Jump to content

Allah geleceği biliyormuydu ?


Recommended Posts

Allahın alim-i mutlak (Herşeyi bilir.) olması;

Kadir-i mutlak (Herşeye gücü yeter.) olması ile çelişir;

Sınav anlayışı ile çelişir.

Eğer geleceği biliyorsan onu değiştiremezsin eğer onu değiştirirsen , daha önceden değiştirecegini bilmelisin , gelecegi bilmek ile değiştirmek oksimorondur , birbirleri ile çelişir.

Herşeyi bilen bir tanrı, herşeyi biliyorsa eğer hiçbir şey yapamaz, hiçbir şeyi değiştiremez dolayısıyla herşeyi bilmek ve herşeyi bilmeye başladığı ana kadar yaptıkları dışında hiçbir şeye gücü yetmez duruma düşmüştür artık. Herşeyi bilmekle kendisini hiçbir şey yapamaz konumuna düşürmüştür bir kere.

Bir örnek veriyim.

Şu anda 20 metrekarelik bir odada, bilgisayarın başında oturuyorum. Diyelim ki şu andan itibaren 5 dakika süreyle ve bu odanın sınırı içinde olmak üzere alim-i mutlakım. Şu an sıfırıncı saniyedeyim, bu odanın içinde 5 dakika içinde ne olacak ise biliyorum. Tüm atom ve atomaltı parçacıklarının hızını ve momentumunu biliyorum. Kaloriferin üstündeki perde çeşitli yönlerde çeşitli şekillerde hafifçe sallanıyor. Zaman içinde nerelerde hangi konumda olacaklarına vakıfım. Ben de bu süre içinde bilgisayarın başında oturup yazı yazıyor olacağım. Biliyorum çünkü. Karşımda duran yeşil saatin saniyesi her saniye bir kere ilerleyecek. Bunun dışındaki maddelerin atomları brown hareketi dışında pek kımıldamayacak. Evet, bu oda sınırları içinde 5. dakika bitinceye kadar olacak her şeyi biliyorum. Ben de oturup şu an okuduğunuz yazıyı yazacağım. Tam 5. dakika sona erdiğinde "post" yazısına basıp bu yazıyı göndermiş olacağım.

3.dakika 56. saniyede çişim geldi, tuvalete gidebilir miyim?

Bu sınav mantığı ilede çelişir. Mesela;

Allah, ezelden beri var ve herşeyi o yaratmıştır; melekleri de. Gün gelip adem'i yaratacağını ve meleklerin ona secde etmesini isteyeceğini ama şeytanın bu emre karşı gelip kendisine isyan edeceğini biliyordu. Eğer allah bunu biliyorduysa, şeytanın başka bir davranış sergilemesi; örneğin adem'e secde ederek allah'ı şaşırtması mümkün değildi. O, allah'ın bilgisi dahilinde yapması gereken vazifeyi yerine getirmiş ve adem'e secde etmeyi reddetmişti.

Şu durumda soru çok basit: allah, şeytanın adem'e secde etmeyeceğini biliyorken, şeytanın adem'e secde ederek allah'ı şaşırtma imkanı var mıydı? Eğer bunu yapma imkanı var idiyse, allah herşeyi bilmiyor, zar atıyor demektir. Eğer bunu yapmaya imkanı yok idiyse, şeytan allah'ın isteği doğrultusunda görevini yerine getirmiştir ve allah, zamanı geldiğinde görevini yerine getirecek olan şeytanın bu davranışını şeytanı yarattığı andan itibaren bilmekle, gelecekteki bu davranışı değiştiremez, buna gücü yetmez duruma düşürmüştür kendisini.

Bir örnekte insanlıktan verim.

Allah, daha evreni yaratmaya karar vermeden dahi önce gün gelip Aziz Nesin'i yaratacağını, onun hangi ana-babadan olacağını, kaç yıl yaşayacağını, hangi eğitimi alacağını, hangi mesleği yürüteceğini, ne tür kitaplar okuyacağını, ne tür bir arkadaş çevresi olacağını, dinsel inançlarının ne olacağını ve kaç yıl yaşayıp ne şekilde öleceğini, ölürken de bir ateist olarak öleceğini biliyordu, değil mi?

"Bilmiyordu" diyemezsin, çünkü allahınızın alim-i mutlak olduğunu iddia ediyorsunuz, dolayısıyla bu iddianızı reddetmiş olursunuz. "Biliyordu" olduğuna göre, Aziz Nesin'in ölürken dini bütün bir müslüman olarak ölmesi de imkansızlaşmış demektir artık. Eğer böyle olsaydı, yani Aziz Nesin bir ateist olarak değil de dini bütün bir müslüman olarak ölseydi, allah bu duruma şaşırıp: "Ulan ben bu adamın trilyonlarca yıl öncesinden dahi bir ateist olarak öleceğini biliyordum ama adam müslüman olarak öldü" diyecek olması gerekir. Bunu diyecek bir tanrı da alim-i mutlak olamaz. Alim-i mutlaksa, yani Aziz Nesin'in bir ateist olacağını ve öyle de öleceğini, daha onu yaratmadan önce biliyor idiyse eğer, kadir-i mutlak sıfatı zail olmuş demektir artık; Aziz Nesin, bir ateist olarak ölmek zorundadır, çünkü allah'ın bilgisi dışında bir şey yapamaz ve dolayısıyla Allah da bu gerçeği değiştiremez artık.

Kurandan bir ayet;

Sonra bunun ardından, şükredersiniz diye, sizi bağışlamıştık.

Şükredersiniz diye bağışlamıştık eee?Ama şükretmediniz. Yani allah şükretmiceklerini bilmiyormuydu? Ve şükretmesini istiyorsa niye yapmıyor?

Allah insan uydurması oldugu için özelliklerini belirlerken çelişkili özellikler konulmuş. İnsanlarda bundan sıyrılmak için "Çelişki değil aslında o biz tanrının nasıl oldugunu bilemeyiz gördügümüz hiçbirşeye benzemiyor o." diyorlar.

Aklın ve mantığın yok sayılması , yazık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 104
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

absürdizm....

Yazdıklarına bakılıcak olursa; sen dıorsun kı herseyı bılen tanrı madem bılıo neden bıze haber vermıyor ?...

Pekı senın kendı şahsi iradenle bıraz öncekı yazmıs oldugun konuyu tanrının kendısı değil senın kendı ıradene bırakmıstır...

Yanı sen yanlıs yaptıgında tanrı bılıo ama neden uyarmıo ?... neden uyarsın kı!.. sana bır ırade vermıs dogru seylerı yapmak senın elınde...

Akıl akıldan ustundur sözu kısının ıradesıne guzel ornektır,cahıl olmak yada akıllı olmak...

Tanrı ademı yaratırkende onun ılk ınsan olması ve dusunmesı, seytanın oyununa gelmesı,seytanın ınsanları kıyamet gunune kadar nefıslerını zorlayacak

ve onların dogru yoldan cıkmasına sebeb olacak olması, tanrının bunu bılmesıne ragmen seytana musade etmesı bunların hepsı tanrının kullarını bır

ımtıhan suresıne tabı tuttugu gercegını gösterır...

Tabı bunu kabul etmek veya etmemek sızın kararınızdır...

Keske herkes ıyı olsa kötuler olmasa ama kötulerde kötu olmayı kendı ıradelerı ıle secmıstır tanrının ona verdıgı has bır özellık degıldır...

Bırgun butun gercekler kıyamet kopunca ortaya cıkacak ve ınsanlar buyuk yanılgıya düşecekler o zaman gerıye dönusu olmayan bır acı ıle son bulacak...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kehf suresi, 80. ayet : "Oğlan çocuğa gelince: Onun anası-babası inanmış kişilerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."

Arabın putunun bi halt bildiği yok. Açın Kehf suresini okuyun. Musa'nın birlikte seyahat ettiği kişi (Hızır olduğu söylenir)birtakım haltlar işler. Musa her seferinde ona, "Niye böyle yaptın?" diye sorar. O da her seferinde Musa'ya kızar. Bu Hızır salağı bir de günahsız bir çocuğu öldürür. Musa ona çocuğu neden öldürdüğünü sorunca da bu Hızır salağı yukarıda alıntıladığım yanıtı verir.

Müslümalların aklına şu sorular hiç gelmez mi?

1) Çocuğun, anasını babasını azgınlığa sürükleyip sürüklemeyeceğini Arabın putu bilmez mi ki bundan "korktuk" der?

2) Hadi bunu bilemezdin, bu yüzden "korktun" ve çocuğu öldürdün. Peki, ana-babasını azgınlığa sürükleyeceğinden korktuğunuz her çocuğu öldürmeniz gerekir gibi salakça bir ders mi vermek istersiniz? Arabın putu bunun gibi daha kaç çocuğu öldürmüştür?

3) Bu çocuğun imtihan olma hakkı bir "korku" yüzünden güme mi gitmiştir?

4) Ne malum, öldürülmeseydi belki de "halis bir kul" olacaktı?

Bu Kehf suresini okumadıysanız, şiddetle okumanızı öneririm. Bence bu surenin adı KEHF değil de KEYF suresi olmalıydı. Gülmekten altınıza işersiniz.

"3.dakika 56. saniyede çişim geldi, tuvalete gidebilir miyim?" - absürdizm

Bulunduğun yerde koy gitsin.:)

Arabın putu yeri gelir, "Belki tövbe ederler" diye ahkam keser, yeri gelir "Ben her şeyi bilirim, ben her şeye muktedirim," der. Yeri gelir kullarını inandırmak için olmadık şeyler üzerine, hatta kendi adı üzerine yeminler eder.

"Geçmişte ben falanca, filanca kavimleri şöyle helak ettim, böyle kıçüstü oturttum" diye esip gürler de, yeri gelir, kendisine inansınlar diye kullarına neredeyse yalvarır.

Arabın putu böyle bir şey işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu konu defalarca gündeme gelmiş ve belkide çoğunuzun ateist olmasına neden olmuştur..

dayanamayıp kiraç kardeşime sesleniyorum lütfen ama lütfen yapma bunu..sen müslümansın gözlerinde düşürme hepten lütfen kardeşim,yanlış biliyorsun..

Rab herşeyi bilendir,içinin içini bilendir,kaderide O yaratmıştır,nasıl olurda yarattığını bilmesin??

şeytanın asi olması,bu dünya düzeninin gelişmesi için ufak bi sebep,akıl ile bilinip öncesi bilinsin diye konulmuş silsile..dünyaya pat diye atmamış,rahime koydurmuş önce,hep bi sıra düzen var,görelim diye araştıralım diye,şeytanın karşı gelmesi ufak küçük bi sebep,yoksa aptal mı bu şeytan yanacağını bile bile Rahman'ı bile bile karşı gelsin,O ol demese yaprak kımıldamaz!

şükredersiniz diye bağışlamaıştık ayetini örnek vermişin,israil için geçen bi ayet sanırım bu,şans verilmiş ve şanslarını tepmişler,burada ince çizgi var,hak veriyorum bu tarz düşünmenize,ama biz istese idik hepiniz secde eder halde olurdunuz diyede çokça ayet var,yollar gösterilmiş cüzi iradesi ile kula bırakılmış,bırakılmış ama bunu ipli kukla gibi düşün yukarıdan ipleri tutan var,başıboş değilsin..kendisine asi olanlara bile izin vermiş çünkü çok istediniz ateist olmayı,o istekleri geri çevirmez..

şöyle bi misal verelim,diyelim ki intihar etme planın var ve düşünüyorsun bu benim istediğim zamanda olacak,Rabbin değil,senin intihar edeceğin vakit bile yazılı..yada etmeyeceğin,dua ve sadaka kaderi değiştirebilir sadece,sana yazdığı hayrı şerri yada almana kimse hiçbişi mani olamaz,yazmadıysa almana kimsenin yardımcı olamayacağı gibi..O herşeyi biliyor,senin dua edip cennete gideceğini yada şeytani yollarda heba olacağınıda çok iyi biliyor,sana akıl verdi bunu değerlendirmen için iki yol göstermiş kitap göndermiş peygamber göndermiş,küfretsende nefes vermiş,vakit vermiş süre vermiş sana..

külli irade cüzi irade derin bi mevzu..aklının sınırlarını zorla anlayacaksın biliyorum offspring..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geleceği biliyor diyen arkadaşlar bir iki ayet verip değerlendirmelerini istiyorum.

101. Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.

Alim-i mutlak ise neden ayet değiştirmeye ihtiyaç duyuyor... ?

Madem herşeyi biliyor.

"Kirâmen Kâtibin" meleklerini bizim yaptıklarımızı yazmak üzere görevlendirdi?

Bu ayetlere göre de tanrı daha önce verdiği hükümleri yerine getiremeyen insanlarda bir güçsüzlük ya da eksiklik olduğunu bildiği için fikir değiştirmiştir.

Diyanet İşleri

ENFAL 8/65-66. Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah’ın izniyle, ikibin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir.

Diyanet İşleri

BAKARA 2/187. Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı, onlar sizin örtünüz, siz de onların örtülerisiniz. Allah, nefsinize güvenemiyeceğinizi biliyordu, bu sebeple tevbenizi kabul edip sizi affetti; artık onlara yaklaşabilirsiniz. Allah’ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Tan yerinde, beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırdedilinceye kadar, yiyin için, sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikafa çekildiğinizde kadınlarınıza yaklaşmayın. Allah insanlara yasaklardan sakınsınlar diye ayetlerini böylece apaçık bildirir.

Diyanet Vakfı

MÜZZEMMİL 20. (Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah’tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah’ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah’tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

dayanamayıp kiraç kardeşime sesleniyorum lütfen ama lütfen yapma bunu..sen müslümansın gözlerinde düşürme hepten lütfen kardeşim,yanlış biliyorsun..

Hanginiz doğrusunu biliyorki :)

Hepiniz safın önde gidenisiniz.

Sürekli senaryoları değiştirip, değiştirip kullanıyorsunuz.

Doğru dürüst Türkçeyi bile bilmiyorsunuz.

Sapla samanı birbirine karıştıran şaşkınlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi bu Müslümanlar Allah'a o kadar yüklenmişler ki Allah Error veriyor haberleri yok. Yani her şeye gücü yeter, ezelden ebede her şeyi bilir. Bu kadar yüklenmeyin Allahınıza işlemcisi RAMi kaldırmıyor.

Yukarıda anlatıldığı gibi bu iki sıfat birbiriyle çelişir. Zaten insanlara eğer özgür irade vermişse alim-i mutlak sıfatı ve kadir-i mutlak sıfatlarıyla çelişir. şöyle ki:

Bir adamın doğduğu günden öldüğü güne kadar yapacağı, başına geleceği her şeyi biliyorsa özgür irade yoktur. Varsa eğer yukarıdaki iki sıfatla çelişir; çünkü o adamı yaratan kendisidir. Şindi şöyle bir örnek daha verelim:

Ben bir makina tasarladım diyelim. Bu makinanın bir de elektronik devresi olsun (bilgisayarı). Bu bilgisayarın çalışması için bir program yazmam lazım. Yazdığım bu program ile de bu nakina çalışsın.

Ben bu makinanın mühendisi olarak, makinanın vereceği bütün tepkileri biliyorum. (Sıcaklık şu kadar olunca bunu yap, şu butona basınca bunu yap, ışık şöyleyse böyle yap vs) şimdi ben bu tasarım için alim-i mutlağım (makinanın yapacağı her şeyi biliyorum, Makina benim yazdığım programın dışına çıkamaz)

Programı değiştirip ona yapay zeka verdiğimi düşünün. Bu sefer onun ne yapacağını bilemeyeceğim; çünkü artık dışardan gelen tepkilere göre kafasına göre davranacak. Ha derseniz ki sen onun nasıl tepki vereceğini de biliyorsun zaten. ben de derim ki bu durunda ilk yazdığım program geçerli olur. Bu da yapay zeka olmaz. Çünkü makina yine benim yazdığım kodlar dahilinde çalışacaktır. (Örneğin sıcaklık 100C olunca A veya B motorunu çalıştır dediysem makina hiç bir zaman C motorunu çalıştıramaz.)

Şimdi gelelim Kadir-i mutlak olayına;

Makinaya yapay zeka verdik. kafasına göre çalışıyor (aslında çalışmıyor yine benim istediğim gibi çalışıyor ama neyse, müşteriye çaktırma :D ) Elimde bir tane uzaktan kumanda var. Makinayı arada bir kontrol ediyorum. Benim isteğimin dışına çıkınca kumandadan düzeltiyorum. E diyeceksiniz ki niye düzeltiyorsun zaten senin istediğin gibi çalışmıyor mu? E sizin Allah da böyle davranmıyor mu? Bize müdahale etmiyor mu? Etmiyorsa Kadir-i mutlak değildir. çünkü yazdığı senaryoyu uyguluyordur. Burada da bilecekleri ve yapacakları yazdığı program dahilindedir.

Ha bir de şu var hatalı tasarım nedeniyle de hiç bir fabrika niye benim istediğim gibi çalışmıyorsun diyerek ürettiği makinaları cezalandırmaz. Hatalı tasarım yapan mühendisi veya hatalı montaj yapan işçiyi cezalandırır. Fabrikayı da zaten müşterileri cezalandırır. ve yine hiç bir mühendis de hatalı çalışacak makinanın satışına izin vermez. Ama bir dakika tabi ya mühendisler geleceği göremezler o yüzden hatalı çalışan ya da bozulan makinalar her daim olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu konuda çok tartışırım insanlarla

tanrı her şeyi biliyor ise amacı nedir acaba ben başka başlıklar altında da sormuştum bu soruyu ki çoğu kişinin sorduğuna eminim

melekler başlığında bu soruya cevap alamamıştım. gariptir ki müslümanlar hayretlere düşüp nasıl yarattığını bilmez gibi cevaplar veriyorlar.

adam akıllı biri açıklama yapsa da öğrensek

her şeyi bilmek amaçsızlık değilmidir. her şeyi bilsem hayatımın amacı ne olurdu zaten ne yapacağımı ne olacağını biliyor olurdum.(amaçtan kastım yeni hedeflerdir)

neler olacağını bilen bir tanrı neden dizi özeti izler gibi öylece durmuş izliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Değerli yorumun için çok teşekkür ederim.

Rica Ederim.

bu konuda çok tartışırım insanlarla

tanrı her şeyi biliyor ise amacı nedir acaba ben başka başlıklar altında da sormuştum bu soruyu ki çoğu kişinin sorduğuna eminim

melekler başlığında bu soruya cevap alamamıştım. gariptir ki müslümanlar hayretlere düşüp nasıl yarattığını bilmez gibi cevaplar veriyorlar.

adam akıllı biri açıklama yapsa da öğrensek

her şeyi bilmek amaçsızlık değilmidir. her şeyi bilsem hayatımın amacı ne olurdu zaten ne yapacağımı ne olacağını biliyor olurdum.(amaçtan kastım yeni hedeflerdir)

neler olacağını bilen bir tanrı neden dizi özeti izler gibi öylece durmuş izliyor.

Zaten mesele de burada. Sen her şeyi biliyorsan, bildiklerinin dışına çıkamazsın; çıkarsan zaten her şeyi bilmiyorsundur. Bilgisayar oyunu gibi düşünün. Oyunu ilk oynadığınızda hevesiniz vardır. Ama oyunu bitirdikten sonra artık o oyunu oynamak eskisi kadar heyecanlı olmaz. Çünkü oyunun sonunu biliyorsunuz. O halde Tanrı da bu oyunun oynayıcısıysa eğer, oyunun izin verdiklerinin dışına çıkamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuzluk kavraminin getirdigi sorunlar.

"Tanri kaldiramayacagi kadar agir bir tas yaratabilir mi?" gibi bir soruyla sonsuz gucun bile sacmaligi goz onune seriliyor.

Bir de buna diger sonsuz/sinirsiz ozellikleri de ekledik mi, ortaya kivirtmak icin bol bol malzeme cikiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilmiyordu diyoruz ya...

öğrenmek için yapıyor işte...

bilmemek ayıp değildir öğrenmemek ayıptır...

Kuran-ı kerim.

Bilmiyorum suresi.

1- Ben bu kitabı niye yolladım ?

2- Kime yolladım ?

3- Nasıl yolladım ?

4- Bilmiyorum. Gördünüz işte melege söyledim yazdılar.

Hiçbirşeyi deneyimlemeden bilen Tanrımız gelecegi deneyimleyemeden bilemedi.

Yazık.

Sonsuzluk kavraminin getirdigi sorunlar.

"Tanri kaldiramayacagi kadar agir bir tas yaratabilir mi?" gibi bir soruyla sonsuz gucun bile sacmaligi goz onune seriliyor.

Bir de buna diger sonsuz/sinirsiz ozellikleri de ekledik mi, ortaya kivirtmak icin bol bol malzeme cikiyor.

Allah bu kaldırılamayacak taş olayını yıllar önceden biliyormuşta kuranda bi açıklık getirmemiş böyle şeylere :D

Ben gelecegi bilirim ama kimseye söylemem :huh:

tarihinde Absürdizm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ayeti değiştirmenin farklı bi boyutuda insanları sınamak için,tam iman etmiş olan değiştirdiğinde bile vardır bir bildiği demeli,iman ölçmek için değiştirilme yapılmış olabilir.

melekleri görevlendirdi,herşey tam adaletli olup göz önüne koca bi ekranda serilsin diye,

Bu ayetlere göre de tanrı daha önce verdiği hükümleri yerine getiremeyen insanlarda bir güçsüzlük ya da eksiklik olduğunu bildiği için fikir değiştirmiştir.

Diyanet İşleri

ENFAL 8/65-66. Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah’ın izniyle, ikibin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir.

Rab biliyorda,kul yaşayarak öğrensin diye,kur'ana tam iman etsin diye mucize kıvamında hal bildirimi sadece bu,kalplerini bildiğine kanıt,şah damarından yakın olduğuna kanıt..

diğer bakara ayetinde de aynış şey mevcut,kademe kademe söylüyor emirleri.

birileride bildiği şeyi niye tekrar oturup izlesin bilgisayar oyunu gibi benzetmeler kurmuş,siz bu örneklerle daha çok ateist kalırsınız,dar düşünceler dar fikirler!

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayeti değiştirmenin farklı bi boyutuda insanları sınamak için,tam iman etmiş olan değiştirdiğinde bile vardır bir bildiği demeli,iman ölçmek için değiştirilme yapılmış olabilir.

melekleri görevlendirdi,herşey tam adaletli olup göz önüne koca bi ekranda serilsin diye,

Bu ayetlere göre de tanrı daha önce verdiği hükümleri yerine getiremeyen insanlarda bir güçsüzlük ya da eksiklik olduğunu bildiği için fikir değiştirmiştir.

Bilen kişi fikir değiştirmez. Bilmeyen kişi yaşadığı olayı tecrübe ettikten sonra -yanlışsa- fikrini değiştirir. Kendin itiraf ediyorsun. Yani tanrın senin insanlara yüklediği yükü kaldıramayacağını bildiği halde önce kaldırın diyor, sonra da sizde güçsüzlük varmış biraz hafifleteyim diyor. Sen de bu durumu sınav herhalde diye savunuyorsun ama sen de emin değilsin. Sen elindeki armudu yüksekten bırakınca yere düşer mi acaba diyor musun? Elindeki Armudun yüksekten bırakılınca düşeceğini bildiğin için fikrin hiçbir zaman değişmez.

Rab biliyorda,kul yaşayarak öğrensin diye,kur'ana tam iman etsin diye mucize kıvamında hal bildirimi sadece bu,kalplerini bildiğine kanıt,şah damarından yakın olduğuna kanıt..

diğer bakara ayetinde de aynış şey mevcut,kademe kademe söylüyor emirleri.

birileride bildiği şeyi niye tekrar oturup izlesin bilgisayar oyunu gibi benzetmeler kurmuş,siz bu örneklerle daha çok ateist kalırsınız,dar düşünceler dar fikirler!

Rabbin bri şey bildiği yok. Yukarıda makina örneğinde verdiğim gibi. Benim nasıl davranacağım programı yazmışsa (kader) neyi öğrenip öğrenmeyeceğimi biliyordur. Öğrenemediklerim için de yegane şuçlu odur. Ben, bana yazılan programın (Kader) dışına çıkamam öyle değil mi? Çıkarsam tanrı da ne yapacağımı kestiremez. Kestirir diyorsan da benim dışına çıkabileceğim program (yoktur); program çalışması gerektiği gibi çalışıyordur.

Dediğim gibi Rabbiniz ERROR veriyor. Bu kadar komut yüklemeyin ona, işlemci ve RAMi kaldırmıyor. Paso mai ekran veriyor.

post-33233-0-61875000-1305962208_thumb.j

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayeti değiştirmenin farklı bi boyutuda insanları sınamak için,tam iman etmiş olan değiştirdiğinde bile vardır bir bildiği demeli,iman ölçmek için değiştirilme yapılmış olabilir.

melekleri görevlendirdi,herşey tam adaletli olup göz önüne koca bi ekranda serilsin diye,

Bu ayetlere göre de tanrı daha önce verdiği hükümleri yerine getiremeyen insanlarda bir güçsüzlük ya da eksiklik olduğunu bildiği için fikir değiştirmiştir.

Diyanet İşleri

ENFAL 8/65-66. Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah’ın izniyle, ikibin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir.

Rab biliyorda,kul yaşayarak öğrensin diye,kur'ana tam iman etsin diye mucize kıvamında hal bildirimi sadece bu,kalplerini bildiğine kanıt,şah damarından yakın olduğuna kanıt..

diğer bakara ayetinde de aynış şey mevcut,kademe kademe söylüyor emirleri.

birileride bildiği şeyi niye tekrar oturup izlesin bilgisayar oyunu gibi benzetmeler kurmuş,siz bu örneklerle daha çok ateist kalırsınız,dar düşünceler dar fikirler!

Hani Allah kullara kaldıramayacağı yük vermezdi? Bir varlığa sınav niyeti ile de olsa yapamayacağı bir sorumluluk altına sokmak acımasızlıktır,zulümdür. Senin ata 10 tok yük yükleyip,yük altında kaldıktan sonra ya aslında ben biliyordum senin ancak 200 kilo kaldıracağını ama sınav işte idare et demek gibi salakça ve zalimce. Ayrıca nasıl bir zaafmış bu?Sabırlı olan diyor,yine sabırlı olan diyor. İki grupta sabırlı müminler,sabırlı olmaları zaten iman etmiş olmalarına delil değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...