Levia

Bak sana anlatayim. Sarimsi bir cisim ortaya çikiyor ya... Iste ona gunes deniyor. Arapça "al-Shams". Iste o normal durum olan karanligi bir sey saçarak (fotonlar, ama sen orasini karistirma belli ki seni asiyor) karanligi yariyor. Iste, gunes dunyaya bakarken, karanligi siliyor... Ama ay önune geçerse, onun yaydigi o seyi karaltiliyor, ama bu dunyada sadece bir bölgede sinirli oluyor : buna ay tutulmasi deniyor. Gunes ve ay yörungede gidiyorlar ya... Iste buna göre dunyada karanlik veya aydinlik olusuyor. Bilmem anlatabildim mi ? =D"Geseyle gunduzu, gunesi ve ayi yaratti." diyor yani..

Hayir, evreni Ars'in inisinden korumaktir görevleri. Nitekim o sonsuz Potansiyelin ortaya mudhis çikma sinirlarini asmasi halinde evrenin aninda yok olmasi kaçinilmaz olurdu.

Yazi olmayan bir zamanda nasil iz birakabilir bir kimse ? Iste bu inançlari zihinlere kaziyip gunumuze kadar ulastirmakla : Adem'in cennette çamurdan yaradilisi, evrenin sudan ortaya çikarilisi veya bir yumurtadan, Nuh zamaninda selin insanlari basmasini ve saire... Bu inançlar butun milletlerde bir çesit yerlesik ise, bu geçmis olan 124.000 peygamberin imzasidir sadece. Zamanla dilden dile sosyo-antropolojik anlamsalliga göre biçimlenmesi ise kaçinilmazdi.----------- * Oysa Adem dunyaya bebek olarak dogarak gönderilmistir Kuran'a göre : (Mu'minun, 13).

Ars varligin ustunde olan Tanri'nin sinirsiz potansiyelinin ortaya çikis noktasinin matematiksel siniri olarak algilayabiliriz. Baska deyisle, sonsuz enerji sonsuz boyutlu bir ortamda ortaya çikmak istemeli. Ama bu tutulmali. Tutulmasa butun evren aninda yok olurdu. Daha baska ifade edersem, Ars evrenin ortaya çikis sirasinda ondan bir yukarida, veya temelde ortaya çikmak isteyen sonsuz enerji ve sonsuz boyutta sinirlari zorlanan bir sinir objedir. Ona nazaren, bizim evren adeta yok sayilabilir. Nitekim, orada asil sonsuz potansiyelin ortaya çikma çapasi zaman-ustu savasmalidir. Ve sinirlari m

Gece ile gunduzun olusmasi ve gunesle ayin tutulmasina neden olan gunes ile ay'in hareketleri elbette.

Bunu yadirgamamali. Insanlar arasinda 124.000 peygamber ortaya çikmis. Kelime sayisi ve soyut kavramlar olmayan eski milletlerde, var olus nedeninin merak edilmesi nedeninin de aynen bizdeki gibi var oldugu zamanlarda, o eski insanlara karmasik ve tasavuru oldukca zor seyleri bildikleri terimlerle anlatmaliydi. Kuantum vakumu su olarak tasavur etme, içinden maddenin tunel etkiyle ortaya çikisini dibinden tas çikarma olarak izah etmekten vaska çare yoktu. Oysa, bu anlatilanlar dilden dile sekilden sekile dönustukce yenilenip duzeltilmeliydi. Iste Muhammed de bu silsilenin ucundaydi. Dolayisiyl

Keski en azindan cehaletiyin sinirlarini bari kusatip, anlamadigin seylerle ilgili atip tutmasan.

Al sana bir universite kaynagi, egit biraz kendini saçmalayip cahil ahkami kesip asacagina : http://planet-terre.ens-lyon.fr/article/histoire-forme-Terre.xml

Sizinle kaybedecek vaktim yok. Yukarda gereken açiklamalari yaptim. Erinmeyip arayan olursa hepsi orada.

Dunya uzaydan sonra olusmus. Bak nasil hesap edilir. (XXI, 30) : yer ile gök tek cisimde ortaya çikiyor ve ayrilma basliyor. Sonra, ilk nesil yildizlar olusuyor, patliyorlar : birinci gun. Sonra gunes ortaya çikiyor, ve nihayetinde dunya ceviz oyunu gibi sekillenip belirginlesiyor... Sonra daha dört miliyar sene kaliyor. Ilk andan dunyanin maddelerinin, elementlerinin olusmasina kadar dolayisiyla, ilk yildizin olusmasi, gerekli elementlerin olusup dunya seklinde gunes etrafinda sekillenmesine kadar 9 miliyar yil geçmis oluyor. Ve geride 4,5 miliyar yilda ilk yildizlarin torunun yeni yildizl

Kadinlar erkekleri kiskirtiyorlar, ve en önemlisi de Lut'a arka çikmiyorlar. Yok edilme nedenleri bozgunculuk.

Volkan patlamasiyla tuza dönusulmez. Ama kisa surede metrelerce granitten (balçiktan) tas yigininin altinda gömulmek kaçinilmaz olur.

Diyelim ki sorumlu, bu senin bu isi yapmadigin anlamina gelmez. Ve cezaya çarptirilmamaya da gucun yetmez. Bu sadece dusunce cambazligi..

Sen sadece kibirini yenemiyorsun bence. Burada çok defa sunu ifade ettim : "iyi ve kötu görelidir". Bu içtimai meyillerden ibaret olup, bilimsel veya yanlislanabilir, ispat edilebilinir dogrulardan ibaret degiller. Mesela, hirsizin elini kesmek kötuyse, bunu herkesin kabul etmekte zorlanacagi ve dogrulugunu kontrol edebilecegi sekilde ispat et ? Edemessin. Oysa, su anda yasiyorsun. Ve kendini yaratmadigin ortada. Bu durumda, varsam varim, kendiligimden ortaya çikmisim demen tanrinin varligini yanlislamak demek degildir... Bunu seçmekte özgursun, ama deniyor ki : dikkat et, ilminle kusatmadigi

Sana hem 7, hem 6 rakamlarinin eski sami dillerdeki ayinsel dillerdeki anlamsalligini anlattim... Ve bu 1000 rakaminin da "çooook uzun" anlama geldigini de. Bir kimsenin "1000" yil yasamak istemesini bugun ifade etsek, bir miliyon, veya bir miliyar sene diye çevirebilirdik. 6 gunde yedi sema ifadesinde de amaç sure degil, mukemmellik ve tamamlanmislik. Bu o kadar açik ki, inkar etmek için sadece inkar etmeyi özellikle kendine sart kosmak gerektirebilir. 6 gunde yedi sema, tam ve mukemmel olarak demek yani. Gun ise, Kuranda tanri için "bizim bin yil gibi ke elfi sanatin mimmaa ta'udduun" bura

Sen de ayni kitapta gunlerin 1000 yil, elli bin yil olabildigini görmuyormusun ? Gözlerine sinek tozu mu kaçti ? Sana bunu bin kere sölediysem ve anlamadiysan bu kaç defa söyledim demek, görmuyormusun ?

Insan gördugunu çarpitip sonrada inkar edebiliyorsa, o halde inanmak için dogrunun iyi ifade edilmesi insanlarin kabul etmesiyle esanlamli degil. Bir seyin degisik yorumlari mumkun ise, ve özellikle tutarsiz olani tercih ediliyorsa, o halde o seyin dogru olan yorumunu tercih etmemek onun yanlis oldugu anlamina gelmez.

Sisme algisi yanlis. Dogrudan uzay metrik degisiklikle bizzat genisliyor, ve her noktasi tam ortasi : yani limiti var ama kenari yok. Bunu ilk okul mezunu anlamakta zorlanabilir ama bir nokta dusun, ve o noktanin buyudugunu tasavur et. Bu noktanin içinde her "iç nokta" noktanin tamamidir. Iste, böylece uzay fiziki olarak egilip buzuluyor derken, aslinda boyutlarin kendilerinin gerçek olmadigindan mumkundur. Ve soyut bir sonsuz bosluk veya uzay yoktur. Uzay-zaman ise, temelinde enformasyondan ibaret. Yakin zamanda bicep2'nin göruntuleri bunu dogrudan gözlemleme imkani saglamistir.

Merhaba, Bir kaç defa forumcularla bu konuda tartistik. Kainat'in sekli ve sularin üstünde Ars olmasi konusunun kimilerince imkansiz gibi algilandigini görebiliyoruz.. Pek iyi, bu imkansiz mi gerçekten ? Evvela, mantiksal olarak uzayin sonsuz olamayacagini ve bir mutlak limit gerektigini baska bir baslikta yanlislanabilir olarak surada savunmus kanitlamistim : http://Evrenin bir b...ı zorunlu. Bunu, aslinda çok kisa yoldan su sekilde de anlayabiliriz. Zenon'un ok paradoksuyla... Zenon henüz kuantum mekaniginin adi dahi bilinmez iken, uzay'in gerçek olamayacagini akil yoluyla kanitlami

http://fasfacts.org.za/about http://fasfacts.org.za/about

Evet, kafasi yamuk olanlarin kafa tasi büzülecek diyor : (Zavallilar, XIIII/12.3-7). =D Bir de su ayette evren'in uçlarindan çikma imkansizligi anlatilmakta : (Rahman, 33) : "Ey cin ve insan topluluğu ! Göklerin ve yerin çevresinden aşıp geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin, (ama) bir güce sahip olmadan geçemezsiniz." Bu fiziksel olarak ancak uzay-zamanda delik açmakla mümkün olurdu.

Hadislerin en geç XII. yüzyildan kalma elyazmalarinda bu hadisler hala okunabilmekte. =D

Bilmem, orada istediginiz verilecek diyor. Görecegiz..

Dunyanin çapi ortalama olarak ölçulmekte. Deniz seviyesinin derinligi ve buzullarin çekilmis hali göz önunde bulundurulunca, dunya patates seklindedir. Yukardaki resim manyetik alanin ölçumuyle bilgisayarda tasarlanmistir. Dunyanin merkezinden yuzeyine ölçumler yapilinca, sekli yuvarlak degil, geoiddir.

Sen de gayet terbiyeli ve saygin birisisin. Ve her firsatta ispat ediyorsun üstün zekani.