyim, bu da bir sistemin  parçası olarak rahatlıkla kullanılabilecek bir alettir."

 

Görüldüğü üzere powerball adlı oyuncağın tek başına bir devri daim olmadığını ama bir devri daim düzeneğinin parçası olarak kullanılabileceğini söylüyorum. Tıpkı teker, cilli veya başka birşeyin bir makinenin parçası olarak monte edilebilmesi gibi.

 

Tekrar çok geçmiş olsun Mirasyedicik, iyice dağıttın ve abandonenin zirvesine ulaştın, artık sinirinden ne diyeceğini iyice şaşırdın

 

Selam ve sevgiler

 

Emre Karaköse (Emre_1974tr)