Jump to content

кυвiŁαу

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    65
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne кυвiŁαу kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Cübbeli gibi sirk ucubelerini halk seviyor o yüzden. CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmelettin İhsanoğlu'nun Atatürk düşmanı çakma tarih dergisi, Derin Tahrif'de görev aldığını açıklayan Hulki Cevizoğlu'dur. Hatta bunun için yasal yollara dahi baş vurduğunu okumuştum. Hulki Cevizoğlu başka bir programına saray soytarısı Kadir Mısıroğlu'nu davet etmişti ve Kadir, yayında ne kadar pislik bir insan olduğunu cümle aleme duyurmuştu.

  2. Kendimizden duyunca anlam ifade etmiyor, başkasından duyalım:
    Bildt: Osmanlı Gitti Huzur Bitti
    Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından kurulan ülkelerdeki kargaşa devam ederken, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt, bir internet sitesinde bu konuyla ilgili makale yayınladı.
    Orta Doğu’daki pek çok çatışmanın köklerinde Osmanlı’nın çözülüşünün bulunduğunu ifade eden eski Başbakan Bildt, “Osmanlı İmparatorluğunun birbirine karışmış kültürler, gelenekler ve dillerle zengin mozaiğini oluşturan Bosna Hersek’teki Bihac’tan Irak’ın Basra şehrine kadar geniş bölge, İstanbul’daki Sultan’ın otoritesiyle başarılı bir şekilde yönetiliyordu” dedi. Osmanlı’nın bölgeyi yüzlerce yıldır barış içinde yönettiğini belirten Bildt, “Osmanlı parçalanmaya başladığında şiddet de başladı. Dış güçler Balkanlar, Mezopotamya, Doğu Akdeniz’de Osmanlı haritasını yeniden çizdi, birçok ülke ortaya çıktı. 1917 Balfour Deklarasyonu ile İngiltere, Filistin’de bir İsrail devleti kurulması için harekete geçti. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasını; çatışmalar ve müzakereler takip etti.1990’larda Balkanlarda savaşlar yaşandı. Irak’ı Sünni ve Şiiler arasında paylaştırmak, Mezopotamya’yı 1947 yılında Asya’daki trajedinin yeniden yaşanmasına yol açabilir. O tarihlerde Hindistan ile Pakistan ayrılmış, milyonlarca kişi Pakistan’a gitmek isterken hayatını kaybetmişti.
    Irak’ta Araplar ve Kürtler arasında da parçalanma ülkede uzun süren kanlı günlerin yaşanmasına yol açabilir. Suriye’de de çözüm bulmak güçleşiyor. Ülkenin sahil kesimlerinde Rusya destekli Alevi ülkesi sürdürülebilir gibi gözüküyor. Ancak böyle bir durumda Hristiyan azınlık kurban edilmiş olur. Savaşların ve devrimlerin ardından geride sadece bir gerçek kaldı; Osmanlı’nın kurduğu düzeni bozan her şey bölgede daha fazla kan gölüne dönmesine yol açtı. Uluslararası toplum, bölgede barışı tesis etmek için çalışıyor. Ancak bölge ülkelerinin liderleri geçmişten ders almalı” dedi.

    Güzel kardeşim. Kırmızı ile belirttiğin yerlere kısa kısa cevaplar vereyim. II. Abdülhamit dönemi Osmanlı'nın en fazla toprak kaybettiği dönemdir. İstanbul'daki Yunan uyruklu bakkala hükmü geçmeyen adam nereyi nasıl yönetecek Allah aşkına? Osmanlı Devleti Türklüğü ve Türkçe'yi adeta yerin dibine sokmuştur. Osmanlı'daki kültür Arap kültüründen başka bir şey değildi. Milli hisler ümmetçilikle ezildiği için ülkenin parçalanmasını kimse umursamıyordu. Keza devlet asker ve vergi dışında vatandaşı hatırlamazdı bile. Örneğin Musul'u geri alamadığımız için Atatürk düşmanları İsmet Paşa'ya sövmeyi ibadet haline getirmiş fakat Musul'un çoğunluğu Kürt, azınlığı Türk gerisi Arap idi. Musul, İngilizlerin verdiği özerklikten hiç şikayetçi olmadığı gibi azınlıkta bulunan Türklerin büyük çoğunluğu da dahil olmak üzere Irak Krallığı'na bağlanmak istemiştir.

    Osmanlı'nın kurduğu düzen kudret ve kılıç üzerine kurulmuştur. Kudret üzerine kurulan düzen ise zamanı geldiğinde elbet yıkılacaktı. Cumhuriyet'in hâlâ ayakta kalmasının sebebi ise hüccet üzerine kurulmuş olması. Yani cumhurbaşkanını ısırıp yalayan göt kıllarının örgütlü eyleme geçmesiyle yıkılacak bir rejim değil.

    Batı Türkiye'nin yarı sömürge bir Osmanlı haline gelmesini çok istiyor. Bu yüzden eş başkanlar, etnik ayrımcılıklar, özel yapım terör tehditleri... ülkenin başından eksik olmuyor.

  3. Buradaki sıkıntı, savunduğunuz dinin detaylarını bilmemenizden kaynaklanıyor. Savunduğunuz kepazelikte sevgi, aşk, yakınlık yoktur. İslamın evlilikleri seks amaçlıdır ve mutlaka üreme gerektirir. İslamda üreme amaçlı olmayan seks zaten yasaktır. Evliliklerin seks amaçlı olması, erkeğe verilen kadın sayısında sınır olmamasında açıkça görülür. Uyduruk dininiz, dışarı boşalmayı da yasakladığı için, sekslerd boşa atmak da yasaktır.

    İslam hakkında yeterince bilgi sahibi olmamandan ötürü çok fazla gereksiz şey yazmışsın. Hepsine cevap verecek zamanım yok ne yazık ki. Fakat şurası çok ilgimi çekti. Sizde evlilik ne amaçlı? Çocuğu ayak bağı olarak mı görüyorsunuz? Yani şu amipten geldiğimizi söyleyen amatör biyolog, bölünerek çoğalmayı buldu da bizim haberimiz yok?

    Ayrıca kelime haznen çok dar. Tüm satır "uyduruk" ve "seks" kelimelerinden ibaret neredeyse. Biraz kitap oku, faydası olur.

  4. Burada ayeti eleştirip de teyzenizin kızına tutulmazsınız inşallah. Evliliğe izin veriyor, evlen diye dayatmıyor. Ayet, "teyzenizin kızları, halanızın kızları... size haram kılınmıştır" diye bitse, bu sefer "İslâm kimi seveceğimize karar veriyor..." şeklinde bir karşı çıkış olabilirdi.

    Hele ki, "Hem akraba evliliği sakat doğum oranını arttırıyor" savunmasını yapan bir Müslümana, "sizin demenize göre down sendromluların tamamı akraba evliliği sonucu olmalı fakat böyle değil. Sakat doğuma etki eden faktörler, x kromozomunun y'yi ne şekilde düdüklediği il ilgilidir..." gibi bir cevapla konu uzar mıydı?

  5. Küçükken hatırladığım bir olay var. Yaşım sekiz. Gecenin bir vakti yatak odasının kapısına üst kat komşumuz geldi. Hem gülüyor hem de gelmiyor musun? diyor. Ben de yataktan kalkıp dış kapıya kadar gittim. Sonra baktım kimse yok, geri döndüm. Bir defasında da konuya nasıl girdik hatırlamıyorum ama köydeki evin lavabosunun eskiden oturma odasında olduğunu söylemiştim. Lavabo oturma odasındaymış ama ben doğmadan yirmi sene önce falan kaldırılmış. Lâkin ben halamı bulaşık yıkarken gördüğümü hatırlıyorum.

    Gerçi tüm bunlar benim Nescafe'nin içini çöpe döküp poşetini fincana koymamdan daha mı normal bilmiyorum.

  6. En azından bir tane Türk ismi koyma zorunluluğu olmalı. Eğer Arap-Fars isimleri koyma özgürlüğü varsa Coni, Ronaldo, Aleks gibi isimler de konulabilmeli.

    Türk ismi verme zorunluluğu olursa faşist olursun, olmaz öyle şey ama fanatik Fenerbahçeli bir çift çocuğunun adını Aleks koymuştu meselâ. Urfalı Yunus ve Elif Toprak çifti ise çocuklarının adını "Kürdistan" koydular. Listenin bir numarasında bebeklerinin ismini "Ernesto Che Guevara" koyan Batmalı Birgül-Nihat Turğut çifti var.

  7. Arapça çok mu zenginiş? Neden Arapça "salat" kelimesi yerine Farsça "namaz"ı kullanıyoruz o zaman? Arapça yıkanmak(gusül), Farsça yıkanmak(abdest), bizdeki kullanımı "gusül abdesti" yani yıkanma yıkanması ya da öyle bir şey. Kendi dilimize sahip çıkmadığımız gibi Arapça ve Farsçayı da çarmıha geriyoruz.

  8. İsim konusunda hükümet topluma faydalı bir şey yaparak, komisyon eşliğinde bir isim sözlüğü çıkarmalı. Kur'an-ı Kerim'de geçiyor diye çocuklara Aleyna(üzerimize), Sanem(put), Ecrin(ücret) gibi anlamsız saçma sapan isimler veriliyor. Osmanlı'da Türklerin Muhammed ismine saygıdan dolayı çocuklarına vermediği ve bu yüzden Mehmet ismini verdiği gibi yaygın bir görüş var fakat Sayın Cengiz Özakıncı bunun Osmanlıca'dan kaynaklanan karışıklıktan ötürü olduğunu iddia etmiş. Haksız da sayılmaz. Bırakın Aydın ve halkın arasını açmasını, aydın ile aydın arasında bile sorun yaratabilen bir dilden böyle bir sorun çıkması da normal.

  9. Kenan Evren'in yaptığı her şeyi istinasız onaylayan biri ne bok yerse yesin. İlber Ortaylı'ya saygım var ama sonsuz değil. Cumhuriyet ve Osmanlı arasında denge kurmaya çalışan ve eldeki o kadar kanıta rağmen Vahdettin'e "hain" diyemeyen Ortaylı artık safını belirlemeli. Ilımlı politika izleyen tarihçiler ülke rejimine zarar veriyor.

  10. İslam radikalleşebiliyorsa reformlaşabilir de. Bunun için eğitim sisteminin düzeltilmesi, için boş din ve tarih derslerinin aydınlatıcı bir şekilde tekrar yazılması gerekiyor. Aydın denilen kesimin yobazları göz önüne alarak İslam'a saldırmayı bırakması ve Kur'an-ı Kerim'i ele alarak yobazları saf dışı etmesi gerekiyor.

    Sen kafa kesen IŞİD'i örnek gösterip, "aha Muhammed'in dini budur!" diyerek yerden yere vurursan eğitimsiz, yoksul ve kendi hayatında bir mucizenin olacağına dair içinde umut taşımaya ihtiyacı olan koca bir kitleyi olduğu gibi sarıklıların kucağına atarsın. Biat kültürü ile beyni yıkanan bu kesim, namusu bacak arasında arayan, iki yüzlü, aşağılık, adi ve şuursuz yaratıklara dönüştürülür. Gerisi ise çorap söküğü gibi gelir zaten. Cehalet zehri bir defa vücuda girdiğinde bunun geri atılması artık çok zordur.

    Ülkede düzgün bir muhalefet olmaması, daha doğrusu muhalefet partilerinin iktidar karşıtı olan tüm güçlerin etkisi altında kalarak karar vermesi AKP'nin işini daha da kolaylaştırıyor.

  11. Allah ve Hanif kelimelerini Kuran tamamen değiştirniştir. Allah, kelimesi Arapların da bildiği çok tanrıcılıktaki en büyük ilah iken bu iman edilecek tek bir ilah konumuna getirilmiştir. Hanif kelimesi ise şimdiki karşılığı zındıklık olan bir anlama gelirken, "yüzünü Tanrı'ya dönen" şeklinde düzenlenmiştir.

×
×
  • Yeni Oluştur...